Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"""EVRİMCİLERİN İTİRAFLARI!"""


imtihaninsirri

Önerilen İletiler

Charles Darwin'in Teorisi Hakkındaki İTİRAFLARI ;

 

Charles Darwin, evrim teorisini 1859 yılında yayınladığı The Origin Of Species By Means Of Natural Selection Or The Preservation Of Favored Races In The Struggle For Life (Türlerin Kökeni, Doğal Seleksiyon veya Yaşam Mücadelesinde Kayırılmış Irkların Korunması Yoluyla) isimli kitabı ile öne sürdü. Darwin "uzun bir argüman" olarak tanımladığı kitabında, canlılığın kökenini evrimsel gelişme ile açıklamaya çalışmıştı.

 

 

Kitabın tamamında, konuların ele alınışı son derece acemice ve bilimsel deneylerden veya gözlemlerden uzak, daha çok tahmin ve varsayımlar üzerine kuruludur. Darwin, Descent of Man (İnsanın Türeyişi) isimli kitabında da yine aynı bilimsel seviyede, insanın evrimi ile ilgili teorilerini açıklamıştır. Her iki kitapta da Darwin, teorisinin zayıflıklarını, tutarsızlıklarını itiraf etmiş, böyle bir varsayımın doğruluğu ile ilgili ciddi şüpheleri olduğunu sık sık tekrarlamıştır. Amerikalı fizikçi Lipson, Darwin'in bu korkuları hakkında şu yorumu yapar:

 

 

Türlerin Kökeni'ni ilk okuduğumda Darwin'in genelde sunulan tablonun aksine, kendisinden pek de emin olmadığını fark etmiştim. Örneğin "Teorinin Zorlukları" başlıklı bölüm, çok belirgin bir güvensizlik yansıtmaktadır. Bir fizikçi olarak, gözün nasıl ortaya çıkmış olabileceği yönündeki yorumları karşısında şaşkınlığa düştüm.5

 

 

Ayrıca, Charles Darwin'in oğlu Francis Darwin'in editörlüğünü yaptığı ve Darwin'in mektuplarının derlemesinden oluşan Life and Letters of Charles Darwin (Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları) adlı kitapta yer alan mektuplarda da Darwin birçok benzeri itirafta bulunmuştur. Bu kitapta, Darwin'in pek çok yakın arkadaşına veya dönemindeki bazı bilim adamlarına yazdığı mektuplar derlenmiştir. Bu mektupların birçoğu Darwin'in evrim teorisi ile ilgili itirafları ile doludur. Hatta Darwin, iddia ettiği konulardaki bilgi yetersizliğini sık sık dile getirmekten de çekinmemiştir.

 

Ne var ki, evrim teorisinin sahibinin bu teorinin doğruluğu ve kendi bilimsel seviyesi ile ilgili şüphelerinin bulunmasına ve büyük bir açık sözlülükle bunları itiraf etmesine rağmen, günümüz evrimcilerinin hem Darwin'den hem de evrim teorisinden bu kadar emin olmaları elbette düşündürücüdür.

 

Bu bölümde Darwin'in sadece genel olarak evrim teorisi ve kendisi ile ilgili itiraflarına yer verilecektir. Bunların yanı sıra Darwin'in bu iddiayı ortaya atarken içinde bulunduğu ruh hali de itiraflarında yer alacaktır. İşte Darwin'in kendi teorisinin çelişkili, tutarsız ve gerçek dışı bir iddia olduğu yönündeki kuşkuları:

 

 

Okur yapıtımın (Türlerin Kökeni) bu bölümüne varmadan önce bir yığın güçlükle karşılaşmış olacaktır. Bunların bazıları bugüne dek üzerlerinde belirli bir ölçüde duraksamadan düşünemediğim kadar çetindir.6

 

 

Teoriye karşı haklı olarak yöneltilmiş itirazların ve teorinin karşılaştığı güçlüklerin ağırlığı altında yıllarca ve onların ağırlığından kuşkulanamayacak kadar çok ezildim.7

 

 

Bu çalışmaların (Türlerin Kökeni için kullandığı çalışmaları), bunları yaparken harcadığım zamana değip değmediğinden şüphe ediyorum.8

 

 

Görüşlerimin, sayısız miktarda zorluklarla dolu olduğunu göremeyecek kadar kör olduğumu sanma...9

 

 

Harvard'da biyoloji profesörü ve yakın dostu olan Asa Gray'a yazdığı bir mektubundan:

 

 

Oldukça iyi biliyorum ki, spekülasyonlarım meşru bilimin sınırlarının oldukça ilerisine uzanmıştır.10

 

E. Haeckel'e yazdığı mektubundan:

 

 

Evrim doktrinini yayarak çok müthiş bir iş yapmış olacaksın. Yararsız yapıların ileriki aşamalarda ortadan kalkmasıyla ilgili problem senin de kafanı karıştırdı mı? Bu problem son zamanlarda benim aklımı oldukça karıştırdı.11

 

Fox'a yazdığı mektubundan:

 

 

Doğanın tamamı gerçekten inatçı ve benim istediklerimi yapmıyor ve şu an sadece eski midyelerimden başka yeni hiçbir şey üzerinde çalışmak istemiyorum.12

 

 

Bazen tamamıyla çöküntüye uğrayacağımdan korkuyorum...13

 

J. D. Hooker'a yazdığı mektubundan :

 

 

Bazen, yakında tamamen yenilgiye uğrayacağımdan şüpheleniyorum.14

 

 

Görüşlerime ters düşen bazı büyük zorlukları ortadan kaldırdığımı düşünüyorum, fakat bunların hepsi bir halüsinasyon olabilir. 15

 

 

Tamamen yanlış bir inancın içinde olduğumu düşünmeye başladım. Bana bu konunun on sene içinde tamamen unutulacağını söylediğinde haklıydı.16

 

 

Bana kitabımı soruyorsun, sana söyleyebileceğim tek şey intihar etmeye hazır olduğum; kitabın çok makul bir şekilde kaleme alındığını düşünüyordum, fakat şimdi tekrar yazılması gerektiğini anladım.17

 

 

Türlerin Kökeni'nin yayınlanmasının ardından o kadar çok şey yayınlandı ki, bu bilgileri değerlendirip bir bütün haline dönüştürme gücüne ve akıl yeteneğine sahip olduğumdan şüphe ediyorum.18

 

Lyell'e yazdığı mektubundan:

 

 

Çeşitli konularla ilgilenen pek çok insanın yıllardır bir illüzyon içinde olduğunu düşünerek oldukça seviniyorum. Sık sık üzerime soğuk bir ürperti geliyor ve kendi kendime bütün hayatımı bir fantaziye adayıp adamadığımı soruyorum.19

 

Robert Downs anlatıyor:

 

 

Darwin'in yaşı ilerledikçe din konusundaki görüşleri de değişti. Gençliğinde özel yaratılış fikrini hiç tartışmasız kabul ediyordu. Life and Letters adlı kitabında ise "insan uzak gelecekte şimdikinden çok daha mükemmel bir varlık olacaktır" diyordu. Sonra şu fikirleri de ilave ediyordu:

 

 

"Allah'ın varlığı hakkında hislere değil de akla bağlı bir başka nokta da, çok önemli bir konu olarak beni etkiliyor. Bu muazzam ve harikulade evreni, çok geriye ve çok ileriye bakabilme kabiliyeti bulunan insan da dahil olmak üzere, kör tesadüf veya zaruretin eseri olarak görmek çok güç, hatta imkansızdır. Böyle düşününce bir dereceye kadar insanınkine benzeyen zihin sahibi bir "İlk Sebep" aramak zorunda kalıyorum; bu bakımdan teist sayılabilecek bir insanım. Hatırladığıma göre, Türlerin Kökeni'ni yazdığım zaman bu inanç bende çok kuvvetliydi. O tarihten beri yavaş yavaş ve birçok dalgalanmalarla zayıfladı. Ama o zaman da şu şüphe ortaya çıkıyor: Benim inandığıma göre en aşağı hayvanlarınki kadar basit bir zihinden çıkmış olan bir akla, böyle büyük bir sonuç çıkardığı zaman güvenilir mi?" 20

 

 

Darwin bu noktada çaresizlik içinde ellerini açıyor ve şunları söyleyerek sözünü bitiriyor:

 

 

"Böyle karmaşık meselelere en ufak bir ışık dahi tuttuğumu iddia edemem. Herşeyin başlangıcındaki sır bizim için çözülemez bir halde duruyor; şahsen ben bir agnostik (bilinemezci) olarak kalmaktan memnunum." 21

 

 

 

 

 

5. H. S. Lipson, "A Physicist's View of Darwin's Theory", Evolution Trends in Plants, Cilt 2, No.1, 1988, s. 6

6. Charles Darwin, Türlerin Kökeni, Onur Yayınları, Beşinci Baskı, Ankara 1996, s. 185

7. Charles Darwin, Türlerin Kökeni, s. 528

8. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, New York:D. Appleton and Company, 1888, s.315

9. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s. 395

10. N.C. Gillespie, Charles Darwin and the Problem of Creation, 1979, s. 2 (Chicago üniversitesi kitabı)

11. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, New York:D. Appleton and Company, 1888, s.358

12. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s.413

13. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s.430

14. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.152

15. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s. 439

16. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.117

17. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.501

18. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s. 388

19. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s. 25

20. Robert B. Downs, Dünyayı Değiştiren Kitaplar, Tur Yayınları, İstanbul 1980, s. 289

21. Robert B. Downs, Dünyayı Değiştiren Kitaplar, s.290

 

 

"""EVRİMCİLERİN DARWİN İLE İLGİLİ İTİRAFLARI"""

 

Charles Darwin'in eğitiminin ve bilimsel seviyesinin -özellikle de günümüz imkanları ile karşılaştırıldığında pek yüksek olduğu söylenemez. Darwin, Edinburgh'da başladığı tıp öğrenimi başarısızlıkla sonuçlandırmış ve okulu yarıda bırakmıştı. Dolayısıyla evrim teorisini ortaya koyarken teoriyle yakından ilgili bilim dalları hakkında bilgi sahibi değildi.

 

Thomas Huxley (En yakın arkadaşı ve evrim teorisi konusunda en büyük destekçisi. Hatta evrim teorisini Darwin'in adına yüksek sesle savunduğu için "Darwin'in buldog köpeği" olarak anılır.):

 

Aynen diğerlerimiz gibi onun da biyoloji bilimi üzerinde doğru düzgün bir eğitimi yoktu.22

 

"""En yakın dostu A. Sedgwick'in Darwin'e yazdığı mektuptan:

 

Bazı bölümlerine hayranlık duydum. Bazı bölümlerine ise karnım ağrıyana kadar güldüm. Okuduğum diğer bölümler bana büyük bir acı verdi. Çünkü bunların tamamen yanlış ve zarar verici olduklarını düşünüyorum… Çıkardığın sonuçların büyük bir bölümü, bazı tahminlere dayanıyor… Doğal seleksiyonu, seçici bir organ tarafından bilinçli olarak yapılmış birşey gibi yazmışsın.23

 

 

 

 

 

22. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s. 315

23. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.42-43

 

"""EVRİM TEORİSİNİN GEÇERSİZLİĞİ İLE İLGİLİ İTİRAFLARI"""

 

İlk bölümlerde de de belirtildiği gibi, evrimci bilim adamları, aslında evrim teorisinin bilimin hiçbir ilgili dalı tarafından ispatlanamadığının ve tutarsız bir iddia olduğunun farkındadırlar. Ancak inandıkları ideoloji uğruna bu teoriyi savunmaktadırlar. Bu bölümde evrimcilerin evrim teorisinin genel olarak geçersizliği ile ilgili itiraflarına yer verilecektir.

 

Pierre Paul Grassé (Fransız Bilimler Akademisi Eski Başkanı, Evolution of Living Organisms (Canlı Organizmaların Evrimi) isimli kitabın yazarı):

 

Bugün, bizim görevimiz, bizden daha önce baş gösteren ve basit, anlaşılır ve açıklanmış bir olgu olarak kabul edilen evrim mitolojisini yıkmaktır. Hile (aldatma) bazen bilinçsiz olur, ama her zaman değil, çünkü bazı insanlar, tarafgirlikleri nedeniyle, amaçlı olarak gerçeği görmezden gelirler ve inançlarının yetersizliğini ve yanlışlığını kabul etmeyi reddederler.24

 

Rastgele mutasyonların, tüm canlılık aleminin ihtiyaçlarını karşılamış olmasının imkansızlığını anlattıktan sonra Grassé şöyle diyor:

 

Hayal kurmaya karşı bir yasa yok, ama bilim buna dahil edilmemelidir.25

 

Prof. Derek Ager:

 

Öğrenci iken öğrendiğim bütün evrim hikayelerinin bugün doğru olmadıklarının anlaşılması oldukça önemli.26

 

Dr. Robert Milikan (Nobel ödüllü, ünlü bir evrimci):

 

Şu çok acıklı: Biz bilim adamları şu ana kadar hiçbir bilim adamının kanıtlayamadığı evrimi kanıtlamaya çalışıyoruz.27

 

Dr. Lewis Thomas:

 

Biyolojinin, evrimde yönlendirici güç için "hata" sözcüğünden başka bir sözcüğe ihtiyacı var. Tesadüf doktrini ile uzlaşmam mümkün değil. Doğadaki amaçsızlık ve kör tesadüfler kavramına tahammül edemiyorum. Ve bununla beraber zihnimi sakinleştirmek için bunun yerine ne koyabileceğimi hala bilmiyorum.28

 

Jerry Coyne (Chicago Üniversitesi Evrim ve Ekoloji Bölümü'nden):

 

Neo-Darwinist görüş için çok az delil olduğunu söylemeliyiz: Bu görüşün teorik temelleri ve deneysel delilleri oldukça zayıftır.29

 

H. S. Lipson:

 

Eğer canlılık atomların, doğa güçlerinin ve radyasyonun karşılıklı etkileşimleri sonucunda oluşmamışsa nasıl oluşmuştur?.. Sanırım tek kabul edilebilir açıklamanın yaratılış olduğunu kabul etmeliyiz. Bundan ne kendim ne de fizikçiler hoşlanmamaktadır. Ancak eğer bir teoriyi bilimsel deliller destekliyorsa, o teoriyi sırf hoşlanmadığımız için reddedemeyiz. Aslında evrim bir anlamda bilimsel bir din haline geldi; hemen hemen bütün bilim adamları bunu kabul etti ve birçoğu onunla uyumlu olması için gözlemlerini eğip bükmeye hazırlandılar.

 

Evrim teorisinin yaşayan canlıların tüm özelliklerini sayabilme yeteneği beni daima teoriden kuşkulanmaya itmiştir (Örneğin zürafanın uzun boynu). Bu nedenle son 30 yıllık biyolojik araştırmaların Darwin'in teorisine uygun olup olmadığına baktım. Uygun olduğunu düşünmüyorum. Bana göre teori ayakta bile duramamaktadır.30

 

Gregory Alan Pesely:

 

Ayrıca bilim adamlarının temel prensibi "gereksiz söz tekrarı" olan bir kanundan memnun kalmaları utanılacak bir şeydir. Bu problem ile ilgili başarılı bir çözüme kavuşulmadıkça doğal seleksiyon teorisi asla ciddi bir bilim olamaz.31

 

Dr. Colin Patterson (İngiltere Doğa Tarihi Müzesi yöneticilerinden, evrimci paleontolog. Doğa Tarihi Müzesi Gazetesi'nin editörü, Evolution kitabının yazarı):

 

Bu anti-evrimci bakış açısını almaya başlamamın nedenlerinden birisi, bu şey üzerinde 20 yıl çalışıp bu konuda tek bir şey bilmemenin yaptığı etkiydi. Bir kişinin bu kadar uzun bir süre yanlış yönlendirildiğini öğrenmesi onun için oldukça büyük bir şok. Bu yüzden geçen birkaç hafta, çeşitli insanlara ve insan gruplarına basit bir soru sormaya çalıştım. Soru şu: Bana evrim hakkında bildiğiniz bir şeyi, doğru olan bir şeyi anlatabilir misiniz? Bu soruyu Doğa Tarihi Müzesi'ndeki jeoloji grubuna sordum ve aldığım tek cevap sessizlikti. Chicago Üniversitesi'ndeki Evrim Morfoloji Semineri'ndeki (Evolutionary Morphology Seminar) prestij sahibi evrimci üyelerde denedim ve aldığım tek cevap uzun süren bir sessizlikti ve sonunda bir kişi şöyle dedi: "Tek bir şey biliyorum, evrim teorisi liselerde okutulmamalıdır."32

 

Dr. Albert Fleischman (Zoolog):

 

Çöküşte olan Darwin'in teorisi doğa aleminde ispatlanması gereken tek gerçek değildir. Bilimsel araştırmaların bir sonucu değildir, ama kesin olarak hayal gücünün bir ürünüdür.33

 

W. R. Thompson (Commonwealth Institute of Biological Control - Ottowa'nın başkanı):

 

Bilim adamı olmayan kişilerin dikkatini, evrimle ilgili anlaşmazlıkların üzerine çekmek uygun ve doğru olacaktır. Fakat bazı evrimcilerin son görüşleri bunu makul bulmadıklarını gösteriyor. Bilimsel olarak tanımlayamayacakları bir doktrini savunmak için biraraya gelen bilim adamlarının zorlukları elimine ederek ve eleştirileri gizleyerek inançlarını halkın gözünde devam ettirme girişimi bilimsel açıdan anormal ve istenmeyen bir durumdur.34

 

 

E. O. Wiley (CUNY, Balık Bilimi (Ichthyology) Bölümü ve Amerikan Doğa Tarihi Müzesi), Norman Macbeth tarafından yazılan Darwin Retried (Yeniden Darwin) adlı kitap hakkındaki düşünceleri:

 

Macbeth, evrime yeni bir göz ile bakmamızı, halka ve gerekirse kendimize Darwinizm'in yanlış verilere sahip yapay bir teori olduğunu itiraf etmemizi öneriyor. Sanırım bunlar mükemmel öneriler.35

 

Roger Lewin (Ünlü evrimci bilim yazarı, New Scientist dergisi eski editörlerinden):

 

Zekamızı gösteren anlayışımız, son derece geniş teknolojik imkanlarımız, son derece kompleks olan dilimiz, ahlaki değerlerimiz tüm bunlar galiba doğayla insanları birbirinden ayırmaya yeterli olacaktır… Evrimciler için bu durum açıklanması gereken bir utançtır.36

 

Herribert Nillson:

 

Evrimi bir deney ile ispat etme girişimlerim 40 seneden fazla sürdü ve başarısızlıkla sonuçlandı. Hiç olmazsa deneyime ön yargılı anti-evrimsel bir başlama noktasından başlamakla suçlanmayacaktım.37

 

P. Lemoine:

 

Evrim teorileri ile araştırma yapmayı seven gençlerimiz kandırıldı. Bütün dünyanın öğrenmeye devam ettiği bir dogma oluşturuldu. Zoologlar ya da botanikçiler yapılan hiçbir açıklamanın yeterli olmadığını saptamıştır… Bu özetten şu sonuç çıkmaktadır ki, evrimin gerçekleşmiş olması imkansızdır. 38

 

Norman Macbeth:

 

Maalesef evrim alanındaki açıklamaların çoğu iyi değil. Doğrusu bunların açıklama olarak değerlendirilmeleri bile çok zordur. Öneri, önsezi ve boş hayallerdir, hipotez olarak adlandırılmaları bile yanlış olur. 39

 

Prof. Cemal Yıldırım (Yerli evrim savunucularından, felsefe profesörü):

 

Hiçbir bilim adamı (Darwinist ya da neo-Darwinist olsun) evrim kuramının ispat edildiği düşüncesini ileri süremez.40

 

Doğrudur, evrim kuramı ispat edilememiştir.41

 

Darwin'in evrim kuramı bugün geçerliliğini koruyorsa, bunun başlıca nedeni yerine geçecek daha doyurucu, alternatif bir kuramın yokluğundandır. Yetersiz de olsa Darwin'in kuramını, başka bir kuram ortaya çıkıncaya kadar korumak zorundayız.42

 

François Jacob (Hücre Genetiği Profesörü - 1965 Nobel Tıp Ödülü):

 

Ama yine de, özellikle evrimin mekanizmalarına ilişkin nihai açıklamaya sahip olmanın uzağındayız... Ayrıca, örneğin kromozomların yapısıyla ilgili şu yakınlarda gerçekleştirilen bazı gözlemlerin de ortaya koyduğu gibi, evrimin temelinde yer alan bütün mekanizmaları bilebilmenin de çok uzağındayız.43

 

C. D. Darlington:

 

Bize insanoğlunun sanatı kademe kademe geliştirdiği ve sonunda tarihin ışığında ortaya çıktığı anlatıldı. Bu "yavaş yavaş" ve "adım adım" gibi insanın beynini uyuşturmak için kullanılan kelimeler sürekli olarak tekrarlandılar. Amaç büyük bir bilgisizliği örtmekti. Biri şu soruyu sormalıydı: Hangi kademeler? Ancak bu soruyu soran kişi de verilen yavan cevaplarla uyuşturuldu ve vazgeçti. Çünkü hiç kimse medeniyetin bir anda oluştuğunu düşünmek bile istemiyordu.44

 

Christopher Wills (San Diego California Üniversitesi'nde biyolog ve evrim dersleri veriyor.) Darwin ve Alfred Russel Wallace'tan söz ederek şöyle diyor:

 

Evrim kuramının iki büyük kurucusundan birinin (Wallace) sonunda bu kuramın çoğunu reddetmesi şaşırtıcı.45

 

 

 

 

 

24. Pierre Paul Grassé, Evolution of Living Organisms, Academic Press, New York, 1977, s.8

25. Pierre Paul Grassé, Evolution of Living Organisms, s.103

26. Derek Ager, "The Nature of the Fossil Record." Proceedings of the Geological Association, Vol. 87, No:2, 1976, s. 132

27. SBS Vital Topics, David B. Loughran, Nisan 1996, Stewarton Bible School, Stewarton, Scotland, URL:http://www.rmplc.co.uk/eduweb/ sites/sbs777/vital/evolutio.html

28. Lewis Thomas, "On the Uncertainty of Science", Key Reporter, vol.46 (Sonbahar 1980), s.2

29. H.A. Orr ve Jerry Coyne (1992), "The Genetics of Adaptation: A Reassessment", American Naturalist, 140, 726

30. H. S. Lipson, "A Physicist Look at Evolution", Physics Bulletin, 31 (1980), s. 138

31. Gregory Alan Pesely, "The Epistomological Status of Natural Selection", Laval Theologique et Philosophique, vol. 38 (Şubat 1982), s. 74

32. Dr. Colin Patterson, "Evolution and Creationism", American Museum of Natural History'deki konuşmasından, New York City, 5 Kasım 1981

33. SBS Vital Topics, David B. Loughran, Nisan 1996, Stewarton Bible School, Stewarton, Scotland,

(URL:http://www.rmplc.co.uk/eduweb/ sites/sbs777/vital/evolutio.html) (http://www.pathlights.com/ ce_encyclopedia/01-evol1.htm, Scientists Speak About Evolution -1)

34. Charles Darwin, Origin Of The Species (Türlerin Kökeni) kitabının "Everyman's Library" baskısının Önsöz'ü, 1965

35. E.O.Wiley, "Review of Darwin Retried by MacBeth" Systematic Zoology, cilt 24 (Haz.1975), s. 270

36. Roger Lewin, In the Age of Mankind, Washington D.C.: Smithsonian Books, 1988. s.22

37. Herribert Nillson, Synthetische Artbildung (lund, İsveç: Verlag CWK Gleerup, 1953), s. 31

38. Introduction: De (Evolution), Encyclopedie Française, Vol.5 (1937) s.6

39. Norman Macbeth, Darwin Retried: An Appeal to Reason, Boston: Gambit, 1971, s. 147

40. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, Bilgi Yayınevi, Ocak 1989, s.56-57

41. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, s.134

42. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, s.108

43. François Jacob, Mümkünlerin Oyunu, Kesit Yayıncılık, İstanbul 1996, s. 50-51

44. C.D. Darlington, "Origin of Darwinism", Scientific American, Mayıs 1959, s.68

45. Christopher Wills, Genlerin Bilgeliği, Sarmal Yayınevi, Mart 1997, İstanbul, s.86

 

Konuyla ilgili detaylı bilgi >>>>>> http://www.evrimcilerinitiraflari.com

 

SİZE SADECE GÜLÜYORUM ARKADAŞLAR!!! Bunca DELİLDEN SONRA HALEN BU TEORİLERİ KÖRÜ KÖRÜNE SAVUNUCAKSANIZ SİZ KRAL İNSANLARSINIZ )

YAZI BOYUNCA BÜTÜN VERİLER KAYNAKLIDIR VE KAYNAKLARI BÖLÜMLERDEN SONRA VERİLMİŞTİR...ÜSTELİK BUNLAR KENDİ SÖYLEDİKLERİ İTİRAFLARDIR VE REDDEDİLEMEZ!!! EVRİM TEORİSİ ÇÖKMÜŞTÜR....BUNU ARTIK KABUL EDİN BEYNİNİZE SOKUN!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 50
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu metni izninizle bir forum sitesinde kulanmak isityorum . Mahsuru yoksa altında nick'inizi de belirtecem ..

 

Sevgiler

Sevgili MaTeMaTiKci,

Bence izin almanız gereken kişi o arkadaş değil başka biri.

Zira o bahsettiğiniz metin başka birine ait ve onun internet sitelerinden birinden alınmıştır.

Ancak, izin alarak yapmak istiyorsanız, original metnin sahibiyle değilde onun vasisi ile görüşmeniz gerekebilir.

Zira original metnin sahibinin akli ehliyeti olmadığı için, sulh mahkemesince tayin edilmiş bir velisi vardır.

Sanıyorum bu kişide ailesinden biridir.

Original metnin sahibi hakkında aşağıdaki linkten bilgi alabilirsiniz.

 

Sahte adıyla HY, gerçek adıyla cinci hoca Adnan Oktar kimdir :

http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=43126

 

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Evrensel,

 

Bilimsel bir bilgide kaynak gösteriliyorsa eğer ancak son yayının ismiyle ve kaynağıyla 3. bir şahıs metni yayınlıyabilir veya bastırabilir. Bundan önce kim referans göstermis kime gönderme yapılmış 3. kişiyi bu konu ilgilendirmez. Bunun toplamı bilimde etik diye adledilirki daha fazla bilgi için http://www.aku.edu.tr/fenbil/etik.htm bakabilirsiniz..

 

Haa. eğer diyorsanızki metin beni ilgilendirmez ben kişinin sağlık durumuyla ilgilenirim kişinin argümanlarının benim nazarımda zerre kadar değeri yoktur ( ki çoğu bilim insanının yaptığı bir şeydir) o zaman da bende size söylüyorumki benim için önemli olan kişinin fiziksel güzelliklerinde ziyade ortaya ne çıkardığıdır. Yaptığı iş c/p bile olsa ....

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilimsel bir bilgide kaynak gösteriliyorsa eğer ancak son yayının ismiyle ve kaynağıyla 3. bir şahıs metni yayınlıyabilir veya bastırabilir. Bundan önce kim referans göstermis kime gönderme yapılmış 3. kişiyi bu konu ilgilendirmez. Bunun toplamı bilimde etik diye adledilirki daha fazla bilgi için http://www.aku.edu.tr/fenbil/etik.htm bakabilirsiniz..

 

Haa. eğer diyorsanızki metin beni ilgilendirmez ben kişinin sağlık durumuyla ilgilenirim kişinin argümanlarının benim nazarımda zerre kadar değeri yoktur ( ki çoğu bilim insanının yaptığı bir şeydir) o zaman da bende size söylüyorumki benim için önemli olan kişinin fiziksel güzelliklerinde ziyade ortaya ne çıkardığıdır. Yaptığı iş c/p bile olsa ....

 

+1

Sen harikasın matematikçi gerçekten sende Einstein zekası var..:)

 

Sayın bilimselci farzedelim senin çok güvendiğin bilim adamlarından biri kafayı yedi delirdi..

Artık o adamın gelmiş geçmiş bütün eserlerini çöpemi atacaksın..

Bu soruyu öylesine sordum..

Birde bana H.Y nin deli olduğunu ıspat edebilirmisiniz..

Hatta o deli raporunu yayınlayabilirmisiniz..

Gerçi ne olduğu beni pek fazla ilgilendirmiyor..

Yaptığı araştırmalar ilgilendiriyor..

Her araştırmasına da kaynak vermiş..

 

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gerçi bu konuda bir topic açmış olsamda, Harun Yahyanın , bilim adamlarının yazdığı şeyler arasından bazı cümleleri cımbızlayarak. adamın anlatmak istediği şeyi nasıl çarpıttığını gösteren bir yazı.

 

"HY’nın Evrimcilerin İtirafları kitabında ve bu kitaptan yararlanılarak hazırlanan www.evrimcilerinitiraflari.com sitesinde “Evrimcilerin Evrim Teorisinin Geçersizliği Hakkındaki İtiraflar” ve “Evrimcilerin, Teoriyi İdeolojik Olarak Savunduklarına Dair İtirafları” bölümlerinde Prof. Cemal Yıldırım’ın “Evrim Kuramı ve Bağnazlık” kitabından bazı alıntılar var. Şimdi bunların birkaçını incelemek istiyorum.

 

HY’nın ilk alıntısı şöyle:

 

Hiçbir bilim adamı (Darwinist ya da neo-Darwinist olsun) evrim kuramının ispat edildiği düşüncesini ileri süremez.40

 

40. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, Bilgi Yayınevi, Ocak 1989, s.56-57

 

Şimdi bu kitapta bu cümlenin geçtiği yere bakalım Cemal Yıldırım aslında ne demiş:

 

Evrim kuramını ‘ispatsız kaldığı’ gerekçesiyle bilim dışı saymak ne denli yanlışsa, tartışılmaz “bilimsel bir yasa” saymak da o denli yanlıştır. Hiçbir bilim adamı (Darwinci ya da yeni-Darwinci olsun) evrim kuramının ispat edildiği düşüncesini ileri süremez. Ne var ki, evrim kuramının sağlam olgusal verilere dayandığı gerçeği de yansız ve nesnel düşünen hiç kimsenin gözünden kaçmayacak kadar açıktır.

 

Görüldüğü gibi bir cümleyi tek başına almakla etrafındaki cümlelerle beraber almak ne kadar da büyük bir anlam farklılığına sebep oluyor.

 

HY’nın başka bir alıntısı şöyle:

 

Doğrudur, evrim kuramı ispat edilememiştir.41

 

41. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, s.134

 

Şimdi de bu cümlenin kitapta geçtiği yere bakalım:

 

Bir kez bir olgu olarak evrimsel değişme çeşitli yollardan gözlenebilmektedir. Öyle olmasa bile, fosil ve canlı organizmaların gözlemsel özelliklerinde çıkarsanabilir bir olaydır, evrim. Sonra evrim düşüncesi bir hipotezden ileri bir kuram kimliği kazanmıştır; gözlem ve deney ürünü sayısız verilerle yoklanmış, doğrulanmış bir kuram! Yaratılışçılar bu sonuç karşısında kalınca ağız değiştirmekte, kuramın ispat edilmediğini ileri sürmektedirler. Doğrudur, evrim kuramı ispat edilmemiştir. Ama bilimde hiçbir kuramın ispatı verilmez, verilemez! İspat, mantık ve matematik çalışmalarına özgü bir ‘doğrulama’ türüdür; bir savı bilimde olduğu gibi olgulara giderek yoklamayı değil, doğruluğu varsayılan kimi ilkelerden mantıksal çıkarsamayla doğrulamayı gerektirir. Evrim kuramı, fizik, astronomi, kimya gibi bilim dallarındaki herhangi bir kuram gibi birtakım olgusal veri ve ilişkilere açıklama sağladığı, çok sayıda güvenilir kanıtlara dayandığı için ayakta durmaktadır; yoksa belli bir inanca dayandığı için değil!

 

Uzunca bir bölümün içinden bir cümle cımbızla çekilir gibi alınarak, yazar sanki gerçekte anlatmak istediği şeyin tam tersini savunuyormuş gibi gösteriliyor.

 

HY’nın bir diğer alıntısı ise şöyle:

 

Darwinizm doğal seleksiyon tezini yoklanması gereksiz, doğruluğu apaçık bir ilke saydığı ölçüde bilimsel bir kuram olmaktan uzaklaşmakta, ideolojik bir öğreti kimliği kazanmaktadır.55

 

55. Cemal Yıldırım, Evrim Kuramı ve Bağnazlık, Bilgi Yayınevi, Ocak 1989, s. 51

 

Yine bu cümlelerin kitapta geçtiği bölüme bakalım:

 

Darwincilik doğal seleksiyon tezini yoklanması gereksiz, doğruluğu apaçık bir ilke saydığı ölçüde bilimsel bir kuram olmaktan uzaklaşmakta, ideolojik bir öğreti kimliği kazanmaktadır. Ancak hemen belirtmeli ki, bu öğretisel eğilim geçmişte kalmış bir olaydır. Bugünkü anlamıyla “Darwincilik” bilimsel evrim kuramıyla özdeştir.

 

Görüldüğü gibi bir cümlenin arkasından gelen bölüm çıkarıldığında, o cümle çok farklı bir anlam taşıyormuş gibi gözükebilir.

 

Bunlarla ilgili uzun uzun yorum yapmaya gerek yok. Bunları okuyan ve belli bir zeka seviyesindeki herkes durumu rahatlıkla anlayabilir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamam Cyrano..

Şahısları geçelim..

Kendi kendimize tartışalım..

Sen bir topicde Allah yalnızca evreni yaratmıştır dedin..

Peki o akıl almaz büyüklükteki ve harka donatılarla donatılan evreni yaratmaya gücü yeten..

İnsanı yaratmaya gücü yetmezmi..

Evreni öylece yaratmış ve gerisini başıboşmu bırakmıştır..

İnsanın varoluşu tamamen Allah'ın iradesi dışındamıdır..

Yani bir bilgisayarcı bir pc yapmış ama hiç bir program yüklememiş..

Ve bir kenara geçip o pc yi izlemeye başlamış..

Pc kendi kendine çalışır olmuş, kendi kendine sürücüler oluşturmuş, donanımlar oluşturmuş, programlar yüklemiş..

Mantık bumudur....??

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

farketmiyo sonuçta adam sölüyo bir cümle dahi de olsa. kendisi de kabulleniyo ama sonradan yama yapıyo. ayrıca matematik bir bilim değil midir?ve bilimsel olan herşey metmatiksel değerlerle de ispatlanıyo. mesela yaşamın kendi kendiliğinden kör tesadüflerle oluşma ihtimali 10 üzeri 10 üzeri 123'tür. bu da evrime büyük bir darbedir. ayrıca olgusal diyo: heackel'in sahte çizimleri mi olgusallık? ya da tiktaalik rosae? hem şu anda avrupalıların Türklere olan düşmanlığının altında bile Darwin'in "Türkleri geri kalmış ırk" söylemi yatmaktadır. ayrıca gençlerimize veriliyo belgesellerde "güçlü olan ayakta kalır" öğretisi ondan sonra gençler sokakata birbirini kesiyo. bugün müslümanlara yapılan saldırıların temelinde bile bu yatmaktadır. oraya koyduğun Çeçen Direnişçiler bile yıllarca Komünist Rus liderler tarafından katledildi.Rus liderler Darwin'in yazmış olduklarıyla beraber 40 milyon kişiyi katletti ve hala aynı mantık-isim değişse de- devam ediyo.gemişte kalmışmış, geçmiş geleceğe yön tutar derler, Darwinistlerin geçmişi kapkaranlık ve katliamlarla dolu ben nasıl geleceğe bu öğretiyle bakarım?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bakın hala anlıyamadığınız, Evrim teorisi bu sürecin iradesinin kimde olduğuyla ilgilenmez , hiç bir bilim dalıda. o süreci anlatır sadece.

 

ki bu başka bir konuyken. bu topicte bir soru var ? buda mı yalan diye.

 

evet yalan. çünkü yukarıda gösterdiğim gibi " cımbızlama" denilen usulle bir insanın anlatmak istediği şeyin tam tersini söylüyormuş gibi gösterebilirsiniz.

 

mesela ben bu forumda sizin yazdığınız mesasjlardan öyle bir cımbızlama yapabilirim ki. siz bile bunu ben nasıl söylerim dersiniz.

 

mesela şöyle örnek vereyim birisi şöyle bir paragraf etmiş olsun :

 

"Ahmet için hiç kimse hırsız diyemez. Çünkü onun yaptıklarının yanında hırsız kelimesi bir hiç kalır"

 

şimdi siz bu paragraftan "ahmet için hiç kimse hırsız diyemez" lafını cımbızlarsanız. okuyan kişi yazarın Ahmeti savunduğunu ve hırsız olduğuna inanmadığını düşünür.

 

ve yine yalanlar devam eder " darwin türkler için geri kalmış ırk" mı demektedir monark ?

 

HY tarzı yazarların güvendiği tek şey vardır. yazdıkları şeyleri onu okuyanlar tarafından kontrol edilmeyeceği, araştırılmayacağıdır. Bol sloganlı yazılarla bilimsel gerçekleri ve kişilerin söylediği sözleri çarpıtarak. Kendisi haricinde bu konuda bir şey okumayan kimseleri etkilemeye çalışırlar.

 

İnsanın evrimine karşı çıkanlar. Adem ve Havva'nın çocuklarının bu gün nasıl, Zenci, çinli, iskandinav, slav gibi onlarca ırka ayrıldığını açıklıyamamaktadırlar.

 

Son olarak Monark, şunu söyliyeyim ki, bilimsel öğretilerle bahsettiğin konu arasında bir bağ yoktur. Emin ol Ruslar darwinist ve değilken de çeçenleri katlediyordu, 800 yıldır yani.

 

Vatikanda Darwinizm karşıtıdır ama , hiç kimse dünyada onun kadar insan katletmemiştir.

 

sapla samanı karıştırmayalım. Öğretiler onu taşıyan kişilerin siyasal alanda yaptıklarıyla sınanmazlar. Dinlerde öyle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

başka bir topicte cevap vermiştim, bu topic, Var olan iddialarla ilgili olduğu için ama yine kısa cevap yazayım.

 

bir kelebek tırtıl olarak mı yaratılmıştır, Yoksa aslında kelebek olarak yaratılıp tırtıl oluşu kelebek olmadan önce geçirmesi gereken bir süreç midir ?

 

İnsanın bu günkü haliyle insan olmadan önce geçirmesi gereken süreci anlatır evrim teorisi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Binlerce yıl önceki insanda aynı insan, ayıda aynı ayı..

Uyduruk fosillerden sakın örnek verme..:)

Bana bir tırtılla evrimi ıspat edemezsin..

Yada bir larva-kurbağa..

Ayıcao tırtıl'ı evrime kanıt gösterirsen evrim teorisi toptan çöker..

Evrim teorisine göre mutasyon vs ve daha değişik olaylar zincirinden sonra evrim gerçekleşir..

Fakat bir tırtılla kelebek arasındaki geçen zaman bilmiyorum ama olsa olsa bir-iki haftadır..

Cevabın doyurucu değildi sayın Cyrano..

Ve tekrar aynı soruyu gündeme getirdi..

Allah canlı oluşumlarına hiç müdahale etmemişmidir..??

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türlerin Kökeni'nde Darwin iki kavramı birbirine karıştırmştı: Bir tür içindeki varyasyonlar ve yeni bir türün oluşumu. Darwin örneğin, köpek türünün içindeki çeşitliliği gözlemledi ve bu varyasyonların bir gün başka bir türe dönüşeceklerini düşündü. Bugün bile evrimciler bir tür içindeki varyasyonları evrim olarak göstermeye çalışmaktadırlar.

 

Ancak tür içindeki varyasyonların evrim olmadığı bilimsel bir gerçektir. Örneğin, doğada kaç köpek türü olduğu hiç önemli değildir, çünkü bunların hepsi daima köpek olarak kalacaklardır. Bir türden diğer bir türe geçiş kesinlikle meydana gelmeyecektir.

 

 

Evrimciler ise, bir türün içindeki varyasyonları teoriye delil olarak göstermeye çalışırlar. Oysa varyasyon evrime delil oluşturmaz, çünkü varyasyon, zaten var olan genetik bilginin farklı eşleşmelerinin ortaya çıkmasından ibarettir ve genetik bilgiye yeni bir özellik kazandırmaz.

 

Varyasyon her zaman genetik bilginin sınırları içinde olur. Genetik biliminde söz konusu sınıra "gen havuzu" denir. Bir canlı türünün gen havuzunda bulunan bütün özellikler, varyasyon sayesinde çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Örneğin varyasyon sonucunda, bir sürüngen türünün içinde diğerine göre biraz daha uzun kuyruklu ya da biraz daha kısa ayaklı cinsler ortaya çıkabilir, çünkü kısa ayak bilgisi de, uzun ayak bilgisi de sürüngenlerin gen havuzunda vardır. Ama varyasyon sürüngenlere kanat takıp, tüy ekleyip, metabolizmalarını değiştirip onları kuşa dönüştüremez. Çünkü bu tür bir dönüşüm canlının genetik bilgisinde bir artış olmasını gerektirir, fakat varyasyonlarda böyle bir durum söz konusu değildir.

 

saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Binlerce yıl önceki insanda aynı insan, ayıda aynı ayı..

Uyduruk fosillerden sakın örnek verme..:)

Bana bir tırtılla evrimi ıspat edemezsin..

Yada bir larva-kurbağa..

Ayıcao tırtıl'ı evrime kanıt gösterirsen evrim teorisi toptan çöker..

Evrim teorisine göre mutasyon vs ve daha değişik olaylar zincirinden sonra evrim gerçekleşir..

Fakat bir tırtılla kelebek arasındaki geçen zaman bilmiyorum ama olsa olsa bir-iki haftadır..

Cevabın doyurucu değildi sayın Cyrano..

Ve tekrar aynı soruyu gündeme getirdi..

Allah canlı oluşumlarına hiç müdahale etmemişmidir..??

Saygılar..

 

bu soruya doyurucu cevabı, diğer topicte zaten vermiştim. ancak sen oradan "ruh bilimin, konusu değildir felsefenin konusudur" lafından benim ruhun olmadığımı iddia ettiğimi çıkarıp. konuyu değiştirmişsin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

teolojide ruh, insandan ayrı bağımsız bir varlık olarak görülür.

 

felsefe de ise, vucudun hayat gücü olarak görülür.

 

"Bir zamanlar Rabbin meleklere demişti ki: Ben kupkuru çamurdan, değişken balçıktan bir beşer yaratacağım. Onu düzenleyip (insan şekline) koyduğum ve ona ruhumdan üflediğim zaman hemen ona secdeye kapanın"(el-Hicr,15/28-29)

 

yani o insan şekline geldiğinde ruh ancak ona üflenecektir.

 

Yani Allah insanı yarattıktan sonra bir şekle bürünmüş ve bu günkü insan suretine gelmiştir. Ve ruh ancak o zaman üflenmiştir ona.

 

Süleyman Ateş, Kuranı kerime göre evrim adlı yazısında

 

“Belki de insan, bugünkü hayvanların hiç birinden değil de, doğrudan doğruya çamurdan yaratılan ilkel bir varlıktan evrimleşerek ortaya çıkmıştır. Muhakkak olan nokta insanın bir evrim geçirdiğidir.” (İ.F. Dergisi c. 20 s.131)

 

Zira ayetler , insanın yaratıldıktan sonra Allah tarafından bir heykeltraş gibi biçime sokulduğunu ve ondan sonra kendisine ruh üflendiğini söyler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan evrimleşse evrimleşse ana rahmine düştüğü andan doğup öldüğü an'a kadar geçirdiği değişmelerdir..

Evrim'i bu şekilde tarif edin tasmam diyelim..

Yok ilkel bir canlıymış yok bilmem neymiş uydurma bunlar..

Haşa Allah mükemmel bir varlık yaratmayı bilmiyormuyduki ilkel birşey yarattıktan sonra kademe kademe insan'ı teşekkül ettirdi..

Bakın ilerde daha detaylı açıklayacağım ama şunu belirteyim..

Canlıların hemen hemen hepsinin bir erkek ve birdişiden yaratılması tek başına evrim teorisini çürütüyor..

Bunun üzerinde biraz düşüne durun..

Erkek dişi meselesi devam edecek..

Bakalım ondan nasıl sıyrılacak evrim..

 

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan evrimleşse evrimleşse ana rahmine düştüğü andan doğup öldüğü an'a kadar geçirdiği değişmelerdir..

Evrim'i bu şekilde tarif edin tasmam diyelim..

Yok ilkel bir canlıymış yok bilmem neymiş uydurma bunlar..

Haşa Allah mükemmel bir varlık yaratmayı bilmiyormuyduki ilkel birşey yarattıktan sonra kademe kademe insan'ı teşekkül ettirdi..

Bakın ilerde daha detaylı açıklayacağım ama şunu belirteyim..

Canlıların hemen hemen hepsinin bir erkek ve birdişiden yaratılması tek başına evrim teorisini çürütüyor..

Bunun üzerinde biraz düşüne durun..

Erkek dişi meselesi devam edecek..

Bakalım ondan nasıl sıyrılacak evrim..

Saygılar...

 

sen ne kadar açıklama yapsanda .Bu ********** beyinleri değiştiremessin karşındaki bazı şahıslar işte bu fosiller diyelim zamanı gelince tekrar türeme aşamasında evrimleşme aşamasında..

 

saygılarımla... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar kime ne anlatmaya çalışıyorsunuz??? Bence bizim doğruyu bilmemiz ve doğruya hizmet etmemiz yeterli!!! Dileyen kendi kurtuluşu için çalışır...Dileyende ebedi azaba..Bırakın kendini düşünmeyeni bizmi düşüneceğiz??? Biz sadece uyarırız...

 

Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar. (BAKARA SURESİ / 6)

 

Selam ve Sevgilerle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan evrimleşse evrimleşse ana rahmine düştüğü andan doğup öldüğü an'a kadar geçirdiği değişmelerdir..

Evrim'i bu şekilde tarif edin tasmam diyelim..

Yok ilkel bir canlıymış yok bilmem neymiş uydurma bunlar..

Haşa Allah mükemmel bir varlık yaratmayı bilmiyormuyduki ilkel birşey yarattıktan sonra kademe kademe insan'ı teşekkül ettirdi..

Bakın ilerde daha detaylı açıklayacağım ama şunu belirteyim..

Canlıların hemen hemen hepsinin bir erkek ve birdişiden yaratılması tek başına evrim teorisini çürütüyor..

Bunun üzerinde biraz düşüne durun..

Erkek dişi meselesi devam edecek..

Bakalım ondan nasıl sıyrılacak evrim..

Saygılar...

 

ilk insan kimseden doğmadı dimi.

 

orada bahsedilen evrim de ceninin gelişimi değil.

 

bence erkek dişi meselesinde de fazla ısrar etme. zira, tek fonksiyonu insan dişisinin yavrularını emzirmek olan, meme uçlarının erkeklerde neden bulunduğu da bir çok şeyi çürütür.

 

Ayrıca Kuran'da erkek ve dişinin aynı anda iki farklı cinsiyet olarak yaratıldığını söylemez " kaburgasından yaratmak" türemeye tekabül eder.

 

sen hemen hemen hepsi, demişsin ama. sürüngenler ve balıkların neredeyse hemen hemen hepsinde cinsiyet değişken bir şeydir.

 

doğada bir çok balık türü vardır. hepsi dişi ya da erkek olarak doğarlar, ondan sonra o çevrede bulunan dişi ve erkek sayısına göre cinsiyetleri belli olur. mesela Palyaço balıklarının tüm yumurtalarından erkek balık çıkar. yetişkin hale gelince bazıları dişiye dönüşür. benim gibi akvaryum hobicileri bilirki. yavru balık alırken cinsiyetin sayıya göre biçimleneceğini bilir ve ona göre alır.

 

Kaldıki bir çok balıkv e sürüngen türünde, cinsiyet değiştirme gözlenir. afrika kurbağaları ve yüzlerce balık türünde. iki cinsiyetten birisinin ortamda az bulunması durumunda, bu canlılar cinsiyet değiştirebilir.

 

memelilerde ise ceninin içerideki gelişiminde belli olur.

 

İnsan da dişi ve erkek ise, cenin belli bir erişkinliğe ulaştıktan sonra belli olur. yani hangi hormon baskın çıkarsa. Hatta testesteron ve ostrojen hormonları birbirlerine kati baskınlık kuramadıkları zaman bebek çift cinsiyetli olarak doğar.

 

"ona bir şekil verip ruhu üfleyeceğiz" buyurmasında senin dediğin gibi, ceninin gelişimini tamamlayıp, sonra ruhun üflenmesi de yanlış. zira cenin daha ilk evresindeyken ruh sahibidir. Bu yüzden kürtaj, tüm dinlerde haramdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen ne kadar açıklama yapsanda .Bu*********** beyinleri değiştiremessin karşındaki bazı şahıslar işte bu fosiller diyelim zamanı gelince tekrar türeme aşamasında evrimleşme aşamasında..

 

saygılarımla... :)

 

arkadaşım, emin ol biz hakaret etmeyi bilmediğimiz için değil, tartıştığımız insanlara saygı duyduğumuz için hakaret etmiyoruz. Konu hakkında harun yahyadan copy paste ler ekleyip kendi yorumun olarakta bunu yazmak yerine. Fikrini terbiye sınırları içinde söyliyebilirsin.

 

biz şu an sedat la da bu tartışmayı, birbirimizi küçük düşürmek, kızdırmak ya da incitmek için yapmıyoruz.

 

saygı kelime olarak yazıp smileyla destekleyerek olmaz. saygı, hangi konuyu tartışırsan tartış, ilk önce karşındaki kadar saygılı olmakla olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazık neyi açıklamaya çalışıyorsunuz?? Allah'ın olmadığınımı?? Üzülüyorum üstad size gerçekten üzülüyorum...

 

Evrimi kabul etmek demek Allah yoktur , tabiat ana , tesadüfler vs. gibi mantık örgülerine sığmayan şeyleri ilah edinmek demektir..Yazık...Cehenneme doğru yol alıyorsunuz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.