İSKENDERUN KÖRFEZİNDE BATIRILAN ULLA GEMİSİ...

[Misafir sis]

İskenderun'da batan MV Ulla'nın 4 (dört) yıldır 2 bin 200 ton zehirli ve kanserojen madde yükle İskenderun Limanı'nda beklediğine ilişkin "özel" bir haberi hangimiz hatırlıyor? Bugün bütün gazetelerde baş köşeye yerleştirilmiş olan MV Ulla'dan "Türk Basını" geçen bu 4 yıl içinde kaç kere söz etti?

 

 

"Türk Basını da 4 yıl bunu görmüyor.

Türk Basını meşgul.

Çünkü irtica var.

Eşsiz davetiye ile bir dizi kokteyl var.

(...)

Türk Basını meşgul.

 

Çünkü İstanbul'da deprem ihtimali var... İskenderun kendi başının çaresine baksın."

 

NEDEN BATTI?

 

Bitmedi; işin bir diğer tuhaf yanı da MC Ulla'nın batma nedenini "Türk Basını"ndan hâlâ doğru dürüst öğrenemeyişimiz. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, tam da geminin üzerindeki haczin kaldırıldığı bir dönemde geminin batmasında "sabotaj ihtimali" görüyor. Fakat aynı gün gazetelerde "bazı gazeteler"in (anlayın artık!) görmek istemediği bir başka açıklama daha var. Hatay Vali Vekili Cafer Odabaş'a ait bu açıklamada da "Kesinlikle sabotaj ihtimali yok" deniliyor. Hürriyet'in büyük yer verdiği "Mavi Deniz Taşımacılığı ve Gemi Acentalığı"ndan yapılan açıklamada ise bambaşka telden çalındığını görüyoruz.

 

 

İşte böyle... Gerçekten de "göz göre göre", ya da Hürriyet'in kullandığı ifadeyse söyleyecek olursak "bile bile" gelen bir çevre felaketi ile karşı karşıyayız... Besbelli ki, nasıl olduysa olmuş ve zehir yüklü gemi tam 4 yılını İskenderun Limanı'nda geçirip sonunda batmış.

SEVGİLİ ARKADAŞLAR BU KONUDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...

[Φ anarşit]

İskenderun'da batan MV Ulla'nın 4 (dört) yıldır 2 bin 200 ton zehirli ve kanserojen madde yükle İskenderun Limanı'nda beklediğine ilişkin "özel" bir haberi hangimiz hatırlıyor? Bugün bütün gazetelerde baş köşeye yerleştirilmiş olan MV Ulla'dan "Türk Basını" geçen bu 4 yıl içinde kaç kere söz etti?

 

 

"Türk Basını da 4 yıl bunu görmüyor.

Türk Basını meşgul.

Çünkü irtica var.

Eşsiz davetiye ile bir dizi kokteyl var.

(...)

Türk Basını meşgul.

 

Çünkü İstanbul'da deprem ihtimali var... İskenderun kendi başının çaresine baksın."

 

NEDEN BATTI?

 

Bitmedi; işin bir diğer tuhaf yanı da MC Ulla'nın batma nedenini "Türk Basını"ndan hâlâ doğru dürüst öğrenemeyişimiz. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, tam da geminin üzerindeki haczin kaldırıldığı bir dönemde geminin batmasında "sabotaj ihtimali" görüyor. Fakat aynı gün gazetelerde "bazı gazeteler"in (anlayın artık!) görmek istemediği bir başka açıklama daha var. Hatay Vali Vekili Cafer Odabaş'a ait bu açıklamada da "Kesinlikle sabotaj ihtimali yok" deniliyor. Hürriyet'in büyük yer verdiği "Mavi Deniz Taşımacılığı ve Gemi Acentalığı"ndan yapılan açıklamada ise bambaşka telden çalındığını görüyoruz.

 

 

İşte böyle... Gerçekten de "göz göre göre", ya da Hürriyet'in kullandığı ifadeyse söyleyecek olursak "bile bile" gelen bir çevre felaketi ile karşı karşıyayız... Besbelli ki, nasıl olduysa olmuş ve zehir yüklü gemi tam 4 yılını İskenderun Limanı'nda geçirip sonunda batmış.

SEVGİLİ ARKADAŞLAR BU KONUDA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...

1432[/snapback]

 

değerli kardeşim.

 

bu ve benzer siteler sıklıkla geziliyor. ancak sürekli mudavimler olmazsa bazuı konular güme gidebiliyor. sizinkide öyle olmuş konuya hassasiyetiniz için sizi kutluyorum.

 

ancak sonucu sevindirici oldu. bunda green peacenin rolüde çok büyük. aslında her birimiz belkide bir stk ya üyeyiz. ancak benim ebn çok hoşuma giden green peace. belki birgün üye olurum. vakit meselesi.

 

herkesinde bie siyasi partiye vede en az bir stkaya üye olmasını arzu ediyorum. bu olmalı. bu AB uyum yasasında yok. ancak bunu bizler yapmalıyız. duyarlı toplumlar olabilmek içn. ses getirebilmek yukarıda yazdıklarınızı haykırabilmek adına.

 

eskiden yapılanların hala yapılfdığını görmek beni üzüyor. gerçi formun konusu değil ama bir siyasi grup oruç tutmayan birilerini yine bu ülkede köprüden atıyorsa gerçekten herkesin bir siayasi parti ve stkaya üye olarak konulara sahip çıkmalı, ülkeye sahip çıkmalıyız. bunu yazdığım için beni solcu falanda sanmayın. bende oruç tutardım. şimdi tutamıyorum. ama kimseyide oruç tutmuyosun sigara içiyorsun diye kınamadım. içimden geçirdiğim oldu. ama bunu dışa vurmadım. o zaman gençtim. ama şimdi düşünüyorumda yanlış düşünüyormuşum.

 

şimdiki genç dostlarada hoşgörüyü öğretebileceğimiz yerler stk lardır. partilerdir. bu ailelerde bunların eğitimlerini vererek düzeyimizi yükseltebilir bu kavgalara bir son verebiliriz. çok anlamsız kavgalar .

 

bunlar bizi 25 sene öncesine götürür. o günlere dönmeyelim.

 

ne vardı o günlerde aslanmlar gibi mucadele ediliyordu diyede bana o acı günleri savunmayın. özelliklede 67 kuşağı. bu uzun bir tartışma konusu.

 

saygılar.