Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

HAYVANLAR KABİR AZABINI DUYABİLİRMİ?


berker18

Önerilen İletiler

arkadaşlar, vefat eden biri gömülürken veya gömüldükten sonra çektiği kabir azabı sonrası çıkardığı çığlıkları insanlar eğer duysaydı hepsi çıldırırdı şeklinde bir söz hatırlıyorum ben...

 

başka duyduğum bir şey de şu;

 

kabir azabını insanlar duyamıyormuş ama hayvanlar duyabiliyormuş, mesela geceleri köpekler mezarların yanından geçerlerken,mezara doğru bakarlar ve saatlerce orda mezara bakarak donakalırlar..

 

bu tür görüşlerin doğruluk payı varmıdır veya bunlar hadismidir??

 

bilgisi olan varsa yazsın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar, vefat eden biri gömülürken veya gömüldükten sonra çektiği kabir azabı sonrası çıkardığı çığlıkları insanlar eğer duysaydı hepsi çıldırırdı şeklinde bir söz hatırlıyorum ben...

 

başka duyduğum bir şey de şu;

 

kabir azabını insanlar duyamıyormuş ama hayvanlar duyabiliyormuş, mesela geceleri köpekler mezarların yanından geçerlerken,mezara doğru bakarlar ve saatlerce orda mezara bakarak donakalırlar..

 

bu tür görüşlerin doğruluk payı varmıdır veya bunlar hadismidir??

 

bilgisi olan varsa yazsın...

 

Kabirdekilerin hallerini görmek,kerametler içerisinde yer alır.Bazı Veli kullar (Evliyalar)'ın böyle kerametleri vardır.Ayrıca peygamberimizin (S.A.V) ölülerin hallerini gördüğü ve onlarla konuştuğu hakkında hadisler vardır.Bir tanesin de;

 

''Eğer şu yatan meftaların kabirdeki hallerini görebilseydiniz çok ağlar çok az gülerdiniz'' Der..

 

Köpeklerin gördüğünü ben de duydum,ama ne kadar gerçektir bilemem.Hayvanların sezgisinin bizden yüksek olduğunu biliyoruz.Normalde köpekler 2 boyutlu ve siyah beyaz görürler.Yani görme duyuları düşüktür.Yine de Allah bilir.Ama gerçek olan,kabir azabı haktır ve olacaktır.Allah hepimizi kabir azabından korusun..

 

Saygı ve sevgilerimle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kabirdekilerin hallerini görmek,kerametler içerisinde yer alır.Bazı Veli kullar (Evliyalar)'ın böyle kerametleri vardır.Ayrıca peygamberimizin (S.A.V) ölülerin hallerini gördüğü ve onlarla konuştuğu hakkında hadisler vardır.Bir tanesin de;

 

''Eğer şu yatan meftaların kabirdeki hallerini görebilseydiniz çok ağlar çok az gülerdiniz'' Der..

 

Köpeklerin gördüğünü ben de duydum,ama ne kadar gerçektir bilemem.Hayvanların sezgisinin bizden yüksek olduğunu biliyoruz.Normalde köpekler 2 boyutlu ve siyah beyaz görürler.Yani görme duyuları düşüktür.Yine de Allah bilir.Ama gerçek olan,kabir azabı haktır ve olacaktır.Allah hepimizi kabir azabından korusun..

 

Saygı ve sevgilerimle..

aminherkesi korusun. bu sorunun cevabını şimdi bende merak ediyorum bildiğim tek şey hayvanlarda sezginin çok kuvvetli olduğu gözümlede şahit oldum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar, vefat eden biri gömülürken veya gömüldükten sonra çektiği kabir azabı sonrası çıkardığı çığlıkları insanlar eğer duysaydı hepsi çıldırırdı şeklinde bir söz hatırlıyorum ben...

 

başka duyduğum bir şey de şu;

 

kabir azabını insanlar duyamıyormuş ama hayvanlar duyabiliyormuş, mesela geceleri köpekler mezarların yanından geçerlerken,mezara doğru bakarlar ve saatlerce orda mezara bakarak donakalırlar..

 

bu tür görüşlerin doğruluk payı varmıdır veya bunlar hadismidir??

 

bilgisi olan varsa yazsın...

 

Açıkçası senin başka arkadaşlarımıza yeri gelince yönelttiğin ithamlardan sonra, bu konuda bu kadar yanlış anlamamış olmanı beklerdim

 

Arkadaşlar , kabir azabından kastedilen Meftanın gömüldüğü yer değildir. Kabir Azabı, Kişi öldükten sonra, ruhunun İsrafil sur borusunu çalana kadar geçirdiği zamanı azapla geçirip geçirmemesidir.

 

 

ki unutmayalım herkes gömülmüyor bir mezara.

 

Bir kişi ister bütün olarak bir mezara gömülsün, istersen denizde boğulup kaybolsun, ister uzayın boşluğunda ebediyete kadar sürüklensin. ister bir hayvan tarafından parçalanıp yenilsin, ister yanıp zerresine kadar kül olsun, ister o külleri suya savrulsun öldükten sonra. Ruhu arafat meydanında toplanana kadar, "kabir" denilen yerlerde bekletilir. Yani orada kastedilen kabir , ölünün gömüldüğü yer değil.

 

Peygamberimiz kabiri "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur"

diye buyurmuştur.

 

en büyük kabir azabı ise, ruha cehennemi seyrettirmektir.

 

Köpek olayına gelince, Köpekler leşçi canlılardır. ve burunları bizden çok daha iyi koku alır. Meftanın o kadar derine gömülüp, üstüne tahta ya da beton konulmasının sebebi zaten köpeklerin çıkarıp yememesi içindir.

 

eski bir anadolu lafı vardır "leşini itlere yedirme" diye bu laf doğrudur. eskiden anadoluda jandarma eşkiyayı falan vurunca, ondan çok çeken köylüler müslümanın ölüsü ortada bırakılmaz diye gömer ancak, köpekler çıkarıp yesin diye bir karış derine gömerlermiş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Açıkçası senin başka arkadaşlarımıza yeri gelince yönelttiğin ithamlardan sonra, bu konuda bu kadar yanlış anlamamış olmanı beklerdim

 

Arkadaşlar , kabir azabından kastedilen Meftanın gömüldüğü yer değildir. Kabir Azabı, Kişi öldükten sonra, ruhunun İsrafil sur borusunu çalana kadar geçirdiği zamanı azapla geçirip geçirmemesidir.

ki unutmayalım herkes gömülmüyor bir mezara.

 

Bir kişi ister bütün olarak bir mezara gömülsün, istersen denizde boğulup kaybolsun, ister uzayın boşluğunda ebediyete kadar sürüklensin. ister bir hayvan tarafından parçalanıp yenilsin, ister yanıp zerresine kadar kül olsun, ister o külleri suya savrulsun öldükten sonra. Ruhu arafat meydanında toplanana kadar, "kabir" denilen yerlerde bekletilir. Yani orada kastedilen kabir , ölünün gömüldüğü yer değil.

 

Peygamberimiz kabiri "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur"

diye buyurmuştur.

 

en büyük kabir azabı ise, ruha cehennemi seyrettirmektir.

 

Köpek olayına gelince, Köpekler leşçi canlılardır. ve burunları bizden çok daha iyi koku alır. Meftanın o kadar derine gömülüp, üstüne tahta ya da beton konulmasının sebebi zaten köpeklerin çıkarıp yememesi içindir.

 

eski bir anadolu lafı vardır "leşini itlere yedirme" diye bu laf doğrudur. eskiden anadoluda jandarma eşkiyayı falan vurunca, ondan çok çeken köylüler müslümanın ölüsü ortada bırakılmaz diye gömer ancak, köpekler çıkarıp yesin diye bir karış derine gömerlermiş.

 

 

1- ne alaka ya?????ben size hayvanların kabir azabını duyup duyamayacağını sordum, sen ne yazmışsın bize...

 

2- kabirin ne olduğunu biliyorum zaten, öğrenmek istesem o konuda bir başlık açardım... sen nasıl beni bu konuda bilgisizlikle suçlayabilirsinki???

 

3-konu kabir azabının nasıl olduğu ve ya sebepleinin ne olduğu değil.. ben hayvanların duyup duyamıyacağını sordum

 

bilgin varsa yazarsın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar, vefat eden biri gömülürken veya gömüldükten sonra çektiği kabir azabı sonrası çıkardığı çığlıkları insanlar eğer duysaydı hepsi çıldırırdı şeklinde bir söz hatırlıyorum ben...

 

başka duyduğum bir şey de şu;

 

kabir azabını insanlar duyamıyormuş ama hayvanlar duyabiliyormuş, mesela geceleri köpekler mezarların yanından geçerlerken,mezara doğru bakarlar ve saatlerce orda mezara bakarak donakalırlar..

 

bu tür görüşlerin doğruluk payı varmıdır veya bunlar hadismidir??

 

bilgisi olan varsa yazsın...

 

bak yazdığın ve sorduğun burada.

 

sen kabir azabını ölünün gömüldüğü yerde mezarlıkta olur sanıyorsun. Ölü gömülmeden de kabir azabı duyar. Çünkü kabir azabı denilen şey bu dünyada olan bir şey değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ya ben o kadar kas kafalımıyım?? hangi insan zihniyeti kabirin ölünün gömüldüğü yer mezarlık olduğunu zanneder??

 

ya bırakın ya tartışma yapacak yer arıyosunuz

 

 

arkadaşlar önce hepinize merhaba fıkıh derin konudur bizler yıllarca kabir azabından söz edip dururuz fakat çok önemle rica ediyorum bir incelerseniz kabir azabı ile tek bir ayet yok kuranı kerimde !

 

biz kabir azabı deyince ne anlarız ?

 

ayetleri bir inceleyelim :İsrâ Sûresinin 52 . Ayetinde

Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla!

 

 

Kamer Sûresinin 6,7 . Ayetinde

O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

 

 

Mümtehine(*) Sûresinin 13 . Ayetinde

Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği, kabirlerdeki kafirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahiretten ümitlerini kesmiş6 bir toplumu dost edinmeyin.

 

 

burada görüldüğü gibi kabir azabı hakkında bir bilgi vermiyor öyleyse insanların kabir azabından koru bizleri dedikleri dualar ne olabilir .

 

insan kabre kondukdan sonra kıyametde dirileceği gün insana okadar kısa gelicek ki sorduklarında ne kadar sure kaldınız derlerki ancak bir günün yarısı veya dahada az derler .

 

eğer ki 6 milyar yıl önce ölmüş bir inanmayan bir insanla bugün ölen bir insan arasındaki kabir azabı eşitsizlik derecesinde olmazmıydı !

 

kabirde ki azab acaba insanın orada cenabı allahın ona cennet den bir bahce veya cehennemden bir oda göstermesinin ve buna bağlı da o insanın cehennemi gördükden sonraki ızdırabı söz konusu olabilirmi ?

 

ayetlere bakdığımızda çok kısa bir süre kaldığımızı vurgular .

 

sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar önce hepinize merhaba fıkıh derin konudur bizler yıllarca kabir azabından söz edip dururuz fakat çok önemle rica ediyorum bir incelerseniz kabir azabı ile tek bir ayet yok kuranı kerimde !

 

insan kabre kondukdan sonra kıyametde dirileceği gün insana okadar kısa gelicek ki sorduklarında ne kadar sure kaldınız derlerki ancak bir günün yarısı veya dahada az derler .

 

 

kardeş;

 

öncelikle kabir her insana kısa gelmeyecek, inanmayana belki de asırlar,inançlıya belkide 1 saniye gelecek, ben böyle biliyorum,en iyisini Allah bilir...

 

bi ayet daha var bakalım:

 

FÂTIR SÛRESİ -22-Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir. Sen kabirde bulunanlara işittirecek değilsin.

 

yani Rabbimiz bu ayete göre kabirde bulunanlara birşey mi işittiriyor?? bu kabir azabı olabilirmi???

 

bide bu konuda hadis varmı??

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Resulullah (a.s) buyuruyor:

 

-Kabir ahiret menzillerinin birinci menzilidir. Kişi ondan kurtulabilirse, ondan sonrakiler daha kolaydır. Ondan kurtulamazsa ondan sonrakiler bundan daha zordur, daha şediddir.

 

-Kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir.

 

-Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçedir veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur.

 

-Manzaraların hiçbiri kabir kadar korkutucu ve ürkütücü değildi!.

 

Resulullah (a.s) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında laf taşıyıcılık yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu...

 

da hayvanların duyup duyamıyacağıyla ilgili bilgi yok

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Resulullah (a.s) buyuruyor:

 

-Kabir ahiret menzillerinin birinci menzilidir. Kişi ondan kurtulabilirse, ondan sonrakiler daha kolaydır. Ondan kurtulamazsa ondan sonrakiler bundan daha zordur, daha şediddir.

 

-Kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir.

 

-Kabir ya Cennet bahçelerinden bir bahçedir veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur.

 

-Manzaraların hiçbiri kabir kadar korkutucu ve ürkütücü değildi!.

 

Resulullah (a.s) bir mezarlıktan geçerken, iki mezardaki ölünün bazı küçük şeylerden dolayı azap çekmekte olduklarını gördü. Bu iki mezardaki ölülerden biri hayatında laf taşıyıcılık yapıyor, diğeri ise idrardan sakınmıyordu...

 

da hayvanların duyup duyamıyacağıyla ilgili bilgi yok

 

iyide sevgili kardeşim amel defterleri insanlar hemen öldükden sonra mı açılır ve hesap verilir yoksa kıyamet günü arasat meydanında tartılar getirilip herkezin hesaba çekileceği gün mü ?

 

eğer ki kabirde azap çekicekse çektiği o azabı neden çektiğini sormıyacakmı ?

 

haşa allaha kimse hesap soramaz !

bunu biliyoruz ama amel defteri sağından verilenler ile solundan verilenler kabirde mi başlıyacak yoksa kıyamet günü mü ?

 

dediğim gibi allah ölürlken insana cenneti ve cehennemi bir anlık gösterdiğinde onun etkisinde kalıp o ortamı yaşıyacak ..

 

günahsız kul yeryüznde yok her günah işleyen kabir azabına mı uğruyacak ve ne kadar ne süre ile bununla ilgili ayet veya hadis varmı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iyide sevgili kardeşim amel defterleri insanlar hemen öldükden sonra mı açılır ve hesap verilir yoksa kıyamet günü arasat meydanında tartılar getirilip herkezin hesaba çekileceği gün mü ?

 

eğer ki kabirde azap çekicekse çektiği o azabı neden çektiğini sormıyacakmı ?

 

haşa allaha kimse hesap soramaz !

bunu biliyoruz ama amel defteri sağından verilenler ile solundan verilenler kabirde mi başlıyacak yoksa kıyamet günü mü ?

 

dediğim gibi allah ölürlken insana cenneti ve cehennemi bir anlık gösterdiğinde onun etkisinde kalıp o ortamı yaşıyacak ..

 

günahsız kul yeryüznde yok her günah işleyen kabir azabına mı uğruyacak ve ne kadar ne süre ile bununla ilgili ayet veya hadis varmı ?

 

walla kardeş bide bunu buldum:

 

Kardeşlerin, yakınların, dost ve akrabalarınız çaresiz dönüp evlerine gidecekler, bizler orada yalnız kalacağız, insanların amelleri ile baş başa kalacakları yer işte orasıdır. Mezar denen yer, ameli iyi olanlar için bir cennet bahçesi, ameli kötü olanlar için ise bir Cehennem çukuru gibidir. işte orada, Dünyada yaptığımız iyilik ve ibadetlerin mükâfatlarını

göreceğiz ve kıyamet gününe kadar iyi veya kötü amellerimizle baş başa o karanlık çukurda kalacağız.

 

Kabir ile kıyamet günü olan zaman arasında geçen süreye berzah alemi denir ki bu süre içerisinde zalimlere, Allaha âsi olanlara, kötülere, yalancılara, ahlaksızlara, küfür edenlere, gıybet ve dedikodu edenlere hırsızlık, zina, iftira, adam öldürme gibi akla gelen günahlar işleyenlere ölümden Kıyamet gününe kadar kabir azabı vardır. Allah yolunda, yüce peygamberimizin yolunda olanlar, kötülüklerden sakınanlar ise yüce Allahın izin ve inayeti ile kabir azabı tatmayacaktır diye müjdelenmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Berker;

Kabir bir tasvirdir yani kişi ölünce azabını yada sevabını kabirde yaşamayacak ruh bedenden ayrıldığı zaman tamamen farklı bir mekana farklı bir boyuta geçiyor orda zaman kavramı farklı herşey farklı kabirde kalansa bedenimiz tabiri caizse bir et ve kemik yığını eğer ruhumuz tekrar kabirde bedenle birleşiyor olursa o zaman ölü olmayız değilmi?Bu yüzdendir ki hayvanların kabirden ses duyma olayına inanmıyorum çünkü orda herhangi bir hareket olması mümkün değildir bence hatta bu konuyla ilgili bir anımı anlatayım istersen bir cenazedeyiz herkes dağılıp gittikten sonra hoca kabir başında birşeyler konuştu tek başına TELKİN duydunmu bilmiyorum hoca ordan döndükten sonra sordum "ne yaptınız orda?" telkin verdim dedi yani ölüye soru sual melekleri gelipte sorular sorulunca neler söylemesi gerektiğini söyledim" dedi peki dedim bu bizim dinimizde varmı?Peygamber efendimiz zamanında böyle birşey oldumu yada Peygamber efendimiz böyle birşeyi yaptımı emrettimi?hayır dedi dine sonradan giren bir gelenek bu açıkcası bir faydasıda yoktur"dedi Sözün özü kabir diye tavsir edilen yer bedenimizin gireceği mezar değil fakat mezarlıkları sıkça ziyaret edip dua okumamız faydası var mezarlık ziyareti ölümü hatırlamak demektir ölümü hatırlayıp onun birgün bizide bulucağını unutmamamız lazım bu nefs terbiyesi için gerekli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Sevgili Berker;

Kabir bir tasvirdir yani kişi ölünce azabını yada sevabını kabirde yaşamayacak ruh bedenden ayrıldığı zaman tamamen farklı bir mekana farklı bir boyuta geçiyor orda zaman kavramı farklı herşey farklı kabirde kalansa bedenimiz tabiri caizse bir et ve kemik yığını eğer ruhumuz tekrar kabirde bedenle birleşiyor olursa o zaman ölü olmayız değilmi?Bu yüzdendir ki hayvanların kabirden ses duyma olayına inanmıyorum çünkü orda herhangi bir hareket olması mümkün değildir bence hatta bu konuyla ilgili bir anımı anlatayım istersen bir cenazedeyiz herkes dağılıp gittikten sonra hoca kabir başında birşeyler konuştu tek başına TELKİN duydunmu bilmiyorum hoca ordan döndükten sonra sordum "ne yaptınız orda?" telkin verdim dedi yani ölüye soru sual melekleri gelipte sorular sorulunca neler söylemesi gerektiğini söyledim" dedi peki dedim bu bizim dinimizde varmı?Peygamber efendimiz zamanında böyle birşey oldumu yada Peygamber efendimiz böyle birşeyi yaptımı emrettimi?hayır dedi dine sonradan giren bir gelenek bu açıkcası bir faydasıda yoktur"dedi Sözün özü kabir diye tavsir edilen yer bedenimizin gireceği mezar değil fakat mezarlıkları sıkça ziyaret edip dua okumamız faydası var mezarlık ziyareti ölümü hatırlamak demektir ölümü hatırlayıp onun birgün bizide bulucağını unutmamamız lazım bu nefs terbiyesi için gerekli.

Bütün kalbimle söylediklerine katiliyorum sevgili Süheda.Allah kabir azabini neden insanlara degilde köpeklere duyurmak geregini duymus olsunki.tam aksine insanlara duyururduki insanlar ibret alsin ve yola gelsinler diye.Bence dinimizle ilgili insanlarimizin kafalari okadar bos seylerle doldurulmuski insanlar bu bos seylerle ugrasmaktan gercek dini ögrenemiyor.

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

KABİR: Dünyadaki ölümle, ahiret için yeniden dirilme arasında geçen zaman ve mekana berzah denir. Berzah, ölümle tekrar dirilme arasındaki duraktır. "Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm geldiğinde, "Rabbim! Lütfen beni (dünyaya) geri gönder ki, boşa geçirdiğim dünya da güzel işler (Salih ameller) yapayım"der. "Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise yeniden dirilecek güne kadar (süren) bir berzah vardır." '' Hz. Peygamber(a) "Kabir, ahiret konaklarının ilk durağıdır, kim orada kurtulursa artık gerisi kolaydır. Kim orada kurtulamazsa gerisi ondan daha zordur.", " Ölen herkes için kabrin bir sıkması, basıncı vardır. Müslümanın dünya da başına gelen hastalık, bela, ölüm anında çektiği acı, kabrin sıkması... gibi olaylar, bir takım günahlarının silinmesine ve Rabbi huzuruna günahsız ya da daha az günahla çıkmasına neden olur. Bu da Yüce Allah'ın rahmetinin bir göstergesidir. Hz. Peygamber(a) " Ümmetinin azabının çoğunun kabirde olacağını" bildirmiştir.

Münker-rNekîr adı verilen melekler kabir sorgulaması yapar. Rabbin kimdir? Kitabın nedir? Dinin nedir? Muhammed(a) hakkında ne dersin? Diye sorarlar. Eğer o kişi Rabbinin emirlerine uygun olarak yaşamış ve imanla ölmüş ise bu soruları cevaplandırır ve cennetteki yeri kendisine gösterilir ve ruhu o nimetlerden kısmen faydalanır. Eğer canı istediği gibi yaşamış, dünyayı bir zevk ve eğlence yeri olarak algılamışsa cevap veremez ve kıyamete kadar cehennemdeki yeri kendisine gösterilir ve azap edilir. Meleklerin ölmüş olan bir kişiye sordukları ilk soru, "Rabbin kim?" Sorusudur. Terbiye demek olan “Rab” kelimesinin diğer anlamlarından bazıları da şunlardır; mükemmelleştirmek, ıslah etmek, efendisi olmak... Yani buraya kimin terbiyesiyle geldin, dünya da kimin terbiyesiyle hayatını sürdürdün? Yüce Allah'ın mı yoksa başkalarının terbiyesiyle mi?

Hz. Peygamber(a) "Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur." buyurur. Kabirdeki sorgu anında kişinin bilinci yerinde olur. Doğru olan görüşe göre, Peygamberlere ve küçük çocuklara kabirde sorgulama yoktur.

Kabirde azap olduğunu gösteren âyetler şunlardır: " (Azaptan birisi de) ateştir ki, onlar sabah akşam buna sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de, "Firavun ailesini azabın en çetinine sokun!' (denilecek)." Kur'ân müfessirleri ittifakla, firavun ve ailesine "sabah ve akşam yapılan azabın" kabirdeki azap, "kıyametin kopacağı günkü adabın" ise cehennem olduğunu söylerler. Hz. Peygamber(a), Ku’r'ân-ı Kerimi en iyi anlayan ve açıklayandı ve O bu konuda şöyle buyurur: "Kabir azabından Allah'a sığınınız." Ve ayrıca Hz. Peygamber(a) " Allahım! Korkaklıktan, cimrilikten, kabit azabından ve gönlün fitnesinden sana sığınırım." diye dua ederdi.

Hadisi Şeriflerde kabir azabını artıran nedenler, şöyle belirtilmiştir; 1-İdrardan temizlenmemek ve sakınmamak (elbisesine idrar bulaşmak ve o pislikle dolaşmak) 2-Dedikodu yapmak ve ara bozmak için laf getirip götürmek 3-Borçlu olarak ölmek (mirasçılarının borcu ödemesi gerekir) 4-Ölünün arkasından yas tutmak 5-Yalan söylemek 6-Zina yapmak 7-Faiz yemek 8-İçki içmek 9-Hırsızlık yapmak 10-İnsan öldürmek 11-Haksız yollarla başkalarının malını yemek (hortumculukgibi..) '

Kabirde kafirlere ve bazı mümirilere, azap olacağı âyet ve hadislerle bildirildiğine göre, bu azabın yalnızca ruha mı yoksa ruhla beraber cesede de yapılacağı konusu zamanla zihinleri meşgul etmiştir. Sünnî âlimlerin çoğunluğuna göre azap, ruhla beraber cesede yapılacaktır.

(Cesedi yakılan ya da denirde boğulanlara nasıl azap edileceği akıllan meşgul eden bir sorudur. Acbü'z-Zeneb: insanın ilk yaratılışında ve öldükten sonraki dirilişinde bedenin özünü oluşturduğu kabul edilen maddeye denir. Peygamber(a) "Toprak insanoğlunun acb dışındaki bütün cesedini yiyip tüketir (çürütür). İnsan acb den yaratılmıştır, tekrar ondan mey dana getirilecektir. Kuyruk sokumu anlamına gelen acbuz-zeneb kelimesi, bazı hadislerde kuyruk sokumu civarında nokta anlamına gelen acmü'z zeneb şeklinde de ifade edilmektedir. Hz Peygamber(a)M bunu hardal tanesine benzetmiştir.

Bir ağacın tüm özellikleri nasıl bir çekirdeğe sığdırılmışsa muhtemeldir ki insanın tüm özellikleri de bu nokta kadar küçük olan kemiği (bunu mıcrochipe benzetmek mümkün) sığdırılmıştır. Ve ona uygulanacak azabın tüm insan vücudunu etkileyeceği yani beden ve ruhun azap göreceği düşünülebilir.

Vallahu A’lem

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kabir azabı haktır.ve bu konuda hadisler ve hatta...firavun ve ailesine sabah akşam ateş arz olunur ...gibi müfessirlerce kabirdeki azabın anlatılmak istendiği söylenilen ayetlerde vardır...

 

soruna gelince...hayvanlar duyuyormu görüyormu...bu konu hakkında da hayvanların işittiğine dair hadisler var...ancak hayvanlar bu azabtan mahfuzdurlar ve idrak kavramlarıda bizdeki gibi olmadığından bunlara mana veremezler yani...

 

bilme göre ispatlanmış bazı durumlar söz konusudurki depremlerin bazı hayvanlarca önceden hissedilmesi gibi mesela...bu konuda böyle bir ifadeyle açıklanabilir...

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet berker hayvanlar kafirlere ve günahkar müüslümanlara yapılan kabir azablarını hisseder ve duyarlar

hatta hz. Peygamberimiz birkeresinde koyunlar ve diğer hayvanlar sizin yerinizde olsa ve cehennem azabını görseler yiyecek et bulamazdınız(açlıktan bir deri bir kemik kalırlar -yemek yemeyi bile akıl edemezlerdi)ama biz insanlar gafiliz.nefsimize uyuyoruz...hayvanlar kadar düşünceli olamıyoruz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet berker hayvanlar kafirlere ve günahkar müüslümanlara yapılan kabir azablarını hisseder ve duyarlar

hatta hz. Peygamberimiz birkeresinde koyunlar ve diğer hayvanlar sizin yerinizde olsa ve cehennem azabını görseler yiyecek et bulamazdınız(açlıktan bir deri bir kemik kalırlar -yemek yemeyi bile akıl edemezlerdi)ama biz insanlar gafiliz.nefsimize uyuyoruz...hayvanlar kadar düşünceli olamıyoruz

 

 

 

hayvanlar kadar düşünceli olamıyoruz kısmı...

 

bu , o anlama gelmez kardeş...yani hayvanlar görse bile idarak edemiyorlar ,idrak edebilselerdi eğer sizin gibi ....manasına gelir.

 

şunu kavra biz idrak ediyoruz ama kabir alemini müşahade edemiyoruz , hayvanlar kabileyetleri nisbetinde müşahade ediyorlar ve fakat idrak kavramı olmadığından anlamıyorlar...

 

nefse uyma meselesinde;

 

doğrudur nefsimiz peşimizi bırakmıyor ama bugün kabir alemini görüp nefsin peşinden giden bir insanda düşünemiyorum

 

en derin saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hayvanlardan kastım şuydu kardeş

geçen yolda bir köpek gördüm...deri hastalığına yakalanmış tüyleri dökülmüş.ama o halde yine de YARADANIna isyan etmiyor..ama biz ****** insanlar elimize iğne batsa yarım saat başımız ağrısa isyan ve haykırış içinde oluyoruz..o hayvansa sabrediyor..işte anlatmak istediğim buydu dostum

ŞÜKREDEBİLME ve İSYAN ETMEME

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hayvanlardan kastım şuydu kardeş

geçen yolda bir köpek gördüm...deri hastalığına yakalanmış tüyleri dökülmüş.ama o halde yine de YARADANIna isyan etmiyor..ama biz ****** insanlar elimize iğne batsa yarım saat başımız ağrısa isyan ve haykırış içinde oluyoruz..o hayvansa sabrediyor..işte anlatmak istediğim buydu dostum

ŞÜKREDEBİLME ve İSYAN ETMEME

 

 

 

tamam kardeş...sağol açıkladığın için...

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kabir azabı haktır.ve bu konuda hadisler ve hatta...firavun ve ailesine sabah akşam ateş arz olunur ...gibi müfessirlerce kabirdeki azabın anlatılmak istendiği söylenilen ayetlerde vardır...

 

soruna gelince...hayvanlar duyuyormu görüyormu...bu konu hakkında da hayvanların işittiğine dair hadisler var...ancak hayvanlar bu azabtan mahfuzdurlar ve idrak kavramlarıda bizdeki gibi olmadığından bunlara mana veremezler yani...

 

bilme göre ispatlanmış bazı durumlar söz konusudurki depremlerin bazı hayvanlarca önceden hissedilmesi gibi mesela...bu konuda böyle bir ifadeyle açıklanabilir...

 

saygılar

 

Ben dinlere inanmam ama dinler hakkında o dinin mensubu olduğunu söyleyenlerden fazla bilgim vardır.İslamda kabir azabı diye bişey yoktur.Bazı hadislerde kabir azabı olduğunu yazsada kuranla çeliştiği için kabir azabı yoktur diyebiliriz.

 

36/52. Söyle diyecekler: "Vay basımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettigi iste bu! Peygamberler dogru

söylemisler."

 

25/3. Böyleyken O'nun dısında bir takım ilahlar edindiler. Hiçbir sey yaratamaz bunlar. Kendileri yaratılmıslardır zaten... Kendi

benlikleri için bile ne bir zarara güç yetirebilirler ne bir yarara. Ne bir ölüme güçleri yeter ne bir dirime ne de kabirden çıkarıp hesap

sormaya.

 

Bu ayetlere dayanarak söyleyebilirizki kabir azabı safsatadır.Ama insanlar kitaplarını okumadıkları için inanırlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam,

Mesele Allahın kabirde insanlara azabetmesi meselesi değil.Bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlarsınız olayı da doğru.zaten necm 60da Yaklaşmakta/ yaklaşacak olan yaklaştı.

Onu Allah'tan başka kaldıracak/ uzaklaştıracak yok.

Şimdi siz bu sözden mi hayrete düşüyorsunuz?

Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz. der Hakka suresinde de Gördüklerinize ve görmedikleriniize diye yemin eder.Her nefis ölümü tadacaktır der.sürekli ölü olarak kalmaz.hayy-olarak kaldırılmak başka bişeydir.Kişi ölümü tattıktan sonra da devam eder.o güne kadar.

 

23/90 Onlardan birine ölüm gelip çattığı zaman şöyle der, "Rabbim, beni geri döndürünüz."

"Ki terk etmiş bulunduğum şeylerde erdemli işler yapayım." Hayır. Bu onun söylediği bir laftan ibarettir. Diriliş gününe kadar onların ardında bir engel vardır.

Demekki ölüm gelip çattıktan sonra da bilinç veya varlık bi şekilde devam ediyor.ama burda henüz Allah'ın azabetmesi diye bi olay yok aksine insan herşeyin tam olarak bilincine varınca kendini kınıyor ve Rabbim şimdi işittim gördüm beni geri gönder güzel davranayım diyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 8 yıl sonra...

arkadaşlar, vefat eden biri gömülürken veya gömüldükten sonra çektiği kabir azabı sonrası çıkardığı çığlıkları insanlar eğer duysaydı hepsi çıldırırdı şeklinde bir söz hatırlıyorum ben...

 

başka duyduğum bir şey de şu;

 

kabir azabını insanlar duyamıyormuş ama hayvanlar duyabiliyormuş, mesela geceleri köpekler mezarların yanından geçerlerken,mezara doğru bakarlar ve saatlerce orda mezara bakarak donakalırlar..

 

bu tür görüşlerin doğruluk payı varmıdır veya bunlar hadismidir??

 

bilgisi olan varsa yazsın...

Ben şöyle bir hadis okudum. Kabirdekilere yapılan azabı Allah duyursaydı kimse ölüsünü için gömmezdi. Köpekler sabah ezanı okunurken ulumaya başlıyorlar. Kabirdeki sesleri köpekler veya diğer canlılar akrep, çıyan, böcek, fare, yılan vb duysalardı çıldırırlardı. İmtihanın sırrı gereği ölüm ötesi hallerin ortaya çıkmaması için gizli kalmıştır. Yoksa cennet ve cehennem ehli ayrılmaz, dünyaya boşuna gelmiş olurduk. O yüzden insanoğlu Gayba iman etmiştir. Allah bir diyenin de var olduğu gibi, 3 diyende, 2 diyende, yoktur diyende vardır. Kurana uyanların veya uymayanların halleri insanlar ya da hayvanlar tarafından duyulsa ya da hissedilseydi  sap ile saman birbirinden ayrılmazdı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.