Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Allah Olgusu Nasil Olustu ?Neden ihtiyac Duyuldu ?


PhenomeNUC

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 105
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sevgili arman...

 

Özür dilemene gerek yok..

Tekrarlıyorum bendan sana karşı en ufak bi hakaret gelmedi...Sizler başladınız ve devam ettiniz...

 

ve hala marcus denen arkadaşım küstah yakıştırmasıyla devam ediyor...

 

""""çok daha somut ve bilimsel konularda tartışalım derim"""""" biz de zaten bunu yapmaya çalışıyoruz...

 

...

 

__________________________________________________

______________________________________________________

 

Sevgili marcus..

 

 

Ben genel olarak konuşdum ve konuşurum..

 

Seninse benim hakkımda ne düşündüğünü hiç önemsemiyorum..

 

Sevgiler ve saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Biz tanrı yoktur demiyoruz..Varlığını red ediyoruz.. "

 

Tanrı yoktur demiyorsanız Tanrının varlığını kabul ediyorsunuz ama inanmıyorsunuz yani?

şahsım adına konuşuyorum islamın tanrısı yok diyorum tanrı yok diyorum ama yokluğu ispat edilebiliyor

islamın tanrısı tarihle ve hatta kuranda ki çelişkilerle zaten ispat edildi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arman...

 

Özür dilemene gerek yok..

Tekrarlıyorum bendan sana karşı en ufak bi hakaret gelmedi...Sizler başladınız ve devam ettiniz...

 

ve hala marcus denen arkadaşım küstah yakıştırmasıyla devam ediyor...

 

""""çok daha somut ve bilimsel konularda tartışalım derim"""""" biz de zaten bunu yapmaya çalışıyoruz...

 

....

 

__________________________________________________

______________________________________________________

 

Sevgili marcus..

Ben genel olarak konuşdum ve konuşurum..

 

Seninse benim hakkımda ne düşündüğünü hiç önemsemiyorum..

 

Sevgiler ve saygılar..

 

 

 

E pes doğrusu bir de bu kadar bariz yalan söylemesen cevaplarımızı okuyan her tarafsız göz kimin nasıl davrandığını çok iyi anlayabilir yan yapılırda bu kadar takiyye yapılmaz ayrıca özürümüde geri alıyorum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Biz tanrı yoktur demiyoruz..Varlığını red ediyoruz.. "

 

Tanrı yoktur demiyorsanız Tanrının varlığını kabul ediyorsunuz ama inanmıyorsunuz yani?

 

Sevgili mystic river

 

Hayır öyle değil..

 

Bizler tanrının varlığını veya yokluğunu tartışmıyoruz...Bu sebeple "var" da demiyoruz,"yok" da demiyoruz..

 

Bizler tanrı-allah düşüncesine daha öncede belirttiğim gibi sahip olmadığımızdan,allah-tanrı kavramını red ediyoruz...

 

ve diyoruz ki , bizimki allahın-tanrının varlığına karşı bir , bir karşı inanç değil...yani allaha karşı inançsızlık değil..Red..

 

Bizler ateistler olarak bir yokluk iddiasında bulunmuyoruz...red ediyoruz...

 

red etmek ile yokluk iddiasında bulunmak ayrı şeylerdir..

 

Fakat teistler bir "varlık" iddiasında bulunuyorlar....

 

Gerek günümüzde akıllı tasarım teorisiyle , tebliğle , ... ne bileyim allahın isimleriyle allahı tanımlamak ile bir varlık iddiasında bulunuyorlar...

 

Bizlerde diyoruz ki madem sizde bir varlık iddiası var , o halde bunun ispatı gerekir...

 

Saygılar ve sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yam Yam ve Anton Szondor Lavey:

Ben daha evvel bir cok kez de dedigim gibi inanmanin bilmsel aciklamasi olamaz ki bu konuda yerden göge kadar haklisiniz...

Ama sizin bu "niye inaniosun bu sacmaliklara" demeniz hic birsey de degistirmeyek...

Bir nobel ödüllü bilim adami bile evrimdeki gelismeleri incelerken bunu planlayan, yaratan bir gücün var oldugunu düsünmemek elde diil demis... su an adamin adi aklima gelmio, avustralyaliymis kendisi ve kaynagimda PM-Magazin, Eylül sayisi...

 

Sizde bi etrafiniza cevrenize dikkatlice bi bakmanizi tavsiye ederim....

Size inanalarin inanmasi nasil sacma geliosa, bana da dogadaki mucizeleri bir big bange ve ervime maal etmeniz gülünc gelio...

Neyi tartismak istiosunuz, ayetleri mi? hadi kuran da celiski buldunuz kendinizce, ve Peygamberin özel hayati da sizi yakinen ilgilendirio, her ateistin ilk öne sürdügü arguman bu dur cünkü...

ama bu tartismanin sonunda nereye varilmak istenilio bunu anlamadim...

bi zahmet anlatirsaniz yazilarinizi daha da bi ilgilye okuyacagim....

 

Sayın Alaturka; Şu an bilimsel olarak ortaya konmuş ve dinle çatışan 2 teori var. Bing bang ve evrim teorileri. Şu an eldeki en iyi teoriler bunlardır ve bilim adamlarının da büyük çoğunluğu bu teorileri destekler, üzerine yeni bir şeyler koymak için çalışır. Ne yani, şimdi "Kur'an da tanrı evreni 6 günde yaratmıştır" ya da "insan topraktan (balçıktan,sudan,Adem'in kaburga kemiğinden) yapılmıştır. Bunlar mutlak doğrudur" diyerek araştırma yapmasınlar mı? Şu an eldeki bilimsel teoriler sizin inançlarınıza ters geliyor. Buna rağmen bazıları nasıl oluyor da "bilim ve din kol koladır" diyebiliyor anlayamıyorum. "Bilimin ne dediği bizi ilgilendirmiyor, bizim için mutlak doğru bunlardır" deyin. Ama bilim ve din ayrılamaz demeyin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kim etti o ispatı?

şu anda cuma namazı kılmadığın için her halde bayansın zaten resminden de belli

o avatarında ki resimde ki şahıs charlinin melekleri adlı filmde ezan müziğiyle göbek attığını hatırlatırım neyse önce islam ansiklopedisini oku sonra hadisleri iyi bir oku sonra da kuranı oku sonra gel tartışalım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili mystic river

 

Hayır öyle değil..

 

Bizler tanrının varlığını veya yokluğunu tartışmıyoruz...Bu sebeple "var" da demiyoruz,"yok" da demiyoruz..

 

Bizler tanrı-allah düşüncesine daha öncede belirttiğim gibi sahip olmadığımızdan,allah-tanrı kavramını red ediyoruz...

 

ve diyoruz ki , bizimki allahın-tanrının varlığına karşı bir , bir karşı inanç değil...yani allaha karşı inançsızlık değil..Red..

 

Bizler ateistler olarak bir yokluk iddiasında bulunmuyoruz...red ediyoruz...

 

red etmek ile yokluk iddiasında bulunmak ayrı şeylerdir..

 

Fakat teistler bir "varlık" iddiasında bulunuyorlar....

 

Gerek günümüzde akıllı tasarım teorisiyle , tebliğle , ... ne bileyim allahın isimleriyle allahı tanımlamak ile bir varlık iddiasında bulunuyorlar...

 

Bizlerde diyoruz ki madem sizde bir varlık iddiası var , o halde bunun ispatı gerekir...

 

Saygılar ve sevgiler...

 

işte bak anton kardeşim ,bunun ispatı senin istediğin şekilde olmaz ,olamaz.bu nedenle ateistlerin dünyası bize/bana çok kısır ,çok küçük geliyor.sen beyninle -ki hala nekadar az bir bölümünü kullandığımızı bilim söylüyor- algılayabildiğini anlayıp kabul edebiliyorsun.ben ise hissediyorum..sana bir örnek vereyim,kuranda veya islamiyette yeri var mı bilmiyorum,evrenin şifa enerjisini (reiki) uygulayan bir insanım.hastalarım arasında buna inanan da var inanmayanda ,ama inananda inanmayanda aynı etkileri "hissettiğini" söylüyor.Bu nedenle herkes bir ağızdan size ikidebir anlatsam da anlamazsın diyor.anladınmı :D

kedileri kesiyormusunuz cidden :D

 

şu anda cuma namazı kılmadığın için her halde bayansın zaten resminden de belli

o avatarında ki resimde ki şahıs charlinin melekleri adlı filmde ezan müziğiyle göbek attığını hatırlatırım neyse önce islam ansiklopedisini oku sonra hadisleri iyi bir oku sonra da kuranı oku sonra gel tartışalım

 

cameron diazı sevdiğim için o resmi koydum,doğru cuma namazına benim eşim gider,avatarımdaki resim seni ilgilendirmez,kuranı ve islamı da benden iyi biliyorsun bir imanın eksik..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allahin varligi yeterince ispat edildi

forumun diger konularin abakarsan buraya tasimamaiza gerek olmaz

 

ateizm ne demektir diye soruldugunda sizin ateistler Allah yoktur demektir diyorlardi, bari onlara ateizmi ögret bi zahmet..

 

 

bu ne demek biliyor musun? düsünmemek demek Allahin varligini ve yoklugunu düsünmüyorsun yani, kainati, kendini düsünmüyorsun dolayisiyla bilmiyorsun..o zaman tesadüf olgusunu da savunmaman lazim..savunuyorsan ispatlaman lazim ki ispatlanamiyor...ama sen düsünmedigin icin tesadüf olgusunu savunmuyorsundur..

 

düsünmemeyi secmek senin secimin...

 

ama biz burda düsünenlerle tartisiyoruz..seni zorla düsündürecek degiliz ya..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bak arkadaş diyelimki sen anton laveyin dediği gibi neondartelsin topluca yaşıyorsunuz hem avsın hemde avcısın topluca mağaralarda uyuyorsunuz

dediğim gibi avsın ya diğer vahşi hayvanlar mağaraya baskın yapıp üçünüzü beşinizi kapıp yiyorlar bu olay hemen hemen her gece oluyor sonra ateşi icat ediyorsunuz ve ateşin sizi ısıttığınızı hissediyorsunuz ve bundan sonra her gece büyük bir ateş yakıp etrafında yatıyorsunuz ve o geceden sonra vahşi hayvanlar mağaraya baskın yapmamaya başladılar şu anki aklınla dersin ki o hayvanlar ateşten korkarlar ama o zaman ki aklınla ateş hakkında ne düşünürsün?

cevap verin

 

Öncelikle selam..yeniyim.

...

Konu ile ilgili başka bir tartışma formunda yazdığım yazımı aynen kopyalayayım..

...

Yeniden dirilişe göz kırparken umud,döne döne aklıma şu soru gelir:

Dinlerin kökeni nedir?..Tanrının kökeni nedir?...

Şimdi bu soruya cevap aramak niyetindeyim.

Gerilere,çok gerilere gidelim.

Neandertallerin dünyasına.

...

Düşünün ki o dönemdesiniz..Bir avın peşinde günlerdir koşuyorsunuz.Hava oldukça soğuk ve ayaza çalmakta...Fakat güçlü fiziğiniz bunun üstesinden gelebilir.Hiç sorun değil.

Ama bir yandan soğuk,bir yandan günlerce avın peşinde koşmuşluğun verdiği yorgunluk sizi oldukça yormuş.

Tek başınıza değilsiniz.Grup halinde avdasınız...ve avı artık yakalamak an meselesi.Çünkü avın çevresini bir dere yatağında çevrelediniz.Elinizden kaçırma ihtimaliniz çok düşük.

...Ve oyun başlıyor : PERDE!

Birbirinize böğürüşlerinizle bişeyler anlatarak aynı anda harekete geçiyorsunuz..Av oldukça akıllıya benziyor.Sizi bayağı uğraştırıyor.

Kiminiz yaralandı...Kiminiz canını zor kurtardı dönemin o büyük avından..(ne olursa olsun).

Zafer sizlerin..Çünkü o ayaz havada sizlere aylarca yetebilecek erzak elde ettiniz.

Gerçi konuşmanıza müsade etmeyen bu erzağı yemek zor olacak.Ama sizleri çok rahatlattı.Çünkü haftalarca avlanmayacaksınız artık..

...

Bu zaferin bir de sonrası var.Avı eve getirdiniz ve güzel bir ziyafet çektiniz.Bundan sonraki mutluluk,avı ilk avladığınızdakinden daha büyük olacak..Ateşler yakıp sevinç gösterileri yapacaksınız..

Yaşayıp avlanmaya devam ettikçede avlarınızı sevecek,onlara bağlanacaksınız.Çünki o sizi hayatta tutan tek şey.

Avlara bağlılığınızı yaşadığınız mağara duvarlarına resmedeceksiniz..

...

Evet resimler...hayal gücünün oluşumunda etkisi büyük olmalı.Belki neandertaller hayal gücüyle o kadar haşir neşir değildi.Ama onların yerini alacak homo sapiensler,hayal edebilirlerdi.

...

Bir süre sonra neandertallerin yerini homo sapiensler aldı..ve avdan sonra ki o mutluluk sevinçleri giderek ayinlere dönüşmeye başladı.Mağaradaki resim sanatı hayal gücünün güçlenmesiyle gelişdi.

Dilin gelişimi,zekayı geliştirdiğinden insanoğlu düşünmeye,aklını kullanmaya başladı.

...

Av sonrası mutluluklardan sonra doğaya şükretmeye başladı..Çünkü artık neandertal insanınsan daha çok zekiydi ve düşünüyordu.

...

Rüzgara,yağmura,güneşe...tapınmaya başlamışdı.

...

Rüzgara...avını yakalamada kolaylık sağlaması sebebiyle..onun istediği gibi estiği için...

...

Güneşe... avını yakalamada kolaylık sağlaması sebebiyle..onun istediği gibi yüzünü gösterdiği için...vs.

...

Artık şükrandan sonra,güneşe,rüzgara,yağmura...vs. dileklerde iletilmeye başladı..Çünkü insan,koşulların uygun olduğu zaman avlanmak dan başka,dileyerek koşulların av için uygun olmasınıda istiyordu.Duanın kökeni bu olabilirmiydi?

...

İnsanoğlu tahıl üretimine başladığı zamanda da toprağı kutsal saymışdı.Çünkü ona,onu yaşamda tutan yiyecekleri veriyordu.Toprak ana kavramı bu şekilde ortaya çıkmış olabilirmiydi?

...

İnsanoğlu artık doğaya ve onun rüzgarına,güneşine...tanrılar yaratmaya başladı ve o tanrılara inandı.

Yemeğini,aşını onlardan istedi.

Yıldırımdan korunmak için onlara sığındı.

Gün geldi tanrıların tanrısınıda yarattı...

...

Aslında insanoğlu kendine yararlı kavramlar yaratmışdı..Çünkü doğa olaylarını,kanunlarını tanrılara bağlayıp,bir açıklama yapabiliyordu.

...

İnsanoğlu anlamaya başlayınca,kavrama gücü ve "dönemin bilimi" azda olsa ilerleyince,tanrıların sayısı azalmaya başladı.

Gün geldi teke düşdü...

Nesnellikten imgeselliğe dönüşdü.İnsan gibi tanrıda evrim geçiriyordu.

...

Ama dinler ve tanrı inançları çeşitlendikçe bu,insanlar arasında savaşa sebep oldu.İnsanlar birbirlerini bu uğurda kırıp geçirdiler.

...

Maddi zenginliğin olduğu yerde nesnel (putperest), maddi zenginliğin olmadığı yerlerde ise imgesel tanrılar ve dinler aldı başını yürüdü.

...

ve bugün!

Bilim ve teknolojideki müthiş ilerleme bir çok şeyi anlamamızı,kavramamızı sağladı.

Doğanın bir tanrı yaratısı olmadığını anladık.İnsanın nasıl evrimle oluşduğunu anladık..

Dünyanın evrenin kendisi olmadığını,sadece evrende bir noktaolduğunu anladık,insanı tanrının yaratmadığını hatta tersine biz insanlar tanrıyı nasıl yarattığımızı anladık..

...

Farzedelimki başka gezegenlerde yaşayan canlılar var ve insanlığı tanımaya geldiler.Eğer geçmişe bakıp bir yorum yapmaya kalksalardı mutlaka tanrı inancının ve dinlerin yüzyıllar öncesinden ortadan kalktığını düşünürlerdi.

Ama bilimin birçok şeye açıklama getirmesine rağme halen o toplumsal nevroz,toplumsal tanrı hastalığı devam etmekte...insanlığı esir almış durumda..

...

Bilim ve felsefenin bağıra bağıra anlattığı gerçekler görmezden geliniyor.

...

şuna da bir zahmet cevap verin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben hangi birinize cevap vereyim..saatlerdir yazıyorum...parmaklarım sızlamaya başladı artık...

 

neyse son olarak arkadaşlara cevap vereyim ve çıkayım artık..

...

....

Sevgilli dilku...

 

Nasıl ki islam dininde farklı yorumlar sebebiyle birçok mezhep çıkmışsa , ateizmin tanımı konusunda da çeşitli görüşler vardır ve en kabul göreni benim savunduğumdur...

 

Ateist arkadaşlardan bazıları farklı düşünebilir...Olağandır...

 

Sen madem beni düşünmeyenler kategorisine sokuyorsun , benle tartışmassın olu biter...

 

___________________________________

-_____________________________________

 

Sevgili mystic river...

 

Konuya en temelinden yanlış yaklaşıyorsun...Hissetmekte bir algıdır...5 duyu meselesi. ok?

Satanist değilim..BU NU TANIŞMA BÖLÜMÜNDE AÇIKLADIM.

 

_____________________________________________

_______________________________________________

 

Sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu hala ateizm ile satanizmi karıştıranlar var.Biz şimdi bunlara ateistliği nasıl anlatalım.

 

Arkadaşım hatırlatayım biz şeytan diye bir varlığı da kabul etmeyiz.

 

karıştırmıyorum,hepinizin gözümde aynı olduğunu söylüyorum

anton konuya en temelinden SEN yanlış yaklaşıyorsun..ama ben forumun bu bölümünde artık yazmamaya karar verdim..hepiniz ne de olsa bir gün "gerçek" doğruyu bulacaksınız

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

karıştırmıyorum,hepinizin gözümde aynı olduğunu söylüyorum

anton konuya en temelinden SEN yanlış yaklaşıyorsun..ama ben forumun bu bölümünde artık yazmamaya karar verdim..hepiniz ne de olsa bir gün "gerçek" doğruyu bulacaksınız

sen en iyisi havadan sudan konularda geyik yap gamze özçeliğin durumu şehit olan ata'nın durumu islam aleminin 2.rabiası kaynana semra ne diyor hülya avşar boşandıktan sonra ne yapacak cameron diaz yenge bunlar önemli konular "hayat benim için bir oyundur bu oyunun değişmez kuralı birgün bu oyunu terk etmek zorunda kalacağız başka oyun yok"o yüzden git oyununu havadan dudan konularla geçir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Masalcı arkadaşlara ithafen;

 

Eski bir zamanda çok uzak bir ülkede ilki alim yaşarmış bunlardan biri bir yaratıcının verlığına inanır diğeri ise inanmazmış ama her ikiside çok bilgili ilim sahibi kimselermiş.

Bu iki alim bir gün demişler ahalinin gözü önünde seninle Tanrı varmıdır yokmuduru tartışalım ve şu gün şu yerde buluşalım diye karar almışlar .

Nihayet o gün geldiğinde önce meydana Ateist ilim adamı gelmiş ve inançlı ilim adamını beklemeye başlamış fakat aradan uzunca bir zaman geçmesine rağmen inançlı alim bir türlü gelmiyormuş tam ateist alim beklemekten vazgeçip gidecekken bir bakmışki toza toprağa bulanmış kan ter içinde gelmekte inançlı alim hemen sormuş ateist olanı ona

- Nerede kaldın üstad bende benimle tartışmaktan kaçtığını zannetmeye başlamıştım

İnançlı alim cevap vermiş...

- Sorma üstadım başıma neler geldi bilemezsin hani dedim buraya gelirken kestirme yoldan geleyim diye ormandaki patika yola girdim oradan nehirin kenarına indim hani bilirsin orda bir köprü vardır ama bir de baktım ki köprü yıkılmış ben şimdi karşıya nasıl geçicem diye kara kara düşünürken aa ne göreyim yanıbaşımda ki ağaçlardan bir ikisi teker teker yere yıkılmazlarmı yıkılan ağaçlar kendi kendilerine parçalanıp bir sal haline gelmezler mi e bende o sal sayesinde karşıya geçebildim nihayet.

 

İnançlı alimin anlattıklarına önce çok şaşıran ateist alim sonra dayanamaz ve kahkahayı patlatıverir

- İlahi hocam anlaşılan senin başına güneş geçmiş hiç olurmu öyle şey hiç ağaçlar kendi kendilerine yıkılıpda sal olabilirlermi eğleniyormusun benimle...

 

Bunun üzerine inançlı alim cevabını verir...

 

- ey mübarek adam sen ki ağaçların kendi kendilerine sal olamıyacağını söylerken nasıl olurda koskoca kainatın alemlerin dünyanın ve canlıların kendi kendilerine tesadüfen oluştuklarına inanabilirsin...

 

 

Ve tartışma başlamadan bitmiş. ;)

 

BU ARADA ATEİST ARKADAŞLARA BELKİ ONLARCA KEZ SORDUM AMA HİÇ CEVAP VEREMEDİLER ÇOK BİLGİLİ ATEİST ARKADAŞLARIMDAN RİCA EDİYORUM BANA CANLILIĞIN NASIL BAŞLADIĞINI BİRİ ANLATABİLİR Mİ ACABA ( atmasyon yapmayın hemen anlarım :D )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen en iyisi havadan sudan konularda geyik yap gamze özçeliğin durumu şehit olan ata'nın durumu islam aleminin 2.rabiası kaynana semra ne diyor hülya avşar boşandıktan sonra ne yapacak cameron diaz yenge bunlar önemli konular "hayat benim için bir oyundur bu oyunun değişmez kuralı birgün bu oyunu terk etmek zorunda kalacağız başka oyun yok"o yüzden git oyununu havadan dudan konularla geçir

 

ben ordada burdada yazacak kapasiteye sahibim sen o güzel beynini hiç yorma,benim kafam seninki gibi tek bir konuya çalışmıyor,ne yapıcamı senin giblerden öğrenecek değilim ben.bizi sagısız diye nitelendirmeden önce kendi yazılarına bak sen.terbiyesiz :excl:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arman...

 

İşte bir çarpık mantık yanılsaması daha...

 

"Madem allah yok,bana dünyada ki canlılığın nasıl başladığını söyleyin?"...

 

HY nın yüzlerce kitabını okudum bu ifade her darwin tartışmasının içinde vardır...

 

Merak ediyorum HY dan aşırdığın bu sorular tükenince ne yapacan?..

 

Biliminin şu an canlılığın ilk kökeni hakkındaki araştırmalarında "kesin" bir sonuç getirememesi , size göre allahan varlığına ispat sayılabilir değil mi?...

 

E bundan yüzyıllar önce bilimin bilemediği çok daha fazla şey vardı...

Ne oldu ?

Hepsi teker teker açığa çıktı..

 

Basit bir depresyon rahatsızlığını cinlerle açıklıyorsunuz,şeytanlarla açıklıyordunuz o dönemler..

O dönemler de bilimin bu rahatsızlık hakkında kesin ve net bir şekilde tavrı yok diye , sizin cin-şeyyan teorinin kanıtlamış sayıyordunuz öylemi?...

 

"Medem bilim kesin birşey söyleyemiyor,o halde cin vardır ve bunlara onlar sebep oluyor" ... mu diyordunuz?...

 

Ne oldu peki?..

 

Depresyonu bilim tanımlayınca sizin cin teorisine siz bile inanmaz oldunuz...

 

İşte yine aynı mantık...

 

Bilim " şu an için" dünyada yaşamın başlangıcı net olarak açıklayamıyor diye allahın varlığı ispatına nasıl ulaşıyorsunuz?...Bunun cevabını bekliyorum...Canlılığın nedeninin allah-tanrı olduğu sonucuna hangi mantık önermesiyle ulaşıyorsunuz?..

 

Ben söyleyeyim..yine önyargı-ön kabul...

 

Çünkü kitabınız öyle yazıyor..

O halde doğrudur değil mi?...

 

Bilim bir din değildir ki,herşeye ilk doğduğu gibi açıklama getirsin...Teknoloji ilerledikçe , bilim sürekli olarak eskiden inanılan çarpık düşünceleri çöpe atmaktadır..

 

Sen iki dini karşılaştırmıyorsun ki,bilimin açıklayamadığı şeyleri sanki kutsal kitabın bilimsel olarak açıklamış diyesin..

 

Peki senin kutsal kitabın nasıl anlatıyor?...Diyorki allah ; " ben ol dedim oldu"...," 6 günde yarattım"...,..vs..

 

Peki bu günki bilim ne diyor ; dünyanın milyarlarca yıl süren bir süreçde bu günkü durumuna geldiğini söylüyor...

 

Şimdi bakalım kuran ne diyor :

 

"""Hacc/22:47. (Resûlüm!) Onlar senden azabin çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarinizdan bin yil gibidir.""""

 

Bizde bin gün allahın katında 1000 yılmış...Öyleyse madem allah dünyayı 6 günde yaratmış,dünyanın 6000 yıl önce yaratılmış olması gerekiyordu...yada evrenin...

 

E noldu şimdi?..Dünya yada evren 6000 yıl öncemi yaratılmış bende sana soruyorum?...

 

Evreninin tam 14 milyar yıllık,dünyanın ise 4,5 - 5 milyarlık yaşı olduğu bilimsel olarak kabul ediliyor...

 

Bilim , zaman ilerledikçe herşeyi açıklıyor...kendisini yanlışlıyor,doğruluyor,şüphe ile yaklaşıyor,teoriler geliştiriyor...Ya din?...

Yukarıda ki örnekden de görüldüğü gibi gerçekle alakası olmayan şeyler ortaya koyuyor..

 

Şimdi sana bilim adamlarının canlılığın kökeni hakkındaki teori ve düşüncelerini yazayım...

 

1953 yılında Stanley Miller ve Harold Urey tarafından gerçekleştirilen deneyde,dünyanın ilkin atmosferinde var olan amonyak,metan ve diğer gazları barındıran bir karışım hazırlayıp,bu karışımdan elektrik akımı geçirerek , amino asitlerin ve canlılığın temel yapıtaşlaro olan bazı önemli moleküllerin kendiliğinden oluşabileceğini gösterdiler..

Burada bu karışımdan elektrik geçirilmesinin sebebi ise dünyanın ilksel zamanındaki yıldırımların fazlalığıydı.

 

İkinci bir teoriye göre,canlılığın başlangıcı dünyaya çarpan kuyruklu yıldızlardan ve göktaşlarından canlılığın gelebileceği dir..Çünkü kuyruklu yıldızlarda ve dünyaya çarpan göktaşlarında hayatın başlamasını sağlayacak önemli amino asitler ve önemli moleküller olduğu saptanmışdır..

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve Avrupa Uzay Ajansı ESA günümüzde bu teoriyi destekleyen kanıtlar elde etmişlerdir..

Bu kurumlar hala çalışmalarını sürdürüyor..

 

Yine en son çalışmalardan( 2004 yılı ) , dünyanın ilkel zamanlarında volkanik dağların yoğun olarak faaliyeti sırasında açığa çıkan gazların (ismini tam hatırlayanıyorum) hayatı oluşturabilecek temel moleküllerin birbirine bağlanıp uzun molekül zincirleri meydana getirebileceği ve bu molekül zincirlerinin zamanla ilk organizmayı oluşturma ihtimalinin çok yüksek olduğu kanıtlanmışdır..

 

Ayrıca 2005 yılında Amerikan ulusal bilimler akademisi bu konuyla ilgili çalışmalarını hızlandırmış ve özellikle de 2004 yılında elde edilen araştırma sonuçlarından sonra son aşamaya gelindiği belirtilmişdir..

....

....

Sana bir örnek daha ... Son zamanlara kadar sizler "gözdeki komleks yapının evrimle oluşamayacağını" savunup,"gözü ancak allah yaratmışdır" diyordunuz...

 

Tıpkı senin bu günkü iddianda olduğu gibi...

 

Ve sonuç : ...Dünyanın en önemli bilim dergisinde (SCIENCE) yayınlanan makale...

 

Aynen yapışdırıyorum...

 

"""""""""Darwin’in evrim kuramının karşıtları, genellikle gözün karmaşık yapısının, kuramın temel dayanakları olan kendiliğinden değişim (mutasyon) ve doğal seçilim süreçleriyle açıklanamayacağı görüşünü öne sürerler. Darwin de insan gözünün nasıl evrildiği konusunda bir açıklama getirememişti. Şimdiyse Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuarı’ndan (EMBL) araştırmacılar gözün evrimle mekanizmasını ve kaynağını bulduklarını açıkladılar. Gözlerimizdeki ışığa duyarlı olan koni ve çubuk biçimli hücreler, önceleri beyinde yerleşmiş bulunan eski bir hücre populasyonundan evrilmişler. EMBL araştırmasını yürüten Detlev Arendt ve Joachim Wittbrodt’a göre insan gözündeki hücrelerin beyinden gelmiş olması sürpriz değil. Bugün de beynimizin derinliklerinde ışığa duyarlı hücreler bulunuyor ve bunlar günlük etkinliklerimizin ritimlerini ayarlıyorlar. Önce hayvanların beyinlerinde bulunan bu ışığa duyarlı hücreler, evrim sürecinin daha sonraki evrelerinde gözlere göç ederek ve görüntü iletme yetisini kazanmış görünüyor.

 

Biliminsanları ilk hayvan atalarımızda iki tür ışığa duyarlı hücrenin varlığını belirlemiş bulunuyorlar. Bunlar, rabdomerik ve cilial (kamçımsı) hücreler olarak sınıflandırılıyorlar. Hayvanların çoğunda rabdomerik hücreler gözlerin bir parçası haline gelirken kamçımsı hücreler beyindeki yerlerini koruyarak biyolojik saatleri düzenleme işlevini üstlenmişler. İnsanlar ve öteki omurgalılardaysa bunun tersi olmuş ve gözde yerleşen kamçımsı hücreler koni ve çubuk hücrelerine dönüşmüşler. Araştırmacılar göz oluşumunda evrim sürecinin izini, “yaşayan bir fosil” olarak tanımlanan Platynereis dumerilii adlı deniz kurtçuğunu inceleyerek bulmuşlar. Bu kurtçuk 600 milyon yıl önce yaşamış olan atalarından hala çok farklı değil. Bu canlıya ayrıca böceklerle omurgalıların son ortak atası gözüyle bakılıyor. Arendt bu hayvanın daha önce başka bir araştırmacı tarafından çekilen beyin görüntülerini gördüğünde, beyin hücrelerinin insan gözündeki koni ve çubuk hücrelerle olan benzerliği dikkatini çekmiş. Araştırmacı bu hücrelerin aynı evrimsel sürecin ürünü olabileceğini düşünmüş. Daha sonra, EMBL’den başka araştırmacıların yardımıyla Platynereis dumerilii ‘nin beynindeki hücrelerin “moleküler parmakizleri” başka hayvanların beyinlerindeki ışığa duyarlı hücrelerle karşılaştırılmış. Hayvanın beynindeki opsin adlı ışığa duyarlı bir molekülün, omurgalı gözlerindeki çubuk ve koni hücrelerdeki opsinle olağanüstü benzerlik gösterdiği ortaya çıkmış. EMBL araştırmacılarından Kristin Tessmar-Raible, “bu omurgalı tipi molekülün Platynereis dumerilii beyin hücreleri içinde etkin olduğunun görülmesi, bu hücrelerle omurgalı koni ve çubuk hücrelerinin ortak bir moleküler parmak izine sahip olduklarını ortaya koymuş bulunuyor. Bu da evrimde ortak bir kaynağın kanıtı. İnsan gözünün evrimiyle ilgili büyük bir bilmeceyi çözmüş bulunuyoruz” diyor.

 

EMBL araştırmacıları, Science dergisinde yayımladıkları bulgularının sonunda hayvanlarda ışığa duyarlı hücrelerle gözlerin evrimi konusunda şu senaryoyu öne sürüyorlar.

 

İlkel metazoalarda ışığın varlığını belirlemek ve ışıkla ilgili zamanlama işlevlerini (biyolojik saat) yönetmek için bir atasal opsin kullanan tek bir tür ışığa duyarlı hücre öncülü bulunuyordu. Prebilateryen (anatomide ikili simetri oluşmuş hayvanlardan önceki) atalarda opsin geni, c-opsin ve r-opsin adlı genlere dönüştü ve böylece öncül ışık algılayıcı hücrenin kamçımsı ve rabdomerik denen kardeş hücre türlerine farklılaşmasına yol açtı. Rabdomerik ışık algılayıcı hücreler, pigment hücreleriyle bir araya gelerek ilkel gözleri oluştururken, kamçımsı hücreler de evrilen beynin bir parçası haline gelerek yönsüz ışık tepkisi işlevini yüklendi. İkili simetrik anatomiye sahip hayvanlarda, örneğin günümüze kadar gelmiş Platynereis’te bu atasal düzen hala görülüyor. Omurgalılara uzanan evrim çizgisinde her iki tür ışık algılayıcı hücre, evrimleşen retinaya yerleşti. Rabdomerik ışık algılayıcı hücrelerine, gangliyon hücrelere dönüşerek görüntü işleme sürecinde farklı bir işlev üstlendiler. Omurgalı gözünün evriminin önemli bir özelliğiyse, ışık algılama görevini üstlenenlerin rabdomerik değil, kamçımsı hücrelerin, yani çubuk ve konilerin olmasıydı. Dolayısıyla omurgalı hayvanların gözleri, farklı evrimsel tarihleri olan farklı ışık algılayıcıları kapsayan bileşik bir yapıyı temsil ediyor.

 

SCIENCE, 29 Ekim 2004"""""""""""

 

Umarım bu bilgiler seni tatmin etmişdir...

 

Saygılar ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Daha yeni farkettim bir kelima hatası yapmışım...

 

Yanlışlıkla "bizde bin gün...." yazmışım...

 

Düzeltiyorum..

 

Bizde 1000 yıl , allah katında bir gün imiş...

 

Yani allahın dünyayı veya evreni 6 günde yarattığını düşünürşek , bu 6000 yıl eder....

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşin garibi slı astarı olmayan düşünceler bu kadar hayatımızı meşkul ediyor. Lafa bakın. "Biz ALlahın olmadığını söylemiyoruz, onu reddediyoruz.."

Kargaların güleceği bir cümlecik..

Bu nedir ya.... Napıyorsunuz, kelimelerle dansmı ediyorsunuz. Sağdan soldan iki kelime alayım anlamı önemli değil. Birbirine ekleyeyim al sana cümle..

Bırakın ya..

Şimdi yukardaki söz ne demek oluyor...??

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arman...

 

artık saaatler değil,günler oldu sana yazdığım cevaba karşılık veremedin..

 

yetmedi diğer başlıkta seni bu başlığa davet edip gel cevabını ver dedim..

 

yine de ortyalıkda yoksun...

 

SANIRIM ARTIK BALTAYI TAŞA VURDUĞUNUN FARKINA VARDIN..

 

saygılar

_______________________________________________________

_______________________________________________________

 

Sevgili kralx....

 

Sen belki anlamıyorsun ama felsefe zaten kelimelerle dövüşmektir...

 

Anlayamadığı şeye yanlış deyen balık misali kendinizi avutuyorsunuz...Ben inananların psikolojisi adlı başlıkda ne kadar haklıymışım meğer...

 

"ateizm bir yokluk iddiası değildir,bir red dir " sözünü anlayamaman çok büyük bir sorun aslında senin için,,,

 

Bu senin felsefe bilmediğini açıkca ortaya koyuyor..

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.