Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslamda kölelik ve cariyelik


haksöz

Önerilen İletiler

Islamin kolelige (cariyelik dahil) yaklasimini, ve kolelikte neyi degistirdigini net olarak anlayabilmek icin, oncelikle, islam oncesi Araplar'da ve cagdas yada daha eski baska toplumlarda, kolelige nasil yaklasildigi hakkinda biraz bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bu bilgiye sahip olmayanlarin, "islam kolelik kurumunu kaldirmaya calisti, islamda kolelerin durumu iyiydi" ve benzeri soylemlerle Islami aklamaya calismalari anlasilabilir olmakla birlikte, tamamen dayanaksiz oldugu icin kabul edilmemesi de gayet normaldir.

 

Evet, simdi ornek olarak, Romalilar donemindeki kolelige bakalim:

 

Romalilar, ilkbaslarda savas esirlerine cok kotu muamele ediyorlardi. Cogunu da cesitli iskencelerle olduruyorlardi.Ama, zamanla onlari oldurmek yerine, kole olarak cesitli islerde onlardan yararlanma yoluna gittiler. Romalilar doneminde koleler oyle bir cogalmislardi ki,sayilari hur insanlarin uc katina yukselmisti.

Ornegin,Sezar'in 1milyon koleyi, Paulus Aemilus'un 150bin koleyi, Marius'un ise 140bin koleyi yalniz bir savasta ele gecirip sattiklari kayitlara gecmistir.Kaynak:TDV Islam Ansiklopedisi Esir mad.11/382, Ziya Umur "Roma Hukuku"

 

Asurlar, buyuk kucuk demeden, ele gecirdikleridusmanin derisini yuzup, sehrin kapisina asar, bunu da dini bir vecibe bilirlerdi. K.-Abdusselam bin Hasan Edgiri, Hukm'ul Esra fi'l Islam s.36-

 

Hammurabi kanunlarinda kolelik:

282 maddelik Hammurabi kanunlarina gore ise insanlar uc sinifa ayrilmistir:

1-Avilim sinifi: Asil ve hur olan siniftir.

2-Meskenum sinifi: Yoksul ve yari efendi olan siniftir.

3-Werdum sinifi: Bu kole siniftir.

 

Avilim sinifina karsi islenen sucun cezasi cok agirdi. Ornegin,bir avilm mensubu, bir fakir yada kolenin gozunu cikartsaydi, bunun cezasini parayla odeyebilirdi. Ama eger kole baskasinin gozunu cikartsaydi, o kolenin de gozu cikarilmaliydi. Yani kisasa kisas.-Hammurabi kanunlari 196.madde ve devami-

Yine Babil Krali Ammi Shaduga fermaninin 18 ve 129.maddelerine gore, borcunu odemeyen bir insan, odeyene kadar borc sahibinin kolesi olacak ve ona calismak zorunda kalacaktir.

 

Farslilar zamaninda kolelik:

Farslilarda da esirlere uygulanan muamele digerlerinden farkli degildi. Onlar savaslarda ele gecirilen esirlerin arasindan siyahileri olduruyorlar. Digerlerini ise kolelige tabii tutuyorlardi.

 

Islam oncesi kolelik donemi:

Oncelikle, islam oncesi araplarda ki sozde"cahilye devri" ne bir goz atmak lazim:

 

Islam oncesi araplarda kolelik kurumu azami derecede devam etmekteydi. Ancak buna karsin duyarli insanlar da yok degildi. Ornegin Hakim bin Hizam, henuz islamiyet ortalarda yokken, yuz kole satin almis ve onlari azat etmisti. Ayrica sadaka olarak yoksullara yuzdeve verdigi de gecer islami kaynaklarda.-Buhari,Itk,12- Vasaya,9;Edep,16 ve tecrid-iSarih, Diyanet tercemesi no:705 ve 709-

 

Yahudi olan ve henuz musluman olmayan Sad bin Ubade'nin babasi ve dedesi hergun cagrida bulunup "kimin evinde yemek, et yoksa gelsin bizim evde yesin" diyorlardi.-Askalani,el Isabe,no:3175-

Hatta o donemde oyle duyarli insanlar vardi ki, kiz cocuklarini velilerinden alip, buyuttukten sonra velilerine iade ederlerdi.Ayrica, o kiz cocuklarini iade ederlerken, velilerine bir miktar mal/esya da verirlerdi.Ornegin, Hakim bin Hizam bu sekilde yuz kizi buyuttukten sonra onlari iade ederken de sahiplerine 360 deve vermisti.Yani o donemde genel olmamakla birlikte,her toplumda olabilecek olumsuzluklar yaninda, cok daha fazlasiyla olumlu seyler de vardi.Fakat yonetim, bu gibi duyarli insanlarin elinde degildi.

-Ibni Habib,Muhabber,141, Isbahani,el Agani,21/280-

 

Ayrica yine Muhammed doneminde(islamdan once), gecmisi cok eskilere dayanan Hilfu'l Fudul ve Hilfu's Salah gibi isimlerle tarihe gecen insan haklari etkinlikleri vardi. Bu teskilatlarin amaci, yerli olsun, yabanci olsun herkesi zulme, haksizliga karsi korumak, ihtiyaci olanlara yardim etmekti. Muhammed bile kendisi henuz yirmi yaslarindayken, Hilfu'l Fudul teskilatina katilmis ve peygamberlik iddiasinda bulunana kadar bu teskilatta bulunmustur. Bu teskilatin diger bir adi da "Erdemler" teskilatiydi. Buraya ancak duyarli insanlar katilirdi. Muhammed, peygamberliginin son yillarinda bu teskilat hakkinda "Eger bir daha bu teskilata cagrilsam, yine seve seve giderim. Ayrica o teskilata uye olmayi, kizil develere sahip olmaya yeglerim" demistir.-Muhammed hamidullah,Islam Peygamberi,1/51, Islama Giris, diyanet yayini s.7- daha bir suru kaynaklar.

 

Muhammed zamaninda da Mekke'de kolelerin satildigi bir pazar yeri vardi.-Buhari,Istizan,2.bap-

Hele daha sonraki donemlerde, islam zamaninda, kafkaslar, Afrika hatta Hindistan ve yakin ulkelerden koleler getirilip bu pazarlarda satiliyordu.Ozellikle cariye satisi had safhadaydi.-MEB tercemesi Wensinck,Islam ansiklopedisi,Abid mad,1/110-115-

Araplar savasta ele gecirdikleri insanlardan fidye alirlardi. Bir hukumdarin kurtulus fidyesi bin deveydi. Bir kabile ileri geleninin fidyesi yuz deve, bir onemli savascinin ikiyuz deveydi. Bazen hakaret anlaminda bir onemli insanin fidyesi olarak halk nezdinde degeri olmayan ornegin bir merkep alinirdi.bazen de, ele gecirilen esirin sacinin ontarafi yada tumu tras edilir ve bu sekilde halk arasinda rezil edilmeye calisilirdi.

Bazen de savasta ele gecirilen esirini cesitli organlari kesilir, iskenceyle oldurulurdu. Bedir savasina kadar, araplarda fidye ile ebirakmak cok yaygindi.-Ibni Seyyidi'n Nas,Uyunu'l Eser,1/62,2/102, Muhammed Hamidullah,Hz.Peygamberin savaslari,s.66-

Peki Muhammedin koleye bakis acisi nedir? Bu konuda kendisinden muhtesem birkac cumle sunalim:

"Merkebe, ata ve koleye zekat dusmez.!" "Kim bir cariye yada koleyi efendisine karsi orgutleyip te,ona karsi kiskirtiyorsa o bizden degildir." Karilarindan biri olan Meymune, kocasi muhammed'e haber vermeden kendi cariyesini azad edince Muhammed:"Keske onu azad edecegine, dayilarindan birine hediye etseydin." der.

"Sayet bir kole esaretten kurtulmak icin efendisinden kacarsa, ondan koruma garantisi kalkmistir.Onun namazi da kabul edilmez." -Kutbu Sitte,12-11, MuslimIman no:68/70, Ebu davud,Hudud no:4360 daha bircok kaynaklar.-Butun bu hadislerde amac, koleyi efendiye baglamak, kolelik kurumunu birak kadirma niyetini, bilakis daha saglam tutmak amaci acikca gorulmektedir.

Bu konuda simdilik bir de "yuksek" yerden ayet vermezsek olmaz:

"Allah hicbir seye gucu yetmeyen, baskasinin mali olmus bir kole ile, katimizdan kendisine verdigimiz guzel riziktan gizli ve asikar olarak harcayan bir kimseyi ornek verir. Bunlar hic ESIT olurlar mi? Hamd Allah'a mahsustur."-Nahl:75-

 

Kuran'da esirlerden, kolelerden bahseden daha bircok ayet vardir, yeri geldikce yine buraya getirecegiz.

Simdiye kadarki yazilanlar isiginda, Muhammed oncesi, sirasi ve sonrasinda da kolelik kurumunun devam ettirildigini gorduk. Hatta islam zamaninda kolelik cok onemli bir gelir kaynagi haline getirilmisti. Sadece arap yarimadasi dahilinde degil, islam fetihlerinin ulastigi butun ulkeleri de kapsiyordu esir ticareti. Baskin ve savaslarla ve getirisi ganimet ve esirlerle gelisip serpiliyordu islam. Oyleki bir baskinda yada savasta, elegecirilen esirler, cesitli bolgelerdeki esir pazarlarina gonderilip satiliyor, geliriyle de islam ordusuna silah ve at aliniyordu.Buna kole ticareti denmez de ne denir? Ayni zamanda kadin ticareti. Gunumuzde kadin tacirlerine ne dendigini gayet iyi biliyoruz sanirim.. Cogu muslumanin da baslica gelir kaynagiydi esirler, daha dogrusu kolelestirilmis esirler.Erkek ve kadin kolelerini calismasi icin-sex- dahil, kiraya veren insanlar bile vardi. Hatta bu yuzden ayet bile "inmek" zorunda kalmisti:

"Cariyelerinizden iffetli kalmak isteyenler varsa/fuhus yapmak istemiyorlarsa, o zaman onlari dunya cikari icin zinaya zorlamayin. Her kim ki onlari zinaya zorlarsa, Allah bagislayici ve merhametlidir."- Nur/33.-

 

"Evli olan kadinlarla evlenmeniz size haramdir. Ancak, evli olan kadinlar, cariye/savas esiri iseler sizler onlari alabilirsiniz."-Nisa:24- Peki bu ayet neden ve ne zaman inmistir?

Bu ayet hakkinda sahabelerden Ebu Sait el-Hudri anlatiyor:

"Peygamber, Huneyn savasinda bazi insanlari evtas tarafina yolladi. Bunlar oranin halkini maglup edip hanimlarini ele gecirdiler. Bu kadinlar muhammed tarafindan muslumanlara dagitilinca, bazi sahabeler,-biz nasil musriklerin hanimlariyla yatacagiz? Bu is nasil helal olabilir?-diye itiraza basladilar. bu tartismalar uzerine Nisa suresinin 24. ayeti indi."

Demek ki, islamin allahi, savas esiri kadinlar evli olsalar dahi, onlarla yatabilirsiniz diyor!..

Muhammed,etrafindaki biraz olsun duyarli(hatta kendisinden bile duyarli!) insanlarin itirazlarini durdurmak icin bu ayeti indirmis, sonunda bu tur "kolaylik" larla, resmen zulum sayilacak bu tur seyleri yapabilmeleri icin alistirmayi basarmistir.

Muslumanlarin baslangicta " Bizler nasil olurda musriklerin karilariyla yatariz?" seklindeki olumlu itirazlarina karsin Muhammedein verdigi "olumsuz" yanit cok onemlidir:"Allahin emriyle siz onlari kullanabilirsinz."

Boylece onlar, zaman icinde Kuranda boyle ayetler gorunce degistiler ve oyle bir noktaya gelindi ki, artik bir an evvel cariyeleri kapmak icin dort gozle savas bekler duruma geldiler.

 

Kuran'a gore-Bakara/228 ve234.ayetler-Eger bir kadinin esi olur veya oldurulurse, en az 4 ay10gun ya da 3 ay hali-adet- gorunceye kadar beklemelidir. Ama savas esiri cariyeler olunca kural degisir:

"Savasta ele gecirilen bir kadinla iliskiye girebilmek icin, o cariyenin bir ay hali adet gormesi yeterlidir."-Ebu davud,Nikah no:2157, ayrica beyhaki, Taberani ve saire..-

 

Yine sahabeden: "Ben de Muhammed'le birlikte Beni Mustalik baskininda vardim.Bu baskinda ele gecirdigimiz kadinlarla colde iliskide bulunurken, hamile kalmasinlar diye spermimizi kadinin rahmine degil de, disariya bosaltirdik. Bunun uygun olup olmadigini muhammed'e sordugumuzda,'evet bir sakincasi yoktur, boyle bir yonteme basvurabilirsiniz' dedi"-Tecridi Sarih,Diyanet tercemesi,no:1117-

Savasta ele gecirilen bir kadinin hamile kalmasi istenmezdi cunku, savas esiri bir cariye, cocuk dogurmakla ummul veled sayilir ve kocasinin/efendisinin olumunden sonra ozgurlugune kavusurdu. Boylece o cariye bir "mal" olmaktan cikardi yani.

 

Savas esiri kadinlarla/cariyelerle cinsel iliski oyle bir boyuttaydi ki, bazen bir cariyeyle birden fazla erkek iliskide bulunurdu. Bu arada kadin hamile kaldiginda ise, anlasmazliga dusup, cocuk icin Ali'ye basvuranlar olmustur. Ali'de ne yapsin, karsisindaki uc tane erkegi gorunce cocuk kavgasini cozmek icin kura cektirir. Muhammed'de bunu duydugunda kahkahalarla guler.-Ebu Davud,Talak;2269/70, Ibni Mace,Ahkam:2348, Nesai,Talak;6/182-

Yine sahabedeb Sait bin Yesar: "Bazen cariyeleri satin alirken, 'livata'da (ters iliski) dahi bulunurduk."

Yeter, sahsen benim bile yazma sevkim kacti.

 

************************

 

Evet, koleligi kaldirmaya calismak bir yana, koeler ve cariyelerden sonuna kadar faydalanmistir islam

 

 

Yine sahabelerden Abdullah bin Omer anlatiyor:

"Peygamber Beni Mustalik uzerine gece baskini yapti. Onlar ansizin yakalanmisti. Hayvanlari da su basinda sulaniyordu. Peygamber savasabilir durumda olanlarini oldurttu; cocuklarini da tutsak olarak aldi. O sirada Cuveyriye'yi kendine secti."-Buhari,Kitabu'l-Itk/13; Tecrid,hadis no:1117-

Henuz daha 13 yasinda olan Cuveyriye'nin gercek adi Berre idi. Muhammed'in el koymasindan sonra Cuveyriye (cariyecik) adini almisti.

 

Bu olayi biraz daha aciklamakta fayda var:

627 yilinda, Muhammed, Mekke ile medine arasinda el Mureysi denen su kaynagi civarinda oturan Mustalikogullari kabilesine bir gece baskini duzenler. Tek amaci da ganimet ve tutsaklardir. Bu baskinda Mustalikogullarindan 10 kadar savasci oldurulur. Ve butun kabile esir alinir. Mallarina, kadinlarina cocuklarina el konulur. Tutsaklar arasinda kabile baskaninin henuz onuc yasindaki tazecik ve cok guzel! kizi Cevriye de vardir. Esirler, musluman savasci! lara bolusturulurken, Cevriye'de Sabit Ibn Kays'in payina duser. Fakat Muhammed, kizi farkettiginde, yerine karsilik olarak baska birsey vererek, kizi kendisine alir.

 

***************

Yine onemli bir ayrintiya deginmeliyim:

 

O siralarda, Ayse ile cevriyenin yasida ayni idi. Zaten medine'ye donuste de Aysenin kolye ve saffan olayi vuku bulacaktir. Aysenin kiskanc bir kisiligi oldugu bilinmektedir..

 

Islamin arka yuzu budur. Ne kadar bakilmak, gorulmek istenmese de bunlar yasanmistir.Cok iyi biliyoruz ki, fundamentalistler icin bunlarin yasanmis olabilmesi kabul edilmeyecektir. Ama bizim icin kabul edilemeyecek olan, butun bu yasanmis/yasattirilmis ******* "normal" olarak gorulmeye devam edilmesi ve ustune ustluk bunlari uygulamis olanlarin hala kutsalliklarla sivanip, saygiya garkedilmesi, ve butun insanlari da bu saygiya zorlama gayretleridir.

 

Simdiye kadar verdigim ornekler gibi, irili ufakli daha onlarca vuku bulmus olay vardir. yeri geldikce yine aktaracagim.

 

Peki, "Muhammed esirlere nispeten iyi davranmistir" diye bir argumanin her zaman hazir olarak onumuze suruldugunu biliyoruz. Gercekten oyle mi acaba?

 

 

Beni Kureyza savasinda-daha dogrusu ilan edilmemis bir savas, dolayisiyla baskin- yaklasik 1500 kisi ele geciriliyor. Bunlarin icinde,cesitli kaynaklara gore eli silah tutan erkek sayisi 400 ile 900 arasinda degisiyor.

Ve bunlarin tumu icin de idam karari veriliyor.-Bu idam kararina yol acan olaylari ayrica ayrintilariyla isleyecegim ki, oyle muslumanlarin kendi taraflarina yonttuklari gibi olmadigi gorulecek- Bu esirler idam edilmeden once,Muhammed onlar hakkinda "Arkadaslar, onlari simdi idam etmeyelim, cunku hava sicaktir, birakin onlari serin bir saatte infaz edelim. Ayrica, eger canlari istiyorsa onlara hurma da verin, onlardan kim Tevrat okumak istiyorsa, ona da izin verin" diyor.-Ahmet Ozel,Savas Esirleri,Diyanet yayini,s.40,41, Serahsi,Siyeri Kebir Sehri,3/1029 no:1900-

Evet, o elleri boyunlarindan baglanmis, toplu halde idam edilmeyi bekleyen, acliktan ve susuzluktan perisan hale gelmis o insanlarin onune , kopeklere atilir gibi,birkac hurma atiyorlar, o insanlar da itis kakis halinde bir izdihamla yemeye calisiyorlardi.- Bu mu esirlere iyi muamele? Bir yandan bu insanlar idam edilip, karilari( abuz edildikten sonra), coluk cocuklari esir edilip satiacak, bir yandan da insanlik olsun diye onlerine birkac hurma atip, tevrat okumalarina izin vereceksin. Evet, cok buyuk bir merhamet gosterisi dogrusu....-Ahmet Ozel,Savas Esirleri,Diyanet yayini,s.40,41, Serahsi,Siyeri Kebir Sehri,3/1029 no:1900-

 

Muhammed bu esirleri idam ettirdikten sonra, ****** Reyhane'yi kendisine secip, kalan diger onbes tane kadin ve kizi da onemli sahabelerine dagitiyor.

.

.

.

Evet, islamda kolelik ve cariyeligin nasil uygulandigini gorduk.

Peki Kur'an, koleler/cariyeler icin ne dusunuyor? Bunlara hic mi insanca bakilmamis? Koleyi koruyan hic mi ayet yoktur? Merhametli allah, kolelere ne gibi kolayliklar saglamistir?

Muslumanlara gore allah kitabinda kolelere iyi davranilmasini buyurmustur. Peki..,bakalim:

Kuranda koleler icin ilk basta olumlu olarak degerlendirilebilecek bircok ayet vardir.

Kisaca deginelim:

Maide:92.de:"Yanlislikla bir insani oldurenin kefareti, bir kole azad etmektir" denir.

Bakara:177.de iyi insanlarin ozelliklerinden bahsedilirken,"kolelere de sevdikleri mallarindan harcarlar" buyrulmus.

Insan:8. de"iyi insanlar,esire de yedirirler." deniyor.("Neyi" yedirdiklerini gorduk..)

 

Maide:89.de, yemin kefaretinden sozedilirken, bunun bir yolunun da kole azad etmek oldugu soyleniyor.

Beled:11-13. de ozetle insanoglunun sarp yokusu8zoru)asabilmesi icin bazi seyler yapmasi gerektigi, bunlardan birinin de kole azad etmek oldugu soyleniyor.

 

Peki bakalim, kuran'in bu soylemleri ne kadar samimi?:

Beled suresinde, "insanoglu ancakl kole azad etmekle sarp yolu asabilir denmekle, cok mu olumlu bir tavsiye de bulunulmus oluyor?..oysaki bu ayetin icinde bulundugu Beled suresi, inis sirasinda 35. olup ,peygamberligin ilk yillarinda Mekke'de inmistir. Yani daha henuz muhammedin dolayisiyla islamin en gucsuz oldugu zamanlarda, etrafinda fakir ve kolelerin cogunlukta oldugu zamanda inmistir. Iste bu tur onemli noktalari dikkate almayan musluman savunucular, boyle ayetlerle karsi iddialari curutmeye calisirlar.

 

Ama daha sonra Medine'de inen daha once getirdigim ahzab suresindeki "siz Beni Kureyza da ele gecirdiginiz o insanlarin bir kismini olduruyor, bir kismini da esir ediyordunuz" mealindeki ayetler, islamin artik guclendigi donemin psikolojisiyle yazilmistir.

Kuranda, koleler lehine bazi seyler one suren ayetlere bakarak, koleler hakkinda yeni seyler getirdigini sanmak ta gereksizdir. Ilk basta, Kur'an da koleligi yasaklayan/kaldiran hatta elestiren hicbir ayet yoktur.

 

 

Daha once ki iletilerde de belirttigim gibi, hakim bin hizam adindaki kisi, daha islam ortalarda yokken, tek basina yuz kole azad etmisti. Bir "kafir" ve daha onun gibi nice "kafir"boyle bir lutufta bulunabilirken, islam gelmis,Kuran inmis, bu kadarcik miymis allahin lutfu kolelere karsi? Din eger din olsaydi, ve evrensel!bir yaraticiya ait olsaydi, koleler hakkinda boyle iyi! sayilabilecek ufak tefek nasihatlarla ugrasacagina, koleligi tamamen kaldirip, insanlari esaret zincirinden kurtarmasi gerekirdi.

 

Ve yine, mademki insanin isledigi bazi gunahlardan kurtulmasi icin, kole azad etme koayligi/cezasi cikartilmis, adam demez mi, yaw, o zaman biraz daha kole edineyim de, gunahlarima kefaret olsun. Hele bir de adam iyice zenginse ne olacak? Kolelik kurumunu daha da bir guclendirmez mi bu tur sozum ona kole hakkindaki iyi niyetli! ayetler? Peki adam kole sahibi olamayacak kadar fakirse ne olacak? Yapacagi tek sey var:Muhammed'le baskina savasa gidip, kole/cariye sahibi olacak. Gerisini zaten allah kolaylastirir, zenginligini gani eder.

Fakire sadaka, koleye iyi muamele soyleminden baska birsey bulamazsiniz Kuran'da. Muhammed'in allahi zenginleri sever cunku...

 

Yani lafin ozu, bir insan kolelestirildikten sonra, ona iyi davranilsa ne olacak, azad edilme yollari acilsa-ki, bunu da zaten Muhammed ozellikle zorlastirmis- ne olacak? O insani allah bile kurtarmayacak, bilakis, onu muminlere sevap vesilesi olacak bir meta kilacaksa, kolelik tum yonleri ve kati kurallariyla islamda da devam ettirilmistir demekten baska caresi kalmaz insanin..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Cüveyriye (r.anha) İle Evlenmesi

 

Rasulullah (s.a.v.), Hicri beşinci yılda Beni Mustalık Gazvesi esnasında el Haris bin Ebu Dırar'ın kızı Cüveyriye ile evlendi. Onunla evlenmesi iki sebebe dayanmakta idi. Birisi; babası ile yakınlık sağlamak, diğeri de onun şerefini yükseltmekti. Cüveyriye annemiz Beni Mustalık esirleri arasında idi. Ensardan birisinin hissesine düşmüştü ve Mustalık oğulları reisinin kızıydı. Esir düştüğü efendisinin kendisini fidye karşılığı serbest bırakmasını istedi. Efendisi, onun kabile başkanının kızı olduğunu bildiği için fazla fidye istedi. Babası fidye ile Rasulullah'a geldi ve Rasulullah (s.a.v.) onu serbest bıraktı. Daha sonra Rasulullah'a iman ettikten sonra Müslüman oldu. Sonra kızı Cüveyriye'yi Rasulullah'a götürdü. Babası Müslüman olduğu gibi o da Müslüman oldu. Rasulullah onu babasından istedi. Babası onu Rasulullah ile evlendirdi. Bu evlilik, bir kabile reisinin kızı ile oldu. Ki söz konusu kabileyi esir almış, onların şerefini alçaltmıştı. İşte bu evlilik, bu durumu ortadan kaldırıp kabile reisinin sevgisini celbediyordu.

 

Burada yanlız 1- çarpıtmana cevep verdim kölelik hakkında da cevap yazacağım.

 

Devam edecek.

 

MUTA.

 

Müslümanların giriştikleri cihat sırasında esir edilen veyahut para ile satın alınan kadın ve kızlar. Başkasının mülkü olan köle kadın. "Câriye" sözcüğü denizin üzerinde akıp giden gemiye denir. Câriyeler de efendilerinin emir ve hizmetleri çerçevesinde hareket etmeleri sebebiyle bu ismi almışlardır (Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuku İslâmiyye ve Istılâhâtı Fıkhıyye Kamusu, III, 344).

 

Câriyeliğin kaynağı, savaş esiri kadınlardır. Savaş sonrasında tıpkı erkek esirler hakkında olduğu gibi kadın esirler de ya karşılıksız olarak, ya fidye karşılığı serbest bırakılırlar veya köle olarak gazilere dağıtılırlar. Hiç şüphesiz bu alternatiflerden biri tercih edilirken, karşı tarafın elindeki müslüman esirlerin durumu ve İslâm'ın maslahatı gözetilerek tercih yapılır.

 

Câriyelerin işgal ettikleri mevki ve tesir, köle ve azatlıların mevki ve tesirlerinden aşağı değildir. Bu esirler kim olursa olsun cihada katılan müslüman askerler arasında paylaştırılacak ganimetlerdendir. Câriyelik, kölelik gibi, insanın yeryüzündeki mevcudiyeti kadar eskidir. Tarih boyunca kendisinde bir kuvvet ve kudret gören, bir başkasını hizmetinde kullanmış ve ona tahakküm etmiştir. Bunda kadınla erkeğin farkı yoktur. Köleler gibi câriyelerin de alınıp satılması tabii olarak insanlığın geçirdiği sayısız merhaleden sonra başlamış olması gerekir.

 

Bir zamanlar câriyelerin talim ve terbiyesi pek kazançlı bir iş olduğundan, bu yolla para kazanmak isteyen kişi esir pazarına gider, zekâ ve istidat sahibi bir câriye satın alır, ona şiir ve edebiyat, şarkı ve çalgı, Kur'an okumak, ev idaresi gibi şeylerden birini öğrettikten sonra aldığı fiyatın birkaç katına satardı. Bu câriyelerden bazıları, hanendelik, şiir veya edebiyatta fevkalâde maharet sahibi olmalarından dolayı çok pahalı satılırlardı.

 

Köleler gibi câriyeler de sahipleri tarafından azat edilirlerdi. Esir azat etmek, İslâm nazarında önemli bir sevap olarak kabul edildiği için, müslümanlar köle ve câriyelerini azat ederlerdi. Azat edilen câriye veyahut köleye, efendisi tarafından ıtıknâme yani özgür olduğuna dair bir belge verilirdi. İçlerinden bu ıtıknâmeleri muska gibi boyunlarına takanlar vardı.

 

Câriyeler iyi muamele görürlerdi. Sert efendilere tesadüf eder ve memnun olmazlarsa, diğer birine satılmasını teklif eder; arzusu yerine getirilmediği takdirde kaçarak kendini sattırırdı. Bununla birlikte kıskançlık yüzünden hırpalananlar da olurdu. Ayrıca câriyelere "halâyık" denirdi.

 

İslâm hukukunda câriyeler diğer kadınlardan farklı bir statüye tabidirler. Efendileri nafakalarını ödemek ve iffetlerini korumak mecburiyetindedirler. Onlara iyi davranılması da Kur'an'da emredilmektedir (en-Nisa, 4/36). Efendileri, yediklerinden onlara yedirir, giydiklerinden giydirirler. Azat edilmeleri sözkonusu edilmemiş olan câriyeler alınıp satılabilirler. Ancak azat edilmeleri efendilerinin ölümüne bağlı olanlar, azat edilmeleri karşılığında kendilerinden bir bedel talep edilmiş olanlar ya da efendilerinden çocuk getirmiş olup "Ümmü Veled" statüsünü kazanmış olanlar alınıp satılamazlar.

 

İslâm gerek kölelerin, gerek câriyelerin hürriyetlerine kavuşturulmaları konusunda teşvikte bulunmuş, ayrıca bir çok suça keffaret olarak azâd edilmelerini öngörerek hürriyetlerine kavuşmaları için gerekli yolları çoğaltmıştır. Câriyelik ve kölelik, İslâm adına müslüman olmayan toplumlarla yapılan savaşların ortaya çıkardığı bir kurum olup, bugün için kendiliğinden ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bunun için bu konuda teferruata girmek gereksizdir.

 

Sayın hak söz roma lılar asur lular vs saydın iktibas yaptın daha yakın zamana Amerika iç savaşına değinmedin avrupa daki kolonyalist köleci

ülkeleri saymadın direk islam ve müslümana olan (şahsi sevginden?)

dolayı kölelerin durumunu islam da arıyorsun insan sosyal yapısını insan

ın binlerce yıllık kemıkleşmiş kurumlaşmış sorunlarını en basit ve en kolay islam çözüm getirmiştir bana söyleyebilirmisin hangi islami devlet

köle için savaş etmiştir dinimiz köle bırakmayı teşvik etmiş peyderpey

köleliği kaldırmayı kolaylaştırmıştır. Şu anki dünya da köle kim köleliği

teşvik eden kim birde senin inanç açısından sormuyorum kişiselleştirmek

te istemiyorum da senin getirmek istediğin düzen yahut yaşam biçimi nedir bakarsın o tarafa döneriz ve yahut bir kaç soru sorarız tamammı.

 

MUTA.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cüveyriye (r.anha) İle Evlenmesi

 

Rasulullah (s.a.v.), Hicri beşinci yılda Beni Mustalık Gazvesi esnasında el Haris bin Ebu Dırar'ın kızı Cüveyriye ile evlendi. Onunla evlenmesi iki sebebe dayanmakta idi. Birisi; babası ile yakınlık sağlamak, diğeri de onun şerefini yükseltmekti. Cüveyriye annemiz Beni Mustalık esirleri arasında idi. Ensardan birisinin hissesine düşmüştü ve Mustalık oğulları reisinin kızıydı. Esir düştüğü efendisinin kendisini fidye karşılığı serbest bırakmasını istedi. Efendisi, onun kabile başkanının kızı olduğunu bildiği için fazla fidye istedi. Babası fidye ile Rasulullah'a geldi ve Rasulullah (s.a.v.) onu serbest bıraktı. Daha sonra Rasulullah'a iman ettikten sonra Müslüman oldu. Sonra kızı Cüveyriye'yi Rasulullah'a götürdü. Babası Müslüman olduğu gibi o da Müslüman oldu. Rasulullah onu babasından istedi. Babası onu Rasulullah ile evlendirdi. Bu evlilik, bir kabile reisinin kızı ile oldu. Ki söz konusu kabileyi esir almış, onların şerefini alçaltmıştı. İşte bu evlilik, bu durumu ortadan kaldırıp kabile reisinin sevgisini celbediyordu.

 

Burada yanlız 1- çarpıtmana cevep verdim kölelik hakkında da cevap yazacağım.

 

 

 

 

Arkadaş yalan ve dolanla hiç bir yere varamazsın.Bak bakalım şimdi çarpıtan kim?Daha doğrusu talan ve vurugunu olmadık makyajlarla süslemeye çalışan kim

 

Rasulullah (s.a.v.), Hicri beşinci yılda Beni Mustalık Gazvesi esnasında el Haris bin Ebu Dırar'ın kızı Cüveyriye ile evlendi. Onunla evlenmesi iki sebebe dayanmakta idi. Birisi; babası ile yakınlık sağlamak, diğeri de onun şerefini yükseltmekti

 

 

sahabelerden Abdullah bin Omer anlatiyor:

"Peygamber Beni Mustalik uzerine gece baskini yapti. Onlar ansizin yakalanmisti. Hayvanlari da su basinda sulaniyordu. Peygamber savasabilir durumda olanlarini oldurttu; cocuklarini da tutsak olarak aldi. O sirada Cuveyriye'yi kendine secti."-Buhari,Kitabu'l-Itk/13; Tecrid,hadis no:1117-

.

Mantığa bakarmısnız, gökteki yıldızlar gibi adil? olan sahabe gece baskını yaptık diyor,muta efendi yakınlık sağlamak ve şerefini yükseltmek için evlendi diyor. Kendi yorumunu katmadan bana bir tane hadis getirebilrimisin, peygamber bu savaşı onların şerefini yükseltmek için yaptı diye yazan ?

 

Cüveyriyenin babası muhammede, sayın muhammed biz ****** kaldık lütfen bize savaş açarak bizi şereflendirin şekline bir teklifmi yapmış

 

Saçmalamayın.

 

Yani senin gibiler, başkalarına saldırmayı,,adamlarını öldürmeyi, karılarını kızlarını mal gibi cariye olarak almayı,neymiş efendim şerefini yükseltmek için yapıyormuş diye takdim edeceksiniz bu doğrusu olacak,ben olduğu gibi kaynaklaryla beraber verince carpıtma olacak haa ?

 

 

Kimsenin sizin şeref vermenize ihtiyacı yok, gölge etmeyin yeter

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın haksöz Şeref değerli bir kavram taşıması da bir o kadar zordur

kimse şaçmalamıyor sizin delil diye sunduklarınıza karşı bende nacizane

karşı delil sunuyorum cuveyriye nin baba sının yanındamı idin o kadar

kesin konuşuyorsun İslam tarihini iyi okuyup tahlillerinizde objektif olarak yapın.

Cüz'i aklın(istidlalin) vehim ile zan afetidir.

Mevlana.

 

MUTA.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok değerli haksöz,

Tıpkı nick'indeki gibi gerçektende haksözsün.

Biliyorsunki doğruyu söyleyeni 9 köyden kovarlar.

Ancak 10.uncu ve diğer köylerdekiler seni takdir ediyor buna emin olabilirsin.

Gerçekleri anlamaya korkmayan kişiler senin insanlığa katkılarını takdirle izliyor.

Sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

 

Sayın arkadaşlar,

Islam köleliği yasaklamamıştır ama kaldırılmasına katkıda bulunmuştur gibi avuntularınızı anlıyorum ama böyle birşeye ancak islamcılar inanır.

Zaten böyle bir şeyi de sadece ve sadece islamcılar söyler başka hiçbir kaynaktan islam köleliğin kaldırılmasına katkıda bulunmuştur diye bir şey okuyamazsınız.

 

Bir kere tarafsız bir akıl şunları düşünmesi gerekir:

 

1- Kölesi olan bir peygamber olurmu hiç?

 

2- "Andolsunki, biz size köle sahibi olmayı yasakladık" diyen bir ayet yok.

 

3- "Andolsunki, biz köleliği kınıyoruz" diyen bir ayette yok.

 

Kuranda birçok yerde kölelikten bahsedildiği halde köle sahibi olmayı kınayan tek bir ayet bile yok.

 

Peygamber köle sahibi olacak, üstelikte köle pazarında köle alıp satacak, yetmedi veda hutbesinde bile efendisine itaat etmeyen köleleri nankörlükle suçlayacak.

 

Kitabında köleliği yasaklayan tek bir ayet bile olmayacak, bırakın yasaklamayı köleliği kınayan tek bir ayet bile olmayacak.

 

Din savaşlarında peygamber insanları esir alıp, köle yapacak ve bir mal gibi ganimet olarak savaşçılarına dağıtacak.

 

Ondan sonrada islam köleliği yasaklamadı ama kaldırılmasında katkıda bulundu diyeceksiniz.

 

Buna kediler bile güler.

 

Sevgilerimle.

 

Arkadaşlar makyaj yapayım derken başka çirkinlikleri de ortaya çıkarıyorsunuz.

İslam köleliği kaldırmıştır derken bile, islam köleliği yaşatmış ve yürütmüştür gibisinden yazılar yazmak zorunda kalıyorsunuz.

 

Bence siz hiç bu kadar makyajlamayla uğraşmayın. En iyisi kölelik aslında güzel bir uygulamadır deyip çıkın işin içinden. Böylesi daha kolay.

 

Verilen cevaplara bakarmısınız özür kabahatten de büyük:

 

 

Cüveyriye annemiz Beni Mustalık esirleri arasında idi. Ensardan birisinin hissesine düşmüştü

Tıpkı bir mal gibi, birisinin hissesine düşmüş.

 

 

söz konusu kabileyi esir almış, onların şerefini alçaltmıştı.

Burada şerefini alçaltıyor, bakınız şimdi birazdan ne yapacak!

 

söz konusu kabileyi esir almış, onların şerefini alçaltmıştı. İşte bu evlilik, bu durumu ortadan kaldırıp kabile reisinin sevgisini celbediyordu.

Şimdide kendi alçalttığı şerefi yükseltmeye karar veriyor.

Kabiledeki diğer halkın şereflerini niye yükseltmek istememiş acaba?

Kızlarımı güzel değilmiş, yoksa yeterince mevkii sahibimi değillerdi?

 

Savaş ettikleri her kabilenin resinin kızıyla evlenmişmi acaba?

Yoksa diğerlerinin şereflerini yükseltmeye gerek görmemişmi?

 

dinimiz köle bırakmayı teşvik etmiş peyderpey

köleliği kaldırmayı kolaylaştırmıştır.

Evet, şeref düşürüp yükselterek pek güzel yardımcı olmuştur.

 

Böyle bir şeref düşman başına.

Bizlerden, kadınlarımızdan, kızlarımızdan uzak olsun.

Aman ABD duymasın, bütün dünyanın şerefini yükseltir valla.

 

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın arkadaşlar bir şeyin karsısında olmak çok doğal hatta insani bir davranıştır sonuçta kimse kimseyi zor-

layamaz buna binaen karşı olduğunuz her ne ise ona karşı sunacağınız delil kriter de kendi zamanı ilede kıyaslanmalı kendi neye inanıyorsa inandığı düzen ve yahut yaşam biçiminde tenkid ettiği her ne ise onuda

gözlemlemeli dir. Şimdi esas anlatmak istediğim mevzuya gelelim islam da kölelik her ne dersen de bazı insanlar ağzınızla kuş değil havada taş uçsa taşı ağzınızla yakalasanız konuyu çarpıtırlar 1400 sene evvelini

anlatıyorsun on binlerce yıllık bilinen en azından yazılı tarihten beri insanlık tarihini kölelik bir kurum yaşam

biçimi olmuş islam insan oğlunun sosyal düzeni içinde köleliği kaldırmayı peyderpey teşvik etmiş (aşağıda

örneğini vereceğim) bu günün insanı kendi inandığı yaşadığı düzende kriter koyup alaycı bir üslüpta kullanar-

ak şeref haysiyet özgürlük naraları atıyor bana şunu kim diyebilirki şu anki yaşadığımız düzende geldiğimiz

21. yüzyılda insanlara tahakküm yok dahası devletlere ve devletlerin kendi içinde bile(bir nevi köle) daha sovyetleri pol potu demir perde ülkelerini unutmadı insanlık aradan 1400 sene de geçmedi şimdi örneklere

geçe biliriz.

BU-1.

Müslümanların da kendilerinden öncekiler gibi; tutsakların toplu öldürülmesini önlemek, köle elde etmek amacıyla savaşlarda gereksiz kan dökülmesinin önüne geçmek ve bazı ekonomik-toplumsal sorunlara yol açmamak gibi nedenlerle köleliliği yasaklamadığı ileri sürülür. Bunun kanıtı olarak da, İslam'da kölelerin durumu gösterilir. Buna göre, İslam kölelere, özgürlere kıyasla eksik de olsa, bazı dinsel ve hukuksal haklar tanımıştır. Köle-özgür farkı olmaksızın tüm Müslümanların kardeş olduğu ilkesi benimsenmiş, kölelere kötü davranılması ya da ağır işlerde çalıştırılması engellenmek istenmiştir. Köle azat etmek en değerli ibadetlerden sayılmış, saygıdeğer bir davranış olarak kabul edilmiştir. Öte yandan, bir kölenin kendi bedelini ödeyerek özgür olmak istemesi durumunda, efendisi bu isteği kabul etmek ve söz konusu bedeli kazanması için kölesine süre tanımak zorundadır. Köleleri belirli bir süre kullandıktan sonra azat etmek sevap sayılır ve azat edilen kölenin çocukları da özgür kabul edilirdi. Köleye verilen özgürlük vaadinden dönülememekteydi. Genellikle uyulmamış olsa da savaş tutsakları dışında insanların köleleştirilmesi doğru bulunmamış, Müslümanların köleleştirilmesi ise kesinlikle yasaklanmıştı. Kölelerin, savaşta ya da başka şekilde esir alınmış gayrimüslimlerden olması zorunluydu. Hanefilerde bir köleyi bilerek öldüren, idamla cezalandırılırdı. Efendisinin kötü muamelede bulunduğu köle, azat edilme hakkına kavuşurdu. "Efendi ile köle arasında yakın bir ilişki olabilir ve bu kölenin özgürleşmesinden sonra da devam edebilirdi. Köle efendisinin kızıyla evlenebilir ya da onun adına işleri yürütebilirdi."

 

BU-2.«İslam» sözcüğü içinde ne bir sülalenin atasının adını taşır, ne de tanrı bilinen bir peygamberin adını. «İslam» bir durumu, huzur içinde olmayı ifade eder. Savaşın, didişmenin bitmesi durumudur. «Teslimiyet» Türkçeye boyun eğme, itaat etme, edilgen duruma geçme olarak geçmiş ve «İslamiyet»le karıştırılır olmuştur. Kulluk ve kölelik arasında bir fark dile getirerek «İslam»a yakıştırılan stoacı hava dağıtılabilir. Lordu köleyi köleleştirir; köle sıradan bir mal gibidir. Stoacılık kölenin sıradan bir nesne, bir mal olduğunu kabul edip, Lordun buyruklarına uyarsa mutlu olacağına değindir. Halbuki İslamda kölelik hoş karşılanan birşey değildir. Öyleyse neden kulluk bu denli önemlidir? Kimse kula kulluk dayatmaz. Kul alınıp satılmaz. Lord kölelerinin eline silah verip yanlarında silahsız duramaz; her ne kadar köle nesneysede, nesneliği sözdedir, çekip silahı lordu vurabilir. Ancak padişahın yanı silahlı kul doludur, bir tanesi de, bir sözüyle kellerini uçurtabilecek padişahın kellesini uçurmaz. Kul ile kulluk ettiği arasında olup bitenleri düşünmeyi temellendirmek açısından, değil köle-lord ilişkisiyle uyuşmak, madde-insan ilişkisiyle bile hiç uyuşmayan, sözde kaldığınca tutarlılık taşıyan, mekanik nesne/özne ayrımının tutulacak bir yanı yoktur. Hayırın ve şerrin belirleyicisi, tek tanrı olduğu düşünülen Allah'ın kulu olduğunu düşünmek ve buna göre davranmak, müslüman olduğunu düşünmektir. Bu kullukla huzura, İslama ulaşılır.

 

İslamın saklısı gizlisi yok 1400 sene dir dimdik ayakta eğer islamı beğenmez iseler kendi bileceklerdir yok eğer alternatif sunacaklarsa sunsunlarda görelim 21. yüzyılda bekara avrat boşamak kolay hangi düzen köleliğe kural koymuş 1400 sene evvelinden bilelim.

 

**************************

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın muta,

Haticeyi bırakıpda neticeye gelseniz daha iyi olmazmıydı.

 

Sizi bu kadar hikaye anlatmaya mecbur eden şey, yanlış bir şeye kılıf uydurmaya mecbur kalmanızdır.

 

Oysaki kuranda "Andolsunki, biz size köleliği yasakladık" diye bir ayet olsaydı, bu kadar hikaye uydurmaya mecbur kalmayıp, bize delil olarak o ayeti sunacaktınız.

 

Ama kuranda olmayınca ne yazsanız nafile.

 

Kuran birçok şeyi anında yasaklamış, kölelik ve cariyelik gibi en büyük insanlık ayıbını yasaklamamıştır.

 

Bugün dahi bir insan köle sahibi olsa, kimse buna islama aykırıdır diyemez.

 

Yok efendim, yasaklamamışda, peyderpey kaldırmaya çalışmış.

 

Kuranda "Andolsunki, biz köleliği peyderpey kaldırmaya başladık" diyen bir ayet varmı? siz onu söyleyin.

 

Diyelimki, peyderpey.

Niye o zaman kölelik, islam zamanında ve sonrasından yüzyıllarca sürmüş?

Bu ne biçim peyderpey?

 

Sorulara cevap vermek yerine ordan burdan, tarihlerden, islami kaynaklardan, taraflı hikayeleri buraya getirmenize gerek yok.

 

Soru net ve basit.

Kuranda "Andolsunki, biz köleliği peyderpey kaldırmaya başladık" diyen bir ayet varmı? Yokmu?

 

Var veya yok deyin lütfen. Sadece buna cevap verin.

 

Teşekkürler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hangi düzen köleliğe kural koymuş 1400 sene evvelinden bilelim.(Muta)

 

 

Çok doğru! hangi sistem olursa olsun her ne kadar bir nevi kölelik uygulasalarda bunu gayri resmi yaptıkları için,birde pişkin davranıp bir sistematiğe oturtmamışlar.Demekkki onlar bile bunun insanlık suçu olduğunu bile bile bile yapmışlar.

 

İslam ise kuralllar koymakla bunu suç olmaktan çıkarmış ve meşru hale getirmiştir. Bizde zaten günlerden beri bunu anlatmaya çalışıyoruz

 

Tebrik ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın arkadaşlar,

..............

Köle azat etmek en değerli ibadetlerden sayılmış,

..............

 

Kim saymış ? İnsanlarmı ? Bu hüküm kime ait ? Kaynağı ne ?

Bir yaptırımı "İBADET" saymak insanlaramı düştü artık ?

1400 yıl evelki dini hükümler ve yaptırımlarını güncelleyip insanlığa hoş göstermeye çalışmak için,

"aklı evvel" bir kaç arkadaşımız şimdide kendi görüşlerini ayetleştirmeye soyunmuş.

 

Bilebildiğim kadarıyla, ibadetin Allah tarafından emredildiğini söyler inançlı arkadaşlar.

İbadetin her nevisi de farz olarak bildirilmiş zaten Kur'an'da.

Olmayan bir ibadeti şimdilerde ibadetleştirmek, yeni bir ibadet şekli yaratmak değilmi?

Hem bunu siz söylüyorsunuzda Allah neden söylemiyor.

Yoksa, "herşeyi apaçık bildirmiş" diyemeyecekmiyiz ?

İbadetler, Allah'ın en önemli olan istekleri değilmiydi ?

Allah ibadete çok önem verdiğine göre (insanı yakacak kadar),

"Sizin bana yapacağınız bir ibadette, köle azat etmektir" neden demiyor ?

Bu da bir cila boya mı yoksa "Evrensel" arkadaşımızın söylediği gibi ?

 

Selamlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sahabelerden Abdullah bin Omer anlatiyor:

"Peygamber Beni Mustalik uzerine gece baskini yapti. Onlar ansizin yakalanmisti. Hayvanlari da su basinda sulaniyordu. Peygamber savasabilir durumda olanlarini oldurttu; cocuklarini da tutsak olarak aldi. O sirada Cuveyriye'yi kendine secti."-Buhari,Kitabu'l-Itk/13; Tecrid,hadis no:1117-

.

Mantığa bakarmısnız, gökteki yıldızlar gibi adil? olan sahabe gece baskını yaptık diyor,muta efendi yakınlık sağlamak ve şerefini yükseltmek için evlendi diyor. Kendi yorumunu katmadan bana bir tane hadis getirebilrimisin, peygamber bu savaşı onların şerefini yükseltmek için yaptı diye yazan ?

 

Cüveyriyenin babası muhammede, sayın muhammed biz ****** kaldık lütfen bize savaş açarak bizi şereflendirin şekline bir teklifmi yapmış

 

 

 

bakınız arkadaşım size yazılanı ve sizin yazdığınızı okudum.bilmiyorsanız öğrenin tarihi olaylar böyle kıt bilgiyle yargılanamaz.vakayı kaynak olarak doğru gösteriyorsunuz buna bir itirazım yok buraya kadar tamam.ancak vakayı anlatırken okuyucuyu kendiniz gibi düşündürecek şekilde anlatıyorsunuz.oysa bakılıp incelendiğinde öyle olmadığı ve bir çarpıtmanın hakim olduğu anlaşılıyor.

 

bakın hakarete varan ifadelerinize hiç girmiyorum terbiyenizi sergilemişsiniz.ancak savaşta bir taktiktir ve düşman saldırmazdan evvel böyle bir baskını haber alıp ilkönce saldırmaktada bir sakınca göremiyorum.ayrıca şeref vermek için yapılan bir saldırı yokki sadece yapılacağı haber alınan saldıraya taarruzla cevap verdikten sonra o kabilenin reisinin kızını nikahlama durumu varki yukarda tafsilatı var diye ayrıntıya girmiyorum. dul olan ve kabile reisinin kızı olan cuveyriye alındığı zaman o kabileyle doğal bir yakınlık kurulmuş ve MUHAMMED peygamber sıfatıylada karşı tarafa bir şeref kazandırma söz konusu olmuştur.şahsen ben peygambere hısım olmayı kendimce şeref bilirdim tüm müslümanlarda böyle düşünür.o zaman arkadaşım siz hangi sıfatla rahatsızlık çekiyorsunuz.alan razı veren razı,nikah yoluyla ve gönüller alınarak yapılan bir evlilik olmuştur.cüveyriye itiraz etmemiş ve hatta hz aişe validemiz onun çok ibadet ehli olduğunu nakletmiştir.tamamen kişilerin rızalarıyla olan bir evlilik sizi neden bu kadar geriyor,anlamıyorum.okuyan arkadaşlarımdan ricam konuyu az araştırsınlar mesele gayet net anşılacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakınız sayın GıLgaMeŞ,

 

Hakaret, makaret deyip, konuyu mazlum edebiyatına çekmeyin.

Burda kimsenin yazdığında küfür filan yok.

Eğer yazdıklarımız size alaycı geliyorsa, aynı dozda ve aynı tarzda sizde bize yazabilirsiniz.

 

Meseleyi dallandırarak hedef şaşırtamazsınız.

Özete gelelim:

1- İslam peypamberi bir kabileye savaş açmış, savaşta bir kadını esir alarak köle yapmış.

2- Sonrada ona şeref vermek için evlenmiş.

 

 

Detayı daha beter ama, özeti bu.

Üstelik bunu yazan biz dinsizler değil, siz islamcılarsınız.

 

Bu durumda size ancak, köleliği övmek kalıyor.

En azından, köleliğin gerekli olduğunu söylemek kalıyor.

 

 

Şeref meref, hikayesinide boş verin, böyle şeref olmaz olsun.

 

Gerçi çok değerli din aliminiz, HY da çeşitli şerefler dağıtıyor ama, şimdi onuda buraya yazmayayımda iyice yüzünüz kızarmasın.

Ama illada merak ederseniz, onuda yazarım.

 

 

 

Teşekkürler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakınız sayın GıLgaMeŞ,

 

Hakaret, makaret deyip, konuyu mazlum edebiyatına çekmeyin.

Burda kimsenin yazdığında küfür filan yok.

Eğer yazdıklarımız size alaycı geliyorsa, aynı dozda ve aynı tarzda sizde bize yazabilirsiniz.

 

Meseleyi dallandırarak hedef şaşırtamazsınız.

Özete gelelim:

1- İslam peypamberi bir kabileye savaş açmış, savaşta bir kadını esir alarak köle yapmış.

2- Sonrada ona şeref vermek için evlenmiş.

Detayı daha beter ama, özeti bu.

Üstelik bunu yazan biz dinsizler değil, siz islamcılarsınız.

 

Bu durumda size ancak, köleliği övmek kalıyor.

En azından, köleliğin gerekli olduğunu söylemek kalıyor.

Şeref meref, hikayesinide boş verin, böyle şeref olmaz olsun.

 

Gerçi çok değerli din aliminiz, HY da çeşitli şerefler dağıtıyor ama, şimdi onuda buraya yazmayayımda iyice yüzünüz kızarmasın.

 

 

Ama illada merak ederseniz, onuda yazarım.

Teşekkürler.

 

Sayın evrensel evet biz şahsi bir hata yaparsak yüzümüz kızarır hatamızdan dönmeye çalışırız fakat bazıları

çarpıtmaları yalanları ortay çıktığında yüzleri kızarmak ta ne imiş aynen devam ediyor bozacının şahidi şiracı

gibi hampalaşmanız devam ediyor Şanlı İslam Peygamberi (a.s.v.) bir kabileye savaş açmış şavaş ta esir olananlar olmuş ve PEYGAMBERİMİZ evlenerek Cüveyriye Annemizi şereflendirmiş defaat la yazmış tekrarla

maktan klavye usanmış daha hala bizim yazdıklarımıza hikaye kendi kişisel yorum ve çarpıtmalarınıza delil

diyorsunuz KUR,AN yazarım adlı açıklama yaptığınız topikte kendi kendinizi nasıl yalanladığınızı ispat ettim

çarpıtmalarınızı burada da yapıyorsunuz KUR,AN insanoğluna inmiştir insan sosyal bir varlıktır vazifesi aklı

fikri iradesi alışkanlıkları vardır şeref haysiyeti olanlara dünyada ozamana kadar insanın yaptığı olayları açık-

largeleceği de insanoğluna indiği için insanın 21. yüz yılda ulaşabildiği bazı sosyal durumlarını düzenler mesela fuhuş hırsızlık yalan kesinlikle yasaktır yanlız bu üçünü yapmak şu anki dünya düzenini sağlam temele oturtur eğer yazamadığınız yazmaktan imtina ettiğiniz bir şey varsa yazın yanlız bir şartım var dünya

üzerinde en değer verdiğiniz şey üzerine çarpıtma yapmayıp yalanın üzerine yorum yapmayacağınız ne var

ise yazın (dinsizlerin en büyük iddiaları her şeyin tesadüfen oluşmasıdır tesadüf te yalanın bir nevii dir) sakın

bu teorinize kendinize dayanak yapmayın neden derseniz 21. yüz yıl tesadüflerin evrende oluşmayacağını

big bank ile isbat etmiştir magazin vari cevap ta ha şöyle yaparım bak yazarsam böyle olur değil yaz ama edep ile tartışalım. H.Y. da canınızı çok sıkıyor galiba adres verdiğin site onunla baş edemediğinden siteden

avukatlardan yardım istiyor adam 250 tane kitap yazmış nerede olursanız karşınızda o her söylediğinizi çür-

ütmüş yok 7 raporu varmış da yok şöyle imiş de ne biliyorsan yaz karşılığı da çarpıtmadan dürüstçe al.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1- İslam peypamberi bir kabileye savaş açmış, savaşta bir kadını esir alarak köle yapmış.

2- Sonrada ona şeref vermek için evlenmiş.

 

Acaba islam bu yazdıklarınız gibi mi..?

İslamı kasıtlı olrak karalamak isteyen bir kaç kaynaktan alıntı bilgilerle islamda olmayan şeyleri yazıyorsunuz..

Eğer siiznde amacınız karalamaksa elbette o kaynaklara sadık kalacaksınız..

Ama amacınız islamın özünü öğrenmekse, sizlere her defasında özü anlatıyoruz..

Bakın yukarda İslam peygamberi bir kabileye savaş açmıştır diyorsunuz..

İslamda savunma haricinde hiç bir miletle yada kabileyle savaşılmaz..

Hatta size bir saldırı varsa savaşmadan o saldırıyı bertaraf yoluna gidilmesi önerilir..

Ancak çare tükenmişse savaşılır..

"Size savaş açanlarla, siz de Allah yolunda savaşın, ancak aşırı gitmeyin. Şüphesiz Allah aşırı gidenleri sevmez; onları (size savaş açanları) nerede yakalarsanız öldürün. Onları sizi çıkardıkları yerlerden (işgal ettikleri yerlerden) çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Onlar Mescid-i Haram yanında orada sizinle dövüşünceye kadar siz de onlarla dövüşmeyin. Fakat sizi öldürürlerse siz de onları öldürün. Bununla beraber vazgeçerlerse siz de bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Fitneden eser kalmayıncaya, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Vazgeçerlerse artık zalimlerden başkasına düşmanlık edilmez." (Bakara:191-192-193)

Sanırım bu ayetler yeterince aydınlatıcı olmuştur..

Esir köle cariye meselesine yeterince değindik ama yine bu konuya gireceğim..

Fakat şimdilik burada noktalıyorum.. zira uzun yazılar okuyucuyu rahatsız ediyor..

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Acaba islam bu yazdıklarınız gibi mi..?

İslamı kasıtlı olrak karalamak isteyen bir kaç kaynaktan alıntı bilgilerle islamda olmayan şeyleri yazıyorsunuz..

Eğer siiznde amacınız karalamaksa elbette o kaynaklara sadık kalacaksınız..

Ama amacınız islamın özünü öğrenmekse, sizlere her defasında özü anlatıyoruz..

Bakın yukarda İslam peygamberi bir kabileye savaş açmıştır diyorsunuz..

İslamda savunma haricinde hiç bir miletle yada kabileyle savaşılmaz..

Hatta size bir saldırı varsa savaşmadan o saldırıyı bertaraf yoluna gidilmesi önerilir..

Ancak çare tükenmişse savaşılır..

"Size savaş açanlarla, siz de Allah yolunda savaşın, ancak aşırı gitmeyin. Şüphesiz Allah aşırı gidenleri sevmez; onları (size savaş açanları) nerede yakalarsanız öldürün. Onları sizi çıkardıkları yerlerden (işgal ettikleri yerlerden) çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Onlar Mescid-i Haram yanında orada sizinle dövüşünceye kadar siz de onlarla dövüşmeyin. Fakat sizi öldürürlerse siz de onları öldürün. Bununla beraber vazgeçerlerse siz de bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Fitneden eser kalmayıncaya, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Vazgeçerlerse artık zalimlerden başkasına düşmanlık edilmez." (Bakara:191-192-193)

Sanırım bu ayetler yeterince aydınlatıcı olmuştur..

Esir köle cariye meselesine yeterince değindik ama yine bu konuya gireceğim..

Fakat şimdilik burada noktalıyorum.. zira uzun yazılar okuyucuyu rahatsız ediyor..

 

Saygılar..

 

 

Evet çok aydınlatıcı oldu

 

Bize gelince bir kaç ayet ile cımbızlama yapılıyor,çarpıtılıyor diye veryansın edersiniz.Kuranda savaşla ilgili yüzlerce ayeti getir buraya koy bakalım yazdığıın bir kaç ayetin nasıl havada millet görsün

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bize gelince bir kaç ayet ile cımbızlama yapılıyor,çarpıtılıyor diye veryansın edersiniz.Kuranda savaşla ilgili yüzlerce ayeti getir buraya koy bakalım yazdığıın bir kaç ayetin nasıl havada millet görsün

 

Hiç bir ayet, hiç bir ayet'i havada bırakmaz..

Ayetlerde çelişkilerin olmadığını da her defasında ıspat etik..

Ben havada bırakacak herhangi bir ayet bilmiyorum..

Daha doğrusu havada bırakacak bir ayet yok..

Buyur, varsa sen yaz arkadaşım..

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın kıral

 

Diyorsunuz ki

 

İslamda savunma haricinde hiç bir miletle yada kabileyle savaşılmaz..

Hatta size bir saldırı varsa savaşmadan o saldırıyı bertaraf yoluna gidilmesi önerilir..

Savunma iç güdüsü sadece insanlarda değil hayvanlarda da vardır.Bunun için herhangi bir ayetin gelmesine gerek te yok.İnsanlar kendisine kendilerine yapılan saldırılara savunmasını bimeyecek kadar aciz ve bilgisiz değil.Bu kurandan binlerce sene öncede vardı, şimdie var.

 

Eğer kalkarda kuran inmeden önce insanlar böyle muhteşem bir bilgiden yoksun oldukları , yapılan saldırılar karşısında ne yapacaklarını bilmediği için perişan oluyorlardı,kuranla insanların bu ihtiyacı giderildi demeye kalkarsanız komik duruma düşersiniz

 

O kadar ayetleri tek tek sıralamaya gerek yok.Kuranda özel bir sure var, Enfal yani ganimetler

 

Hadi diyelimki kendinizi savundunuz, Peki ne diye karşı tarafın esirleri köle alınır, mallarına el konur ?Bumudur savunmak.Mademki düşmanı püskürttünüz bırakın gitsinler.

 

Böyle karlı bir getirisi olan ayet destekli savaşları ne şeklide açıklamaya kalkarsanız kalkın savunma diye kimseyi inandıramazsınız. Savunma ile ilgili bir kaç ayette havada kalır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Gerçi çok değerli din aliminiz, HY da çeşitli şerefler dağıtıyor ama, şimdi onuda buraya yazmayayımda iyice yüzünüz kızarmasın.

Ama illada merak ederseniz, onuda yazarım.

Teşekkürler.

 

güzel arkadaşım neden hedef şaşırtmaya kalkayım anlamıyorum.inandığımı ifade ediyorum siz zaten tüm islamı hedef almışsınız bundan vazgeçseniz başka bir konu bulup tenkit edeceksiniz haksızmıyım.artı bu dini koruyacak Allahtır din onun ve benim hiç endişem yok,bilmem anlatabiliyormuyum?

 

sevgili evrensel sizde takdir edersinizki tüm toplumlarda olduğu gibi islam aleminin içinde de dahil olduğu toplumdan görünüp ama aslında o toplumu ifsat etmek için çalışanlar vardır.ayrıca bakın harunyahya beyefendi bir yanlış yapmışsa siz bunu islama mal edemezsiniz .diyelimki harunyahaya zina etti sizin islamı töhmet altına alabilmeniz için kuranda ve/veya hadiste zinayı teşvik eden bir nas bulmanız gerekmektedir.

 

ben teşekkür ederim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Merhaba arkadaşlar.

Bir süredir seyahatte olduğumdan dolayı iletilere cevap yazamamıştım, özür dilerim.

 

Önceki iletilere ortak cevap, yazmak amacıyla, alıntı yapmadan konuyu toparlayıcı bir cevap yazmak istedim.

 

 

Bazı arkadaşlar, yazmış olduğum iletileri, çarpıtma olarak nitelendirmiş.

Ben hiçbirşeyi çarpıtmadım, çarpıtma varsa, iletilerimin neresinde olduğunuda yazın lütfen.

 

Konuyu tekrar özetliyorum:

1- İslam peypamberi bir kabileye savaş açmış, savaşta bir kadını esir alarak köle yapmış.

2- Sonrada ona şeref vermek için evlenmiş.

 

Bu yukarıdaki 2 madde sizin iletilerinizde mevcut. Bu iki maddeyi buraya taşıyan ben değilim.

Tam aksine bunları savunma olarak, buraya taşıyan sizlersiniz.

 

Diğer yazdıklarınıza gelince;

Kuranda köleliği yasaklayan veya kınayan bir ayet getirmediğiniz sürece ne yazarsanız, yazın nafiledir.

 

Bu topicte varılan nokta şudur.

 

1- Islam köleliği yasaklamamıştır.

2- İslam köleliği kınamamıştır.

3- Islam peygamberi sebebi her ne olursa olsun, bazı insanları köleleştirmiştir.

4- Kuran kölelik hakkında bazı düzenlemeler getirerek, köleliğin legalleşmesine katkıda bulunmuştur.

 

Makul savunmaların, hepsini anlarım merak etmeyin.

Ancak görüldüğü gibi; hiçbiriniz makul bir savunma yapamamışsınız.

Konuyu basitlikten çıkararak, detaylandırarak cevaplamaya mecbur kalmışsınız.

Eğer makul savunma yapmak istiyorsanız bana yukarıda yazdığım maddelerin tam tersini yazarak cevap gönderin.

 

Mesela:

1- Islam köleliği yasaklamıştır.

2- İslam köleliği kınamıştır.

3- Islam peygamberi sebebi her ne olursa olsun, hiçbir insanı köleleştirmemiştir.

4- Kuran kölelik hakkında hiçbir düzenleme getirmeyerek, köleliğin legalleşmesine katkıda bulunmamıştır.

 

Bu yukardaki gibi bir metin yazamıyorsanız, boşu boşuna yorulmayın, o yazdıklarınızla kimse ikna olmaz.

 

Son söz: İslamda kölelik, haram değil, helaldir.

Yani islamda kölelik vardır.

 

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hoş geldiniz sayın evrensel bende dediklerinize katılıyorum zaten muhammed hamidullah'ın siyerine bakarsak ordada köleliğin,recm'in,kadın dövmenin serbest olduğunu görebilirsiniz.

 

“Burada bulunanlar, bulunmayanlara (sözlerimi) iletsinler.

 

“Ey insanlar! Gerçekten, Allah her varisin mirastan olan payını tayin ve tespit etmiştir: O halde bir varis lehine (onun için belirlenmiş oranın üstünde) vasiyette bulunmak caiz değildir. Mirasçılar dışında, yabancı biri lehine yapılan vasiyetin miktarı, miras bırakılan malların toplamının üçte birini geçemez. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona (anneye?) aittir. Zina edenin cezası taşlanarak öldürülme (recm)dir. Babasından başkasının çocuğu olduğu iddiasında bulunan soysuz ya da efendisinden başkasını efendi edinen nankör Allah’ın gazabına, Meleklerin lanetine ve tüm insanların ilencine uğrasın! Allah, böyle kimselerin (Kıyamet Günü) ne tövbelerini ne de adalet ve tanıklıklarını kabul eder. Ve’s-Selamü Aleyküm!”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hoş geldiniz sayın evrensel bende dediklerinize katılıyorum zaten muhammed hamidullah'ın siyerine bakarsak ordada köleliğin,recm'in,kadın dövmenin serbest olduğunu görebilirsiniz.

Hoş buldum, çok sevgili Saklıgerçek,

 

Kuran dışındaki çeşitli islami kaynaklardan aldığınız değerlendirmelerinizi ve eleştirilerinizi dikkatle okuyor ve onlara son derece önemli değerler veriyorum.

Emin olunuzki sadece ben veya forum üyeleri değil dışarıdan ziyaret eden site ziyaretçileride yazılarınızı takip ederek saklıgerçekleri bir bir anlıyor.

 

Ben şimdilik islam dinini bu forumda hadislerle değil sadece Kuranla eleştirmeyi yeğliyorum.

Zira islamcılar hadis meselesine gelince kaçacak çok fazla imkan buluyorlar.

O hadis veya o rivayet gerçek değildir deyip kurtulmaya veya kaçmaya çalışıyorlar.

Aynı hadisi eleştirmeden sunsan, tamam diyorlar ama eleştirdiğin zaman cevap veremeyip hadisi yalanlıyorlar.

Nede olsa hadisi yalanlamak en basit iş.

Cevabı veremediğin zaman, yalanla gitsin.

Ama zamanı geldiği zaman, islamı hadislerlede eleştireceğim.

Ama önce zeminini ayarlamam lazım.

 

Sizin gibi vatansever ve değerli insanlar sayesinde bütün saklı gerçekler meydana çıkacaktır merak etmeyin.

 

Sizin gibi aklı gerçek kişiler, bu ülkenin adı bilinmeyen kahramanlarıdır.

Sizlerle gurur duyuyorum.

:clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

KÖLELİK İLE İLGİLİ KUR,AN I KERİM AYETLERİ VE AÇIKLAMALARI.

 

BAKARA-177.

 

Gerçek erdemlilik, yüzünüzü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, meleklere, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı [malî] yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve [gerçek erdem sahipleri] söz verdiklerinde sözlerini tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir: İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.

 

TEVBE-60.

 

 

Allah için sunulan şeyler, yalnızca yoksul ve düşkünler, bu konuyla ilgilenen görevliler, kalpleri kazanılacak olan kimseler içindir; ve insanları boyunduruklarından kurtarmak için; ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olanlar için; ve Allah uğruna girişilebilecek her türlü çaba için ve yolda kalmış kimseler için: bu, Allah'tan (uyulması zorunlu) bir yönergedir; çünkü Allah, doğru hüküm ve hikmetle yön gösteren mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.

 

NUR-33.

 

 

Evlenmeye imkan bulamayanlar, Allah kendilerine lütfuyla bu imkanı verinceye kadar iffetli davransınlar.Yasal olarak sahip bulunduğunuz kimselerden azatlık sözleşmesi yap-mak isteyen olursa, kendilerinde iyi niyet görüyorsanız bu sözleşmeyi onlar için yazın; ve Allah'ın size bahşettiği kendi zenginliğinden onlara [paylarını] verin. Ve eğer evlenerek iffetlerini korumak istiyorlarsa, sakın, dünya hayatının geçici hazları peşine düşerek [hürriyeti sizin elinizde bulunan] cariyelerinizi fuhşa zorlamayın; kim onları buna zorlarsa, bilsin ki, maruz kaldıkları bu zorlanmadan ötürü, Allah (onları) acıyıp esirgeyecek ve bağışlayacaktır!

 

BELED-13.

 

[O,] boynunu [günah zincirinden] kurtarmaktır;

 

AÇIKLAMA.

 

lafzî olarak, kişinin "boyun"unu ifade eder ve aynı zamanda bir insanın bütün kişiliğini anlatır. Mecazî olarak fi'r-rikâb ifadesi, "insanları zincirlerinden kurtarmak yolunda" anlamına gelir ve hem esirleri fidye karşılığı bırakmayı hem de köleleri özgürlüklerine kavuşturmayı ifade eder. Kur'an, bu tür harcamaları erdemliliğin temel şartları arasına dahil etmek suretiyle insanları zincirlerinden kurtarmanın -ve böylece köleliği ilga etmenin- İslam'ın sosyal amaçlarından biri olduğuna işaret eder. Kur'an'ın nüzulü döneminde kölelik, bütün dünyada yerleşik bir kurum idi ve onun birdenbire ilga edilmesi ekonomik olarak imkansızdı. Bu zorluğu aşabilmek ve aynı zamanda köleliğin nihaî olarak tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla Kur'an, 8:67'de, artık yalnızca haklı bir savaşta (cihâd) alınan esirlerin köle olarak tutulabileceklerini emreder. Ama bu yolla veya -8:67'nin nüzulünden önce- başka herhangi bir şekilde köle edinilmiş kişiler için bile Kur'an, köleleri salıvermedeki büyük erdemi vurgular ve onu çeşitli günahlar için bir kefaret aracı kılar Ayrıca Hz. Peygamber, insanları kölelikten şartsız olarak kurtarmanın, Allah katında bir Müslümanın ifa edebileceği en övgüye değer fiil olduğunu çeşitli vesilelerle vurgulamıştır.

zekât'ın harcanabileceği ya da tahsis edilebileceği bütün alanları hulasa etmektedir. "Kalpleri kazanılacak olanlar" deyimiyle, açıktır ki, İslam'ı anlamaya ve belki benimsemeye yatkınlık gösteren ve İslam'a dönmeleri yönünde, dolaylı ya da dolaysız yollarla (yani, İslam öğretisinin en etkin ve doğru biçimde insanlara ulaşması ve yayılması için başvurulması mümkün ve meşru olan her türlü araçla) çaba sarf edilecek olan kimseler kasdedilmektedir. Fi'r-rikâb ("insanları boyunduruklarından kurtarmak için") terimine gelince, hem savaş esirlerinin hem de kölelerin fidye ödenip kurtarılmalarıyla ilgili olan bu terim için bkz. 2. sure, 146. not. Ğârimûn terimi, iyi niyet ve amaçlarla borçlanıp sonra da kendi hata ve eğrilikleri olmaksızın borcunu ödeyemeyecek duruma düşenleri işaret etmektedir. "Allah uğruna" ya da "Allah yoluna" terimi, İslam'ın yayılıp insanlara ulaşması başta olmak üzere doğru ve maruf amaçlarla yapılan her türlü harcamayı, savaşta ve barışta hak uğruna girişilen her türlü çabayı içine alır.

Otoritelere göre, bu ifade (a) köle sahibinin, köleyi gerekli miktarda parayı elde edebilmesi yönünde göstereceği çabalarda desteklemek, yani onun emeğine daha cömertçe değer biçmek ya da tazminat kabilinden toplu bir ödemede bulunmak şeklindeki yükümlülüğünü; cemaat yahut devlet hazinesinin (beytü'l-mâl), 9:60'da vazedilen ve zekatın kullanılma alanlarından birinin de insanları kölelik zincirinden kurtarma işi olduğunu belirten Kur'ânî ilke uyarınca, kölelerin azad edilmesi işini finanse etme yükümlülüğünü dile getirmektedir. Bunun içindir ki, Zemahşerî yukarıdaki ifadenin sadece köle sahibi kişilere değil, bütün bir cemaate hitab ettiği görüşündedir. "Allah'ın malı/zenginliği" ifadesi, "Allah'ın, karşılığında cenneti vaad ederek müminlerden canlarını, mallarını satın aldığı" yolundaki Kur'ânî ifadeyle ilgili bir îma taşımaktadır ki bunun anlamı, insanın sahip olduğu her şeyin gerçekte Allah'a ait olduğu ama insana bunlar üzerinde sadece kullanma ya da yararlanma hakkının verildiğidir.

Boyunduruk/zincir" terimi, burada, "kölelik" olarak tanımlanabilecek olan bütün tutsaklık ve sömürü -sosyal, ekonomik veya politik- biçimlerini kapsar.

 

 

OMURSUN.

 

Aristoya demişler köleliği kaldıralım Aristo da demiş yerine ne koyacaksınız. Malum 21. yüz yılda makınanın

tezgahın yaptığını köleler yapıyordu.

 

şimdilik.

 

 

OMURSUN.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

lafzî olarak, kişinin "boyun"unu ifade eder ve aynı zamanda bir insanın bütün kişiliğini anlatır. Mecazî olarak fi'r-rikâb ifadesi, "insanları zincirlerinden kurtarmak yolunda" anlamına gelir ve hem esirleri fidye karşılığı bırakmayı hem de köleleri özgürlüklerine kavuşturmayı ifade eder. Kur'an, bu tür harcamaları erdemliliğin temel şartları arasına dahil etmek suretiyle insanları zincirlerinden kurtarmanın -ve böylece köleliği ilga etmenin- İslam'ın sosyal amaçlarından biri olduğuna işaret eder.

 

Sayın omursun. Bu yazıyı kimden aldınız bilmiyorum ama kuranı, islam peygamberinden sanki daha iyi biliyormuş gibi bir hava estirmiş.

 

İlga,önceden var olan bir uygulamayı kaldımak demektir

 

Kuran hakkında tek yetkili mercii, islam peygamberidir. Yüzbinlerce insanın şahid olduğu veda hutbesinde bakınız ne diyor islam peygamberi

 

 

ASHABIM! Yarin Rabbinize kavusacaksiniz ve bugünkü her hal ve hareketinizden sorguya çekileceksiniz.Sakin benden sonra eski sapikliklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayiniz!bu vasiyetimi burada bulunanlar,bulunmayanlara bildirsin!Olabilir ki bildiren kimse burada bulunupda isitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmis olur.

 

ASHABIM! Kimin yaninda bir emenet varsa onu sahibine versin!Faizin her çesidi kaldirilmistir.Ayagimin altindadir.Lakin borcunuzun aslini vermeniz gereklidir.Ne zulmediniz,ne de zulme ugrayiniz.Allah'in emriyle faizcilik artik yasaklanmistir.Cahiliyetten kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayagimin altindadir.Ilk kaldirdigim faiz de Abdülmuttalib'in oglu(ancam)Abbasi'in faizidir.

 

ASHABIM! Cahiliyet devrinde güdülen kan davalari da tamamen kaldirilmistir.Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu(amcazadem)Rabiya'nin davasidir.

 

Görüldüğü gibi peygamberin ilga ettiği, yani kaldırdığı maddeler tek tek sayılmış.Şimdide kölelik ile ilgili ne demiş ona bakalım

 

INSANLAR! Allah Teala her hak sahibine hakkini (Kur'an'da)vermistir.Varise vasiyet etmege luzum yoktur.Çoçuk kimin nikahinda dogmussa ona aittir.Zina edenin çoçuga sahip olma hakki yoktur.Babasininkinden baska bir soy idda eden soysuz,yahut efendisinden baskasina baglilik öne süren nankör,Allah'in gazabina,meleklerin lanetine ve bütün müslümanlarin ilencine ugrasin!Cenab-i Hak,bu gibi insanlarin ne tevbelerini,nede adalet ve sahadetlerini kabul eder.

 

 

Bu cümlenin içinde ben köleliği ilga ettim, kaldırdım, yada aşama aşama kaldırılmasını sizlere tavsiye ediyorum şeklinde bir ifade varmı? yok.

 

Öyleyse hiç kimse kuranı, peygamberden daha iyi bilir havalarına girmesin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KÖLELİK İLE İLGİLİ KUR,AN I KERİM AYETLERİ VE AÇIKLAMALARI.

 

BAKARA-177.

 

Gerçek erdemlilik, yüzünüzü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, meleklere, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi için ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı [malî] yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve [gerçek erdem sahipleri] söz verdiklerinde sözlerini tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir: İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.

 

TEVBE-60.

Allah için sunulan şeyler, yalnızca yoksul ve düşkünler, bu konuyla ilgilenen görevliler, kalpleri kazanılacak olan kimseler içindir; ve insanları boyunduruklarından kurtarmak için; ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olanlar için; ve Allah uğruna girişilebilecek her türlü çaba için ve yolda kalmış kimseler için: bu, Allah'tan (uyulması zorunlu) bir yönergedir; çünkü Allah, doğru hüküm ve hikmetle yön gösteren mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.

 

NUR-33.

Evlenmeye imkan bulamayanlar, Allah kendilerine lütfuyla bu imkanı verinceye kadar iffetli davransınlar.Yasal olarak sahip bulunduğunuz kimselerden azatlık sözleşmesi yap-mak isteyen olursa, kendilerinde iyi niyet görüyorsanız bu sözleşmeyi onlar için yazın; ve Allah'ın size bahşettiği kendi zenginliğinden onlara [paylarını] verin. Ve eğer evlenerek iffetlerini korumak istiyorlarsa, sakın, dünya hayatının geçici hazları peşine düşerek [hürriyeti sizin elinizde bulunan] cariyelerinizi fuhşa zorlamayın; kim onları buna zorlarsa, bilsin ki, maruz kaldıkları bu zorlanmadan ötürü, Allah (onları) acıyıp esirgeyecek ve bağışlayacaktır!

 

BELED-13.

 

[O,] boynunu [günah zincirinden] kurtarmaktır;

Değerli arkadaşlar,

Bunların hiçbiri köleliği yasaklayan ayet değildir.

Bu ayetlerde köle sahibi olmak kınanmıyor bile.

Tam tersine kölelerinize iyi davranın, onlara yardımcı olun diyerek; köleliğin normal bir şey olduğunu tastikleyen ayetlerdir bunlar.

Hiçkimse Kuranda köleliği yasaklayan veya kınayan yada ayıplayan bir ayet gösteremez.

Kuran köleliğe belli bir düzen getirerek köleliği legalleştirmiştir.

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.