Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bitkilerdeki savunma sistemleri


Önerilen İletiler

Kelebekler çalı çiçekli bitkilere yanaşmazlar.

Çünkü bu tür çiçekler savunma sistemlerinin içinde “sinigrin” adlı bir zehir maddesi bulundururlar. Buna karşın kelebekler zehir maddesi taşımadıklarını bildikleri salkım çiçekli bitkileri tercih ederler. Buradaki ayrımı kelebeklerin nasıl öğrenmiş olabilecekleri ayrıca cevap bekleyen bir sorudur. Kelebeğin bunu tecrübe ederek öğrenmesi imkansızdır. Bitkinin tadına bakması kelebeğin sonu olacaktır.

 

Açıktır ki bu, ona Allah tarafından özel olarak verilmiş bir savunma sistemidir. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlayan Allah yeryüzündeki tüm bitkilerin bulundukları ortamda gereken her türlü ihtiyaçlarını yaratmıştır. Allah her şeyin hakimidir. Tüm evrende olan biten her şeyden haberdardır. Yüce Allah bir ayetinde bu gerçeği bizlere şöyle bildirmektedir:

 

“Gökten yere her işi O evirip düzene koyar... " (Secde Suresi, 5)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

“Gökten yere her işi O evirip düzene koyar... " (Secde Suresi, 5)

Şimdi bu lafı al herşeye uygula... Böyle ucu açık cümlelerle dolu kitap, istediğin yere al monte et... Yani mantık o şekil... Neyse!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şu an okuduğum kitaptan:

 

Doğanın bütün durumlarında ve olaylarında tekamülün genel uyumuna göre, varlıkların her türlü ihtiyaçlarına uygun durumlar meydana getirilmiştir. Alemdeki bu uyum,bu düzen bütün varlıkların tekamülleri yolundaki yazgılarına egemen,ilahi icabın görünümüdür.Bu icap da büyük evren organizasyonlarında vazife almış her kademedeki vazifelilerin,üniteden gelen direktiflere göre,derece derece kapsamı artan işlevleriyle yerine getirilir.
Böylece bütün alemler,bütün evren,büyük bir uyum içinde birbirleriyle sımsıkı kucaklaşmış sayısız olaylar,oluşlar ve akışlar karmaşığıdır.Uyum evrenin bizzat kendisidir.

İlahi Nizam ve Kainat - Bedri Ruhselman
(Günümüz Türkçesine Uyarlı Kitabından Sayfa No:270)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayetin devamını da yazmak gerekti, her yere adapte olması zor olan muhteşem bir sanat: (Secde Suresi 5-9)

 

5 . Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O'na yükselir.

6 . İşte gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, üstün ve güçlü olan, esirgeyen O'dur.

7 . Ki O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır.

8 . Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayağı bir sudan yapmıştır.

9 . Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona Ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

9 . Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona Ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?

 

Kızılderililer, "bunu bizim ulu Manitu yaptı" diyorlar. Yalan mı? Neden yalan?

 

Üstelik, "bizim Manitu farklı, yarattığını korkutmaz, sonsuzlukça kızgın ateşlerde yakmaz, inanmakta özgür bırakır" diyorlar. "Kibir yapıp "şükür" de istemez" diyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın bizim şükretmemize ihtiyacı mı var? şu anda sizi bu cümleleri kurmanız için zorlayan bir güç var mı?

 

ayrıca ayet nettir "Allah sizin azabınızla ne yapsın" der

 

bu şekilde düşünün. Allah hep mutlu olmamızı ister, imtihan olmasa derinliği kavrayamazsınız anlamı olmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın bizim şükretmemize ihtiyacı mı var? şu anda sizi bu cümleleri kurmanız için zorlayan bir güç var mı?

 

ayrıca ayet nettir "Allah sizin azabınızla ne yapsın" der

 

bu şekilde düşünün. Allah hep mutlu olmamızı ister, imtihan olmasa derinliği kavrayamazsınız anlamı olmaz.

 

İhtiyacı olmasa "bana şükredin" der mi?

 

Ayrıca, bir öğrenci bilincin derinliğini imtihan korkusuyla değil, labarotuvar deneylerinin zevki ile kavrar. Doğa ve onunla mücadele doğru bilgi edinmenin laboratuvarıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben de hep aynı şeyi söylüyorum tüm forumlarda zaten :) düşünmeden araştırmadan iman edilmez, farz değil.

 

atalardan eskiden gelen yobaz düşünce tarzı ile din ve Allah inancını bileştirirseniz olacağı bu takılıp kalınıyor,

bir bitkinin bir arının mucizesinin insan vücudunun nasıl çalıştığının detayını bilmeden neye nasıl inanırsınız? eğer araştırıp akıl erdirirseniz ancak olur, bunu anlayınca da zaten bu mucizelerdeki üstün akla ve tasarıma şükredersiniz,

nasıl ki size bir ikram yapıldığı zaman teşekkür ediyorsunuz şükür de bir teşekkürdür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 düşünmeden araştırmadan iman edilmez, farz değil.

 

İman için düşünmeye araştırmaya gerek var mı? Ne kadar düşüşünsen de araştırsan da imanın şartları değişirmi? İman etmekle bilgi edinmeyi karıştırıyorsun kardeş. Kavramların anlamlarını araştırmamakta ısrar ediyorsun. Özellikle başlık açtım.

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/317314-bilgili-ve-bilincli-olma-adina-bilinmesi-gereken-kavramlar/?do=findComment&comment=1055138

 

atalardan eskiden gelen yobaz düşünce tarzı ile din ve Allah inancını bileştirirseniz olacağı bu takılıp kalınıyor,

 

Bu da aynı. Düşünce ile de inanç değişmez. İnanç kuralları belli. Ne kadar düşünürsen düşün.

 

bir bitkinin bir arının mucizesinin insan vücudunun nasıl çalıştığının detayını bilmeden neye nasıl inanırsınız? eğer araştırıp akıl erdirirseniz ancak olur, bunu anlayınca da zaten bu mucizelerdeki üstün akla ve tasarıma şükredersiniz,

nasıl ki size bir ikram yapıldığı zaman teşekkür ediyorsunuz şükür de bir teşekkürdür.

 

 

İkramı yapana teşekkür etmekle, ikramı yapanın şükür istemesi çok farlı şeyler. İkram yapanın kendisine minnet duyulmasını istemesi çok çirkin. Hele de bu tanrı olursa.

 

Düşünsene; birisi sana bir şey ikram ediyor veya bir iyilik yapıyor, karşılığında senin kendisine minnet duymanı istiyor. Hatta "benim için yerlere kapanırsan" daha iyi olur diyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iman etmek için çok detaylı düşünüp araştırmaya gerek var,

imanın şartlarını düşünmek değil bahsettiğim tüm evrenin ve canlıların yaratılışını düşünmek, derin düşünmek gerekiyor.

iman hakikatleri konusunda araştırma yapılırsa yazdıklarım net anlaşılır ben de zaman zaman bu konuda forumlar açıyorum..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iman etmek için çok detaylı düşünüp araştırmaya gerek var,

imanın şartlarını düşünmek değil bahsettiğim tüm evrenin ve canlıların yaratılışını düşünmek, derin düşünmek gerekiyor.

iman hakikatleri konusunda araştırma yapılırsa yazdıklarım net anlaşılır ben de zaman zaman bu konuda forumlar açıyorum..

 

İman etmek için öyle çok detaylı derin düşünmene falan gerek yok. İmanın anlamı birine, bir fikre bağlanmaktır. Onun sözlerine itirazsız biat etmektir. İman da itiraz olamaz. Kesinkes inanacaksın. Alternatifi zaten inançsızlık. Ya inanıp iman edeceksin, yada inanmayıp inançsız olacaksın. Başka seçeneğin yok.  Araştırma lafta kalır. İnsanları aldatmaktır. Sonuç yine kaçınılmaz biattır.

 

"Yaratılış" metafizik felsefenin konusu. Bilimde yaratılış kavramı yok. Bilimde sonsuz devinim var. Madde ve varlıklar sonsuzlukça nicel değişimden nitel değişime dönüşerek, evrilerek yaşamlarını, varlıklarını sürdürürler. Yaratılma kavramı çok anlamsız. Ol diyerek yaratma ancak cin masallarında geçer. Yoktan var olmaz. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın bizim şükretmemize ihtiyacı mı var? şu anda sizi bu cümleleri kurmanız için zorlayan bir güç var mı?

 

ayrıca ayet nettir "Allah sizin azabınızla ne yapsın" der

 

bu şekilde düşünün. Allah hep mutlu olmamızı ister, imtihan olmasa derinliği kavrayamazsınız anlamı olmaz.

 

Mutlu olmamızı mı ister? Hayatımı bu cümleyle tekrar değerlendiriyorum benimkinin pek mutlu olmasını istememiş gibi duruyor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mutlu olmamızı mı ister? Hayatımı bu cümleyle tekrar değerlendiriyorum benimkinin pek mutlu olmasını istememiş gibi duruyor

 

Allahın sıfatlarından birisi de intikamcı olması. Pek mutlu olmaman, imanının, biatının @@Archi kadar güçlü olmamasından.

 

İyi ki benim gibi olmamışsın. Süründürür dü. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allahın sıfatlarından birisi de intikamcı olması. Pek mutlu olmaman, imanının, biatının @@Archi kadar güçlü olmamasından.

 

İyi ki benim gibi olmamışsın. Süründürür dü. 

 

Senin gibi derken sen nasılsın bilmiyorum ki; belki ben de senin gibiyim belki senden daha ilerideyim, belki biraz gerinde... Ayrıca hayatımda herşey huzurlu ve mutlu gitsin istemezdim, mücadele etmek ve ettiğim mücadele sonunda kazanmak benim için her zaman daha değerli... Kimsenin, hiçbir varlığın gücüne, yardımına ihtiyaç duymadan, tek başıma.. Sürüneyim yani fark etmez..

 

Herşeye tanrının bir imtihanı gözüyle bakmak tuhaf... Bence bu kaçış, gerçekleri kabullenememek ama belki de bu dünyaya tahammül etme, onun vereceği sıkıntıları daha kolay anlatmak için bir savunma mekanizmasıdır bilemiyorum, ben hiç öyle yapamadım... Herşey Allahtan diyebilen bir insan değilim ben, herşey benim seçimlerim yüzünden demeyi tercih ederim. Kolay olanı da seçebilirdim ama zor olanı seçmişsem, zor şeyler yaşarım. Ayrıca ne için imtihan edecek beni, cenneti için mi, cehennemi için mi, kendi gitsin oraya, ya da inanan her kimse o gitsin, ben istemiyorum. Ben bu dünyada yaşamak, ölmek, eğer ölürken mümkün olabilmişse bütün kullanılan organlarımı başka ihtiyacı olan insanlara vermek ve kalanıyla da toprağa karışıp fosfora dönüşmek ve sonra bir çiçeğe, ağaca, vatan olmak istiyorum o kadar...

 

Bu arada @@Archi herşey allahtan değil, bazı şeyler de sizin yüzünüzden oluyor smile.png Mesela ölüp de toprağa karışıyorsun ya toprakta da senin kemiklerin oluyor hani... Kemikler kalsiyum, fosfor ve magnezyum deposu ya fosforun da bitki beslenmesinde için birçok önemli yararı bulunmakta ama daha ilginç olanı şudur: Fosfor, bitkide genetik özellikleri belirleyen DNA `nın oluşumu için gereklidir. Büyüyüp gelişmesinde, çiçeklenmesinde, meyve vermesinde de fosforun etkisi büyüktür.  Her neyse işte mezarlıkta yetişen bitkilerin sağlıklı olmasının sebebi buymuş yani bizim kemiklerimiz ayrıca bitkinin DNA'sını oluşturuyormuş ne kadar enteresan, reenkarnasyon bile cennet ve cehennem inancından daha mantıklı birşey gözümde... Off neyse istedikten sonra inanılmaz geyik yapılıp, istediğimiz kadar absürtleşebiliriz görüldüğü üzere smile.png Bence bir sorun yok... Daha da absürtleşelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İman eden bir insan ne olursa olsun başına gelen kötü bir olay da olsa üzülmemesi gerektiğini bilir ve buna göre hareket eder, sabırlıdır, her zaman olgun ve asil tavırlar gösterir, itidallidir, ani olaylarda nasıl davranacağını bilir, çok sık zorluklarla karşılaşsa da hep rahat ve huzurludur. Tam tersi dünyada iman eden insanın imtihanında başına diğerlerine nazaran çok daha fazla bela gelir.

 

Anlatmaya çalıştığım düşünüp araştırıp imanımızı güçlendirdikçe farklı bir ruh haline geçeriz. Düşünmeden körü körüne iman etmek ve görev yerine getirmekle sadece kendimizi kandırmış oluruz.
 

İsra Suresi, 7; “Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz.” yani iyilik edersek sevabı bizedir yani kendimize iyilik etmiş oluruz, “Ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir.” yani manen sıkılırız, şüpheci olmak, öfkeli, intikamcı olmak insanı kasar, sevgisizlik kasar, bunlar insana azap verir, gergin oluruz, güzel huyla rahat bir kafa yapısında oluruz.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İman eden bir insan

 

 “Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz.”

 

 Daha önce söylemiştim etik değerler toplumsaldır. Bir toplumun "iyi" saydığını diğer toplum iyi saymaz. Mesela sadaka vermek.

 

Yani şimdi bu etik değere iman ettiğimizi düşünelim. Bazı toplumun iyi saymadığı değeri vicdanımız kaldırabilir mi? Hangisine iman etmeli? Tüm etik değerler misaldeki gibidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ruh, cin, şeytan Kuran da geçtiği şekilde hepsi var, Melekler Allah'ın emrini yerine getirirken, cinlerden olan İblis Hz. Adem'e secde etmedi. Kendisinin insandan daha üstün bir yaratık olduğunu öne sürdü.insanoğlunun karşı karşıya olduğu en büyük tehlike olan şeytan, liderliğini İblis'in yaptığı bir grup cin ve insandır.

 

De ki: İnsanların Rabbine sığınırım.

 

İnsanların malikine,

 

İnsanların (gerçek) ilahına;

 

"Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran" vesvesecinin şerrinden.

 

Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar);

 

Gerek cinlerden, gerekse insanlardan. (Nas Suresi, 1-6)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.