Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Provakasyon Girişimi


evrensel-insan

Önerilen İletiler

TSK, bugun bir Suriye savas ucagini "sinirlari ihlal ettigi ndedeniyle" F16'lar ile vurarak, dusurdu.

 

Verilen bilgiye gore, sinir ihlalinin 1 mil oldugu soyleniyor.

 

Bilindigi gibi, angajmana gore Turkiye SURIYE SINIRI ICINDEKI 5 KM LIK ALANI "IHLAL ALANI" OLARAK SAPTAMISTI.

 

Bu duruma gore SURIYE UCAGI SURIYE SINIRLARI ICINDE VURULMUS VE DUSURULMUS oluyor.

 

Yine bilindigi gibi, bu bolge Suriye rejimi ile her turlu terorist muhaliflerin catistigi bir sinir bilgesidir.

 

Yine bilindigi gibi, Turkiye'den her an bir suru terorist her turlu agir silahlarla bu bolgeye gecip, Suriye rejimi ile savasmakta ve yine bu bolgeden Turkiye'ye gelmektedir.

 

Kisaca TURKIYE, HER TURLU TERORIST GRUBA SILAH YARDIM VE YATAKLIGI YAPARAK, ONLARIN SURIYE REJIMI ILE SAVASMASINI SAGLAMAKTADIR.

 

Iste bu son ucak ta, TERORISTLERE YARDIM AMACI ILE SURIYE SINIRLARINDA VURULARAK DUSURULMUSTUR.

 

Bu uluslar arasi algida TURKIYE'NIN SURIYE'YE SAVAS ILANI DEMEKTIR.

 

Suriye acisindan Turkiye'nin ulke rejimini tehdit anlamina gelir.

 

Yalniz burada kimse Suriye'nin tarafinda olarak (NATO, ABD, AB, BM) uluslararasi hakliligi savunmak durumunda degildir.

 

Ayrica Suriye kendi derdine dusmusken, Turkiye'ye savas acacak bir durumu da yoktur.

 

Kisaca Turkiye,diktator eliyle; halk deyimi ile "kasinmaktadir."

 

Iste bu durumda, soru bu kasinmanin kasima adina Suriye'yi ne kadar tahrik edecegi ve cileden cikaracagi algisidir.

 

Ayni "kasinmayi" Turkiye, diktator eliyle; Kirim konusunda da yasamaktadir.

 

Yerel secimlerin yasanacagi su gunlerde, Diktator ve iktidari belli ki ulke secimlere gidemesin diye cesitli girisimlerde bulunmakta ve bulunmaya da devam etmektedir.

 

Kisaca ulke ici ve disi her turlu ulke ve toplumu bir savas ortamina sokma provakasyonunu gundeminde tutmaktadir.

 

Burada en onemli nokta, Turkiye halklarinin bu provakatif girisimlere kanmamasi ve bu temelde bir oyuna gelmemesidir.

 

Cunku boyle bir oyuna gelme, tamamen iceride ve disarida; diktator ve provakasyonlarinin ekmegine yag surmekten baska bir anlam tasimayacaktir.

 

Diktator, kaptani oldugu gemi de artik kaptanlik yapamayacagini anlamis ve batacaginin farkina varmistir. "Ben batarsam gemi ile batarim" zihniyeti ile kendi ile birlikte gemisini de yani ulke ve toplumu da her turlu savasin batakligina icerde ve disarda cekmekten cekinmemektedir.

 

Yalniz bu durum yerel secimler ile de sinirli degildir. Cunku diktator yerel secimlerde buyuk bir kayiba ugrasa da hala ulke ve toplumun basinda bir diktator provakator hipokritik ve ayristirmaci otokrat olarak kisa donemde cumhurbaskanligi secimlerine ve sonra da genel secimlere kadar hala tek yetkili isimdir.
 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biraz dünyadaki gelişimlere ve bize ne şekilde yansıyacağına iyi bakmak gerekiyor. Konu 2012 den buyana  dengelerin yeniden tesisi üzerine kurgulanıyor. Rusya'nın revize edilmiş sscb ideali yavaş yavaş su yüzüne çıkıyor. 

Türkiye,Rusya içinde ABD ve AB içinde ayrı kutuplarda paylaşılamayacak bir konuma yeniden geldi. 

Taraf olamayanları bertaraf edeceklerine göre Çanlar bizim için çalıyor artık :(

Ukrayna ve polonya konusunda AB'nin hızlı haraket etmesi beni daha da kuşkulandırmaya başladı. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buradaki en buyuk sorun, Turkiye'nin tarihinde hic bir zaman yasamadigi bir teslimiyettir. Yani Turkiye'nin artik ne avrupa, ne ABD ne de O.Dogu ulke ve komsular acisiundan, hic bir politik diplomatik ve ekonomik "degeri" kalmamistir.

 

Cunku komsular ile olan iliskilerde, Turkiye'nin NATO, AB ve ABD/ISRAIL tarafindan herturlu kullanilmasinin yaninda, Turkiye diktatorun kendi ARAPLASMA ihtiraslarinin da hem iceride hem disarida kurbani olmustur.

 

Diktator ulkeyi ve toplumu bir "teror yanlisi" yapma adina elinden geleni ardina koymamistir.

 

Diger kanat olan Rusya/Cin/Iran ile de hem O.Dogu saldiurgan politikasi hem de Kirim politikasi konusunda da sinifta kalmistir.

 

Kisaca diktator tum dis ve ic muttefiklerini itilaf haline getirmistir.

 

ABD usagi olan Katar, Misir, S.Arabistan ile bile ipleri germistir.

 

ABD ve AB BOP projelerindeki yaptiklari "hatayi" anladiktan sonra, Diktator bu hatanin uzerine giderken, yalniz kalmistir.

 

Suriye'de bile teroristlere yardim ve yataklik yaparken politik olarak bunu "agzina/yuzune bulastirmistir."

 

Yalniz hala buyuk bir tehlike kapidadir. Bu da diktatorun "gemiyi batirma" adina; ulke ve toplumu O.Dogu teror batakligina sokmaktan cekinmeyecegidir.

 

Ustelik etik olarak hem milli hem dini teroru kullanarak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son gelişmelere farklı bakıldığında çok daha farklı tablolar ortaya çıkıyor sayın evrensel. 
Herşeyin mart ayı içine sıkıştırılmış olması bile çok enteresan

Bence olağandışı bir olay var .

Birilerinin de haberi var.

Bu kadar bunca olaydan sonra nasıl rahat olunabilir ki?

İmkansız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son gelişmelere farklı bakıldığında çok daha farklı tablolar ortaya çıkıyor sayın evrensel. 

Herşeyin mart ayı içine sıkıştırılmış olması bile çok enteresan

Bence olağandışı bir olay var .

Birilerinin de haberi var.

Bu kadar bunca olaydan sonra nasıl rahat olunabilir ki?

İmkansız.

En buyuk tehlike, ulke ve toplumu bekasi acisindan; ya bir ic savas, yani sokak savasi; ya da planli/programli ulkeyi secimlerden alikoyacak ve sikiyonetim ilan etmesini olagan hal ilan etmesini saglayacak, seri terorist eylemler.

 

Sokak savasina girmeyecek kadar gezi direnisinin bilinci var. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

başbakan ve ekibi savaşı bulana kadar peşinden koşmaya devam edecek gibi görünüyor.

iç siyasette toplumu bölen parçalayan tüm söylemlerine rağmen kardeş kalmakta ısrar eden toplum iç savaş provakasyonuna geçit vermedi.

 

tek başına kabataş olayının bile bu ülkede karşılık bulduğunu düşünsenize neler olmazdı.

elinde kalan tek ve en tehlikeli taş Suriye.

 

iktidarda kalma hırsı uğruna ülkeyi savaşa sürükleyecek kadar gözleri dönmüş.

bu uğurda her şeyi yaparlar.

 

ama karşılığında bilimin ve gerçeğin yasalarını bulurlar.

o yasalar ki başbakandan ve onun gibi nicesini tarihin çöplüğüne gömmüş diktatörlerden çok daha acımasızdır!

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi diğer taraftan bir soru soralım. Bizimkiler hadi diyelim savaşı çözüm görüyorlar.Anladık ta sana ne oluyor Suriye? Seçimlere 4 gün kaldı Neden israr edersin kıyı operasyonlarında di mi?
Aslında bir de Suriye tarafından bu olaylara bakmak gerekiyor?

 

Diyorum ya garip şeyler dönüyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolüne geçti!
23 Mart 2014 Pazar 13:24
Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ndeki gümrük kapısının karşısında bulunan ve iç çatışmaların başlamasından bu yana Esad'a bağlı güçlerin kontrolünde bulunan Suriye'nin Lazkiye kentine açılan Keseb Sınır Kapısı, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolüne geçti.

 

....................................................................

 

Suriye Haber Ajansı SANA, Türk hava sahasını ihlal ederken Türk savaş uçakları tarafından düşürülen Suriye savaş uçağının paraşütle atlayarak kurtulan pilotunun hastanede çekilen görüntüsünü yayınladı.

DHA - Sağlık durumunun iyi olduğunu belirtilen pilot, vurulduğu sırada uçağının Türkiye sınırından 7 kilometre içerde olduğunu iddia etti.

Pilot Türk savaş uçakları tarafından kendisine füze atıldığı sırada Suriye toprakları içindeki Keseb civarında terörist hedeflere karşı görev icra etmekte olduğunu savundu.

Fotoğrafı yayınlandığı halde ismi belirtilmeyen pilot, vurulduğu sırada terörist hedeflerle görsel temas kurduktan sonra üssüne geri dönmek üzere manevra yaptığını söyledi.

 

........................................................................

 

Suriye uçaklarından yoğun bombardıman

Yayladağı İlçesi'nin 2 kilometre uzağında bulunan ve ÖSO'nun kontrol sağladığı Keseb İlçesi'nin üzerine top atışlarının ardından yoğun bir bombardıman gerçekleşti.

Yayınlanma tarihi: 25 Mart 2014 Salı

Suriye savaş uçakları saat 12.00 sıralarında ilçe üzerinde 4 sorti yaparak bomba bıraktı. Ardından ilçede dumanlar yükseldi ve karadan havaya da ateş sesleri duyuldu.

Bu saldırının ardından Yayladağı sınır kapısında görevli gümrük memurları da buradan daha güvenli bir iç bölgeye kaydırıldı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi diğer taraftan bir soru soralım. Bizimkiler hadi diyelim savaşı çözüm görüyorlar.Anladık ta sana ne oluyor Suriye? Seçimlere 4 gün kaldı Neden israr edersin kıyı operasyonlarında di mi?

Aslında bir de Suriye tarafından bu olaylara bakmak gerekiyor?

 

Diyorum ya garip şeyler dönüyor.

Suriye'ye ne oldugu gayet acik. Ulke rejim olarak ele gecirilmis bolgelerini geri almak ve teroristlerden temizlemek istiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak buna inanmam Sayın Evrensel. Hani bende bulanık suda balık avlayayım kadar basit bir şey değil. Resmin bütününe de uygun değil. Diyelim ki Birkaç jeti düşürdünüz. Sonrası ??? 
Obama'nın  Avrupa'ya gelmesi,bundan evvel ailesi birlikte Almanya'ya gelmesi pek rutin şeyler değil. 

Suriye'nin bir hamle yaparak kuzey i kürtlere bırakması da öyle sıradan şeyler değildi. Müthiş bir senaryo ve anlık değişimler oynanıyor.

En sıkıntılı son  5 gün içine girdik. nelerin olduğunu bu beş günden sonra öğreneceğiz. Başımıza bir bela gelmez ise.

Tabii bu arada Pattriot bataryalarının denetimi,Almanyanın bizden Rusya'ya tavır göstermemizi istemesi gibi magazinleşmişler de cabası.

Bugün de kuzey kore iki füze denemesi yapıyor.

Nerde ise kediler ile bir akrabalığımız mı var diye şüpheleneceğim.
Nedir bu Mart ayı'nın cazibesi :)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Özgür Suriye Ordusu denilen "karisim"Suriyelilerden olusmuyor,belki icinde Suriyeli birkac subay veya asker vardir ama genelde sagda soldan devsirme bir karisimdir.El Kaida'nin zaten Suriyeli olmadigi bilinmektedir.

 

Suriye de ki savas Esad'in ülkesini kurtarma savasidir.Esad'in karsisinda ki gücler,emperyal güclerin taseronlugunu üstlenmis olan baldiri ciplak takimidir,kendilerine bazi vaadlerde bulunulmus olan kackin birlikleridir.

 

Suriye'de ki savasin patronu,Israil dolayisiyla ABD'dir.Türkiye bu savasta maalesef taseron olmaktan öte bir role sahip degildir.Hem Israil'in dolayisiyla ABD'nin ve de AB'nin taseronudur Türkiye.AKP'nin basbakanina BOP Es Baskanligi sadece taseron olma sartiyla verildi.Basbakanin afrasi tafrasi tamamen roldür.Bugüne kadar müslüman kani akitmakta taseron olarak bas rolde oynamakta öteye gecirmediler onu.Yani söz hakki yoktur cünkü taserondur taseronlar patronlarin emrinde calisir.

 

Ne Libya'da,ne Misir'da,ne Irak'ta,ne Suriye'de hicbir etkinlik yapabilme sansi taninmamistir,görevi verilen görevleri yerine getirmektir.Etkinlik yapma sansi verilmedigi gibi üstelik bu adi gecen ülkelerde ic savasin körüklenmesinde de cok basarili olmustur.Söz söyleme gibi bir etkinlige kalkistiginda derhal patron tarafindan susturulmustur.Bakin hala Gazze'ye gidemiyor cünkü patron izin vermiyor ona.

 

Dün Arinc sevine sevine ellerini ogusturarak Israil ile tekrar kanka olacaklarini duyurdu.Müthis bir sevinc yasiyordu bu aciklamayi yaparken sanki yillardir hasret kaldigi bir sevdigine kavusmanin heyecanini yasiyormus gibiydi.Tazminat alacaklarmis da Obama aralarini yapmista!Arinc buna sevinirken haysiyet denen bir kavrami unutmus gibiydi.Kilicdaroglu icin edep disi sözler söylemek onurdan daha önemliydi Arinc icin.

 

Onursuzluk öyle damarlarina islemis ki  basbakan 15 yasindaki Berkin'in anasini kendisini dinlemek icin getirttikleri sürüye yuhalatirken bile kilini kipirdatmamisti.Onursuzluk o kadar damarlarina islemis ki Israil'in öldürdügü 9 kisinin kanlarini Israilin verecegi tazminatla yikamayi tercih etmistiler.

 

Suriyedeki savasin özellikle AKP'nin basbakani tarafindan körüklenmesi de taseronluk görevi icindedir.Ucaklari sinira gönderen gücte taserona taseronluk yapmaktadir.Bu iki taseron icin Türk milletinin güvenligi önemli degildir bunlar sadece patronlarinin hesabina calisirlar.

 

Rusya'nin Kirim'i ilhak etmesi ve akabinde Türkiyenin bir Suriye ucagini düsürmesi bunlar ayni planin detaylaridir.Burada amaclanan hedef Rusya'ya göz dagi vermektir.Rusya'da savas gemilerini Akdeniz'e göndererek aslinda hem ABD'ye hem de Türkiye'ye uyarilarda bulunmustur.

 

Israil ve ABD iki ayri gibi görünen ama gercekte ise ayni kani tasiyan toplumlar.Ayni hedefe kilitlenmis strategistler.Ortadogu'yu ve dünyayi ele gecirme ustalari.Dikkat edin ABD ve Ingiltere müslüman ülkelere karsi hep isbirligi yapmislardir ve Israil bu isbirliginin ücüncü ama güclü tarafidir.Bugün eger,Suriye'ye karsi operasyon yapan Israile karsi Suriyenin yaninda Iran disinda hicbir Islam ülkesi yer almiyorsa Israil ve ABD davalarini kazanmislar demektir.Iran Ortadoguda degildir ama Ortadoguya kayitsiz degildir.Iran'in Atom calismalarina Israil ve ABD paravani arkasinda karsi cikanlarin HACLILAR olmasi ve müslüman ülkelerinde ne talihsizlik ki Iran'a karsi HACLILARIN safinda yer almis olmalari kimseyi sasirtmasin.

 

Suriye ucaginin düsürülmesi bir provakasyondur ve bu provakasyonu Türk ordusunun yapiyor olmasi ise en büyük talihsizliktir.TSK dün bir aciklama yaparak "bizi siyasete cekmeye calismayin"dedi.TSK siyasete karismak istemiyor ama provakasyonlara alet oluyor bu da bence siyaset demektir.Benim TSK'ni aciklamasindan anladigim sey:Türkiye batarsa batsin bizi ilgilendirmez bizim isimiz Suriye iledir.Bunun disinda birsey anlamiyorum TSK'nin tutumundan.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bugünkü DW 'de ukrayna sınırına Ruya'nın askeri yığınak yaptığı haberi 2.nci başlıkta. 
Bu arada Obama da hazır avrupa'da bir de Papa hazretlerini ziyaret etmiş.
Bu tip zamanlarda bu tip ziyaretler pek alamet değil. ???

Çin şu aralar,müthiş suskunu oynuyor.

Şu mart bir bitse diyelim artık 

saygılarımla,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şok iddia: Türk uçak ve tankları Suriye'de
Yunanistan'da yayın yapan bir internet sitesi, Türk tanklarının ve kobra helikopterleri ile bir grup askerin sınırı geçip, Suriye'ye girerek Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek verdiğini iddia etti.

Yunanistan'ın askeri haber alma ve yayınlama sitelerinin başında gelen 'defencenet.gr' internet sitesindeki haberde, Türk tankları ve helikopterlerinin sınırı geçip, El Kaide'nin Suriye yapılanması İŞID ile çatışmaların yaşandığı Al Sahara ve Kesep bölgesindeki ÖSO'ye destek verdiğini okuyucularına duyurdu.

Haberde, Kesep sınır kapısı yakınlarında şiddetli çarpışmaların meydana geldiği de ileri sürüldü. Sitenin haberine göre Türkiye 'nin Suriye'deki operasyonu sırasında topçu ateşi ile birliklere destek verdiği ve Süleyman Şah Türbesine 4 kilometre mesafede bulunan İŞID birliklerine ağır zayiat verdiği iddia edildi. Türk F-16 uçaklarının sınır boyunca uçuşlarını sürdürdüğü belirtilen haberde ayrıca Suriye ordusunun Halep kenti yakınlarındaki SCUD-B füze sistemlerini de alarma geçirdiği, olaylar sırasında ÖSO'ya ait yaralıların Türk ambulansları ile Hatay'daki hastanelere taşındığı iddialarına da yer verildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Reyhanlı'da peş peşe iki patlama

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde peş peşe iki patlama meydana geldi. Bölge halkı büyük panik yaşarken, Reyhanlı Belediyesi sokağa çıkılmaması yönünde uyarı anonsu yaptı.

(soL- Antakya) Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Yeşilova Mahallesi'nde peş peşe iki patlama meydana geldi. Mahallede elektrik trafosunun bulunduğu boş araziye iki havan topu düştü. Yetkililer patlamada ölen ya da yaralanan olmadığını açıklarken, çevredeki binalarda hasar meydana geldi.

Patlama sesiyle halkın büyük panik yaşaması üzerine Reyhanlı Belediyesi anons yaparak sokağa çıkılmaması yönünde uyarıda bulundu.

El Kaide'ye bağlı militanlar son bir haftadır TSK'nın da desteğiyle Lazkiye'nin kuzeyinde, Yayladağı sınırında bulunan Keseb'e saldırılar düzenliyor. Suriye ordusunun operasyonu genişletmesinin ardından özellikle dün çok sayıda militan sınırdan Türkiye'ye giriş yaptı. Yayladağı ve Reyhanlı'da cihatçıların sayısı artarken, yaralı militanlar Hatay'daki hastanelerde tedavi altına alındı. Bölge halkı son gelişmeler nedeniyle cihatçıların Türkiye'de yeni bir saldırı düzenlemesinden korkuyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bugun Suriye'ye savas acilmasisi ile ilgili iki ses kaydi yayinlandiktan sonra; you tube bunu gerekce gostererek yasaklanmistir.

 

Ses kaydi, Disisleri Bakanligi tarafindan dogrulanmistir.

 

Adi gecen ses kayitlarini asagidan dinleyebilirsiniz.

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/335578-video-bascalanin-secim-gudumlu-savas-plani-1/?do=findComment&comment=1084317

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Konu ile ilgili ses kaydini yeniden yayinliyorum.

Şok ses kaydı: Suriye'ye savaş hazırlığı yapılıyor

30 Mart'taki seçime az bir süre kala Türkiye ile Suriye arasında gerilen ipler, savaş ihtimalinin kamuoyunda yüksek sesle konuşulur hale gelmesine neden oldu. İnternete sızdırılan Suriye ilgili son ses kaydı ise bu tartışmaları daha alevlendirecek cinsten.

Seçime sayılı günler kala internete ses kayıtları sızdırılmaya devam ediyor. YouTube'a 'secim gudumu' isimli bir hesapla yayınlanan ses kaydında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu iddia edilen 4 kişi, Suriye'ye ilişkin bir savaş toplantısı gerçekleştiği görülüyor.

SURİYE'YE SAVAŞ AÇABİLMEK İÇİN GEREKÇELER SIRALIYORLAR

İddiaya göre Suriye'ye savaş açabilmek için nasıl gerekçeler bulunabileceğini tartışan isimler, bunun için Süleyman Şah Türbesi'ne yapılan müdahaleyi kullanmak istiyor.

Ancak Feridun Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişi, bu olaydan sonra yine Türkiye içinde bombaların patlayabileceğini de hatırlatıyor.

Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişi ise, ivedi olarak Hakan Fidan'ın desteklenmesini, silah ve mühimmatların muhaliflere ulaştırılmasının gerektiğini belirtiyor.

Davutoğlu olduğu iddia edilen ses ise, "'Başbakan, bu (Süleyman Şah Türbesi) bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjoktürde' dedi" ifadelerini kullandığı belirtiliyor.

Ses kaydında Hakan Fidan'a ait olduğu iddia edilen sesin ise "Gerekirse Suriye'ye dört adam gönderirim. Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesine'de saldırtırız" dediği iddia ediliyor.

Davutoğlu olduğu iddia edilen kişi ise "2012'de yapmalıydık, cesur kararlar almalıydık" diyerek daha önce Suriye'ye girilmediği için pişmanlığını belirtiyor.

Hakan Fidan olduğu iddia edilen kişi "2 bine yakın TIR malzeme gönderdik" deyince Yaşar Güler ise orada silaha değil mühimmata ihtiyaç olduğunu söylüyor.

BİR GENERAL GİTTİ

Kayıtlarda Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişi, "Sayın Bakanım bir general verelim dedik" diyor ve bir generalin gönderildiğini belirtiyor.

Feridun Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişi de pratik olunması gerektiğini belirterek Başbakan'ın açık bir şekilde talimat vermesi gerektiğini söylüyor.

"Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istihbarat kurumu, ordusu, hükümeti oturarak nasıl bir provokasyonla savaş çıkarılabileceğini tartışıyorlar. Ölecek insanları umursamadan Suriye'de kafa kesen teröirstleri nasıl iktidar yapacaklarını tartışıyorlar.

Ve elbette her adımları olduğu gibi bu da dinleniyor. Bir üçüncü göz devletin her yerini izliyor ve kaydediyor.

İşte Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu iddia edilen kişilen konuşmaları;

Ahmet Davutoğlu: Yani ben şimdi diğer şey yarım kaldı tam anlayamadım. Dışişleri Bakanlığımızın yapması gereken ne? yok şey için söylemiyorum. Bizimyapacaımız başka şeyler var. Eğer buna karar verirsekbizim bugün Birleşmiş Milletlere Suriye rejiminin İstanbul konsolosluğuna herhangi şey gerekirse bir bildirimde bulunmamız gerekiyor değil mi?

Feridun Sinirlioğlu: Yalnız orada harekata karar verirsek, sürpriz etkisi olması lazım yan. Böyle birşey yapacaksak. Ne yapacağımızı bilmiyorum da neye karar verirsek verelim öncen haber verirsek doğru olmaz.

Ahmet Davutoğlu: yav tamam da onun bir hazırlığını yapmak lazım, Uluslararası hukuk açısından açığa düşmemek için, içeride cumhurbaşkanıyla konıuşurken aklıma geldi, bizim Türk tankı girdiğinde zaten girmiş olmuyor muyuz?

Yaşar Güler: Girmiş oluruz

Ahmet Davutoğlu: Hayır şimdi uçakla girmekle tankla girmek arasında...

Yaşar Güler: Suriye başkonsolosuna şu belki söylenebilir, IŞID şu anda zaten rejim ile beraber çalışıyor, oradaki bir Türk toprağıdır. Oraya kesinlikle

Ahmet Davutoğlu: Ama söyledik. Bu konuda daha önce çok nota verdik

Yaşar Güler: Suriye'ye

Feridun Siniroğlu: tabi tabi

Ahmet Dvutoğlu: Evet kaç dfa nota verdik. Onun için açıkçası ben Genelkurmay Başkanımızın bizim bakanlıktan beklentisini bilmek isterim

Yaşar Güler: Belki bunu kastediyordur, ben bilmiyorum, hakan bey ile görüşmüş

Hakan Fidan: Yani bu kısmını söyledi de sonra detayına girmedik.

Yaşar Güler: Belki bunu kastediyordur yani Suriye'ye bir nota

Hakan Fidan: Belki de koordine görevi dış işlerinindir.

Ahmet Davutoğlu: Koordine iç savaş diplomasiyi koordine ederim ama askeri

Feridun Siniroğlu: Ben orada da söyledim. Bir kere durum farklılaştı. Bir kere IŞİD'e dönük harekatın uluslararası hukuk zemini var. Bunu El-Kaide diye tanımlayacağız, el kaideçerçevesinde orada bir sıkıntı yok. Ayrıca hele şimdi iş Süleyman Şah türbesine gelince zaten ülke toprağını savunma söz konusu

Yaşar Güler: Bizim o konuda bir sıkıntımız yok

Hakan Fidan: O olduğu andan itibaren içeride birçok bomba patlar. Sınır kontrol altında değil,

Feridun Siniroğlu: Yine içerde bomba momba tabi tabi onları yapacaklar. Ama 3 sene önce kanoşmamızı hatırlıyorum.

Yaşar Güler: İvedi olarak Hakan Beyin desteklenip silah ve mühimmat muhaliflere ulaştırmasını sağlamamız lazım. Sayın bakanla konuşmanız lazım. İçişleri bkanımız, Savunma bakanımız. Bunu konuşmanız lazım bir yere getirmeniz lazım sayın bakanım.

Ahmet Davutoğlu: Kuzey Irak'a bir tehdit varken biz nasıl özel kuvvetleri devreye sokabildik? Orada da sokmalıydık. Oradaki adamları eğitmeliydik. Adamları göndermeliydik. Neyse biz bunu yapamayız ki, biz diplomaside ne ise onu

Feridun Siniroğlu: Ben o zaman söyledim, o tankları nasıl soktuk paşam ya allah aşkına, siz vardınız o zaman?

Yaşar Güler: Hangi bizim şeyleri mi?

Feridun Siniroğlu: Tabi yaa Irak'a tankları nasıl soktuk? Nasıl soktuk? Özel kuvvetleri nasıl soktuk, taburları nasıl soktuk? Ben vardım işin içinde yaa. Hükümet kararı hiçbir şey yoktu, bir emirle soktuk. Gayet açık olarak söyleyeyim.

Yaşar Güler: Yani ben size katılıyorum. Bir defa yani onu tartışmıyoruz da. Ben Suriye'nin yapabileceği şu anda farklı şeyler var.

Ahmet Davutoğlu: Sayın Paşam. Zaten adamların kapasitesini bildiğimiz için girmeyelim diyoruz.

Yaşar Güler: Şimdi bakın efendim. MKE bizim sayın bakanın emrinde değil mi efendim? Efendim yani şu anda parayla Katar mühimmat arıyor. Peşin para üretsin versinler. Sayın bakanın emrinde.

Ahmet Davutoğlu: İşte burada entegre hareket edemiyoruz, koordine olamıyoruz.

Yaşar Güler: O zaman sayın Genelkurmay başkanı ile sayın bakanı aynı anda çağırsın sayın Başbakanımız. Yanında konuşsun efendim.

Ahmet Davutoğlu: Onun için Feridun Beyle biz yalvardık başbakana neredeyse beraber bir toplanalım bu işin gidişi kötü diye

Yaşar Güler: Bir de kalabalık olmasın sayın bakanım. Zatı aliniz olsun, sayın savunma bakanı, içişleri bakanımız bir de genelkurmay başkanımız dördünüz oturun. Bu kadar kimseye ihtiyaç yok. Çünkü oradaki ihtiyaç sayın bakanım silah ve mühimmat. Silah da değil mühimmat. Biraz önce konuştuk biz şimdi efendim. 1000 kişilik bir ordu kuruyoruz diyelim orada. Biz bunun asgari 6 aylık mühimmatını burada depolamadan bu adamları oradaki muharebeye sokarsak sayın bakanım iki ay sonra bu adamlar bize döner.

Ahmet Davutoğlu: Döndüler zaten şimdi.

Yaşar Güler: Döner sayın bakanım

Ahmet Davutoğlu: Şeyden döndüler. Neydi o? Çobanbeyden döndüler.

Yaşar Güler: Evet, evet efendim. Bu iş sadece hakan beyin sırtına kalmış bir konu olmuş yani. Olacak iş değil. Yani anlayamıyoruz biz yani. Neden?

Ahmet Davutoğlu: O akşam hepimiz bir şeyde mutabıl kalmıştık. Ben de tamam işte düzene giriyor işler. Bizim bu

Feridun Siniroğlu: Ertesi gün biz o MGK kararını yazdık. Sonra paşamla konuşup

Ahmet Davutoğlu: Bizim bu zaafımızı o kadar iyi takip ediyor ki o güçler de. Ben burayı elde edeceğim dersin. Orada bunların bulunması risk unsuru dersin. Geri çekersin. Elde edersin. Orayı sağlamlaştırırsın. Askerini tekrar gönderirsin.

Yaşar Güler: Kesinlikle sayın bakanım. Kesinlikle haklısınız.

Ahmet Davutoğlu: Değil mi? Ben böyle anlarım. Ama tahliye ettiğiniz anda bu bir askeri gereklilik değil bu başka bir şey.

Feridun Siniroğlu: Küresel ve bölgesel jeopolitikte ciddi kaymalar var. Şimdi daha başka yerlere de yayılabilir. Bugün siz söylediniz, başkaları da destek oldu........ Şimdi farklı bir oyuna doğru gidiyoruz. Bunları da görmemiz lazım. Bu IŞİD'ler, MIŞİD'ler gibi ne idüğü belirsiz yapılar manipülasyona kullanılmaya son derece açı yapılar. Bunlardan oluşan bir alana komşu olmak bizim için fevkalade hayati bir güvenlik riski yaratır. Ve işte içerideki işte PKK'ya karşı da biz Kuzey Irak'a girdiğimizde buraları patlatma ihtimali hep vardı zaten. Bu riskleri eğer biz iyi düşünüp somut olarak ama şimdi sayın paşamız da dedi yani.

Yaşar Güler: Sayın bakanım. Biraz önce zatı aliniz içerideyken onu konuştuk. Açık açık. Yani bu silahlı kuvvetler her dönemde sizlere lazım olan bir tool.

Ahmet Davutoğlu: Tabi canım. Sizin gıyabınızda da hep başbakan her konuştuğumuzda ben akademisyen şeyiyle söylüyorum hard power olmadan bu topraklarda durulmaz. Ama hard power olmadan soft power olmaz.

Yaşar Güler: Efendim

Feridun Siniroğlu: Ulusal güvenlik politize edildi. Yani Türk tarihinde ben böyle bir ey hatırlamıyorum. İç politika konusu haline geldi. Artık tamamen ülke topraklarını, sınır güvenliğimizi, oradaki egemen toprağımızı falan savunmakla ilgili tamamen ulusal güvenliğimizle ilgili yaptığımız konuşmalar son derece pespaye, bir ucuz içpolitika malzemesi haline geldi.

Yaşar Güler: Aynen bu durumda

Feridun SİNİROĞLU: Hiç daha önce böyle birşey olmadı. Maalesef yani

Yaşar Güler: Yani ülke güvenliğinin bu kadar zirvede olduğu bir noktada bir tane muhalefet partisi efendim size destek oluyor mu? Peki böyle bir ulusal güvenlik düşüncesi olabilir mi sayın bakanım?

Feridun Siniroğlu: Hiçyani ben böyle bir dönem hatırlamıyorum.

Yaşar Güler: yani biz hangi konuda birarada olabileceğiz. Yani böyle ulusal güvenlik olmadığımız halde hangi konuda beraber olabileceğiz. Hiç

Ahmet Davutoğlu: 2012 yıl, 2011'de yapmadık. 2012 yazında bile cesur kararlar almışolsaydık.

Feridun Siniroğlu: 2012'de en zayıf noktadaydılar.

Ahmet Davutoğlu: geri dönmüştü içerde Libya gibiydi yani. İçerde o iniyor bu gidiyor bu gidiyor falan ama bizi ilgilendirmiyor. Ama bazı şeyler

Yaşar Güler: Sayın bakanım yani bir yanlışlık olmasın yani 2011'de de bizim ihtiyacımız silah ve mühimmattı. 2012'de , 13'te ve bugün de. Aynı gene aynı noktadayız. Bunu mtlak surette bulup burayı da kurtarmamız lazım.

Ahmet Davutoğlu: Orası o kadar silah ve mühimmat gerek ki. İnsan unsurunu biz orada düzene sokamadığımız için

Hakan Fidan: 2000'e yakın tır malzeme gönderdik biz oraya.

Yaşar Güler: Bence orada silaha ihtiyaç yok. Benim şahsi görüşüm orada mühimmata ihtiyaç var. Sayın Bakanım Hakan Bey burada bir tane general verelim dedik. Hakan bey burada sağolsun zaten kendisi başta o istedi. Biz verelim dedik, generali belirledik, general gitti.

Feridun Sinirlioğlu: Pratik olmak gerekirse Savunma Bakanımızın derhal bu millet için imzayı atması lazım. Tekarar Başbakanımızın çok açık bir şekilde bu talimatı vermesi lazım.

Ahmet Davutoğlu: Esas beni bu gece...

Yaşar Güler: Bu gece efendim hiçbir sorunumuz yok.

Feridun Sinirlioğlu: Bu gece harekat emri verilmiş zaten.

Yaşar Güler: Biz harekat yıldırım planı planladık. Hakan Bey kendisi biliyordur belki.

Ahmet Davutoğlu: Hakan tank göndermeye kalksak orada bunun komplikasyonları nedir?

Hakan Fidan: Şimdi koordinasyon olmadan güç dengelerini göze aldığımız zaman silahlı insan varlığı ve kapasiteleri ile olmaz.

Yaşar Güler: Zaten biz onun için MİT'in koordinesini istiyoruz sayın Bakanım. Yani biz o yüzden başından beri MİT'in koordinasyonunu şart koşuyoruz sayın Bakanım. Yani bu gece sizin endişe edeceğiniz bir durum yok sayın Bakanım.Bu gece de yok sonra da yok. Ama bizim uzun vadede çözmemiz gereken iş var sayın Bakanım.

Ahmet Davutoğlu: Şeyi ben opsiyonel olarak hep düşünüyorum da adamları ikana edemedik. Biz tank sokma içeriye tahkim edeceğiz. O andan itibaren biz bir savaş halini göz önüne almak ve onu yapmakla savaşa girmek arasında harekat işte harekat yapıyoruz.

Yaşar Güler: Yapacağımız iş direk savaş. Yani yapacağımız iş direk savaş sebebi.

Feridun Sinirlioğlu: Suriye ile bir savaş sebebi değil.

Yaşar Güler: Hayır adamları...

Hakan Fidan: Ama ben şimdi şuna geliyorum; şimdi biz iki iki daha 4 eder biliyoruz. Şimdi biz eğer orada, oradaki şeyin bizim için bir anlamı stratejik manada yok iamj vesaire var da... Şimdi eğer savaşa gireceksek biz bunu baştan planlayalım ve girelim, yani şimdi benim

Yaşar Güler: Biz başından beri bunu söylüyoruz.

Hakan Fidan: Yani beni kabul edemediğim şey şu; burada ben almıyım, şimdi biz silah kullanma Süleyman Şah gibi bir türbe için silah kullanmayı şeye alıyoruz yani iste vatan toprağının işte bu oda kadar yaklaşık 10 döümlük bir arazi için silah kullanmayı göz önüne alıyoruz, ordaki 22-28 tane askerimizin şeyi için yahu kaç bin kilometre vatan toprağı var sınırda kaç milyon insanın hayatı için almıyoruz. Bakın bu mantık değil, onu söyleyim. Eğer biz silah kullanacaksak onu biz baştan yapalım. Bu adamlar tehditse...

Feridun Sinirlioğlu: Şimdi bir gerekçesi var onun...

Hakan Fidan: Bunu gerekçe olarak kullanmak ayrı, o ayr, o ayrı...

Yaşar Güler: Şimdi Dışişlerimiz hiçbir zaman diğerine bir gerekçe bulamaz. Buna bulur ama...

Hakan Fidan: Yav bakın ben size bir şey söyleyeyim.

Ahmet Davutoğlu: Laf aramızda Başbakan da bunu gerektiğinde bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjektürde dedi yani.

Hakan Fidan: Şimdi bakın komutanım şimdi biz gerekçeyse gerekçeyi ben öbür tarafa gerektiğinde 4 adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil o, gerekçe üretilir. Olay böyle bir iradenin ortaya konması. Biz savaş idaresi ortaya koyuyoruz, her zaman yaptığımız şeyi akıl yürütme hatasına düşüyoruz.

Feridun Sinirlioğlu: Şimdi şunu söyleyeyim, 10 dönümlük bir arazi. Burada 10 dönümlük bir yurt toprağı uluslararası hukukta çok sağlam bir gerekçe ayrıca mesşruiyeti açısından da böyle harekatın IŞİD'e bir opeasyon yapıyor olmak bütün dünya arkamızda olur.Bir kere onda hiç tereddütünüz olmasın.

YAŞAR GÜLER: Hayır hiçbir tereddütümüz yok.

FERİDUN SİNİRLİOĞLU: Hayır ben hepimize söylüyorum.O konuda yani.

Yaşar Güler: Yani biz ordaki kuvvetler 1 yıldır bekliyor sayın bakanım. Dün aldığımız bir tedbir değil 1 yıldır orda adamlar.

Hakan Fidan: Biz niye illa Süleyman Şah'ı bekliyoruz onu da anlamadım.

Ahmet Davutoğlu: Biz her şeyi diplomatik olarak her şeyi yaptık.Feridun Sinirlioğlu:Gerekçe lazım sağlam gerekçe.

Hakan Fidan: Ben gerekçeyi hallederim o problem değil yaaa.

Feridun Sinirlioğlu: Hayır gerekçe üretmek başka da orrtada çok sağlam gerekçe lazım

Hakan Fidan: Gerekirse orayı da(Süleyman Şah Türbesi) biz saldırı düzenleriz oraya da biz saldırttırızı öndem canım.Şey yapmaya çalışıyorum.Ben şeyi anlamaya çalışıyorum.

Feridun Sinirlioğlu: Bunlar yapılır tabii gerekirse her şeyi de yaptırtırız yani,

Hakan Fidan: Yani bu kadar şeyi kullanmaya hazırsak yerinde ve zamanında biz amacını belirleyerek biz yapalım biz

Ahmet Davutoğlu: Hakan dediğin yani kadar kastettiğin bir strateji eksikliği dolayısıyla bir gerekçe üretme şeyiyse doğru haklısın. Yav şu adamlara karşı...

Görevli: Efendim şey olmadan...

Ahmet Davutoğlu: Oraya geçeceğiz, tamam bak alın geliyorum. Bir daha Amerikan Dışişleri Bakanına eee sert bir tedbir alalım diyemezsin.

Hakan Fidan: Şimdi hocam benim dediğim şu...

Ahmet Davutoğlu: Adam der ki sen kendi toprağını bile savunmadın, efendim çoğu kez dostane görüştük aramızda, çoğu zaman Kerry bana aynen şunu söyledi "peki siz kararınızı verdiniz mi " dedi. Bu vurma ve şey yapma...

Yaşar Güler: Efendim biz verdik yüz kere verdik Amerika'ya.

Feridun Sinirlioğlu: Şimde bakın 3 gün önce geçen gün Genelkurmay'dan bir şey olmuş, bu şey geldi kriz koordinasyon toplantısı yapmışlar. İlk defa ben görüyorum onu Amerikalılar...

Yaşar Güler: Hayır devamlı yapıyoruz biz onu.

Feridun Sinirlioğlu: Hayır hayır Amerikalılar bu toplantılarda No Fly Zone Palanlarını dağıtmışlar. İlk defa bu toplantıda... Senin haberin var mı?

Hakan Fidan: Şimdi ee benim altını çizdiğim nokta hocam şimdi bu kadar ciddi bir kararı biz böyle bir nedenden dolayı vereceksek Süleyman Şah Türbesi'nden dolayı bu kadar böyle bir kararı vermeye hazırsak...

Feridun Sinirlioğlu: Değil sadece Süleyman Şah değil.

Ahmet Davutoğlu: Evet o kararı çok daha küçük ölçekte verseydik bu gün bu tercihle karşı karşıya kalmazdık.

Yaşar Güler: Hayır bir dakika biz bu kararı verdik.

Hakan Fidan: Uygulanmadı.

Yaşar Güler: Kararı uygulayamıyoruz, yani çeşitli nedenlerle felç olmuş vaziyetteyiz, yani sıkıntımız o anlamda sayın başbakanım. Devletin enstrümanları çalışmıyor şu anda.

Ahmet Davutoğlu: Ben şunu anlamam çok açık söyleyeyim, ben kendi kararıma bakarım. Aldığım devlet terbiyesi gereği. Siz şunu kabül eder misiniz; Dışişleri Bakanlığı'nda efendim birtakım siyasi tartışmalar yüzünden işler aksıyor. Şimdi böyle bir şey meşru bir şey olmaz ki. Herkes üzerine düşeni kararlı bir şekilde sürdürecek. Dese ki sayın bakanım beni götürebilirler herkesi götürüyorlar dese bir büyükelçi ne yaparsın? Sen emekliye ayrıl yerine bu işi yapacak adam getiririz demez miyiz? Yani böyle bakılır olaya. Demokraside böyle işler...

Yaşar Güler: Sayın Bakanım çok haklısınız.

Ahmet Davutoğlu: Şu anda devlet düzgün karar alabilen bir kaç birimin ve bir kaç kişinin üzerinde yürüyor ben bunu...

Yaşar Güler: Kesinlikle efendim kesinlikle.

Ahmet Davutoğlu: Peki biz bundan cayacak mıyız yani?

Yaşar Güler: Hayır caymayacağız sayın Bakanım caymayacağız.

Ahmet Davutoğlu: Neyse peki öbür tarafa geçelim.

Karsi Gazetesi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

You tube yasagindan sonra,

 

RTÜK ses kayıt haberlerine yayın yasağı getirdi

RTÜK, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve üst düzey yetkililer arasında geçen ses kaydıyla ilgili haberler konusunda yayın yasağı getirdi.

YASAK 7. MADDE GEREĞİ

RTÜK Yasası'nın 7'inci maddesi gereği güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin haberler konusunda yayın yasağı getirildi.

RTÜK yasasının 7. maddesinde "Olağanüstü dönemlerde, Millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir." ifadeleri yer alıyor.

RTÜK YASASI'NIN 7. MADDESİNİN AYRINTILARI

Olağanüstü dönemlerde yayınlar

MADDE 7

(1) Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir.

(2) Medya hizmet sağlayıcı, Cumhurbaşkanının veya Hükümetin; millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın ve genel ahlakın gerekleriyle ilgili bildirilerini, bildirinin ulaştığı gün saat 23:30’a kadar yayınlamakla yükümlüdür.

(3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca alınacak kararlar aleyhine açılacak iptal davaları doğrudan Danıştayda açılır. Danıştay bu davalara öncelikle bakar ve karara bağlar, yürütmeyi durdurma talepleri hakkında kırksekiz saat içerisinde karar verir.

 

OLAGANUSTU DONEM!?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yabancı basın ajansları, Türkiye'de YouTube'un yasaklanmasını 'acil' koduyla duyurdu.

AFP son dakika gelişmesi olarak geçtiği haberinde "Türkiye, Twitter'ın ardından YouTube'u da yasakladı" dedi. Ajans, Hürriyet'in haberini kaynak göstererek, hükümetin YouTube yasağı konusunda GSM operatörlerini ve internet servis sağlayıcıları bilgilendirdiğini söyledi.

Reuters da abonelerine son dakika gelişmesi olarak tek cümle halinde geçtiği ilk haberinde "Türkiye'de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Twitter'a girişi engelledikten bir hafta sonra YouTube'a karşı 'idari önlem' kararı alındığını duyurdu. TİB, konuyla ilgili detay vermedi" ifadelerine yer verdi.

Associated Press ise Türkiye'deki haberleri kaynak göstererek hükümetin YouTube'u yasaklamak için harekete geçtiğini bildirdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından erişimi engellenen YouTube, Türkiye’de bölge bölge girilemez duruma gelecek. Peki yasaklı youtube’a nasıl girilir? İşte cevabı…

Youtube’a girme yolları neler?

DNS değiştirme yöntemine veya VPN’lere başvurmanız gerekecek.

DNS DEĞİŞTİRME

Bunun için Başlat>Ayarlar>Denetim Masası kısmına girin ve Ağ Ayarları bölümünden Yerel Ağ Bağlantısı Durumu penceresini açın.

Ardından Özellikler butonuna tıklayın ve Internet Protokolü sürüm 4 (TCP/IPv4) seçeneğine çift tıklayın.

Ardından Genel sekmesi altında 'Aşağıdaki DNS sunucu adreslerini kullan' bölümünü aktive edin.

Son olarak Tercih edilen DNS sunucusu kısmına 8.8.4.4, Diğer DNS Sunucusu bölümüne de 8.8.8.8 yazın ve Tamam'a tıklayın.

Aynı kısımlara sırasıyla 208.67.222.222 ve 208.67.220.220 yazarak da bu ayarı değiştirmeniz mümkün.

VPN İLE GİRME!

 

Açılımı Sanal Özel Ağ olan VPN de yasaklı sitelere girmek için bir başka formül. Bu yöntem ise proxy sitelere göre daha güvenilir sayılabilir. VPN ile yurtdışındaki bir bilgisayara bağlanarak yasaklı sitelere girebiliyorsunuz.

Bunun için VPN hizmeti sunan şirketlerden aylık bir bedel karşılığında hesap satın almanız gerekiyor. Bu servisi kullanmaya başladığınızda bilgisayarınız önce yurtdışındaki herhangi bir sunucuya (Paris, Washington, Londra, Madrid vb.) bağlanıyor ve bu bilgisayar üzerinden siteye giriyorsunuz.

Ya da aşağıdaki tünellerden girmeyi deneyebilirsiniz

dtunnel.com

proxylord.com

anonymouse.org/anon.html

Vtunnel

Ktunnel

Browseunblocked

İcanhasproxym

Bypas

Sneakmyass

Burrow

Browseunblocked

Gtfomy

Kc8yds

Satandeathkill

Disturb

Plzhidemy

Gtfo

Hvvd1 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye Suriye’yi top atışına tuttu

Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ne, Suriye'den atıldığı anlaşılan bir top mermisi düştü.
Emek ÇAKILI-Ramazan ÇELİ / YAYLADAĞI(Hatay), (DHA)

Saat 17.30 sıralarında öğretmenevine yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki piknik alanının yanına düşen top mermisi, elektrik tellerini koparırken, yolun kenarındaki istinat duvarı da zarar gördü. Şiddetli patlamanın ardından olay yerine çok sayıda polis ve jandarma ekibi sevk edilirken, Kaymakam Turan Yılmaz da incelemelerde bulunup güvenlik güçlerinden bilgi aldı.

Öğle saatlerinde de ilçeye bağlı Yeşiltepe Köyü’nün kırsalına bir top mermisinin düştüğü, can ve mal kaybı yaşanmadığı belirtildi.

TÜRKİYE, SURİYE’Yİ TOP ATIŞINA TUTTU
Hatay Valiliği, Yayladağı İlçesi’ne düşen top mermisiyle ilgili bir açıklama yaparak, angajman kuralları çerçevesinde, Suriye’ye topçu birlikleri tarafından top atışı yapılarak karşılık verildiği belirtildi.

Valilikten yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“27 Mart 2014 Perşembe günü saat 17.35 sıralarında Yayladağı İlçesi yerleşim alanı dışında bulunan boş araziye Suriye tarafından geldiği değerlendirilen bir top mermisi düşmüştür. Top mermisinin düştüğü bölge sınıra kuş uçuşu 3 kilometre mesafede olup, herhangi bir can ve mal kaybına neden olmamıştır. Olayla ilgili olarak, değişen angajman kuralları çerçevesinde sınırda bulunan topçu birliklerimiz tarafından atışın yapıldığı bölgeye misliyle karşılık verilmiştir.”

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cumhuriyetten, TIB'in "Ses kayitlarini kaldir" istemine yanit;

 

TİB, halkın bilgilenme hakkını engelleme kurumu mu?

 

TİB’in sitemiz içeriğinden yayının kaldırılmasına yönelik yazısı, basın özgürlüğüne açıkça aykırı nitelikte hukuk ve yasa dışı bir girişimdir.

 

Yayının kaldırılması için yasal kılıf olarak bula bula “özel hayatın gizliliği” gibi trajikomik bir gerekçe bulunması ise devlet kurumlarının içine düştüğü çaresizlik ve beceriksizliğin en açık kanıtıdır.

 

Üstelik daha biz bu yazıyı tartışırken bu kez TİB’in, Youtube erişimi engellediği bilgisi geldi. Görünen o ki; TİB yayın kuruluşlarıyla tek tek uğraşmak yerine, “sorunu” kökten çözmeyi yeğlemiş durumdadır. Ancak bu da Twitter engellemesi gibi hukuka aykırıdır ve kabul edilemez.

 

Bir kısım çevreler tarafından yapılan yayınların vatan hainliği ile eşdeğer tutulması, Türk basınının içinde bulunduğu vahim durumu göstermektedir.

 

Elbette üst düzey devlet yetkililerinin devletin güvenliği, dış siyasal yararları konusudaki en mahrem konuşmalarının gizlice ve yasa dışı dinlenip kayda alınması ağır bir suçtur.

 

Bunun sorumluları bulunmalı ve hesap sorulmalıdır. Ancak bu ağır suçun varlığı, dört beş devlet yetkilisinin koskoca bir ülkeyi savaşa sokacak vahim nitelikteki konuşma içeriklerini basının gözardı etmesini gerektirmez.

 

Devletin yüce çıkarları örtüsü altında, basının ve halkın bilgilenme hakkı gaspedilemez.

 

Demokratik bir toplumda basının asli ve hayatı görevi, devletin korunması değil, halkın olan bitenden doğru olarak bilgilendirilmesidir. Biz bu yolda yayınlarımıza devam edeceğiz.

 

Sadece devletin izin verdiği bilgilerin halkla paylaşılabildiği bir sistem, asla demokratik olarak nitelenemez. Böyle bir sistemdeki basına da özgür basın denilemez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok fıkramız var çok.

Süleyman  Demirel'e depremler konusunda soru soran gazeteciye

"bianaleyh altımız fevkalade bozuk deyince aynı gazeteci,

"Sayın Cumhurbaşkanım ne yazık ki üstümüzde bozuk" demiş 

 

Devletin en üst zirvesi net bir şekilde dinleniyor,kayıt altına alınıyor ve bu bilgiler en kritik bir zamanda servis ediliyor.

 

Cevap hemen hazır.

 

Dış güçler bizi çekemiyorlar.

Paralel yapı bunlar inlerine gireceğiz.

Vatana ihanet

Hain bunlar Hain.

 

Kemal kılıçtaroğlu da diyor ki;

 

-Devletin bir vicdanı var. Bunlar devletin vicdanıdır. 

 

Habertürk'te,bugüntv de tüm gösteri bu karmaşada F.Gülen yapılanmasını nasıl koruruz oyununu kapsıyor. 

 

Şimdi bir seçim var ve bu aktörler,yalvarıyor bizi seçin diye.

 

Hadi birilerini seçtik.

 

Ya sonrası ?

 

Saygılarımla,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.