Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BENİ DUYUYOR MUSUN? Leyla Navaro


GeceKuşu

Önerilen İletiler

KARŞILIKLI GÜVEN

ÇOCUĞUN GÜVENİNİ ARTTIRMAK

 

HATIRLATMA

Çocuğun güvenini arttırmak için:

 

1) Yapılması gerekeni açıklayın, örnekleyin ve olumlu bir öztanım ifadesi kullanın.

 

( Yatağı düzeltin, düzeltirken yaptıklarınızı açıklayın.

 

Şimdi çarşafı geriyorum, üstüne yorganı örtüyorum... Yatak yapmasını biliyorum.)

 

 

2) Çocuğa ne yapması gerektiğini açıklayarak başarmasını sağlayın.

 

( Evet, şimdi yatak örtüsünü biraz bu yana çek, güzel, şimdi yastıkları da yerlerine koy, aferin..)

 

3) Çocuğu yüreklendiren olumlu ifadeler kullanın.

(Yatağı çok güzel düzelttin. Bana yardım ettiğin için çok mutluyum.).

*tna

1622

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 119
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

:):clover: :clover: :clover:
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HATIRLATMA

Çocuğun güvenini arttırmak için:

 

1) Yapılması gerekeni açıklayın, örnekleyin ve olumlu bir öztanım ifadesi kullanın.

 

( Yatağı düzeltin, düzeltirken yaptıklarınızı açıklayın.

 

Şimdi çarşafı geriyorum, üstüne yorganı örtüyorum... Yatak yapmasını biliyorum.)

 

 

2) Çocuğa ne yapması gerektiğini açıklayarak başarmasını sağlayın.

 

( Evet, şimdi yatak örtüsünü biraz bu yana çek, güzel, şimdi yastıkları da yerlerine koy, aferin..)

 

3) Çocuğu yüreklendiren olumlu ifadeler kullanın.

(Yatağı çok güzel düzelttin. Bana yardım ettiğin için çok mutluyum.).

 

 

ÇOCUKLARDA 3-6 YAŞ ARASI ÇEŞİTLİ GELİŞME AŞAMALARI

 

(Çocuğunuz ve Siz -Güler Okman Fişek)

Her çocuğun kalıtsal ve çevresel verileri farklıdır.

Ancak, bir çocuğun büyümesini yakından izlemek ve sorunlarını zaman geçirmeden saptamak için

büyüme ile ilgili ölçütlere gerek vardır. Çocuğun gelişmesinde görülen genel standardlardan

sapma ya da farklılıklar, çocuk açısından mutlak daha iyi ya da daha kötü olarak nitelendirilmelidir.

Çocuğun çeşitli alanlardaki gelişmesi kendi bünyesi içinde bile birbirinden ayrı zamanlarda hızlanıp, yavaşlayabilir.

Hangi yaşta olursa olsun, her çocuğun kendine özgü bir büyüme ve gelişme biçimi, gelişme temposu vardır.

Her çocuktaki ortalama gelişme ve davranış aşamaları şunlardır:

 

 

3 yaşında:

 

· Büyük kasları gelişmiştir; koşar, tırmanır, hızla hareket edebilir.

 

Koşmayı yürümeye tercih eder. Üçbuçuk yaşında sık sık tökezlenip düşer.

 

· Biraz savruk da olsa, kendi kendini besleyebilir; giyinir, düğmelerini açabilir, fermuarını çeker;

kolay giyilebilir cinsten ayakkabıları kendi kendine giyebilir ancak bağlayamaz, tokasını takamaz.

 

· Çamur, kum ve kille oynar, şekiller yoğurur. Çember ve artı işaretlerini çizebilir.

 

· Nesnelerin isimlerini bilir; basit cümleler kurar; çeşitli tekerlemeleri ve tekrarlı şarkıları ezberler ve söyler.

Sözden anlar, derdini anlatabilir.

 

· Çok meraklıdır. Çok soru sorar. Ne? Nerede? Ne zaman? en sık sorduğu sorulardandır. Her şeyi öğrenmek ister.

 

· Herhangi bir faaliyette kendini ancak 10-15 dakika meşgul edebilir, dikkat süresi kısadır.

Hoşuna giden faaliyetlerde daha uzun süre kalabilir.

 

· İki ayağını yerden keserek zıplayabilir, merdiven çıkar, tırmanır, topu havaya atar; kısa mesafeye şut atabilir,

toprak ve kumu kazar, kaydıraktan kayar. Müziğin temposuna ve ritmine uyarak hoplar, zıplar dans eder.

 

· Yaptığı el işlerinin, karalamalarının bir yere asılmasında, onlara önem verilmesinden hoşlanır.

 

· Ufak tefek işlerde büyüklere yardımcı olabilir ancak tek başına, Ekmek almak gibi sorumluluklar yüklenemez;

dikkati çabuk dağılır; oyuna dalar.

 

· Tek başına oynamaktan, bir ya da iki arkadaşla oynamaya geçiş yapabilir.

 

· Paylaşma alışkanlığını geliştirir, arkadaşlarıyla anlaşmaya başlar.

 

· Kendi başına oynarken oyun arkadaşları düşleyip onlarla konuşur böylece sıkıntılarından kurtulur.

 

· Yaşıtlarını veya yetişkinleri sürekli taklit eder, onların davranışlarını ve sözlerini tekrarlar; insanları sever ve onlarla ilgilenir.

 

*tna

1719

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÇOCUKLARDA 3-6 YAŞ ARASI ÇEŞİTLİ GELİŞME AŞAMALARI

 

(Çocuğunuz ve Siz -Güler Okman Fişek)

4 yaşında:

• Fazla yardım görmeden elbiselerini kendi kendine giyebilir, elini yüzünü yıkayabilir, yemeğini dökmeden kendisi yiyebilir,

suyunu kendisi koyabilir; tuvalete kendi başına gider, ancak annesine veya başka büyüğe haber verir, orada biri olsun ister.

• Çok hareketli oynar; bir yerden diğerine hızla gider, gelir; yaptığı her işte hız ve hareket vardır; hareketsiz duramaz.

• Üç tekerlekli bisiklete kolayca binebilir. Top atar, atılan topu kucağında tutar;

tahta bloklar, kutularla yapılar kurar, bunları oyununda kullanır.

• Resimlerini özenle çizmeye çalışır, ancak yetişkinler bu resimlerin ne olduğunu kolayca anlayamaz ve bir şeye benzetemezler.

Küçük makasla düz bir hat üzerinde kağıt kesmeye çalışır, kalem tutabilir, kağıt katlar, bakarak veya hayal ederek harfleri yazmaya çabalar.

• Çok konuşur, dili hiç durmaz; olayları abartarak anlatır, hayal ettiği olayları gerçekmiş gibi anlatır.

Hayalinde yarattığı kişilerle konuşabilir. Anlamsız kelime dizelerinden kendi kendine tekerlemeler uydurur, söyler.

• Yetişkinlerden duyduğu gördüğü iyi, kötü, her şeyi taklit eder. Dili bozuktur, küfür edip, kötü sözler söyleyebilir.

Başkalarına isim takar, arkalarından bağırır.

• Neden? Niçin? Nasıl gibi ayrıntılı açıklama isteyen sorular sorar.

• Renkleri ayırt eder, adlarıyla tanır.

• Dikkat süresi biraz daha uzar; bir yerde 15-20 dakikadan fazla kalırsa sıkılır. Sevdiği, ilgilendiği etkinliklerde daha uzun süre harcayabilir.

• Yaşıtlarıyla veya yetişkinlerle sözlü olarak kolayca anlaşır. Hem bedeniyle, hem, sözle saldırganlık yapabilir. Oyuncaklarını hor kullanır.

• Toplum içinde bazen olumlu bazen olumsuz davranır. Arkadaşlarına kabadayılık taslar, gözdağı verip sürekli böbürlenir.

Oyun kurallarına uymayı başarır, bazı kısıtlamaların nedenini anlamaya başlar ve uyum sağlar; yaşıtlarıyla grup oyunlarına katılır.

• Masal dinlemeyi, kitaba bakmayı, kitabın sayfalarını çevirmeyi sever.

 

*tna

1719

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÇOCUKLARDA 3-6 YAŞ ARASI ÇEŞİTLİ GELİŞME AŞAMALARI

 

(Çocuğunuz ve Siz -Güler Okman Fişek)

5 yaşında:

• Bedenini becerikli, kontrollü biçimde yönetip kullanabilir. Oynadığı yerde uzun süre kalır. Bir oyun başlattığında,

aynı oyunu birkaç gün sürdürür; oturmaktan hoşlanmaz; eğilip doğrularak, durmadan hareket ederek, çömelerek oynamayı yeğler.

• Çizgilerle belirlediği bir şeklin içini boyar, kare ve üçgen çizebilir. Tahta kap ve bloklarla kat kat yapılar kurar;

kesme ve yapıştırma işlerinden hoşlanır.

• Hep konuşmak ister. Yetişkinler gibi uzun cümleler kurmaya çalışır, bilgisini arttırmak için sorular sorar,

örneğin, Bu şey nasıl çalışır? Bu niçin böyledir? Şu nasıl kullanılır? gibi. Sözlü olarak ayrıntılı bilgi verir.

Dilbilgisi kurallarına uygun konuşur, olayları ve masalları, konuların sırasını bozmadan anlatır; her şeyin neden ve niçin ile ilgilenir.

• Evcilik oyunlarında gerçek yaşamı yansıtan konuları işler, anne olur, yemek pişirir, ev süpürür vb.

• Bir resme bakarak çizmeye, aynı şeyleri kendi kağıdına aktarmaya çalışır.

• Söylemek istediğini, dile getirmeden önce düşünür sonra söyler.

Hayalle gerçeği birbirinden ayırabilir. Gerçek olaylarla daha çok ilgilenir.

• Bu yaşın en belirgin özelliklerinden biri toplumun isteklerine uygun davranmaktır. Günlük yaşamı canlı biçimde oyununa aktarır.

Yöneltilmekten, eğitilip, öğretilmekten hoşlanır. Her şey için izin ister.

Şunu yapabilir miyim? Arkadaşlarıma bir şey sorabilir miyim? gibi sorular sorar.

• Grup oyunlarını diğerlerine yeğ tutar. İki-üç çocukla güzel oynar. Küçükleri korur. Oyunları şaka ve sürprizlerle doludur.

Açık hava oyunlarında, ev içi oyunlarından daha başarılıdır. Dışarıda daha mutlu olur.

• Yetişkinlerden veya kendinden küçüklerden çok, yaşıtlarıyla birlikte olmaktan hoşlanır.

Çok yorulduğunda saldırgan davranır, ağlamaklı olur, kolayca ağlayabilir.

• Müziğe uyarak oynar, yürür, ip atlamaya çalışır. İki tekerlekli bisiklete binmeye heves eder, üç tekerlekli bisiklete tercih eder.

• Dikkatlidir. Kendi kendini eleştirir fakat kendine güveni de vardır. Söylenenlere inanır ve harfiyen uyar. Belleği çok güçlüdür.

 

 

*tna

1719

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÇOCUKLARDA 3-6 YAŞ ARASI ÇEŞİTLİ GELİŞME AŞAMALARI

 

(Çocuğunuz ve Siz -Güler Okman Fişek)

6 yaşında:

 

• Bedenen hayli hareketlidir, zaman zaman dengesini kaybeder, bir yerlere takılıp düşer.

Yuvarlanmaktan, güreş etmekten, emeklemekten, yere uzanarak oynamaktan, yere uzanıp okumaktan hoşlanır.

• Yerde top zıplatabilir, istediği yere top atıp atılan topu tutabilir. Toprak ve kumla oynamayı, çukur kazmayı sever.

• Tahta parçaları, kutular veya bloklarla işlevsel yapılar kurar, başkaoyuncakları bu yapıların içinde yürütür,

onları garaj, ev, bahçe v.b. olarak kullanabilir

• Küçük kasları oldukça gelişmiş olduğundan, diğer yaşlara oranla el işlerinde daha beceriklidir.

Kesip yapıştırır, boya yapar, resim yapar, tüm araç ve gereçleri iyi kullanır. Erkek çocuklar topla, kızlar iple oynamayı sever.

• Harfleri yazmaya çalışır, bazılarını ters yazar; bazı çocuklar ad ve soyadlarına ek olarak birkaç kelime daha yazabilirler.

• Başkalarına kötü sözler söylemek, onları terslemek, onlarla tartışmak isim takmak, arkalarından bağırmak gibi

olumsuz huylar edinebilir. Bu yaşlarda özellikle erkek çocuklarda, dil tutukluğu veya kekemelik görülebilir.

• Bedensel gelişme yavaşlamıştır. Göz bozuklukları görülebilir, yakın görmekte güçlük çeken çocuklar çoğunluktadır.

Süt dişleri değişmeye başlar.

• Bencil ve kavgacı olabilir. Bir şeye kızdığı zaman onun sorumlusu olarak annesini görür ve hıncını ondan almaya çalışır.

İstekleri hiç bitmez. İstekleri, çoğunlukla ille de o anda olmasını istediği şeylerdir.

Her şeyin istediği anda ve istediği biçimde gerçekleştirilmesini bekler. Fırtınalı ve duygusal bir yaştır:

• Her şeyin hepsini ister, paylaşmaktan kaçınır. Seçme yapamaz.

Suçlanmak, eleştirilmek istemez, kendine verilen cezalara tepki gösterir.

• Oyunlarda ve ilgi alanlarında, kız ve erkek çocuklar arasında farklılık izlenir. Her ikisi de sürekli, yeni şeyleri denemek ister;

yeni oyunlar yaratır ve uygular; birçok hayali rollere girer. Grup oyunlarından çok hoşlanır.

• Bazı sorumluluklar yüklenir, söylenenleri dikkatle dinler, dikkat süresi uzar.

Kendisiyle gerçek nitelikte eğitim uygulamaları yapılacak bir çağa gelmiştir.

Bu yaşta bazı çocuklar okula başlayabilir ve başarılı olabilirler (özellikle kız çocuklar).

 

*tna

1719

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ALIŞTIRMALAR

 

***

 

Aynı yöntemlerle yapılabilecek alıştırma ve güven arttırıcı oyunlar şöyle olabilir:

 

Havuç ayıklama ve kesme, saksıları sulama, çorapları katlama, çekmeceleri düzeltme, çiçek ekme ve büyütme,

 

yemekte kendi kendine servis yapma, resimlere bakarak hikaye anlatma, annenin (babanın) telefonlarını çevirme,

 

portakal suyu hazırlama, yatak yapma, bakkaldan alışveriş yapma, v.b.

 

Bu gibi basit işlere katkıda bulunan çocuğun el becerileri geliştiği gibi, kendine güveni de artar.

 

Bunların yanında başarmanın ve aile büyüğü tarafından yüreklendirilip beğenilmenin verdiği haz da

 

çocuğun kişiliğinin gelişmesine ve sorumluluk almasına yardımcı olur.

 

ÖRNEKLEYİN, Şimdi bıçağı tabağın sağ tarafına koyuyorum,

 

AÇIK DİLLE ANLATIN. Çatallıda sol tarafa...

İstenilen davranışları açık dille anlatıp örneklemek çocuğun öğrenmesine yardımcı olur.

 

ÇOCUĞU YÖNLENDİRİN, Şimdi senin sıran. Tabağı ortaya, tamam bıçağı sağ tarafa, güzel...

ÇOCUĞU YÜREKLENDİRİN. Masa kurmasını biliyorsun! Bana yardımcı oldun!

 

Çocuğun başarmasını sağlamak, onun heves ve güvenini arttırır.

 

EVDE YAPILABİLECEK YARATICI OYUN FAALİYETLERİ

(Ne Ekersen Onu Biçersin Zafer Sükan- Redhouse Yayınları)

 

 

YEMEK YAPIYORUZ

 

Anne muttakta yemek yaparken, çocuğa küçük kaplara biraz pirinç, mercimek, bulgur,

kuru fasulye gibi malzemeler koyar, bir kaşıkla bunları karıştırmasını,

birinden diğerine aktarmasını, kendince yemek yapmasını söyler.

 

 

BALONLAR DÜNYASI

 

Plastik bir bardağa biraz su konur, içine 2 damla sıvı deterjan, veya biraz sabun tozu eklenir.

Bir kamış, boş bir iplik makarası veya ucu daire şeklinde kıvrılmış bir telle

çocuğun sabunlu suyla balonlar yapması sağlanır.

Kamışla yapıldığında bardağın altına bir tabak koymakta yarar vardır.

 

 

BEN KİMİM?

 

Çocuğa istediği bir hayvanı taklit etmesi söylenir:

4 ayak üstünde yürümesi, o hayvanın sesini taklit etmesi, gibi.

Anne veya diğer çocuklar hangi hayvanı yaptığını bulacaktır.

 

 

KÜÇÜK EV

 

Orta boy bir masanın üzerine, kenarları yere kadar sarkacak biçimde çarşaf ya da battaniye örtülür.

Çocuk istediği evcilik oyuncaklarını, el fenerini, bebeğini alarak masanın altına girer,

içinde istediği gibi evcilik, bakkalcılık oynar.

 

 

BAKMADAN BUL

 

Evde bulunan ufak tefek günlük eşyalardan bir çift: çatal,kaşık,mandal, kalem, toka, makara,

anahtar, gazoz kapağı, tarak, düğme (büyük), limon, patates, soğan, mendil, pamuk,

Çift olan eşyalar birer birer iki ayrı kese kağıdına bölünür.

Anne ya da iki çocuktan birisi, teker teker kese kağıdından bir eşya çeker,

karşısındaki oyuncudan kendi torbasının içine elini daldırıp, bakmadan,

el yardımıyla, o eşyanın eşini bulmasını ister.

Çocukların yaşı büyükse, zaman tutulur, torbasındaki eşyaları en kısa sürede bulan kazanır;

veya, bir kişi beş eşya bulduktan sonra, sıra diğerlerine geçer.

 

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

EVDE YAPILABİLECEK YARATICI OYUN FAALİYETLERİ

(Ne Ekersen Onu Biçersin Zafer Sükan- Redhouse Yayınları)

ŞEN BAKKAL

 

Alçak bir iki sehpa veya iki sandalye arasına uzatılmış bir tahta kalas, 2-3 kese kağıdı, ufak plastik kutu veya bardaklar, çay tabakları, fasulye, mercimek; kağıtlı şeker, bisküvi, meyve gibi satılık yiyecekler. Para yerine geçecek iri düğmeler, veya kartondan kesilmiş bozuk paralar. Malzeme tezgahının üstüne dizilir, bakkal dükkanın önüne büyük harflerle Ayşe’nin. Bakkal Dükkanı gibi bir tabela hazırlanır, karton paraların üstüne sayılar yazılır ve bakkalcılık oynanır.

 

HAVUÇ BAHÇESİ

 

Havuçların yaprak veren kalın tarafından 3-4 santim boyunda parçalar kesilir. Bu parçalar, dibinde biraz su olan plastik veya eski bir tabağın içine, yaprakları üste gelecek şekilde oturtulur. Birkaç gün içinde, havucun üst yaprakları filizlenmeye başlayıp yeşerecektir. Tabağın içindeki su sürekli takviye edilmelidir.

 

BİR BAHÇE YAPALIM

 

Bir avuç kurufasulye veya mercimek, biraz pamuk.

 

Bir çukur tabağa, pamuk yayılır, üzerine kuru fasulye veya mercimek, veya yarısına fasulye, yarısına mercimek dizilir, üstleri tekrar pamukla örtülür ve suyla ıslatılır. Bir müddet sonra fasulye ve mercimekler kök salacak ve sapları uzayacaktır. İstenirse bir süre sonra toprak dolu yoğurt kaplarına aktarılabilir.

 

MOZAİK

 

Karton, kırmızı, yeşil mercimek, arpa şehriye, tel şehriye, pirinç, kuru fasulye, v.b. yapışkan.

Kartonun üzerine çiçek, balık, ev veya diğer bir resim çizilir, resmin içine yapışkan sürülür ve çocuk önünde tabağa ayrı ayrı konmuş mercimek, şehriye gibi malzemeyi istediği gibi yapışkan sürülmüş yerlere yapıştırarak resmi tamamlar.

 

BEN POLİSİM

 

Kartondan bir yıldız kesilir, üstü çukulata veya sigara paketinden çıkan yaldızlı kağıtla kaplanır, kartonun arkasından çengelli iğne seloteyple geçirilir ve çocuk polis, bekçi veya trafik görevlisi olmak istediğinde göğsüne takılır.

 

MANTAR GEMİLER

 

3 şişe mantarı kibrit çöpü, yapışkan, kağıt.

 

Üç şişe mantarı yapışkan (tercihen UHU) ile enleri boyunca birbirlerine yapıştırılır. Ortadakinin ortasına bir ufakdelik açılarak bir kibrit çöpü veya kürdan diklemesine yapıştırılır. Üçgen şeklinde kesilmiş bir kağıt parçası ile yelken yapıp kürdan veya kibrite geçirilir. Ufak bir leğen biraz su ile doldurutup yelkenli yüzdürülür.

 

 

*tna

1719

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

EVDE YAPILABİLECEK YARATICI OYUN FAALİYETLERİ

(Ne Ekersen Onu Biçersin Zafer Sükan- Redhouse Yayınları)

YAPRAK TABLOSU

 

Değişik ve çeşitli yapraklar, karton, yapışkan.

Yapraklar eski gazete veya kitap sahifeleri arasına yerleştirilerek birkaç gün kurutulur.

Sonra karton üzerine istenilen şekiller verilerek yapıştırılır.

 

MAKARNADAN KOLYELER

 

Ortası delik kalın makarnalar sulu boya ile boyanarak kurutulur.

Çocuğa verilen bir sicime istediği gibi geçirmesi söylenir.

Sonuçta kolye, pencereye asılacak süsler, bilezikler v.b. elde edilir.

 

PATATES, YAPRAK BASKISI

 

Patates ortasından düzgün bir şekilde kesilir, her iki kesik tarafa bıçakla şekil çizilerek,

şekil yüksekte kalacak biçimde etrafı yontulur.

Kesilen şekil suluboya ile boyanarak beyaz bir kağıda bastırılarak istenen şekilde resimler yapılabilir.

Aynı yöntem kuru yaprakları boyayıp kağıda bastırarak da elde edilebilir.

 

KOMİK MAKARALAR

 

Boş makara, karton, kalem, boya, yapışkan.

Makaranın iki başına yapıştırılmak üzere karton üzerine hayvan şekilleri çizilir.

Hayvanın ön kısmı makaranın bir ucuna arka kısmı da diğer ucuna yapıştırılır.

Yün artıkları veya iplikle kuyruk, bıyık, yele gibi ekler bu hayvancıkları daha sevimli ve eğlenceli yapacaktır.

 

KUKLA TİYATROSU

 

Eski çorap veya eldivenlerin üzerine göz yerine düğme,

saç veya yele yerine yün, ağız burun yerine küçük kumaş parçaları dikilerek,

çocukların içine ellerini sokarak oynayabilecekleri kuklalar yapılır.

 

OYUN HAMURU

 

2 bardak tuz, 2-3 bardak su ile karıştırılır ve kaynama noktasına gelinceye kadar ateşte ısıtılır.

Ayrı bir kapta 1 bardak mısır nişastası 1 bardak soğuk soda karıştırılır ve

bu karışım hızlı hızlı çarparak sıcak karışıma eklenir.

Hamuru esnekleştirmek için gerektiği kadar su damlatılarak iyice yoğurulur.

Elde edilen hamurla çocuklar diledikleri şey ve şekilleri yaparlar.

Yapılan şekiller iki gün içinde oda ısısında sertleşir, sonra istenirse boyanabilir.

Bu seramikten kalıcı süsler, boncuklar yapılabilir.

 

Daha kolay bir yöntem: 1 bardak un, 1 bardak tuz, 1 çorba kaşığı sıvı yağ, yeterince su karıştırılır

ve 2-3 dakika yoğrulur. Tekrar kullanılabilmesi için bir naylon torbada saklanabilir.

 

*tna

1719

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

***

 

975140806-7.jpg

 

***

Leyla NAVARO' nun "Gerçekten Beni Duyuyor musun" Kitabını

 

e-kitap olarak okumak isterseniz forumun e-kitap bölümünde aşağıdaki linkten indirebilirsiniz…

 

Web Sitem - www.turkish-media.com/forum

 

*tna

***

Kaynaklar

 

1- Abadan-Unat N. Toplumsal Değişme ve Türk Kadını. Türk Toplumunda Kadın, Araştırma, Eğitim, Ekin Yayınları Ticaret A.Ş. 1982, s: 1-32 2- Buscaglia, L. Birbirimizi Sevebilmek. (Çev. Ebcioğlu N.) İnkilap Kitabevi, 1982.

 

3- Cüceloğlu, D. İnsan İnsana. Altın Kitaplar 1979.

 

4- Faber A: Mazlish Elaine. How To Talk so Kids Will Listen and Listen So Kids Will Talk. Avon Books, 1982.

 

5- Faber A: Mazlish, E. Liberated Parents Liberated Children. Avon Books, 1975.

 

6- Geçtan, E. İnsan Olmak, Adam Yayıncılık, 1984.

 

7- Fişek G.O.: Sükan Z. Çocuğunu ve Siz. Türkiye’de Okulöncesi Çocuk Gelişimi ve Eğitim Projesi, M.E.B. 1983.

 

8- Gordon, T. Parent Effectiveness Training. Peter M. Wyden İnc. NewYork, 1970.

 

10- Gordon, T. P.E.T. in Action, Wyden Books, 1976.

 

11- Lewis, M.: Rosenblum, L.A. The Development of Affect, Plenum Press, New York, 1978.

 

12- Kağıtçıbaşı, Ç. Çocuğun Değeri. Boğaziçi Üniversitesi, İdari Bilimler Fakültesi 1981.

 

13- Kağıtçıbaşı Ç. Sex Roles, Family and Community in Turkey.İndiana University Turkish Studies 3, 1982.

 

14- Kandiyoti, D. Kadınlarda Psiko-Sosyal Değişim Kuşaklar Arasında Bir Karşılaştırma. Türk Toplumunda Kadın, Araştırma, Eğitim, Ekin Yayınları Ticaret A.Ş., 1982 s: 311-339.

 

15- Kıray, M. Küçük Kasaba Kadınları. Türk Toplumunda Kadın, Araştırma, Eğitim, Ekin Yayınları Ticaret A.Ş., 1982, s: 341-356.

 

16- Le Compie, G. Türkiye’de Aile-İçi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Sistemi, Türkiye’de Okulöncesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Araştırma ve Uygulama Enstitüsü M.E.B. 1982.

 

17- Maccoby, E.E. Social Development, Harcourt Brace Javonovich İnc. 1980.

 

18- Okman, G; Maktav, S. Çocuk Gelişiminin Temel İlkeleri. Türkiye’de Okulöncesi Çocuk Gelişimi ve Eğitim Projesi, Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Araştırma ve Uygulama Enstitüsü M.E.B. Yayınları 1982.

 

19- Özbay, F. Türkiye’de Kırsal-Kentsel Kesimde Eğitimin Kadınlar Üzerine Etkisi. Türk Toplumunda Kadın, Araştırma, Eğitim, Ekin Yayınları A.Ş., 1982, s: 171-197.

 

20- Satir, V. Peoplemaking. Science and Behavior Books, 1972.

 

21- Scott Peck, M. The Road Less Traveled. A Touchstone Book, 1978.

 

22- Sükan, Z. Okulöncesi Etkinlikleri. Türkiye’de Okulöncesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Projesi, M.E.B. 1983.

 

23- Sükan, Z. ve diğerleri. Okulöncesi Eğitimi El Kitabı, İstanbul Redhouse Yayınevi, 1978.

 

24- Yörükoğlu, A. Çocuk Ruh Sağlığı. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1986.

 

25- Yörükoğlu, A. Gençlik Çağı. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1986.

 

***

 

lütfen bu başlıktaki bilgileri

 

Küçük çocukları olan dostlarınızla paylaşın...

 

Formun adresini ve Başlığın linkini verin...

 

Anne, Babaları olmasakta...

 

Ablaları, Abileri olmasakta...

 

Bütün Dünyanın Çocukları Bizim Çocuklarımız...

 

Onlar Hepimizin ve Diğer Kardeşlerinin...

 

ve Bu Dünyanın Geleceği...Mirascısı ... Gerçek Sahipleri...

 

Ve lütfen çocukları sevin...onları önemseyin...

Ve Öğrenip gelişmeleri için her türlü katkıyı sağlayın...

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Admin

Küçüktüm küçücüktüm öylece vitrinlere bakar arkasındaki dünyayı hayal ederdim...

Baktığım dünyada hep kendimi kral olarak görürdüm... :unsure:

Biraz büyüdüm ve kralların iyi insan olmadıklarını söylediler....

Önceleri inanmadım... Sonra...!

 

Sonrası büyük bir hayal kırıklığı...

Bana hayal kırıklığımı anlatacak birisi yoktu...

Aslında vardı ama nasıl anlatacağını bilemiyordu galiba...

Veya nasıl analtacağı konusunda hiç kimse ona yardımcı olmamıştı...!

 

Ertesi günün bir öncekinden daha az gelişerek ilerlediği bir dünyada…

Kendimi attığım vitrinlerin önünde gördüğüm benlerin aynı şekilde baktığını görmek istemiyordum artık...

 

Açıklanmalıydı, ne istedikleri sorulmalıydı, sevgileri, hüzünleri, çoşkuları paylaşılmalıydı, en önemlisi parçası oldukları kurumun onlarsız hiç bir anlamının olmadığı kanıtlanmalıydı...

 

Unutmadan hala vitrinlerin arkasındaki kralın ben olduğunu düşünüyorum.... :blushing:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Gece Kuşu;

 

Öncelikle ellerine,emeğine sağlık.. :clover: 6.5 yaşında bir çocuğun babası olarak,edindiğim tecrübelerimden,bu kitabın hayata uygulanabilir olduğunu ve bir rehber,danışma kitabı olarak kullanılabileceğini tüm samimiyetimle onaylıyorum.Bu kitabı buraya taşıdığın için teşekkürler..

 

Özellikle sonuç bölümünde okuduklarımdan gördüm ki,bu yazılanların çoğunu çocuğumun eğitiminde ve ikili ilişkilerimizde zaten kullanmışım.Bu bana ayrıca büyük bir haz verdi.Yine bu okuduklarımdan çıkardığım başka bir sonuç;her çocuğun anaokulu eğitimi alması oldu.Zira ''Çocuğun becerilerinin arttırılması,alıştırmalar'' bölümünde bahsedilen çalışmalar ve daha fazlasını oğlum ve arkadaşları gittiği anaokulunda yaptı.Oğlumu profesyonel ellere emanet ettiğimin farkına varmış olmak beni ayrıca sevindirdi..Tabiki her ailenin,bu imkana sahip olmadığını da gözardı etmiyorum.Onlar içinde bu kitapta yazılanları uygulamanın çok faydalı olacağını garanti edebilirim..

 

Kendine güvenin arttırılması kısmına bir katkıda bulunmak isterim.Bu benim uyguladığım bir yöntem:

 

Çocuğunuzun,canının acımasına izin verin:Bir sakatlanma riski veya ciddi bir yaralanma riski taşımadığı durumlarda,çocuğunuzun düşmesine,küçük tehlikeli hareketlerde bulunmasına izin verin.Tırmanmak mı istiyor,bırakın tırmansın.Bir engel üzerinden atlamak,akrobatik bir hareket mi yapmak istiyor,yapsın.Bu çocuğunuzun özgüvenini arttıracaktır..

 

Unutulmaması gereken,çocuğumuz dediğimiz bireylerin kendi karakterleri olduğu ve bu karakterlerlerin bir kalıptan çıkmış gibi aynı olmadığıdır.Bu kitapta yazılanları çocuğunuzla olan ilişkinize geçirirken,bunu gözardı etmemeliyiz.Çocuğunuzun sizinle ters düşebileceğini bilmeli,kendi doğrularını sizinle tartışabilmesine izin vermeliyiz.Topluma sağlıklı bireyler yetiştirmenin anahtarının öncelikle biz anne babalar olduğu gerçeğini unutmamalıyız..

 

Saygı ve sevgilerimle..:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle böyle güzel ve anlamlı bir eseri bizlere kazandırdığın için çok teşekkürler sevgili GeceKuşu...

Sadece şunu söylemek isterim...

“çocuk sesin bir kokusu vardır; suskununsa korkusu.”

Yani güzel dostum Yüreğinle ve kaleminle kal emi,

Tam vurgun yediğini sandığın anda suni teneffüs olan bir yazı dizisi...

Unutmayalım lütfen:

Dip balıkları bile, ölünce yüzeye vurur. :clover:

 

5828om4.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Gecekuşu

 

Göndermiş olduğun mesaj için teşekkür ederim. Bu topic senin eserin ve bu sebeblede teşekkür ederim. Çok fazla takip etmedim zaman zaman gözattım, kendi uygulamalarımla karşılaştırdığım yerler oldu ve bir çoğunu uyguladığımı gördüm. Daha önceleri okumuş olduğum çocuk eğitimi kitaplarınında oldukça faydasını görmüştüm. Diliyorum bu tür kitaplar daha fazla okunur bilinçli anne babalar bilinçli çocuklar yetiştirirler.

 

Evlendikten 10 ay sonra anne olmuştum 10 yaşında bir kızım ve 6,5 yaşında bir oğlum var bu konuda şanslı görüyorum kendimi kız ve erkek çocuklar arasındaki farklılıklarıda yaşayarak öğrenmiş oldum. Çocuklarımda üzerinde en çok durduğum şey, çocukluğumuzda bizden esirgenenleri vermek oldu. Bunlardan biride çocuğun herşeyden önce bir birey olduğu düşüncesiyle onun fikirlerini dinlemek ve seçimlerini yapma konusunda özgür bırakmaktı. Bu seçimler oyuncaktan tutun, giyimlerine kadar her şeyde istediklerini almak ve seçimi onlara bırakmaktı. Evimizde planladığımız ufak şeyleri bile onlara sorduk, her konuda fikirlerini aldık. Biz çocukken "çocuklar her şeye karışmaz" isimli terbiye yöntemiyle (!) büyümüştük. Ciddiye alınmadık, çok eleştirildik, kendimizi zaman zaman ifade edemedik. Gerçi çoğu açıdan şanslı bir çocuktum, annem ve babam dünyanın en iyi insanlarındandır. Babaannem ve dedem de bizlerle yaşıyorlardı kalabalık bir aile ortamında 4 kardeş büyüdük. Paylaşmayı, dinlemeyi, sevmeyi iyi öğrendik. Yalnız babaannem çok disiplinliydi, dedemde öyle... Annem ve babamdan çok onların etkileri var üzerimde.

 

Bir çiftin evlendikten sonra çocuk yapmadan önce bu tür kitapları okumasının çok büyük gereklilik olduğunu düşünüyorum. Ancak ülkemizde kitap okuma oranı hepinizin malumu kaldı ki bilinçli bir nesil nasıl yetiştirilir bilemiyorum. Çocuklarıma kitap okuma alışkanlığı edindiriyorum bana bu alışkanlığı edindiren ilkokul öğretmenimdi, haftada 2 kitap okuyana ödül verirdi ufak tefek şekerleme türlerinden. Ve öğretmenime olan sevgim yüzünden önceleri sıkılsamda okumaya devam ettim. Ve büyük faydasını gördüm. Çocuklarıma da bunu alışkanlık haline getirmeleri için her hafta yeni kitaplar alıyorum. İki çocuğumuda anasınıfına gönderdim ve çok faydasını gördüm.

 

Ben onların eğitimini yaparken kendimce bir metod geliştirdim. Ödül kazanmak için iyi not alacaklar ve o notu ben vereceğim. Notumuz 100 üzerinden... İkisinede 100 puan verdim ve herhangi bir kötü davranışta bu puan eksiliyor, doğru davranış sergilediklerinde tekrar artıyor. Böylece iyi not almaya çalışmak yerine onlara vermiş olduğum 100 puanı eksiltmemeye çalışıyorlar. Bu puanı etkileyen şeyler, okuldaki başarıları, arkadaş ilişkileri, ne olursa olsun doğruyu söylemeleri, yemeklerini düzgün bir şekilde yemeleri ve kitaplarını düzenli okumalarıyla değişiyor. Eğer verdiğim zamana kadar puanları 90/100 arası olursa hak ettikleri ödülü kazanacaklar. Şuana kadar çok faydalı oldu. Notu 1'den başlayarak yükseltseydim sanırım böyle etkili olmayacaktı zor gelecekti ve heyecanları zamanla düşecekti. Ama 100'den düşmemek için çok gayret ediyorlar.

 

Ülkemizde kitaptan yoksun çocuk kalmaması dileğiyle, geleceğin okuyan, öğrenen ve iyi eğitilmiş çocuklarla şekilleneceğini düşünerek göstermiş olduğunuz bu saygı değer gayret için sizi yürekten kutluyorum ve bir anne olarak teşekkür ediyorum...

 

Selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğitimin önemini kuşkusuz ki hepimiz biliyoruz... Önemli olan, çocuklara bir şeyler vermekten ziyade, onların kişilikli ve tutarlı bir benlik oluşturmalarına katkıda bulunabilmek, yardım etmek... Çocuklarımız "Özgür Kişilik" yapısını oluşturabilmeli... Kitap sadece Anne-Babalara değil özellikle Öğretmenlerin çocuklara yaklaşımında da çok faydalı olacaktır... Paylaşımınız çok değerli, sağolun...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Gecekuşu bu kitabı çevremde bulunan tüm kitapçılara giderek aradım ancak bulamadım ve daha öncede bunu size belirtmiştim.Ancak burada yazdıklarınınız üzerinden gördüğüm kadarıyla pek yanlış yapmamışım çocuklarımı yetiştirirken. Bu kitabı bulamamış olmakla birlikte çocuk psikolojisi üzerine epey kitap okumuştum.

 

Benim de 10 yaşında bir kızım ve 19 yaşında bir oğlum var.Çocuklarımı yetiştirirken ben de Sardunyamın dediği gibi bizim sahip olamadığımız şeyleri sunmak için çabaladık.Ama gördüm ki bunları sunmak çocukları belli bir süre sonra doyumsuzluk noktasına getiriyor.Burada asıl önemli olan nokta bunları sunarken çocuklara; bu imkanlara sahip olamayan bir sürü çocuğun olduğunu ve bunlara sahip olmakla ne kadar şanslı olduklarını ve bu şanslarını iyi değerlendirmeleri gerektiği bilincini aşılamaktır.

 

Ailede çocukların örnek aldıkları kişiler anne ve babalardır.Anne ve baba olarak çocuklara verdiğimiz öğütlere önce kendimizin uyması gerekiyor.Bir evde anne veya babadan biri örneğin pırasa yemiyorsa bunu çocuğun yemesini beklemek hatadır ya da çocuğa yalan söylemek kötüdür deyip bunu ebeveynlerden birinin günlük hayatta yapıyor olması ne katkı sağlayabilir çocuğun gelişmesine ve terbiyesine.

Ceza ve ödül meselesine gelince ;bir çocuğun çocuk olmasının getirdiği bazı sorumlulukları vardır.Yapması gerekenleri yapması için ödül vermek bana göre yanlıştır.Bunları yapmıyorsa ,yapmamaktan ötürü doğacak olumsuzluklara da katlanmasına eğer gözyumabilirsek çocuk bu sorumluluklarını yerine getirmediğinde başına neler gelebileceğini anlama şansına da sahip olabilir.Ceza konusunda ise genellikle sevdiği şeylerden belli bir süre mahrum bırakma yolunu seçiyorum.Bir de Erich From'un çocuk eğitimi üzerine bir kitabını okumuştum orda şöyle diyordu:Bir çocuk daha doğuşundan itibaren anneği kullanmaya başlar .Her ağladığında -tabiki eğer herhangi bir problem yoksa- çocuğunuzu kucağınıza alırsanız bundan sonra çocuğunuz kendisini kucağa aldırana kadar ağlayacaktır.Çocuğunuza bir ceza verip eğer bunu tamamlamıyor ve acıyıp iptal ediyorsanız bir süre sonra çocuk size inanmayacaktır.Asıl ilginç olan bir şey söylüyordu ki bana göre de çok mantıklı.Çocuğunuza yapamayacağınız tehditler savurmayın eğer" odanı topla yoksa kafanı kırarım veya beynini patlatırım" diyorsanız bunu yapmanız gerekir.Bu yüzden yapabileceğiniz cezalar verin aksi takdirde inanadırıcılığınız kalmaz.

 

 

Çocuklarımıza kişilik ve özgüven kazandırmak istiyorsak öncelikle bizler doğru davranışlar sergilemeliyiz.Çocuklarımıza vermiş olduğumuz sözleri yerine getirmeliyiz . Özellikle genel prensiplerde çocuklarımız için hayır ,yanlış,kötü dediğimiz şeyler bizler için de böyle olmalıdır.Aksi takdirde çocuklarımızdan fazla birşey beklemek abes olur.Unutmamalı ki eğitim ailede başlar.

 

 

 

Ve sevgili Gecekuşu emekleriniz için gerçekten çok teşekkür ediyorum. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kzocuu0rv.jpg

 

Hayata onun gözleriyle bakmayı deneseniz bir..

 

Savaşlar mı kalır acaba..

 

Çıkarlar mı hesaplanır..

 

Hangi yanınız hala böylesine çoçukca kalabilmeyi başardı..

 

Yada hangi elle böylesine bir çocuğu yüreğinizden söküp attınız..

 

Hiç bir yeriniz uff olmadı mı o çocuğu söküp atarken içinizden..

 

Hiç özlemiyor musunuz arada bir ne yapıyor diye...

 

Kendi içinizde yolculuğa çıktığınız olmuyor mu?..

 

Bulunca sorular sormayı düşünemediniz mi hala..

 

Yoksa alacağınız cevaplar mı korkutuyor sizi...

 

Hayata tutunmaktan vaz mı geçtiniz..

 

Bir daha yeniden demek bu kadar mı incitir oldu sizi..

 

Suçlumu hissediyorsunuz yoksa kendinizi..

 

O çocuğu ellerinizle öldürdüğünüzü mü düşünüyorsunuz..

 

Peki neydi bunu size yaptıran nedenler yada çok mu gerekliydi bu..

 

Özlediğinizde olmuyor mu?..

 

Pamuk şekeri yediğiniz günler aklınıza gelmiyor mu?..

 

Sıkı sıkıya bağlı olduğunuz bir oyuncağınız yok muydu?..

 

Hadi bulun o çocuğu çıkarın yeniden..

 

Dünyaya onun gözleriyle yine yeniden bakmayı deneyin..

 

Hem ne kaybedersiniz ki..

 

Kaybettiklerinizin yanında bunun yeri daha mı derin olur?..

 

Belki de istediğiniz yanıtlar o çocuğunun iki dudağı arasından çıkar ve sizi yaşama bağlar..

 

Kimbilir...

 

 

EmiLY_pandora...

 

 

Hadi bulalım o çocuğu çıkarıp yeniden..

 

Dünyaya onun gözleriyle yine yeniden bakmayı deneyelim...

 

 

Yaşama sıkı sıkı bağlıyız ama...

 

Daha sıkı mı bağlanırız...

 

Daha da çok değerini mi anlarız...

 

Kimbilir?...

 

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gece demedin gündüz demedin GeceKusu, buraya gelip onca güzel ve degerli yazilarin ile bizleri aydinlatin bundan dolayi cok tesekkürler :clover: yazmis odugum bir yaziyi burayada aktarmak tekrar istiyorum..

 

Çocukken acılarımızın en büyüğü derimizdeki kesiklerdir,

büyünce en çok yüreğimiz acır.

 

Çocukken her kavga çocukça sebeplerden çıkar

ama sonunda arkadaşlardan asla vazgeçilmez,

 

büyünce kavgalar çıkar bir misketten büyük olmayan

sebeplerden ve bir anda unutulur yıllarla örülmüş dostluklar.

 

Çocukken annenizin bir öpücüğü iyi gelir tüm yaralara,

büyünce bir kadının öpücükleri açar en büyük yaraları.

 

Çocukken en büyük hayalinizdir en uzaktaki yıldız,

büyünce kısalır hayallerinizin mesafesi.

 

Çocukken her şeyi sevecek kadar büyüktür yüreğimiz,

büyünce nefretlerimizden küçücük bir yer kalır sevgilerimize.

 

Çocukken kızarsınız büyüklerin size akıl vermelerinden,

büyünce hayatınızdan usulca kayıp giden büyükler

 

ararsınız size akıl versin de biraz olsun

alsın diye sorumluluğu elinizden.

 

Çocukken büyünce yapacaklarınızı düşlersiniz,

büyüyünce çocukken yaptıklarınızı hatırlamaya çalışırsınız.

 

Büyümek alışmak mıdır?

 

Sanmam.

 

Büyümek oyunları unutmaktır.

 

Büyümek hayatın karanlık yüzüyle tanışmaktır.

 

Büyümek ölümü tanımakla başlar.

 

Ölüm ki hayatın en büyük öğreti ustasıdır.

 

Ölüm ki hayatta tüm oyunların yalan olduğunu anlatan

 

yegâne gerçektir.

 

Ölüm korkudur.

 

Öyleyse büyümek korkmayı anlamaktır.

 

Korkularini anlayabilmek, düsüncelerini paylasabilmek, büyüdük desekte cocukklar ile tekrar cocuk o an icin bile olsa olma dilegi ile... :clover:

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok büyük emekler vererek hazırladığınız bu başlık ve bizlere olumlu davranışlar katma yolundaki çabalarınız için çok teşekkürler GeceKuşu..

Hepimiz hemen hemen yaptığımız herşeyi doğru görür, ve kendi doğrularımızla yaşarız..

Çocuklarımız kendi hayatımızın daha üzerinde gördüğümüz varlıklarımız, uğruna çokk şeylerden vazgeçtiğimiz, onlar için kendi adımıza hep birşeyleri ertelediğimiz canlarımız..

Bir insan karakterinin şekillenmesinde çok büyük rol oynarken yaptığımız herşey doğru mu acaba?Sanmıyorum ,pek çok hata yapabiliyoruz onları büyütürken onlar birey olma basamaklarını çıkarken.

Bu kitap belli ki tam olarak uyguladığımızda önerileri ,bizi temelden yanlışlardan kurtaracak bir kitap, buradaki sihirli sözcük ise EMPATİ bence.

Pek çok sorunun çözümüne çare olacak yada sorun olmasına izin vermeyecek sözcük;)

 

Bir öneride ben sunmak isterim, bildiğim bir kitap var çevirisini Yankı Yazgan'ın yaptığı SOS! ANA BABALARA YARDIM. Lynn Clark yazarı, çocukların gündelik davranış sorunları için pratik öneriler kılavuzu kesinlikle işe yarıyor;)

 

 

 

Yukarılarda bir yerde , bir soru vardı içimizdeki çocukla ilgili: İçimde ki çocuk hep benimle , sanırım hep te olacak yollamam beni terkedemez o:)))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değerli forumdaşlarım;

 

Yaşamım boyunca, yaptıklarım üzerine,iyi olduğuna dair bir şeyler söylendiğinde hep yüzüm kızarmış ve utanmış...

 

Çoğu zamanda bu duygumdan sıyrılıp teşekkür etmeye bile fırsat bulamamışımdır...

 

Neden böyle yapıyorum diye kendi kendimi yediğim bir duygudur bu benim için...

 

 

Ama bu sefer böyle yapmıyacağım...

 

Taktirleriniz, beğenileriniz ve bana karşı göstermiş olduğunuz iyi niyet yaklaşımlarınıza

 

teşekkür edebilme fırsatını yaratacağım kendim için...

 

 

Bu başlık altında konun açılımına destek olan tüm arkadaşlarıma ayrı ayrı"Teşekkür" ediyorum ...

 

Beni onurlandırdığınız, taktir ettiğiniz ve önemli bir şey yapmış olduğumu hissettirip beni mutlu ettiğiniz,..

 

Ve yeni bir şeyleri yapabilecek güçü ve motivasyonu bana verdiğiniz için....

 

 

Size tekrar tekrar "TEŞEKKÜR" ediyor...

 

En içten DOST selamlarımı yolluyorum...

 

 

Bütün forumdaşlarıma...Yeni yılda Sağlık...Mutluluk ve Başarı diliyorum...

 

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.