Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KURANDA NAMAZ YOKTUR.NE ZAMAN NASIL KILINACAĞI DA YAZMAZ


abdullahabdal

Önerilen İletiler

Böyle bir şey yok .Biz içtihatla bunun ne olduğunu belirleyelim de sonra yasal düzenlemeye gideriz. Hiç bir hak, hiç bir suç ve hiç bir ceza içtihatlarla belirlenemez ve yasanın üstünde değildir. İçtihat kararları ; yasada ya da örfv e adet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da hukukçunun düşüncelerinden doğan kararlardırnokta.png ve bu kararlarla, kanunun tespit ettiği çerçevenin dışına çıkılamaz. Kanun suçun ,hakkın veya cezanın çerçevesini çizmiştir.Bir davada örnek gösterilen içtihat kararlarının, hiç bir bağlayıcılığı yoktur.Sadece benzer durumdaki olaylar için kullanılır.

 

Namaz konusunda da kuranda, açık , sistematik bir düzenleme yok .Dediğim gibi oradan buradan ayetlerden çekip çıkararak buluyorsunuz namazın olduğunu. İşte içtihat ve yerleşik uygulamaları da bu nedenle örnek olarak verdim.

 

Kuranın yasa olarak kabul edilip edilmemesine gelince. Bugünün kuralları düşünüldüğünde tabiiki kabul edilemez. Konu 1400 sene önce bana göre yazılan , inananlara göre tanrının kelamı olan bir kitaptır. Bugünün kafasıyla yorumlamanın doğru olduğunu düşünmüyorum.

Yaaa ne gereksiz bir tartışma yok kuran da namazın nasıl kılınacağı yazmıyormuş yok hangi dua okunacak kuranda yokmuş. Kardeşim sen insanları neye göre kandırıyorlar diyorsun. Kuran a göre. Peki o kuranı indiren kime indirdi peygambere. O zaman orda anlattıklarını insanlara açıklayacak kim peygamber. Kelimei şahadette bile yeri var o vakit onun sözü ve uygulaması Allah a karşı onun istedigi dışında olabilir mi. Iman sadece la ilahe illallah degil ki. Senin dedigini kabul etmem icin peygambere vahiy ile gelmis bir kuran degil de ne bileyim gokte bir ates ile kayalara yazilmis veya bir anda peydah olmus bir kitap lazim bana...
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhammed diye bir kişinin yaşadığına dair hiç bir somut bilimsel kanıt yoktur. Ondan çok çok daha önce yaşamış kralların, hakanların, firavunların yaşadıklarına dair tonlarla kanıt var. Muhammed hakkında tek bir kanıt bile yok.

 

Mezarı denen yerde hiç bir incelemeye izin verilmiyor. Kutsal emanetler diye yutturulan nesneler üzerinde tek bir teste izin verilmiş değil. Kuran dedikleri şeyi bir kişinin yazmadığı, anonim bir derleme olduğu apaçık görülüyor.

 

Anlaşıldığına göre yaşadıkları yarımadayı Araplaştırmak için çöl yağmacıları eski dini metinlerden bir kitap derlemişler ve bunun "indiği" bir de peygamber uydurarak bu dini yaratmışlar. Hiç birinin aslı astarı yok, baştan sona uydurma.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Size oturupta saatlerce makale yazmayacağım.sizi inandırmak için dil de dökmeyeceğim. tek korkum belki İslamı araştıran namazı araştıran birileri vardır da sizin sacmalıklarınıza inanmaları

 

YARIM HOCA DİNDEN YARIM DOKTOR CANDAN EDER!!! HEMEN HAZIRA KONUPTA ARAŞTIRMADAN İNANMAYIN  

 

Ayetlein nüzul sebebleri vardır. hangi olay üzerine indirilmiştir bir ayet. çok öneöli bir husustur.

cok ileri düzey arapca biginin olması lazım herkesın haddi degil yani kuran üzerine konuşmak allah-u teala 49 ayette akletmez misiniz diyor akledin artık 84 ayette düşünmeyi vurguluyor...

ha bide namaz nasıl kılınır hai kurandan ayetlerle aciklayın dıyosunuz hangi sureler okuncak kac defa oturulacak kuranda yazmıyo diyosunuz  kuran bir tarihi olayıda cok ayrıntılı ele almamıstır mesela ne kadar islamla ilgili olsada cünkü kuran bir tarih kitabı degil. aynı sekılde ibadetlerde acikca belirtmemistır peygamber efendimize cebrail (as) öğretmiştir.kac rekat olacağı hangi surelerin okunacağini hangi zamanlarda kılınacağını cebrail öğretniştir. O da ashaba ögretmistır.

 

SALAT KELİMESİNE GELİCEE; Salat kelimesini sadece dua istiğfar anlamı taşıdığını söylemek gibi sadece namaz anlamını taşıdığınıda söylemek aynen yanliştır daha dogrusu eksiktır. yerine gore anlamı degişir bunu anlayabilmel icin de arapca bilginin cok iyi olması gerektiğini defalarca söylemiştik. örneğin SALAVAT kelimesi SALAT KELİMESİNİN çoğuludur.bizler allahumme salli ala seyyidina muhammed derken allahım muhammede namaz mı kıl diyoruz haşa! destekçi ol yardım et manasını kullanıyoruz salat kelimesinin. Aynı zamanda "Ve ekimussalate ve atuz zekate verkeu mear rakiin " derkende dua anlamını kullanmıyoruz burda da namaz kılın zekat verin rüku edin anlamı taşır...

 

UMARIM SİZİN FİKİRLERİNİZE UYANLAR OLMAZ AKLEDEREK DOĞRUYU BULURLAR İNŞAALLAH...

SELAMETLE SALATLARDA OLMAK UMUDUYLA... ;-)rolleyes.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir isimsizbirkul

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl

.

.

.

henneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

bi kere Maun suresinden verilen örnekte namazın ciddiye alınmadığının delilidir ve Allah (cc) orda namazı gösteriş amacıyla kılanlara  ''yazıklar olsun '' diye buyurur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kafirlerin size saldirmak üzere olmasindan korkuyorsaniz namazdan kisaltabilirsiniz, onlar sizin apaçik düsmaniniz (4:101).

 

Sen onlarin içinde olup namaz kilmalarini saglarken onlarin bir bölügü seninle dikelsinler (KIYAM etsinler), silahlarini da yanlarina alsinlar; SECDE ettikten sonra arkaniza geçsinler... (4:102). Namaz bitmistir.

 

Savas gibi bir korku ainda kilinan KISALTILMIS namaz bu. Yani kiyam + secde. Siz buna istediginiz ismi verebilirsiniz. Örnegin birim, ünite, rekat. Say ki rekat dediniz, demek ki namazin kıslatilmisi 1 rekattir. Peki, tamami kaç rekattir? Cevabi matematik verir: KISALTILMISI 1 olan sayi 2'dir. O halde namazin TAMAMI 2 rekattir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir günde

kilinmasi farz olan

namazlarin sayisi:

 

Gündüzün iki ucunda ve gecenin yakinlarinda namazi kil (11:114).   

 

Bir günde kilinmasi farz olan namazlarin sayisi 2'dir 

çünkü gündüzün yalnizca 2 ucu var:

 

1.günesin dogmasi

2.günesin batmasi

 

Yerkürenin belli bir noktasinda örnegin Istanbul'da

günes bir günde yalnizca 1 kere dogar, 1 kere batar. 

Namaz o vakitlerde kilinacak. 

 

11:114'te geçen GECENiN YAKINLARI ifadesi ise o 2 namazin ikisinin de gece namazi oldugunu gösterir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Tıbbi akıl hastaları haricinde, herkeste akıl ve fikir en az bizler kadar vardır. Ancak akıl ve fikirlerinde var olan değişik kültürleri nedeniyle, bizim kültürümüze benzemezler. Bizler gibi yaşamaz, bizler gibi düşünmezler.

 

Bundan dolayı onların akıl ve fikirlerini kabullenemez, yok sayarız. Haksızlıktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Türkçe kuran oku

Size sizin inandığınız kuranı kerimle karşılık veriyoruz yazdığımız ayetlerin ismi ve numarasıyla birlikte ve hala kuranı kerimi açıp ta bunlara bakıp gerçeği görmüyorsunuz kurana inanmıyorsanız neden müslümanız diyorsunuz.

Unutmuşum sizin hadisleriniz var Kurandan üstün tutuğunuz hangi kitapta kim tarafından yazılmış hangi hikayeyi anlatıyor müslümanlığı zorlaştırmak için hangi hikayeler anlatılmış siz onlara bakın 40 hadise bakın elinizdeki kuranı kerimi açıpta ayetlerini okumaya tenezül etmeyin

Kuranda olmayan surelerle namaz kılın süphanike sali barik ettühüyatü gibi surelerin kuranda olmadığı şeyleri okuyun kim tarafından yazıldığı bilinmeyen bunlarla devam edin ahiret gününde sizlerin yüzünün şeklini görmeyi çok isterdim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

NAMAZ KONUSUNDA KUR'AN IN VERDİĞİ BİLGİLERİ, NAMAZ VAKİTLERİNİ ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ, LÜTFEN AŞAĞIDA LİNKLERİNİ VERDİĞİM MAKALELERİMİ OKUYUNUZ.

 

 

 

Namaz vakitleri konusu İslam âleminde, rivayet hadislerin de etkisiyle, Kur’an ayetleri üzerinde farklı yorumlar yapılarak, farklı anlaşılmalara neden olmuştur. Gelin bu yazımda, hiçbir etki altında kalmadan, bu konuyu birlikte düşünelim. Ama yalnız Kur’an ın uyarılarını dikkate alarak, konuyu anlamaya çalışalım.

 
Allah ne diyordu bizlere? Biz sizlerin sorumlu olduğunuz ayetleri, MUHKEM bir şekilde gönderdik. Yani okuduğunuzda, HİÇ ŞÜPHE DUYMAYACAK KADAR AÇIK VE ANLAŞILACAK BİR ŞEKİLDE, konuları nice örneklerle açıkladık. Allah ın bu ayetlerine, Kur’an için verdiği bilgilere iman ediyorsak, namaz konusunu da bu bilgiler ışığında anlamaya çalışmalıyız. Lütfen MUHKEM konusunu unutmayalım. Birileri bu ayet aslında, şunları ve de bunları da anlatıyor diyor da, sizler o söylenenleri ayetten anlayamıyorsanız, söylenenler asla doğru olamaz, önce bunu unutmayalım.
 
Geleneksel FIKIH inancı, bildiğiniz gibi beş vakit namazın Kur’an ile değil, Kur’an da bahsedilmeyen MİRAÇ ile bizlere farz olduğunu anlatır. Allah ın sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum hükmünden tedirgin olanlar da, Kur’an da geçen SALAT/namaz, dua kelimelerinden yola çıkarak, beş vakit namazın açık olmasa da, dolaylı bir şekilde Kur’an dan çıkartılabileceğini söyleyerek, ayete kendi fikirlerini ilave ederek anlatmaya çalışmışlardır. Önce hatırlatmak istediğim çok önemli konu, Allah Kur’an da bizlerin sorumlu olduğu ayetlerde, DOLAYLI BİLGİLER VERMEDİĞİ, AÇIK VE ANLAŞILIR BİR ŞEKİLDE VERDİĞİ KONUSUDUR. Zaten sorumlu olduğumuz ayetlerin, MUHKEM olma özelliğine de ters düşer bu düşünce.
 
Namazın, İslamiyet in ilk yıllarında, iki vakit aşağıdaki ayet hükmüyle kılındığı, daha sonrada miraç ile beş vakit olduğunu anlatırlar. Ayeti hatırlayalım.
 
Araf 205: Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle SABAH AKŞAM Rabbini an. Gafillerden olma. ( Diyanet vakfı meali)
 
Bu ayete baktığınızda, namaz dan bahsedilmediğini görürsünüz. Ama dikkat ederseniz Rabbini an, zikret diyor. Bildiğiniz gibi Allah bir ayetinde, namazlarınızdan sonra dua etmemizi, Allah ı anıp zikretmemizi ister bizlerden. Dikkatimi çeken, BU ZİKRİN ÖZELLİKLE SABAH VE AKŞAM YAPILMASI konu ediliyor. Tabi diğer zamanlarda da yapılması emri, başka ayetlerde vardır. Araştırmamıza devam edelim.
 
Hut 114: (Ey Muhammed!) GÜNDÜZÜN İKİ TARAFINDA VE GECENİN GÜNDÜZE YAKIN VAKİTLERİNDE NAMAZ KIL. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür. (Diyanet meali)
 
Üzerine çok farklı anlamlar yüklenen, bu ayeti gelin önce birlikte düşünelim.  Gündüzün iki tarafı dediğinde siz ne anladınız? Günün ilk başlangıcı sabah ve gündüzün bittiği akşamın oluşma vakti olduğu çok açık anlaşılıyor. Devamında ise aslında farklı bir namazdan bahsetmiyor, ilk söylediğine açıklık getiriyor. Gecenin gündüze yakın vakitleri, sizce neresidir bir günün içinde? Gecenin bitmesi, sabahın ilk vakitleri. Yine gündüzün bitmesi geceye ilk adım attığımız akşamın oluşunun, ilk vakitleri değil mi? Ayete lütfen dikkat, NAMAZ VAKTİ ÖZELLİKLE BELİRTİLMİŞ VE TARİF EDİLMİŞ BİR VAKİTTEN BAHSEDİLİYOR. 
 
Demek ki ayette bahsedilen, gündüzün iki tarafı bilgisi devamında açıklanıyor, izah ediliyor ve diyor ki, GÜNDÜZÜN İKİ TARAFINDA YANİ, GECENİN GÜNDÜZE YAKIN VAKİTLERİNDE NAMAZ KIL. Siz ayeti okuduğunuzda, bundan farklı vakitleri Allah tarif ediyor diyebilir misiniz? Eğer farklı vakitler anlamadıysanız, birileri bu sözlere farklı anlamlar yüklüyorsa, onlar Allah ın ayetlerini kendi inançlarına uyduruyor demektir. Bakın Diyanet ve onun düşüncesinde olanlar, beş vakit namazın yalnız MİRAÇ ile emredildiği düşüncesiyle tatmin olmayanlar, ayete nasıl anlamlar vermişler.
 
(Bu ayet, namaz vakitlerini göstermektedir. Gündüzün iki tarafından maksat, güneşin tepe noktasına gelmesinden önceki ve sonraki dilimleri demektir. Buna göre sabah namazı gündüzün bir tarafında, öğle ve ikindi namazları da öbür tarafında olmaktadır. Gecenin gündüze yakın vakitleri ise akşam ve yatsı vakitleridir.)
 
Sizlerden lütfen rica ediyorum, okuduğunuzda ayetin böyle bir hüküm verildiğini anladınız mı, yoksa BİRİLERİ HÂŞÂ ALLAH IN TERCÜMANLIĞINI MI ÜSTLENMİŞLER? Namazın vakti belirlenmiştir ama bahsettikleri, ilave ettikleri namazların vaktini ne bu ayette, nede diğer ayetlerde bulamazsınız. Bunları söylemek, her şeyden önce Kur’an öğretisine uymadığı gibi, ayetlerin MUHKEM olma özelliğine de uymaz. Allah ayetlerimi açık, seçik ve anlaşılır bir şekilde gönderdim diyor ama birileri ayetlere öyle manalar veriyor ki, bunu anlayabilmek için kâhin olmak gerek. Bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum. Namaz konusunu Kur’an dan anlamaya devam edelim.
 
İsra 78: Gündüzün güneş dönüp, gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. (Diyanet vakfı meali)
 
Bu ayet örnek verilerek, dipnot açıklamasında, bu ayetin beş vakit namazı kapsadığı açıklaması yapılmaktadır. Ayette bahsedilen ilk cümleye bakalım. Güneşin dönüp karanlığı bastırıncaya kadar namaz kıl diyor. Ayeti tercüme eden Diyanet vakfı, her ne hikmetse, herkesin ayetten anlayamayacağını anlamış ve parantez içine, bu cümleden belli vakitlerde namaz kıl diye açıklama yapmış. Siz okuduğunuzda, daha önce örneği verilen akşam namazının tarifinden başka bir namazında olduğunu anlayabildiniz mi? Eğer başka bir namaz hükmü olsaydı, onunda açık vakti belirtilir, bizlere izah edilirdi. Yok, anlayamadıysanız, kusura bakmayın kendi nefsimizle ayete anlamlar yükleyemeyiz. Ayetin devamında ise,  bir de sabah namazını kıl, çünkü sabah namazı şahitlidir diyor. İlginç olan son bölümünde SALÂT yani namaz kelimesi geçmemesine rağmen, böyle bir tercüme yapmaktan çekinmiyoruz. Aynı ayeti farklı mealden yazalım.
 
İsra 78: Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namaz kıl ve SABAHIN KUR'ÂN'INI DA UNUTMA. ÇÜNKÜ SABAHIN KUR'ÂN'I GÖRÜLECEK ŞEYDİR. (Bayraktar bayraklı meali)
 
İşte bizler, Allah ın ayetleriyle böyle oynamak dan korkmuyoruz. Allah ın açıkça bizlere bildirmediği, geleneğin ve emin olamayacağımız rivayet inançlarımızı, ayetlere yüklemeye çalışıyoruz. Bunun hesabı çok çetin olacaktır. Yine beş vakit namazın, vereceğim ayetten çıkarılacağını söyleyen diyanet ve aynı düşüncedeki kişilerin örnek gösterdiği ayete bakalım.
 
Rum 17–18: Haydi siz, AKŞAMA ULAŞTIĞINIZDA (akşam ve yatsı vaktinde) SABAHA KAVUŞTUĞUNUZDA, GÜNDÜZÜN SONUNDA VE ÖĞLE VAKTİNE ERİŞTİĞİNİZDE ALLAH'I TESBİH EDİN (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. ( Diyanet vakfı meali)
 
Bakar mısınız lütfen, Allah akşama ulaştığınızda diyor ayette, hemen batıl inançlarını ayete yamamak isteyen zihniyet, kendi düşüncesini de ilave ediyor ve akşam ve yatsı namazından Allah bahsediyor diyebiliyor. Bu nasıl bir mantık anlamakta zorlanıyorum. HÂŞÂ Rabbimiz bize izah edemedi de, onlar mı açıklama yapıyor. Açıklanan zamanlarda yani akşama ulaştığımızda, sabaha kavuştuğumuzda, gündüzün sonunda, öğle vaktinde ALLAH I TESPİH EDİN YANİ ZİKREDİN, ANIN DİYOR, ama birilerine sanki bu açıklama yetmiyor gibi, bu vakitlerde namaz kılın diyor Allah, demekten çekinmiyorlar. Aynı ayeti farklı mealden yazalım şimdi de.
 
Rum 17–18: O halde AKŞAMA GİRDİĞİNİZ ZAMAN DA, SABAHA GİRDİĞİNİZ ZAMAN DA TESBİH ALLAH'INDIR. (daima O, tesbih edilir). Göklerde ve yerde, İKİNDİLEYİN DE, ÖĞLEYE ERDİĞİNİZ ZAMAN DA HAMD O'NA MAHSUSTUR. (Elmalı meali)
 
Farklılıkları görüyor musunuz? Ayette namaz kelimesi geçmiyor, Allah ı anın, zikredin dediği halde, namaz kelimesini ilave etmekte bir sakınca görmüyoruz.  Konumuza devam edelim.
 
Bakara 238: NAMAZLARA VE ORTA NAMAZA DEVAM EDİN. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın. (Diyanet vakfı meali)
 
Ayete dikkat ederseniz, ilk bahsettiği SALÂT/namaz ile ikinci bahsettiği SALÂT/namaz bir birinden çok farklı olmalı ki, ayrı zikredilmiş. Kur’an dan bu konuyu araştıralım şimdi de. Ayette ilk bahsedilen namazlara devam edin sözünden, daha önceki ayetlerde bahsettiği, açıkladığı birden fazla namaza bizlerin devam etmemizi, Allah ın istediği çok açık. Peki, orta namaz dediği, hangi namaz olabilir? Tam bu esnada Allah ın namaz konusunda verdiği bir bilgi geldi aklıma. ALLAH NAMAZ VAKTİ BELİRLENMİŞ BİR İBADETTİR diye bizlere bilgi verir. Onun içinde açıkça tarifi yapılmamış, izah edilmemiş, vakti belirlenmemiş bir namazın, Allah ın emri olduğunu asla söyleyemeyiz, bu bilgi ve uyarıyı lütfen unutmayalım. Yine sizlere konuyla ilgili olarak, hatırlatmak istediğim CUMA namazı konusu var. 
 
Allah Cuma 9. ayetinde, Ey iman edenler, çağrıldığınızda Allah ı anmaya, alışverişi bırakarak hemen koşun der. Bakın dikkat ederseniz, çok önemsenen bir namazdan bahsediyor Kur’an. İşi gücü bırak ve çağrıya uy. PEKİ, NE ZAMAN OLACAK BU ÇAĞRI? Gece ya da sabah olabilir mi? Allah ne demişti, namaz vakti belirlenen bir ibadettir? O zaman Cuma namazının vaktinin Kur’an da olduğunu ve bizlerin bu vakti Kur’an dan bulmamız gerektiği anlamı çıkmıyor mu? Bu konuda din âlimleri aynı soruyu kendilerine sormuşlar, elbette her zaman olduğu gibi anlaşamamışlar. Bir kısım âlim demiş ki, Bakara 238 deki, VUSTA yani en iyi orta namaz diye bahsedilen namaz, Cuma namazının vaktidir. Bende buna katılıyorum. Eğer bu namaza farklı bir anlam verirsek, örneğin öğlen namazı dersek, Cuma namazının ne zaman kılınması gerektiği hükmünü Kur’an da bulamayız, buda doğru bir yaklaşım olmaz.
 
Bu ayette geçen VUSTA yani orta namazın, öğlen namazı olduğunu savunanlara bir sorum olacak. Örneğin Cuma namazını kıldıktan sonra, neden öğlen namazını kılmıyoruz? Şunu söyleyemeyiz, Cuma namazını kıldıktan sonra, peygamberimiz öğlen namazını kılmanıza gerek yok demiştir, diyemeyiz. ÇÜNKÜ NAMAZ HÜKMÜNÜ VEREN ALLAH TIR, ONU KALDIRACAK DA HÜKMÜ VERENDİR YANİ ALLAH DIR. Ayetin yorumunu sizlere bırakıyorum. Peygamberimize has, özellikle gönderilen bir ayet vardır ki, onu bile farklı tercüme etmekten çekinmiyoruz. 
 
Müzzemil 2- 3- 4: Birazı hariç, GECELERİ KALK NAMAZ KIL. (Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt, ya da çoğalt ve Kur'an'ı tane tane oku. ( Diyanet vakfı meali)
 
Aynı ayeti farklı mealden yazalım şimdide.
 
 
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son derece açık ve net görüyoruz ki bu Kuran'ı oluşturan kişilerin namaz diye bir dertleri pek fazla yok. Hiç yok değil, gerek duydukları oranda namaz diye bir şeyi dayatabilecekleri anlaşılıyor. Tabii böyle bir dayatmaya ihtiyaç duyacaklardır, çünkü tapındırmak itaat ettirmenin vazgeçilmez koşuludur. Ama bunu kesin belirlememişler, keyfe göre, itaate zorlamanın gereğine göre ayarlanacak bir belirsizlikte bırakmışlar.

 

Bu Kuran'ı Allah diye bir tanrının filan göndermesi elbette söz konusu değil. Bu zaten kesin de, bunu Muhammed diye bir kişi de yazmamıştır. Muhamme'in gerçekten yaşadığının en küçük kanıtı yoktur. Milattan çok önce yaşamış kralların yaşadıkları hakkında tonla bilimsel kanıt var, bunun hakkında tek bir tane bile yok.

 

Peki bu Kuran ne amaçla oluşturulmuştur? Yazılmıştır bile demiyorum, buna kitap demek de doğru olmaz çünkü. Neden doğru olmaz, kitap dediğimiz şeyde bir anlatım düzeni bulunur, giriş gelişme sonuç bölümleriyle ilerler. Bu Kuran ise bıktırıcı tekrarlarla dolu, konu bütünlüğü olmayan, daldan dala atlayan son derece apaçık derleme olduğu anlaşılan bir şeydir. Ordan burdan aldıkları masalları ve akıllarına geleni doldurmuşlar.

 

Peki amaç ne? Amaç dağınık Arap kabilelerini birleştirip yaşadıkları yarımadayı Araplaştırmak. Amaç budur. Özellikle Yahudilerin soykırımı amaçlanmıştır. Yahudiler acımasız bir soykırıma uğratılmışlardır. Elbette birleşen Arap kabilelerine karşı koyamazlardı. Yahudiler anavatanlarını ancak bin yıldan fazla bir zamandan sonra dönebilmişlerdir.

 

Kuran'ı bütünsel olarak okuduğunuzda bu amacın bıktırıcı şekilde sürekli tekrar edildiğini görürsünüz. Sayfalarca Yahudilere çemkirilir durulur. Çevir çevir sayfaları bitmez, çemkirme aynı lafları tekrarlayarak devam eder. Hristiyanların pek de hedef alınmadıklarını açıkça görürsünüz. Kuran Yahudi düşmanlığı için düzenlenmiştir, namaz mamaz bu amacın yanında fasa fiso kalır. Bunu Kuran'ı bütün olarak incelediğimizde son derece açık görmemek olanaksız.

 

Tabii niye Yahudiler, çünkü Yahudiler ticaret yapıyorlar ve zenginler. Araplar kumda yatarken Yahudilerin evler, kaleler inşa ettikleri rivayetlerden anlaşılıyor. Öyle ki kaleleri kuşatılıyor yani, açlık ve susuzlukla teslim alınabiliyor, zaptedilmesi mümkün değil. Korkunç bir soykırım yapılmıştır. Ürünleri yok edilip kuşatıldıkları ve teslim olunca topluca öldürüldükleri islam tarihinde zaten ayrıntılı yazar da, Kuran'da da destekleyen ifadeler bulunmaktadır. İnsanlık dışı vahşi bir soykırım uygulandığı apaçık anlaşılıyor.

 

Sen tut bir Cuma namazı deme, orta namazı diye bulmaca sorar gibi şifreli konuş. Böyle saçmalık olmaz. Apaçık ve kesin görünüyor ki, namaza zorlama, milleti itaate sevkedip yerleri öptürme işi yöneticilerin inisiyatifine bırakılmış. Son derece kesin.

 

Ama tabii Yahudiler anavatanlarına dönmeyi başararak onurlarını kurtardılar. Onları tekrar yok etmek isteyen Arapları da 1967 ve 1973 savaşlarında çok sert tokatladılar, tarih böyle rezil bir yenilgiyi zor yazar, Araplar kelimenin tam anlamıyla rezil oldular. Kudüs de ellerinden gitti. Böylece islamın yarımadayı Araplaştırma amacı gerçekleşememiş oldu. Bravo diyorum, bu kadar onurlu ve kararlı bir ulus dünyada başka yoktur herhalde.  

 

Ulusal onurlarını koruma kararlılığı herkesi kıskandıracak düzeyde. Dünyada İsrail'den fazla onurunu koruma konusunda hassas bir ülke daha göremiyorum. Araplara karşı kazandıkları parlak zafer imrendirici.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Merhabalar.
Kur'an'daki SALAT, sözcüğü  ya "SALY", ya da "SALV" köklerinden türemiş bir sözcüktür. Kur'an'daki SALAT'ın hangi anlamda kullanıldığını belirleyebilmek için bu iki sözcük kökünü incelemek gerekir. Önce SALY kökünü inceleyelim:SALY: Pişirmek, yakmak, ateşe atmak,-ateşe girmek, yaslamak" anlamlarına gelir. Bu kök sözcük  bu manada HAKKA suresinde geçmektedir.  (Hakka/31.ayet)

 

SALV: isim olarak "uyluk, sırt" demek. SALV,nsanın ve dört ayaklı hayvanların sırtı, kalça ile diz arası" anlamına gelir. Bu anlam doğrultusunda fiil olarak kullanıldığında sözcük "uyluklamak, sırtlamak" anlamına gelir ki, uyluğun yatay duruma getirilerek bir yükün altına uzatılması şeklinde bir hareket olan "uyluklamak" da bir yükü sırta almak demek olan "sırtlamak" da yük altına girmeyi, yüke destek vermeyi ifade eder. 

 

Şimdi Kur'an'daki SALAT'ın bu iki kök sözcükten hangisinden türetildiğine geçelim. Bana göre SALAT sözcüğünün kökü "SALY" değil, "SALV"dir. "SALV" sözcüğünün aslı ise "SALVET" olup, kök sözcük nakıs (son harfi illetli olduğundan), genel dilbilgisi kuralları gereği SALVET sözcüğü SALAT şekline dönüşmüştür. 

 

Sonuç olarak SALAT sözcüğünün anlamı: Destek olmak, yardım etmek, sorunları sırtlamak, sorunların çözümünü üzerine almak" şeklinde özetlenebilir.

Selam ve dualarımla. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sözcüklerin lügat anlamları kullanımdaki anlamları ile direk ilişkili olmak zorunda değildir. Böyle olmasaydı temel, kök sözcükten farklı anlamlara gelen sözcükler türetmek olası olmazdı. Dolaylı ilişki elbet vardır, hiç alakasız olmaz elbet. 

 

"Ekimissalate liduluki şemsi ila gasaki leyli" ifadesini ele alalım. Burada güneş battıktan gece bastırıncaya kadar yardım et destek ol yüklen, diğer zamanlar yüz üstü bırak, ilgilenme, ne hali varsa görsün anlamı herhalde çıkarmayacaksınızdır. Ya gece vakti yardıma ihtiyacı olursa?

 

Müslümlerin genel tavrı bu şekilde asıl anlamdan kaçmak, tali anlamlara sığınmak şeklinde. Kuran'da ibadet anlamında salat yani bildiğimiz sözcük ile namaz elbette var. Ama ayrıntı hiç yok. Çok belirsiz bırakılmış. Bunun nedenini de yukarda açıkladım. Bu başlıkta açıkça ortaya koyduğumuz ve nedenlerini de apaçık belirttiğimiz sorun budur.

 

Müslümler sürekli sorundan kaçıyor, görmemeye ve lügat anlamından tutturup kaçamak yan yollarda oyalanma ve oyalama çabasına giriyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da namaz da, namazin ayrintisi da var.

 

Günlük namaz

gündüzün geceye bakan iki ucunda (11:114)  

yani yalnizca belirli o 2 vakitte (4:103)

Kuran'i okumak suretiyle Allah'tan emir almak ve ona cevap vermek için

KIYAM durup SECDE edilerek yerine getirilen (4:102) bir ibadettir.

 

"1 kiyam + 1 secde"ye rekat adini verirsek

namazin

örnegin bi tür can pazari olan cephedeki (4:101) kisaltilmisi 1 rerkattir,

güven ortamindaki tamami 2 rekat

(çünkü kisaltilmisi 1 olan sayi 2'dir). 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bütün söylenenler ayrıntı yoksunluğundan zorlama yapılan çıkarımlar. Rekatın tanımı var mı Kuran'da? Bir secde bir kıyam eşittir bir rüku formülü var mı?

 

Bu apaçık görünen gerçeği de inkara kalkışmak Müslüm çıkmazının en belirgin göstergesi. Kuran namaz için ayrıntı vermemiştir. Bu gerçek kabak gibi meydanda.

 

Fecr okuması, orta salat gibi şifrelere ne gerek vardı? Kuran bulmaca kitabı mı? Madem kılınacaksa bu namaz denen şey, açıkça şöyle yapın diye yazarsın. Oruç yani savm nasıl açıkça kesin varsa, hac nasıl açıkça kesin varsa bu da açıkça kesin söylenirdi. Ne demek orta salat yahu! Fecr okuması ne yahu? Böyle saçma sapan iş mi olur?

 

Hayır gerekçe nedir yani, ne gerekçeyle böyle üstü kapalı şifreli konuşulmuş? Gerekçesini apaçık ve net söyledim. Bu gerçek apaçıktır. Müslümlerden başka görmeye yanaşmamakta ısrar eden olmaz. Bu dogmatizmin kesin belirtisidir. Gerçek olduğuna iman edilmiş yalanlardan başka her bilgiye kapalı olmak. Israrla gözünü sıkıca yumanın da gözüne sokacak halimiz yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zekası olan kişi, bir kaç saniye düşündüğünde vusta sözcüğünün bilinç anlamında kullanılmasının yersiz olduğunu hemen anlar. Bu apaçık ve yaygın kullanımıyla orta anlamına gelir. Vasat: Ortam. Şarkül evsat: Orta doğu. Kelimeleri bu kadar saptırarak anlam kargaşası yaratmakla Kuran'ınızı savunmuş olmuyorsunuz.

 

Böyle yaptıkça birbirinizi daha çok yiyeceksiniz. Mezheplere parçalanacak, saçma sapan uyduruk mevzular yüzünden birbirinize düşman olacaksınız. Zaten oluyor ve birbirinizi yiyorsunuz. Nedeni hep böyle sürüncemede bırakılmış konular üzerinde ihtilaflarınız.

 

Kabul etmek zorundasınız, namaz konusu Kuran'da sürüncemede bırakılmış, doğru dürüst bir netliğe kavuşturulmamıştır. Bu kadar apaçık görünen bir gerçeği kabul etmeye bir türlü yanaşmamakta inat ediyorsunuz. Bu gerçek o kadar net ve apaçık ki, görmemekte ısrar etmekle ne kadar dogmatik olduğunuzu ele veriyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kabul etmek zorundadir ki namaz konusu Kuran'da asla sürüncemede birakılmamiş, gerekli olan bütün ayrintilariyla netlige kavusturulmustur. Bu kadar apaçik görünen bir gerçegi kabul etmeye bir türlü yanasmamakta inat ediyor. Bu kadar net ve apaçik olan gerçegi görmemekte israr etmekle kendisinin ne kadar dogmatik biri olugunu ele veriyor.

 

Günlük namaz 

belirlenmis vakitlerde yani gündüzün geceye bakan iKi UCUNDA 

Allah'tan emir almak için Kuran okumak suretiyle

kiyam ve secde seklinde yerine getirilen bir ibadettir.  

Tehlike aninda namazdan kisaltmak caizdir.

 

Namazin

kisaltilmis "1 kiyam + 1 secde"dir,

dolayisiyla tamami 2 kiyam + 2 secde

çünkü kisaltilmisi 1 olan sayi 2'dir.

 

____________________________________

 

Namaz inananlarin üzerine vakitleriyle yazildi (4:103).

Namazi gündüzün iKi UCUNDA ve gecenin yakinlarinda (11:114)

yani günesin sürtünmesinden gecenin karanligina kadar ve safagin atmasindan günesin dogmasina kadar kil (17:78).

Kitap'tan sana vahyedileni oku ve namazi kil (29:45).

Onlarin bir bölügü seninle kiyam dursunlar, secde ettikten sonra arkaniza geçsinler (4:102).

Sefere çiktiginizda kafirlerin size saldirmak üzere olmasindan korkuyorsaniz namazdan kisaltmaniz caizdir (4:101).

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Democrassian diyor ki:

 

Normal bir zekası olan kişi, bir kaç saniye düşündüğünde vusta sözcüğünün bilinç anlamında kullanılmasının yersiz olduğunu hemen anlar. Bu apaçık ve yaygın kullanımıyla orta anlamına gelir.

 

Bu durumda benim zekam normalin altinda imis.

 

Ne var ki Elmalili'nin belirttigine göre

namaz baglaminda 

"vusta"ya yüklenen anlam orta ile SINIRLI degildir, "vustâ"nin 2 anlami var.

 

1:orta (namaz) 

2.en faziletli (namaz)

 

Bkz http://www.kuranikerim.com/telmalili/bakara3.htm

 

Faziletli namaz insanlarin bilinçleri yerinde iken kildiklari namazdir 

yoksa ne dediklerini bilemezler.

 

Ve Allah'in 4:43'teki buyrugu kesin:

 

ne dediginizi bilene kadar namaza yaklasmayin

lâ takrabus salâte... hattâ ta'lemû mâ yekûlûn

 

"Vusta"nin anlami olarak orta böylece düser

çünkü bilinçsiz hiç bir namaza yaklasilamayacagi gibi

o sanal "orta namaz"a da yaklasilamaz. 

Yaklasilamayan namaz nâmevcut namazdir, yok öyle bi namaz.

 

"Salâtil vusta"nin tek anlami var:

faziletli

yani bilinçle kilinan namaz.  

 

Normal olmayan zeka... Neyse.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Verilen Kuran pasajları beni doğruluyor. Üç vakit namaz anlamı da çıkarılabiliyor bu pasajlardan. Kiminden iki vakit çıkıyor. Şafaktan gündoğumuna kadar diye bir ayrıntı ise verilmiyor. "Fecir okuması" ifadesinden bu anlam çıkmaz. Güneş doğdu okumayı bırakayım anlamı bile çıkmaz. Fecir vakti kitap okuma kararı alsan, aman güneş doğdu, ben fecirde okuma kararı almıştım, bırakayım der misin? Bu saçma olur.

 

Bu ifade rahatlıkla güneş battıktan sonra namaz kıl, sabah da Kuran oku şeklinde, yani tek vakit namaz şeklinde de anlaşılır. Bir mi iki mi üç mü belirsiz.

 

Açıkça görülüyor ki tezim gerçek. Namaz konusu belirsiz.

 

Vustaya faziletli denmesinin nedeni kelimenin anlamından kaynaklanmıyor, cümlenin formatından kaynaklanıyor. Namazları koruyun, ve orta namazı diye vurgu yapılmasından kaynaklı. Anlam tamamen vurgudan. Üstelik ikincil anlam olsa bile birincil anlamı iptal edemez. Ikincil anlamın geçerli olduğu mutlaka bir emare ile hissettirilmelidir. Yoksa geçersizdir.

 

Alkolle ilgili bir pasajı taşımak tümüyle alakasız. Bu, vustanın orta demek olmadığını hiç bir alaka ile kanıtlamaz. Böyle bir alaka icat etmeye çabalamak son derece yersiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.