Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?


heyt be

Önerilen İletiler

Beni kureyza anlaşmaya aykırı hareket etmeseydi başlarına birşey gelmeyecekti... Peygamber efendimiz onlara yurdunuzda kalacaksınız ama, hiç bir şekilde fitne fesat çıkarmıyacaksınız dedi.. Diğer beni nadir, beni kaynuka kabileleriyle de anlaşma yaptı.. Diğer iki kabile anlaşmayı bozdu. Beni kureyza da anlaşmayı bozdu... Ceza olarak ölüm verildi...

Yaşlılara, çocuklara ve kadınlara dokunulmadı..

Okuyanları yanıltma aziz...

Anlaşmayı iptal ettikleri için ve peygamberi öldürmeye teşebbüs ettikleri için bu cezaya çarptırıldılar....

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

'ANTON_SZONDOR_LAVEY' 'ANTON_SZONDOR_LAVEY' size islamı karalattırmam diyorsun sonra da Allah matematik bilmiyor diyorsun bu nasıl perhiz bu nasıl lahana turşusu.

 

sana bir soru sorayım .Ben desem ki türkiyeden almanyaya 2 günde ingiltereye 4 günde gittim dersem Almanyadan ilgitereye kaç günde gitmiş olurum bu soruya 2 cevabını veriyorsan fussilet suresindeki aaytte de yerlerin yaratılmasıyla dağların ve rızıkların yaratılması hep birlikte dört gün sürmüştür.yani o dört gün sadece dağlarınve rızıkların yaratılması nı kapsamıyor yerlerin yaratılması da bu dört günün içinde.sonra da gökleri 2 günde yaratmıştır.toplam 6 sekiz değil.Asıl islamı karalamaya çalışan sensin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni kureyza anlaşmaya aykırı hareket etmeseydi başlarına birşey gelmeyecekti... Peygamber efendimiz onlara yurdunuzda kalacaksınız ama, hiç bir şekilde fitne fesat çıkarmıyacaksınız dedi.. Diğer beni nadir, beni kaynuka kabileleriyle de anlaşma yaptı.. Diğer iki kabile anlaşmayı bozdu. Beni kureyza da anlaşmayı bozdu... Ceza olarak ölüm verildi...

Yaşlılara, çocuklara ve kadınlara dokunulmadı..

Okuyanları yanıltma aziz...

Anlaşmayı iptal ettikleri için ve peygamberi öldürmeye teşebbüs ettikleri için bu cezaya çarptırıldılar....

 

Saygılar..

hangi anlaşmadan bahsediyorsun hudeybiye antlaşması mı benim bildiğim hendek savaşında yardım ettikleri iddia ediliyordu o yüzden öldürüldüler ayrıca kadınlar çocuklar satılığa çıkarıldı tabii ki en yağlı kadın olan cüveyyiye'yi Hz.Muhammet kaptı

 

'ANTON_SZONDOR_LAVEY' 'ANTON_SZONDOR_LAVEY' size islamı karalattırmam diyorsun sonra da Allah matematik bilmiyor diyorsun bu nasıl perhiz bu nasıl lahana turşusu.

 

sana bir soru sorayım .Ben desem ki türkiyeden almanyaya 2 günde ingiltereye 4 günde gittim dersem Almanyadan ilgitereye kaç günde gitmiş olurum bu soruya 2 cevabını veriyorsan fussilet suresindeki aaytte de yerlerin yaratılmasıyla dağların ve rızıkların yaratılması hep birlikte dört gün sürmüştür.yani o dört gün sadece dağlarınve rızıkların yaratılması nı kapsamıyor yerlerin yaratılması da bu dört günün içinde.sonra da gökleri 2 günde yaratmıştır.toplam 6 sekiz değil.Asıl islamı karalamaya çalışan sensin.

2 günde yeri yarattım 6 günde yeri ve ikisinibn arasını yarattım 8 günde de yeri ,ikisinin arası ve gökleri yarattım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak gene hakaret vari yazıyorsun..

Ne demek en yağlı kadın..

Arkadaş senin amacın ne.

Kutsal değerlere saygı göstermeyi bileceksin, bilmiyorsan çek git...

Son cümlene kadar tamam yazıyla ilgili yazmışsın, orasına kadar cevap verelim..

Son cümlende rezaleti sergilemişsin, en yağlı kadın ve peygamber.

Kardeşim o kadar ucuz değil..

İslam dini dile düşmedi, hele sen gibilerin diline hiç bir zaman düşmedi, düşmezde, kendine gel..

Moderatörlerin bunlara izin vermelerine şaşıyorum..

Burası müslüman ülke ve biz müslümanız...

Amerikada yazışmıyoruz, Türkiyedeyiz..

Özgürsünüz ama özgürlüğülüğün cılkını çıkarma hakkınız yok..

Burada bir PKK lı Türklere sövse, aşağılasa, hem yöneticilerden hemde üyelerden nasıl tepki toplardı..!!

Sevgili adminim hz meselesini bile ankete döktü..

Neden buna ihtiyaç duyudunki sevgili admin..?

Üç tane ateist için yüzlerce müslüman üyenizi rencide ettiniz..

Demokrasi ve özgürlükler adına bu yapılıyorsa; size şunu söylüyorum; Demokratik ülkelerde ve AB uyum kriterlerinde dinlere ve milli değerlere hakaret yasaktır..

Özgürlükler de yasalarla sınırlıdır..

Bu tarz hakaretlere bende kötü sözle cevap vereceğim artık, uyarı yersem forumun tarafsızlık ilkesinden şüpe duyarım..

Dünyanın gelmiş geçmiş en şerefli insanına böyle hakaret etmenize izin veremeyiz...

 

Seni muhatap kabul etmiyorum..

Hudeybiye anlaşmasını iyi oku, yazıma cevap veremedin deme..

Hudeyb,iye anlaşmasına uymadıkları için başlarına bu geldi.

Ayrıca Peygamberimizin evlenme amaçlarını bir çok yerde yazdık, hiç birisi cinsellik değildi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hangi anlaşmadan bahsediyorsun hudeybiye antlaşması mı benim bildiğim hendek savaşında yardım ettikleri iddia ediliyordu o yüzden öldürüldüler ayrıca kadınlar çocuklar satılığa çıkarıldı tabii ki en yağlı kadın olan cüveyyiye'yi Hz.Hz.Muhammet kaptı

:sick:

 

Hepiniz aynısınız azizamcanında diğer arkadaştan pek farkı yokmuş zaten dikkat ediyorumda İslam düşmanlarının yegane yapabildikleri tek şey Peygamberimizin uçkurunu düşünmek ve ona karşı iftiralar atmaktan başka bişi değil hani insan düşünmeden edemiyor acaba bu arkadaşlar ne meslekle uğraşıyorlar diye ...

Böylesine adice iftiraları bu forumda bunca inançlı arkadaşı hiçe sayarak saygısızca dile getirmekteki tek amaç yanlızlıklarına ve kaale alınmamalarına tepkiden başka bişi değildir bir daha benim peygamberime bu saygısızca yaklaşımı yapacak her kim olursa olsun and olsunki onu adam yerine koymam ve kesinlikle muhatap olmam.

Sen azizamca şimdiye dek hiç beceremediğin bir şeyi becerebilmek için eline bir fırsat geçti gel insan gibi şu yukarda yazdığın cümleden dolayı özür dile ve saygısızlık yapmadan yine bizimle fikir tartışmalarını yürüt ama önce özür dile ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bak güzel kardeşim sen yukarda verdiğin örneklerlemi kralx i karalamaya çalışıyrsun. heralde kimse bu örnekleri okumaz sanıyon.

 

bizler müslümanlarız ve sizler bunu biliyorsunuz. Hz. Hz.Hz.Muhammed e ne derece bağlı olduğumuzu ve ne derece sevdiğimizi iyi biliyorsunuz. size göre bu salaklık olabilir ama bunlar bizim inançlarımızdır. biz buna inanıyoruz ve buda saygı gerektirir. o kişiye hitap ederken daha dikkatli olunması gerektiğini gösterir. ama Syn. azizamca mız ne demiş

 

kadınlar çocuklar satılığa çıkarıldı tabii ki en yağlı kadın olan cüveyyiye'yi Hz.Hz.Muhammet kaptı

 

hala okurken bile tüylerim diken diken oluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hz.Hz.Muhammed in mükemmelliği asla inkar edilemez. Bu gün, Hz.Hz.Muhammed'in yetiştiği o ortamdan öyle bir insanın yetişmesini beklemek mümkün değildi. bu husus, batılı bir çok yazarın da dikkatini çekmiştir. nitekim, "En Etkin Yüz" kitabının yazarı olan M. Hart, dünyada en etkili 100 insan içerisinde birinci sıraya Peygamberimiz'i koymuştur. ve bunu şu şekilde açıklamıştır. "Dünyanın en etkili insanlar listesinin başına Hz. Hz.Hz.Muhammed'i koymam bazı okurları şaşırtabilir. Bazılarını da kuşkuya düşürebilir. Ancak Hz. Hz.Hz.Muhammed tarihte, hem dinî hem de seküler düzeyde üstün başarılı olan tek insandı.

 

Bütün bu açıklamalardan sonra, makalemizi şöyle bir soruyla bitirmek istiyoruz: Acaba içinde bulunduğu çevrenin Hz. Hz.Muhammed (s.a.s.) üzerinde herhangi bir etkisi oldu mu? Başka bir ifadeyle, o çevre böyle bir insanı yetiştirebilir miydi? Bu ve benzeri sorulara "evet" cevabını vermek mümkün değildir. Öyle bir çevrenin böyle bir insanı yetiştirmesi düşünülemez. Öyleyse, böyle bir çevrede Hz. Peygamber (s.a.s.) nasıl yetişti? Ya da böyle bir çevre, Hz. Hz.Muhammed (s.a.s.) gibi dünyanın en büyük insanını, yaratılmışların en büyüğünü nasıl yetiştirdi? İşte bütün bu soruların cevabını da yine O veriyor ve diyor ki, "Beni Rabbim yetiştirdi ve edebimi güzel kıldı." (Süyûtî, 1/51)

 

bu yazdıklarım alıntıdır. En etkin yüz kitabını ararken karşıma çıktı ve ekliyim dedim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili kardeşlerim ALLAH kendisine tapmamızı istiyor çünkü tapılacak tek varlık ALLAHTIR. yanı şöyle biz dünyaya bir imtihan üzere geldik yani sadece dünyada iken allaha ibadet etmeiz gerekiyor ahirette böyle bir durum olmayacak. bakın bu olayları ben baştan anlatayım size

 

allah c.c. ibadete layık tek varlıktır. ezelden beri (orada zaman mefhumu olmadığı için) melekleri vardı. onlardan farklı olacak bir şey yarattı topraktan hz. adem a.s. ve onun içine kendi nurundan nur üfledi. ve iblise dediki buna secde etmelisin. oda ben ateştenim daha üstünüm o toprak parçası o bana secde etsin ben secde etmem. iblis maddenin arkasını görme özelleğine sahip değildir. gaibi bilmez. allahın adem a.s. ye üfürdüğü nuru bilmedi bilseydi secde ederdi. ve isyankar oldu sonrada adem a.s. cennete iken havva anamızı kandırdı. yasaklanan bir şeyi yaptırdı. ve iblis allahın en büyük meleğiydi. huzurundan kovuldu. oda son bir istek olarak adam oğlunuda imtihan et onlar benden daha kötüdürler dedi. ben ademe secde etmedim göremedim onlar sana bile secde etmeyecekler ama onlarda seni görmesinler onlarıda imtihan et dedi. allah gaibi ve geleceği bildiği için bunları olacağını biliyordu. adem oğullarına irade verip dünyaya saldı. bu sadece bir hak meselesidir. şeytan hakkını istemiştir. ancak allahın emrini dinlemeyip secde etmemiştir. allah kendisine ibadeti istemese yaptırmaz. bundan hazda almaz. buna ihtiyacıda yoktur. sadece bizi çok sevdiği için yaratmıştır. düşünün bizi hiç sorgulamadan denemeden direk yaratıp ateşe atsaydı yanıp acı çekmemizden zevk alsaydı o zaman biz demezmiydik neden bizi yakıyosun. bize bir fırsat ver. canımızı yakma. demezmiydik

 

 

kaldıki allah ona karşı olan suçlarımızı affeder ama başkasının hakkını yememizi affetmez. yani kul hakkını ancak hakkın sahibi hakkını helal ederse bağışlanır diyor. bundan başka hak din olabilir mi arkadaşlar bu ne güsellek doğruluk şuna bir bakın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak gene hakaret vari yazıyorsun..

Ne demek en yağlı kadın..

Arkadaş senin amacın ne.

Kutsal değerlere saygı göstermeyi bileceksin, bilmiyorsan çek git...

Son cümlene kadar tamam yazıyla ilgili yazmışsın, orasına kadar cevap verelim..

Son cümlende rezaleti sergilemişsin, en yağlı kadın ve peygamber.

Kardeşim o kadar ucuz değil..

İslam dini dile düşmedi, hele sen gibilerin diline hiç bir zaman düşmedi, düşmezde, kendine gel..

Moderatörlerin bunlara izin vermelerine şaşıyorum..

Burası müslüman ülke ve biz müslümanız...

Amerikada yazışmıyoruz, Türkiyedeyiz..

Özgürsünüz ama özgürlüğülüğün cılkını çıkarma hakkınız yok..

Burada bir PKK lı Türklere sövse, aşağılasa, hem yöneticilerden hemde üyelerden nasıl tepki toplardı..!!

Sevgili adminim hz meselesini bile ankete döktü..

Neden buna ihtiyaç duyudunki sevgili admin..?

Üç tane ateist için yüzlerce müslüman üyenizi rencide ettiniz..

Demokrasi ve özgürlükler adına bu yapılıyorsa; size şunu söylüyorum; Demokratik ülkelerde ve AB uyum kriterlerinde dinlere ve milli değerlere hakaret yasaktır..

Özgürlükler de yasalarla sınırlıdır..

Bu tarz hakaretlere bende kötü sözle cevap vereceğim artık, uyarı yersem forumun tarafsızlık ilkesinden şüpe duyarım..

Dünyanın gelmiş geçmiş en şerefli insanına böyle hakaret etmenize izin veremeyiz...

 

Seni muhatap kabul etmiyorum..

Hudeybiye anlaşmasını iyi oku, yazıma cevap veremedin deme..

Hudeyb,iye anlaşmasına uymadıkları için başlarına bu geldi.

Ayrıca Peygamberimizin evlenme amaçlarını bir çok yerde yazdık, hiç birisi cinsellik değildi...

bak sayın kralx hadisleriniz ne diyorsa ben onu yazıyorum tekrar söylüyorum ben muhammede hiç biz zaman saygı duymam duymayacağımda ben islam dinine asla saygı duymam 1400 yıl öncesini bana dayatan hiç bir şeye saygı duymam bunun ispatı islam ülkesinin bu günkü durumudur bu yeter her halde

 

 

 

Hendek Savaşı bitmiş, müşrikler geri dönmüş, Hz.Muhammed eve gelip istirahate çekilmiştir. Tam bu sırada Cebrail, bir katıra binmiş vaziyette kılıcını kuşanmış, ter ve toz duman içinde Hz.Muhammed’ in yanına varıp kendisine “Bak, biz melekler kırk gündür düşmanlarınızla savaşıyoruz, gördüğün gibi silahlarımızı hala da bırakmış değiliz. Kalk, hepiniz Beni Kureyza Yahudilerinin bulunduğu diyara gidin onları öldürün.; ben de hemen önden gidip evlerini üzerlerine yıkarım” diyor. (Tecrid-i sarih, Diyanet Tercümesi, No: 512, 1191,1565)

 

 

Cebrail’ in bu açıklamasından sonra Hz.Muhammed Müslümanlara, “İkindi namazımızı Beni Kureyza’ da kılacağız, haydi savaşa” talimatını veriyor (İslami kaynaklarda gerekçe olarak Hendek Savaşı sırasında Yahudilerin Mekkeli müşriklerle işbirliği yaptığı iddia edilir-ADMIN). Çoluk çocuk dahil yaklaşık 1500 kişilik bir Yahudi kitlesini o gün akşama kadar ele geçiriyorlar (kısmen sağ, kısmen ölü olarak). Ele geçirilen bu insanların elleri boyunlarına bağlanıyor ve onların akıbeti hakkında Hz.Muhammed, daha önce Yahudi olup da sonradan Müslüman olan Sad Bin Muaz’a yetki veriyor. Sad’ın Hendek Savaşı’nda bir damarı kesilmişti ve kanaması devam ediyordu. Hz.Muhammed’in talimatıyla Sad bir eşeğe bindirilip onun huzuruna getiriliyor. Hz.Muhammed ona, “Bu insanların kaderini sana bırakıyorum. Acaba bunlar hakkında kararın nedir?” diye soruyor. Sad’ın verdiği yanıt aynen şu: “Eli silah tutan her erkeği kılıçtan geçireceğiz.Kadın ve kızları cariye (iş ve seks kölesi); ergenlik çağına gelmeyen erkek çocukları da köle muamelesine tabi tutacağız.” diyor.

 

 

Hz.Muhammed, Sad’ın bu yanıtına karşı, “Senin verdiğin bu kararAllah’ın emrine tam uygundur ve sen bu kararda tam isabetli davrandın. Zaten seher vakti Cebrail de aynı ifade doğrultusunda Allah’tan bana vahiy getirdi” diyor. (Tecrid-i Sarih, Diyanet Tercümesi, No:289 hadis şerhiyle 1575 ve 1591 nolu hadisler)

 

 

Bu esirlerden erkek olanlar “Üsame Bin Zeyd” evinde; kadınlar ve çocuklar ise “Remle Binti Haris” evinde toplatılırlar. Hz.Muhammed erkeklerin idam kararını verdikten sonra Medine’ nin bugünkü pazaryeri olan semtte hendekler-çukurlar kazılarak mezar gibi hazır hale getirilir. Daha sonra erkekler eli kolu bağlı bir vaziyette ve kafileler halinde oraya yanaştırılıp başları kesilir ve o çukurlara atılır. Hz.Muhammed bu kesim işleminde Hz. Ali ve Zübeyr bin Avam’ı görevlendirmişti. Bilindiği gibi ikisi de Hz.Muhammed tarafında cennetle müjdelenmiştir. Ali ve Zübeyr kesim işine devam ederlerken Hz.Muhammed de bir yerde oturmuş onları seyrediyordu. Ayşe (Hz.) nin aktardığına göre, bu kesim işi sabahtan akşama kadar sürmüş. Erkekler idam edilirken, Yahudi kadınlar ve çocuklar da buna feryat edip saçlarını başlarını yolmuşlar.(Vakıdi, Meğazi, 2/512-517)

 

 

İdamlar yapılmadan evvel Hz.Muhammed, sanki çok önemli bir büyüklükte bulunuyormuş gibi “Arkadaşlar, onları şimdi idam etmeyelim; çünkü hava sıcaktır. Ayrıca eğer canları istiyorsa kendilerine hurma yedirin gibi” traji-komik talimatta da bulunuyor. İdamlıkların önüne atılan birkaç hurma da hayvana yem atılır gibi atılıyor. (Vakıdi, Meğazi, 2/512-14; Serahsi, Siyeri Kebir Şerhi, 3/1029 No: 1900)

 

 

Yaygın olan görüşe göre idam edilenlerin sayısı 800 ile 900 arasında değişiyor (Nesefi, Taberi, Alusi, İbni Kesir) . En düşük rakamı veren İslamcı yazarlara göre (Begavi, Suyuti, İbn’il Cezvi) ise 400 ila 600 arasında Yahudi idam edilmiştir.

 

 

Hz.Muhammed, o insanları teslim aldıktan sonra bir yerde toplayıp kendilerine, “Ey domuz ve maymun kardeşleri! Yediniz mi! İşte haliniz; görün bakalım” diyerek hakaret ediyor. Onlar da buna karşı, “Ey Hz.Muhammed, biz senden bunu beklemezdik, neden böyle haksızlık yapıyorsun?” şeklinde yanıt veriyorlardı (Bu kısım pek çok İslami Kaynakta yer alır örnek olarak, Taberi, Ahzap Tefsiri, ayet 26-27) (Yahudilerin bu sorularının nedeni: Müslümanlar Medine’ye göç ettiğinde onları kabul etmiş olmalarından kaynaklanabilir. İdamlar konusunda en büyük eleştiri, yargılama olmaksızın idamların gerçekleştirilmesine atfedilebilir. Beni Kureyza kabilesinin her ferdi suçlu muydu? Aralarında suçsuz olan yok muydu? Neden hepsi birden, ayırt edilmeksizin, yargılanmaksızın idam edildi? Savaş esirlerinin idam edilmesi doğru mudur? -ADMIN.)

 

 

Hz.Muhammed, bu Yahudilerin karıları ve kızlarından 16 tanesini özel olarak ayırıyor ve bunlardan Reyhane’yi kendine seçip geriye kalan 15 tanesini de diğer önemli dostlarına dağıtıyor. Bir Yahudi , “Artık her şeyimize el koydunuz, hiç olmazsa gözlerimizin önünde namusumuza el uzatmayın” diyor. Fakat, Hz.Muhammed bunu dinlemiyor (Kaynak: Vakıdi, Meğazi, 2/250)

 

 

Hz.Muhammed, ihtiyaç fazlası kadın ve erekek çocukların bir bölümünü, Sad bin Zeyd’e teslim edip onları satmak için Necd bölgesine, bir kısmını da şam tarafına gönderiyor. Müslümanlardan Hz.Muhammed bin Mesleme, “Beni Kureyza Savaşı’nda kadınlar bölüşülürken bana üç tane düştü; hepsini de sattım” diyor. (Kaynak: Diyarbekiri, Tarihi Hamis,1/499 ve Vakıdi age 2/523-25)

 

alın size diyanet kaynakları Hz.Muhammet işte budur mahalle ağzıyla konuşacağınıza kaynak getirin alın size diyanet kaynağı okuyunda muhammedinizi bir görün

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cevap veri,lemeyecek bir yazımı yazdığınızı zannettiniz..

İnfidels kaynaklı yazınıza;

 

Resulullah (sas), Yahudilerin oyununu onlara anlattı. Beni Nadir kabilesinin ülkelerini bırakmaları için Hz.Hz.Muhammed b. Mesleme'yi gönderdi. Onlara on gün mühlet verdi. Sonra Beni Nadir'i muhasaraya aldı ve onları oradan çıkardı. Böylece Beni Nadir, yurtlarını bırakıp çıktılar. Onlardan bir kısmı Hayber'e indi. Bir kısmı ise Şam'a yakın Ezruat'a gidip yerleştiler. Bununla Medine, Yahudi fitnesinden temizlenmiş oldu.

 

Medine'de kendi ahidlerini bozmayan Beni Kureyza Yahudilerinden başka hiç bir kimse kalmadı. Bundan dolayı Resulullah, onlara herhangi bir taarruzda bulunmadı. Beni Kaynuka ve Beni Nadir'in başına gelenleri de görünce sevgi gösterilerinde bulundular. Ancak bu sevgi, müslümanların gücünden korktukları için zoraki bir sevgi idi. Kendilerine fırsat düştüğü, müslümanları ortadan kaldırmak için çeşitli kabilelerden müteşekkil bir ordunun meydana getirildiğini gördükleri zaman, Beni Kureyza Huyey b. Ahtab'ın sözünü dinleyip ahidlerini bozmuşlar ve müslümanları imha hazırlıklarına girişmişlerdi. Çirkin bir şekilde ahidlerini bozarak emânete hiyanetlerini izhâr ettiler. Onun için kabilelerin (Ahzab) gidişlerinden hemen sonra Resulullah ve müslümanlar Beni Kureyza'ya gidip onları onbeş gece ablukaya aldılar. Yahudiler bu onbeş gün müddetince dışarı çıkmaya cesaret edemediler. Barındıkları kalelerin kendilerine fayda vermiyeceğini anlayınca, durumlarını görüşmek üzere kendilerine Ebu Lübabe'yi göndermesi için Resulullah (sas)'e haber gönderdiler. Ebu Lübabe, müttefikleri bulunan Evs Kabilesinden idi. Ebu Lebabe'nin geldiğini gören Beni Kureyza'lıların erkekleri onu karşıladılar. Kadın ve çocuklar da onu ağlayarak, feryad ve figan ederek karşıladılar. Ebu Lebabe bu duruma acıdı. Beni Kureyza; "Ey Ebu Lübabe! Hz.Hz.Muhammed'in hükmünü kabul edelim mi?" dediler. Ebu Lübabe Eliyle boğazını işaret ederek; "Evet kabul edin. Çünkü, eğer kabul etmezseniz hepinizi kılıçtan geçirir" dedi.

 

Ebu Lübabe oradan ayrılınca Ka'b b. Esed bazı teklif ve görüşler getirdi. Fakat onlar bunu kabul etmediler. Bunun üzerine Ka'b; "Artık Hz.Hz.Muhammed'in vereceği hükmü kabul etmenizden başka hiç bir çareniz yoktur" dedi. Bunun üzerine Beni Kureyza sahip oldukları mal ve mülkü arkalarında bırakarak Ezruat'a çıkıp gitmek istediklerini Resulullah'a bildirdiler. Fakat Resulullah (sas), bu tekliflerini kabul etmeyerek vereceği hükmü kabul etmelerini emretti. Bu defa şefaatçı olarak Evs Kabilesini araya koydular. Resulullah (sas);

 

"Ey Evs Kabilesi! Benim ile müttefikiniz arasında hakem olmak üzere sizden birinin hakemliğine razı olur musunuz?" dedi. Evs; "Oluruz" dediler. Resulullah; "O halde işte Sa’ad b. Muaz" dedi.

 

Yahudiler Sa'd b. Muaz'ı seçtiler. Her iki tarafın onun vereceği hükme razı olacaklarına dair anlaşma yapıldı. Sa'd b. Muaz'a güven muamelesi bittikten sonra, Sa'd; Beni Kureyza'nın silahlarını bırakıp dışarı çıkmalarını emretti. Silahlarını bırakıp dışarı çıkınca Sa'd, eli silah tutanların öldürülmeleri, mallarının taksim edilip, kadın ve çocukların mülk edinmelerine hükmetti. Sa'd'ın bu hükmünü işiten Resulullah (sas) şöyle dedi:

 

"Sen onlar hakkında Allah’ın yedi kat gök üstündeki hükmüne uygun hüküm verdin."

 

Sonra Medine sokaklarına çıkma emrini verdi. Hendek kazılmasını emretti. Kazılan bu hendeklere boynu vurulan Yahudiler defnedildiler. Resulullah, Beni Kureyza'nın mallarının, kadın ve çocuklarının beşte biri çıkarıldıktan sonra geriye kalan ganimetleri müslümanlara taksim etti. Bir kısım ganimet ile de müslümanların savaş gücünü artırmak için silah ve at almak üzere Sa'd b. Zeyd el-Ensari’yi Necd'e gönderdi.

 

Böylece Beni Kureyza'nın işi bitirilmiş oldu. Fakat daha işi bitmeyen Hayber Yahudileri en güçlü olanlarıydı. Resul (sas) ile herhangi bir ittifak yapmamış bulunan bu Yahudiler, Hudeybiye anlaşmasından önce Resulullah'a karşı Kureyş ile beraber hareket ediyordu. İslâm Devleti açısından onun varlığı bir tehlike arzediyordu. Hudeybiye anlaşması tamamlanırken Resul (sas), Hayber'e kesin bir darbe vurma hazırlığına girişti. Hayber savaşına hazırlık için halka emir verdi. 100 süvariyle birlikte 1600 kişilik bir ordu Hayber'e yürüdü. Hepsi Allah'ın yardımına güveniyorlardı. Tam bir hazırlık içerisinde Hayber'e gidip, kalelerin önünde durdular.

 

Yahudiler aralarında müşavere ettiler. Selam b. Mişkem'in tavsiyesine göre; mal ve ailelerini Vatih ve Selalim kalelerine, yiyeceklerini de Naim kalesine koydular. Eli silah tutan ve savaşa girebilenler ise Netah kalesine girdiler. Onlarla birlikte kaleye giren Selam b. Mişkem, onları savaşa teşvik ediyordu.

 

Savaşçıların içinde bulunduğu Netah kalesinin etrafında iki ordu birbiriyle karşılaştı. Şiddetli bir çarpışma başladı. O gün müslümanların yaralı sayısının elliye ulaştığı söylenir. Selam b. Mişkem de öldürülmüştü. Yahudi ordusu komutanlığına Haris b. Ebi Zeyneb geçti. Yiyeceklerin bulunduğu Naim kalesinden çıkıp müslümanların çadırlarına hü*** etmek istedi. Fakat Beni Harec bu hareketi püskürttü. Kaleye geri dönmek mecburiyetinde bırakıldı. Müslümanlar kaleyi Yahudilerin üzerine daralttılar. Yahudiler kaleyi can pahasına savunuyorlardı. Günler birbirini kovalıyordu. Resulullah Ebu Bekir'i Naim kalesinin açılmasını temin için gönderdi. Fakat onlar onunla savaşa durunca geri dönmek mecburiyetinde bırakıldı. İkinci gün Ömer'i gönderdi. O da Ebu Bekir'in akibetine uğradı. Allah Rasulü (sas) şöyle dedi:

 

“Yarın bu sancağı Allah’ını ve Rasulü’nü seven, Allah ve Rasulü’nün de kendisini sevdiği ve savaştan geri dönmeyen birisine vereceğim. Allah onun eliyle fethi nasib edecek.” Sonra Ali b. Ebî Talib’i çağırdı ve ona; "Bu sancağı al ve Allah sana fethi verinceye kadar yürü" dedi.

 

Ali, eline sancağı aldı ve yürüdü. Kaleye yaklaşınca çarpışma başladı. Saldırıya geçen bir Yahudi Ali'nin elinden kalkanını düşürdü. Ali (ra) o sırada kalenin yanında bulunan bir kapıyı kendisine kalkan olarak kullandı. Kale fethedilinceye kadar bu kapıyı kalkan olarak kullandı. Sonra o kapıyı, müslümanların üzerinde geçeceği bir köprü yaptı. Naim kalesinden sonra, diğer kaleler teker teker müslümanlar tarafından fethedildiler. En son kale olan Vatih ve Selalim kalelerine sıra geldiğinde, Yahudilerin kalplerini ümitsizlik kaplamaya başladı. Kanlarını ve canlarını bağışlamak üzere Resulullah ile anlaşma teklifini yaptılar. Resulullah (sas), fetih hükmüne göre meyvelerinin yarısını kendilerine bırakıp yarısını da devlete vermek ve arazilerini oturmak üzere kendilerine bıraktı.

 

Böylece Hayber de İslâmî otoriteye boyun eğmiş oldu. Hayber'in başına gelenleri işitince Fedek Yahudilerinin kalplerini korku sardı. Savaş yapmamak üzere mallarının yarısına karşılık anlaşma yaptılar. Resulullah Vadikura yolu ile savaşsız ve kıtalsız olarak Teyma Yahudilerine de cizyeyi kabul ettirdi.

 

Böylece bütün Yahudiler Resulullah'ın otoritesini kabul etmiş ve kendilerinin sahip oldukları otoriteleri sona ermiş oldu. Resul (sas), Arap Yarımadasında kendisini emniyete almış ve otoritesi her türlü emniyete erişmiş olarak yerleşmiş oldu.

 

Not: Byxmen şahsıma hakaret edebilirsiniz ses çıkarmam. Ama Allaha , Peygamberlerine, Kitaba ve islam dinine dil uzatmayın.. Sanırım derdimi anladınız..

Burada kimseye hiçbirşey dikte etmiyoruz...

Admini de kışkırtmıyoruz, nitekim adminin kendi gözü, kulağı yorumu var..

Türkiye müslüman çoğunluğun yaşadığı bir ülkedir, bir avuç insanın inançlarımıza küfretmesine razı olamayız..

 

Saygılar-Sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ilgili ayeti

maise-5-82. İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da "Biz hıristiyanlarız" diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve râhipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.

 

 

ilgili tefsiri:

maide-5-82- Gerek yahudi ve hıristiyan kitap ehli, gerekse bunların dışında bütün kâfir olan insanlar içinde müminlere düşmanlık etmede en şiddetlisini -kasem olsun ki- yahudiler ve müşrik (Allah'a eş, ortak katan)leri bulacaksın. İman sahiplerine, düşmanlığın şiddeti açısından yahudileri müşriklerin de önünde göreceksin. Demek ki bunlar imandan uzaktırlar, fasıkların çoğunluğu bunlarda daha fazladır. Çünkü bunların dünyaya hırsı hepsinden çoktur. "Onları, insanların hayata en düşkünü, puta tapanlardan daha tutkunu bulacaksın" (Bakara, 2/96). Çünkü bunların kalpleri kasvetlidir. "Biz onların kalblerini katılaştırdık.." (Mâide, 5/13) Arzuları üzerine düşkünlükleri, fesat çıkarmaya meyilleri, Hakk'a karşı kibir ve inatları pek kuvvetlidir. Peygamberleri yalanlama ve öldürmede , isyan ve ihtilal yapmada alışkanlıkları pek çoktur.

 

bu ne şiddet bu ne celal bu ne düşmanlık hitlerin kokusuyla muhammedin kokusu aynı sende yazdığına göre yahudi düşmanlığı hamurunuzda var yahudiler bulunduğu ortamda hiç sevilmezler dünya da yahudilerin sayısı topu topu 13 milyon ama adamlar dünyayı yönetiyorlar ben yahudilerin arasında 12 yıl yaşadım bizim zengin müslümanların çocukları son model arabalarda kızları becerirken yahudiler daha 10 yaşında çocuğunu elalemin atölyesinde eşşek gibi çalıştırıyorlar yahudiler arasında müthiş bir birlik var sosyal hayatta seninle hoş sohbet eder amma iş ticari hayata geldin mi yok derler ama şunuda kabul edin çok çalışkanlar beni nadir yahudilerini kovdunuz bir tek beni kureyza yahudileri kaldı soruyorum size 600 kişilık beni kureyza yahudisinden niye korktunuz ki müslümanlar gücünün zirvesinde bizansa bile kafa tutuyor niye?çünkü bugün olduğu gibi malları mülkleri satılacak kadınları taptaze çocukları var ne güzelde yazıyorsun helal sana benim yerime artık sen yaz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aziz......

 

1- Yahudilere tarihte üç hak verilmiştir..

Alahında buyurduğu gibi onlar peygamberlerini öldürmeye yeltenen insanlardır. Her seferinde de Allaha isyan etmillerdir..

 

2- Doğrudur o zengin dediğin kişiler sömürgeyi de çok severler..

 

3- Beni kurayza anlaşmayı bozmuş ve Peygamberi öldürme planı yapmışlardır. Cezalarını çok güzel bir şekilde çektiler...

 

4- Gene peygambere hakaret etmişsin.. Onu hitlerle nasıl eş tutarsın.. Gerçi sen tutarsın da bunu forum yöçneticilerin görmesini istiyorum...

 

 

Saygılar-Sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

canuqur,çelişkini çok iyi anlıyorum.bence bunun dinsizlik imansızlıkla alakası yok.insan sorgulamalı öyle inanmalı.tamam inandım ha.diye basitçene olmamalı bence.sorduğun sorunun cevabını bilemiyorum.lisedeyken din öğretmenimiz,yaratılış nedenimizi sadece allah bilir,bu kuranda böyle yazmaktadır,demişti.niye yaratıldık sorusunu asla bulamayacağımızı düşünüyom.ancak birdiğer çelişkiyi aklıma getirdi sorun:allah gerçekten var mıdır.vucudumuzdaki ahengi organları,enzimleri düşününce bütün bunlar tesadüf olamaz diyorum.insanın içinde allaha inanma ihtiyacı var,çoğu zaman içimden şöyle geçirmişimdir,bu olayın böyle çözümleneceğini hiç tahmin etmemiştim,galiba hakketen allah var.bazen şöyle diyorum acaba insanların başına vicdan mahkemesini dikmek için mi,bu inanma ihtitacımızı allah var aman cezalandırır demek için mi din var diyorum.din hocamın içimizdeki inanma ihtiyacına getirdiği yorum şuydu:allah ruhlarımızı topladı ve hepsinden ona inanacağımıza dair söz aldı.yani insanın fıtratına ekledi.din hocam yaşar nuri öztürk gibi aydın bi beyfendi idi.bu yüzden mi bilmem ama onun söylediklerine inanmak istiyorum,belkide mantıklı geliyodur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sorgulama ve sorguladığını anlama işte nefertiti bunu yaptığın müddetçe aklın üstünlüğünü kabul etmiş haliyle bir yaratıcının da varlığınıda kendine ispatlamış olursun zira gerçektende tesadüfi hiç bir şey yoktur aslında evrende varolan tüm atom parçacıkları saçma bir şekilde bir araya gelmezler geldikleri vakit bir bütünü oluştururlar ve o bütüne nedenleriyle birlikte bir anlam yüklerler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsmine ne derseniz deyin, ama bilinçle yapılmış bir tasarımın olduğu herşeyde görünüyor..

Bilinç; düşünen bir varlığın özelliğidir..

Bu durumda bir yaratanın, hesap ve düzenin böyle olması gerektiğini düşünen bir yaratıcının olduğu anlaşılıyor..

Eğer buradan bir yaratıcının olduğu sonucuna varırsanız, geriye..

O yaratıcı kimdir, vasıfları nedir, ve bizleri neden yaratmıştır sorularını sorarsınız..

İslam akaidine göre o yaratıcı Allahtır ve insanları, kendine kulluk etmek için yaratmıştır..

Bir ayeti kerimede ise "Ben bir hazine idim ve tanınmak için insanları yarattım" buyuruyor.

Kendinden bağımsız ama kendine muhtaç bir akıl var etmiş, o aklın kendisine itaat etmesini ve kendisinin yüceliğini kavramasını istemiştir..

Tıpkı bir insanın bir robot yapıp kendine itaatini istemesi gibi birşey..

Tabi bu örnekle, bu gerçeğin arasında çokçok fark vardır..

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insanın robot yapıp,bu robotun da kendisine itaat etmesini istemesi,bu örneği çok beğendim.tabiki bizim tanrı ile olan ilişkimizi bire bir açıklamıyo ancak çok başarılı bi yaklaşım bence,niçin yaratıldık sorusuna şöyle bi cevap uyandırdı bende:yaratıcılık,bi kimseye bu resmi niye çizdin diye soramıyoruz.içinden gelmiş çizmiş muhtemelen nedenini düşünmemiş bile,bişeyler çizmek hoşuna gidiyo demekki herifin.belki tanrı için de aynı şey söz konusudur,belki de sadece onun hobisiyiz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insanın robot yapıp,bu robotun da kendisine itaat etmesini istemesi,bu örneği çok beğendim.tabiki bizim tanrı ile olan ilişkimizi bire bir açıklamıyo ancak çok başarılı bi yaklaşım bence,niçin yaratıldık sorusuna şöyle bi cevap uyandırdı bende:yaratıcılık,bi kimseye bu resmi niye çizdin diye soramıyoruz.içinden gelmiş çizmiş muhtemelen nedenini düşünmemiş bile,bişeyler çizmek hoşuna gidiyo demekki herifin.belki tanrı için de aynı şey söz konusudur,belki de sadece onun hobisiyiz?

İşte mantık hatasını burda yapmaktayız...Yani Allahı düşünürken onu bir insan kalıbına sokarak düşünmekteyiz ve nedenlerini kendi nedenlerimiz paralelliğinde olduğunu hayal etmekteyiz ki bu çok yalnış... Yani onun bizleri bir hobi olsun diye yaratmış olabileceğini düşünmek hiç sağlıklı bir fikir yürütme değil şahsen ben Allahın nedenleriyle ( varsa tabii ) ilgili değilim beni niçin yarattığını da düşünmüyorum ... Her insanın düşünmesi gereken kendi nedenleri olmalı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Haklısın arman ama..

Allahın zati sıfatları dışında subiti sıfatları da vardır..

Yani insanlara verdiği yetileri kendiside kullanabilir.

Örneğin; Sevgi, acıma, hoşlanma ..vs..

 

Allahın bizleri yaratma sebebini; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabbından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle buyurdu; 'Ben bir gizli hazine idim, bilinmemi istedim. Halkı yarattım, nimetlerimi onlara sevdirdim. Böylece beni bildiler."

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbette Allahın sıfatlarından haberim var dostum...

Ancak benim anlatmaya çalıştığım şey ben Allahı anlamaya çalışmıyorum buna ne aklım ne de ruhum yetmez ben onun bana verdikleriyle zaten yeterince başedemezken yanisi zaten kendimi bile henüz çözememişken o bizi yaratırken ne düşünüyordu döngüsünden çok uzaktayım....

Ve bunun da bana bir fayda sağlayabileceğini sanmıyorum belkide kolaycı bir insan olduğumdan ya da yeterince zeki olmadığımdan mıdır bilinmez ben onun bizlere yüklemiş olduğu anlamı kabullenmiş ve onun kendi varlığını sorgulamak ya da anlamaya çalışmaktansa ben kendimi anlamaya ve sorgulamaya yönelmişimdir. İşte benim tüm derdim bu. Öldüğüm zaman nasılsa onun huzuruna çıkıcam o vakit onun hakkındaki gözlemlerimi yaparım fakat şimdi Allah kendisini bize nasıl anlatmış ve tanıtmışsa ben onun kabuluyum....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.