Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Davranış Şekillendirme de ödül mü? Ceza mı?


irinçköl

Önerilen İletiler

Çocuğa, istenilen davranışı kazandırmada veya istenmeyen davranışı bıraktırmada ödül ve ceza yöntemlerinden hangisinin daha etkili olduğu sıklıkla tartışılan bir konudur. Aslına bakarsanız,illaki bir seçim yapmaya gerek yoktur. Çünkü, ödülün de, cezanın da farklı uygulama koşulları vardır. Uygulama koşullarına dikkat edildiği takdirde iki yöntem de işe yarayacaktır. Şayet dikkat edilmezse iki yöntem de etkisiz kalacaktır. Biz bu konudaki yazımızda ilk hafta ceza, sonraki hafta ise ödül yöntemlerinin hangi koşullar altında etkili olacağını tartışacağız:

 

CEZA YÖNTEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

1. Cezanın amacı ebeveynler tarafından doğru bir şekilde belirlenmelidir:

 

Ebeveynler çocuğa ceza vermeden önce, cezanın kendileri için ne anlama geldiğini zihinlerinde netleştirmelidirler. Bunu netleştirmek için cezanın ne olmadığına karar vermeleri işlerini daha kolaylaştırır.

 

Ceza, ebeveynin çocukla güç mücadelesine girerek, çocuğa dediğini zorla yaptırıp egosunu tatmin etme yöntemi değildir. Ebeveynin yanlış davranışta bulunan çocuğuna sözel ya da fiziksel şiddet uygulayarak anlık rahatlama sağlama ya da onun benlik saygısını ve özgüvenini zedeleyerek çocuğu sindirme yöntemi değildir.

 

Cezadan kastedilen; katı kural ve yasaklar koyma, bağırma, dövme, aşağılama, yargılama, kıyaslama, tehdit etme, korkutma, hakaret etme, rencide etme… gibi ebeveynin egosunu tatmin etmesinden, öfkesini dindirmesinden ya da çocuğu sindirmesinden başka bir işe yaramayan yöntemler ise; böyle bir ceza anlayışının eğitimde hiçbir şekilde yeri yoktur. Özellikle, sözel ya da fiziksel şiddet içeren veya kilitleme, hapsetme gibi çocuğu korkutacak cezalar kesinlikle uygulanmamalıdır. Bunların ileride telafisi çok zordur.

 

Cezanın amacı, çocuğun sergilediği yanlış davranış hakkında bir değerlendirme yapmasını sağlamaktır. Böylece çocuk iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmeyi, olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmayı öğrenecektir. Öz denetim kazanacaktır. Sorumluluk bilinci gelişecektir. Bu bağlamda ele aldığımızda en etkili ve sağlıklı ceza yöntemleri çocuğu sevdiği şeyden mahrum bırakma ya da yaptığı davranışın sonucu ile baş başa bırakmadır.

 

2. Ceza, çocuğun yaşına uygun olmalı:

 

2 yaş öncesi çocuklar için herhangi bir ceza uygulaması olmamalıdır. Çünkü bu dönemde çocuklar bir çok davranışı -olumsuz dahi olsa- keşif amacıyla, meraklarından sergilemektedirler. Yaptıklarının yanlış olduğunun farkında olmadıkları gibi, cezayı neden aldıklarının da bilincinde değildirler. Bu nedenle, onlara verilecek herhangi bir ceza meraklarını bastırmalarına yol açabilir ve girişimciliklerini olumsuz etkileyebilir.

 

2 yaş sonrası çocuklar için ise ceza, yaş ve gelişim özelliklerine uygun bir şekilde verilmelidir. 3 yaşındaki bir çocuk için, oyuncaklarına zarar veriyor diye en sevdiği oyuncağını elinden alıp iki gün boyunca vermemek ağır bir cezadır. (kısa süreliğine olması daha uygun olur). Çünkü bu yaşta bir çocuk için oyuncağı her şeyden daha önemlidir. Üstelik iki günlük bir süre ona göre çok uzun bir zaman dilimidir. Fakat, bu ceza 6-7 yaşlarındaki bir çocuk için yerinde olabilir. Çünkü o, hem oyuncak haricinde başka şeylerle de vakit geçirebilmekte, hem de diğerine göre sabretmek konusunda daha az zorlanmaktadır.

 

3. Ceza, çocuğun davranışına paralel olmalıdır:

 

Ceza davranışa paralel olmadığı takdirde çocuk davranışı konusunda sağlıklı değerlendirme yapamaz. Mesela, markete gittiğinde huzursuzluk çıkararak annesini üzen çocuğa, eve gidince TV izlememe cezası vermek uygun olmaz. Çünkü bunlar birbiri ile alakası olmayan durumlardır. Annesi bu çocuğa bir dahaki sefere markete giderken onu götürmeme cezası vermelidir. Böylece çocuk yaptığı davranış ile karşılaştığı sonuç arasındaki bağlantıyı daha iyi fark edecektir.

 

4. Ceza hafif olmalıdır:

 

Etkili cezanın, çocuğu sevdiği şeyden mahrum bırakma ya da davranışının sonucu ile baş başa bırakma olduğunu söylemiştik. Ancak bunları uygularken aşırıya kaçmamak gerekir.

 

Çocuğun davranışının sonucu, annesinin onunla ilişkisine bir müddet ara vermesi (mola yöntemi) ise bu ara saatlerce sürmemeli, 15-20 dakikayı geçmemelidir. Ya da çocuğa markete götürmeme cezası verildiyse, bir de üstüne annesi onunla küsmemeli ya da ona kızıp söylenmemelidir. Çünkü, çocuk markete gidemeyerek zaten bir bedel ödemiştir. Bu, çocuğun daha fazlası öfkelenmesine ve davranışını inadına değiştirmemesine yol açabilir.

 

5. Ceza vermeden önce, çocuk bu konuda uyarılmalıdır:

 

Çocuk, istenmeyen bir davranışta bulunduğunda ebeveyn öncelikle onu, bu davranışı sürdürmeye devam ettiği takdirde ne ile karşılaşacağı konusunda uyarmalıdır. Çünkü çocuk bunu bildiğinde belki davranışını düzeltecektir. Ancak ebeveyn hemen harekete geçtiğinde, çocuğun davranışını düzeltme şansını elinden almış olur. Çocuk ne ile karşılaşacağını bilmesine rağmen hala devam ediyorsa zaten karşılaşacağı şeyi kendisi göze aldığı için yersiz bir öfkelenmeye girmeyecektir. O an öfkelense bile sonrasında sağlıklı bir değerlendirme yapabilir.

 

6. Ceza, anında verilmelidir:

 

Ceza, olumsuz davranış ortaya çıktığı an verilmelidir. Aksi halde etkisini kaybeder. Başka bir zaman verildiğinde, çocuk yaptığı davranış ile bağlantısını kuramaz. Bağlantısını kursa bile, çocuğu o an işinin başından kaldırıp ceza uygulamak onda öfkeye yol açar. Çünkü o sıra çocuk sabahki olayı tamamen unutmuş, gayet uslu bir şekilde oyuncakları ile oynuyor olabilir.

 

7. Ceza almasının nedeni çocuğa açıklanmalıdır:

 

Çocuk neden ceza aldığını bilmezse davranışını düzeltmez. Düzeltmesi gerektiğini bilse bile, bunu nasıl yapacağını bilemez. Bu nedenle ebeveyn ceza verirken ona hem açıklama yapmalı, hem de telafi etmesi için yardımcı olmalıdır. Çocuk o sırada çok öfkeli ise, açıklama yapmak için sakinleşmesi beklenmelidir.

 

8. Ceza sürekli başvurulan bir yöntem olmamalıdır:

 

Ceza sürekli kullanıldığı zaman tesirini kaybeder. Bu nedenle tolere edilemeyecek bazı davranışlar (saldırganlık içeren davranışlar gibi) dışında, ciddi sonuçlara neden olmadığı takdirde arada sırada çocuğun olumsuz davranışı görmezden gelinmelidir. Ancak çocuk ebeveyninin davranışını fark ettiğini fark ederse, yine yaptırım uygulanmalıdır. Aksi halde çocuk ebeveynini tutarsız olarak algılar ve davranışına devam eder.

 

Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekir: Eğer ki olumsuz davranış ilk kez görülüyorsa hemen çocuğa yaptırım uygulanmamalıdır. İlk etapta görmezden gelinmesi daha iyi olabilir. Fakat çocuk davranışı tekrarlamaya devam ediyorsa önce uyarılmalı, sonra duruma göre yaptırım uygulanmalıdır.

 

Ceza, yukarıdaki değindiğimiz noktalara dikkat edildiği takdirde eğitimde etkili bir yöntemdir. Ancak, bu noktalara dikkat edilmezse olumlu bir sonuç alınamayacağı gibi, çocuğun kişiliği ya da ruhsal dünyası üzerinde olumsuz etkilere yol açması olasıdır.

 

Psikolog Canan Cantürk

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÖDÜL YÖNTEMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

1. Ödülün amacı ebeveynler tarafından doğru bir şekilde belirlenmelidir:

 

Nasıl ki ebeveynlerin cezanın kendileri için ne anlama geldiğini zihinlerinde netleştirmeleri gerekiyorsa, aynı şekilde, ödülün anlamını ve amacını da zihinlerinde netleştirmeleri gerekir. Aksi halde, davranış şekillendirmede ödül yöntemi yetersiz kalacaktır.
Ödül, bir davranışın çocukta kalıcı olmasını sağlamak amacı ile kullanılan teşvik unsurudur. Ödül sayesinde, yapılan davranış pekiştirilir ve o davranışın kalıcılığı sağlanır. Çocuğa, yapması gereken bir davranışı eskisinden daha iyi bir şekilde yaptığı için ya da yapması gerektiği halde yapmadığı bir davranışı artık yapmaya başladığı için ödül verilir. 

2 yaşındaki çocuğuna tuvalet eğitimi veren bir anne, alıştırma aşamasında çocuk idrarını tuvalete her yaptığında, davranışını pekiştirmek amacı ile ona ödül (yapışkan, alkış, aferin... gibi) verebilir. Aynı çocuk 4 yaşına geldiğinde idrarını tuvalete yapıyor diye ödül almasına gerek yoktur. Çünkü bu onun zaten normal şartlar altında bu yaşta yapabileceği bir davranıştır. 

 

4 yaşına gelip hala tuvalet alışkanlığını kazanamamış bir başka çocuğu ele alalım: Kazanamamasının altında muhtemelen farklı psikolojik ya da fizyolojik sorunlar vardır. Bu sorunlar tespit edilip çözüldükten sonra, çocuk 4 yaşında idrarını daha yeni tuvalete yapmaya başlasa bile ödülü hak eder. Çünkü onun için zor olan bir şeyi yapmak için çaba göstermiştir. 

2. Ödül, rüşvet ile karıştırılmamalıdır:

 

Ödül, hak edilen bir kazançtır. Rüşvet ise haksız bir kazançtır. Zaten kazanılmış bir davranışa ödül vermek çocuğun yaptığı her davranış karşılığında bir beklenti içerisine girmesine neden olur. Çocuk hak etse de, hak etmese de ödülü almak ister. Ucunda ödül olmadığı zaman ise davranışı yapmayı reddeder.
Bazı ebeveynler çocuğa her türlü davranışı "şunu yaparsan bunu alırım, bunu veriririm, bunu yaparım..." gibi tekliflerde bulunarak rüşvetle yaptırmaya çalışırlar. Bu doğru bir yakaşım değildir. Çocuğun sorumluluk duygusunun gelişmesine engel olur. Bu durumun en sık karşılaşılan örneği çocuğa ödev yaptırmada görülür.

Ebeveynler ilkokula yeni başlayan çocuklarını teşvik etmek amacıyla, ödevlerini tamamladıkları zaman onlara ödül verebilirler. Çünkü çocuk ödev yapma davranışını büyük olasılıkla yeni kazanmaya başlamıştır. Ancak ilkokul 3. sınıf öğrencisine ödev yaptı diye ödül vermek gerekmez. Çünkü ödev yapmak artık bu çocuğun sorumlulukları arasındadır. Çocuk ödevi ödül alacağım diye yaparsa, ödevin önemini idrak edemez ve ödül olmadığı zaman ödev yapmayı reddeder. Bu, ödevini sahiplenmemesinden kaynaklanır.

Ödev, çocuğun zaten yapması gereken bir şey olduğundan onu ödüllendirmeye gerek yoktur. Zaten yapması gereken ödevi yapmadığında ise sevdiği şeyden mahrum bırakma şeklinde ona bir yaptırım (o akşam için TV izlettirmeme...vs) uygulamak gerekir. Ödevini yaptığında çocuğun herhangi bir yaptırımla karşılaşmaması (TV serbest) zaten onun için otomatik olarak bir ödül olacaktır, ekstrasına gerek yoktur.

Ancak, çocuk, zaten yapması gereken ödevi özen göstererek, umursayarak yapıyorsa, işte bu davranışı ödülü hak eder. Çünkü burada çocuk fazladan bir çaba harcamaktadır. Ve bu çabası takdir edilmelidir. Ayrıca ders konusunda uzun vadeli hedefler belirlenip, hedefe ulaştığında da çocuğu ödüllendirmek gerekir. Karnesinde zayıf olmadığı takdirde çocuğun sevdiği bir oyuncağı almak, sınavından 5 aldığı takdirde istediği bir etkinliği gerçekleştirmek...gibi. Çünkü burada da çocuk ders çalışmaktan fazlasını yapmıştır, dersini “iyi bir şekilde” çalışmıştır. 

3. Ödül, anında verilmelidir: 

 

Ödül de ceza gibi anında verilmelidir. Üzerinden vakit geçtiği zaman yeterince etkili olmamaktadır. Çünkü böyle olduğunda çocuk, davranışı ile sonucu arasındaki bağlantıyı net bir şekilde görememekte, sebep-sonuç ilişkisini daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde değerlendirememektedir.

4. Ödül, davranış ile orantılı olmalıdır:

 

Ödüller abartılı olmamalıdırlar. Ödevlerini vaktinde, söylenmeden ve itina ile yapan çocuğa, annesinin onunla gurur duyduğunu söylemesi ya da çocuğun bu davranışını başkalarına anlatarak onu övmesi, gülen yüz tablosu oluşturması çocuk için tatmin edici, anne için ise kolay verilecek bir ödüldür. Bu çocuğa ödevlerini güzel yaptığı için bisiklet almaya gerek yoktur. Ancak, uzun vadeli bir hedefe (karnesinde bütün derslerinin pekiyi olması) başarı ile ulaşan bir çocuk o bsikleti hak edebilir.

 

5. Ödüllerin maddi olmamasına özen gösterilmelidir

 

Ödülleri maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Maddi ödüller isminden de anlaşılacağı üzere bir para karşılığı olan ödüllerdir. Manevi ödüller ise çocuğu övme, takdir etme... gibi sözel ödüller olabileceği gibi; onu öpme, ona sarılma, alkışlama... gibi davranışsal ödüller de olabilir. Ayrıca çocukla birlikte sevdiği bir aktivitede bulunmayı (birlikte sinemaya gitmek) ya da çocuğun sevdiği biriyle bir aktivitede bulunmasını (haftasonu teyzesinde kalmasına izin verme) da manevi ödüller arasında sayabiliriz. 

 

Maddi ödüllere hem temin edilmesi zor, hem de çocukta alışkanlığa daha kolay yol açabileceği için çok sık başvurulmamalıdır. Çocuğa, çok istediği bir şey olduğu takdirde zor ya da uzun süreli bir hedefe ulaşmasının sonucunda maddi bir ödül verilebilir. Küçük hedeflerde ise, küçük çapta maddi ödüller (çikolata, sakız, şeker, etiket...) verilebilse de her zaman için tercih edilmemesi daha uygun olur.

Bitirirken;
 

Ödül ve ceza uygulamaları yukarıda bahsettiğimiz noktalara dikkat edildiği takdirde etkili olmaktadır. Bilinçsizce verilen ödül ve ceza çocuğa yarar sağlamaktan ziyade zarar vermektedir. Bazen ciddi sonuçlara yol açmayan olumsuz davranışlar görmezden gelinip cezalandırılmamalıdır ki çocuk ceza arsızı olmasın. Bazen de ortada hiç bir neden yokken çocuğa maddi ya da manevi ödül verilmelidir ki çocuk hiçbir şey yapmasa bile koşulsuz bir şekilde sevildiğini hissetsin.

 

Psikolog Canan Cantürk

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ceza, mutlaka ve kesinlikle ödülün gerisinde kalmalıdır. 

 

Çok küçük başarılar bile ödüllendirilmeli ama, ceza için çok zorunlu gerekçeler olmalıdır. 

 

Ödül için bahane aranmalı, ceza için ise gözardı edilemez bir zorunluluk olmalıdır. 

 

Kesinlikle ikisi arasında denge düşünülmemelidir. Ödül hayat verir, ceza her şeyi yok edebilir. Hayat dengeler üzerine kuruludur ama, belki de aralarında asla denge kurulmaması gereken yegane ikili, ödül ve cezadır.

 

Örneğin bir hayvana eziyet etmek veya kendinden küçük bir çocuğu dövmek, kesinlikle ve mutlaka en azından kınama ile cezalandırılması gereken davranışlardır. Ama bir hayvana iyilik etmek, bir küçük çocuğa veya yaşlıya yardım etmeyi ise olanak ne kadar elveriyorsa ödüllendirmek gerekir.

 

Ne ceza, ne ödül sürekli biçimde maddi, parasal olmamalıdır. Sevgi, şefkat, ilgi, en güzel ödüllerdir. Bir kaş çatma, küçük bir mahrumiyet ciddi bir ceza olabilir. Sevgisizlik, itip kakma, ilgisizlik asla ceza olarak kullanılmamalıdır. Bunlar ceza değil, çocuğun dünyasını başına yıkmak, onu bitirmek ve yok etmektir.  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.