Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gloria

Önerilen İletiler

Budizmi teizm kapsamından çıkarmanın bir yolunu görsem "tükkanı" ben de bırakır giderdim... Ama yok...

 

Hiç bir uydurmaya da bilgi demenin bir yolu yok. Olsa, yine "tükkanı" bırakır giderdim. Ama yok...

 

Ha şöyle olur, yazılmış uyduruk bir mitolojik masal, kağıt ortamında harf ve sözcüklerden oluşan bir veri kümesi olduğu gibi, bilgisayar ortamına aktarıldığında da bu masal bellekte sıfır ve birlerden oluşan, megabaytla ölçülen bir yer kaplayacaktır. Bu bir veridir. Bu anlamda olur sadece. Gerçeğe dair bir bilgi olamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilgi çeşitleri

 

Varlık; çok boyutlu, çok yönlüdür. Bilgi de varlığa ilişkindir. Bu nedenle bilgi, ait olduğu alan, elde edilişi, özne nesne ilişkisi ve bilgi aktı açısından çeşitli türlere ayrılır.

 

Gündelik bilgi Ana madde: Gündelik bilgi

 

Sadece duyu organları aracılığıyla dış dünyanın açıklanma biçimidir. Bu bilginin oluşumunda denemelerin, tecrübelerin ve gözlemlerin etkisi büyüktür. Belirli bir yönteme dayanılarak kazanılmış bir bilgi değildir, genel geçerliliği de yoktur. Örnek: birkaç yeşil elmanın ekşi olduğunu görünce; "elmalar ekşidir" genellemesine ulaşılabilir.

  • Subjektiftir.
  • Sonuçları kesin değildir.
  • Nedensellik ilkesine dayanmaz.

Teknik bilgi Ana madde: Teknik bilgi

 

İnsanın temel ihtiyaçlarını karşılamak ve günlük yaşamını kolaylaştırmak amacıyla araç gereç yapımı ile ilgili bilgidir. Teknik bilginin bilgi aktı yarardır. Teknik bilginin iki türü vardır:

  1. Gündelik bilgiye dayalı teknik bilgi: İnsanın gündelik yaşantısındaki tecrübelere dayanarak araç gereç yapmasıdır.
  2. Bilimsel bilgiye dayalı teknik bilgi: Bilimsel verilerden yararlanarak araç gereç yapılması ve insan hayatının kolaylaştırılması ile ilgili bilgidir. Mühendislik ve tıp bu alana girerler.

Sanat Bilgisi

 

Bu kavrama gücü, bilimden ve felsefeden farklıdır, akla dayanmaz. Duyguya, coşkuya ve sezgiye dayanır. Sanat bilgisi; sanatçı ile onun yöneldiği nesne arasındaki ilgiden doğan bir bilgidir. Sanatı diğer bilgi türlerinden ayıran en önemli özelliği sanatçının kullandığı ifade aracının farklı olmasıdır. Diğer bilgi türleri, ifade için kelime ve terimler kullanır. Buna karşı sanatçı; sesi, rengi ve maddenin çeşitli şekillerini de kullanır. Yöneldiği nesneyi özne olarak ifade eder.

 

Dini bilgi Ana madde: Dinsel bilgi

 

Tanrı'nın insanlara peygamberler aracılığıyla, vahiy yoluyla doğru olan yaşam tarzını bildirmesi şeklindeki bilgidir. Kutsal olanla bunun karşısındaki insanın konumunu ifade eder. Dinsel bilgiye kesin iman ile inanılır, eleştirisi yapılamaz. Bu tür bilgiyi inanç olarak değerlendirmek doğru olur.

  • Dogmatiktir.
  • Evrensel gerçek, doğa üstü bir güç ya da güçlein varlığı ile açıklanır.

Bilimsel bilgi Ana madde: Bilimsel bilgi

 

Bilimsel yöntem ve akıl yürütme yoluyla varlıklar hakkında elde edilen bilgidir. Bilimsel bilgi nedensellik ilkesini kullanarak olgular üzerinde hipotezler üretir ve bunları deneyle sınar. Deneysel testleri geçen hipotezler bilimsel bilgi dağarcığına katılır.

Bilimler üç gruba ayrılır:

  1. Formel bilimler: mantık, matematik
  2. Doğa bilimleri: fizik, kimya, biyoloji, coğrafya, jeoloji, astronomi...
  3. İnsan bilimleri: psikoloji, sosyoloji, antropoloji, iktist...

Bilimsel bilgi özellikleri:

  • Nesneldir. Bireyden bireye değişmeyip herkes için aynıdır.
  • Evrenseldir. Bilim herhangi bir milletin, ırkın malı değil bütün bir insanlığın malıdır.
  • Akla ve mantığa dayalıdır. Bilimsel olan, akılsaldır.
  • Birikimli olarak ilerler.
  • Sistemli ve düzenlidir.
  • Eleştiriye açıktır. Aksine kanıt gösterildiği zaman bilimsel bilgi geçerliliğini yitirebilir.

Felsefî bilgi

 

Şüphe edilerek başlayan düşünme yolculuğundaki şüphe edilemeyen en son düşüncedir.

Felsefi anlamda bilgi, Platon'un Theatetus diyalogundan beri gerekçelendirilmiş doğru inanç olarak tanımlanır. Bilgi, doğru ya da yanlış olma olasılığı olan sanıdan farklıdır. Bilgi, doğruluğu yönünde yeterli gerekçelere sahip olunan inanç veya iddiadır.

Felsefî bilgi özellikleri:

  • Subjektifitir.
  • Eleştiricidir.
  • Akla dayalıdır.
  • Her sorunu aklın süzgecinden geçirir.
  • Açıklamalarında bitmişlik ya da kesinlik yoktur.
  • Sistemli, düzenli ve birleştirilmiş bir bilgidir

 

( tr.wikipedia )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Konu aslında anlaşılamaz değil. Hemen örnekleyeyim:

 

"Tanrı" bilgisi nedir? İnsanların bu adı vererek evreni yarattığını iddia ettikleri bir varlığa inandıkları bilgisidir. İnsanların böyle bir inançlarının bulunduğu bilgisidir. Bu bir bilgidir. Tarihsel, felsefi, dinsel bir bilgi.

 

Yoksa tanrı hakkında bir bilgi değildir. Tanrı diye bir şey olmadığı için tanrı bilgisi diye bir bilgiden söz edilemez. Tanrı yoktur. Tanrı inancı vardır. Tanrı var diye bir bilgi yok, tanrıya inanıldığı bilgisi vardır. Biraz daha açayım:

 

Allahın rahman, rahim, vs sıfatlarının olduğu bir bilgi değildir. Çünkü bunlar yakıştırma ve insan düşüncesinin ürünleridir. Ama islamda allah adı verilmiş bir tanrıya böyle sıfatların atandığı bir bilgidir. Bu gerçektir, allaha böyle isimler veriliyor. İşte sayısı da 99 filan. Bu rakam, bu isimlerin listesi bir bilgidir. Bu bilgi, "müslümanlar inandıkları tanrı olan allahın şu şu şu sayılarak 99 ismi olduğuna inanırlar" şeklindedir. Bilgi olan budur. Allahın 99 ismi olduğu bilgi değildir. 

 

Bundan daha açık da anlatılmaz artık. Örnekler çoğaltılabilir. İslamda imanın altı şartı olduğu bir bilgidir. Ama bu iman şartlarının kendileri bilgi değil, insan zihni üretimi, gerçekle bir alakası olmayan şeylerdir. Salt inançtan ibarettirler. Bunlara bilgi demenin bir yolu yoktur.

 

Bilgi, birtakım yerlerde yazan birtakım cümlelerden ibaret değildir. Öyle olsa, bilgi dediğimiz şey bir ezberden ibaret olurdu. O yazılanlar veri grupları olan semboller, harfler ve rakamlardan oluşmaları bakımından ancak bilgidirler. Daha da bu konuyu anlatmanın başka yolu yok yani... Sivrisinek, davul zurna...  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı diye bir şey olmadığı için tanrı bilgisi diye bir bilgiden söz edilemez. Tanrı yoktur. Tanrı inancı vardır. Tanrı var diye bir bilgi yok, tanrıya inanıldığı bilgisi vardır.

 

Mesela, yukarıdaki cümleleri şöyle de yazabiliriz :

 

Tanrı yoktur diye bir şey olmadığı için tanrı yoktur bilgisi diye bir bilgiden söz edilemez. Tanrı vardır. Tanrı yoktur inancı vardır. Tanrı yok diye bir bilgi yok, tanrı yoktur'a inanıldığı bilgisi vardır.

 

İşte bunu yazan bir teist de yukarıdaki iletideki mantıkla aynı mantığı işleterek kendine göre haklı olur. Kendi öznel gerçekliğinde yaşar.

 

Çünkü, Tanrı'nın var veya yok olduğu bilgilerinin ikisi birden bilimsel değil, ikisi birden felsefidir.

 

İnsana doğuştan itibaren verilen veya kendi elde ettiği her kavram bilgidir.

 

Bu kavramın nesnel veya öznel olması, bilgi olma niteliğini değiştirmez.

 

Zaten, kendi Ateizminin bilincine varamayan, bu dediğimi anlayamaz. Kendi öznel gerçekliğinde yaşar gider. 

 

İşte, " Yurdum Naif Ateist" i de böyledir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrının olmadığı felsefi akıl yürütme ile ulaşılan bir felsefi bilgidir. Bilimin tanrı ile bir işi zaten olmaz. 

 

Tanrının olduğuna dair bir felsefi akıl yürütme ise felsefi açıdan geçerli bir felsefi bilgi değil, uydurma bir zandır. Aklen çıkmaz yoldur. Paradokstur, olanaksızdır. Buna akıl yürütme bile denilemez, aklı susturma, iğdişleme ve devreden çıkarmadır. Akıl tanrının olmadığını bilir. Olduğunu ise bilmenin ne bilimsel zaten yok da, ne de felsefi bir yolu yoktur. 

 

Tanrının olmadığını kesinleştirip sosyal yapıyı bu temelde kuramayışımızın ve inanç özgürlüğünü tanımamızın nedeni, bilimsel olarak tanrıyı inceleyemeyişimizdir. Felsefi çıkarımları ideoloji yapamaz ve devlet yapılanmasında kullanamayız. Laiklik esastır. Hiç bir ideoloji esas olamaz. 

 

Yoksa felsefe yoluyla tanrı var demenin çağı çoktan geçti. Buna biz dinin felsefeye direktif verdiği skolastik çağ diyoruz. Felsefe bunu aşmış ve tanrının olmadığı sonucuna varmıştır. Çoktan... Felsefe tarihinde saplanıp kalıp günümüze gelemeyen, skolastik bataklığından çıkamayanlar bunu anlayamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrının olduğuna dair bir felsefi akıl yürütme ise felsefi açıdan geçerli bir felsefi bilgi değil, uydurma bir zandır.

İnsana doğuştan itibaren verilen veya kendi elde ettiği her kavram bilgidir.

 

Bu kavramın nesnel veya öznel olması, bilgi olma niteliğini değiştirmez.

 

Zaten, kendi Ateizminin bilincine varamayan, bu dediğimi anlayamaz. Kendi öznel gerçekliğinde yaşar gider.

 

İşte, " Yurdum Naif Ateist" i de böyledir.

:)smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Felsefi çıkarımları ideoloji yapamaz ve devlet yapılanmasında kullanamayız. Laiklik esastır. 

Hiç bir ideoloji esas olamaz. 

 

" Laik Düşüncenin Felsefî Temelleri

 

Laikliğin felsefi temelleri; Rönesans, Hümanizm ve Reform hareketleri ile bu akım düşünürlerinin eserlerinde kaynaklarını bulur. 16.yy’da İtalya’ da doğan Rönesans; sanat ve edebiyatta Katolik Vatikan Papalığından ve onun dinsel temalarından uzaklaşarak antik Roma ve Yunan sanat ve felsefecilerinden beslendi. Yayıldığı ülkelere göre içerdiği sanat ve edebiyat tarzının farklı alanlarda oluşmasına yol açtı. Sanatta olduğu gibi edebiyat ve felsefe alanlarında da antik dönem eserlerine dönüşü simgelemesi Yeniden Doğuş olarak nitelenmesini sağladı. Rönesans, skolastik öğretileri yıkıma uğrattığı gibi canlandırdığı hümanist ve akılcı akımları, Avrupa ülkelerinin 18.yy Aydınlanma Çağı düşünürlerine miras bırakarak ve kökleri M.Ö. 6.yy' a kadar dayandırılan Hümanizm' in tekrar canlanmasını hazırlayarak insan aklına duyulan ilgi ve saygının başlatıcısı oldu. Eski çağlardan beri din, insanların, günlük yaşamında, toplumsal düzende ve devlet yönetiminde etkili oldu. Özellikle Hıristiyanlık Avrupa'da ortaçağ sonlarına kadar her alanda söz sahibiydi. Papalarkrallara hükmedebiliyor, papaz, rahip ya da keşiş gibi din adamları Hıristiyan dininin kurallarına göre insanların yaşamını yönlendiriyorlardı.

 

Zamanla değişen ve gelişen ticaret ilişkileri, kentlerin zenginleşmeye başlaması, Hıristiyan olmakla birlikte ayrı mezheplerden olanların çoğalması gibi etkenler Hıristiyan dininin dönemin yeni koşullarına göre gözden geçirilmesini gerektirdi. 16. yüzyılda dinde Reformhareketi oldu. Edebiyat, sanat ve bilimde Rönesans diye adlandırılan canlanma ve atılım dönemi de 15. ve 16. yüzyıllarda gerçekleşti. Böylece Hıristiyan dünyasında din, yaşamın birçok alanında etkisini yitirmeye başladı. Özellikle eğitim ve öğretim alanında yenileşmeler oldu. Din kurallarına uygun eğitim yapan kurumların yani sıra özgür düşünceye ve inanç özgürlügüne dayanan eğitim kurumları devlet tarafından açılmaya başlandı. 1789 Fransız Devrimi'nden sonra laiklik yavaş yavaş devletin bütün kurumlarında ve toplumda kendini kabul ettirdi. "

 

(  tr.wikipedia  )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.