Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Phaselis, Antalya


antalyaren

Önerilen İletiler

Merhabalar.

Aşağıda Phaselis hakkında Müze Müdürlüğüne ait tarihi bilgiler vardır. Ancak Bilinmesi gereken başka bir şey daha var ki, o daha da ilgi çekiçi. Müze tarafından korunan antik şehir ve koy, girişten itibaren farklı bir hava olduğunu zaten belli ediyor. Kente ilk girdiğinizde, kemerli bir taş yığın ve hemen arkasında DENİZ. Ama öyle böyle değil, resmen denizden arındırılmış minnacık bir koy. En fazla 1,50 cm. Sağınız da tarih, solunuz da muhteşem bir koy daha. Tarih ve deniz birbirine girmiş. Hangisinden zevk alsam diyorsunuz. İnanın bana sanki gizli bir dünya.Antalya' ya gelip burayı görmeden dönmeyin sakın.

102379776.jpg102379862.jpg

 

İ.Ö. 333'de Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biridir. İskender'den sonra bir çok kere el değiştiren Phaselis, İÖ. 167'de Likya Birliğine üye olup birlik sikkeleri basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 43'de Roma egemenliğine girer ki, bu dönem şehirde yeniden yapılanma Phaselis antik kentinin Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 7.y.y.'da Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Kuruluş efsanesinde kolonistlerin yöre halkına mısır veya kurutulmuş balık önerilerine, balık isteği ile cevap verildiği anlatılır. Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Phaselis'in ticari liman hüviyetini vurgular. Phaselis bazen Likya bazen Pamfilya bölgesi şehri olarak gösterilir. Gerçekte her iki bölgenin sınırları arasında yer almaktadır. Şehirde sırasıyla İ.Ö. ö.y.y.'da Pers, 4.y.y.'da Karia Satrabı Mausolos ve nihayet komşu şehir Limyra Kralı Perikles'in egemenlikleri görülür.

İ.Ö. 333'de Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biridir. İskender'den sonra bir çok kere el değiştiren Phaselis, İ.Ö. 167'de Likya Birliği'ne üye olup birlik sikkelerini basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 43'de Roma egemenliğine girer ki, bu dönem şehirde yeniden yapılanma ve en az 300 yıl sürecek refahın başlangıcıdır. Şehir 129'da İmparator Hadrian tarafından ziyaret edilir. Güney limandan başlayan ana caddenin girişindeki tek kemerli anıtsal tak bu ziyaretin anısına dikilmiştir. 5. ve 6. yüzyıllar Bizans egemenliğindeki yüzyıllardır ki, Phaselis 451'de Kadıköy Konsülüne katılan şehirler arasında yer alır. 7. y.y.'da Arap akınlarından sonra 8.y.y.'da yeni bir refah dönemi başlar. Phaselis 1158'deki Selçuklu kuşatmasından sonra gerek depremler ve gerekse limanının işlevselliğini kaybetmesi ardından önemini kaybedip 13.y.y. başlarından itibaren tamamen terk edilir. Günümüze çokluk Roma ve Bizans dönemi kalıntıları ulaşmıştır. Bunlar şehrin ana aksını oluşturan ve Kuzey-Güney limanlarını birleştiren ana caddenin iki yanında sıralanır. Cadde, agora ile tiyatro arasında genişleyerek küçük bir meydan oluşturur.

Meydanın güneydoğu köşesinde basamaklar tiyatro ve akropolise ulaşımı sağlar. Tiyatro küçük boyutlu tipik bir Hellenistik dönem tiyatrosudur. Roma döneminde sahne binasının eklendiği, Geç Bizans'ta ise sahne binası duvarının kısmen şehri koruyan yeni surların bir parçası olduğu kalıntılarından anlaşılır. Örenyerinin girişindeki virajın sağında şehrin eski surlarıyla (İ.Ö. 3.y.y.), tapınak veya anıtsal mezar olabilecek temel kalıntılarına rastlanır. Kuzey limanı arkasındaki yamaç ise şehrin mezarlık alanıdır. Günümüze ulaşan en anıtsal yapı ise su kemerleridir. Şehrin ihtiyacı olan su, kuzeydeki tepede yer alan kaynaktan getirilmekteydi. Biri tiyatro karşısında, diğer ikisi güney limana giden ana caddenin sağında olmak üzere 3 agora bulunmaktadır. Tiyatronun karşısındaki agoranın içinde bugün Bizans dönemine ait küçük bir bazilikanın kalıntıları yer alır. Şehrin diğer iki önemli kalıntısı ise şehir meydanındaki biri küçük diğeri büyük iki hamam kalıntısıdır. Özellikle küçük hamam kalıntıları Roma hamamının ısıtma sistemi hakkında bilgiler verir. Tarihçiler şehrin baş tanrıçasının savaşın ve bilgeliğin tanrıçası Athena olduğunu yazarlar. Henüz bulunmamış Athena tapınağı ve diğer önemli yapıların bugün ormanla kaplı akropol tepesinde yer aldığı düşünülmektedir. (Antalya Müzesi Resmi Web sayfası)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.