Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MADIMAK'I ANLATAN İLK FİLM


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Ulaş Bahadır'ın yazıp yönettiği, ‘MADIMAK Carina’nın Günlüğü" vizyona hazırlanıyor. Carina'nın Günlüğü, Sivas Katliamı'nı anlatan ilk uzun metrajlı sinema filmi olma özelliğini taşıyor.

 

Sivas Katliamı’nın tek yabancı kurbanı olan ve Madımak Oteli’ne kadar varan yolculuğunun hikayesi pek bilinmeyen Hollandalı Carina Cuanna’nın tuttuğu günlüklere bağlı kalınarak anlatılan ‘MADIMAK Carina’nın Günlüğü’ adlı uzun metraj film vizyon için gün saymaya başladı.
Carina Cuanna, 1993 yılında ‘Türk kadınının aile içi rolü ve çevre ile ilişkileri’ üzerine olan bitirme tezi için Hollanda’dan Türkiye’ye gelmiş ve 2 Temmuz’da Madımak Oteli’nde yanarak can vermişti.
Carina’nın Alman oyuncu Denise Ankel tarafından canlandırıldığı filmde, şair Metin Altıok rolünde Altan Erkekli, Behçet Aysan rolünde Mustafa Alabora, Hasret Gültekin rolünde ise Umut Kurt var.Dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’i ise Erdal Tosun canlandırıyor. Filmde ayrıca Füsun Demirel, Rıza Akın, Meray Ülgen, Bahar Selvi, Selin Yiğit, Ulaş Bahadır, Perihan Ünlücan, Özge Ertem Artvinli, Serkan Genç ve Koray Tarhan gibi isimler de rol alıyor.
Carina Cuanna’nın tuttuğu günlüklere bağlı kalınarak anlatılan ‘Madımak-Carina’nın Günlüğü’ filmi 25 Eylül’de sinema salonlarında ki yerini alacak.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

'MADIMAK FİLMİ GERÇEKLERİ ÇARPITIYOR'
‘Madımak: Carina’nın Günlüğü’ filminin gerçekleri çarpıttığı ve katliamda hayatını kaybedenlerin anısına saygısızlık yapıldığı öne sürüldü.

 

2 Temmuz 1993’te Sivas Katliamı'nda  yaşamını yitirenlerin yakınları ve katliamdan sağ kurtulanlar tarafından ortak bir açıklama yapılarak, ‘Madımak: Carina’nın Günlüğü’ filminin gerçekleri çarpıttığı ve katliamda hayatını kaybedenlerin anısına saygısızlık yapıldığı öne sürüldü.
Filmin gerçekleri çarpıttığı ve katliamda yaşamını yitirenlerin anısına saygısızlık yapıldığı belirtilen açıklamada, senarist ve yönetmenliğini Ulaş Bahadır’ın üstlendiği ve 25 Eylül’den beri gösterimde olan filmin yeterli duyarlılık ve özen gösterilmeden çekildiğinin altı çizildi.
Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ve katliamdan sağ kurtulabilenlerden Elif Kaynar Yavuz, Hatice Ayrancı, Zerrin Taşpınar, Yeter Gültekin, Rıza Aydoğmuş, Ali Çağan, Perize Doğan, Hüsne Aksuna (Kaya), Mehmet Gündüz, Zeynep Karababa, Mehmet Özer, Gülay Şahin, Ertan Kartal,Serdar Doğan ve Avukat Hasan Cem Yılmaz’ın yaptıkları ortak açıklamada filmin Madımak katliamında linç kültürüyle hareket etmiş güruhu “kandırılmış bir avuç saf Müslüman” olarak  göstermesi de eleştirildi.
Açıklamadan bir bölüm şöyle:
“Olayın senaryolaştırılması sırasında; katliamdan kurtulanlar ve otelde yakılarak katledilen canlarımızın aileleriyle detaylı olarak görüşülmediği, katliam sonrasında, yaşananların, yapılan açıklamaların ve bu hususu konu alan diğer görsel-edebi eserlerin yeteri kadar araştırılmadığı yine; 1993’ten beri devam eden yargı sürecinin de iyi araştırılmadığı ortadadır.
Filmde; yaşanılan katliam “derin devlet” ilişkileri içerisinde verilmiş ancak linç kültürüyle hareket eden güruh; “kandırılmış bir avuç saf Müslüman” olarak gösterilmiştir.
Diğer taraftan, olay günü otel merdiveninde çekilen ve artık katliamla özdeşleşen fotoğrafta çaresizce kurtulmayı (!) bekleyen üç şairden biri olan Uğur Kaynar kareden çıkarılmış ve yerine Hasret Gültekin konulmuştur.
Senarsit/yönetmen senaryosunda, gerçek olaylara, gerçek kişilere ve yaşanmış gerçeklere sadık kalmayarak, katliamda yaşamını yitirenlere saygısızlık etmiş, onların yakınlarının ve katliamdan kurtulanların manevi değerlerini incitmiştir. İlgililerin gerekli hukuki yollara başvurması gerekliliktir.”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MADIMAK FİLMİNE AĞIR SUÇLAMA
CHP'li Şenal Sarıhan, Meclis'te yaptığı açıklamayla sinemalarda gösterime giren "Madımak-Carina'nın Günlüğü" filmini eleştirdi.

 

Sivas Katliamı davası avukatlarından CHP milletvekili Şenal Sarıhan Meclis'te yaptığı açıklamayla sinemalarda gösterime giren "Madımak-Carina'nın Günlüğü" filmini eleştirdi. Sarıhan'a açıklama sırasında Madımak'ta katledilenlerin yakınları ve Pir Sultan Abdal Derneği Yöneticileri de destek verdi. Açıklamada "film, 13 yıllık AKP iktidarının Sivas Olaylarını eylemcilere değil, mağdurlara yüklemeye çalışan tavrına ve Devlet Denetleme Kurulu’nun raporundaki mantığa hizmet etmektedir" denildi. Filmin suçluları aklamak için çekildiği söylenirken filmin yapımcıları kınandı.
Filmde katliam sırasında çekilen ünlü fotoğrafta tahrifat yapıldığı anlatıldıktan sonra filmin katliamı örgütlü bir organizasyondan ziyade "örgütsüz, kendiliğinden ve sadece Aziz Nesin’e yönelik bir eylem gibi" yansıtıldığı aktarıldığı.
"Film, 13 yıllık AKP iktidarının Sivas Olaylarını eylemcilere değil, mağdurlara yüklemeye çalışan tavrına ve Devlet Denetleme Kurulu’nun raporundaki mantığa hizmet etmektedir"denilirken "içerik, kurgu ve sinema sanatı açısından eksiklik ve çarpıtmalar içeren ve gerçeklik algısını dağıtma amacı taşıyan bu filmin, Sivas Madımak Katliamında saklanmaya çalışılan gerçeklerin üstünü örtemeye, sorumluları aklamaya yetmeyeceği ortadadır" ifadeleri kullanıldı.
İŞTE O AÇIKLAMANIN TAMAMI:
2 Temmuz 1993 tarihinde yaşanan Sivas Katliamı’nı konu alan“Madımak-Carina’nın Günlüğü” filmi, 25.09.2015 tarihinde gösterime girdi. Anılan filminsenaristi/yönetmeni olan Ulaş Bahadır, filmin gösteriminden önce halen devam etmekte olan Sivas Katliamı Davası’ndaki somut kararlar ve içerikle ilgili kamu oyunu yanıltacak yanlış beyanlarda bulundu. Filmin tanıtım fotoğrafında dahi, olayın gerçek kişilerini kullanmak yerine tanınırlık durumlarına göre değişiklik yapmayı tercih etti. Herhangi bir haksız değerlendirmeye neden olmamak amacı ile şehit ailelerini, avukatlarını ve ilgili demokratik kuruluşlarımızı rahatsız eden bu açıklamalara karşı görüş ifade edebilmek için filmin gösterime girmesi beklendi.
Filim taraflarımızca izlendi. Filmin başlangıcında, senaryonun “Carrina’nın günlüğü ve Sivas Olayları’ndan esinlenerek” yazılmış olduğuna ilişkin kısa bir açıklama yer alıyordu. Bu açıklama, doğal olarak, sanat yapımının kendi içinde özgün bir kurgu yapmasına da olanak vermektedir. Ancak, Sivas Katliamı, yakın tarihte gerçekleşmiş ve toplumumuzu derinden yaralamış gerici katliamlardan biridir. Gerçek bir olaydan esinlenen bir yapıtın bu gerçekliğe saygı göstermesi, gerçeğin saptırılmasına ve yanlış algı yaratılmasına neden olmaması esastır. Filmin en önemli yanlışı, olayın, örgüt aidiyeti olmayan birkaç kişinin planlaması ve ilgisiz insanların, bu birkaç kişinin tahriki ile oluştuğu izlenimi vermesidir. Sivas Katliamına ilişkin yargılama, 23 yıldan bu yana devam etmektedir. Olaya ilişkin polis tutanakları, sanık, tanık anlatımları, görsel belgeler hem dosya içinde hem de bu konuda yapılmış çok sayıda yayında yer almıştır. Polis kayıtlarına göre 15.000 kişinin katıldığı bir eylemin, örgütsüz, kendiliğinden ve sadece Aziz Nesin’e yönelik bir eylem gibi gösterilmiş olması, eylemin gerici örgütlerce düzenlenmiş bir eylem olduğunu göz ardı eden bir yaklaşımdır. Daha önemli olarak da eylemcilerin “Cumhuriyet rejimine, özellikle laikliğe karşı şeri düzen isteklerini” yok sayma çabasıdır. Film, 13 yıllık AKP iktidarının Sivas Olaylarını eylemcilere değil, mağdurlara yüklemeye çalışan tavrına ve Devlet Denetleme Kurulu’nun raporundaki mantığa hizmet etmektedir. Sanat yapma özgürlüğü savı altında bu anlayışın savunulmuş olması, hem olay mağdurlarını hem de kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bir durumdur.
SORUMLULARI AKLAMAYA ÇALIŞIYOR
Senarist-Yönetmenin senaryo hazırlığı sırasında, katliamdan kurtulanlar,  ölenlerin aileleri ve  avukatları ile görüşmemiş olması, katliam sonrasında yaşananları, yapılan açıklamaları ve bu konudaki görsel-yazılı araçlarıaraştırmaya gerek duymamış olması ayrıca açıklama gerektiren, filmin yapılma amacı konusunda haklı kuşkular yaratan bir soru oluşturmaktadır.
İçerik, kurgu ve sinema sanatı açısından eksiklik ve çarpıtmalar içeren ve gerçeklik algısını dağıtma amacı taşıyan bu filmin, Sivas Madımak Katliamında saklanmaya çalışılan gerçeklerin üstünü örtemeye, sorumluları aklamaya yetmeyeceği ortadadır.
Bizler, bu amaçla yapıldığı hakkında ciddi kuşkular taşıdığımız bu filmin başta senarist yönetmeni olmak üzere, yapımcısı ve dağıtımcısı olan sorumluları kınıyoruz.
Güncel gerçekliği ve tarihsel belleği yanıltmaya, sanat üzerinden, sorumluları ve oluş tarzı açıkça ortada olan bir insanlık suçu fiilini toplum vicdanında aklamaya yönelik bu tür girişimlere izin vermeyeceğimizi, gerekirse hukuki, cezai ve idari her türlü önlemi alacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.