Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Hobbit: Beş Ordular Savaşı - The Hobbit: The Battle of the Five Armies


Admin

Önerilen İletiler

  • Admin

Hobbit: Beş Ordular Savaşı - The Hobbit: The Battle of the Five Armies

 

[sharedmedia=videos:videos:5744]
 
Diğer Hobbit film tanıtımları:
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 4 hafta sonra...
  • Admin

 

Peter Jackson, Orta Dünya’da geçen ikinci üçlemesini de ülkemizde 17 Aralık’ta vizyona girecek bu filmle nihayete erdiriyor. Ta 2001’de başlayan, epey uzun süren bir maratonun sonundayız artık. Hobbit kitabının hacmini düşündüğünüzde, ortaya yine bir üçleme çıkmasını ticari nedenlere bağladıysanız, haklısınız. Zaten serinin özellikle ikinci filmi, finaldeki büyük savaşa hazırlık niteliğindeydi. Yine ortak düşmana karşı güçlerini birleştiren farklı grupların öyküsü bu. Bilbo, ejderha Smaug ve Gollum ile karşılaşmasının ardından evine o ünlü güç yüzüğüyle dönebilmek için yine çetin bir mücadeleye girişmek zorunda. Ancak elflerin, cücelerin ve insanların ortak düşmana karşı yine birlikte savaşması gerekiyor.

 

Yüzüklerin Efendisi hayranlarının büyük bölümünün Hobbit’in bu son filmini de seveceğine emin olabiliriz. Sorun şu ki, Bilbo Baggins, Thorin Meşekalkan ve Cüceler Bölüğü’nün maceraları, ilk üçlemenin yanında biraz yavan kaldı sanki. Ya, ilk üçlemenin mükemmelliğinden ya da sonunu bildiğiniz bir öykünün başının anlatılmasından bu durum yaşanıyor olabilir. Ama Jackson, en iyi yaptığı şeyi yine yapıyor. Bir Orta Dünya olduğuna ve orada bir zamanlar savaşlar yaşandığına sizi görsel manada inandırmayı başarıyor. Ian McKellen ve Cate Blanchett, serinin finalinde de görünerek 6 filmin tamamında oynayan iki isim oluyor. Bilbo’yu başarıyla oynayan Martin Freeman’ın yanısıra filmin kadrosunda Richard Armitage, Evangeline Lilly, Luke Evans, Orlando Bloom ve Christopher Lee de var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • Admin

Sahneden savaşa savaşa çekiliyorlar...

'Hobbit' serisinin son filmi 'Beş Ordunun Savaşı', upuzun bir aksiyon gösterisi. Arada da 'Güç zehirlenmesi' meselesi üzerinden coğrafyamıza selam sarkıtıyor gibi.

Evet, bir seride daha onlara ayrılan sürenin sonuna gelindi… Hoş, ‘Hobbit’ edebiyattan ‘Üçleme’ anlamında devralınan serilerden değildi. Projenin sahibi Peter Jackson senaristleriyle birlikte tek bir kitaptan uzata uzata, top çevire çevire üç film -ya da ‘post’- çıkarmaya koyulmuş ve “Belki merak edenler vardır” zannıyla mı desem bilemiyorum ama ‘Yüzüklerin Efendisi’ serisinin ‘Çıkan kısmın özeti’yle sinemaseverleri buluşturma işine koyulmuştu.

 

 Geride kalan iki filmin (‘Beklenmedik Yolculuk’ ve ‘Smaug’un Çorak Toprakları’) ardından gelen üçlemenin bu son halkası (‘Hobbit: Beş Ordunun Savaşı’ - ‘The Hobbit: The Battle of the Five Armies’), öykünün bütün bileşenlerini adeta geniş bir zeminde buluşturan büyük bir meydan savaşının ifadesi. Ki bu savaş kırılmaların, kayıpların yaşandığı, kimi bedellerin ödendiği ama karşılığında da Orta Dünya ’daki huzura en azından bir süreliğine de kapı aralayan kaçınılmaz bir büyük hesaplaşma…

Peki ya bu hesaplaşmanın sinemasal yansıması nasıl? Kuşkusuz bu son adım, ‘Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü’ türünden bir yapıya sahip. Gerçi orada bir önceki bölüm ‘Miğferdibi Muharebesi'yle bitiyor ve hikâyenin sonuna damgasını vurması beklenen ‘Minas Tirith Savunması’ pek de öyle beklendiği ölçüde görkem sunmuyordu. ‘Beş Ordunun Savaşı’ ise belki ‘sayı’dan da mütevellit, çok abartılı olmasa da görkemli sayılır. Film ‘Uyandırılan ejder’ Smaug’un Göl Kasabası’nı tarumar ettiği zaman diliminde başlıyor -bir önceki adımın ‘pat’ diye kesilip kaldığı yerde yani-. Anayurtlarının zenginliğine kavuşan Erobor Cüceleri cephesinde ise efsanevi Arkentaşı’nı ele geçirmek isteyen Kral’ın oğlu Thorin, koca bir hazinenin sahibi olmanın yarattığı psikolojinin yavaş yavaş esiri oluyor -ki biz buna modern dünyada ‘güç zehirlenmesi’ diyoruz ve yaşadığımız coğrafya itibariyle meseleye fazlasıyla vâkıfız-. Bilbo Baggins ise Thorin’i, hırsını dindirip tekrar akıl ve vicdan çizgisine geri döndürmeye çabalasa da hedefine ulaşamıyor ve Elfler’le insanlar, cücelerle savaşın eşiğine geliyor. Derken Orklar da meseleye dahil olunca kartlar yeniden dağıtılıyor ve muharebenin hasını izliyoruz…

 

EN KEYİFLİ ‘HİSSEDİLEN SÜRE’

 

 ‘Beklenmedik Yolculuk’, upuzun bir yolculuğun sıkıcı bir ifadesiydi. ‘Smaug’un Çorak Toprakları’ ise özellikle etkileyici bir ses tonuna (!) ve kendince bir felsefeye (!) sahip dev bir ejderhanın (bilgisayar efekti olsa da) cezbedici görselliğiyle ilgi çekici bir hamleydi. Ayrıca ‘Elfgiller’den Legolas’ın yardımcısı Tauiel’in cüce Kili’yle arasında filizlenen aşk tohumları öyküye romantizm de katıyordu. ‘Beş Ordunun Savaşı’, elbette bir önceki filmden devraldığı mirasların izinden gidiyor ama farklı olarak neredeyse bütün tercihini aksiyondan yana kullanıyor. Film Smaug’a karşı verilen mücadeleyle açılıyor, araya Thorin’in ihtirasları giriyor ve nihayetinde savaşın başlamasıyla birlikte perde alabildiğine hareketleniyor. İnsanlar, Elfler ve cüceler Orklar’a ve Goblin’lere karşı mücadele ederken ortalık da harabeye dönüşüyor. Kabul etmek lazım, bütün bu aksiyon sahneleri iyi çekilmiş, dolayısıyla kendinizi kaptırdığınızda hissedilen süre bakımından ‘Beş Ordunun Savaşı’, serinin en keyifli adımı olmuş.

 

‘SULTAN SÜLEYMAN’A KALMAYAN BU DÜNYA

 

 Oyunculuklara gelince ilk iki filme göre özel bir performans yok. Bilgo Baggins’te Martin Freeman, Legolas’ta Orlando Bloom, Gandalf’ta büyük usta Ian McKellen, Thorin’de Richad Armitage, Bard’da Luke Evans, Kili’de Aidan Turner, Taiuriel’de Evangeline Lily, Thranduil’de Lee Pace, Smaug’un sesinde Benedict Cumberbatch üzerlerine düşenin üstesinden geliyorlar. Cate Blanchett, Christopher Lee, Ian Holm, Hugo Weaving gibi ‘Ustalar’ da karakterleri vasıtasıyla öyküdeki mevcudiyetlerini hatırlatıyorlar… Kişisel olarak ben öykünün kötü adamlarından Azog’da Manu Bennett’i bir hayli beğendim.

 Sonuç? ‘JRR Tolkien külliyatı’nın bu defterini de kapadık. ‘Hobbit’ kanaatimce, ‘Yüzüklerin Efendisi’yle meselelere vâkıf olanlar için pek yeni bir şeyler söylemeyen bir hamleydi. Yaşandı ve bitti… ‘Orta Dünya’dan kendi dünyamıza dönmenin zamanı… Lakin kendi dünyamızda da Thorin’vari, gücün şehvetine kapılmış bir sistemin içinde debelenip duruyoruz. Üstelik bu sistemin akla ve sağduyuya yönelecek gibi bir görüntüsü de yok. Konuyu şöyle noktalamak mümkün: ‘Sultan Süleyman’a kalmayan bu dünya kimseye kalmaz’…

 

Hobbit: Beş Ordunun Savaşı

Yön: Peter Jackson

 Oyn: Martin Freeman, Orlando Bloom, Ian McKellen, Richard Armitage, Luke Evans, Evangeline Lily

ABD yapımı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Admin

"Hobbit: Beş Ordunun Savaşı" ilk 5 gün rekoru kırdı "Hobbit: Beş Ordunun Savaşı", ilk 5 günde 643 bin 689 kişi tarafından "Tüm Zamanların En İyi İlk Beş Gün Yabancı Film Açılış Rekorunu" kırdı.

The_Hobbit_-_The_Battle_of_the_Five_Armi

 

Warner Bros'tan yapılan açıklamaya göre, New Line Cinema ve Metro-Goldwyn-Mayer Pictures (MGM) yapımı olan film, ilk 5 günde 643 bin 689 kişi tarafından izlendi.

Oscar ödüllü yönetmen Peter Jackson'ın İngiliz yazar John Ronald Reuel Tolkien'ın "The Hobbit" romanından uyarladığı üçlemenin son filmi, böylece "Tüm Zamanların En İyi İlk Beş Gün Yabancı Film Açılış Rekorunu" kırmış oldu.

 

hobbit3.jpg

Film vizyona girdiği 17 Aralık günü 109 bin kişi tarafından izlenerek, tüm zamanların en iyi "hafta içi yabancı film açılışı" rekoruna da imza atmıştı.

Ian McKellen'ın "Gri Gandalf", Martin Freeman'ın "Bilbo Baggins", Richard Armitage'ın ise "Thorin Meşekalkan" rollerini üstlendiği filmin senaryosunu Fran Walsh, Philippa Boyens, Peter Jackson ve Guillermo del Toro yazdı.

"Hobbit: Beklenmedik Yolculuk" ve "Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları"nın ardından çekilen final filmi, Miramar-Wellington'daki tesisler ile Yeni Zelanda'da yapıldı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Admin

Bugün filmi Üç Boyutlu (3D) IMAX sinemada izledim... Harika bir şölendi. Peter Jacson adına yakışır şekilde bitirdi diyebilirim. Özellikle filmin sonunda Yüzüklerin Efendisine bağlantısı çok güzeldi. Eskiye götürdü beni diyebilirim.

 

Kaçırmayın mutlaka izleyin.... :) Tabiki fantazi filmerini seviyorsanız...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

İlk bölümde uyuduk kızımla..ama filmin kabahati yok sadece biz çok yorgunduk..:D Ama ikinci bölümde nolduysa faltaşı gibi açıldı gözlerimiz.

 

Gösterimden kalkmadan bir kere daha izleyeceğim :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.