Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İcraatın İçinden...


LostsouL

Önerilen İletiler

Hayatım boyunca siyesetten ve politikadan uzak durmak icin elimden geleni yaptım..Türkiye cumhuriyeti sınırları cinde aktif siyasete bulasmıs herkesin tuhaf bir sekilde yıpratıldıgını haklı yada haksıs sekilde gördum. Bizi yönetmesi icin secilenlerin faaliyetlerini gordukce olan biteni dusunmemek icin ya aklımı kacırmalıydım yada siyasete bulasmalıydım..hala bulasmadım..hicbir orgute partiye yada siyasi gorusun temsilcisi bir kurulusa üye deilim olmayıda dusunmuyorum..

sıradan bir vatandasım..turkiyede istanbulda yasıyorum.. ve bu yasantım sırasında kafama takılan soruları bu konu baslıgı altında tartısmaya acmak istiyorum..kimbilir belkide ben yanılıyorumdur yanlıs dusunuyorumdur..kimbilir belkide butun bu anlatıcaklarım düştür..uyanmak istiyorumdur..

uyandırın beni..

birinci sorum şu olucak:

her secimde sandıklara gidip oy verdgimiz iktidara getirdigmiz insanlar bu milletin bu cumhuriyetin bu turkiye cumhuriyeti yasalarının uzerindemidir?

bizi temsil etsin bizi yonetsin diye maas verdigmiz devlet memuru olan milletvekillerini osmanlı imparatorlugu zamanındaki padisahlardan ayıran kac tane özellik var?

yohksa biz bizi yonetsin diye 550 tane padisahmı seciyoruz?

sırf milletvekili sıfatını tasıdıgı icin trafin en yogn oldugu saatlerde trafigi kapatan, sırf milletvekili sıfatını tasıdıgı icin esi dostu akrabası kanunlar karsısında dokunulmaslık tasıyan, sırf milletvekili cocugu oldugu icin işledigi br sucun cezasını vermekle gorevli memuru ceza verdi diye ulke sınrları icinde en dogudan bir yer begenmesini isteyen, ve miiletvekili sıfatını tasıdıg icin cocukları 25 yasına kadar devlet guvencesinde olan egitim ve saglık guvencesi açısından, sırf milletvekili oldu diye hayatının sonuna kadar en yuksek devlet memuru kademesinden emekli maası baglanan, her altı ayda bir maaslarına yuzde yuz zam yapmayı kendisine teklif eden ve sonra oy birligiyle kendi maasına zam yapan...

halka hizmet etmek icin gorev isteyip halkı hizmetci yapan, caresizce kendisine seslenen vatandasa ne halin varsa gör al ananıda git vss vss sekilde hitap eden, halktan birilerinin sesi biras fazla cıkınca onu provaktorlukle suclayıp en kısa yoldan susturan, nerden geldigni unutup sadece onu oraya getirenlere olan vefa borcunu ödemek icin ticari ilişkilerde bulundugu kişilere ve kuruluslara devletin ihalelerini yohk pahasına verip milleti zarara sokan...

bu baslık altında bugun ulkemizde bizi yonetenlerin yonetim sekilleri ve olan bitenlerle ilgili sorularımı paylasıcam..

bu baslık ne kadar sureyle acık kalır emin degilim..

kaldıgı surece yazmaya devam edicem...

 

Ttnet`in adsl aldatmacası...

yapılan son duzenlemeyle ve reklamlarda duydugunuz üzre ttnet internet erisim ucretlerini ucuzlattıgın ve hızlandırıdıngı acıkaldı, acıklamaya da devam ediyor..

Hızlandıgı soylenen tarife su sekildedir..:

Aylık 3-6-9 gb kotalı erisimlerin hızların iki katına cıkarılmıstır. örnegin siz aylık 3 gb kotalı 512kb hızında internet kulanıyorsanız bunun hızı 1024kb ye cıkarılmıstır..

bunu yanında kotasıs 256kb olan tarifeye dokunulmamıstır..

ttnet bunun reklamnın yapıyor hızlandırdık diye..

simdi basit bir sekilde dusunucek olursak kotalı tarfienin anlamı sudur:p

bir ay boyunca siz internetten ne fazla 3 gb bilgi indirrebilrsinis. bunu astgınız taktirde astıgnıs her byte bilgi icin artı ucret ödemek zorundasınız...

ttnet yaptıgı arastırma sonucunda sunu gormustur. 512kb hıza sahip kullanıcı ne kadar isterse istesin bir ayda 3gb limiti dolduramıyor. dolduramadıgı icinde kotayı asamıyor.

ttnet yonetiminin aklına dahiyane bir fikir gelir ve reklmalar baslar..

512kb hızı 1024 yapıyorus ucreti arttırmıyoruz..

1024kb hıza kavusan kullanıcı dogal olarak normalde indirdigi bilginin iki katnı indricek ve 3gb ktasını asıcaktır..boylece ttnet her asımdan ucret alıcakatır..

hem hızlandırdık diye rekam yapıp itibar kazanıcaklar hemde asılan kotalardan para kazanıcaklar...halkımda hizmet alıyorus diye sevincek..

simdi bir sorum var

-mademki hizmet etmek istiyorsunz neden kotasısı tarifelerin hıznı arttırmıyorsunz?

asıl amac interneti ucuzlatmakmı yohksa ucuzlatıyorus diyerek halkı kandırıp daha cok para kazanmakmı?

acık acık halkı kandırmaya utanmıyormusunuz?

 

adsl aldatmacasında bir diger durumda sudur. adsli yuzde on ucuzlattık diyorlar.

kotasıs yani aylık limitsiz kullanımda 512kn hıznın ucretini 99 ytl den 89 ytlye indirdiklerin soyluyorlar.

evet guzel birsey bu ucuzlama.

aylık kotasısı 512kb kullanıcıları artık on ytl daha az odeyecekler.

ama bunu yanında soyle bir acıklamada var aylık kotasıs tarifelerde en dusuk hız 512kb olacak.

yani soylenen su. benim gibi aylık kotasıs 256kb kullanıcıları artık 512kb kullancaklar.

ve artık biz 49 ytl yerine 89 ytl odemek durumundayız. oysaki aylık 256kb hız bana yeterliydi.cunku işim geregi 24 saat internetteyim ve sureli bilgi indiryorum.. sidmi ben 49 ytl yerine 89 ytl odemek durmundayım yani ttnet indiriyorum derken bana yaklasık yuzde seksen zam yaptı..

evet sayın halkım..

dunyanın en pahalı internetini ve telefon gorusmesini yapıyoruz..

lutfen uyumaya devam edin...

 

Yarından itibaren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kullanılmakta olan benzinin litre fiyatına zam gelicekmiş..

Gelen zamdan sonra süper benzinin litresi yaklasık oalrak 1,5ytl civarında olucakmıs..uzun yıllardan beri ilk defa kıbrısta bu kadar yuksek oranda bir zam yapılmaktadır...

bizim ulkemizde benzini litre fiyatı yaklasık 3,3 ytl civarlarında seyretmektedir ve onumuzdeki gunelrde kucuk artıslar devam edicekmiş.

dunya üzerinde petrol kaynaklarına en yakın ulkelerden biri olarak dunya uzerindeki en pahalı benzini kullanıyor olmamızın mantıklı acıklamalarını arıyorum bir suredir..

kucuk arastırmaların ardından benzinin rafineriden cıkıs fiyatının butun aradaki işletmelerin karları eklendikten sonra yaklasık olarak 890 yeni kurus civarında oldugunu ogrendim.Devletimiz bu tutarın uzerine yaklasık olarak 1,5 ytl özel tuketim vergisi ve hepsin uzerinede %18 oranında katma deger vergisi koyduktan sonra bize bu tutar 3,3 ytl seklinde yansımaktadır..

Şİmdi söyle bir durum sozkonusudur. fahiş vergi tutarlarını bosverin devlet sizden aldıgı verginin vergisini alıyor..

yani benzinin uzerine ötv ekliyor sonra bu ekledigi verginin de kdvsini alıyor..

bu suna benziyor devlete gidip 1,5 ytl vergi borcunusu oduyorsunus sonra devlet sizediyroki kardesim 1,5ytl vergi borcun var bununda yuzde yirmisini katma vergi olarak ödiyeceksin..

üniversitelerdeki vergi derslerinde verginin ortaya cıkabilmesi icin bir hizmet veya mal uretiminin yada ticaretinin yapılıyor olması ve bunlardan tarafların yararlanıyor olması gerekmektedir. bu sekilde devlet malı yada hizmeti satandan kar ettigi icin vergi alır bu malı yada hizmeti tuketenden de ihtiyaclarını giderdigi icin evrgi almaktadır. buraya kadar bir sorun yok. devlet tabiki vergi toplamak zorundadır boylece halkının ihtiyacı olan altyapı, saglık, asayiş guvenlik vb ihtyacları karsılayacaktır.

peki ortada bir mal ve hizmet olmadıgı halde devlet nasıl vergisinn vergisini alır?

 

devlet iki sekilde vergi toplamaktadır. birincisi dogrudan(maaslardan kesintiler,edilen kar uzerinden gelir vergisini vergi daireleri tarafından vb gibi) digeri dolaylı(satın alınan bir urun veya hizmetin tutarına ekleme yaparak).. dunya uzerindeki ulkelerin vergi gelirlerinde dolaylı vergilerin oranı genellikle butun toplanan verginin %25i civarındadır. Bizim sınır komsumuz Yunanistanda bu dolaylı vergi oranı %39 civarındadır. Dunya uzerinde en yuksek ikinci dolaylı vergi oranı meksikadadır bu oran %45tir.

Ve dunya uzerinde en yuksek dolaylı vergi toplama oranı ulkemizdedir. %79...

Yani turkiye cumhuriyeti sınırları icinde yasıyorsanıs arabanız varsa yada otobus minubus dolmus vs.. kullanıyorsanıs bu ulkenin vergi yukunu siz cekiyorsunuz demektir..

 

Hiç dusundunuzmu..neden dunya uzerindeki en pahalı benzini kullanıyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 172
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Ben de buradan izninle bazı sorular sormak isityorum...

 

Hiç düşündünüz mü halkı tanımayan,onunla bütünleşmemiş aydınlar nasıl oluyor da bu kadar çok ve boş konuşabiliyor!!! :lol:

 

Hiç düşündünüz mü bu halk arasında azınlık kalan gruplar nasıl oluyor da halkı yönetiyor,yönlendiriyor!!! :(

 

Hiç düşündünüz mü geçirmediğimiz tezkere bize aslında neler getirdi diye!!! ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dün regaip kandiliydi..BUtun dostların ve islam aleminin kandili mubarek olsun..

Dun gece Türkiye Cumhuriyetinin resmi devlet kanalı olan TRT1 kanalında bir camimizden mevlit yayını vardı naklen olarak.

Genellikle her kandilde kanallarımızın bir cogunda bu sekilde yayınlar yapılmaktadır.Ama dun gece mevlutu dinlerken farklı olarak birse dikkatimi cekti yanılıyorsam lutfen duzeltin.Her mevlutun sonunda dua edilir. Bu duada tum islam alemi ve tum dunya insanları icin barıs huzur ve iyi dileklerde bulunulur. bunun yanı sıra tüm şehitlerimiz ve Atatürk ruhu icinde dua edilirdi.Ama dün gece ben tüm Şehitlerimizden yada Atatürk`ten bahsedildigini duyamadım..Acaba kacırdım mı? Duyan varmı icinizde?

Bİr rivayete gore mevlutu okuyan hocaya sormuslar hocam neden Şehitlerimizden ve Ataturkten bahsetmediniz diye hocanın cevabı oldukca enteresan geldi bana..:

-Böyle önemli bir gecede öyle heyecanlandım ki unutmusum. Kusura bakmayın...!!!

 

Lütfen birileri cıkıp bana bunların dogru olmadıgını söylesin..bunların yalan oldugunu abartma oldugunu izah etsin..Cunku butun bunlar tuhaf geliyor bana.

Bu ulke uzerinde ozgurce yasayabilmemiz icin canlarını veren mehmetciklerin ve Atatürk`ün böyle bir gecede anılmaması ve hocanın yaptıgı acıklamanın bana mantıklı bir izahını yapabilecek kimse varmı?

 

İktidardaki partinin Devlet televizyonunu kendi siyasi propagandasını yapmak icin kendi kadrolarıyla doldurdugu ve tamamen partinin istekleri dogrultusunda yayınlar yaptıgı, buna karsı cıkan personelin atamalarla yerlerinin değiştirildigi yada sindirildigi bu kadar bariz yapılan baska bir hukumet dönemi daha varmıydı? Darbe zamanları haricinde..

Neden hala Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun basında bir genel mudur degilde vekaleten atanan biri bulunuyor.. Devlet televizyon ve radyosunun başına atanmak istenen kişi veya kişilerin Sayın Cumhurbaskanımız tarafında haklı gerekcelerle veto edilecegini bilen Hukumet bu yuzdenmi Cumhurbaskanlıgı onayı istemeyen vekaleten atama yöntemiyle TRT nin yonetimini surdurmektedir..

Bu ulke vatandası olarak benim devletimin televizyonun da neler oluyor bilmek istiyorum..

Bu televizyon ve radyolar bana baglı değilmi benim verdigim vergilerle calıstırılmıyormu?

Satın aldıgınız her tv yada radyoya dikkat edin uzerinde trt bandrolu goruceksiniz..bunun anlamı o bandrol karsılıgında ödediginiz bir miktar paranın trt ye kaynak olarak aktarıldıgıdır.

Şimdi biz Türkiye cumhuriyeti vatandasları olarak kendi devlet televizyon ve radyomuzda bu olan bitenlere karsı sessizmi kalacagız her konuda oldugu gibi...

iktidar kendi propaganda silahı olarak bizim televizyonumuzu kullanmaya devam mı edecek?

Ve lutfen biri bana acıklayabilirmi?

Bir kandil gecesinde neden bu topraklar icin canını veren insanlar, mehmetciklerimiz ve bu ulkeyi kuran Atatürk unutulur?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elektrik uretim ve dagıtım sektorunde neler oluyor?

ONumuzdeki gunlerde basta istanbul olmak uzere turkiyenin heryerinde elektrik kesintileri baslıyacak.Bunun nedeni elektrik uretim yapan santrallerin kapanmak uzere olması yada faaliyetlerini durdurma kararlarını alınması.halen devletle elektrik ureticileri gorusmelerine devam ediyorlar.

peki durup dururken neden boyle bir sorun ortaya cıktı?

buyuk devletimiz boyle bir sorunu hesaplayamadımı..neden 2000 li yıllarda gelişmiş ulkeker uzay calısmalarına hız verirken biz evlerimizde gazyagı lambalarıyla oturup onlardan gelicek haberleri ertesi gun cıkacak gazetelrde takip edelim.. aslında istanbulda yasayanlar icin elektrik su ve dogalgaz kesintileri artık kanıksanmıs bir hal aldıgı icin pek fazla tepki ortaya cıkacagın sanmıyorum.. eskiden cocuklugumda bir gazyagı lambamız vardı ve evin bir duvarında ösel bir yeri vardı.onun bulundugu yerin tavanında hep siyah bir is lekesi bulunurdu hicbir boya da kapatmasdı..cocuklugumda haftada bi gun mutlaka elektrik kesilirdi..

 

simdi buyudum hala istanbuldayım ve her iki gunde bir duzenli olarak elektrik kesiliyor bazen saatlerce gelmiyor bazende bir kac saat icinde defalarca kesilip geliyor boylece buzdolabı camasır makinesi televizyon ve bilgisayar gibi elektronik cihazlarımıs bir yıl dolmadan cöpe atmak zorunda kalıyoruz..

ve sanırım su anki gunlerimis iyi gunlerimiz..bunun yanında su ve dogalgazdaki kesintileri baska bir zaman anlatıcam..

 

Gelelim elektrik piyasasına..

bilindigi üzre Türk elektrik kurumu yani TEK bölge bölge ihalelere cıkartılarak satıldı.Yani elektrik uretimi yapan santraller özel firmalara konsorsiyumlara satılarak özellestirildi. O gunlerde merak eidyordum devlet neden kar ettigi bir işletmeyi satma geregi duysun..Devlet hem elektrikten kar edip hazineye gelir saglıyordu hemde elektrik kullanım ucretlerini mumkun oldugunca dusuk tutup halkının yararına calısıyordu.ama develte yük oldugu soylenerek tek tek butun barajlar ve dogalgazla calısan santraller satıldı.

 

Ulkemiz elektrik uretimnin yuzde altmısını Dogalgaz santralleriyle karsılamaktadır bu yuzde son iki yılda yuzde seksene kadar cıkmıstır. Son aylarda ortaya cıkan nukleer santral tartısmalarıyla elektrik kesintilerini denk gelmesi tuhaf bir tesaduf değilmidir?

Bİraz arastırma yapıcak olursanıs yada gundemi takip ediyorsanız yaklasık bir ay kadar once ege ve akdeniz bolgesi gecenin bir yarısı karanlıga gömuldu...

BUtun Kadeniz sahil seridi ege bolgesindeki butun iller ve marmara bölgesini bir bölumu yaklasık 9 saat boyunca elektriksiz kaldı..

yapılan acıklamalar sonucunda ogrendikki dunya kupası final macı olması nedeniyle butun halkımız televizyon izlemis ve hava sıcak oldugu icin klimalar acılmıs bu yuzden o bolgeye elektrik veren sebekede sorun cıkmıs...!!!!

Bu komik acıklama medyamızı tatmin etmiş olmalı sonra olayın ustunde durulmadı..Ama kimsede kalkıp sormadı kardesim demekki o bolgedeki herkes elektrik kullanırsa bu altyapı yetersis..simdiye kadar altyapının sorun cıkarmaması kimseni aynı anda yuklnememesiylemi ilgiliymiş?

madem altyapı yetersis neden enerji ve tabi kaynaklardan sorumlu bakan bu konuda calısma yapmaz?

sayın bakanlarımız bakmayı bırakıp iş yapsalar artık diye neden kimse sormadı..?

 

Ve bir kac gun sonra kesintinin asıl nedeni belli oldu..

Bölgeye elektrik veren özel sektore baglı santraller uretimlerini azaltıp bir coguda kapatmıslar..Ve butun elektrik yuku devlete baglı bulunan balıkkesirdeki tek bir santrale yuklenmiş..BOyle olunca santral zarar gormesin diye elektrik kesilmiş..Yetkililer özel sektore baglı firmalarla hemen gorusmeye ve uretime devam etmeleri konusunda ikna etme calısmalarına baslamıslar. gel gör ki o sırada bölgede ve bir dügünde bulunan milletvekilimiz elektrik kesintisine maruz kalınca hemen emirler yagdırır ve zarar gormesin diye kapatılan santral devreye sokulur..santral devreye girdigi anda butun ege ve akdeniz bölgesinin elektrigini karsılayamayınca arızalanır..ve sozu edilen buyuk arıza ortaya cıkar..

elektirigin kesik olmasıyla turizme vurulan darbenin buyuklugunu kimse hesaplayamıyor..elektrik kesintisiyle karsılasan turistlere konu nasıl acıklandı bilmiyorum..

 

peki bu özel sektor durup dururken neden kapatır santralleri?

 

Özel sektor durup dururken kapatmaz tabiki..Sizin kar ettigniz bir işyeriniz varsa neden kapatasınız?

Özel sektore ait faaliyetleirni durduran santrallerin tamamı dogalgazla calısan santraller...yani dogalgazdan elektrik ureten santraller..

Son bir yıl icinde dogalgaz ucretlerine %70 oranında zam yapıldı.ç.BUnun yanında halkına hoş gorunmek isteyen devlet elektrik ucretine hic zam yapmadı..Su anda faaliyet gosteren dogalgaslı elektrik santrallerinde uretilen elektrigi satan özel sektor zararına satıs yapmaktadır..ve bugunlerde devletle sıkı bir pazarlık yapıyorlar elektrige zam yapılması icin.ONumuzdeki gunlerde elektrige yuklu bir zam gelmedigi taktirde ihtiyac karslanamayacgı icin kesintiler olacaktır..

Devlet su anda konum itibariyle oldukca iyi bir durumda..Eger zam yaparsa elektrik kesintileri olmayacak ama secim yaklastıgı icin bir miktar oy kaybedebilir..ama iyi bir siyaset yontemiyle zammın tek sorumlusu olarak özel sektoru gosterebilir..buda artı puan verir..

yada devlet zam yapmaz.özel sektor uretimi keser.elektrikte kesintiler meydana gelir..halkında canın tak ettiginde devlet cıkar sorunu cozmek icin nukleer santrallerin yapılmasını sart kosar..ve halk kabullenmek zorunda kalır..ve devlet nukleer cozumle hem oy toplar hem sorunu cozer buda artı puan demektir..

BUyuk devletimizin halkına karsı yuruttugu politikalar gercekten oldukca etkileyici.. Kimbilir belkide yapılması gundeme gelen ama tepkilerle geri cekilen bu nukleer santral projeleri olası elektrik keisntilrerinden sonra halkın tam destegiyle yapılabilir..

belki de yapılacak nukleer santraller icin ön anlasmalar imzalanmıs bazı ulkeler ve bazı firmalarla kosullar belirlenmiş tek puruz olarak halkın tepkisi kalmıs ta olabilir..

muhtemelen durum bu ahldeyken bu nukleer santraller yapıldıktan sonra birileri ciddi anlamda koseyi donup ulkemizin gelecegini uzun bir sure icin ipotek altına alıyor / almıs ta olabilir..

Kısa bir zaman once eski hukumetin enerjiden sorumlu devlet bakanları ve burokratları hakkında dogalgaz alımında ulkeyi zarara ugratmaktan onlarca dava acıldı..ama hala kesinlesmiş bir mahkumiyet yohk..

ulkenin ihtiyacından fazla dogalgazı tek bir firmadan ve dunyanın en yuksek ucretinden almayı imzayla taahhut altına almıs bu insanlar şöyle bir madde daha koymuslar anlasmaya..onumuzdkei on yıl boyunca turkiye dogalgazı alsada almasada alacagını soyledigi dogalgazın parasını ödemek zorunda.. işte boylesine buyuk bir kazık atarak ulkeyi milyarlarca dolar zarara ugratan insnlar hala aramızda..simdi bu yzuden dunyanın en pahalı dogalgazın dogalgaz yataklarına en yakında olan ulke olarak biz kullanıyoruz..bu yuzden elektrik santralleri zarar ediyor..bu yuzden bizi nukleer enerjiye mahkum edicekler..

ulkemizi yonetmek icin iktidara gelen her hukumet bir sekilde insanımza buyuk kazıklar atıp gittiler..her donemde bir konu bulundu..onceki hukumet dogalgazda kazıgını attı..simdiki hukumet ise bunun icin nukleer enerjiyimi kullanıcak?

nukleer enerji icin ne tur anlasmalar yapılacak merak ediyorum?

 

Bunun yanı sıra eski enerji bakanı ve bahsettigim dogalgaz kazıklarına ima atan burokratların son durumu hakkında bilgisi olan varsa ve paylasırsa sevnirim..benim bildigim kadarıyla davalar zama asımına ugradı ve dustu...

 

Tuhaf bir adalet sistemimiz var bizim..zaman asımı diye bir kavram var..

bu adamlar milyarlarca doları yıllar once goturduler..biz onumuzdeki on yıl boyunca bunları ödemek durumundayız..onları cezası zamanda asınıyor ama neden bizim ödeyecegimiz paralar zamanda aşınmayı bırakın faizle katlanıyor?

sizce de bizim adaletimiz sadece vatandasına karsımı dort dortluk işliyor?

 

gerci adaletimizin de bir sucu yohk adalet sistemizi bunlardan bazılarını yakalaıyor..milletin parasını iktidardayken arkadaslarıyla beraber goturup sonra pişkin pişkin HAC ziyaretlerinde bulunan sevap kazanan yine milletin parasıyla yakınlarını ihya eden Sayın erbakan hocamız Devletin kasasından 14 trillyon turk lirasını goturdu...dava acıldı ve suclu bulundu..

bunu ben soylemiyorum kimseye camur atmıyorum

Turkiye CUmhuriyeti Mahkemleri erbakan hocayı 14 trilyonu zimmetine gecirmekten partisi icin harcamaktan yada napotıysa artık suclu buldu ve ceza verdi..

Ama bu ulkenin devleti naptı?

kişiye özel bir yasa cıkardı Ve hocasına karsı son gorevini yaptı..ceza saglık ve yaş haddinden dolayı evinde cekilecektir..

Allah uzun omurler versin sıhhat versin hocamıza..hapse girmesini istemem..zaten girmesini bana bir faydası yohk..

neden bu devlet erbakan hocanın ve arkadaslarının goturdugu 14 trilyonu geri istemez?

neden bunu geri almak icin mal varlıklarına el konulmaz?

uzan ailesini kendi bankasının icini bolsattıgnı ogrenince bu devlet jet hızıyla yatına katına arabasına hatta barajlarına kadar herseyine el koydu..neden hocasına karsı boyle davranmaz?

 

neden bu hukumet benim iflas edip battıgmı herseyimi kaybettigim işyerimden dolayı ortaya cıkan 250 ytllik vergi borcunu tahsilk etsin diye icra meurlarını kapıma gonderirken, erbaan hocanın goturdugu 14 trilyon icin bir de ustune ev istirahati verir?

 

iyi uykular turkiye...devlet sizi dusunuyor..rahat uyuyun diye elektriklerinzi kesiyor..

iyi karanlıklar guzel ulkem...

farkındamısınız hic bu kadar cohk ampul parlamamıstı bu ulke uzerinde...

 

"Tek Bilet Akbil"

 

 

 

İSTANBUL- İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ulaşımda devrim niteliğinde bir adım atarak İstanbullulara daha hızlı ve ucuz seyahat imkanı sağlayacak "Tek Bilet" uygulaması için düğmeye bastı. 1 Temmuz’da başlayacak uygulamayla İETT, Şehir Hatları Vapurları, Metro, Özel Halk Otobüsleri, Deniz Motorları ve Banliyö Trenlerine tek biletle binilecek ve bu sistemlerde Mavi Akbil geçerli olacak.

 

 

 

Evet butun bu ulasım araclarında mavi akbil gecerli oldu.Ve aylık sınırsız mavi akbil kotalı hale getirildi..Ayda 200 Defadan fazla kullanamıyorsunuz..Benim gibi bir tamirciyseniz yada kurye yada teslimatcı yada mavi kartım var hafta sonu muzeye sinemaya piknige gidelim diyorsanız toplu ulasım araclarını kullanarak yaklasık 15 gun icinde bu 200 konturunuz bitiyor..

 

Şİmdi yeniden dusunelim..Butun toplu ulasım araclarında mavi akbilin geciyor olması aslında kullanandan cok İETT nin menfaatine değilmidir?

 

Örnegin anadolu BOstancıda ikamet edip Şirinevlerde Calısıyorsanız her sabah ve aksam takip edeceginz guzergah şu olacaktır..eger özel arabınızı trafige cıkarmıyayım boylece trafik sorununu cozumune kendimce katkım olsun mavi akbil kullanayım diyorsanız:

 

BOstancıdan herhangi bir kadıköy otobusu=1 kontur

 

Kadıköyden vapur : 1 kontur

 

Eminönunden Tramvay Zeytinburnu=1 kontur

 

Zeytinburnu aktarma Metro Şİrinevler = 1 Kontur

 

Yani toplam 4 + 4 = 8 KOntur sadece işe gidip gelmek icin kullanıcaksınız..

 

yani bir ayda baska hicbir araca binemiyorsunuz.

 

 

 

Yada BOstancıdan herhangi bir otobuse binip taksim yada şirinevler yapıcaksınız : 2 KOntur

 

İndiginiz yerden ekrar otobuse binerseniz sirinevler=1 KOntur

 

3 + 3 = 6 kontur..bu guzergahı kullanırsanız tam bir ay boyunca mavi akbiliniz rahatla degerlendirebilirsiniz..

 

İETT yetkilileri haklı olarak onlara sordugumuzda kardesim ne gerek var vapura tramvaya metroya otobusleri kullanın siz de!!! diye bir tepki verdiler..

 

o zaman soylermisiniz butun toplu ulasım araclarında tek bilet akbil ve mavi akbilin gecmesenin ne anlamı kalıyor?

 

 

 

“Her Yere, Her Araca “Tek Bilet Akbil…”

 

Vatandaşların İstanbul sınırları içinde daha hızlı ve daha ucuz seyahat edebilmelerini sağlayacak “Tek Bilet” uygulamasıyla, ulaşım yüzde 35 ile 60 oranında ucuzladı. “Her Yere, Her Araca “Tek Bilet Akbil” sloganıyla başlatılan uygulamayla bilet, zaman ve ulaşım entegrasyonu sağlamış oluyor. 1 Temmuz’dan itibaren İETT, İDO (Şehir Hatları Vapurları), Metro, Özel Halk Otobüsleri, Deniz Motorları ve Banliyö trenlerine tek biletle binilebilecek. Deniz Otobüsleri, E-Otobüsler ve çift katlı otobüsler sistemin dışında tutuldu.

 

İstanbulluların özel araçları yerine toplu taşıma araçlarını tercih etmesinin hedeflendiği sistemle, Akbil ile yapılacak yolculuklarda her kontörlü geçişten sonra 90 dakika içinde binilen 2. toplu taşıma aracı ücretsiz olacak. İstanbullular Mavi Akbil alarak aylık, haftalık, günlük ulaşım ihtiyaçlarını tüm toplu taşıma araçlarını kullanarak karşılayabilecek. Sisteme Akbil’ini 1 Temmuz’da dolduran vatandaşlar dahil olabilecek ve doldurulan Akbil o ay içersinde geçerli olacak. Öte yandan, bütün toplu taşıma araçlarında bilet fiyatı 1.3 YTL olacak.

 

-Şİmdi söyle bir durum sözkonusu..yaplan acıklamada denirki 90 dakika icinde binilen ikinci toplu ulasım aracı ucretsiz olacaktır. Mavi akbil kullanıcıları olarak yine bir örnekle durumu acıklamak gerek.

 

Örnegin 4.Levent havalanına gideceksiniz. İETT nin buyuk hizmeti sonucunda raylı sistemden yararlanıp bir saat icinde bu mesafeyi alabiliyorsunuz.

 

4.Levent Metro-Taksim Metro = 1 Kontur

 

Taksim Metro-Fenikuler sistem (110 Sanniye)Kabatas= 1 Kontur

 

Fenikuler Sistem (110 Sanniye)kabatas-TramvayZeytinburnu :1 KOntur

 

Zeytinburnu Tramvay-Havalanı Metro= 1 Kontur

 

BU mesafeyi geri gittinizi dusunun = 4 x 2 = 8 KOntur

 

İşe gidip gelmek icinde 8 kontur harcıyorduk toplam gunde 16 KOntur

 

24 İŞgunu x 16 kontur = 384 KOntur...

 

Cunku mavi akbil kullanıcıları icin 90 dakika icinde yapacakları aktarmada ikinci arac ucretsiz değil..Bunu kimse acıklamıyor..

 

 

 

Akbil ile büyük oranda tasarruf sağlanacak…Toplu taşımada devrim niteliği taşıyan tam entegrasyonla mevcut hatlar kısaltılacak, aynı istikamete daha az araç tahsis edilerek İstanbul’un yoğun trafiği hafifletilecek. Kısalan hatlarla birlikte sefer sayısı artacak, vatandaş daha az toplu taşıma aracı bekleyecek. Vatandaşlar istedikleri toplu taşıma araçlarını tercih edebilecekler. Aylık Akbil kullanan vatandaşlar yolculuklarında ortalama 150 YTL, 15 günlük Akbil’ de ortalama 65 YTL, haftalık Akbil’ de 22.5 YTL, günlük Akbil’ de ise 3.75 YTL tasarruf edecek.

 

 

 

Yani bu acıklamada söyle bir kac can alıcı madde var:

 

`Mevcut hatlar kısaltılacak` örnegin avcılardan eminönune gitmek icin 3 yada 4 kısa hat kurulacak..boylece daha sık otobus calısacak..Cunku avcılardan eminonune bir otobusun gitmesi bir saat 45 dakika civarında..bu yuzden gunde en fazla 6 sefer yapılabilyor.Ama kısa mesafeler olunca insanlarımız duraklarda otobus beklemeyecek..

 

Ama ne kadar hatlar kısalırsa o kadar cok aktarma o kadar cok akbil basılacak..!!!!!

 

`Kısalan hatlarla birlikte sefer sayısı artacak, vatandaş daha az toplu taşıma aracı bekleyecek. Vatandaşlar istedikleri toplu taşıma araçlarını tercih edebilecekler. `

 

Ne kadar kısa mesafe o kadar cok otobus ve aktarma..Vatandas beklemesin Özel halk otobusu raylı sistemide kullansın..Ama aylık mavi akbil biticek..? Kardesim sizde o kadar cok kullanmayın..!!!

 

Şimdi gelelim asıl konuya:

 

`Aylık Akbil kullanan vatandaşlar yolculuklarında ortalama 150 YTL, 15 günlük Akbil’ de ortalama 65 YTL, haftalık Akbil’ de 22.5 YTL, günlük Akbil’ de ise 3.75 YTL tasarruf edecek.`

 

BU tasarruf nasıl saglanıcak basit matematik işlemleriyle hesaplayalım.

 

-mavi akbil yerine normal bilet kullanan bir yolcu 200 gecis ucreti icin normalde 250 YTL harcaması gerekirken buyuk bir hizmet örnegi olarak Aylık mavi akbil tutarı 100 YTL olmustur. Yani vatandas bir ayda am 150 YTL tasarruf edecektir.

 

Bu iettnin hesabına gore bir vatandas gunde en fazla 8 gecis yapar dusuncesine gore duzenlenmiş bir indirimdir.. Ama siz istanbulun bir yakasında oturup diger tarafınde calısıyorsanız mavi akbil uygulamasının esprisi kalmıyor..kaldıki gun icinde iş-ev dısında bi kac yere gideyim derseniz yukardaki örnekte oldugu uzre aylık toplu ulasıma harcamalarımız asagıdaki gibi olacaktır.:

 

Bİr günde 8 Geciş ev-iş arası + 8 Gecis Ekstra ulasım = 16 Gecis

 

24 İşgunu x 16 Geçiş = 384 Geciş

 

Bİr aylık Geciş Adedi 384 - Aylık Yeni super mavi akbil gecis Adedi 200= 184 Gecis

 

Yani siz 100 Ytl verip Aylık mavi akbil aldıgınız taktirde muhtemelen 15. gunde gidip yeniden akbil almanız gerekiyor.Ama işin tuhaf yani aylık mavi akbil aldgınız icin ay suresi dolmadan yeni bir aylık mavi akbil alamıyorsunuz..Bu yuzden 15 gunluk mavi akbil almanız gerekiyor.

 

yani hesabımız su sekilde:

 

İhtiacımız olan gecis 184 - 15 gunluk mavi akbil gecis adedi 100 = 84 gecis eksik kalan

 

Yani Hesabımız 100ytl aylık mavi akbil + 60 YTL 15 GUnluk mavi akbil =160 Ytl.

 

Maalesef hala ihtiyacımız olan 84 Gecis icinde gidip 1 Haftalık mavi akbil almamız gerekiyor cunku bir defa 15 gunluk doldurgumuz icin 15 gun gecmeden yenisini alamıyoruz.

 

İhtiyacımız olan 84 Gecis - 1 haftalık mavi akbil 50 gecis = 34 Gecis eksik kalan

 

Aylık mavi akbil 100Ytl+15 gunluk mavi akbil 60YTL+1 Haftalık mavi akbil 40 YTL=200 YTL

 

Ama hala 34 geciş acık var..maalesef tekrar haftalık akbil alamıyoruz cunku bir hafta dolmadı bu yuzden her gun gidip gişelerden gunluk akbil almamız gerekiyor..Sayın baskan Akbil giselerinin sayısını arttırıcaz derken bunumu kastetmişti..?

 

Bu arada eksik kalan 34 gecis icin:

 

GUnluk akbil gecis adedi 9 x 5 Gun = 35 Gecis

 

Gunlu akbil gecis ucreti 7,5 YTL x 5 = 37,5 YTL

 

Genel Toplam:

 

Aylık akbil 100 YTL + 15 GUnluk akbil 60 YTL + 1 Haftalık Akbil 40YTL+5Gunluk Akbil 37,5YTL

 

= 237,5 YTL Aylık Toplu Ulasım Gideri

 

Evet Sayın bAskan haklı Ayda 250 YTL ödemek yerine 237,5 YTL ödeyerek 12,5 YTL lik tasarruf saglanabilir.. BU buyuk hizmet icin tesekkur etmek istiyorum.. Ama bunun yanında bir ay icinde toplam 10 Defa akbil gisesine gidip akbilimi doldurtmam gerekicek.. O kadarcık zahmette olsun canım..

 

BU uygulama baslamadan once yaklasık 7 Yıllık Mavi kart kullanıcısıydım.

 

Bİr aylık Mavi Akbil Bedeli 85 YTL idi..Ve ben 85 Ytl karsılıgında gunde yaklasık 35 defa gecis yapabiliyordum.. Ama simdi 237,5 YTL karsılıgnıda gunde sadece 16 gecis hakkım var..

 

BUyuk indirim buyuk hizmet bumudur?

 

İETT yetkilileriyle yaptıgım telefon gorusmelerinde gercekten tutarlı ve gercekci acıklamalar aldım. BU uygulamaya gecilmeden once 1 Milyon adet akbilin gecisleri incelenmiş ve ortalamasına gore 1 milyon akbil kullanıcısı Yada ortalama sadece 135 Gecis yapıyorlarmıs.İETT hizmet etmek icin bu gecis adedini 200 olarak belirlemiş..yani bize 75 gecis kıyak yapmıslar..Ama söyle bir gercek var aylık mavi akbil ucretlerini ve gecis bedellerini belirlerlerken baz aldıkları 1 milyon akbilin ne kadar kısmı MAvi akbil kullanıcısına ait? NOrmal bir akbil kullanıcısı zaten fazla kullanmıyorsa gunde bir veya iki gecis yapıyorsa ayda toplasanız 100 gecis bile yapamaz. bu yuzden adam mavi akbil kullanmaz. Siz bu gecis yapmayan akbillerin orontısıyla GUnde 15 gecis yapanların limitini nasıl belirlersiniz?

 

Yine yetkililerin nazik bir sekilde acıklamasıyla iett nin sırtındaki yuk bizim gibi onde 8 den fazla toplu ulasım aracların kullananlarmıs.. Bİz bu kadar cok kullandıgmız icin zarar ediyrolarmıs bu zararın önune gecilmiş..Ben zaten gunde iki yada 3 gecis yapcaksam neden mavi akbil kullanayım diye sordugumda ise işime gelmiyorsa kullanmamam gerektigi söylendi..

 

Sayın baskanın buyuk reklam kampanyalarıyla acıkladıgı hizmet ediyoruz ulasımda buyuk devrim apıyoruz derken benim gibi kullanıcılara gidin özel arabanızla trafige cıkın diyor..cunku karsılastırmalara gore özel aracla trafige cıkarsam hemen hemen aynı tutarda harcamam olacaktır..

 

Ve su bir gercektir.İETT otobuslerini Tramvay ve metroları diger ulasım araclarından ayıran en temel özellik Saatle hareket etmeleridir. Yani bir hatta calısan bir otobusun kalkıs saatleri bellidir.Bİr durakta beklersenis hangi saate gelecegini bilirsiniz.O otobus saati gelince kalkar.Dolu yada bos olması bunu değiştirmes..BUtun gun icinde bazen bos otobusleri gorursunus trafikte..Yani siz sırtımıza yük oluyor dediğiniz Mavi kart kullanıcıları icin ek seferler koymuyorsunuz. MAvi akbil kullanıcıları zaten o guzergahta calısan aracları KUllanıyorlar..Kimse binmesede hareket eden otobusleri.. Kaldıki mavi akbil kullanıcıları size tutarları pesin olarak veriyorlar.Aracları kullansalarda kullanmasalarda..BOyle buyuk fayda saglayan kitleyi daha fazla nasıl yolabilirdiniz gercekten ben dusunemiyorum..

 

BU muthis fikri cıkaran insanları tanımak isterdim..yeni uygulama harika kazı yolucaksın ama sanki onun iyiligi icin yapıyormussun süsü vericeksin...

 

Netice itibariyle iyi yolunmalar guzel yurdumun insanları....

 

Kotalı ADSL kullanıcılarına önemli duyuru:

 

http://adslkota.ttnet.net.tr/adslkota/login.jsp

 

bu adresi sık kullanılanlar listenizin en ustune ekleyin ve duzenli olarak kontrol edin..İNterneti hızlandırdık/ucuzlattık söylemleriyle sadece hızı arttırıp kotaları sabit bırakan kotasıs internet tarifelerine zam yapan ttnet yonetiminin amacına ulasmasın izin vermeyin..

TTNET in tek amacı kotalı tarife kullanıcısının hıznı olabildigince arttırıp kotayı asmasını saglamakt boylece fazladan para kazanmaktır. BUnun önune gecmenin tek yolu kotazınızı duzenli olarak kontrol etmek ve aşmamaktır..Cunku fazladan indirdiginiz her BYTE bilgi icin ttnet sizden fahiş ucretler alacaktır..

BU verdigim adrese girip ttnet kullanıcı adı ve sifrenizle giris yapın.Sol ustteki menuden kullanım miktarını secin..Size her ay ve icinde oldugunuz ayın kullanım bilgilerini vericektir.

Tablonun en ustunde icinde bulundugunuz ay gun ve saat bilgisi vardır.

TTNET duzenli olarak 24 saat oncesine kadar sizin kullandıgınız data bilgisini bu sitede gostermek zorundadır. Sizde buna gore önlemleriniz alın.

 

ADSL dagıtımı yapan bazı siteler kendi siteleri uzerinden ücretsis TV, radyo ve Video yayını yapmaya baslamıstır.İnternet hıznız yuksek oldugu icin evinizdeki televizyon kalitesinde tv izleyebiliyorsunus. BUrdan izlediginiz TV yada video izledigniz her dakika basına yaklasık olarak 15-25 MB bilgi indiriyorsunuz. Yani ortalama On dakika tv izlersenis 150-250 MB bilgi indiriceksiniz..LUtfen BU kandırmacalara dikkat edin.. Kotalı kullanıcılar MUtlaka Kotanızı kontrol edin. TTNET amacına ulasmamalı..

Dunyanın en yuksek ucretli internet erişimini kullanıyoruz...DUnyanın en yuksek iletişim vergisni oduyoruz.. Tepkisiz kalmayın...

 

NOT: Kotasız internet kullanıcılarını eger imkanları varsa bilgisayarlarını 24 saat acık bırakıp surekli internetten bilgi indirmeye davet ediyorum.NE indirdigniz ne yaptıgınız önemli değil.İNdirin ve sonra silin...

TTNET elmizdeki hakları alıp bize mumkun oldugunca dusuk hızda baglantıyı sunuyor..herkesi kotalı tarifeye gecirmek icin..

KOTASIZ kullanıcılar tepkinizi gosterin..24 SAAT DOWNLOAD EDİN...PARANIZIN HAKKINI SONUNA KADAR ALIN....

 

Son yirmi yıldır ülkemizin başına bela olan ve bu ulkedeki birlik beraberligi her fırsatta kanlı eylemlerle baltalamaya calısan kanlı terör örgutuyle mucadele şehit olan askerlerimiz evlatlarımızın hicmi önemi yok?

her gun yeni şehit ve gaz haberleri alıyoruz guneydogudan ama artık öylesine kanıksadık ki cok satan gunluk gazetelerde sehit haberleri bilmem kimin aldatılma haberleri kadar bile yer almıyor artık..

bir suru abuk subuk olayla ilgilenen halkım onlar icin ölen evlatlarımızı artık önemsemiyormu? bizim icin canlarını veriyorlar ötesi varmı bunun? bu vefasızlık bu vurdumduymazlık bu umursamazlık nerden geliyor?

neden tepki vermiyoruz..?

gectigimiz yıllarda ispanyadaki terör olaylarını protesto etmek icin milyonlarca insan bir araya gelip tek vucut olduklarını buna karsı duracaklarını demokratik bir sekilde butun dunyaya ilan ettiler..

bizim insanlarımız ise bugunlerde nerdeyse her gun kalkıp israilin yaptıgı igrenclikleri asagılıkları protesto ediyor durmadan..durmadan lubnana yardımlar toplanıyor haklı olarak..her hafta sonu binlerce insanımız bir araya gelip israili kınayan gosteriler yapıyor..

peki bu insnlar neden ayda yılda bir gun olsun toplanıp terör örgutu pkkyı protesto etmek icin yurumez?

bu ulkedeki bu ulke icin ölen insanların bizim cocuklarımızın sehitlerimizin önemsenmesi tum bunlara tepki vermemiz icin illaki israil bombalarıyla ölmelerimi gerekiyor?

artık sehit olma kriteri olarak bumu aranır?

her gun verdigmiz canlara tepki vermek icin ne bekliyoruz?

israille savasmalarınımı?

neden öluyor cocuklarımız ve neden her gun toplanıp israili protesto eden bu insanlar senede bir gun olsun kalleş pkk kursunlarıyla bombalarıyla ölen mehmetciklerimzi anmazlar hatırlamazlar.. kendi kanayan yaraların saramayan gormezden gelen bir toplum baska ulusların yaralarına ne kadar merhem olabilir?

 

hepimiz mutlaka ilkogretim sıralarında matematik derslerinde havuz problemlerini gormustur.. cogu zaman sıkıcı cogu zaman gereksiz gordugumuz bu problemlerin bir gun karsımza cıkacagını kim bilebilirdiki?

 

Soru 1:

Bir musluk bir havuzu 30 günde doldurmaktadır.Aynı havuz iki muslukla kac gunde dolar?

 

Cevap 1: Maalesef ki matematik derslerinde her zaman çakmış biri olarak size işlemlerle bunu acıklayamıcam. Sadece düz mantık yürütebilrim.

1 musluk 30 günde dolduruyorsa havuzu

2 musluk bu sureyi yarı yarıya indiricektir. Yani 15 gunde havuz dolar...

 

Şimdi bu basit gibi gorunen matematik sorusunu nerde ve nasıl kullanabilrsiniz.. Örnegin bir firmanız var.

BU şekilde havuz ve musluk işleri yapıyorsunuz ve havuza sıgmayan suları temizlemek icin para alıyorsunuz. Fazladan taşan her litre icin ücret alıyorsunuz. Ama farkettinizki musterileriniz bu muslugu 24 saat acık tutarsa bile ancak bir ayda bu havuz doluyor.Ve siz fazladan temizleme ucreti alamıyorsunuz.

 

Soru 2 :İyi bir planlamacı ve yönetici olarak kar arttırıcı önlemler alıp musterilerinizide hizmet ettiğinize inandırmak icin ne yapmalısınız..

 

cevap 2: Müşterinize ücretsiz olarak ikinci musluğu verirsiniz. Böylece müşteriniz ihtiyacı olan suya daha cabuk kavusacaktır. Ve havuz normalden daha cabuk doldugu icin sizde tasan su miktarı icin fazladan ucret alırsınız..

 

Müşteri memnun daha hızlı ihtiyac karsılayacak..sizde memnunsunuz havuz daha cabuk dolacak..

Eger hesap tutarsa bir kac aya kadar 3. ve 4. musluklarıda hizmete vericeksiniz hemde ucretsiz olarak..

ne buyuk hizmet..

 

Bunun yanında bazı asalak müşterileriniz var sınırsız havuza sahip ama tek muslukla calısan..onlarada duzenli olarak kesintiler uygulayarak havuzlu sisteme gecmesini saglayabilrsiniz..yada kullanım ucretilerin % 75 oranında zam yapabilrsiniz..

 

Hadi hayırlı traşlar...

 

Bazen arkadaslar arası yapılan geyiklerde yada kahve köşelerinde ülke sorunlarını cözme sohbetlerinde kendimizce cözümler uretirdik.

Örnegin ben kendimi bildim bileli bir dış borcumuz birde ic borcumuz var..

Bİlmem kac milyar dolar..atıyorum 100 milyar dolar..Yıllardır bu borc hic kapanmaz hep acılır. Arkadaslar yada bizzat ben derdimki 70 milyon kişi var bu ulkede.Herkezden 1 yıl boyunca ayda 10 YTL (10 milyon lira) alsak bi sene sonra butun borc kapanır refaha ereriz diye... Tabi bu bizim kendi cözüm önerimizdi.Ne ben nede arkadalarım ekonomi konusunda eğitim almadılar. Bir cogumuz ekonominin ders olarak okutuldugunu bile bilmiyor bırakın gazetelerin ekonomi sayfalarını bir köseye bırakır diger sayfalara gececek kadar bilgiliyizdir bu konuda.

 

Su anda ekonomimizi idare etsin diye gorevlendirdigimiz bilgisini ve tecrubesin asla tartısamıyacagım dyzede insanların bizim kahve köselerinde buldugumuz cözumlerle bizi idare etmeye baslaması acıkcası kanıma dokunuyor.

Bir sure oncesine kadar kullanmıs oldugunuz cep telefonlarından her ay 1 ytl cevre vergisi alınmaya baslandı..Yeni her faturada 1 ytl devlet alıyor.

Cep telefonu icin kardesim bu bir luks kullanmak zorunda değilsin..sabit telefon kullan..diyebilirsiniz.. Sayın maliye bakanı buna önlem olarak sabit telefonlara sabit ucret koydu..

Yani siz her telefon faturasından bir miktar ucreti karsılıksız devlete veriyorsunuz.

Hadi diyelimki bizim gibi fakir ulkelere iletişim bir luks telefon kullanmak zorunda değiliz..

 

Sayın maliye bakanı ne yaptı? Elektrik kullanan her evden 2 ytl işyerinden 5 ytl aydınlatma vergisi almaya basladı.. Zaten belediyeler yolalrın aydınlatması icin bizden cevre ve aydınlama verigis alıyordu simdiye kadar.Peki simdi biz nerenin adınlatmasına ödeme yapıcaz? Bu arada bizim sokaktaki iki lamba son sekiz senedir yanmaz.. Simdi ben 2 ytl ödeyince gelip yapıcaklarmı onu?

 

seneler boyunca siyasilerimiz ödedigmiz her kurus verginin bize yol,su ve elektrik olarak döneceğini söyledi. Simdiye kadar ödedigmiz paralar nereye gitti?

 

zaten yollardan ve köprulerden gecerken para veriyoruz.harcadıgımız suya ve kullandıgımız suyun daha sonra bosaltılmasına para veriyoruz.Birde simdi elektrige ödeme yapıcaz..

 

Düşünün Türkiyem`de en kötu ihtimalle 40 milyon konut ve yaklasık 20 milyon işyeri var..buyrun hesaplayın toplanan parayı..evet 2 ytl 5 ytl nedirki..sokaktaki dilenciye bile veriyoruz bu parayı..ama toplanan paraya ve nereye gittigine bakın..?

 

Sakın bu ödiyecegimiz 2 ve 5 ytl ler ampullerin aydınlatılmasına gitmesin..?

Akp nin besinci yıl donumunde boyle bir vergi bence oldukca anlamlı oldu.

 

Simdi yine en başa dönelim..borcumuz var dunya kadar borc hemde..hic kapanmıyor..bu borcu kapatmak icin yeni vergiler cıkarmak dısında bir cözum üretemiyorsanız sokaktaki herhangi birinden ne farkınız kalıyor sayın Maliyeden ekonomiden sorumlu devlet buyuklerimiz...

 

farkettinizmi..

Guzel ulkem üzerinde hic bu kadar cok ampul parlamamıstı...

 

Akpmizin 5. yıl dönumu hayırlı olsun..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

haklısın..yaşamak katlanmak ve yolunmak okumaktan daha kolay..

sende haklısın..

 

17 Ağustos 1999

Saat:03.02

Lütfen birisi sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı`na bu tarihi yada bu tarihte neler olduğunu hatırlatabilir mi?

Yada siz hatırlıyormusunuz?

Dünya yakın tarihinde kaydedilmiş en büyük 9. deprem...

Dünya yakın tarihinde kayıtlara geçmiş en fazla mal ve can kaybı yaşanmış 7. büyük depremi yaşadık...

7 yıl önce bugun...Kaç kişi hatırlıyor?

Canı yananlar haricinde..bu büyük yıkıma en ön sıradan şahit olanlar haricinde bu ülkede kaç kişi hatırlıyor bu tarihi?

Ya bu ülkenin basbakanı?

Bu ülkenin ana muhalefet partisi baskanı?

 

Önümüzdeki yıllarda İstanbul ve cevresinde daha büyük çapta bir deprem bekleniyor.. Peki bizi yöneten liderlerimiz bunun icin neler yaptılar? Gecen 7 yıldan sonra nereye geldik?

Kac bina güclendirildi? kac bölgenin zemininde arastırma yapıldı? İnsanlar depreme karsı ne kadar bilinclendirildi?

 

Depremin hemen ardında ictigmiz sudan yedigimiz ekmege kadar gecici deprem vergileri konuldu. Açılan yaraların sarılması ve sonraki buyuk felaketlere kaynak yaratılması icin... 7 Yıl sonunda ne kadar para toplandı ve bu para nerelerde kullanıldı? İstanbulda yasıyorum ve deprem icin tek bir yatırım yapıldıgını gormedim..Bİ kac milyon lale dikildi on bes gun sonra hepsi öldu..Deprem icin verdigimiz vergilerle bumu yapıldı? İstiklal caddesinde bilmem kacıncıya taş döseniyor.. Deprem olup beton blokların altında gunlerce kaldıgmız zaman laleleri ve istiklal caddesini düşünüp mutlu olalım diye sanırım..

 

Deprem icin konulan gecici vergilerin isimleri değiştirilip kalıcı vergi haline getirildi..Hala cep telefonu yada ev telefonu faturalarınızla özel iletişim vergisi olarak para ödemeye devam ediyorsunuz..Bu paralar nerde? Kac tane ülkenin yönetimi Deprem gibi büyük doğal afetleri sırf vergi toplamak için mazeret olarak kullanır? Hicbirsey yapmaz..Kac ulke var dunya uzerinde halkına sadece yolunacak kaz gözuyle bakar..halkı icin calısmaz..?

 

Önümüzdeki 5 yıllık kalkınma planında depremle ilgili tek bir madde yok.. 112 sayfalık planda yapılacak hersey sıralanmıs ama depremi D`si bile yok.. BU kadarmı duyarlıyız depreme karsı.. Ne kadar cabuk unuttuk..?

 

Sayın basbakan Tatiline devam ettigi Rixos Premium yedi yıldızlı otelinden bi zahmet bir mesaj vermeyi bile cok goruyor.. oysaki daha iki gun once tatilini yarıda kesip Akpartisini yıldonumu kutlamalarına katılmak icin özel ucagıyla ankaraya geldi ve sonra geri döndu.. ama sayın basbakan icin Türkiye CUmhuriyetinin ölen 10 binlerce vatandasının degeri bu kadar bile değil.. eger ben kacırdıysam yada okuyamadıysam duymadıysam duzeltin..Sayın basbakan bir acıklama yaptımı bu Anma törenleriyle ilgili..Yada hatırladımı hatırlattımı?

Yoksa Dün kimseye söylemeden ucagına atlayıp Gölcüğe Yalovaya yada İzmite yada Sakaryaya gelip Halkın arasında anma törenlerinemi katıldı?

Yada Gazetecileri toplayıp kaldıgı otelden bir acıklama yapıp acımızı paylastımı?

Halkımız büyük bir acı yasadı... 7 Yıldır yaralarını sarmaya calısıyor enkazın altında cıktık halk olarak..Ama devlet 7 yıldır o enkazdan cıkamadı..

Yarın oy vermeye giderken bunu hatırlayın... Bu insanlar sizi bu kadar önemsiyor..

 

Aylardır büyük tartışmalara neden olan Lara Kent Parkı ihalesini Rixos Otellerinin sahibi Fettah Tamince kazandı. Gelen tepkiler üzerine ilk ihalesi iptal edilen Lara Temalı Park’ının ikinci ihalesi dün Ankara’da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirildi. 4 grubun yarıştığı satışı Başbakan Erdoğan’a yakınlığı ile tanınan ve Fethullah Gülen’e sempatisini saklamayan turizmci Fettah Tamince, 22 milyon 720 bin YTL’lik fiyatla kazandı.

 

49 YILLIĞINA KİRALANDIGeçen Nisan ayında yapılan ve yoğun tepki üzerine iptal edilen ilk açık arttırmada Lara Kent Parkını 49 yıllığına 10.5 milyon dolarla almış olan Limak İnşaat ihaleye girmedi. Limak, böyle bir araziyi metrekaresi 3 YTL’ye almakla eleştirilmişti. Böylece, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin elinden alınarak “temalı park” yapılmak üzere Turizm Bakanlığı tarafından ihaleye çıkılan ince kumu ve endemik bitkileri nedeniyle doğal sit alanı ilan edilmiş olan 3 bin 500 dönümlük Lara Parkı son dönemin yıldızı parlayan turizmcisi Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’ye kaldı.

 

TAMİNCE LARA PARK'I DAHA ÖNCE DE İSTEMİŞTİ

Lara Kent Parkı, endemik bitkileri ve sahildeki çok ince kumu nedeniyle 1992 yılında, sit alanı ilan edildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce hazırlanan proje kapsamında Rixos’un sahibi Fettah Tamince, bu alana “Disneyland” yapmak üzere girişimde bulundu, Antalyalılar’ın tepkisi üzerine vazgeçti. Bu gelişmeden sonra devreye giren Turizm Bakanlığı, Lara Kent Parkı’nı, 2004 yılında, “turizm bölgesi” ilan etti. Bakanlık, “temalı park” yapılmak üzere, bölgenin pazarlık usulü 49 yıllığına kiraya vereceğini açıkladı. 28 Nisan 2006’da yapılan ilk açık artırmada Lara Kent Parkı’nın 10.5 milyon YTL’ye Nihat Özdemir’e ait Limak İnşaat firmasına verilmiş olan tahsisini, kamuoyunun tepkisi nedeniyle onaylamayarak iptal etti. Dün yapılan ikinci ihaleyi ise Rixos’un sahibi Fettah Tamince kazandı.

 

Kaynak:Vatan Gazetesi

 

Aslında dunkü yazımda bu konudan bahsettim biraz ama ayrıntısına girmek istemedim. Yedi yıl once depremde hayatını kaybeden vatandaslarımıza saygısızlık olmasın diye. Sayın başbakan halen tatilini Rixos Premium otelinde surdurmektedir. Dunde sosmustum sayın baskanın tatilde olması ulkemiz icin önemli bir konuya değinmesine manimidir diye.. Herkes sayın Basbakanımızın tatillerini yarıda kesip gerekli gordugu onem verdigi her alanda işten kacmayacagını bilir. Nitekim Akpartisinin 5. yıldönümü icin günübirlik Ankara da yapılan kutlamalara katılmıs ve tatiline geri dönmüştür. Elbetteki bu ulkenin onbinlerce vatandasının hayatını kaybettigi bir facianın yıl dönumunde de boyle bir yolculuk yapabilirdi...en azından acımızı paylastıgına dair bir mesaj yayınlayabilirdi.Bugun bu saat itibariyle ben hala Sayın basbakandan öyle bir mesaj duymadım okumadım..lutfen aranızda boyle bir mesajdan haberi olan varsa bana haber versin...

 

Şİmdi asıl konuya gelelim. Sayın Basbakanımız yaklasık bir haftadır Antalya`da ki 7 yıldızlı Rixos Premium otelinde ailesiyle birlikte tatilini gecirmektedir.Umarıs kendisi saglıklı bir sekilde iyice dinlenerek tekrar görevinin basına geri gelir. Kaldığı otelin bir gecelik ucreti yaklasık 7600 Euro civarındaymıs. Yani turk lirasıyla yaklasık 13,500 ytl civarında.

Bir cogumuz tatilini bir otelde yada pansiyonda gecirmek istedigimisde ortalama gecelik ucret olarak 200-250 ytl öduyoruzki cogu zaman bu bile asırı geliyor. Sayın basbakanın bir hafta kalacagını dusunursek:

13,500 x 7 = 94,500 Ytl.

BU ucrete ulasım ucretleri dahil değil. Bazı akparti uyeleri bu tutarın basbakan tarafından karsılandıgını soylediler. Oysa yanılıyorsam duzletin sayın basbakanın 1 aylık maası yaklasık 7500 Ytl civarında deilmiydi?

Yani bu bir haftalık tatil tutarı bir yıllık maasına denk geliyor. (Hatırlayanlar bilir bundan bir kac yıl once sayın basbakan almanya basbakanı Kohl`e aldıgı maasların cok dusuk oldugunu zor gecindiklerini soylemişti.) Bu yıl icinda sayın basbakanın cocuklarından birini sünnet yada evlenme düğünü oldugunu ben duymadım.. Peki bu tutar nasıl karsılandı?

Dün Sayın Basbakanın anma törenlerine katılmamasını elestirmiştim. Ama gercekten önemli sebepleri varsa elbetteki katılmayacaktır. Peki bu kadar önemli olan konu ne olabilir?

Dün baska ne vardı ulkemizde?

Derken bugun gazete sayfalarında Antalya`da yapılan bir ihaleden haberler yer aldı.22 milyon YTL lik bir ihale İş adamlarımızdan Sayın Tamincenin sahip oldugu sirketlerden biri tarafından alındı.Hatta sayın Tamince bizzat katılmıstır bu ihaleye. Peki nereyi satın aldı?

2004 Yılı oncesine kadar koruma altında olan dunya harikası yerlerimizden biri... Peki nasıl olduda bu bölgemiz koruma alanından cıkarılıp imara acıldı ve acılır acılmaz satıldı?

Peki bu iş adamımızın işi nedir?

DUnyaca unlu Rixos otellerinin sahibi.Antalya`da bulunan sayın basbakanın da halen tatiline devam ettigi Rixos otelinin sahibi..

İLginc bir tesaduf olmalı..Sayın basbakan o otelde kalıyor otelin sahibi bir ihaleye giriyor ve ihaleyi kazanıyor.. Oldukca şeffaf yapılan bir ihale oldugu ve devlet olarak kar ettigimiz soyleniyor dogrudur.Ama zamanlamalar kosullar tuhaf değilmi? Bazı doğa harikaları vardır istedigniz kadar para verin asla satın alamazsınıs kaybederseniz yerine koyamassınız..BU ihaleyle satılan bölge daha once neden satılmadı? Neden simdi satıldı..?

Basit sorular..basit cevaplar..ilginc tesadüfler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Türkiye Cumhuriyeti vatandası olarak Lübnan`a asker gonderilmesin karsıyım..

Amacı her ne olursa olsun bizim askerimzin orda işi yok. İnsani yardımda olsa yapılandırmada olsa zaten bu işleri baska ulkelerin askerleride yapabilir..biz<im askerimzin doga ustu guclerimi var?

Hic dusundunuzmu Yllardır savasan israil ve araplar tek bir ortak noktada bulustular..iki tarafta türk askerini istiyor..bu kimseye tuhaf gelmiyormu?

Oraya asker gonderdigmiz zaman olası bir catısma halinde taraf olmamız gerekmiyecekmi?

Yoksa ucuncu bir taraf olarak savasamı giricez?

Oraya askerimin gitmesini istemiyorum.Elli yıldır israil ve araplar arasında sıcak catısmalara devam ediyor simdi biz asker gonderince biticekmi bunlar? Bİr ay once israil fuzesiyle birlesmiş millletler burosu vuruldu ve 3 birlesmiş milletler gorevlisi ödlu..Bizim bir askerimzi öldururse israil vatan sagolsunmu dicez?

Yada hizbullah musluman turk askarinden yardım bekleyip alamayınca bir askerimizi rehin alıp öldurunce lubnana savasmı ilan edicez?

bunlar olasılıklar dahilindeyken neden asker gonderiyoruz?

1 mart teskeresinde amerikaya asker vermicez diyen hukumet neden simdi bu kadar istekli?

Daha israil işgalin basladıgı ilk gunden beri asker gondermeyi tartısan hukumetin asıl amacı nedir?

kapalı kapılar ardında birilerine sözmu verldi?

 

Sayın cumhurbaskanı asker gondermeye karsıyım diye acıklama yaptı.AKP milletvekili cumhurbaskanı karsıysa ben gonderirim askeri dei..gonderdigi kendi oglu deil bunun icinmi bu kadar rahat asker gonderiyor?

 

Akp iktidarı ordudan rahatsıs oıldugu icinmi olabildignce uzaga gondermeye calısıyor?

 

mademki sınır ötesine mudahale edicez neden kuzey ıraka asker gondermeye calısmıyoruz?

 

Pkk terorunden Akp hukumetinin cıkarımı var hicbir pkk eylemi icin acıklama yapmıyor sesini cıkarmıyor..

 

Kendi guvenligmiz saglıyaıyorken baska bir ulkenin sorumlulugunu almak ne kadar mantıklı?

 

Kİme yardıma gidiyoruz? Lübnana mı?

Bekaa vadisini ne cabuk unuttunuz?

Lübnandaki Müslüman din kardeslerim bekaa vadisinde pkkanın kamp kurmasına izin vermedimi? Onlara her turlu lojistik destegi saglamadımı?

sınırlarını acarak ulkemize terorist sokulmasına zin vermedimi?

bu teroristler benim insanımın canını almadımı?

simdi biz lubnana yardım gondericez...yeni bekaa vadileri kursun diyemi?

 

Akp iktidarnın pkkdan cıkarmı var pkk ya yardım eden ulkelere asker gondermeye calısıyor?

 

Osmanlı imparatorlugunu arkasından vuran arap halkı deilmiydi?

 

Suudi arabistanın yada kuveytin yada birleşik arap ermiliklerinin bir gunluk petrol kazancı butun lubnanın zarrını karsıalmaya yeter..neden araplar araplara yardım etmiyor da biz onlara bakıyoruz?

 

Avrupa birligi konusunda her fırsatta atılımlar yapan Akp yonetimi Eylul ayındaki en önemli gorusmelere hazırlanmak yerine Lubnana asker gondermeye calısıyor.. Meclis toplantıya cagrılıyor lubnana asker gondermek icin..Ama Eylul ayında avrupa birligne uyelik icin on gozden gecirme toplantıları var tek bir gozlemci atanmadı...atamıyacak..cunku umurlarında deil avrupa birligi..

 

Hukumet o kadar hevesliki lubnana asker gondermek icin..merak ediyorum gonderilen askerlerin icinde kac tane milletvekili tanıdıgı yada akrabası yada komsusu olucak?

Bu yuzdenmi bu kadar rahatlar...tek bir damla kanı akarsa giden askerin vebalini nasıl verirler?

yada verirlermi?

 

Akp iktidara gediginden beri arap ulkelerine verdigi önemin oda birini pkk terorune gostermedi neden?

Akp iktidara gelene kadar kökü nerdeyse kazınan teror orgutu nasıl olduda eskisinden daha guclu bir sekilde geri geldi?

 

Amerika koordinator atıycam dedi.Kordinator demek uslastırıcı orta yol bulucu arbulucu demek deilmi?

kimle kimin orta yolunu bulucak?

pkk ust duzey teroristlerinden kara yılan konusmus amerikanın temasları bizi sevindirdi demiş..Pkk muhattap alınıyor teroristlerle masaya oturuluyor ve dıs isleri bakanlıgı cıkıp durumdan memnunuz diyor..

yarın ulkenin bir kısmını satıncada umarım cohk mutlu olurlar..

kalkıp amerikaya soramıyorlarmı el kaideyle sizn aranıza bir koordinator de biz koyalım diye

amerika bunu kabul edermiydi?

ama biz kime ne borcumus var simdi herseye eyvallah diyoruz?

 

butun bunlar olmuyormus gibi her gun bir yerlerde bombapatlamıyormus gibi akp hukumeti askeri lubnana gonderip olası bir savasın icine itiyor..neden?

Genel Kurmay baskanı acıklama yaptı irticai faaliyetlerin onune gecicez die...hukumet bundanmı rahatsıs oldu?

orduyu mumkun oldugunca uzaga gondermeye calısıyor..

 

Ben Türkiye cumhuriyeti vatandası olarak Askerimin Lubnana gitmesine karsı cıkıyorum. Hukumet buna ragmen askerimi gonderirse bunun iki acıklması varıdr. ya ulkeyi amerikaya satmıstır amerika ne isterse onu yapıyordur yada ap kendi cıkarları dogrultusunda orduyu ayak altından gekmek istiyordur..

 

Sınır dısına asker gondericeksek Kuzey ıraka gonderelim pkk yı kazısınlar..

lubnan beni ilgilendirmiyor..

akp o kadar meraklıysa kendi cocukalrın kendi askerlerini gondersin..

Bir Türk olarak benim askerimin daha onemli işleri var. Benim guvenligimi saglamak gibi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Lübnana asker gönderme kararını alıcak olan vekillere Nazım Hikmet’in, Kore’ye asker gönderen Adnan Menderes hakkında 25 Haziran 1959’da yazdığı şiiri okumalarını öneriyorum.

 

 

DİYET

 

Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,

iki gözünüzle bakarsınız,

iki kurnaz,

iki hayın,

ve zeytini yağlı iki gözünüzle

bakarsınız kürsüden Meclis’e kibirli kibirli

ve topraklarına çiftliklerinizin

ve çek defterinize.

Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,

iki elinizle okşarsınız,

iki tombul,

iki ak,

vıcık vıcık terli iki elinizle

okşarsınız pomadlı saçlarınızı,

dövizlerinizi,

ve memelerini metreslerinizin.

İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,

iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,

iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower’in,

ve bütün kaygınız

iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri

halkın tekmesinden korumaktır.

Benim gözlerimin ikisi de yok.

Benim ellerimin ikisi de yok.

Benim bacaklarımın ikisi de yok.

Ben yokum.

Beni, üniversiteli yedek subayı,

Kore’de harcadınız, Adnan Bey.

Elleriniz itti beni ölüme,

vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.

Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan

ve ben al kan içinde ölürken

çığlığımı duymamanız için

kaçırdı bacaklarınız sizi arabanıza bindirip.

Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey,

ölüler otomobilden hızlı gider,

kör gözlerim,

kopuk ellerim,

kesik bacaklarımla peşinizdeyim.

Diyetimi istiyorum Adnan Bey,

göze göz,

ele el,

bacağa bacak,

diyetimi istiyorum,

alacağım da.

 

NAZIM HİKMET

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kendin yaz kendin oku olmuş biraz :) çok uzun kardeşim

 

Uzun olmakla birlikte çok akıcı ve çok açık bir dille gerçekler yazılmış.

Okumaktan büyük keyif aldım. Eline sağlık LostsouL, çok sağol.

Emeğin boşa gitmiyor arkadaşım.

Ülkenin halkın sorunları ile ilgilenenler okuyor.

Okumayı sevenler okuyor...

Ayrıca Nazım'ın şiiride çok güzel. Konuylada tam örtüşmüş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayatım boyunca siyesetten ve politikadan uzak durmak icin elimden geleni yaptım..Türkiye cumhuriyeti sınırları cinde aktif siyasete bulasmıs herkesin tuhaf bir sekilde yıpratıldıgını haklı yada haksıs sekilde gördum. Bizi yönetmesi icin secilenlerin faaliyetlerini gordukce olan biteni dusunmemek icin ya aklımı kacırmalıydım yada siyasete bulasmalıydım..hala bulasmadım..hicbir orgute partiye yada siyasi gorusun temsilcisi bir kurulusa üye deilim olmayıda dusunmuyorum..

sıradan bir vatandasım..turkiyede istanbulda yasıyorum.. ve bu yasantım sırasında kafama takılan soruları bu konu baslıgı altında tartısmaya acmak istiyorum..kimbilir belkide ben yanılıyorumdur yanlıs dusunuyorumdur..kimbilir belkide butun bu anlatıcaklarım düştür..uyanmak istiyorumdur..

uyandırın beni..

 

Sevgili arkadaşım şiirlerinden sonra bu açık ifadelerle yazılmış iletileri okumak benim için müthiş bir haz ve doyurucu oldu...

 

şiirlerinde ki o güncel anlatımın düz yazılarında da aynı çizgide yine açık , net, düşündürücü ve gerçekleri ifade ediyor...

 

devamını diliyorum...

 

sevgiler ...

 

 

Hiç düşündünüz mü geçirmediğimiz tezkere bize aslında neler getirdi diye!!!

 

Peki sayın ali0_1 siz hiç düşündünüz mü.?

 

Bahsettiğiniz tezkere geçmiş olsaydı bizden aslında neler götürürdü diye.?

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk halkının büyük çoğunluğu gibi sizde Lübnana asker gönderilmesine karsıysanız sesinizi millet vekillerine duyurun..

Aşağıdaki listede bütün milletvekillerinin mail adresleri var.Kendi düşüncelerinizi taleplerinizi bizzat kendi vekillerinize iletin.

Yarın yapılacak olan oylamada Vekiller sizin vekilinizmi yoksa Sayın Basbakanın vekilimi olduklarını göstericeklerdir. Bunu sayın vekillere hatırlatın. En azından tek bir tanesine bile olsa mailinizi gönderin.

Ve o sayfayı kaybetmeyin bölge milletvekilllerinizi bilin her sorununuzu paylaşın. Onlar sizin milletvekiliniz. Size hizmet etmek icin oraya geldiler.

 

http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/e_posta.uye_e_posta

 

Sayın vekilim

Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım

Sizinle aynı siyasi düşünceyi paylasmıyorum.geçen seçimlerde size oy vermedim şu anki dusuncemle onumuzdeki seicmlerde de oy vermeyi düşünmüyorum. Ama size ve vekil olarak yaptıklarınıza saygı duyuyorum. Cünkü kardeslerim arkadaslarım dostlarım size oy verdiler sizi uygun görduler bu yuzden siz secildiniz.

İş basına geldiginiz günden beri bana göre doğru veya yanlış bir cok iş yaptınız bir cok işi basardınız.Hepsini takdir ediyorum.Bunları her zaman eleştiririm dogru gorduklerimide her zaman söylerim.Gorevde bulunacagınız süre zarfında size saygı duymaya devam edicem.Bu ülkenin kaderini elinizde tutuyorsunuz.

Bugune kadar sizden hicbir konuda hicbir talebim bulunmadı. Muhtemelen bundan sonrada asla sizi düşüncelerimle rahatsıs etmek gibi bir tavır içinede girmicem.

Yapılacak olan Lübnana asker gönderme tezkeresinde asıl amacları ve gerekceleri bana acıklamanızı istiyorum.Eğer acıklayamıyorsanız aşağıdaki sorularıma yanıt vermenizi bekliyorum.Vereceğiniz yanıtlara göre sizin bu ulke icin gercekte ne istedginizi sanırım anlayabilrim.Ve kararınıza saygı duyabilrim.

-Sözde ermeni soykırımını dunya uzerinde ilk yasalastıran ulke hangisidir?

-Ermeni terör örgtü asalaya yardım ve yataklık eden ulkesinde bulundurdugmuz buyukelcimize suiakast yapılmasına yardımcı olan, asala radyosunun yayın yapmasına izin veren ulke hangisidir?

-Yıllardan beri canımızı yakan ülkemizi bölmeye calısan pkk terör orgutunun kendine bir üs gibi kullandıgı Bekaa vadisi hangi ülke sınırları icindedir?

-Bekaa vadisinde konuslanan pkk ya herturlu lojistik destegi ve yardım yapan ve sınırlarını acarak ulkemize girmeleirni saglayan hangi ulkedir?

 

Lübnana barıs ve yardım amaclı asker göndericez diyorlar. Lübnana neden yardım edelim? Bize yeni pkk sorunları yeni terör örgutleri beslesin diyemi?

yada lübnana değilde israile kalkan olalım diyemi?

Baska nasıl bir cıkarımız var bizim lutfen bana bunu biri acıklayabilrmi?

Aksi halde Siz vekillerimin bu tezkereye evet diyecek olan vekillerimin Lübanana yardım ederek yapılandırmasını saglayıp bize yeni terör orgutleri ihrac etmesine destek vermek istediklerini düşünücem. Asala yada pkk sempatizanı olmak gibi bir fikirde oldugunuza ihtimal bile vermiyorum...

 

Deniyorki askerimiz silahsızlandırma gibi bir gorev ustlenmiyecek. peki oraya giden askerlerin yapcagı gorevler arasında Lubnan ordusu dısındaki sivil guclerin silahsızlandırılması gibi bir madde yokmu?

Hizbullah dısında kac silahlı sivil var Lubnanda?

 

Deniyorki gerekiyorsa askerimiz geri cekeriz...neden hic gondermemeyi dusunmuyoruz?

Mutlaka insanımızın icine ates mi düşmeli?

Mutlaka Bayraga sarılı tabutlarımı görmemiz gerekiyor?

 

Sayın Vekilim

Ortadagudaki yüksek cıkarlarımızdan bahsediliyor.Lütfen bana acıklayın hangi cıkarımz var oraya asker gondermekte?

Almanya geri adım attı asker gondermiyor. Amerika ve İngiltere rusya Çin de göndermiyor..Demekki ordan cıkar saglamak icin asker göndermeye gerek yok..

 

Sayın vekilim

Diyorlarki Milletvekilleri ikinci dönem yeniden secilebilmek icin asker gondermek istemedikleri halde evet diyecekler.. Bir koltuk icin bu ülke insanını ateşe atmaya değermi ?

 

Sayın vekilim

Diyorlarki millet vekilleri kendileri dusunmez dusunselerde karar almazlar alsalarda parti baskanını sözu dısına cıkmazlar. Simdi Siz sayın basbakan öyle dedi diye onun dediğinimi yapıcaksınız? İpleri oynatıcısının elinde olan kukladan farkınız kalırmı o halde? Siz benim vekilimmisniz yoksa Parti liderinin kuklasımı?

 

Sayın vekilim

evet sizinle aynı siyasi düsünceyi paylasmıyorum.Size saygı duyuyorum...Ama bence konu siyasi düsünceler değil..Tamam asker gonderelim ama lutfen acıklayın neden gondericez? Bizim askerimiz gidince 50 yıldır suren savas bitecekmi? 50 yıldır bölge bizimi bekliyordu barısmak icin? Sayın vekilim nolur bana acıklayın neden asker gönderiyoruz.. Eğer acıklayamıyorsanız ve kalkıp tezkerede evet derseniz size olan saygımı kaybedicem...

 

Bu sizin için hicbirsey ifade etmiyor olabilir. Ama siz de biliyorsunuzki ben hala milletim sizde benim vekilim. Oylama yaparken benim fikrimi bilin ve bunu bile bile oy kullanın..

Lübnana asker gönderilmesine karsıyım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbetteki mail gönderip sorularım ilettigim 350 AKP milletvekilinin hicbirinden tek bir yanıt alamadım..En guzel yanıtı bu aksam yaptıkları oylamada verdiler..Bende anladıklarmı siznle paylasmak istiyorum. Akp hükümeti daha israilin işgalini basladıgı ilk gunden beri gönulluydu asker gondermek icin ve bunu ugrunda herseyi yaptılar. Ama bugun kü meclis oturumunda Akp hukumetine karsı durup sorular sorması gereken tezkerenin cıkmasını engellemek icin halkın tek umudu olan muhalefet partilerinin acizligini gördukce canım biraz daha yandı. Oysa basit sorular sorup basit cevaplar beklemeliydiler. Bunu yapmadılar ucuz yollarla saldırıya gectiler ve bir cocugun bile verebilecegi cevaplarla yetindiler. Yazık.. Umarım tüm bu dusunduklerimde ben yanılıyorumdur.Umarım Akp hukumetini secimi dogrudur. Aksi halde bir ülkenin nasıl peşkeş cekildigini en ön sıralardan zileme sansına sahip olucaz.Ne yazıkki o Ulke bizim ulkemiz...

BUgun hukumet sözculerini acıklamalarından aklıma takılanların bazıları sunlardı.Ve muhalefet partisini soramadıgı belkide sormaktan cekindigi sorularıda sormak istiyorum.:

Akp sözcusu dediki:

-Sizinde kabul ettiğiniz üzre ortadoğuda yeni bir yapılandırma meydana geliyor sınırlar yeniden çiziliyor.Bunun dışında kalmamak için oraya asker göndermek zorundayız.(Bu yapılandırmanın bizzat çizimini yapan Amerika İngiltere Rusya gibi devletler asker göndermiyor.Dış siyasetteki basiretsizliginisi ve beceriksizliginizi bölgeye asker göndererekmi telafi etmeyi umuyorsunuz?...diye sorulmadı...)

 

-Bosna kosova Afganista Somaliye de asker gönderdik kimse sesini cıkarmadı simdi neden Lubnana asker gondermeye karsı cıkıyorsunuz? Amacınız ic siyasette rant elde etmekmi? (Neden bir muhalefet sözcusu cıkıp sayın konusmacıya Somali Afganistan yada bosnada mudahale edilen durumun İç savaslardan kaynaklandıgı ama Lubnanda iki fakrlı ulkenin catıstıgını soylemedi.yada sayın sözcunun işine gelmedimi boyle kucuk bir ayrıntıyı görmek.)

 

-Lübanan yardım etmek bizim gorevimiz tarihten gelen birlik ve beraberligimiz sınır komsulugumuz var.Komsumuzdaki bu yangın bir gun buyur ve bizide icine sarar.Bu yuzden Mudahale etmeliyiz...( Tarihsel gereceklerden bahseden sayın sözcuye Tarihten örnkeler neden verilmedi? Neden Ermeni asala terör örgutune destek veren lubnan hatrlatılmadı? Neden tarihsel baglarımz olan sınır komsumuz olan Lubnan daha düne kadar Pkkyı besledi ve uzerimze saldı? neden Buyukelcimiz Asala saldırısıyla sehit oldu? neden Orda gorevli Devlet yetkililierimis saldırya ugradı? Fransada Buyukelciligimizi basıp 54 turk vatandasın rehin alan, sayın buyuk elciyi agır yaralayan ve koruma gorevlisin şehit eden Lubnanlı teröristler deilmydi? Aynı Lubnanlı teröristler bir arabanın bagajını patlayıcıyla doldurup Topkapı Sarayını havaya ucurmayı denemedimi? allahtan zamanlama hatası oldu ve yanlıs yerde patladı bomba... Dunya uzerinde Sözde Ermeni soykırımnı yasalastıran ilk ulke LUbnan deilmiydi? Kuzey Kıbrıs Turk CUmhuriyetini tanımayan ve tanımayacagını soyleyen LUbnan deilmiydi? Tarihi borcumuz var Lubnana bunlar icin Daha geriye gidin. Yemen Türküsünün Neden yakıldıgnı unuttunuzmu? Evet Ezilen Lubnan halkı Lubnan hukumetine tarihsel borcumuz var bunlardan dolayı yardım etmeliyiz...)

 

-İşgalin basladıgı ilk gunden beri Ulkemiz bolgede aktif oalrak yardım faaliyetleri surdurmektedir.Kızılay aracılıgıyla yardım kurulusları aracılıgıyla hem Lubnan halkına hemde ordaki yabancı ulke vatadanslarına her konuda yardımcı olduk. Simdide yadım etmeye devam edicez.. ( evet nerdeyse her gun biryerlerden yardım toplandı yuruyusler yapıldı kızlay gitti doktorlarımız hatta halktan goullulerimiz gitti.Zaten bunları yapıyorduz biz bu bizim doğamızda var. neden Silahlı güç gonderiyoruz? Tama yine doktorumuzu aşımızı muhendisimizi muteahhitimizi gonderelim neden asker gondiryorus?)

 

-Dunya uzerinde hicbir ulke duruma tepki gostermezken Sayın Dıs İleri bakanımız bölgeye gitmiş bir gun boyunca orda kalmıs ve Lubnan halkıya ilgilenmiştir. Aynı sekilde cocukları hizbullah tarafından kacırılmıs İsrailli aileyide ziyaret etmiş acılarını paylasmıstır...( Sayın dıs işleri bakanı son dort yıldır kac Şehidimizin evni ziyaret etmiş? kac acılı annenın acısın paylasmıs? Pkk teröru konusunda Kac demec vermiş? Evet arabulucu olmak bunu yapabilmek gercekten önemli bir gorev. belkide sayın dıs isleri bakanın yada syın hukumetini önceligi Lubnan ve israil oldugu icin Bizim sehitlerimze sıra gelmiyordur...)

 

 

-Dünyaın 24 ulkesinden bolgeye asker geliyorken bizim yanıbasımızdaki olaylara kayıtsız kalıp kendi kabugumuza kapanamayız.( haklısınız sayın sözcü mesela Kuzey ırak bize öyle uzakki ordaki pkk varlıgına mudahale etmek gibi en kucuk bir dusunceniz yada boyle bir dusunceye tahammulunuz bile yok.Pkk ya neden bakmıyorsunz dendigi zaman bunu siyasi ic hesaplasma olarak yorumluyorsunuz.Lutfen bana acıklayın tek oglunu pkk terörune sehit veren bir annenin ne gibi bir siyasi hesabı olabilir? Yada bunu nasıl degerlendirebilir? Belkide siz size karsı yoneltilen her elestriyi ic siyasi hesaplasma diye basınısdan atıyorsunuzdur..belkide işinize gelmiyordur bu konuları konusmak.Orta dogu icin lubnana asker gonderelim ama ulkemiz icin ıraka dkunmayalım...emir buyuk yerden geliyor olmalı..)

 

-Türkiyenin bolgede arabulucu uzlastırıcı ve barısı koruyucu yegane guc oldugunu soyluyorsunuz.İsrail ve hizbullah arasında amerika ve iran arasında gorusmeler yaptıdrdıgnızı masya oturttugunuzu istersenis butun bolgedeki devlet ve grupların liderleriyle torurup gorusebileceginizi bu sekilde ordaki barısı elli yıldır kimsenine basaramadıgı barısı saglayabilecegimiz soyluyorsunuz.( Kimbilir belkide pkk konsunda politikanızda budur sizin..masaya oturmak...)

 

-Büyük devlet olmak bunu gerektirir.Bolgeye asker gonderim hakim olmak saglanan barısı korumak ve lubnan halkına yardım etmek... (Buyuk devlet yumrugunu masaya vurmak demek değildir.kaldıki biz 85 yıldır bolgedeki en buyuk devletiz bunu kimse inkar edemez. ve bu ulkenin bu tur kucuk oyunlarla buyuklugunu ispata ihtiyacı yoktur.Biz o bolgeye girmesek bile eger Siyasi irade yeterli dirayete inanca ve cesarete sahipse oraya asker gondermeke kazanmayı dusundugu cıkarları masa uzerinde de cok kolay sekilde alabilir.)

 

Acıklamalar bunlar.Sayın hukumet yetkilileri lubnana asker gondermek yerine pkkyı temizleyelim onerilerini is siyasi manevra olarak nitelendriyor. Ustelikte kalkıp bizim ordumuz lkubnanada gider pkk yı da temizler diyor dalga gecer gibi. Sayın hukumet yetkililerine bir allahın kulu sormadı.Bizim derdimzi ordmuzun gucu deil.Orduya bu gorevi vermesi gerekn hukumetin yani sizin bunu yapmamanız. Siz iktidara gelene kadar nerdeyse temizlenmiş olan pkk sizden sonra hic olmadıgı kadr guclu sekilde geri geldi. Ordumuz daha guclu ama hala devlet ne derse prdu onu yapıyor.Neden bir allahın kulu cıkıp bunu soylemedi.

 

Bu tezkereye evet diyen vekillerin neye evet deikdlerini bildigine inanmak istemiyorum.

BM gucunun amaclarının acıklandıgı raporlarda şöyle bir madde var:

Bm gucu askeri lubnan ordusunu egitmekle gorevlidir.Ulke icinde Lubnan ordusu dısındaki sivillerin silahsızlandırılması gorevi LUbnan ordusunundur.Lubnan ordusuna bu konuda destek vermek BM milletler gucu askerini gorevidir.

 

Evet diyen sayın milletvekilleri bunu okumadılarmı.yada anlamadılarmı?

Lubnanda ordu dısında silahlı tek sivil guc kim?

Hİzbullah buna karsı cıkarsa lubnan ordusuna yardım etmekle gorevli olacak olan kim?

 

İsrail bir ay boyunca lubnanı bombaladı kac lubnan askeri öldu?

Hic

Hİzbullahla israil savastı.Simdi biz kendi ulkesi icin ölmeyen insanların yasadıgı bir ulkeye yardım icin gidyoruz.

Orda ölmesi muhtemel askerlerimiz icin ne diyeceksiniz?

Bunun vebalini nasıl tasıyacaksınız?

Yada umrunuzdamı?

Sayın baskan kalkıp

-artık sehit cenazesi istemiyorus

diyen bir vatandasa askerlik yan geli yatma yeri deil diye cıkıstı...

neden tek bir muhalefet partisi uyesi kalkıp basbaana askerligin nerde yaptıgını yada basbakanın oglunun askerligini nerde nasıl yaptıgını sormuyor?

 

BU tezkereye evet diyenlerin tek derdi yaklasan secimlerde aday olduklarında listedeki sıralamaları..

Cunku onların cocukları atese gitmiyor..

Cunku onların canları yanmıyor

Cunku onların askeri deil Bizim askerimzi

Cunku onlar icin biz harcanması gereken harcanabilir kalabalık bir topluluguz..

Butun anketlerde halkın Yuzde doksanı gibi bir cogunlugu karsı cıkmısken sayın milletvekilleri kimin vekili oldugunu bu tezkerede belli etti.

Siz sayın halkım. BOlgenizden secilmesi icin bu adamlara oy verdiniz. Siz sectiniz bu vekilleri. Sizinde bu tezkerede payınız var..

Kimlere gorev verdignizi iyi dusunun..

Ben milletin br ferdi olarak tezkereye hayır dedim.SAnıyorum sizde ahyır dediniz..sizi temsil eden adamlar evet dedi..

Sayın basbakanın vekilleri...hicmi dusunmuyorlar bizi?

 

Sayın milletvekilleri hicmi önemsemiyorlar Türk Mİlletini?

 

Kimse kusura bakmasın ben artık bu meclise ve aldıgı kararlara saygı duyamıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MNG Bank’ı Hariri aldı

 

Uzun süre MNG Bank için Dubaili şirketlerle görüşen Mehmet Nazif Günal, bankayı Türk Telecom’un sahibi Lübnanlı Hariri Ailesi’ne sattı

MNG Holding’in patronu Mehmet Nazif Günal, uzun süredir satış görüşmeleri yaptığı MNG Bank’ı Lübnanlı Hariri Ailesi’ne ait Oger Grubu’na sattı. Bankanın yüzde 91 hissesinin satışı için Oger’nin hissedar olduğu Bankmed ve Arapbank PLC ile görüşmeler tamamlandı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) onay için başvuruldu. BDDK’nın 160 milyon dolara gerçekleştiği belirtilen satışa iki hafta içinde onay vermesi bekleniyor. Günal, satışı “Evet bankayı sattık” sözleriyle doğruladı, ancak daha fazla açıklama yapmamayı tercih etti.

 

Türkiye’ye rekor özelleştirme ile girdi

 

Hariri Ailesi’nin sahip olduğu Saudi Oger Grubu, bugün 27 binin üzerinde kişiye istihdam sağlıyor. Otelcilikten emlakçılığa, sulamadan hastane işletmeciliğine, telekomdan finansa kadar pek çok alanda faaliyet gösteriyor. Group Mediterranee’nin bünyesinde Allied Bank, Banque de la Mediterranee ve Saudi Lebanese Bank var. Üç bankanın toplam sermayesi 500 milyon dolar. Grup, ayrıca Ortadoğu’nun en büyük sigorta şirketlerinden MedGulf’un çoğunluk hisselerine sahip.

 

Grup şirketlerinden Oger Telecom, geçen yıl Türk Telekom’un yüzde 55’ini 6 milyar 550 milyon dolara aldı ve Avea’nın da hakim hissedarı haline geldi.

 

Oger Grubu, telekom alanında önümüzdeki 5-7 yıllık süreçte 3.5 milyar doları Türk Telekom’a, 500 milyon doları Avea’ya olmak üzere 4 milyar dolar daha yatırım planlıyor.

 

Geçen yıl Türkiye’deki yatırımları hakkında bilgi veren Saudi Oger’in Başkan Yardımcısı Muhammed Hariri, “Türkiye’de fırsat çok. Ya Türkiye’de bir banka alacağım ya da sahip olduğum Banque de la Mediterrannee’yi Türkiye’ye getireceğim. Türkiye’de finans alanında yatırım için doğru bir zaman” açıklamasını yapmıştı.

 

Kaynak: Vatan gazetesi

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Genel Kurul Tutanağı

22. Dönem 4. Yasama Yılı

61. Birleşim 09/Şubat /2006 Perşembe

ANAVATAN PARTİSİ GRUBU ADINA TURAN TÜYSÜZ (Şanlıurfa Mİlletvekili) Konuşmasından Alıntıdır:

 

---''Değerli milletvekilleri, Türk Telekomun devredileceği yıllar öncesinden belli olmasına rağmen ve yüzde 55'inin Oger Telekoma satışının, 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanarak, 2.8.2005 tarih ve 25894 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesine rağmen, o günden bugüne, devlet kurumlarının verilerinin işlendiği ve entegrasyonun sağlandığı e-devlet projelerinin altyapısının devri için çalışma yapan bir kurum halen bulunamamaktadır. Bundan sonrası için yapılacak çalışmaların, Ulaştırma Bakanlığının tespit edeceği bir kurum tarafından yönetileceği açıklanmıştır; fakat, aradan yedi ay geçmesine rağmen, halen yetkili bir kurum bulunamamıştır.

Devlet Planlama Teşkilatından aldığımız bilgiye göre, ancak bu hafta içerisinde bir çalışma yapılacağı öngörülmüştür.

 

Değerli milletvekilleri, hükümet etmek ciddiyet ister. Aradan aylar geçmesine rağmen, daha hangi kurumun kamuya internet için gerekli teknik desteği vereceği belli değil. Telekomdan sonra e-devlet hizmetinin Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yerine getirilebileceği söylendi; ama, Devlet Planlama Teşkilatının da veri tabanını devralması bir yılı bulur. Bir de buna içerik, tasarım veri toplanması ve aktif hale getirilmesini eklediğimiz zaman, en az altı ay gibi bir zaman süreci gerekiyor. Bu durumda, toplamda, Türk Telekom özelleştikten sonra iki sene anlamına gelmektedir. Bunu bir sorumsuzluk olarak kabul ediyoruz biz. Sorumlu kimdir belli değil.

Peki aradaki sürede kamu hizmetlerinin aksamaması için devreye kim girecek; yani, kamuya ait gizli bilgiler kimin eline geçecek; evet, isterseniz ben bunu söyleyeyim, Oger Telekom.

 

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz üzere, Telekomu satın alan firma, geçtiğimiz aylarda öldürülen Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'ye aittir. Hariri ailesi, başta Lübnan ve Fransa'da yaşayan Ermeniler olmak üzere, Ermenistan'la da çok yakın ilişkiler içinde bulunmaktadır. Hariri'nin, öldürülmesinden önce sık sık Ermenistan'a gittiği de bir gerçektir.

İşte, devletin gizli bilgilerinin güvenliği, e-devlet çalışmalarıyla ilgili bir kurum görevlendirilip çalışmalara başlayana kadar bilgiler Hariri'nin Oger Telokomunda bulunacaktır, onların elinde kalacaktır. ''

 

---''Türk Telekom'da usulsüz ve haksız yapılan işlerle ilgili son olarak belirteceğim husus ise gerçekten de çok önemlidir. Derinliği olmayan borsamızın, yeni halk arzları beklediği şu günlerde, Türk Telekomun Oger Telekoma blok satışı sonrası ilk başta yaklaşık yüzde 15'inin halka arzı söz konusu idi. Daha önce de söylediğim gibi, aradan yedi ay geçmesine rağmen, bu konuda bir ilerleme yoktur. Halka arz gerçekleşmediği gibi, ne zaman olacağı konusunda da bir emare bulunmamaktadır; çünkü, şu aralar borsa yüksektir ve halka arz olursa, Oger Telekom ve onunla birlikte hareket eden Türkiye'deki işbirlikçileri, ucuz fiyattan bu hisseleri toplayamazlar. Bu işleri düzenleyenler, Oger Telekomla gizli ortaklık kuranlar kimler ise, gerçekten ayarlamaları iyi yapıyorlar. Sanmayın ki, kimse bunları görmüyor ve bilmiyor. Bunlar Yüce Divanlık olaylardır değerli arkadaşlarım. Bunların hesabını tek tek vereceksiniz. Onu size söyleyeyim. (AK Parti sıralarından gülüşmeler)

Bu oyunun içinde yer alanları biliyoruz biz. Bunlar, daha önce, bütçe görüşmelerinin öncesinde, Kurumlar Vergisi oranlarını 10 puan düşürüp, Türk Telekomun 2006 yılında ödemesi gereken 400 000 000 YTL'yi, yani 400 trilyonu Oger Telekom'a bağışlamışlardır. Peki, tekrar soruyorum: Bu uyanıklığı, neden, daha önce, yani blok satış öncesi ihaleye giren firmalara eşit hak şeklinde yapmadınız? Çünkü; Oger Telekomla yapılan pazarlıklar, o aşamada, erken Kurumlar Vergisi indirmeye müsaade etmiyordu.''

 

 

Refik Hariri Kimdir?

1944'te Sidon'da yoksul bir ailenin oğlu olarak doğdu

Öğretmenlik eğitimi aldı

Suudi Arabistan'da bir inşaat şirketi kurdu

Milyarder bir işadamı haline geldi

1992-98 ve 2000-04 yılları arasında başbakanlık yaptı

Ve baskanlıgı sırasında suiakste ugrayarak hayatını kaybetti.

Son derece zengin bir isim olan eski başbakan Hariri, 15 yıldan sonra 1990'da sona eren iç savaşın ardından, Lübnan'ın yeniden inşasının itici gücü olarak tanınıyordu.

 

Kaynak: BBC

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce tartısmalı kararlarla Türk telekomu satın aldılar. Lübnan asker gonderme tezkeresinden hemen sonra da MNG bankasını satın alarak Türkiyedeki bankacılık sektörune sessiz bir şeklde giriş yaptılar.

Aile büyüklerinden biri kısa süre öncesine kadar Lubnanda devlet baskanalıgı gorevinde bulunmus hatta Sayın basbakanımızla gorusmelerde bulunmuslardı.Bu gorusmelerin hemen ardından Türk Telekomun, Haririn sahibi oldugu Oger Telekoma satısını gerceklesmesi bir tesaduftur sanırım.

Aynı sekilde tezkerenin ardından MNG bankasınının yine Oger teleokomun ortakları tafaından satın alınmasıda ilginc bir tesaduf olmalı.

 

Lübnan asker gonderme gerekcelerin bir turlu acıklayamayan papagan gibi aynı söylemlerin etrafında dönüp duran hukumet yetkililerinin Hariri ailesiyle ilgili herhangi bir gorusmeleri oldumu acaba?

Bunun yanında asıl basit bir detay var kafama takılan.Hariri ailesi Lubnanın can damarı gibi.En zengin ailesi surekli yatırımlar yaparak LUbnanın kalkınmasına yardımcı olmuslar.Her vatan severin kendi vatanına yapacagı gibi. Peki Bu hariri ailesi ulkesin nerdeyse tamamı yıkılmısken Binlerce insanı hayatını kaybetmişken hic seslerini cıkarmadan olan biteni izleyip, Hatrı sayılır miktarda sermayesini gelip ulkemize yatırıyor. Boyle zengin bir ailenin ulkesinn yaraların sarmak yerine nerdeyse gormezden gelmeleri ve bizim boyle bir ulkeye yardım icin en önde koşa koşa gitmemizin amacları aslında neler.

Bu basit sorular kucuk detaylar neden insanlaın gozunden kacıyor bu kadar göz onundeyken neden kimse görmek istemiyor..?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce tartısmalı kararlarla Türk telekomu satın aldılar. Lübnan asker gonderme tezkeresinden hemen sonra da MNG bankasını satın alarak Türkiyedeki bankacılık sektörune sessiz bir şeklde giriş yaptılar.

Aile büyüklerinden biri kısa süre öncesine kadar Lubnanda devlet baskanalıgı gorevinde bulunmus hatta Sayın basbakanımızla gorusmelerde bulunmuslardı.Bu gorusmelerin hemen ardından Türk Telekomun, Haririn sahibi oldugu Oger Telekoma satısını gerceklesmesi bir tesaduftur sanırım.

Aynı sekilde tezkerenin ardından MNG bankasınının yine Oger teleokomun ortakları tafaından satın alınmasıda ilginc bir tesaduf olmalı.

 

Lübnan asker gonderme gerekcelerin bir turlu acıklayamayan papagan gibi aynı söylemlerin etrafında dönüp duran hukumet yetkililerinin Hariri ailesiyle ilgili herhangi bir gorusmeleri oldumu acaba?

Bunun yanında asıl basit bir detay var kafama takılan.Hariri ailesi Lubnanın can damarı gibi.En zengin ailesi surekli yatırımlar yaparak LUbnanın kalkınmasına yardımcı olmuslar.Her vatan severin kendi vatanına yapacagı gibi. Peki Bu hariri ailesi ulkesin nerdeyse tamamı yıkılmısken Binlerce insanı hayatını kaybetmişken hic seslerini cıkarmadan olan biteni izleyip, Hatrı sayılır miktarda sermayesini gelip ulkemize yatırıyor. Boyle zengin bir ailenin ulkesinn yaraların sarmak yerine nerdeyse gormezden gelmeleri ve bizim boyle bir ulkeye yardım icin en önde koşa koşa gitmemizin amacları aslında neler.

Bu basit sorular kucuk detaylar neden insanlaın gozunden kacıyor bu kadar göz onundeyken neden kimse görmek istemiyor..?

 

Zaten bilenler bildiği için bilmeyenlerde neme lazımcılıktan ötürü bilmek istemiyorlar. Haririnin Türkiyeye

olan ilgisi ve kendi ülkesindeki yatırımları kesmesi aslında anlaşılabilir bir durum. Çünkü yakın gelecekte

Lübnanda taş üstünde taş kalmayacak. Gelecek yakın tarih bulunduğumuz coğrafyanın çok gergin ve

acılı günlere şehadet edeceğini gösteriyor.Allah askerimizi bir günahın acılarından sakınsın.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Maliye kanser hastasını üzecek

Maliye Bakanlığı, bir grup obezite ilacını geri ödeme listesine alırken, kemo terapi sırasında kanserli hastaya vücut savunmasını korumak için verilen “Nupogen” isimli ilacı listeden çıkardı. Böylece ödeme listesinden çıkarılan ilaç sayısı 141’e yükseldi.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Maliye Bakanlığı 2006 Yılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’nde yaptığı değişikliği ilgili kurumlara bir genelgeyle duyurdu. Buna göre, 35 kalem ilaç daha geri ödeme listesinden çıkarıldı.

 

Son bir kac gündür yazmaya hevesliyim ama yazamıyorum.Her gun sayın yöneticilerimizden basbakanımızdan hukumet yetkililerinden o kadar cok ve sürekli abuk subuk demecler gelmeye basladıki..tek yapabildiğim sakin bir sekilde olan biteni dinlemek. Cokta fazla mantık aramıyorum yada anlam yuklemeye calısmıyorum.Cunku bu soylenenleri yapılanları ciddiye alıcak olursam midem bulanmaya baslıyor...

 

Sağlık bakanı Recep Akdağ bir kac ay once verdigi bir basın acıklamasında halkımza üreyebildiğiniz kadar üreyin demişti...O gunlerde kafama takıldı bu acıklama.Butun dunya butnu avrupa ve gelişmekte olan ulkeler ne kadar zengin olursa olsun bir cok avrupa ulkesi ısrarla doğum kontrolunu teşvik ederken ve biz ülkemizde bunca yoksulluğumuzla ve yaklaşık 70 milyon insanımızla tuhaf bir karmasa icinde yasarken; sayın saglık bakanının acıklaması ilgincti.

 

Dinimizin yayılmaya basladıgı ilk yıllarda Peygamber efendimizin dinin yayılması icin Muslumanlara bu sekilde cagrıda bulundugu bir gercek.Cunku suregelen savaslar neticesinde ciddi bir nufus sorunu yasanıyordu.Bunun onune gecmek icinde nufusun artması gerekiyordu. Ama simdi cok şukurki boyle bir derdimiz olmadıgına gore neden ürememiz gerektigni anlayamadım. Derken bu acıklamanın bir iki hafta sonrası maliye bakanımız cıkıp bir genelge yayınladı.EKim ayından itibaren 2000 kalem ilaç sosyal sigortalar guvencesinden cıkartılacagını acıkladı.

 

Düşünün siz hastalandıgınız zaman yada ihtiyarlayıp calısamayacagınız duruma geldigniz zaman devletiniz size baksın diye her ay bir miktar, hatrı sayılır bir miktar parayı devlete öduyorsunuz.Karsılıgında devlet bu parayla bir sosyal güvenlik kurumu olusturuyor ve bununlada sizin ihtiyaclarınızı karsılıyor.Dünya uzerindeki hemen hemen her ulkede durum budur.Demokrasiyle yonetilmese bile bu sekilde calısan kurumlar mevcuttur. Ancak gelin görünki siz hayatınız boyunca para ödedeginiz devletiniz bir gun bir yasa cıkartıp bazı ilacların artık ödenmeyecegini acıklar. Mesela kanser gibi mesela kolestrol yada tansiyon gibi hastalıkların ilacları guvence kapsamından cıkartılır...Yada verilmesi oldukca zorlastırılır.

Ama siz parayı öderken bu ödemeden hicbir zaman kesinti yapamazsınız.

 

Devletlerin birinci gorevleri halklarının saglık ihtiyaclarını karsılamak değilmdir?

Ama bizim sayın hukumet yetkilileri saglık harcamalarını devlete zarar verecegini görüp hatta saglık harcamalarının kısıp bir cok ilaci ucretli hale getirip bunlardan vergi alırsak kar bile ederiz anlayısıyla hareket edip dahice fikirler üretmektedirler.

 

Ortalama yasam süresi 65 civarında olan bir ulkede emeklilik yasını 68 e cıkartarak, hayati önem tasıyan ilacların ödemesini durdurarak asıl amaclanan nedir?

 

Basit düşünelim:

68 Yasına kadar prim ödeyen bir insan emekli olursa eger en fazla iki yıl daha yasayacaktır ortalama...Yani devlet emekli maası ve saglık giderlerinden kurtulacaktır.

Ölümcül hastalıklara tutulan hastaların yada yasaması bazı ilaclara baglı bulunan hastaların ilaclarının kesilmesi ödenmemesi durumuda bu hastalıklı insanlar ölecektir.Zaten hasta oldugu icin prim ödeyemeyen ve her gun devletin sırtına yük olan bu insanların ölmesi sayesinde bir istihdam olusacak, bu insanların yerine saglıklı prim ödeyebilecek genc insanlar gelicektir.(Saglık bakanının acıklaması işte burda yerine oturuyor)

Toplum icinde iyileşmiyecek durumda olan hastalarla ihtiyarları temizlerseniz genc calısan,primini ve vergisini ödeyen yeni nesil ureyecektir.Boylece sayın hukumet yetkililerimiz daha fazla vergi daha az masraf denklemini kurarak ekonomide iyileşme meydana geldigini soyleyecektir.

 

BUtun bunların baska izahı varmı?

yoksa ben biraz fazlamı kuruyorum olan bitenleri...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son Dakika...

 

Sayın başbakan şu saatlerde istanbulda temaslarda bulunuyor...

Bir arkadasımdan az once aldıgım bilgiye göre Eminönündeki nerdeyse tüm yollar kapatılmıs.Aynı şekilde tramway seferleride durdurulmus...

Yaklsık SOn kırbeş dakikadır trafikte oldugunu soyleyen arkadasım sayın basbakan en iyi dileklerini iletmemi istedi..

 

Sayın baskan artık istanbulda temaslarda bulunmak icin geldiginde koruma ordusunun yanı sıra gececegi butun yollarıda kapattırıyor..sanırım oldukca cekiniyor olmalı halkından..

Saatler şu anda 19:00 sayın baskan İstanbul Ticaret odasındaki temaslarını Sürdürüyor.

Bu arada Aslında saat 17:00 civarlarında Alibeyköyde bir acılısa katılıcaktı kendisi ama sanırım briaz gecikicek.Alibeykoy semtine basbakan gelicek diye oraya giriş cıkısların tamamı saat 16:00 civarlarında kapatıldı. Zaten trafik işkencesi ceken istanbul halkı bu durum icin ne dusunuyor merak ediyorum.

Sayın baskan ne zaman istabulda gelse işkencemiz artıyor.ve sanırım sayın baskan bombos yolları gordukce gurur duyuyordur sayın vali ve sayın belediye baskanıyla...

Merak ediyorum sayın baskan kafasını gömdügü kum yıgını icinden ne zaman basını kaldırıp halkına bakıcak...

 

Son bir saattir kapalı olan Eminönü trafigindeki arkadasımın selamları var sayın Basbakanım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Çarşamba'daki İsmailağa Camii'nde işlenen cinayetle ilgili ilk kez değerlendirme yaptı. Cinayeti "provakatif olay" diye nitelendiren Erdoğan, "Burada 2 fakülte mezunu bir hoca öldürülüyor, onunla ilgili ailesine en ufak bir başsağlığı yok. Ama öbür taraftan öldüren hakkında linç girişiminde bulunduğu bulunmadığı henüz belli değil, her türlü iftira, gayri meşru yayın yapılıyor" tepkisini gösterdi.

 

Bu konuların hassas olduğunu ve herkesin bu hassasiyetleri koruması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ülkenin emniyetinin, yargısının işbaşında olduğunu söyledi.

"Temennimiz odur ki, bunlar objektif şekilde değerlendirilsin, netice ortaya çıksın" diyen Erdoğan, medyaya da yüklendi.

 

Erdoğan, şunları söyledi: "Tam sayfa, adeta gazete ilanları verir gibi haberler vererek halkımızın kutlu değerlerine, kutsal bakışına farklı yaklaşımlar getirmenin anlamı yok. Bunları bu noktada tahrik etmenin anlamı yok. Bunlar ülkemizin huzurunu kaçırmaya yönelik girişimlerdir. Ülkede emniyetimiz vardır, yargı makamlarımız vardır, onlar zaten üzerlerine düşeni yapacaklardır. Ama bu noktada kimsenin bu tür gerginliklere fırsat vermemesi gerekir."

 

Kaynak:Ankara İHA

 

Sayın başkan tuhaf bir sekilde gaflar yapmaktadır.İsmailağa Camiinde işlenen cinayet ve hemen ardından yaşanan katilin öldürülmesi olayı için kendince serzenişte bulunuyor.

 

Haberleri takip edenler biliyordur.Yasanan olayın hemen ardından Sayın Eminyet muduru Cerrah hemen bir acıklamada bulundu olay linç değildir.Katil başını minbere vurarak ölmüştür diye. Oysaki daha bir otopsi bile yapılmadan alel acele yapılan bu acıklama kafaları karıştırdı. Cunku aynı eminyet mudurumuz hemen bir iki gun oncesinde Zafer bayramı kutlamaları sırasında yasanan halkımızın linc girişimi icin de oıldukca iyi olmustur diye acıklama yapmıstır.

 

İlerleyen gunlerde Adalet bakanlıgına bağlı Adli Tıp Kurumu yapılan otopsi sonucunda Katilin ölüm nedeninin darp`a bağlı ic kanama oldugunu acıklamıstır.Kaldıki İsmailağa tarikatının uyerleirne ait oldugu soylenen sitede de katilin linç eildigine dair acıklamalar yayınlanmıs hatta cinayet ve linc anında kayıt edilmiş sesler bile yayınlanmıstır.

 

Sanırım sayın baskan haber bultenlerini yada internet sitelerin pek takip etmiyor.Zaten etmeside beklenemez bunun icin gorevli yaklasık 40 kadar danısmanı vardır.Basbakana gerekli bilgileri bu danısmanların vermesi gerekiyor.Ama uzun zamandır sayın baskanın danısmanlarının danısmanlık hizmetlerini sadece kendi işleri icin kullandıklarını Cuneyt Zapsu ve Ordu daki fındık olaylarından sonra ogrenmiş olduk.

 

Sayın Basbakanın konusmasındaki bu durum kendisine bildirildimi merak ediyorum.Yada Adli tıp kurumu otopsi raporlarını Adalet bakanlıgına dolayısıyla Devlete bildirmemiş olabilrmi?

 

Ama sayın başkan her zaman oldugu gibi kendisine ve partisine bir saldırı oldugunu medyanın ve muhalefetin basarılarını cekemedikleri icin asılsıs iddialarla yolarına cıkacaklarını `faul` yapacaklarını partisine hitaben yaptıgı konusmada belirtmiştir.peki sayın baskan devlete baglı kurumlardan bilgi alamıyor olması yanlıs bilgilendirilip yanlıs konusuyor olması hangi medya kurulusunun fauludur merak ediyorum.

 

Sayın baskan öldürülen iki fakulte mezunu hoca icin kimsenin bassaglıgı dilemedigini ama katilin ölmesi olayının abartıldıgını soyluyor.Merak ediyorum sayın basken şehit ailelerini arayıp bassaglıgı dilememesini nedeni ölen genclerimizin fakulte bitirmemiş olmasımıdır?

 

Sayın baskanın yaptıgı konusmalardan birinde artık Recep Tayip Erdoğan değil Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olduğunu soyledi...

Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bu ülke icin ölen şehitlerin yakınlarını dinlemek ve acılarını paylasmak icin aradığı kriter nedir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İKtidardaki akpartimizin icraatları icinden secmeler...:

 

Dort yıl boyunca tek basına iktidar olma gucunu elinde bulunduran ve asıl kimligine hic yakısmayan yasaların cıkarılması icin bile, abartılı bir sekilde cıkmasına taraf olan ak partinin samimiyetini merak ediyorum.

 

Tuhaf birsekil de, bitirilmiş olan pkk teröru nasıl olduysa bu dort yıl icinde yeniden buyudu.Tesadufki kafamıza cuval gecirilen dönem yine aynı seneler arasında ortaya cıktı...Mesela 99 depreminin anma torenleri yapılırken sayın baskan antalya da bilmem kacyıldızlı bir otelinde tatilini yaparken otel sahibinin bir devlet iahlesi alması tesaduftu...

 

İktidara gelene kadar her fırsatta Ataturk`un her sozune her dusuncesine karsı insanların iktidara geldikten sonra her fırsatta Söze Atatürk diyerek baslamasını samimyetine inanmıyorum..

 

Son on yıldır her fırsatta türban icin yuruyup ve gosteri yapanların, din elden gidiyor hakkımız alınıyor inancımız engelleniyor diyenlerin mevcut hukumet iktidara gelince susması; bir anda protestoların bitirilmesi tuhafıma gidiyor.Bas örtusunu siyesete alet etmediklerini soyluyorlardı.simdi ne değişti?

hangi yasa değişti?

üniversitelerde türbanlı ogrenciler okuyormu?

devlet dairelerinde türbanlı memurlar varmı?

yasalar değişmedi..peki neden bu protestolar durdu?

cunku siyasi amaclarına ulastılar..

dini siyasete acıkca alet ettiler..

dini özgurlukler icin savunma samimiyetine inanmıyorum...

 

her fırsatta soygunları ve hortumları kestiklerini soylediler..oysaki adana il orgutundeki yolsuzlukları ortaya cıkartıcak diye kendi milletvekillerini partilerinden ihrac ettiler.. dokunulmazlıklar kalkıcak dediler, bu dokunulmazlıklar sayesinde maliye bakanlarını temyize cıkardılar...

 

Bir ulkenin gelecegi halkının egitimine baglıdır.Ataturk`un bunu gorup her köye Köy enstituleri kurmasını tehlikeli bulup butun bu enstituleri kapattıran kimdi?

Halkın egitilmesi yetişmesi neden işlerine gelmedi?

 

Mevcut iktidarın takiyye yaptıgı; (yani oldugu gib gorunmeyip yada gorundugu gibi olmayıp oyle davranması..) iktidara geldikleri ilk gunlerde avrupa birligi ipine sarıldırlar sımsıkı..taki türban hakkında acılan bir mahkeme onların aleyhinde sonuclanan kadar..

avrupa insan hakları mahkemesi türban konusunda Turkiye Cumhuriyeti devletini haklı buldu...o gunden itibaren ak parti hukumeti avrupa birligine girmeyi ikinci plana aldı..hatta ucüncu plana..cunku once lubnan geliyordu.. bu ulkenin tum sorunlarınınn onunde...

 

son dort yıldır sayın basbakan medyadan yada halktan kendisine yoneltilen her elestiriyi vatana ihanet diyerek tanımlamadımı?

osmanlı dönemindeki padisahları bile daha kolay eleştirebilirdiniz...

 

ve ne tuhaftırki aslında bu bir kısım medya bizzat sayın basbakanın işine gelicek haberleri yapmak konusunda yarısmıyorlarmıydı..sozde istihbarat raporlarını manset yaparlarken..

 

dort yıldır milli egitim bakanlıgındaki kadrolasmalar devlet burslarını ak partini sectigi cocuklara verilmesi, igrenc hatta rezilce kitapların uzerinde milli egitim bakanlıgı onaylıdır ibarelerinin oldugunu gormedikmi?

 

bazı ak partili belediyelerin tuhaf gerekcelerle ickili mekanları kapattıgı hatta icki icmeyi yasakladıklarını gormedikmi?

 

cumhuriyet tarihimizde ilk kez, laikligi savunan danıstay mensubu uyeler suikaste ugramadımı? devlet bunu ortbas etmek icin elimizde onemli bilgiler var diyerek gundemi değiştirmeye calısmadımı? olayı cete olayı gibi gostermeye calısıp asıl cinayetlerin işlenis amaclarını gizlemeye calısmadımı?

 

şehit edilen hakimin cenazesine katılmak yerine bu ulkenin basbakanı kavşak acılısı torenine katılmadımı? sanırım cinayeti işleyen katilin işleme nedeni hakkında olumsus bir fikri yoktu sayın basbakanın yoksa neden katılmasın...?

 

aynı gece cohk mesgul olan sayın basbakan genclik sölenine katılmadımı? o şölende aslında neyi kutladı?

 

bu cinayetlerin sorusturması sırasında sözde Ataturkcu yada milliyetci oldugu soylenen bir cok örgut mensubu yakalanıp serbest bırakılmadımı?

sonunda kacıcak yer kalmayınca cinayeti işleyenin ruh saglıgına yuklenmedimi butun sorumluluk?

 

Bazı ak partili belediyelerin dagıttıgı kitaplarda Çanakkale de zafer kazanan Mehmetcigimizin aslında zafer kazanmadıgı bir bulutun gelip dusman askerlerini aldıgı gibi hurafelerin yayınlandıgı, canakkalede ölen onbinlerce şehitimizin kemiklerini sızlatıldıgı yalanmı?

 

apo yakalanmıs, pkk sorunu cozulmus, öldurucu darbeler vurulmus, kürtce yayın serbest bırakılmısken sayın basbakan cıkıp konusmasında kürt sorunu vardır demedimi..bunu takiben her gecen gun artarak pkk terörü canımızı yakmadımı?

 

bazı bassavcılar genel kurmay baskanı olucak askerler icin asılsız iddialarla sorusturmalar acıp aslında sucsus oldugu halde bazı universite dekanlarını hapse attırmadımı?

hapse atılan yetkililerden biri intihar edip hayatını kaybetti. ve mahkeme sonucunda sucsus bulunmadılarmı?

bu dekan ve yardımcısının bu sekilde yıpratılmasını nedeni universitedeki irticai faaliyetlere izin vermemiş olması deilmiydi?

 

her universitede irticai faaliyetlere karsı cıkan dekan yada professörler icin sorusturmalar acılmadımı?

 

surekli olarak Ataturkculugu, laik devlet anlayısını dinsizlikle bagdastırmaya calısmıyorlarmı?

 

23 nisan milli egemenlik ve cocuk bayramında 21 yasındaki adamı cocuk diye meclis kursusune cıkartıp kendi istediklerini soyletmedilermi?

 

sözde basbakan danısmanı orda burda basbakan icin ``deliğe supurmeyin kullanın`` demedimi..aynı danısman kimseni haberi olmadan dıs politika konusunda yabancı ulkelerin buyukelcileriyle konusumadımı?

 

samimiyet mi..hizmet mi...?

 

hayırlısı olsun..bu millet secimlerde karar vericek tum bunları hak edip etmedigine.. kaz toplulugumuyuz yohksa Türk milletimiyiz?

 

görucez..

bu maddelere her gun yenileri ekleniyor..

ben yazmaya yetişemiyorum..adamlar eklemekten yorulmuyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

“Kısaca baş örtüsü takmak daha iyidir. Ama İslâm baş örtüsünden ibaret değildir. Bugün namazını kılan, dinin emirlerine göre yaşayan dürüst her inançlı kadın, Allah katında makbul bir Müslümandır”

 

“Müslümanlık eşarptan ibaret değildir. Eşarbın amacı, kadını erkeklerin sataşmasından korumaktır. O zamanlar eşarp toplumda hür kadınların simgesiydi. Ortadoğu kültürünün de bir parçasıydı (...) Ama gerçeği söylemek gerekirse bugünkü Batı toplumlarında baş örtüsünün pek niteliği kalmamıştır. Artık kadına eşarp takmadığı için kimse sataşamaz. Başı örtmek Kur’an’ın emridir ama Kur’an bunun gerekçesini belirtmiştir: Sataşmayı önlemek.”

 

Kaynak:Eski Diyanet İşleri Başkanı Profesör Doktor Süleyman Ateş

 

Sayın Ateş Bir gazetedeki köşesinde bir okurunun sorusuna karsılık bu cevabı veriyor.Eşarbın aslında arap toplumunda erkek satasmasını önlemek amacıyla takıldıgın ama artık gunumuzde zaten yasalar ve kanunlarla kadınların korundugunu acıklıyor.

 

Merak ediyorum neden bilgi sahibi din alimleri bunu cıkıp acıkca herkese anlatmıyor? Sadece gazetelerdeki köselerinde satır aralarında kucuk harflerle yada kendi kitaplarında yazıyorlar.Neden BU halka acıkca anlatılmıyor?

Bunun yerine butun bir toplum Türban adı altında dini sömürüye alet ediliyor?

 

Bu insanlar hala dini siyasete alet etmekten yorulmadılarmı? Halkı daha ne kadar kandıracaklar.Neden bildiklerini bu şeklide cıkıp televizyon kanallarında halkı acık yerlerde yuksek sesle soylemezlerde dini siyasete alet edenlere karsılık vermesler.?

Neden dine bu kadar zarar verilir kendi amacları icin kullanırlar?

 

Diyanet işleri baskanımız cıkıp acıklama yaptı 18.000 kişilik imam açığı var. BU yuzden her camide imam gorevlendiremiyoruz. Peki bu kontrol dısındaki camileri kim kontrol ediyor?

tarikatlar ve şeyhler...

İslam dininin neresinde, Kuran-ı Kerim`in angi ayetinde tarikatlardan şeyhlerden, el etek öpmekten, ibadete tuhaf şekiller vermekten ve Allah`la kul arasında aracılık edilmesinden bahsediliyor?

Peki bu şeyhler ve atrikatlar nasıl karar verebilyorlar Allah`a nasıl inanacagımıza nasıl ibadet edecegimize hatta daha ileri gidip tarikata yapılan bagıslar ve el vermeler karsılıgında gunahların afolunacagına..?

 

Neden Din alimleri bunları cıkıp acıklamıyor konusmuyor?

Neden korkuyorlar?

Kadı Mahkemelerinde yargılanıp Katli vaciptir diyerek haklarında ferman verilmesindenmi? tarikat merkezlerinin bordum katlarında kadı mahkemesine cıkmaktan korktukları icinmi cıkıp haklka gercekleri anlatmazlar?

 

Neden cami hocaları kamu kuruluslarında mudurluklere getirilirler yada belediyelerin yonetim organlarında gorevlendirilip camilerin kontrolleri bu tarikatalara bırakılır?

Türk Hava yollarına bir Ucak teknisyeni alınırken oncelikler İmam Hatip lisesi mezunlarına verilir...Meslek Lisesi mezunlarına degil..

 

neden Yetişmiş Kalifiye işgucunun en temel kaynagı olan meslek liseleri İmam hatip liselilere Üniversite yolu acmak icin harcanır?

 

Bu kadar cok imam ihtiyacı varken neden imamlarımız devlet icinde kadrolara alınır?

ve neden kimse cıkıp bunu sormaz?

 

Halkımızı dininiz elden gidiyor öyle yapın boyle yapmayın kalkın direnin diyerek surekli kıskırtanlar sözde din adına işlenen cinayetlere karsı mumkun oldugunca sessis kalıp bu cinayete destek veren bu cinayetin katliamın dogru oldugunu soyleyenlere dokunmazlar?

Cocuklarımızı yetiştirsin diye emanet ettimgis ögretmenlerimizi denetlemekle gorevli bir milli egitim bakanlıgı mufettişi cıkıp bu ülkenin hakimlerini katleden oglunun yaptıklarının gerekli oldugunu soylerken neden miili egitim bakanlıgı sadece bir kınama cezası verir?

Milli egitim bakanlıgıdamı bu mufettisin sozlerine katılıyor?

Oysaki herkes biliyor herhengi bir ögretmen yada devlet memuru cıkıp bir kamera karsısında iki kelime soylerse önce surgun hatta gorevden alınır..bu adam cumhuriyetimizn temellerine saldırıda bulunuyor soyledikleriyle neden kimse cıkıp sesini cıkartmaz?

 

Ben bu insanların samimyetine inanmıyorum..bu insanların İslam dini icin tek bir iyi hareket yaptıgına inanmıyorum.

Ben inanmak ve ibadet etmek icin bir tarikat liderine yada bir şeyhe ihtiyacım olduguna inanmıyorum.. Allah`ında biz kullarının ibadetlerini kabul ederken dualarımızı kabul ederken bu tarikat liderlerine danısacagına bunlara ihtiyac duyacagına inanmıyorum...

Allah`a yol alırken Allah yolunda hayatımı yasarken bir adamın kalkıp bana ne yapıcagımı ne yapmyacagımı söylemesi gerektigine inanmıyorum.

 

ONumuzdeki secimler bence bu ulkenin son şansı..Cunku bu hukumetin amaclarına ulasmasının onundeki en buyuk engel Cumhurbaskanlıgıydı..yakında onuda ele gecirecekler ve secimlerde gorecegiz neler olucak..

 

Oy kullanacagınız zaman bunları unutmayın...

 

Herkese hayırlı Ramazanlar dilerim..Umarım tum dunya ve ulkemiz icin hayırlara vesile olur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Alkollü sevgililere dayak

 

‘İçki içmeye utanmıyor musunuz’ deyip dövdüler

25.09.2006

 

Ankara Çankaya’da dün sabah saat 05.15 sıralarında kimlikleri belirlenemeyen iki sevgili, alkollü halde ellerinde bira kutusuyla yürürken bir grup gencin saldırısına uğradı. Tekme tokat dövülen sevgililer bir binanın bahçesine kaçtı. Olayı gören vatandaşlar durumu polise bildirdi. Polisler, aldıkları darbelerle yaralanan çift için ambulans çağırdı. Bu sırada aşırı alkollü sevgililer polislere ve görüntü çeken basın mensuplarına küfür edip saldırdı. Polis ve sağlık ekiplerinin ısrarlarına rağmen tedaviyi kabul etmeyen çift bir taksiye binerek olay yerinden ayrıldı.

 

Kaynak:Vatan Gazetesi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Acıklamalar bunlar.Sayın hukumet yetkilileri lubnana asker gondermek yerine pkkyı temizleyelim onerilerini is siyasi manevra olarak nitelendriyor. Ustelikte kalkıp bizim ordumuz lkubnanada gider pkk yı da temizler diyor dalga gecer gibi. Sayın hukumet yetkililerine bir allahın kulu sormadı.Bizim derdimzi ordmuzun gucu deil.Orduya bu gorevi vermesi gerekn hukumetin yani sizin bunu yapmamanız. Siz iktidara gelene kadar nerdeyse temizlenmiş olan pkk sizden sonra hic olmadıgı kadr guclu sekilde geri geldi. Ordumuz daha guclu ama hala devlet ne derse prdu onu yapıyor.Neden bir allahın kulu cıkıp bunu soylemedi.

 

 

Sayın baskan kalkıp

-artık sehit cenazesi istemiyorus

diyen bir vatandasa askerlik yan geli yatma yeri deil diye cıkıstı...

neden tek bir muhalefet partisi uyesi kalkıp basbaana askerligin nerde yaptıgını yada basbakanın oglunun askerligini nerde nasıl yaptıgını sormuyor?

 

 

Ben milletin br ferdi olarak tezkereye hayır dedim.SAnıyorum sizde ahyır dediniz..sizi temsil eden adamlar evet dedi..

Sayın basbakanın vekilleri...hicmi dusunmuyorlar bizi?

 

Sayın milletvekilleri hicmi önemsemiyorlar Türk Mİlletini?

 

Kimse kusura bakmasın ben artık bu meclise ve aldıgı kararlara saygı duyamıyorum...

 

sevgili lostsoul yazılarını büyük bir beğeni ile takip ediyorum ve uzun diyen arkadaşada okumadan sadece uzunluğuna bakarak değerlendirme yapmamasını öneriyorum.

 

yukarıda alıntı yaptığım yazındaki bölümlere bugün okuduğum emin çölaşanın yazısı bir cevap niteliğinde sanki,onun için buraya alıntı yapmak istedim.sevgi ve saygılar.

..................................................................................................................

Emin ÇÖLAŞAN

 

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş

 

 

DÜN Mardin’de bir şehit daha verdik. Teğmen Cengiz Evranos, PKK pususunda şehit düştü. Hiç kuşkunuz olmasın, biz daha nice şehitler vereceğiz, nice şehit cenazeleri kaldıracağız.

 

Askerlik yan gelip yatma yeri değil ki!

 

Dünkü Tercüman Gazetesi’nde Faruk Mangırcı’nın manşetten verilen haberi vardı. Okuyunca irkildim, şaşırdım, Türkiye’nin kimlere emanet edildiğini, kimlerin eline bırakıldığını ve bizi "milletin vekili" olarak kimlerin temsil ettiğini bir kez daha utanarak gördüm.

 

Adı İhsan Arslan. AKP Diyarbakır milletvekili. Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınlarından biri. Oğlu Mücahit Arslan, yine Başbakan’ın en yakın danışmanı. Hatta sağ kolu. Bunlar müteahhit. Kamu kuruluşlarına ve AKP’li belediyelere iş yapıyorlar.

 

Şimdi Kürt Soruşturması isimli kitaba bakalım. AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan görüşlerini açıklıyor! Milletin vekili olan bu şahıs bakınız ne gibi inciler saçıyor:

 

Doğduğum yer olarak Kürdistan vatanımdır. Halen yaşamakta olduğum yer itibarıyla da Türkiye vatanım durumundadır."

 

"Müslümanların vatanı neresi ise orayı korumak, orayı kurtarmak ve vatan diye orasını isimlendirmek gerekir. Bu manada Türkiye coğrafyasının Misak-ı Milli ile çizilen sınırları hiçbir anlam ifade etmemektedir."

 

"Son İslam devletini (Osmanlı’yı) ve onun müesseselerini (padişahlık ve halifeliği) ortadan kaldıran ve yegáne politikası İslam’a düşmanlık ve onu yok etme esası üzerine kurulan bir zihniyet ve otoriteye (Cumhuriyet rejimine) karşı tüm isyan ve başkaldırıları (Cumhuriyet dönemindeki Kürt isyanları ve PKK olayı) alkışlamak gerekir."

Evet, aynen bunları söylüyor!

 

* * *

 

AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, vecize yumurtlamayı sürdürüyor:

 

Zulme karşı verdiği mücadele sonunda halkın mazlumiyeti yanında onun yegáne koruyucusu ve destekçisi konumuna giren gerilla hareketi (yani PKK!) bölge halkının gözünde muteber (seçkin-saygın) bir kişiliğe sahip olmuştur. Mücadelenin ilk günlerinde bir köye gece gizlice gidebilen gerilla timleri (PKK’lılar) artık gündüzleri gitme imkánını bulmuştur. Halk, ulusal kurtuluş mücadelesi verdiği kabul edilen PKK hareketi yanında yer almaya başladı."

 

"Bölgedeki (Güneydoğu’daki) tüm ilave askeri birlikler geri çekilmeli, özel tim ve koruculuk sistemi kaldırılmalıdır."

 

"Kemalist, laik ve demokratik ilkeler Türkiye’de herkese zorla dayatılmaktadır... (PKK’yı kastederek) Bu inkárcı ve kanlı politikalar karşısında siz olsaydınız ne yapardınız?"

 

"Kısa vadede yegáne çözümün ve önlemin, Türkiye’nin tamamına uygulanacak yeni bir ’EYALET SİSTEMİ’ olduğunu hatırlatmak isterim."Adam PKK’yı gerilla, PKK terörünü ulusal kurtuluş savaşı, Güneydoğu’yu Kürdistan olarak tanımlıyor, bununla da yetinmeyip Cumhuriyet rejimine dil uzatmaya yelteniyor.

 

Bu adam AKP Diyarbakır Milletvekili. Oğluyla birlikte Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı ve akıl hocası.

 

* * *

 

Sevgili okuyucularım, Türkiye’nin bunların elinde nerelere sürüklenmek istendiğini artık hepiniz çok iyi biliyorsunuz. O yüzden, bunları yadırgamayın. İhsan Arslan bu görüşlerinde yalnız değil. Şimdi kendisinin başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan bile geçmişte benzer sözleri söylerdi:

 

"Bize göre demokrasi ancak bir ARAÇTIR. Hangi sisteme (Kürtçülük, İslamcılık) gitmek istiyorsanız, bu düzenin seçiminde bir araçtır."

 

"Türkiye’nin 70 yıllık tarihi boşa harcanmış bir zamandır."

 

"Şu anda Türkiye’de 27 etnik grup yaşamakta. Bunların varlığının tanınması gerekir. TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR gibi tezler yanlıştır."

 

"Örneğin KÜRTLER biz ayrı yaşamak istiyoruz diyebilir. Bu durumda belki OSMANLI EYALETLER SİSTEMİ benzeri bir şey yapılabilir."

 

Başbakan ile milletvekilinin EYALET önerisi nasıl da örtüşüyor!

 

Başbakan sözlerini daha sonra şöyle sürdürüyor:

 

"(Devlet yapısını) Ben İslam’ın devlet planı içinde düşünüyorum. Bizim için en üst belirleyici İSLAM’IN İLKELERİDİR. Her şey ona göre belirlenir. Türkiye’nin yarınında artık KEMALİZME yer yoktur."

 

"Biz Türkiye’yi önemsiyoruz ve TÜRKİYELİLER olarak buna mecburuz... Günümüz Türkiyelileri... Biz Türkiyelilere diyoruz ki..."

Dikkat ediniz, söylemlerinde "Türk" yok, "Türkiyeli" var!

 

AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan’la başbakanının söylemleri birbiriyle ne güzel uyuşup örtüşüyor! Ülkemizi şimdi onlar yönetiyor.

 

Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.

 

Dün yine bir teğmenimiz şehit edildi, kimin umurunda! Biz onların sözlerine bakalım, teselli bulalım! Elbet vardır bir bildikleri!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

(Devlet yapısını) Ben İslam’ın devlet planı içinde düşünüyorum. Bizim için en üst belirleyici İSLAM’IN İLKELERİDİR. Her şey ona göre belirlenir. Türkiye’nin yarınında artık KEMALİZME yer yoktur."

 

 

Bu kelimeleri not almak gerekiyor.Yarın hepimize gerekecek....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İftar çadırlarında siyasi rekabet

 

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabet, iftar çadırlarına sıçradı. Avcılar'da yan yana kurulan AK Parti ile CHP'ye ait iftar çadırları yüzünden iki partinin yöneticileri karşı karşıya geldi.

 

Avcılar'da, CHP'li belediye, Avcılar Belediye Binası'nın karşısındaki otopark alanını İSKİ'den kiralayarak Ramazan çadırı kurdu. Fakat çok geçmeden bu çadırın yanına bir çadır daha kuruldu.

 

Yeni kurulan bu çadırın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğu açıklandı. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın açıklaması Büyükşehir'in hiçbir yere iftar çadırı kurmayacağı doğrultusunda idi.

 

Avcılar Belediyesi Zabıta Müdürü Mehmet Güven, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına çadır açıldı, fakat daha sonraki gelişmeleri gördük ki, bu çadırlar Büyükşehir adına değil, bir siyasi parti adına açılmış" dedi.

 

Bir gece sonra asılan amblemler çadırın AK Parti'ye ait olduğunu gösterdi. AK Parti Avcılar Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Fevzi Çakmak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin konuyla alakasının olmadığını söyledi.

 

Avcılar Belediyesi'nde Ramazan etkinliğini düzenleyen firmanın sahibi Münir Aydınkaptan ise aksini iddia ederek şöyle konuştu:

 

"İkinci çadır gece Büyükşehir' ait araçlarla geldi. Çadırın Büyükşehir' ait olduğunu, kurulması gerektiğini söylediler. Yemekler Büyükşehir'n araçları ile geliyor."

 

İftarlarını açmak için çadırların önünde kuyruk oluşturan vatandaşlar ise siyasetten uzak karınlarını doyuruyorlar.

Kaynak:Kanaltürk

 

Güzel ülkemde din üzerinden yapılan siyaset simsarlıgı son hızıyla devam ediyor.Partinin adı sanı dusuncesi savundugu fikirleri ne olursa olsun, yakaladıkları her fırsatta insanların dini duygularını istismar edip bunu ranta dönüştürmek icin her fırsatı kullanıyorlar.

 

Belki de bu ulkede en cok gelir getiren (maddi ve manevi anlamda) meslek din ticaretidir. Çünkü bir cok insanımız icin Din kelimesi icinde geciyorsa konunun olabilgidince hassas davranıcaktır. Siyasilerimizi bu konuda tebrik etmek gerekiyor basta hükümet partisi olmak üzere muhalefet partileri bunu öyle iyi değerlendiriyorlar ki...

 

Asıl merak ettiğim husus neden hicbir gazeteci yada köşe yazarı yada sesini yukseltebilecek biri çıkıp bu insanlara şöyle demiyor:

 

Millete hizmet etmek demek Ramazan aylarında iftar cadırları kurup bedava yemek dağıtmak demek değildir.Asıl hizmet bu insanları Bir öğün bedava yemeğe muhtac bırakmamaktır...

 

Güzel ulkemin halkını aclıkla terbiye edip sonra yılda bir ay, günde bir övün bedava yemekle kandırmaya calısıyorlar...

 

Halkım bu cadırlarda yemeğini yerken bu adamlara teşekkür etmemeli..aksine o cadırlarda yemek yemeğe mecbur bırakıldıkları icin bunun hesabını secim zamanında sormalıdır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Asıl merak ettiğim husus neden hicbir gazeteci yada köşe yazarı yada sesini yukseltebilecek biri çıkıp bu insanlara şöyle demiyor:

 

Millete hizmet etmek demek Ramazan aylarında iftar cadırları kurup bedava yemek dağıtmak demek değildir.Asıl hizmet bu insanları Bir öğün bedava yemeğe muhtac bırakmamaktır...

 

Güzel ulkemin halkını aclıkla terbiye edip sonra yılda bir ay, günde bir övün bedava yemekle kandırmaya calısıyorlar...

 

Halkım bu cadırlarda yemeğini yerken bu adamlara teşekkür etmemeli..aksine o cadırlarda yemek yemeğe mecbur bırakıldıkları icin bunun hesabını secim zamanında sormalıdır...

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.