Φ erdogan Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2014 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2014 AKP, Gülen, Paralel ve Bize Öğretttikleri Nereden başlasam diye epeyce düşündüm sanırım geçmişe iyice bakarak onun üzerinden yorum yapmak en iyisi diyebilirim. Şimdi Pazar günü paralel yapı operasyonu başlayınca birdenbire bütün Zaman Gazetesi ekibi Ahmış Şık'ın şu Twitter Tweet'ine “Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak erdemdir” gönderme yaptılar. Göndermeler genelde Ahmeş Şık biz sana sahip çıkamadık ama sen bize empati öğrettin gibi palavra cümlelerden oluşuyordu. Palavra diyorum çünkü Ahmet Şık'ı ve o düzmece mahkemeleri ve davaları açanlar bugün içeri alınanların ta kendisiydi. Ahmet Şık Pazar sabahı bu insanlara ne öğretti de birden bire böyle 360 derece dönüş yaptılar. Üç yıl önce Ahmet Şık'ı düzmece belgelerle içeri tıkarken ağızlarından salya akan bu şahıslar neden birden bire demokrasi havarisi kesildiler. 17 Aralık 2003'ten önceye giderek bir geriye bakalım bütün davaların başında Cemaatçi bir savcı, cemaatçi polisler vardı. Hakkında dava açılan insanlara bugün kendilerine yapılan (Emniyette ifade almak v.b.) şeylerin aynısını yapıyorlardı ve utanmadan haklarında yalan haber ve düzmece belgelerle suçlamalar sıralıyorlardı. Şimdi tekrar Ahmet Şık'ın bunlara öğrettiğine gelelim. Ahmet Şık onlara Martin Niemöller'e ait şu sözleri hatırlatan bir durumda Martin Niemöller'in yaptığını yapmayarak, onlar için sesini yükseltti. Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı. -Martin Niemöller- Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak erdemdir. Ahmet Şık Nasıl oldu? Neden oldu? Ne değişti? Tarih tekerrürden ibaret derler ama bence tekerrür etmiyor haksızların hiçbiri yaptıklarıyla kalmıyor ve testi su yolunda kırılıyor. Hadi hep birlikte sesimizi çıkaralım ve Ahmet Şık'ın bize hatırlattığı faşizmi gördüğümüz heryerde sesimizi yükselterek, bunun faşizm olduğunu haykıralım.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ erdogan Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2014 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2014 Ahmet Şık: AKP hırsız, Cemaat çetedir ’AKP hırsızdır, cemaat çetedir. Ama şöyle bir şey de var. AKP ne kadar hırsızsa cemaat de o kadar hırsızdır, Cemaat ne kadar çeteyse AKP de o kadar çetedir’ Gazeteci Ahmet Şık, Halk TV'de yayınlanan "Ayşenur Arslan'la Medya Mahallesi" programında AKP ve Cemaat hakkında ilginç tespitlerde bulundu. Şık, AKP'yi de cemaati de hem hırsızlıkla he de 'çete olmakla' suçladı. MİT TIRLARI 17 ARALIK'TAN DAHA ÖNEMLİ MİT tırları ile ilgili soruşturmanın kapatılan 17 Aralık soruşturmasından daha önemli olduğunu söyleyen Ahmet Şık, "Eğer AKP yapptığı hukuksuzluklar yüzünden hesap verecekse, MİT Tırları 17 Aralık'tan daha önemlidir. Suriye'de yaşanan iç savaşın sorumlusu başta Erdoğn, sonra Davutoğlu ve Hakan Fidan'dır. Kendileri Suriye'ye 2 biin TIR'ın giittiğini kabul ediyor. Peki o TIR'ların içinde ne gitti? Bence bunun hesabı sorulmalı" dedi. 25 ARALIK DOSYASI HUKUKİ DEĞİL 25 Aralık soruşturması bana göre hukuki bir metin değildir ve fezleke de benim için bir değer taşımıyor. 'Erdoğan'ın nüfuzundan dolayı delil toplanamadı' denilen ve sadece dinleme kayıtları ile oluşturulan bir dosyanın hukuki olduğuna kimse bizi ikna edemez. KÜFELERİ BÜYÜK, BİR TÜRLÜ DOLMUYOR Yıldıray Oğur ve Kurtuluş Tayiz'in 24 kanalında yaptıkları açıklamalara tepki gösteren Ahmet Şık "Taraf denen itibar kaitli gazetede nasıl bir gazetecilik yaptıklarını itiraf ediyorlar. Bugün saf değiştirdiler ve AKP'nin saflarındalar. Değişen biir şey yok. Onlar her zaman gücün yanında konumlanıyorlar. Küfeleri o kadar büyük ki bir türlü dolmuyor" dedi. Geçtiğimiz yıllarda yürütülen soruşturmalarda Taraf gazetesinin çok büyük günahları olduğunu söyleyen Ahmet Şık, "O dönem AKP'nin safında yer alanlar bugün bir özeleştiri yapmalıdır. Hasan Cemal de Ahmet Altan da, Cengiz Çandar da buna dahil" dedi. AKP HIRSIZDIR, CEMAAT ÇETEDİR Gülen cemaatinin bugüngelinen noktada geçmişte yaptıkları hatalardan ders çıkardıklarına inanmadığını söyleyen Şık, "Yaptıkları son açıklamalarda bir pişmanlık görmüyorum. 'Hata yaptık' demiyorlar. AKP ile cemaat arasında bir iktidar savaşı yaşanıyor ve bugünün mağdurları onlar. AKP cemaat için 'çete' demekte haklı. Cemaat de AKP için 'hırsız' demekte haklı. Ancak bunun ötesi var. Bence AKP hırsızdır, cemaat çetedir. Cemaat ne kadar çeteyse AKP de o kadar çetedir, AK ne kadar hırsızsa cemaat de o kadar hırsızdır. Yarbay Ali Tatar'ın, Kuddus Okkır'ın yaşam hakkını çalmışlardır. Bundan daha büyük hırsızlık olur mu?" dedi. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Evrim Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2014 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2014 ilkede basın ve medya baskınları elbette görmezden gelinemez. bu genel tutumdur. kişilere, belirli çevrelere göre tutum belirlenmez. kimin gazetesi, kimin televizyonu olursa olsun basın ve medya üzerindeki baskılara karşı olmak kesin tavır gerektirir. ama bu mesele bunun çok üzerinde değil midir? cemaat ve AKP’nin siyaseten hiçbir farklılığı yok. sorun iki tarafın iktidar mücadelesi ve bizler sürekli bunun bir tarafı olmakla zorlanıyoruz. özellikle demokrat çevrelerin asıl sorumluluğu bu kirli savaşın hiçbir yerinde olmayarak kendi değer sistemini korumasıdır. devletin polis,operasyon ve yargı gücünü elinde tutan rejim ortağı bir örgütün sizce bizlerin kalkanına ihtiyacı olabilir mi? ergenekon operasyonları sürecinde yaptıklarının aynısını yapıyorlar. toplum manipüle ediliyor. bir taraf faşizm diyor, diğer taraf paralel yapıya karşı bağımsızlık mücadelesi veriyoruz diyor. sonuçta ikisi de ABD projesi, rejimin iktidar ortaklarıdır. bu ülkeyi açık cezaevine hep birlikte getirdiler. Ahmet Şık çok değerlidir, bu ülkenin namuslu gazetecilerinden, aydınlarından biridir. ilk açıklamasından sonra her iki tarafı değerlendiren yazıları çok daha oturdu bence. bu sürecin bizlere öğrettiği sürekli yok olma korkularımıza oynayıp bizi bir tarafa eklemleme çabalarına karşı direnç göstermektir. demokratlar, devrimciler, hak ve özgürlüklerden bahseden her kim varsa onlar zaten hep topun ağzındalar. toplumun hafızasını ve vicdanını kullanmaya çalışıyorlar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.