Misafir demirefe Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2010 Ben hiç bir kavram karmaşası ve karıştırma göremiyorum. Dünyanın güneş etrafında döndüğü elbette bir çok fizik yasasından kaynaklanan bir çok gözlem ve hesaplamaya dayalıdır. O yüzden teoridir. Eğer bu gözlem ve hesaplamalar, temel alınan fizik yasaları olmasa, adam nerden çıkaracak dünyanın güneş etrafında döndüğünü? Temelde fizik yasaları ve onlara uygun hesaplamalar, gözlemler olmadan bunu ortaya atması olanaksızdır. Sorun sanırım daha önce yapılmış bitmiş bir tartışmayı yeniden gündeme getiriyormuşum gibi bir görünüm ortaya çıkmasından kaynaklandı. Böyle bir amacım yok, bakın önerimi tekrarlıyorum: Tüm canlıların birbirinden türediği bir biyoloji yasası olmalıdır diyorum, evrim teorisi bu durumun nasıl ortaya çıktığını açıklamaya elbette devam edecektir. Yani olayın mekanizmasının işleyişini açıklamak bu önerim gerçek kabul görse de yine evrim teorisinin işi olmaya devam edecektir. Evrim teorisi ortadan kalktı, artık yasaya dönüştürüldü diye bir durum ortaya çıkmayacaktır. Bunun bir biyoloji yasası olarak kabul görmesinin önünde gördüğüm engel, uzaydan meteorlarla taşınmış bir bakteri türü olmadığından emin olunamayışı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Dedektif Clouseau Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2010 Hah o işte devrim dediğim de dış bakteri invazyonuydu, Demirefe netleştirdi durumu. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2010 Evrim temelinde yapılanmamış biyoloji hiç bir dişe dokunur açıklama getiremeyeceği, anlamsız, yavan ve güdük kalacağı gibi, evrimsel düzenlenmeyen tıp da doğru dürüst gerçekçi bir tedavi geliştiremez. Olsa olsa zehirler ve panzehirler, asitler ve bazlar gibi marazlar ve şifalar diye bir ikilem hayali kurar, hastalıkların çaresinin, doğada gizli olan şifalarla onları buluşturup nötürleştirmek olduğu sanısına kapılır. Böyle bir şey ise kesinlikle yoktur. Bu, şeytan ile melek yaratılmış, şeytandan kaç meleğe sığın biçiminde tamamen dogmatik ve akıl dışı bir inançtır. Hiç bir ilaç hastalıkla nötürleşerek karşılıklı birbirini yok etmez. İlaç hazırlanması tamamen evrimci bir anlayışla gerçekleşir. Böyle dogmatik inançlara dayalı değildir. Getiriler götürüler inceden hesaplanır, denenir, izlemeye alınır ve gerekli ince ayarlardan sonra bir ilaç belli bir tedavi sürecinin bir parçası olur. Tıp neden evrimsel anlayışla yapılanmanın dışında bir yol izleyemez? Örneğin kolesterol. Kolesterol bitkisel organizmalarca sentezlenmez. Sadece hayvansal organizmalarca sentezlenir. İnsan da bir hayvan türü olduğu için kolesterol sentezler. İnsan hepçil bir hayvandır. Ayı, domuz, şempanze gibi... Eğer hayvansal beslenmeye ağırlık verirse, bünyesinin ürettiği kolesterola eklenen dış kaynaklı, hayvansal besinlerden gelen kolesterol damarlarını tıkar. Evrimsel anlayış olmadan kolesterolü açıklamak havada kalan, anlamsız bir açıklama olur. İnsan, en yakın akrabası şempanze olan bir hayvan türüdür... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2010 Evrim temelinde yapılanmamış biyoloji hiç bir dişe dokunur açıklama getiremeyeceği, anlamsız, yavan ve güdük kalacağı gibi, evrimsel düzenlenmeyen tıp da doğru dürüst gerçekçi bir tedavi geliştiremez. Olsa olsa zehirler ve panzehirler, asitler ve bazlar gibi marazlar ve şifalar diye bir ikilem hayali kurar, hastalıkların çaresinin, doğada gizli olan şifalarla onları buluşturup nötürleştirmek olduğu sanısına kapılır. Böyle bir şey ise kesinlikle yoktur. Bu, şeytan ile melek yaratılmış, şeytandan kaç meleğe sığın biçiminde tamamen dogmatik ve akıl dışı bir inançtır. Hiç bir ilaç hastalıkla nötürleşerek karşılıklı birbirini yok etmez. İlaç hazırlanması tamamen evrimci bir anlayışla gerçekleşir. Böyle dogmatik inançlara dayalı değildir. Getiriler götürüler inceden hesaplanır, denenir, izlemeye alınır ve gerekli ince ayarlardan sonra bir ilaç belli bir tedavi sürecinin bir parçası olur. Tıp neden evrimsel anlayışla yapılanmanın dışında bir yol izleyemez? Örneğin kolesterol. Kolesterol bitkisel organizmalarca sentezlenmez. Sadece hayvansal organizmalarca sentezlenir. İnsan da bir hayvan türü olduğu için kolesterol sentezler. İnsan hepçil bir hayvandır. Ayı, domuz, şempanze gibi... Eğer hayvansal beslenmeye ağırlık verirse, bünyesinin ürettiği kolesterola eklenen dış kaynaklı, hayvansal besinlerden gelen kolesterol damarlarını tıkar. Evrimsel anlayış olmadan kolesterolü açıklamak havada kalan, anlamsız bir açıklama olur. İnsan, en yakın akrabası şempanze olan bir hayvan türüdür... Yeryüzünde birbiri ile uzak da olsa bir geçmişte ortak atası olmayan herhangi iki canlı türü de yoktur... İlk canlı sorununun ise çözümü bilimsel olarak yoktur, buna ancak felsefi bir yanıt aranabilir. En azından bugünkü bilim düzeyi ilk canlı sorununu çözemez. Bunun için evrenimizin ilk ve tek evren mi olduğu, paralel veya sabun köpüğü evrenler olup olmadığı sorusu yanıt bekler... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2010 Evrim temelinde yapılanmamış biyoloji hiç bir dişe dokunur açıklama getiremeyeceği, anlamsız, yavan ve güdük kalacağı gibi, evrimsel düzenlenmeyen tıp da doğru dürüst gerçekçi bir tedavi geliştiremez. Olsa olsa zehirler ve panzehirler, asitler ve bazlar gibi marazlar ve şifalar diye bir ikilem hayali kurar, hastalıkların çaresinin, doğada gizli olan şifalarla onları buluşturup nötürleştirmek olduğu sanısına kapılır. Böyle bir şey ise kesinlikle yoktur. Bu, şeytan ile melek yaratılmış, şeytandan kaç meleğe sığın biçiminde tamamen dogmatik ve akıl dışı bir inançtır. Hiç bir ilaç hastalıkla nötürleşerek karşılıklı birbirini yok etmez. İlaç hazırlanması tamamen evrimci bir anlayışla gerçekleşir. Böyle dogmatik inançlara dayalı değildir. Getiriler götürüler inceden hesaplanır, denenir, izlemeye alınır ve gerekli ince ayarlardan sonra bir ilaç belli bir tedavi sürecinin bir parçası olur. Tıp neden evrimsel anlayışla yapılanmanın dışında bir yol izleyemez? Örneğin kolesterol. Kolesterol bitkisel organizmalarca sentezlenmez. Sadece hayvansal organizmalarca sentezlenir. İnsan da bir hayvan türü olduğu için kolesterol sentezler. İnsan hepçil bir hayvandır. Ayı, domuz, şempanze gibi... Eğer hayvansal beslenmeye ağırlık verirse, bünyesinin ürettiği kolesterola eklenen dış kaynaklı, hayvansal besinlerden gelen kolesterol damarlarını tıkar. Evrimsel anlayış olmadan kolesterolü açıklamak havada kalan, anlamsız bir açıklama olur. İnsan, en yakın akrabası şempanze olan bir hayvan türüdür... Yeryüzünde birbiri ile uzak da olsa bir geçmişte ortak atası olmayan herhangi iki canlı türü de yoktur... İlk canlı sorununun ise çözümü bilimsel olarak yoktur, buna ancak felsefi bir yanıt aranabilir. En azından bugünkü bilim düzeyi ilk canlı sorununu çözemez. Bunun için evrenimizin ilk ve tek evren mi olduğu, paralel veya sabun köpüğü evrenler olup olmadığı sorusu yanıt bekler... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2011 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Ocak , 2011 NASA'nın bulduğu arsenik bakterisi acaba bilinen canlı formatına aykırı ve dolayısıyla dünyalı olmayan bir canlı mıdır fikri heyecan yarattı. Kolay değil, böyle bir keşif olsa gerçekten biyolojide bir çığır açılır. Genetik mekanizmanın "santral dogma" diye adlandırılması eleştiriliyor. Görevi dogmaları yerle bir etmek olan bilimde dogma mı olur diye. Fakat gerçekten öyle yıkılamaz görünen bir düşünce ki bu, dogma atamasını hakediyor. En basit canlının genetik materyali, en gelişkin canlının genetik sistemi ile uyum sağlayıp bütünleşebiliyor. Bu adlandırma tabii ki bir atama. Bilimde dogma olması söz konusu değil. İşte görüyorsunuz, kendi atama yaptığı dogmayı kendi yıkmak için bilim büyük çaba sarfediyor. Bilim bu kendi dogmasını yıkabilirse bundan büyük onur duyacaktır. Fakat arsenik bakterisinin beklendiği gibi bu dogmayı yıkmasının söz konusu olmadığı açıklanıyor. Her ne kadar arsenik bakterisinin bir genini başka bir canlıya aktarmak pek mümkün görülmese de. Bu heyecan yaratan bir farklılık ama yine de santral dogmayı yıktığı söylenebilecek kadar tatmin edici bir farklılık olarak görülmüyor. Ülkemizde yaşayan değerli bilimcimiz sayın Ali Demirsoy da arsenik bakterisinin farklı bir canlı formu sıfatını hakedemediği görüşünde. Azot soluyan bir canlı bulun, ne bileyim organizması karbona değil de örneğin silisyuma dayalı bir yaşam bulun, o zaman olur. Bu kez olmadı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 20 Mart , 2011 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Mart , 2011 Önce; Bence artık Evrim Teorisi yerine Evrim Yasası denmeye başlanmasının zamanı geldi. Çünkü evrimin gerçekleştiği konusunda hiç bir şüphe kalmamıştır. Tüm bilimsel bulgular, hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde canlıların birbirlerinden dallanarak evrimleştiklerini kesin biçimde kanıtladı. O halde bu bir yasadır, teori olmaktan çıkmıştır. Sonra; Tüm canlıların birbirinden türediği bir biyoloji yasası olmalıdır diyorum, evrim teorisi bu durumun nasıl ortaya çıktığını açıklamaya elbette devam edecektir. Yani olayın mekanizmasının işleyişini açıklamak bu önerim gerçek kabul görse de yine evrim teorisinin işi olmaya devam edecektir. Evrim teorisi ortadan kalktı, artık yasaya dönüştürüldü diye bir durum ortaya çıkmayacaktır. Efendim, görüldüğü gibi söylem oldukça değişmiş. Ayrıca, '' Tüm canlıların birbirinden türediği bir '' biyoloji yasası '' ''nın da olamayacağını üzülerek söylemek zorundayım. Olsa olsa bu bir '' ilke '' olabilir. Saygılar sunarım. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.