Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Çarşı; Kim, Neden Sana Karşı?


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Bilindigi gibi Gezi Bilinci eylemlerinde en on safta yer alan ve gezi bilinci eylemlerinin bir sembolu haline gelen, BJK taraftar grubu Carsi, en basta gezi bilincine bir "leke surmek" ve de bu bilinci her turlu carpitarak kitle gozunde "kucuk dusurmek" Adina hukuksuz diktatorun elindeki devlet eliyle, "hukumete darbe girisimi"n den her turlu duzmece ve tutarsiz iddianamalerle 35 Carsi Adina taninan mensubunu "agirlastirilmis muebbed hapis" cezasi ile cezalandirmak Adina, bugun yargiliyor.

 

Aslinda her sey o kadar traji komik ki, bu davanin neresinden neyi anlatmak bile anlamsiz hale geliyor.

 

Basta tutulan salon o kadar kucuktu ki, birak durusmaya gelenleri, avukatlari ve saniklari bile almadi.

 

Ilk talep salon degisikligi olarak geldi. Hakim " durusmayi deplasmana goturmeyelim" dedi. Bunu neden ve neye dayanarak dedigi ise muamma. Yani bir spor teriminin bir guya adli yargida kullanilmasinin anlami ne olabilir?

 

Neyse, salon guya degisti ama; yine her turlu yetersizdi.

 

Iddianama 15 Haziran da acildi. Ilginc olan adi gecen tapelerin daha oncesine dayanmasi.

 

Kendi tapelerine "montaj/dublaj" diyenlerin ve delil olamayacagini one surenlerin, tapeleri bu mahkemede delil diye sunmasi ise, ayri bir ironi.

 

Su an durusma devam ediyor.

 

Isteyenler canli olarak diken gazetesinin web sitesinden durusmayi takip edebilirler.

 

Diktator her zamanki adaletsizliklerinde hukuksuzluklarinda oldugu gibi bu konuda da bir ilke imza atti. Ilk defa bir futbol taraftar grubu mahkemede yargilaniyor.

 

Bes yasina kadar, Besiktas Carsi'da oturmus bir Besiktasli olarak Turkiye acisindan bir cok konuda donum noktasi olacak bu yargilamada Carsi'nin dolayisi ile gezi bilincinin dolayisi ile doganin, hak ve ozgurluklerin evrensel hukukun insan haklarinin adaletin vicdanin cagdasligin ve en onemlisi ulke ve toplumun her turlu geleceginin yaninda olmak, en basta benim insanlik gorevim.

 

Aslinda bu onemli davaya "golge dusurmek/katilimi azaltmak" Adina, yapilan 14 Aralik operasyonunun da zamanlamasi gayet manidar.

 

27100381.jpg

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çarşı'dan açıklama var

 

La biz size n'ettik?

 

Gezi eylemleri nedeniyle darbeyle suçlanan Çarşı grubu açıklama yaptı. 'Aklımız vicdanımızda kaldı' başlıklı açıklamada, "Ulu Kartal, kimseleri darbecilere, terör örgütlerine methiyeler düzmek, yardım ve yataklık yapmak zorunda bırakmasın." ifadeleri kullanıldı. İşte o açıklama

 

ÖNSÖZ: Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Leylâ ile Mecnûn neyse bizim için BEŞİKTAŞ ile Çarşı da odur…

 

SONSÖZ: BEŞİKTAŞ

 

Bize: “Size ne?” diyorlar.

Yıllar önce Fok balıklarının katliamına isyan ettiğimizde güldüler bize. “Size ne?” dediler. Yerdiler bizi, ama bugün sıfatsızın biri çıktı ve size “Fok You !” dedi. O gün yanımızda olsaydın bugün “*********** You !” diyor olacaktın, bunu unutma!

Düzen zaten istiyor ki, bir araya geldiğimiz sadece doksan dakikalık bir hayatımız olsun; bu süre zarfında sadece atılan gole sevinip yenilen gole üzülelim. Hayatımız doksan dakika içinde genleşip daralsın, orda başlayıp orda bitsin. Sahanın içinde olanlar dışında ‘görme, duyma, konuşma’ demek istiyorlar. O doksan dakikanın başlama vuruşuna kadar geçen zaman sanki hiç yaşanmamış gibi yok sayılsın. “Hadi şimdi dağılabilirsiniz! Unutun gitsin.” Öyle mi? Oysa bizim bir hayatımız varsa, bu hayat başkalarının hayatıyla mümkündür. Başkalarının hayatına sırt çevirenler, gözlerini kendinden olana çevirir; kendi oğullarını bir hanedan gibi görmenin dışına adım atamazlar. Futbolun insanlara yaydığı kolektif ruh, kolektif hâfıza kendimize dışarıdan bakma şansı verir bize. Bu bakış, insanî değerleri diri tutar. İnsanlığa yapılan yanlışları, kurulan kumpasları görünür kılar. Bizi, birbirimizden haberdar kılar. Haber niteliği olan durum ve olguları korkmadan, cesaretle halkın önüne taşıma sorumluluğu verir.

Bir araya geldiğimiz statlarda, salonlarda aleyhimize çalınan haksız penaltılara isyan edelim, çıkan haksız kırmızı kartlara isyan edelim, ama bu “milletin .mına koyacaz’ diyenlere yol veren düzene isyan etmeyelim! Öyle mi? Yoksul halk çocuklarının bayrağa sarılı tabutlarını unutalım? 12 yaşında vücudundan 13 kurşun çıkarılan çocukları unutalım? Kaşları Kartal kanadı olan Berkin’imizi, güzel yüzlü Ali İsmail’imizi unutalım? Öyle mi? İnsan, biraz da unutmadığı için, daha güzel bir dünyanın mümkün olduğunu hatırladığı için insan değil mi? İnsan, hayatın kanayan yerine baktığı için, sırtını dönmediği için çocuklarının yüzüne utanmadan bakabilir.

 

Rakibin haksız yere oyundan atılmasına olan isyanımız takdire şayan görülür, ama Trabzon’da doğa katliamı rönesansı HES’lere karşı isyanımız tu-kaka öyle mi?

Sporda Şike ve Teşvik söylentileri ayyuka ulaştığında “İtalya’dan futbolcu değil, savcı istiyoruz” dedik. Fena mi ettik? Kötü mü söyledik? İnsan neye ihtiyacı varsa onu istemez mi?

Plüton’a yapılan haksızlığa bile “oha” demişken hâlâ bize “Siz böyle şeylere kafa yormayın” diyorlar, ama bilmezler ki Plüton’u evlatlıktan atanlar bile bugün bin pişman.

İstiyoruz ki, içinde ülkemizin de yer aldığı dünya aynı akıbete uğramasın. Turizm Bakanlığı bütün dünyaya ülkemizin tam bir cennet olduğunu duyurmak isteyen tanıtımlar yapacak, ama biz “Kaz Dağı’nın üstü altından daha değerlidir” dediğimiz zaman hâkim kırmızı kartını bize gösterecek! Öyle mi?

“Yağmurdan korksak sokağa çıkmazdık.” O yüzden dile geldik;

“Siyanür Öldürür!”, “Ferhat da Dağları Deldi Ama Şirin İçin” dedik.

Bizleri doksan dakikanın içine hapsetmek isteyen o düzene Ali Sami Yen’den seslendik; Yıl 2011, “çArşı betona karşı”; “Ali Sami Yen Park Olsun, Şişli Hayat Bulsun”, “Rant Yapma Park Yap”

Gidemediğimiz maçta kulağımız radyoda, gözümüz televizyonda, aklımız Hasankeyf’te kaldı...

 

Hadi de bakalım şimdi ey zâlim; “Şirin bilseydi Munzur Çayı'nın gizemini Ferhat'ın hali nic’olurdu ?”

 

Ama yok, istiyorlar ki doksan dakikanın sonunda doksan gün ofsayt tartışalım, başka da hiç bir şeyi dert edinmeyelim.Statlar bir beşik gibi uykuya doğru sallayıp dursun bizi istiyorlar. Oysa maçlara ara verildiğinde hayat devam ediyordu ve yazın 45 derece sıcakta parke taşı döşeyen işçinin alın terinde kaldı aklımız… “Taşeronlaşmaya, Sendikasızlığa, Kuralsız Çalışmaya Hayır" dedik.

Sen demedin mi?

“ Mayıs: 1 Sermaye: 0 “

 

“çArşı Nükleer Santrallere Karşı”

 

“Sizin Nükleeriniz Varsa Bizim Metan Gazımız Var”

“Nükleersiz Türkiye”

“Karadeniz Kanserden ölmesin Ulan!”

 

Sanırsın ki atomu parçaladık da tanrı parçacığının peşine düştük... Oysa değil.

 

"Ses verin yakarışıma, bu işin sonu fukuşima" dedik o kadar...

“Terörün her türlüsüne hayır” dedik aklımız körpe kuzularda kaldı…

Çocuklarda kaldı aklımız;

“Alayınıza Sobe Ulan” “çArşı çocuk pornosuna karşı”

“çArşı Aile İçi Şiddete de Karşı”

 

Kışın evsizlerde kaldı aklımız “Donduk ulan!” dedik. Üst katta oturanları, alt kattakinden haberdar kılmaya çalıştık.

 

“Padişah değilim çeksem otursam

Saraylar kursam da asker yetirsem

Hediyem yoktur ki dosta götürsem

İki damla yaştan gayrı nem kaldı”

Aklımız vicdanımızda kaldı;

Kimsesizlerin kimsesi olmaya gayret ettik. Huzur evlerinde kaldı aklımız; evlat olduk, torun olduk, çiçek olduk, kucak bulduk. Aklımız Çocuk Esirgeme Kurumları’nda kaldı… Oyuncak olduk, palto olduk, bot olduk, kalem olduk, kederi silen silgi olduk, mutluluğa açacak olduk...Kıyıda, tenhada bırakılmış olanları hayatımızın ortasına davet ettik.

Aklımız sokak hayvanlarında kaldı…

“çArşı sokak hayvanlarına koşuyor”; 5 ton kuru/yaş mama, 5 bölgeye mamalık ve su depoları, yaklaşık 500 kulübe ve tıbbi müdahale için birçok ilaç ... Ukrayna’daki köpek katliamına karşı da üç maymunu oynamadık.

Ah o çocuklar, yine o çocuklar... LÖSEV’e koştuk, kucaklaştık, umut götürdük onlara, “Bir tuğla da sen koyar mısın? ” dedik ve aklımız lösemili kardeşlerimizde kaldı…

Şimdi bizi yerin dibine gömmek istiyorlar.

Yahu, madenlere indik ki biz! Yeryüzü doksan dakika yukarıda değil ki bizim için. Yeryüzü her yerde:

“540 metrede röveşata! Bu da mı penaltı değil ?”

N’oldu ? Aklımız fikrimiz madenlerde kaldı…

"Ölümün taşeronları hiç mi doymayacak bu siyah kâra"

“Siyah Bile Kaybetmiş Asaletini Yokluğumuzun Karanlığında”

“Soma’nın en orta yerinde büyük bir yangın var alevler içinde”

Bizim de ayakkabımızın altı delikti, “Hrant” olduk. Acının üzerine hep birlikte kapaklandık.

Irkçılığa karşı olduk,”Hepimiz Zenciyiz” dedik.

 

Bize kapak takmak istediler, cevabımız “Kapakları Toplayalım Engelleri Aşalım” oldu. Sıradanlaşmış, kurumsallaşmış kutlama haftalarının dışında ihtiyacı olan yurttaşlarımıza 60'ı manüel, 4'ü akülü olmak üzere toplam 64 arabayı semtte sergiledik teslim ettik. “Bu da Çarşı'nın Koreografisi” dedik.

 

Aklımız ihtiyaç sahiplerinde kaldı.

 

Aklımız 8 Konteynır ve 1 tır malzeme ile “Sokağın TaVanı Kadar”

Akıl Van’da kaldı…Karada, karakışta kaldı.

Şirince’de ”Kıyamet Seninle Kopmaya Geldik”

 

La biz size n’ettik?

Bütün Türkiye’de Kızılay’a oluk olduk kan olduk aktık, ama bizim aklımız acil kan aranıyor çığlıklarında kaldı…

Aklımız hâlâ Filistinli Hanzala’da…

“Çocuklar Okusun” diye 10 günde 25 okula 25 kütüphane projesine destek verdik… Aklımız Kütüphanelerde kaldı…Kâğıtlara hürmet etmekten bir an geri durmadık.

“çArşı Köy Okullarına Koşuyor”

İki yılda isim isim 550 okul 20 binin üzerinde çocuğumuza bot, mont, atkı, bere, çanta, kıyafet, oyuncak, kırtasiye olduk olmasına da aklımız hâlâ köy okullarında…

Biz siporu seviyoruz sevmesine de, daha dün ses olduğumuz tiyatro yıkımlarına karşı bugün eski güreş hakeminin, zabıta müdürünün şehir tiyatrolarına sufle vereceğini tahmin etmemiştik. Bunca yağdanlığın, dalkavuğun gölgesinde ata sporuna işmar çakmayı nasıl unuturduk: “çArşı, yağsız güreşe de karşı” dedik.

Ulu Kartal, kimseleri darbecilere, terör örgütlerine methiyeler düzmek, yardım ve yataklık yapmak zorunda bırakmasın.

Vicdanınızla kalın!

 

16aralik(1).jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyaset adamı yer bitirir.... Cem Uzan'ı siyaset bitirdi. Fettullah'ı siyaset bitirecek. Beşiktaş'ı da bitirir. Fenerbahçe'yi de bitirir. Klubün menfaatini düşünenler siyasete bulaşmazlar. Sonunda beşiktaş klubü zarar görür. Fenerbahçe klübü zarar görür. TÜSİAD'ı anlıyorum, siyasetle uğraşmasını menfaati var ama klupler yönetici iş adamlarının siyasi görüşleri çerçevesinde hareket ederse o klup yöneticileri tarafından kullanılmış olur. Kurumlar siyasi pozisyon alırsa sonunda zarar görür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ticarete, Yargı'ya, Spor'a ve Din'e ve bütün kurumlara siyasetin bulaştırılması az gelişmişliğin göstergesi.... Demokrasi demek kurumsallaşma demektir. AKP gelince bütün kurumlar yandaş, CHP gelince bütün kurumlar yandaş.... biz de taraf olmak durumundayız. Taraf olmayan bertaraf olur. Bush bile aynısını söyledi, ya bizdensin ya onlardan.... İçerde hangi tarafdayız, dışarda hangi tarafdayız...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyaset adamı yer bitirir.... Cem Uzan'ı siyaset bitirdi. Fettullah'ı siyaset bitirecek. Beşiktaş'ı da bitirir. Fenerbahçe'yi de bitirir. Klubün menfaatini düşünenler siyasete bulaşmazlar. Sonunda beşiktaş klubü zarar görür. Fenerbahçe klübü zarar görür. TÜSİAD'ı anlıyorum, siyasetle uğraşmasını menfaati var ama klupler yönetici iş adamlarının siyasi görüşleri çerçevesinde hareket ederse o klup yöneticileri tarafından kullanılmış olur. Kurumlar siyasi pozisyon alırsa sonunda zarar görür.

Bu konu ile ilgili sence varsa bir siyaset, aciklar misin?

 

Cunku benim dile getirisimde siyaset degil; etik temelli hukuk hak ve ozgurlukler, adalet, cagdaslik, sosyallik, kisaca insanoglunun yasam ve iliski sorunu var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ticarete, Yargı'ya, Spor'a ve Din'e ve bütün kurumlara siyasetin bulaştırılması az gelişmişliğin göstergesi.... Demokrasi demek kurumsallaşma demektir. AKP gelince bütün kurumlar yandaş, CHP gelince bütün kurumlar yandaş.... biz de taraf olmak durumundayız. Taraf olmayan bertaraf olur. Bush bile aynısını söyledi, ya bizdensin ya onlardan.... İçerde hangi tarafdayız, dışarda hangi tarafdayız...

Insanlik algisi ve bilinci tarafliliktan ziyade bilissel ve farkindalik olarak insanlik mucadelesini getirir. Sonucta taraflilik bir ideolojik inancsal cikardir. Oyle bir cikardir ki,kattliamlari bile sirf kendi cikari icin kullanir, somurur ya da gormemezlikten gelir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.