Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

HDP'yi Bekleyen Tehlike


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Resmi olmayan secim sonuclarina gore;

 

AKP eger HDP ile anlasirsa, referandumsuz olarak yani mecliste gerekli olan 376 yi saglayarak hem baskanlik sistemini kurabilir, hem de Anayasayi ILK DORT MADDE DE DAHIL TAMAMEN degistirebilir.

 

Peki buradaki tehlike nedir?

 

Buradaki tehlike ayni zamanda HDP'nin de gercek niyetidir.

 

Bugun HDP'ye destek verenlerin icinde, HDP'yi

 

PKK ile bir tutmayanlar

 

Kurd milliyetciligi ile sinirlamayanlar

 

Turkiye'nin tum farkli halk ve kesimlerini kucaklayan olarak gorenler

 

Ulke cografi butunlugunu koruyacak olarak gorenler

 

Turkiye'nin tek demokrasiden, baristan, esitlikten yana olan partisi olarak gorenler.

 

Gecmis kurd kokenli partilerden farkli gorenler

 

PKK ya da Ocalan'in gudumunde gormeyenler

 

Evrensel hukuk insan haklari ve hak ve ozgurluklerden yana gorenler.

 

Kisaca AKP'nin "HDP=KURD=PKK=OCALAN" algi operasyonuna gelmeyenler

 

Yani HDP icindeki, HDP de bulunma nedeni kurd kokenligine kurd milliyetciligine dayanmayan, aydinlar, ilericiler, sosyalistler, baris yanlilari, demokrasi yanlilari, cagdaslar, hak ve ozgurlukculer, AKP'ye TURKLUK/TURKCULUK VE KURDLUK KURDCULUK altinda degilde, her turlu biattan uzak olarak direnen ve AKP'ce bertaraf edilenler mevcut. 

 

Iste tam da bu nedenlerden HDP bir yolayriminda;

 

Ya herkese AKP'nin HDP ile ilgili vermek istedigi alginin bir operasyon oldugunu gosterecek ve boyle bir ortakliga imza atmiyacak, ya da hakikaten AKP'nin dedigi gibi cikacak ve "banane Turkiye'den cografi butunlugunden, ben kendi halkima kurd halkina bakarim. Eger AKP'den alirsam, kurd cografi bagimsizligini, ozerkligini, v.s. o zaman AKP ile isbirligine gider; anayasa degisikligine ve baskanlik sistemine "evet" derim" 

 

Yani "HDP=KURD=PKK" YI KANITLAYACAK YA DA BUNUN BIR ALGI OPERASYONU OLDUGUNU ORTAYA KOYARAK BUNUN AKSINI KANITLAYACAK.

 

Eger kanitlayamazsa belki kendi asil politik cikar amacini elde etmis olabilir.

 

O zaman unutmasinki, 13 yillik AKP iktidarinda, daha once oyuna gelen; Esad, Cemaat, PKK, Ulusalcilar gibi, kendiside oyuna gelmis olur.

 

Yine ayrica, AKP'nin kendisini rahat birakacagini da dusunurse yanilir.

 

Cunku bu durumda karsisina da, kurd MILLIYETCILERI DEGIL; KURD KOKENLI AKP UMMETI DINI TEMELDE CIKACAKTIR.

 

Cunku boyle bir ortaklikta, AKP istedigi baskanlik ve anayasa degisikligini aldiginda, ummet-I AKP baskanligini, kurd kokenli milliyetcileride ummeti kurd yapmak icin kullanacaktir.

 

Iste sirf bu nedenden, KONU MILLIYETCILIK DEGIL; UMMETCILIK YA DA HALKLARIN MILLETI konusudur.

 

HDP ya oyuna gelerek ummet-I AKP'ye destek verip, yok olacak; ya da milletin halklarinin cografi butunlugunun cumhuriyeti icin baris demokrasi hak ve ozgurlukler savasina devam edecektir.

 

Bunu da bize tarih gosterecek.

 

Iste belki de bu durumdaki HDP'nin alacagi tutum, "HDP=KURD=PKK" ALGI OPERASYONUNU HAKLI VE DOGRU KILACAK, YA DA TAMAMEN BU OPERASYONU ALGI OLARAK BOSA CIKARACAKTIR.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bence HDP sadece baktığınız taraftan okunduğunda eksik kalıyor.

Doğu ve Güneydoğu dinsel gericiliğin en yoğun olduğu bölgelerdir.

beğenmediğiniz HDP yerine orada bunun tek alternatifi var o da Kürt hamasıdır.

biz hep durmadan idealize ediyoruz. acaba kendi gerçekliğimizin yeterince farkında mıyız?

CHP'yi beğenmiyoruz, HDP'yi beğenmiyoruz böyle bi lüksümüz var mı acaba?

bizler toplumun diğer yarısı olarak neden bir türlü asgari müşterek haklarımızda birleşemiyoruz, birbirimizi destekleyemiyoruz.

HDP bölgede Kürt yoksullarına dayanıyor.

orta sınıf ve zengin Kürtler bu seçimlerde tercihlerini başka yönde kullandı.

yoksullara dayanan bir hareket gerici güç olabilir mi?

önümüzdeki süreç bir arada olamazsak bu ülkedeki ilerici tüm güçlerin varlık sorunu yaşayacağı apaçık ortadadır.

bu nedenle bu kesimleri kapsayacak ya bir yol bulunacak yada darmadağın olacağız.

başka seçeneğimiz yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen kafayı algı operasyonuna takmışsın. Burada kendin algı operasyonu yapmaya çalışıyorsun.

Sen, "algi operasyonu" ndan ne anliyorsun, aciklar misin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bence HDP sadece baktığınız taraftan okunduğunda eksik kalıyor.

Doğu ve Güneydoğu dinsel gericiliğin en yoğun olduğu bölgelerdir.

beğenmediğiniz HDP yerine orada bunun tek alternatifi var o da Kürt hamasıdır.

biz hep durmadan idealize ediyoruz. acaba kendi gerçekliğimizin yeterince farkında mıyız?

CHP'yi beğenmiyoruz, HDP'yi beğenmiyoruz böyle bi lüksümüz var mı acaba?

bizler toplumun diğer yarısı olarak neden bir türlü asgari müşterek haklarımızda birleşemiyoruz, birbirimizi destekleyemiyoruz.

HDP bölgede Kürt yoksullarına dayanıyor.

orta sınıf ve zengin Kürtler bu seçimlerde tercihlerini başka yönde kullandı.

yoksullara dayanan bir hareket gerici güç olabilir mi?

önümüzdeki süreç bir arada olamazsak bu ülkedeki ilerici tüm güçlerin varlık sorunu yaşayacağı apaçık ortadadır.

bu nedenle bu kesimleri kapsayacak ya bir yol bulunacak yada darmadağın olacağız.

başka seçeneğimiz yok.

Anladim da, yazi neden olumsuz algilandi ki.

 

Yazi sadece HDP' nin bir oyuna gelmemesi uzerine bir uyari.

 

Asgari musterek ise, belli degil mi?

 

İnsan haklari ve evrensel hukuka dayanan adil ve esitlikci ve de antiayrimci hak ve ozgurluklerin bariscil kararli ve azimli savunusu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çünkü @@evrensel-insan HDP projesi kurulduğu günden beri benzer endişelerinizle çok suçlandı.

ya bu adamların yüzlerce parti binası yakıldı, kundaklandı. yüzlerce insanı gözaltına alında, mitingleri bombalandı.

uzlaşmış, anlaşmış, başkanlığa destek verecek bir partiye bu kadar bedel ödetilir mi?

başkanlık karşıtı sloganlarla bir seçim kampanyası yürüttüler.

zaten bu yönde bir uzlaşı olsaydı muhtemelen seçimlerde tekrarlanmazdı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çünkü @@evrensel-insan HDP projesi kurulduğu günden beri benzer endişelerinizle çok suçlandı.

ya bu adamların yüzlerce parti binası yakıldı, kundaklandı. yüzlerce insanı gözaltına alında, mitingleri bombalandı.

uzlaşmış, anlaşmış, başkanlığa destek verecek bir partiye bu kadar bedel ödetilir mi?

başkanlık karşıtı sloganlarla bir seçim kampanyası yürüttüler.

zaten bu yönde bir uzlaşı olsaydı muhtemelen seçimlerde tekrarlanmazdı.

Konu hic bir zaman bir suclama degildi.

 

Sadece her farkli durumda HDP' nin cizgisini koruyabilmesi adina bir uyariydi.

 

Cunku ortada olan bir algi operasyonunu yani "hdp=pkk=kurd=teror" olmadigini gostermek ti.

 

Iste bu baskanlik ve Anayasa konusundaki uyari da bunun ile ilgili.

 

Zaten gelen saldirilarda bu yuzden ve verilmek istenen algi ile paralel

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DEMİRTAŞ'TAN BAŞKANLIK AÇIKLAMASI

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'yeni anayasa' ve 'başkanlık' konusunda açıklama yaptı.

DHA - HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş, özgürlükçü sivil, demokratik bir anayasa istediklerini belirterek, "Ama tartışmanın başkanlık üzerinden yapılması yanlış bir yaklaşımdır. Başkanlıkla ilgili tavrımız kişisel değildir. Şahsen ben başkan seçileceğimi bilsem de ne ben, ne de partimiz HDP, başkanlık sistemiyle ilgili bir tartışmanın içine girmez. Bu doğru bir yaklaşım da olmaz" dedi.
"BAŞKANLIK TAVRIMIZ KİŞİSEL DEĞİLDİR"
Diyarbakır'da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir grup gazeteci ile bir araya gelerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Demirtaş, her şeyden önce Türkiye'nin ihtiyacı olan özgürlükçü, sivil, demokratik yeni bir anayasa istediklerini söyledi. HDP Eş Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Darbe, Kenan Evren Anayasası'ndan Türkiye'nin kurtulması lazım. Ama tartışmanın başkanlık üzerinden yapılması yanlış bir yaklaşımdır. Anayasa da tartışılması gereken asıl önemli mevzular, temel insan hakları, özgürlükler konusudur. Bu konudaki yaklaşımların öne çıkması lazım. Biz güçlendirilmiş demokratik bir parlamenter sistem ve güçlü yerinden yönetim modeli önerdik. Partimizin bu konudaki tututumunda herhangi bir değişiklik yok. Değişliği gerektirecek bir şey de yok. Bizim başkanlıkla ilgili tavrımız kişisel değildir. Şahsen ben başkan seçileceğimi bilsem de ne ben, ne de partimiz HDP, başkanlık sistemiyle ilgili bir tartışmanın içine girmez. Bu doğru bir yaklaşım da olmaz. Türkiye'nin gündemi başkanlık filan değildir. Anayasayı da onun üzerinden tartışmayı biz doğru görmüyoruz. Anayasayı'da tartışmaya hazırız. Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulursa görev almaya hazırız ve dediğim gibi bütün maddelerini biz daha güçlü bir demokrasi ile nasıl buluşturabiliriz? Buna bakarız. Bunun dışında sırf tartışmalara girmenin anlamı yok ve dediğim gibi Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması için de herkesin biraz kendini merkeze koymaktan vazgeçmesi lazım."
"İKİ PARTİNİN ÇÖZÜM SÜRECİNİ YÜRÜTMESİ SONUÇ ALMAYABİLİR"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, toplumun önünde en acı sorunun çatışma, ölüm, kan, gözyaşı olduğunu, 'Çözüm süreci' isminin şöyle veya böyle komasının çok önemli olmadığını anlatırken şöyle konuştu:
"Fakat 'çözüm sürecini' buzdolabına koyanlar, şu 6 ay içerisinde neredeyse 1500 insanın ölümüne yola çtılar. Bunun neden yapıldığı çok iyi ortaya çıktı. Oylarını arttırmak için kendilerini toplum nezdinde vazgeçilmez, tek bir iktidar alternatifi sunmak için bunları yaptılar. Fakat bir yandan da yeniden 'Çözüm sürecine' dönülmesi için yolunu hep birlikte açmamız gerekiyor. Çözüm dediğimiz şey, HDP için AKP için öngürdüğümüz bir süreç değildir. Bütün Türkiye'yi, hepimizi; Türk'ü de Kürd'ü de ilgilendiren vazgeçilmez bir barış arayışıdır. Dolayısıyla yeni parlamento çözüm sürecini acilen gündemine almalıdır ve parlamento çözümün merkezinde olmalıdır, partiler değil. Şu partinin, bu partinin öncülüğünü yaptığı bir çözüm süreci, geçmiş dönemlerde de görüldü. Ciddi sıkıntılara yolaçabiliyor. Bu HDP de olsa, AKP de olsa, sadece 2 partinin çözüm sürecini yürütmesi sonuç almayabilir. Ama parlamento, resmi olarak görev üstlenir, bir komisyon aracılığıyla çözüm sürecinin resmi muhatabı haline gelirse bu herkesi rahatlatır, doğru yöntem bu olur. Ama tabi ki tartışılması lazım. Öncelikle olarak hükümetin yapması gereken şey, karşılıklı ateşkes pozisyonuna, çatışmasızlık pozisyonuna dönülecek bir irade ortaya koymalıdır. Şimdi bir yandan operasyonla tüm hızıyla devam edeceğiz. Yeter ki samimiyet ortaya konsun. Seçim dönemi, seçim öncesi yaşananlar, bütün bunların hepsi bir kalemde silinecek şeyler değil. Bunlardan da vazgeçmeden, bir yandan demokrasi mücadelesi mücadelesi sürdürürken, parlamento içi ve dışında, bir yandanda barış için diyalog kanallarını açık tutması lazım."d
"PARLAMENTO SORUMLULUK ÜSTLENMEZ İSE NE YAZAR?"
Kamu güvenliğinin herkes için önemli olduğunu, kendilerinin de bunu istediklerini söyleyen Demirtaş, şöyle dedi:
"Öcalan'ın, KCK'nın da sürece dahil edilip, silahsızlanma boyutuyla, bununla ilgili çıkarılacak yasalarla ilgili en azından müzakere etme boyutuyla ve bir bütün olarak Türkiye'de PKK'nın silah kullanmadığı, kullanmayacağı bir ortamı yaratma boyutuyla mutlaka dahil etmeleri lazım. Kim 'Dışlayarak yaparız' derse kendisini kandırmış olur. Biz asla böyle bir aldatma içerisine girmedik. 2.5 yıl İmralı'da konuşuldu. O süre içerisinde çatışma olsa belki, 5 bin insan yaşamını yitirecekti Allah korusun. O gün insanlar ölmemişse, o görüşmelere borçluyuz. Türkiye bölündü mü, parçalandı mı? Artık bu bölünme korku, paranoyaların bir tarafa atılması lazım. İşin muhataplarıyla oturup, samimi bir diyalog kurmak gerekir. Ama eski tarzda da olmaz. Öyle HDP milletvekili adaya gidecek, gelecek konuşacak, böyle bir mekanizma da artık doğru değil. Şefaf, açık bir çözüm heyeti olmalı. Parlamento sorumluluk üstlenmezse HDP heyeti 1000 defa İmralı'ya gitse ne yazar. Çözüm çıkmaz. Dolayısıyla biz aman aman hemen İmralı'ya gidelim bir tutum içerisinde değiliz."
"HDP SEÇMENİ SANDIĞA GİTMEDİ"
Demirtaş, HDP'nin 1 Kasım'da 7 Haziran'a oranla oy kaybının nedenleri arasında sayılan çatışma, handek kazılması, barikat kurulması ve öz yenetim ilanları ile ilişkisinin olup olmadığı ile ilgili bir soru üzerine, bir faşizm ortamında, devlet olanaklarının ahtapot gibi ele geçirmiş, başka kimseye seçim çalışması yaptırmayan, tek parti diktasına karşı bir seçim kampanyası yürütmeye çalıştıklarını iddia etti. HDP Eş Genel Başkanı şöyle devam etti:
"Şimdi sanki ortada, eşit ve adil bir seçim yarışı vardı ve biz de bu oyları aldık gibi bir değerlendirme yapılıyor. AKP, bizim şartlarımızda seçime girmiş olsa; iddia ediyorum yüzde 3 oranında oy alamazdı. Dolayısıyla bu yüzde 11 oyumuz, bütün kızıl kıyamete karşı çok başarılı bir halk iradesi çalışması, tümüyle de öz gücümüzdür. HDP kemik tabanıyla en kötü, en saldırı altında olduğu halde yüzde 11'lik bir kenetlenme yaşayabilecek bir partidir ve Türkiye'nin siyasi ana akımıdır. Bunu kimse değiştiremez. Her türlü hileyeye, baraj altında bırakmak için her türlü sahtekarlığa, saldırılar yaptılar, katliam yaptılar fakat bunu başaramadılar. Çatışma ortamından partiler elbette etkilenir. Bizim en çok oy kaybettiğimiz yerler, çatışmaların olduğu yerler değil. Batıda daha fazla oy kaybettik. Örneğin İstanbul'da daha fazla kaybettik. Kaybettiğimiz oylar da bir başka partiye gitmedi. Tespit ettiğimiz kadarıyla, seçmenimizin sandığa gitmeme gibi bir durumu gelişti. Örneğin, 7 Haziran'a göre, AKP'ye en az oy kaptıran biziz. Daha çok HDP seçmenin sandığa gitmediği gibi bir eğilim seziyoruz."
"GÖREV ALABİLİRİZ, ALMAYABİLİRİZ"
HDP'nin Ocak ayında yapılacak büyük kongresi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana seçim yoğunluğu nedeniyle partiyi toparlayacak fırsatı bulmadıklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı ve ardından geçirilen 2 seçim deneyiminden de yola çıkarak, eksik kaldıkları noktaları gözden geçireceklerini ifade eden HDP Eş Genel Başkanı, şöyle konuştu:
"Siyasetimizde, örgütlenme modeli, üslubumuzda, dilimizde, parti programımızda bütün bunları kapsamlı bir özelleştiriye tabi tutacağız. Mücadeleyi sadece parlamentodan ibaret de görmüyoruz. Her taraf bizim için örgütlenme alanıdır. Halkın sorun yaşadığı her yerde siyaset yapıyoruz. HDP, toplumsallaşacak giderek. Buradan kastettiğim şey şudur; HDK aracılığıyla işçi, çiftçi, kent, kadın, gençlik, çevre, inanç meclisleri, Türkiye'nin her yerinde güçlü halk meclislerinin kurulmasına destek olacağız. Partimizi toplumsal zeminde güçlendirmeyi hedefliyoruz. Eş genel başkanlık, kendini dayatmayla elde edilmiş makamlar değil. Biz diğer partilere benzemeyiz. Partimizin yetkili kurullarında; PM, parti merkez yürütme kurulu, il teşkilatlarımızla yapacağımız toplantılarda bunların hepsini gözden geçireceğiz. Mevzu Demirtaş-Yüksekdağ değil, görev alabiliriz, almayabiliriz, bunların hepsine açığız. Önemli olan HDP'nin eksiklik, yetmezliklerini halka karşı sorumluluklarını yetersiz kaldığı durumlarda, yerinde tespit edip onları tamamlamaktır. Biz burdan meseleye bakıyoruz. Kesinlikle güçlü bir tartışmaya ihtiyaç var. HDP çok olgunlaştı ama yeterli bir parti değil, mükemmele, ideale doğru götürmemiz lazım. Yeni kurulmuş bir parti ama köklü bir geçmişi var. Bunları iyi sentezlememiz lazım. Çok daha ilerici, radikal, demokratik bir parti programı üzerinden çalışmalarımızı yürütmemiz lazım. Daha çok partiyi sokakta, mahallede örgütleyecek çalışmalara bizler ağırlık vereceğiz."
"KÜRTLER KİMSENİN MALI DEĞİLDİR"
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 7 Haziran sonuçlarından sonra yapılan emanet oy tartışmalarına değinirken seçimde partilerin aynı oyu alacaklarına dair bir şey bulunmadığını, seçimlerin partilere verilen halk desteğini ölçmek için yapıldığını söyledi. Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu:
"Asıl sıkıntılı mevzu, demokratik bir seçim, adil, eşitlikçi bir seçim ortamı yok. Dolayısıyla ortaya çıkan oy durumları reel ölçüler değil. Halkın gerçek düşüncelerini bir tespit yapamıyoruz Türkiye'de, buna izin vermiyorlar. Büyük bir hezimet yaşamış değiliz. Kürt oylarının AKP'ye gittiği büyük bir yalandır. Aldığımız yüzde 11'lik oyu kim verdi bize? Hindistanlılar mı bize verdi? Kürtler AKP'ye dönmüşmüş. Saçmalamasınlar, AKP'nin önünde kuyruk önünde bekleyen bazı aday adayları, etrafıyla çevresiyle AKP'ye oy vermiş olabilir. Saygı duyuyoruz. Bize verecekler diye bir şey yok. Ama burada birkaç milletvekili arttırdılar diye AKP büyük zafer kazanmış havası yaratıyorlar. Rakamlar ortada, Kürtler halen kendi irade, taleplerinin arkasındadır. Özgüvenle, disipli olarak, Türkiye'nin demokrasisine katkı sunmak istiyorlar. Kürtler kimsenin de koçbaşı değildir. Yani Kürtler üzerinden tartışma yapıp, bir seçimde Kürtlere hakaret edip, öbür seçimde kürtleri överek, kendi amaçları için Kürtleri kullanmaya çalışanlar da yanılırlar. Biz Kürt-Türk elele verip, Türkiye'de güzel işler yapmaya çalışıyoruz. Biz ne kimsenin aleti olduk, Kürtler ne AK Parti'nin, ne HDP'nin malıdır. Halk iradesine kim saygı duyarsa Kürtler de ona saygı duyar."
"CHP'NİN İNİSİYATİF ALMASI LAZIMDIR"
Demirtaş, hükümetin oy almış olmasıNIN, savaş politikalarının onaylandığı anlamına gelmeyeceğini, çatışma, savaş toplumun doğasına aykırı olduğunu ifade ederek, şeyle dedi:
"Toplumun barış sesini yükseltmesi lazım. Toplum, savaş politikalarına karşı barışta dik bir duruş sergilemelidir. Toplum, 'çözüm, ateşkes' istiyor. Hükümetin kesinlikle buna cevap vermesi lazım. KCK'nın de yeniden diyalog ve müzakereye dönüş yollarını yaratacak bir pozisyonda durması lazım. Ölümlere sebebiyet vermek şu dönem, hiç kimseye kazandırmaz. Herkes daha serinkanlı, en azından barışa şans veren bir pozisyonda durmalı, en az yeni parlamento insiyatif alıp almıyor mu? Bunu hep birlikte görelim. Bunun için biraz zamana ihtiyaç var. Ve özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin insiyatif alması lazım. Ana muhalefet partisi olarak bu konularda ne diyorsa, çok net bir şekilde, karnından konuşmadan, somut projelerle toplumun önüne bir çözüm alternatifi sunması lazım. Bizim bir projemiz var. CHP'nin ki nedir? Ortaya koymalı. Ve bizler bir demokrasi projesi etrafında toplanabilmeliyiz. Öyle olursa hükümet savaş politikalarında ısrar da etse sürdüremez. Parlamento barışın öncülüğünü yapar."
 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HDP yönetiminde radikal değişim

5 Kasım 2015 09:37

HDP’de seçim nedeniyle ertelenen olağan kongre için hazırlık başlatılırken yönetim kademelerinde kapsamlı bir değişikliğe gidilmesi bekleniyor.
Parti tüzüğündeki ‘iki dönem kuralı’ndan etkilenen Eşbaşkan Selahattin Demirtaş’ın yeniden adaylık durumu ise belirsizliğini koruyor.
Milliyet gazetesinden Namık Durukan’ın haberine göre, HDP, DTK, DBP ve HDK eş başkanlarının katılımı ile önceki gün yapılan kapsamlı toplantıda, çözüm sürecinin geleceğinin yanı sıra HDP’nin oy kaybı, parti politikalarının değiştirilmesi ve partide değişim için planlamalar ele alındı. HDP yönetimi cumartesi günü de partinin il eşbaşkanlarını, pazar günü Parti Meclisi’ni (PM), gelecek hafta da Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) toplayacak. Toplantılarda HDP’nin yeni yol haritasına yön verilecek ve kongre tarihi netleştirilecek. Kongre ile birlikte yönetim kademelerinde kapsamlı bir değişikliğe gidilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Eşbaşkan Figen Yüksekdağ, DİHA’ya yaptığı değerlendirmelerde önümüzdeki süreçte izleyecekleri yol haritasını şöyle özetledi:
“Aralık sonu ya da ocak başında kongremizi gerçekleştireceğiz. Bütün yönetim kademelerimizi yeniden düzenleyeceğiz. Siyasi olarak önemli bir görev ve sorumluluğu üstlendik. Meclis’in üçüncü partisi olarak çıktık, ancak Meclis’in ikinci partisi gibi çalışacağız. Meclis çatısı altında, Türkiye halklarının taleplerinin en etkili, en iyi ana muhalefet çalışmasını yürüteceğiz. Yeni ve demokratik bir anayasanın yapılabilmesi için Meclis içinde ve dışındaki bütün demokrasi güçlerini birleştirme yönünde bir siyasi tutum belirledik.” Yüksekdağ, Meclis’te birlikte hareket edilmesi konusunda CHP’ye çağrı da yaptı.
Yüksekdağ, HDP olarak, yeni dönemde çözüm sürecine ilişkin izleyeceği politika konusunda parlamentoyu adres gösterdi.
‘DEMİRTAŞ DEVAM ETMELİ’
Hazırlık çalışması devam eden HDP’nin olağan kongresinde “İki dönem” kuralının işletilmesi halinde Eşbaşkan Selahattin Demirtaş’ın yeniden eşbaşkanlığa aday olup olmayacağı netlik kazanmadı. Tabanın, Demirtaş’ın yeniden eşbaşkan olmasında ısrar ettiği belirtiliyor. Eski HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da Twitter hesabından dün HDP yönetimine seslenerek, “2 dönem kuralı gözden geçirilmeli, Selahattin Demirtaş devam etmeli” demişti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
Misafir Mega_Liboş_Murat

ATATÜRK ilke ve inkılaplarına “Yetmez ama Evet” diyen Kürt HDP'ye, “Eşhedü enla ...” diyen Kürt ise AK PARTi'ye yönelmektedir. Binaenaleyh ATATÜRKÇÜLERi de böyle “Eşhedü enla ...” demek mecburiyetinde bıraktığı için HDP cennetlik bir partidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...

Enfal Suresi, Ayet 48:

"Hani şeytan (ABD: ABDUŞŞEYTANULEKBER) onlara işleyip durdukları (kötü işlerini, fena niyet­lerini) süsleyip, «Bugün insanlardan size üstün gelecek yoktur ve ben de sizi destekleyici bir yardımcıyım!» demişti de iki ordu birbirlerini görüp kar­şılaşınca, (bu defa) topuğu üzerine gerisin geri dönerek şöyle demişti: «Doğrusu benim sizinle ilgim yoktur; sizin göremiyeceğiniz şeyleri görüyo­rum. Hem doğrusu ben Allah'dan korkarım, Allah'ın vereceği ceza şiddet­lidir." #BARIŞPINARİHAREKETİ ve trumpun ypg ve pyd yi kandırması ile alakalıdır vesselam: #ahirzamanologAAyazarefendi
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Yetmez ama Evet"diyen liboslarin,"Eshehü en la" diyen Laiklik karsiti din bezirganlarinin  AKP'ye dolayisiyla Fetullah Gülen'ya yöneldigi,Atatürk Ilke ve inkilaplarinin, birlik ve beraberlik,özgürlük,aydinlanma,kalkinma olmasi nedeniyle,bölücü ve gericiler tarafindan hazmedilememis olmasi ülkemizin bugün icinde bulundugu kritik dönemin baslica nedenleridir.

Atatürkcülerin hDP sayesinde Eshedü en La dediklerini iddia edecek kadar liboslasmis olanlar Yetmez ama Evetcilerin ve Laiklik karsiti odaklarin taseronluguna hala devam ediyor olmalari ülkemizin basinda 17 yildir boza pisiren AKP hükümetlerinin de adami olduklarini anliyoruz.

Atatürkcüler,Eshedü En La'yi bugün müslümanim diye arap kültürünü yasayan sahtekarlardan cok daha önceleri söyleyenlerdir ki o zaman bölücü HDP yoktu henüz,

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.