Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GERCEKTE TANRI YOKTUR


Romantik_Sovaylye

Önerilen İletiler

..asıl cevap ise tanrı herkesi özgür iradesini kontrol etmesi için yaratmıştır.tanrı olması için deyil???

Ozgur irade ile tanriya kul olmak celisir. Bir kisi kendini tanrisina kul olarak goruyorsa; serbest iradesi yoktur. Cunku onun kendi yasami yoktur. Herseyi onu kul yapan tanrisi onun icin yapiyordur. Kaul olan da birey bilinci de bireysel bilinc te olusmaz. Bunlar yoksa, irade de serbest olamaz. Tanriya kul olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ozgur irade ile tanriya kul olmak celisir. Bir kisi kendini tanrisina kul olarak goruyorsa; serbest iradesi yoktur. Cunku onun kendi yasami yoktur. Herseyi onu kul yapan tanrisi onun icin yapiyordur. Kaul olan da birey bilinci de bireysel bilinc te olusmaz. Bunlar yoksa, irade de serbest olamaz. Tanriya kul olur.

evet seninkide farklı bir bakış açısı olabilir farkındayım.yalnız kurallara tek tek faktörlerde rol oynamak zorunda bakış açısı dediğin şey senin kontrolündemi yokda deyilmi, önce buna karar verilmeli ve bir mantık oluşturulmalı kime göre neye göre özgür irade olmalı tanrının verdiğini algılamak bir görevse eğer insanoglu henüz buna hazır deyil farkındamısın? dostum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet seninkide farklı bir bakış açısı olabilir farkındayım.yalnız kurallara tek tek faktörlerde rol oynamak zorunda bakış açısı dediğin şey senin kontrolündemi yokda deyilmi, önce buna karar verilmeli ve bir mantık oluşturulmalı kime göre neye göre özgür irade olmalı tanrının verdiğini algılamak bir görevse eğer insanoglu henüz buna hazır deyil farkındamısın? dostum.

 

Birisinin ....e göresine değil kendi tecihine göre yaşam biçimi özgür irade olmalı. Birey, toplumsal inanç veya ideolojik dayatmaların bilincine vardığında buna hazır demektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet seninkide farklı bir bakış açısı olabilir farkındayım.yalnız kurallara tek tek faktörlerde rol oynamak zorunda bakış açısı dediğin şey senin kontrolündemi yokda deyilmi, önce buna karar verilmeli ve bir mantık oluşturulmalı kime göre neye göre özgür irade olmalı tanrının verdiğini algılamak bir görevse eğer insanoglu henüz buna hazır deyil farkındamısın? dostum.

Insanoglu kendi yarattigi kavramsal bilgi deger veri ve tabusuna; hem kendi varligi hem de birsel varligi bilincsizligi yuzunden; kendini teslim etmistir.

 

Yani ve mersala bir namus kavrami kisiyi esir alir.

 

Iste serbest irade basta bu kavramlari kisinin kontrol edebilecegi asamasidir. Yani kavram kisiyi degil; kisi kavrami kontrol eder.

 

Boylece kavramlar tarafindan yasatilmak yerine, kavramlar ile birlikte kisi kendi yasamini kendi yasar.

 

Burada olmasi gereken "Kime/neye gore?" insanoglunun insanligina bilimsellige ve bilissellige goredir. Bu ..e goreyi saglayacak olan da birey bilinci kazanmis bireyin ta kendisidir.

 

Cunku bu birey, kendisinin bir insanoglu turunun biri oldugunun farkinda ve bilincinde olarak; kendini mal meta mulk ya da kul kole olarak gormez ve teslim etmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

aksinin iddia edilmesini istiyorsan edelim, inanmadığıan inanmak değil, inanmadığını bilmektir, inanç ancak yeterli hazırlığı olmayan beyinlerin üretimidir, sorulara cevap bulamadığında cevap yaratanların toplanış yeridir.

çok uzun bir tartışma olmuş. Agnostizm yani yaratıcıya inanmamaktır ataizmin temeli. Ama günümüze biraz uyarlarsak biz insanlar bişeyin sonunda -izm ekine bayılırız. Çoğu insan ne olduğunu bilmeden bir arayış içinde balıklama atlar en gereksiz idealist düşüncelere. Kesinlikle var mı yok mu ikilemi gerçek bir paradokstur ve bence düşünülmesi gerekir. Bir yaratıcının varlığına inanmaktayız hepimiz. Kimimiz gerçekten hissederek kimimiz okuyarak kimimiz babadan gelen zorlamayla kabul etmiştir tüm bunları. Ama benim sormak istediğim nasıl inanmak zorundayız. Körü körüne "evet vardır biliyorum" diyerek mi? Kim olduğunu hatırlamıyorum ama yabancı bir yazar "biz tanrının unutulmuş çocuklarıyız" der. Ben bunu düşünürüm, sofistleri düşünürüm, agnostigleri düşünürüm, realistleri düşünürüm. Denerim demiyorum empati yaparım sadece. Bence gerçek inanç bunların cevabını düşünerek hissederek elde ettiğinde seni bulur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu dünyanın ve yaşadığımız nefes aldığımız güldüğümüz ağladığımız nefes verdiğimiz her saniye aslında binlerce yıl geçmekte olabilir,,yada ters mantıkta gidelim şöyle bir kavram çıkacaktır hiç şüphesiz,,yaşadığımız her 10 yıl aslında başka bir medeniyetin, zamanına göre saniyeler olabilir,benim teorime göre evren aslında aslında çok basittir,,500 yıl sonra ne olucağını bilmek çok zorda olablir çokta kolay olabilir,ama şu bir gerçekki eğer 500 yıl sonra bir yaşam olacaksa evrenin buğünkü haline göre çok daha çok ve net olarak sırlarının açığa çıkacağı çok açık ve net olarak gözükmektedir,,zaman göreceli bir kavram olduğuna göre evrensel dostum,zamanı kontrol eden biri olduğu, çok açık ve nettir ,aslında.o zaman  akıllara şu soru kesinlikle gelir.,biz İNSANOĞLU ASLINDA EVRENE HAPSOLMUŞ DURUMDAYIZ,,ama bu dünyaya hapsolmaktan çok daha iyidir,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

piramitlerin,binlerce yıl önce mars gezegeninde yaşamış,çok eski ve çok gelişmiş bir medeniyetin,,eseri olduğu saptanmaktadır bir teoriye göre,aslında mars gezegeni binlerce yıl önce atmosfer tabası olmadan yaşayan bir medeniyete uzun bir süre ev sahipliği yapmıştır,,ve marsa gezegeni yaşanamaz hale gelince,bu medeniyet, aslında bir toplum olarak,en uygun gezegeni araştırıp bu gezegenin dünya olduğuna karar verip,bu gezegene piramitleri inşa etmişlerdir aslında,piramitlerin asıl amacı,bu medeniyete ev sahipliği kazandırmaktı,piramitler bu medeniyetin,yerleşim alanıdır, daha açık bir ifadeyle, piramitler,aslında hem evdir hemde bir mezardır, bu medeniyetin ne denli güçlü bir alt yapısı olduğuna en büyük işaretir..piramitler,,aslında piramitleri bu medeniyet yapmıştır,zaten bakıldığında insan yapımına hiç benzemeyen formlar oluşmaktadır,yada başka bir teoriye göre insanları köle olarak kullanmışlardır..firavunu, kontrol ederek,kendilerine bir yaşam formu oluşturmuşlardır aslında,ben halen bu medeniyetin başka bir gezegende yaşadığını düşünüyorum........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

piramitlerin,binlerce yıl önce mars gezegeninde yaşamış,çok eski ve çok gelişmiş bir medeniyetin,,eseri olduğu saptanmaktadır bir teoriye göre,aslında mars gezegeni binlerce yıl önce atmosfer tabası olmadan yaşayan bir medeniyete uzun bir süre ev sahipliği yapmıştır,,ve marsa gezegeni yaşanamaz hale gelince,bu medeniyet, aslında bir toplum olarak,en uygun gezegeni araştırıp bu gezegenin dünya olduğuna karar verip,bu gezegene piramitleri inşa etmişlerdir aslında,piramitlerin asıl amacı,bu medeniyete ev sahipliği kazandırmaktı,piramitler bu medeniyetin,yerleşim alanıdır, daha açık bir ifadeyle, piramitler,aslında hem evdir hemde bir mezardır, bu medeniyetin ne denli güçlü bir alt yapısı olduğuna en büyük işaretir..piramitler,,aslında piramitleri bu medeniyet yapmıştır,zaten bakıldığında insan yapımına hiç benzemeyen formlar oluşmaktadır,yada başka bir teoriye göre insanları köle olarak kullanmışlardır..firavunu, kontrol ederek,kendilerine bir yaşam formu oluşturmuşlardır aslında,ben halen bu medeniyetin başka bir gezegende yaşadığını düşünüyorum........

 

Piramitleri dünyada yaşamış eski medeniyetler yapmıştır marstan falan geldikleri yok bunu da nereden çıkarttın? Şu doğru yanlız dünya dışı gelişmiş medeniyetlerin piramit yapımına katkısı olmuş fakat marsta falan yaşamıyorlar. Onlar öğretmiş ve dünya insanları inşaa etmiştir. Aslında dünyada daha önce bizden daha ileri medeniyetler yaşıyordu bu nuh tufanı ile yok oldular işte onlardan bazıları piramitleri inşa etmiştir, bilgi ve teknoloji açısından şu anki insanlıktan çok ileriydiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çok uzun bir tartışma olmuş. Agnostizm yani yaratıcıya inanmamaktır ataizmin temeli. Ama günümüze biraz uyarlarsak biz insanlar bişeyin sonunda -izm ekine bayılırız. Çoğu insan ne olduğunu bilmeden bir arayış içinde balıklama atlar en gereksiz idealist düşüncelere. Kesinlikle var mı yok mu ikilemi gerçek bir paradokstur ve bence düşünülmesi gerekir. Bir yaratıcının varlığına inanmaktayız hepimiz. Kimimiz gerçekten hissederek kimimiz okuyarak kimimiz babadan gelen zorlamayla kabul etmiştir tüm bunları. Ama benim sormak istediğim nasıl inanmak zorundayız. Körü körüne "evet vardır biliyorum" diyerek mi? Kim olduğunu hatırlamıyorum ama yabancı bir yazar "biz tanrının unutulmuş çocuklarıyız" der. Ben bunu düşünürüm, sofistleri düşünürüm, agnostigleri düşünürüm, realistleri düşünürüm. Denerim demiyorum empati yaparım sadece. Bence gerçek inanç bunların cevabını düşünerek hissederek elde ettiğinde seni bulur.

düzeltiyorum ,agnostisizim,yartatıcıya inamamak deyil bilinmeyeni bulmak ve araştırmaktır,agnostisizim. farklı bir bakış açısıyla ateist inanca yakın ama farklı olarak,kendisini ayrı tutmuştur..dinlere ise trilyonlarca ışık yılı uzaklıktadır..aslında herkes AGNOSTİKTİR. önemli olan insanoglu hangi evrim aşamasında bunun farkına varacaktır..uyanmak isteyenlere..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

piramitlerin,binlerce yıl önce mars gezegeninde yaşamış,çok eski ve çok gelişmiş bir medeniyetin,,eseri olduğu saptanmaktadır bir teoriye göre,aslında mars gezegeni binlerce yıl önce atmosfer tabası olmadan yaşayan bir medeniyete uzun bir süre ev sahipliği yapmıştır,,ve marsa gezegeni yaşanamaz hale gelince,bu medeniyet, aslında bir toplum olarak,en uygun gezegeni araştırıp bu gezegenin dünya olduğuna karar verip,bu gezegene piramitleri inşa etmişlerdir aslında,piramitlerin asıl amacı,bu medeniyete ev sahipliği kazandırmaktı,piramitler bu medeniyetin,yerleşim alanıdır, daha açık bir ifadeyle, piramitler,aslında hem evdir hemde bir mezardır, bu medeniyetin ne denli güçlü bir alt yapısı olduğuna en büyük işaretir..piramitler,,aslında piramitleri bu medeniyet yapmıştır,zaten bakıldığında insan yapımına hiç benzemeyen formlar oluşmaktadır,yada başka bir teoriye göre insanları köle olarak kullanmışlardır..firavunu, kontrol ederek,kendilerine bir yaşam formu oluşturmuşlardır aslında,ben halen bu medeniyetin başka bir gezegende yaşadığını düşünüyorum........

 

Piramitleri dünyada yaşamış eski medeniyetler yapmıştır marstan falan geldikleri yok bunu da nereden çıkarttın? Şu doğru yanlız dünya dışı gelişmiş medeniyetlerin piramit yapımına katkısı olmuş fakat marsta falan yaşamıyorlar. Onlar öğretmiş ve dünya insanları inşaa etmiştir. Aslında dünyada daha önce bizden daha ileri medeniyetler yaşıyordu bu nuh tufanı ile yok oldular işte onlardan bazıları piramitleri inşa etmiştir, bilgi ve teknoloji açısından şu anki insanlıktan çok ileriydiler.

 

dostum sence nuh tufanı gerçekten oldumu? hadi oldu diyelim,dünyada milyonlarca çeşit hayvan türü yaşamakta.tevratta aynen şöyle diyor ve kuranda aynı zamanda tanrı diyor musaya her hayvan türünden birer çift alıcaksın ve gemiye yerleştireceksin diyor..açık açık söylüyor..madem burası dogru o zaman yanlış olan birşey var galiba oda şu olabilirmi?sanırım baya büyük bir gemiymiş anlaşılan,eee o kadar hayvanı aldığına göre,inanılmaz büyüklükte bir gemi olmalı,,ha ne dersin,laughing.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

eğer bir gün bir din kabul ediceksem, oda tek tanrının verdiği ve sonsuza dek sürecek olan,ve tanrının her insanın özgür iradesine saygılı ve anlamlı olmak üzere verdiği, aynı zamanda her insana hitap eden bakış açısıyla doğruyu yanlışı ayırmak için anlam katan, özgür olduğumu gerçekten hissetiren DİNİ SEÇERDİM,sonsuza dek..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dostum sence nuh tufanı gerçekten oldumu? hadi oldu diyelim,dünyada milyonlarca çeşit hayvan türü yaşamakta.tevratta aynen şöyle diyor ve kuranda aynı zamanda tanrı diyor musaya her hayvan türünden birer çift alıcaksın ve gemiye yerleştireceksin diyor..açık açık söylüyor..madem burası dogru o zaman yanlış olan birşey var galiba oda şu olabilirmi?sanırım baya büyük bir gemiymiş anlaşılan,eee o kadar hayvanı aldığına göre,inanılmaz büyüklükte bir gemi olmalı,,ha ne dersin,laughing.gif

nuh tufani kuresel degildi ; bolgeseldi ..

 

tarim ve hayvancilikta kullanilan bilindik evcil hayvanlar mustesna herhangi bir evcillestirilmemis hayvan kastedilmiyor gemiye alinma konusunda..

 

 

belli ki asiri yagislarla gelen bir tasma; tarimi ve hayvanciligi tahrip edecek ve bolgeyi elverissiz bir hale getirecekti ..

 

 

 

 

 

buradaki mucize de hz. Musanin mucizesi gibidir ; kizildenizin yarilmasi rutin bir su cekilmesinin tam zamaninda kapaniyor olmasina firavunun denk gelmesinden kaynaklanmistir ..

 

tufan olayinda ise rutin yagislar bolgeye hakimdir ve kimse yagislar basladiktan sonra Hz. Nuhun kehanetinden olumsuz etkilenmemistir ; hatta

 

ayette hz. Nuhun oglu gemiye binmeyecegini ve bir tepeye cekilecegini soyluyor ..  yani asiri yagislarin rutin bir olay oldugunu anliyoruz

 

 

buradaki mucize ise periyodik yagislarin bir kademe fazla artmasi ile meydana gelen tufani onceden kestirememeleri ile hz, nuhun kehanetinin ayni dogrultuda oldugunu son ana kadar anlayamayacaklarinda saklidir - ta ki sularla birlikte dev dalgalara direnemeyecekleri bir helaka suruklenene kadar ! wooooww ! bakiniz ! asla inanmayan insanlarin, tesaduflere yorduklari 100 lerce olay iman ehli icin zamanlama ve isabet bakimindan tarifi mumkun olmayan mucizeler ortaya cikartiyor - ayet buna vurgu yapiyor ! .. bu surekli olarak cark eden bir tilsimdir .. sirdir !

 

 

 

 

 

 

 

dunyada mucizeleri kavramaya karsi akla kapi aralanir ama imtihan sona ermedigi surece o kapi sonuna kadar acik tutulmaz, avamdan bir insana her seferinde; 'tesadufun de bu kadari' dedirtir Allah, insanin aklina maya calar da insan bir turlu iman gozu ile bakamadigi icin tesaduflerin etkisinden kurtulamaz

 

bu Allahin kullarina goz kirpmasidir

 

ne deniz ilk akla gelen manada ikiye yarildi ne de tufan bir anda km kuplerce suyun bosalmasi ile meydana geldi -  hepsi de gunumuz klasik doga kanunlari ile meydana geldi .. Allah hepsini kendi bildikleri doga tecrubeleriyle yakaladi olene kadar da anlamadilar kehanetin dogrulugunu - olum onlari zorlayana kadar anlamadilar - tufanda semelenirken bile kehaneti kabul etmeyen kisiler inatciliklari ile on plana cikmaktadirlar bu kisilere normal tartisma platformlarinda birsey anlatmak ise imkansiz kere imkansizdir ... tabi sozum meclisten disari :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nuh Tufanı oldu kardeş bu sadece Kuranda değil diğer kutsal kitaplarda da yazar. Gemiler vardı sadece tek bir gemi değil bu konuda Ergun Candan'ın Nuhun Gemileri kitabını okumanı tavsiye ederim, tüm sorularının cevabını orada bulacaksın. Pirri Reis haritasından tut, Nuhun gemileri, yok olan kavimler bir çok bilgi mevcut o kitabı okumanı tavsiye ederim. Bilgi doğru kaynaktan alınmalı bu konuda emek harcayan araştırmacılar belgeleri ile sana doğru bilgiyi verir ki bu kitap da öyle bir kitap, oku mutlaka. 

dostum sence nuh tufanı gerçekten oldumu? hadi oldu diyelim,dünyada milyonlarca çeşit hayvan türü yaşamakta.tevratta aynen şöyle diyor ve kuranda aynı zamanda tanrı diyor musaya her hayvan türünden birer çift alıcaksın ve gemiye yerleştireceksin diyor..açık açık söylüyor..madem burası dogru o zaman yanlış olan birşey var galiba oda şu olabilirmi?sanırım baya büyük bir gemiymiş anlaşılan,eee o kadar hayvanı aldığına göre,inanılmaz büyüklükte bir gemi olmalı,,ha ne dersin,laughing.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

benim amacım aslında geçmişteki yazılar olsun geçmişteki gerçek hikayeler olsun,geçmişteki gerçek olagan üstü olaylar olsun,geçmişteki,yazıların ,ve kullanıların kelimelerin arasna saklanmış reel gerçekliği ortaya çıkarmaktır,yani mantıksız gelen,yaşamsal, birebir ters düşen izdüşümleri,ortaya çıkarmaktır,aslında konuyu fazla uzatmak istemiyorum sadece  şunu söyleme k,istiyorum,,MERABA  müsade ederse,ONUNDA DEDİĞİ GİBİ,,,,,,,,,,,Doğrular için mutlaka ama mutlaka somut ölçü gerek. teşekkürler meraba sana katıldığım tek konu bu teşekkürler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce tufanın küresel bir olgu olduğu iddia edilirdi. Bilim bunun olamayacağını kanıtlayınca, ağız değişti ve bölgesel tufan iddiasına dönüştü. Bölgesel ise olay daha da mantıksız bir duruma gelir. Ki Kuranda dağlar gibi dalgalar iddiası var. Dağlar gibi dalgalar varsa bölgesel olamaz. Sular karaları istila etmiş anlamı çıkar. Yani Kuranda tüm yeryüzünü kaplayan bir tufan iddia ediliyor. Böyle iddia edildiği zaten gemi yapıldığını iddia etmesinden belli. Bölgesel bir tufanda gemi yapmaya gerek yok. En yakın yüksek dağlar neresiyse oraya gitmek gemi yapmaktan çok daha kolaydır. Şimdi gemi yapıp Cudi dağına konmak mı kolay, Cudi dağına göç etmek mi kolay? Öyle dağlar gibi dalgalara dayanacak gemi yapmak elbette ki çok daha zor.

 

Yani tufan iddiası çok basit ve sığ bir düşünce ile iddia edilmiş çocukça bir efsanedir. İnsanlığın doğru dürüst bir bilimi olmadığı çocukluk çağlarında uydurulmuştur. Uydurulma nedeni de insanlara korku salmak. Korku ile insanları itaat ettirmek. Gerçek olması gibi bir olasılık hiç yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce tufanın küresel bir olgu olduğu iddia edilirdi. Bilim bunun olamayacağını kanıtlayınca, ağız değişti ve bölgesel tufan iddiasına dönüştü. Bölgesel ise olay daha da mantıksız bir duruma gelir. Ki Kuranda dağlar gibi dalgalar iddiası var. Dağlar gibi dalgalar varsa bölgesel olamaz. Sular karaları istila etmiş anlamı çıkar. Yani Kuranda tüm yeryüzünü kaplayan bir tufan iddia ediliyor. Böyle iddia edildiği zaten gemi yapıldığını iddia etmesinden belli. Bölgesel bir tufanda gemi yapmaya gerek yok. En yakın yüksek dağlar neresiyse oraya gitmek gemi yapmaktan çok daha kolaydır. Şimdi gemi yapıp Cudi dağına konmak mı kolay, Cudi dağına göç etmek mi kolay? Öyle dağlar gibi dalgalara dayanacak gemi yapmak elbette ki çok daha zor.

 

Yani tufan iddiası çok basit ve sığ bir düşünce ile iddia edilmiş çocukça bir efsanedir. İnsanlığın doğru dürüst bir bilimi olmadığı çocukluk çağlarında uydurulmuştur. Uydurulma nedeni de insanlara korku salmak. Korku ile insanları itaat ettirmek. Gerçek olması gibi bir olasılık hiç yoktur.

her zamanki performansın yerinde dostum seninle aynı fikirde olmak tan gurur duyuyorum..bellimi olur bakarsın 59 yıl sonra nuh tufanı,,mistiksel bir güç halini alıp,,olağan dışı olaylar sınıfına girer,ha ne dersin,,laughing.gif

Önce tufanın küresel bir olgu olduğu iddia edilirdi. Bilim bunun olamayacağını kanıtlayınca, ağız değişti ve bölgesel tufan iddiasına dönüştü. Bölgesel ise olay daha da mantıksız bir duruma gelir. Ki Kuranda dağlar gibi dalgalar iddiası var. Dağlar gibi dalgalar varsa bölgesel olamaz. Sular karaları istila etmiş anlamı çıkar. Yani Kuranda tüm yeryüzünü kaplayan bir tufan iddia ediliyor. Böyle iddia edildiği zaten gemi yapıldığını iddia etmesinden belli. Bölgesel bir tufanda gemi yapmaya gerek yok. En yakın yüksek dağlar neresiyse oraya gitmek gemi yapmaktan çok daha kolaydır. Şimdi gemi yapıp Cudi dağına konmak mı kolay, Cudi dağına göç etmek mi kolay? Öyle dağlar gibi dalgalara dayanacak gemi yapmak elbette ki çok daha zor.

 

Yani tufan iddiası çok basit ve sığ bir düşünce ile iddia edilmiş çocukça bir efsanedir. İnsanlığın doğru dürüst bir bilimi olmadığı çocukluk çağlarında uydurulmuştur. Uydurulma nedeni de insanlara korku salmak. Korku ile insanları itaat ettirmek. Gerçek olması gibi bir olasılık hiç yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kısacası, herkesin az cok bildiği bu hikayeye göre nuh, tüm canlıların boğulacağı bir tufan öncesinde tanrıdan bir gemi yapma ve kendi yakınlarını ve tüm canlılardan birer çifti gemisine alıp kurtarma görevi alır. böylece tufan sona erdikten sonra canlılığın devamı sağlanacaktır. ayrıntıları çok net olmayan bu hikayenin net olan kısmı bu kadarı ve de sonucun başarılı olduğu, geminin tufandan sonra ağrı dağının (veya belki baska bir dağın) eteklerinde karaya vurduğu ve böylece görevin başarıyla sonuçlandırıldığıdır. şimdi bu hikayeyi, bir de modern bilimin çerçevesinden inceleyelim:

1) bilim adamlarının yaptığı hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplaycak miktarda su yeryüzünde bulunmamaktadır. kutuplardaki tüm buzlar erise ve atmosfer ve bulutlardaki tüm su yoğunlaşıp yeryüzüne dökülse bile, böyle bir facianın gerektirdiği miktarda suya yaklaşılamamaktadır. peki bunca su nereden gelmiş ve nereye gitmiştir?

2) bilindiği gibi pek çok canlı türü yalnızca kendi doğal habitatında yaşayabilir. o zaman, tazmanya’da, galapagos’larda, antarktika sahillerinde, patagonya’da güneybatı amerika sahilinde yaşayan türler 1) gemiye nasıl getirilmiş, 2) gemide nasıl yaşatılmıştır?

3) sadece insanlarda görülen bazı hastalıkları (örneğin gonorea) nuh’un gemisine kim taşımıştır? (hatta daha öncesinde, bu hastalıları zamanında allah adem ve havva’ya vermiş olmalıdır ki, bu hastalıklar bu zamana dek gelebilsin). ayrıca allah ve nuh böyle hastalıkların etkenlerini niye kurtarmak ihtiyacı hissetmişlerdir?

4) tenyalar ve diğer parazitler nuh’un gemisine nasıl taşınmıştır?

5) simbiotik (yaşamak icin birbirine ihtiyaç duyan) canlılar ve parazitler tufandan hemen sonra yaşamlarini nasıl sürdürdüler?

6) canlı türlerine ait genetik varyasyonlar, tufandan sonra yalnızca birer çift halinde bulunan canlılardan nasıl meydana gelmiştir? (bu soruya vereceğiniz cevap, tutarlı olmak istiyorsaniz evrime inanmanınızı zorunlu kılar).

7) nuh’un gemisinin büyüklüğü ve yapısı nasıldır?

8) 2.5 milyon canlı türü bu gemiye nasıl taşınmış, gemi içinde nasıl barındırılmış ve nasıl beslenmiştir?

9) yalnızca başka bir canlı türüyle baslenen canlılar (örneğin kaolalar yalnızca belli bir tür ağacın yaprağıyla beslenir) tufan sırasında ve tufandan sonra nasıl hayatta kalmıştır?

10) pek çok canlı türü, örneğin meyve sinekleri, çok kısa ömre sahiptir. bunlar tüm tufan dönemini nasıl atlatmıştır?

11) asekseul üreyen canlılar (yani üremek için karşı cinse ihtiyacı olmayan canlılar)’dan nasıl birer çift alılanbilmiştir? (tüm canlılardan birer çift alındığına göre).

12) parthenogenic (yalnızca dişi) ve hermafrodit (iki cinsiyet de tek canlıda) canlılardan birer çift nasıl alınmıştır?

13) eğer tufan 6500 yıl önce olduysa, o sıralarda mevcut olan mısır uygarlığı o piramitleri nasıl dikebilmiştir?

14) sadece özel bir coğrafyada yaşayan (örneğin güney amerika’da amazon ormanlarında, ya da kuzey kutbunda) bir canlı türü, tufan bittikten sonra yasadığı yere nasıl gitmiştir?

15) dinozorlar nuh’un gemisine alınmış mıdır? (verecekleri her cevap başka açıdan çelişkiye düşürür teistleri).

16) mikroorganizmalar gemiye alınmış mıdır? alınmamışlarsa nasıl?

17) bitki türleri gemiye alınmış mıdır? alındılarsa dünya üzerindeki tüm bitki türleri gemiye nasıl sığdırılmıştır? alınmadılarsa, tufan sırasında bitkiler nasıl canlı kalmıştır? eğer kalmadılarsa, sadece bitkilerle beslenen canlılar tufandan sonra nasıl hayatlarını sürdürebilmişlerdir?

daha düşünülürse bu liste uzatılabilir. ama herhalde gerek yok. .....................................not alıntıdır....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkür ederim @@pach of neo

 

Din iddialarının bu kadar fazla değişkenlik göstermesi, temelsiz olduğunun en açık kanıtı. Yıllar boyunca Nuh ikinci Adem'dir dediler. Bu ne demek, tüm insanlık Nuh ve beraberindeki sayılı insan dışında yok oldu demek değil mi? Bu kadar büyük bir iddiayı geri almak ve tufan bölgeseldir konumuna çekilmek nedir? Tutarsızlığın daniskasıdır. Nasıl kazı yanmasın diye çevirip tufan bölgeseldir söylemine çekiliyorlar? Bu ilkesizlik, tutarsızlık, temelsizliktir. Bilimden haberi olmayanların boş çabalarıdır.  

 

Bölgesel bir tufanda gemi bir dağda karaya oturmaz. Zaten bölgesel tufanda gemi yapılmaz, göç edilir. Eğer tufan bölgeselse Kuranı değiştirip yeniden yazmaları lazım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkür ederim @@pach of neo

 

Din iddialarının bu kadar fazla değişkenlik göstermesi, temelsiz olduğunun en açık kanıtı.

 

tam tersi ; temelinin saglam olduguna ispat oluyor ;

 

dini karisik bir sekilde elestiren kisiler olmadan din olmaz - ilk insan hz ademe bile atesten bir melek vesile edildi de din ona karisik gostertildi bir an icin

 

Bölgesel bir tufanda gemi bir dağda karaya oturmaz.

 

tam da oyle olur . su yukselince nereye demir aticakti biggrin.png

 

 

 

Zaten bölgesel tufanda gemi yapılmaz, göç edilir.

 

cografi duruma ve medeniyet seviyesine gore degisir ; 

 

 

 

sen goc ederken yayan da edersin , arabanla da atinla da

 

hatta goc ederken su yolunu bile kullanabilirsin biggrin.png duruma hangisi daha uygunsa onla ; buna mi sasirdin biggrin.png

 

sasirdin ewt smile.png

 

su yolu ile de olsa zaten goc etmis olmuyorlar mi ?  w00t.gif

 

 

 

 Eğer tufan bölgeselse Kuranı değiştirip yeniden yazmaları lazım.

 

 

kirmizi kalemle yazman cok ince bir davranis

 

okudugum gibi harika bir hisse kapildim

 

cok ciddiyim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian kardeşim şu detayı unutuyorsun Kuran'da Nuh peygamberin 950 yıl yaşadığı geçer. Bir insan 950 yıl yaşayabilir mi? Yaşayamaz bu da demek oluyor ki Nuh peygamber ve öncesi farklı yapıda insanlardı. Nuh tufanı sonrası gelen insanlık hem ömür olarak kısaldı hem de vücut yapıları değişti.

 

Kuran-Kıyamet Suresi; "Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman o gün insan kaçış nereye diye sorar" Güneş ve ayın bir araya getirilmesi hep güneş tutulması olarak yorumlandı fakat öyle değil dünya ekseninde meydana gelecek ani bir kayma ile güneş batıdan doğmaya başlayacaktır. Bu da kıyamet alametlerinden biridir.

 

Gemiler olması niye bu kadar tuhaf geldi ki? O günün dünya yapısının nasıl olduğunu nereden biliyorsunuz? 950 yıl yaşayan insanların bulunduğu bir dünya ile bugünkü dünyayı kıyaslamak çok mantıklı görünmüyor kaldı ki piramitlerin nasıl yapıldığı halen tartışılır fakat cevap çok belli o günün insanları bizlerden çok daha ileri ve farklıydı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da Nuh peygamberin 950 yıl yaşadığı geçer. 

 

Bu tamamen efsane. Böyle bir şey olamaz. İnsan ömrünün en uzun olduğu zaman bugündür. İlkel atalarımızın ömürleri çok daha kısaydı. Gen telomerleri insan türünün maksimum 120 yaş civarına kadar yaşamasına izin verir. Bu bilimsel bir gerçektir. Aksi mümkün değildir. Sadece Kuranda öyle yazıyor diye buna inanmamız olacak bir şey değildir. Bir şeyin bir yerde yazması, hele dogmatik bir kitapta yazması hiç bir şekilde dikkate alınamaz. Türümüzün orijini bilimsel olarak bellidir. 950 yıl yaşayan bir insan, uydurma bir efsaneden başka bir şey olamaz. 

 

Kıyametin konu ile alakasını kuramadım ama, hiç bir güç dünyanın eksenini değiştiremez. Böyle bir şey de mümkün değildir. Yani Antarktika kuzeye geçecek diyorsunuz ki, bu kesinlikle mümkün değildir. Bunu yapabilecek bir güç yoktur. Bunu unutun. Kıyamet diye bir şey de yoktur. Bu da efsanedir. 

 

Geçmişte bizden ileri uygarlık olduğu da efsanedir. Piramitlerin nasıl yapıldığı biliniyor. Bir olağanüstülük yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

burada cok kritik bir durum var ;

 

 

darvinizme inanan, veya farkinda olmadan telkini etkisinde olan insanlar icin eski caglarda yasayan insanlar alet yapiminda basarisiz bir ilkellikte olmaliydilar ..

 

 

halbuki boyle bir durum soz konusu bile olamaz ;

 

gunumuzde bir bolgesel helak olsa bundan 900 yil sonra da eski kalintilardan ancak bina temelleri vs kalintilar ortaya cikar ; cunku bakir krom vs pc bilesenleri toprakta eriyeceklerdir ...

 

teknolojinin ne kadar ileri oldugunu gosteren tum yapilarin kaba taslak hatlari kalir .. ve o zamanki insanlar eski donemde ne kadar ileri gidildigini bilemeyebilirler .. tarih bu yonden sirlarla doludur ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.