Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Seçiminizi Yapın: Bu On Kadından Hangisiyle Rakı İçerdiniz?


Admin

  

13 üye oy verdi

  1. 1. Hangisiyle Rakı İçerdiniz?

    • Benli Belkıs
      0
    • Julia Roberts
      2
    • Dilhayat Kalfa
      0
    • Deborah Harry
      1
    • Tomris Uyar
      3
    • Fairuz
      0
    • Müjde Ar
      5
    • Aleksandra Kollontai
      0
    • Adile Naşit
      2
    • Sevim Burak
      0


Önerilen İletiler

profosyonel rakı içici bir ailenin üyesi olaraktan meseleye biraz dahil olabilirim :)

rakı sadece hüzün vermez, türküler söylenir halaylar da çekilir ve en güzelide bunların hepsi koro halinde yapılır :)

yani bunun bir standartı olamaz diye düşünüyorum herkes kendi gibi içer :)

 

bu arada kendimce nedenlerim var.

rakı içemiyorum ama aşağıdaki vatandaş eşlik edecekse içebilirim de :)

 

mert-firat.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 RAKI !!!Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla içilir, neşeyle içilir, ağlayarak içilir, kavunla içilir, peynirle içilir, ikisi beraber çok güzel içilir, yemekle içilir, mezeyle içilir, suyla içilir, susuz içilir, sodayla içilir, şalgamla içilir. Ama işte,bir tek salakla içilmez. ... Nazım Hikmet 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arabesk özelliklerin dışında rakı kültürüne ait bir veri alamadım. Salakla içilmeyişi kendine has bir özellik değil. Salakla hiç bir içki zaten içilmez, hiç bir iş zaten yapılmaz. Bu rakı kültürüne özgü bir durum değil. 

 

Sadece hüzün vermeyişi de, insanın içindekini ortaya çıkarması da rakıya özel değil, alkolün özelliği. Ben 37,5 luk Safir'in yarısında çok neşeli olurum. Bitmeye yakın bir durgunluk gelir ve yavaşlarım. Bittiğinde sanki kapladığım hacmin daha bir bilincindeymişim, kendimi ve varlığımı daha iyi algılıyormuşum gibi olur. Kendimi rahatlığa bırakmayı sevmem. Alkolün beni uyuşturmasına asla izin vermem. Alkoldeki o kaloriyi yakmalıyım. Sızmaktan nefret ederim. Bir kere sızmıştım, nefret ettim ve bir daha olmadı.  

 

Bu geçişleri hissetmek için asla sek içmem. Daima dömisek... Sek içtin mi çabuk durgunluk çöker. 75 lik bir sek şişeyi bitirmek adamı mahveder, serer. Bu iş değil, ayyaşlık olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birincisi tanımadığım insanlarla içmem. "Kadın erkek farketmez" sözüm tanıdığım kişilerle alakalıydı.İkincisi karşımdaki insanın fiziki yapısıyla hiç ama hiç ilgilenmem.Roman kahramanı olduğunu saymazsak eğer bir tanışıklığımız olsaydı  neden olmasın?

Roman kahramanı olduğunu saymazsak, Quasimodo'yu birisi bize gerçek bir kişi gibi detaylı anlatsa ya da kendisi kendisini öykülerinde anlatsa tanışıklığımız olmamış mı olur ? Buradaki aynı mantıkla, sizin Tomris Uyar'la da rakı içmemeniz gerekir ve hatta bu başlıkta oylama yapmamanız, fikir beyan etmemeniz de gerekir. :smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin için eksik olan ne olurdu fiziksel özellikleri mi? Cevaplarınızdan çıkardığım kadarıyla hüznü şart gibi görünüyorsunuz rakı içmek için - benim için değil bu arada- Quasimodo da yeterince hüzün var bana göre , neyi eksik peki görünüşten mi kaybediyor? smile.png

Evet, işte benim için maalesef öyle, " bana göre " öyle. Konuyu tartışma dışı tutan da bu öznellik zaten. smile.png Ama güzel adamdır severim, o ayrı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arabesk özelliklerin dışında rakı kültürüne ait bir veri alamadım.

Anlaşıldı, rakı kültürünün tek ögesi hüzün. Arabesk yani... Ben de öyle tahmin etmiştim...

Şimdi, gelelim, Arabesk = Hüzün yanlış algısına. Öyle değildir. Arabesk yoz kültürdür. Müzik anlamında Türk Müziği rafine bir kültürdür, incelikleri, yaşam kültürüne yansımaları vardır. Yalnız Arabeski de tam olarak dışlamıyorum, onun da güzel örnekleri vardır. Ama Rakı bana göre Türk Müziği ile içilir veya muadili olan aynı duyguyu veren çok nadir başka müziklerle de içilebilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Roman kahramanı olduğunu saymazsak, Quasimodo'yu birisi bize gerçek bir kişi gibi detaylı anlatsa ya da kendisi kendisini öykülerinde anlatsa tanışıklığımız olmamış mı olur ? Buradaki aynı mantıkla, sizin Tomris Uyar'la da rakı içmemeniz gerekir ve hatta bu başlıkta oylama yapmamanız, fikir beyan etmemeniz de gerekir. :smile.png

 

Sizce bu doğru bir tanışıklık olur mu? Sanalda hepimiz yazılar yazıyoruz. Ama gerçek hayatta hiç birimiz birbirimizi tanımıyoruz. Sizce kaç kişi  olduğu gibidir  ya da burada yazdıklarını gerçek hayatta da birebir uygular:? Bakıyorum da herkes sütten çıkma ak kaşık ? Romanlardan bir insanın karakterini ,kişiliğini doğru olarak tesbit etmemiz mümkün mü  ,kendini anlatıyor olsa bile ?

 

Ankette oy kullanmadım. Sadece o seçim mantıklı geldiği için onu alıntılayarak iletime aldım. Dediğim gibi hiç birini şahsen tanımıyorum. Sadece , öyküler, romanlar ,şarkılar vs öyle. Tanımadığım insanlarla içki masasına oturmadığımı ayrıca belirttim. Demek ki bu başlıkta yorum yaparak hata etmişim neyse artık oldu bir kere smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu geçişleri hissetmek için asla sek içmem. Daima dömisek... Sek içtin mi çabuk durgunluk çöker. 75 lik bir sek şişeyi bitirmek adamı mahveder, serer. Bu iş değil, ayyaşlık olur.

Sek, Dömisek ayrımı Şaraplar için alkol oranınında değil, şeker oranınında bir ayrım belirtir. O nedenle, sek içtim ayyaş oldum, dömisek içtim kral oldum gibi bir şey söz konusu olamaz. Yavaş ve az içmek ve hızlı ve çok içmek böyle anlatılmaz. smile.png

 

Ayrıca, Dömisek tatlı olduğu için yemeklerden önce aperatif olarak alınanlar sınıfındadır. Yemekle içilen şaraplar çok şeker içermez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ankette oy kullanmadım. Sadece o seçim mantıklı geldiği için onu alıntılayarak iletime aldım. Dediğim gibi hiç birini şahsen tanımıyorum. Sadece , öyküler, romanlar ,şarkılar vs öyle. Tanımadığım insanlarla içki masasına oturmamayı da tercih etmediğimi ayrıca belirttim. Demek ki bu başlıkta yorum yaparak hata etmişim neyse artık oldu bir kere smile.png

Aslında sorun yorum yapmakta da değil. Bazı öznellikler içeren bir konuya mutlaklık atfetme. Ben de ilk iletimde sanırım böyle yapmışım. Yani, asıl hatayı başlatan benim iletim olmuş ve üstüne arada yazdıklarınızı, oy kullanmamış olduğunuzu görmemişim. blush.png Neyse kusuruma bakmayın, oldu bir kere, siyaset dışı sohbet etmiş olduk biraz, en azından bu kar. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle oluyor: Şarabın fermantasyonu, yani şekerin parçalanarak alkole dönüşmesi işlemi erken durdurulur ve şarap pastörize edilirse, şeker oranı yüksek, alkol oranı düşük kalmış oluyor. Buna tatlı şarap diyoruz.

 

Eğer yarıda durdurulursa şekerin yaklaşık yarısı kalıyor, yarısı fermente olmuş oluyor. Dolayısıyla alkol oranı yükseliyor. Buna da dömisek diyoruz.

 

Sek şarapta ise şekerin tamamına yakını fermente oluyor ve alkol oranı daha yüksek oluyor.

 

Şarabın tatlı, dömisek ve ya sek olması şeker - alkol dengesine bağlı.  Şeker yüksekse alkol düşüktür. Alkol yüksekse şeker düşüktür. Örneğin likörde şeker çok yüksek, alkol çok düşüktür.

 

Tatlı şaraplar yemek öncesi içilebilir. Yemek sırasında kırmızı şarap tercih edilir. Sek şaraplar meze, dömisek beyaz şaraplar çerez ile iyi gider. Tatlı şaraplar meyve ile de iyi gider. 

 

Benim ağırlıklı tercihim dömisek beyaz...

 

Bir de tabii rakı içenler arabesk dinliyor demedim. İki kültür özelliği arasında paralellik kurdum sadece...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

rakı kültürünü bilen birinden nefis bir yazı.

minumum 20 bin liraya satılan petrus şaraplarının olduğu bir dünyada rakıya dair bilinmeyenler : )

 

 

 
Bir  rakı yazısıdır, buzlu.

 

Şaşarım ömründe bir yudum rakı koklamamış birine... 

 

Rakı herhangi bir içki değildir.  Rakının tarihi, kökeni pek çok içecek ve yiyecek kadar değerli ancak rakının çok önemli bir farkı var; adabı! En salaş meyhaneye de gitseniz, evinizin mütevazı masasına da kondursanız, ala bir restorana da gitseniz rakıyı asla tek başına içmezsiniz. Yanına ala mezeler de yakışır, balığı da, kebabı da... En şahanesi beyaz peynirle olanıdır, hele ki yanında kavunu da varsa... Rakı böyledir. Zengini de, fakiri de severse tam sever rakıyı. Rakı sosyal bir içkidir, sofrası paylaşılınca daha da güzeldir.

Ben babamdan öğrendim ufak yudumlarla, ufak bir parça peynirle rakıya eşlik etmeyi... Sohbet illa derin olacak diye bir kural yok ama her rakı sofrasında memleket bir kere kurtarılmıştır değil mi!  

Adabı öğretme niyetinde değilim, o kıvama gelmedim henüz ama çabam iyi niyetimden, bu yazıyı karalama isteğim bu yüzden.  

Rakı çeşitli disiplinlerde tez konusu olabilecek kadar derin bir konu. Kimyası, psikolojisi, tarihi, kültürü... Benim akademik bir duruşum yok, keyfimden açtım kitapları, baktım; sevdiğimden...

Rakı, damıtılmış bir içkidir. Üzümden yapılır. Çok kaba bir tabirle şarabın distile edilmiş hali desem... Tarihsel aşamalara bakarsak Anadolu’nun hası şaraptır. Rakının kökeni, bulunuşuna dair kesin bir bilgi yok. Çeşitli dönemlerde, bugünkü rakının tam karşılığı olmasa da “rakı” diye adlandırabileceğimiz içkiler var.  Rakı kelimesinin kökeni Arapça “arak”tan geldiği ihtimali oldukça mantıklı.  Türkçesi, “ter” demekmiş. Damıtılma işlemininin damla damla, ter gibi olmasını karşıladığı söyleniyor. Rakının Orta Asya Türkleri’nin kımızıyla hiç bir alakası yok. Kımız, at sütünün mayalanıp, fermente olmasıyla ortaya çıkan bir içki.  

Rakıyı elde edebilmemiz için imbik denilen alete ihtiyacımız var. İmbik, damıtılma işleminin yapılmasını sağlar. Bu alet İ.S 1. Yüzyılda İskenderiye’de yaşamış olan simyacı Maria tarafından keşfedilmiş. Rakının ilk yapımı ise kaynaklara göre İS. 9. yüzyılda Sicilya’da olabilir. Tutone denilen bu içki, üzüm şırasının damıtılarak içine anason eklenmesiyle yapılmış. Teknik olarak rakı yapmışlar. 

Bu  araştırmaya aslında Osmanlı dönemindeki rakı tüketimini merak ettiğim için başlamıştım. Müslümanlıkta içkinin yasak olduğunu çok iyi biliyoruz fakat buna rağmen bugün, rakı nasıl bu kadar değerli ?! Öncelikle Konstantinopolis meyhaneleri  bu kültürün taşınmasında büyük rol oynuyor. Bizans döneminde elbette meyhanelerde rakı yok, adı üstünde “mey-hane”. Osmanlı Dönemi meyhanelerinin sayıları ise şaşırtıcı derecede fazla.  Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne göre Müslüman bölgelerinde meyhaneler bulunmuyor ancak Rum ve Yahudi’lerin yaşadığı bölgelerde meyhane sayısı oldukça fazla. Meyhanelerin olduğu bölgelerde ise balık pazarlarının olduğu da belirtiliyor. Bizans’tan Osmanlı’ya, o dönemlerden de bugüne kadar gelen, sahiplenilmiş bir meyhane kültürü var. Genlerimize yerleşecek kadar köklü. 

Rakının gelişine bakıldığında kesin tarihlerle, kesin bilgi vermek zor gibi.  Arak, rakı adı birbirlerine yakın dönemlerde karşımıza çıkmasına rağmen özellikle sakız rakısı ve anason içermeyen, üzüm dışındaki meyvelerden yapılmış fakat “rakı” olarak adlandırılan içkilerden bahsedilmesi kafa karıştırıcı olabiliyor. Erdil Zat’ın Rakı Kitabı’ında güzel bir çizelge var (sf .60) Bu zaman çizelgesine göre 14. yüzyılda, 2. Osmanlı Padişahı Orhan Bey döneminde rakının bilindiği ihtimali var. İkinci kısımda 16. yüzyılda Fuzuli’nin Beng ü Bade mesnevisinde rakıdan bahsedildiği belirtiliyor. 17. yüzyılda ise Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde belirtilen sayısız meyhanelerle birlikte arak-rakı isimli içkilerin olduğu bilgisi karşımıza çıkıyor. 

Rakı, Osmanlı’da farklı formüllerle, aromalarla meyhanelere giriyor anlayacağınız üzere... Zorlu yolculuğu çeşitli dönemlerdeki içki yasaklarıyla devam ediyor. Bunlardan ilki Yavuz Sultan Selim döneminde karşımıza çıkıyor. İlk Osmanlı Halifesi olan Sultan Selim, halifeliğin getirdiği şeriat kurallarıyla içki içmeyi yasaklıyor. Fakat kendisinin ara sıra içki içtiği söyleniyor. İçkiye karşı hoşgörüsüz olmamasının etkisiyle de içki yasağı Gayrimüslimler için kalkıyor. Elbette toplanacak vergilerin ekonomik getirilerinin de etkisi var. Ardınan Kanuni Sultan Süleyman da sadece Müslümanlar’ın içki tüketimine yasak getiriyor. Oğlu Selim tahta çıkıyor, içkiye olan düşkünlüğüne rağmen, serbestlik belli kurallar altında geliyor. Ardından 1. Ahmet tarafından içki tamamen yasaklanıyor ve tüm meyhaneler kapatılıyor. 4. Murat da içki içmeye düşkün olduğu söylenen padişahlardan olmasına rağmen halkın politik olarak örgütlendiği endişesiyle meyhaneleri ve kahvehaneleri kapattırıyor.

Meyhanelerin varolmasının Osmanlı için en büyük artısı yüksek vergilerle, iyi bir gelir kaynağı olmasıydı. İçki üretimi ve satışı Gayrimüslimler tarafından yapılıyordu. Çoğu zaman Müslümanlar’ın meyhaneye gitmesi yasaklanıyordu. Tanzimat Fermanı’yla birlikte Osmanlı’nın modernleşmesi içki ve meyhanelere de yansıdı.  Tanzimat öncesinde meyhaneler 3 gruba ayrılıyordu: Gedikli meyhaneler, koltuk meyhaneleri, ayaklı meyhaneler.  Gedik, ruhsatı olan meyhanelere deniyordu. Ruhsat babadan oğula geçiyordu. Meyhanelere uygulanan verginin yüksek olması, ruhsatsız işletilen “koltuk meyhaneleri”nin açılmasına sebep oldu. Ayaklı meyhaneler ise,  rakının gizli gizli satıldığı, seyyar  satıcılara deniyordu. Hızlıca bir tek yuvarlanır, mezeye, sohbete gerek duyulmazdı. Özellikle meyhaneye gidemeyen Müslümanlar tercih edermiş. 

Kısa da olsa değinmek istediğim bir meyhane var, ben yetişemedim; 1980’lerde kapanmış. 1890’da Rum Barba (Meyhaneci) Kaptan Asteri tarafından açılmış Agora Meyhanesi. Agora, Kaptan’ın oğlu Stelyo’ya, ondan da torunu Kaptan Hrisyo’ya geçmiş.  Agora Meyhanesi diye seslendirilen, herkesin az çok bildiği, tanıdığı şarkıyı her ne kadar, bizim Agora Meyhanesi için yazmasalar da aklımıza bir tek o gelir değil mi?
 
Kaynak:
http://www.deliciousnotdelicious.com/2013/07/bir-rak-yazsdr.html
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

minumum 20 bin liraya satılan petrus şarapları

 

Doluca Safir'in 75 liği şu an 33,5 lira. İyi şaraptır. En azından bence yeterli düzeyde iyidir.

 

Öğrendik ki rakının tarihi epey eskiymiş. Şarap ise kesin başlangıcı bilinemeyecek kadar eski. Sümer'de halk bira, saray ise şarap içermiş. Nuh da sıkı şarapçıymış!

 

 “Ravzatü’l-ulemâ” adlı kaynak İslami esere göre Nûh bir bağ dikmiş. Şeytân bağa üfürüp kurutmuş. Nûh niye böyle oldu diye üzülürken Şeytan gelip bağın tekrar yeşillenmesi için hayvan kesip kanını dibine akıtmak gerektiğini söylemiş. Nûh da izin verince Şeytân 7 hayvan kesip kanını üzüm kütüğüne akıtır.

 

Bu 7 hayvan, arslan, ayı, kaplan, çakal, köpek, tilki ve horozmuş. Hemen bağ yeşillenmiş ve önce bir tür üzüm varken 7 tür üzüm bitmiş. Bu üzümlerin şaraplarını içen, arslan gibi cesur, ayı gibi kuvvetli, kaplan gibi öfkeli, çakal gibi uluyan, köpek gibi saldırgan, tilki gibi yalaka, horoz gibi diklenir olmuş. 

 

Bir başka kaynağa göre şarap daha da eski. Aynî adlı yazar da Sâkînâme’sinde (içki kitabı) şarabın icadını anlatırken ilk asmayı Âdem’in diktiğini, sonra Şeytân’ın gelip sırasıyla tavus kuşu, maymun, arslan ve domuz keserek kanlarını asmanın köküne akıttığını söyler.

 

Tavus ne muhabbet anlamadım ama, neyse... tongue.png 

 

Efsanelere göre Nuh keçi sayesinde şarabı keşfetmiş. Bakmış keçi pek neşeli, hoplayıp zıplıyor, takip etmiş ve üzüm yediğini görmüş. Üzümü sürekli bulabilmek için suyunu sıkıp saklamış, o da şarap olmuş. Şeytan Nuh'un neşesini çok kıskanmış laughing.gif ve üfürükle üzümlerini kurutmuş. 

 

Zâhir Nuh onca canlıyı kurtarıp bir oğlunu kurtaramadığının ve oğlum niye kurtulamadı diye sorunca tanrıdan sıkı bir azar yediğinin, üstelik karısı da tufanda boğulduğunun kederini şarap ile dağıtmış! grin.gif  

 

Şeytan da "bu niye kederden helak olmaz, ne neşelenir bu?" diye kıs kıs kıskanmışmış! tongue.png 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk bir bakanlar kurulu kararnamesini rakı sofrasında okur ve imzalamadan geri çevirir. Üstelik "başvekil kararnameleri okumadan gönderiyor galiba" der. İsmet Paşa buna çok alınır. Hemen gelip Atatürk'e "memleketin kararları rakı masasında verilmez ki" der. Atatürk hiç cevap vermez ve neşesini bozmaz. Ertesi gün İsmet Paşayı makamına çağırır. O içeri girer girmez masaya yumruğunu vurur: "Bu rakı masası mı İsmet?" diye gürler. İsmet Paşa "Hayır Paşam" der. "O halde emrediyorum, istifanı ver!" İsmet Paşa istifa eder ve Celal Bayar başbakan olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

profosyonel rakı içici bir ailenin üyesi olaraktan meseleye biraz dahil olabilirim smile.png

rakı sadece hüzün vermez, türküler söylenir halaylar da çekilir ve en güzelide bunların hepsi koro halinde yapılır smile.png

yani bunun bir standartı olamaz diye düşünüyorum herkes kendi gibi içer smile.png

 

bu arada kendimce nedenlerim var.

rakı içemiyorum ama aşağıdaki vatandaş eşlik edecekse içebilirim de smile.png

@ bu yakışıklıya söylesek belki arkadaşıdır  yanına gelirken Caner'ciğimi alsa gelseee smile.png

 biggrin.png off offf smile.png Turgut Uyar Şiirlerini okusa bana... wink.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Admin

Admin' ciğim @@Admin smile.png biz bayanlara özel başlık açarmısın "Kiminle rakı içmek isterdiniz ? " diye  yoksa bizmi açalım biggrin.png bence ortalık karışacak gibi smile.png

Tamam o zaman hadi yap bakalim.... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle oluyor: Şarabın fermantasyonu, yani şekerin parçalanarak alkole dönüşmesi işlemi erken durdurulur ve şarap pastörize edilirse, şeker oranı yüksek, alkol oranı düşük kalmış oluyor. Buna tatlı şarap diyoruz.

 

Eğer yarıda durdurulursa şekerin yaklaşık yarısı kalıyor, yarısı fermente olmuş oluyor. Dolayısıyla alkol oranı yükseliyor. Buna da dömisek diyoruz.

 

Sek şarapta ise şekerin tamamına yakını fermente oluyor ve alkol oranı daha yüksek oluyor.

 

Şarabın tatlı, dömisek ve ya sek olması şeker - alkol dengesine bağlı.  Şeker yüksekse alkol düşüktür. Alkol yüksekse şeker düşüktür. Örneğin likörde şeker çok yüksek, alkol çok düşüktür.

 

Tatlı şaraplar yemek öncesi içilebilir. Yemek sırasında kırmızı şarap tercih edilir. Sek şaraplar meze, dömisek beyaz şaraplar çerez ile iyi gider. Tatlı şaraplar meyve ile de iyi gider. 

 

Benim ağırlıklı tercihim dömisek beyaz...

 

Bir de tabii rakı içenler arabesk dinliyor demedim. İki kültür özelliği arasında paralellik kurdum sadece...

Tatlı Şarap tabiri yalnızca Kırmızı şarap için kullanılır. Dömisek şarap ise zaten Beyaz Şarap için kullanılan bir tabirdir.

 

Ayrıca, Sek ile Dömisek arasındaki alkol oranı farkı yalnızca % 1-2 mertebesindedir. Yani, 1 kg şekerin fermentasyonundan bire bir doğru orantı ile 1 kg Alkol üretilmez. Şekerin alkole dönüşmesi süreci yatayla 45 dereceden daha düşük bir doğru orantılı eğri ile ifade edilebilir. Buna göre, atıyorum, 1 kg şekerden 0,8 kg Alkol elde edilir.

 

O nedenle daha önce yazdığım cümleler aynen geçerliliğini korumaktadır. smile.png

 

Yani;

 

" Sek, Dömisek ayrımı Şaraplar için alkol oranınında değil, şeker oranınında bir ayrım belirtir. O nedenle, sek içtim ayyaş oldum, dömisek içtim kral oldum gibi bir şey söz konusu olamaz. Yavaş ve az içmek ve hızlı ve çok içmek böyle anlatılmaz. smile.png "

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Haydaaa... Şurda şarapçı olmasak neyse... laughing.gif 

 

Yahu hiç sadece kırmızı için olur mu be! Olacak bir şey söylenmiş olsun da tartışalım. Bu kadar anlamsız bir iddia üzerine tartışmayı bile reddediyorum! grin.gif 

 

He tamam bilader, he... Sen ne istiyorsan öyledir he... İşim gücüm yok bir de sadece kırmızı şarabın tatlısı olur iddiasıyla uğraşacağım... biggrin.png 

 

Hepinizi rakınızla baş başa bırakıyorum. Bu başlıkta tartışma niyetim olmadığını baştan belirttim. Ben şu "özellikle tatlı beyaz" Anfora Zarif'ten açayım bari... Niyetim dömisek Safir'di ama... wink.png 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Caner

 

Peaaah! Böyle pis sakallı ve tavuk arkası bıyıklı adamları mı beğeniyorsunuz! Hayretim şaştı! laughing.gifBöyle pis sakallı ve tavuk arkası ağızlı adamlar umarım ömrüm boyu yanımda yöremde dolanmaz...

 

@'ın Mert Fırat'ı için niye bir şey demiyorum, yakışıklı oğlan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.