Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

13 Bin Yıllık Natufian Medeniyeti


Archi

Önerilen İletiler

Bilimsel bulgular benzer şekilde, ileri medeniyetle geri kalmış medeniyetlerin bundan binlerce yıl öncesinde de bugünkü gibi aynı çağda yaşadığını göstermektedir.

Kısacası insanların sözde maymunsu atalarının olduğuna dair hiçbir bilimsel delil bulunmamaktadır. Evrimci kaynaklardaki hayal ürünü çizimlerde bu döneme ait tasvirler insanları güya ağaçtan yeni inmiş, sözde ilkel, maymuna benzeyen bir canlı olarak gösterecek şekildedir.

 

-Fransa'daki Chauvet mağarasında bulunan 32 bin yıl önce çizilmiş muhteşem mağara resimlerindeki üstün sanat tekniği;

-bugünkü Batı müziğinin temel formu olan yedi nota ölçüsüyle yapılmış 35 bin yıllık flüt fosili;

-Urfa Göbekli Tepe'de bulunan, boyları 4-6 metre olan kırk beş heykeli de içinde barındıran 14 bin yıl önce yapılmış dev yapı;

-piramitler, sfenksler gibi dünyaca meşhur bulgular vb. geçmişte ilkelliğin değil de gelişmiş bir sanat ve teknoloji anlayışının olduğunu gösteriyor.

 

Son dönemde Akdeniz'in doğusunda yapılan kazılarda "Natufian" adı verilen bir kültürün izleri bulundu. Şaşırtıcı olan ise bu kültürün izlerinin M.Ö.11.000 tarihine kadar gitmesidir. Natufian kültürünün bugünün kültürüyle taşıdığı ortak noktalardan biri mezarlıklarda bulunan çiçeklerdir. İsrail'deki Hayfa adlı liman şehrinin Rakafet mahallesinde yapılan kazılarda, mezarlarda renkli ve güzel kokulu çiçeklerin kalıntılarına rastlandı.

 

Urfa Göbeklitepe'deki muhteşem anıtın keşfinden sonra, Stanford Üniversitesi'nden Ian Hodder'in yapmış olduğu itiraftır. M.Ö. 11.500 yıllarına ait 40 ton ağırlıktaki, hayvan figürleri işlenmiş onlarca heykelin çember oluşturacak şekilde dizilmiş olmasının ortaya çıkması karşısında Hodder, insanın sözde evrimi ile ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

 

"Bütün teorilerimiz yanlışmış."

 

Natufian kültürünün çiçekli mezarlarının bulunduğu kazıya İsrail'in Hayfa Üniversitesi'nden katılan Daniel Nadel ise şu itirafta bulunmaktadır:

 

"Natufian kültürüyle her şey değişti."

 

Her yeni buluş evrimciler için yeni bir çıkmaz meydana getirmektedir. Çünkü gerçek tarih evrimcilerin anlattıklarından çok farklıdır.

 

 

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

13 bin yılın lafı bile edilemez. İnsanın türleşmeye başlaması, primatlardan, yani kuyruksuz maymunlardan ayrılmaya başlaması sekiz milyon yıl öncesine gider. Belirgin olarak ayrı bir tür olmasının geçmişi yaklaşık bir milyon yıldır.

 

13 bin öncesi insanları maymun gibi değilmiş demek bilimsel açıdan çok komik bir ifadedir. Değil 13 bin yıl, 130 bin yıl öncesi deseniz yine insan çok belirgin şekilde insan haline gelmiş, diğer primatlardan ayrı bir tür olmuştur. 

 

13 bin yıllık bir medeniyetin keşfedilmesi, evrim açısından son derece normal bir durum. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim için evrim olsa da olmasa da bir şey fark etmez 

hiç kimse bir tanrının varlığını kanıtlayamadığı gibi aynı zaman'da yok olduğunu kanıtlayamaz 

 

bir tanrı var mı birisi derse cevabım şudur:

yarısı dolu bardağı düşün  dolu tarafı var boş tarafı ise tanrı yoktur derim ben her zaman boş tarafından bakarım haklı sebeplerim var

 

aslında onun var veya yok olduğunu bardak değil baktığın taraf belirler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@binyamin, evrimi tanrının yokluğunu kanıtladığı için savunmuyoruz. Evrenin en büyük ve güzel gerçeği evrim olduğu için savunuyoruz. Teistler de evrim vardır ve tanrının işidir deseler, ki çoğu diyor, durumda bir değişiklik olmaz. Biz bu sefer "dinciler evrimi savunduğuna göre biz evrime karşı olmalıyız" demeyiz. 

 

Gerçekler, kimin savunduğundan bağımsızdır, zaten bu yüzden gerçektirler. Yalanları kimin söylediği önemlidir. Çünkü yalanın ne amaçla, kimi kandırmak için söylendiği, söyleyene bağlıdır. Ama gerçek böyle değildir. Kim söylerse söylesin, gerçek gerçektir. 

 

Konunun biraz dışına çıksa da yeri gelmişken belirteyim: İncitici olan yalan değil, gerçektir. Yalanlar avutur, uyutur. Gerçekler rahatsız eder, uyandırır, bilinçlendirir. Uyumayı tercih edenler yalanları sever. Bu yüzden doğru söyleyen dokuz köyden kovulur. Ama onuncu köyde yine doğruları söyler. Doğrucunun yalanla hiç işi olmaz. 

 

Tanrının olmadığı ise yarısı boş bardaktan filan daha kesin bir gerçektir. Tanrının bırak olup olmaması, olması olanaksızdır. Yani olup olmadığını tartışmak bile yersizdir. Olmasına imkan ihtimal yoktur. Tanrı diye bir şeyin olmadığı son derece kesindir. Bardağın boş tarafına da dolu tarafına da bakmaya gerek yok. Tanrı yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian Çok iddialısınız fakat var olduğunu bilenler sizin kadar ısrarla aynı şeyi yazmıyor çünkü emin olduğunu her an dile getirmeye gerek yoktur. Siz şüphe duyuyorsunuz aslında bu sebeple her yazınızda ısrarla Tanrı yoktur diyorsunuz. Var olanı yok saymak sizin tercihiniz ne diyelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz şüphe duyuyorsunuz aslında bu sebeple her yazınızda ısrarla Tanrı yoktur diyorsunuz. 

 

Hayır, hiç şüphe duymuyorum tanrının olmadığından. Bunu vurgulamamın nedeni, tanrı dogmasının aydınlığı, bilimi, gerçeği ve insanlığı boğmak için savaş açmış olması. Tüm karanlık güçlerin tanrı safsatasını alet ederek insanlığa, insanlığın tüm erdemlerine saldırıyor oluşu. Bu saldırı cevapsız kalmayacak. Aydınlık, bilim, erdem, insanlık kazanacak... Tanrı dogması yok edilecek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır, hiç şüphe duymuyorum tanrının olmadığından. Bunu vurgulamamın nedeni, tanrı dogmasının aydınlığı, bilimi, gerçeği ve insanlığı boğmak için savaş açmış olması. Tüm karanlık güçlerin tanrı safsatasını alet ederek insanlığa, insanlığın tüm erdemlerine saldırıyor oluşu. Bu saldırı cevapsız kalmayacak. Aydınlık, bilim, erdem, insanlık kazanacak... Tanrı dogması yok edilecek.

Sahte ve insanlığın yarattığı Tanrı dogmasının yok edilmesini anlayabilirim çünkü bu herkesin kafasında yarattığı bir tanrı ve ona bağlılık için yaptığı anlamsız işler anlamına gelir. Bu dogmalar yok edilmeli fakat dogmaları yok ederken Tanrı ile savaşmak sonuca götürmez gibi düşünüyorum. Tanrının gerçekte ne olduğu anlaşılır ise yanlış dogmalar kaybolacaktır ve berrak zihinler gerçeği görecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biz tanrı ile savaşmıyoruz. Tanrı inancının propagandasını yaparak tüm insanlık değerlerimize saldıran ve bizleri köleleştirmek isteyen karanlık dogmatik güçler bize saldırıyor. Tanrının sahtesi gerçeği olmaz. Olmayan bir şeyin sahtesi nasıl olacak ki? Sahte para var, çünkü gerçek para var. Gerçek tanrı olmadığı için sahte tanrı da olmaz. 

 

Eğer tanrıdan bahsedilmese, biz de bahsetmeyiz. Onu tamamen unutur, işimize bakarız. Adı sanı aklımızın ucuna bile uğramaz. Bize tanrıcıların açtığı savaş, bize tanrı diye uydurma bir dogma olduğunu hatırlatıyor. Yoksa çoktan unutmuştuk.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biz tanrı ile savaşmıyoruz. Tanrı inancının propagandasını yaparak tüm insanlık değerlerimize saldıran ve bizleri köleleştirmek isteyen karanlık dogmatik güçler bize saldırıyor. Tanrının sahtesi gerçeği olmaz. Olmayan bir şeyin sahtesi nasıl olacak ki? Sahte para var, çünkü gerçek para var. Gerçek tanrı olmadığı için sahte tanrı da olmaz. 

 

Eğer tanrıdan bahsedilmese, biz de bahsetmeyiz. Onu tamamen unutur, işimize bakarız. Adı sanı aklımızın ucuna bile uğramaz. Bize tanrıcıların açtığı savaş, bize tanrı diye uydurma bir dogma olduğunu hatırlatıyor. Yoksa çoktan unutmuştuk.

Yok olduğuna inanmakta özgürsünüz fakat var olan Tanrı'yı inkar etmekle kendinizi kandırırsnız. Tanrı'nın varlığını anlatmakla anlayamazsınız zaten zamanı gelince herkes bireysel olarak farkedecektir bu sebeple vardır yoktur demenin çok da bir anlamı yok. Tanrıyı kendi çıkarları için kullananlar ile mücadele etmek herkesin görevi olmalıdır. Var olduğuna inanan da yok olduğuna inanan da aslında farkında olmadan Tanrı'nın doğru anlaşılması için mücadele ediyor ayrıca yok olan birşey bu kadar uzun süre insanları meşgul etmezdi. Mesele gerçete ne olduğunun anlaşılmasını sağlamaktır. Yoktur diye mücadele ettiğiniz sürece var olduğunu iddia edenlerle çatışmaktan öte yol alamazsınız. Var olduğunu bilip, gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışanlar daha hızlı yol alır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Galiba anlatamadım. Biz yoktur diye savaş vermiyoruz. Buna gerek yok, çünkü zaten olmayan bir şeyle niye savaşılsın? 

 

Savaş bize karşı, tanrı uydurması ile dogmatikler tarafından yürütülüyor. Amaçları bizleri korkutmak, sindirmek ve sömürülerine sesimizi çıkarmadan kalmamızı sağlamak. Ki, rahatça herkesi iliklerine kadar sömürsünler. 

 

Biz sadece bu saldırıya yanıt veriyoruz. Esasen anlamış olmanız muhakkak, kimse bu kadar açık anlatımı anlayamamazlık edemez. Zihninize yerleşmiş tanrı virüsü direniyor, beyninizden kovulmamak için çabalıyor. Bu virüsten beyninizi eseri kalmayacak şekilde temizleyin, şiddetle tavsiye ederim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Galiba anlatamadım. Biz yoktur diye savaş vermiyoruz. Buna gerek yok, çünkü zaten olmayan bir şeyle niye savaşılsın? 

 

Savaş bize karşı, tanrı uydurması ile dogmatikler tarafından yürütülüyor. Amaçları bizleri korkutmak, sindirmek ve sömürülerine sesimizi çıkarmadan kalmamızı sağlamak. Ki, rahatça herkesi iliklerine kadar sömürsünler. 

 

Biz sadece bu saldırıya yanıt veriyoruz. Esasen anlamış olmanız muhakkak, kimse bu kadar açık anlatımı anlayamamazlık edemez. Zihninize yerleşmiş tanrı virüsü direniyor, beyninizden kovulmamak için çabalıyor. Bu virüsten beyninizi eseri kalmayacak şekilde temizleyin, şiddetle tavsiye ederim.

original.gif Böyle bir virüs olsaydı ilk temizleyenlerden olurdum fakat virüs falan yok. Tanrı'nın yok olduğundan bu kadar emin olmanız hayret verici olmakla birlikte sizi anlayabiliyorum. Dogmalarla mücadele ederken var olanı inkar etmek size sadece zaman ve enerji kaybettireceğini hatırlatmak istedim. Siz yok diyorsunuz ben var diyorum ve bakın tartışma var-yoktan öte gitmiyor. Çözüme dayalı yol alınamama sebebi bu inatlaşmalardır. İnsanlar var-yok tartışmasından sıyrılamadıkları için anlamsız dogmalar da gün geçtikçe daha da artıyor. İnandığınız bir gün olursa yine konuşuruz bu konuları fakat şu aşamada bu tartışma tıkanır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

virüs falan yok. 

 

İyi ama ben tanrının olmadığını felsefi olarak kanıtlıyorum. Ki son derece sağlam bir mantıksal argümandır. Tasarım argümanı, defalarca yazdım. Tanrının olduğunu ise kanıtlayabilene veya mantıksal felsefi argümanımı çürütene ise hiç rastlamadım. Ben sadece forumda yazmam. Saatlerce süren yüz yüze tartışmalar yaparım. Her ortamda ateist olduğumu söylerim. Bana "sen cehennemde yanacaksın" dan öte bir argüman gösterebilene hiç rastlamadım. 

 

Yani, varsa bir argüman görelim, yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi ama ben tanrının olmadığını felsefi olarak kanıtlıyorum. Ki son derece sağlam bir mantıksal argümandır. Tasarım argümanı, defalarca yazdım. Tanrının olduğunu ise kanıtlayabilene veya mantıksal felsefi argümanımı çürütene ise hiç rastlamadım. Ben sadece forumda yazmam. Saatlerce süren yüz yüze tartışmalar yaparım. Her ortamda ateist olduğumu söylerim. Bana "sen cehennemde yanacaksın" dan öte bir argüman gösterebilene hiç rastlamadım. 

 

Yani, varsa bir argüman görelim, yok...

Felsefi olarak kanıtlayabilirsiniz fakat bu sizin felsefenizdir ya da sizin gibi düşünenlerin. Sen cehennemde yanacaksın gibi bir cümle kurmam buna ben karar verecek değilim. İnkar edenlerin yanacağına inanılır fakat iyi bir insan sırf Tanrıya inanmıyor diye cehennnemde yanacak değildir. Argümanla Tanrıya gidilmez zaten içten gelen bir taleple kendiliğinden olur. Böyle bir samimi bir talebiniz olmadıkça argümanlarla desteklenmedikçe kabul etmezsiniz. zaten bu çok doğaldır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Insan soyunun maymundan evrimlenmedigi bilimsel olarak kanitlandigi halde hala maymunu ata olarak kabul etme cabalarinin olusu cok ilginc.Yapilan tüm bilimsel calismalar insanin maymundan türemedigini evrimlenmedigini bunun mantiken hicbir tutarli yani olmadigini tamamen birtakim kendinden makul bilim adami adi altinda calisan fakat bilimden nasibini alamamis sarlatanlarin iddialari ile gündem olusturma ve din karsitligi cabasi icinde olanlar birazcik bilim okusalar gercekten birseyler ögreneceklerdir.

 

Bu iddia sahipleri sasiripta maymun insandan oldu da diyemiyorlar,bir tutturmuslar insan önce hayvandi sonra insan oldu masali ile avutuyorlar kendilerini.

 

Bütün insanin soyunun maymundan gelistigini kanitlamak amaci ile kesfedildi diye ortaya konulan bulgularin sahtekarca hazirlanmis senaryolar oldugu bilimsel olarak kanitlanmistir.Ama bu kanitlar ancak insanca düsünenlere  birseyler anlatabilir

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Milyon yıllar fosil kalıntıları için önemli bir süreç fakat evrimciler, sözde maymunumsu insanların Avrupa'da daha bundan yaklaşık 30-40 bin yıl önce, Afrika'da biraz daha eski bir dönemde ani bir geçiş süreci yaşadıklarını, böylece birdenbire modern insanlar gibi düşünme ve üretme kabiliyeti kazandıklarını öne sürer.

 

Vikipedi de tarif edilen süreçte:

Paleolitik Çağ, tarihöncesi uygarlığının gelişme sürecinde, kültürel evrelerin en uzunu (insanlık tarihinin %99'u) ve Buzul Çağlarının kültürel karşılığı olan; insanlığın ilk ortaya çıkışından, M.Ö. yaklaşık 10.000 yıl öncesinde Neolitik Çağ'ın başlamasına kadar süren arkeolojik çağdır. Bu çağda çaytaşı, çakmaktaşı, hayvan kemikleri ve ağaç gibi doğal maddelerden besinleri pişirmeye ve ısınmaya başlanmıştır. Mağara ve kaya sığınaklarının duvarlarına çizilen resimler yine bu çağın belirgin özelliklerindendir.

 

13.000 yıldan daha eski örneklere de ulaşılmış ve zamanla ulaşılacaktır.

 

İngiliz araştırmacı-yazar Michael Baigent ise Ancient Traces (Antik İzler) kitabında, 1891 yılında 260-320 milyon yıllık bir altın zincirin bulunduğunu anlatmaktadır. Bu zincirin 8 karat altın ve 16 karat başka bir metalin alışımından yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bir kömür parçasının içinden çıkan bu altın zincirin orta kısmı iyice eskiyip aşınmış, ama uç kısımları sağlam durumdadır ve iki ucu birbirine sıkıca bağlıdır. Aşınmış kısımın, kömür içine iyice işlemiş izi de vardır. Tüm bunlar, bulunan zincirin, kömür parçası kadar eski olduğunu göstermektedir. Kömürün çıkarıldığı madendeki yatakların tarihi ise 260-320 milyon yıl arasındadır.34 Evrimcilerin, insanın dahi olmadığını iddia ettikleri bir dönemde, medeniyetin önemli göstergelerinden biri olan altın takının bulunması, evrimcilerin çizdiği insanlık tarihi tablosunu yerle bir etmektedir.

 

Başka bir örnek:LASCAUX MAĞARALARINDAKİ 16.500 YILLIK ASTRONOMİ HARİTALARI

Münih Üniversitesi'nden araştırmacı Dr. Micheal Rappenglueck, Lascaux Mağaralarında yaptığı incelemeler neticesinde, bu mağaraların duvarlarında yer alan resimlerin astronomik anlamlar taşıyor olabileceğini ortaya çıkarmıştır. Mağara duvarlarında yer alan figürler, fotogrametri yöntemi kullanılarak bilgisayar ortamında yeniden yapılandırılmış ve ortaya çıkan geometrik çizim, dairelerin, açıların ve düz çizgilerin birer anlam taşıyor olabileceğini göstermiştir. Bilgisayar ortamında yapılan hesaplamalara, ekliptik eğrilik, ekinoksun eksen sapması, yıldızların düzenli hareketleri, Ay'ın ve Güneş'in çap ve yarı çap ölçümleri, evrendeki kırılmalar ve bastırılmalarla ilgili tüm değerler eklenmiştir. Ve yapılan incelemeler sonucunda bu çizimlerin bazı yıldız takımlarını ve Ay'ın belirli hareketlerini işaret ettiği görülmüştür.

BBC kanalı bilim ve teknik bölümü konuyla ilgili şu bilgilere yer vermiştir:

Orta Fransa'da bulunan Lascaux Mağaralarındaki ünlü duvar resimlerinde tarih öncesine ait (gece) gökyüzü haritası keşfedildi. 16.500 yıllık tarihe sahip olduğu tahmin edilen harita, günümüzde Yaz Üçgeni (summer triangle) olarak bilinen üç parlak yıldızı gösteriyor. Lascaux çizimleri arasında ayrıca, Pleidas yıldız kümesinin de haritası bulundu... 1940'larda keşfedilen duvarlar atalarımızın sanatsal kabiliyetini gösteriyordu. Ancak bugün artık söz konusu çizimlerin, onların bilimsel bilgi seviyesini de gösterdiği anlaşılmıştır.   

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evrimciler, sözde maymunumsu insanların Avrupa'da daha bundan yaklaşık 30-40 bin yıl önce, Afrika'da biraz daha eski bir dönemde ani bir geçiş süreci yaşadıklarını, böylece birdenbire modern insanlar gibi düşünme ve üretme kabiliyeti kazandıklarını öne sürer.

 

Hiç öyle şey olur mu, bu yanlış bilgi. Bizden önceki insan türü ve basbayağı insan olan Neandarthallerin bile geçmişi 200 bin yıl. 

 

Maymunsu insanlar için en az beşyüz bin, hatta bir milyon yıl kadar eskiye gitmek gerek. Beşyüz bin yıldan yeni buluntular hiç bir şey ifade etmez, normaldir. Beşyüz bin yıllık müzik aleti bulun, tamam evrim çöker. Ama yok öyle bir şey... O zaman insanlar maymunsuydu. Giyecek de bilmezlerdi. Sadece ellerine taş ve sopa alabilirlerdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Urfa Göbeklitepe'deki muhteşem anıtın keşfinden sonra, Stanford Üniversitesi'nden Ian Hodder'in yapmış olduğu itiraftır. M.Ö. 11.500 yıllarına ait 40 ton ağırlıktaki, hayvan figürleri işlenmiş onlarca heykelin çember oluşturacak şekilde dizilmiş olmasının ortaya çıkması karşısında Hodder, insanın sözde evrimi ile ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

 

"Bütün teorilerimiz yanlışmış."

 

Natufian kültürünün çiçekli mezarlarının bulunduğu kazıya İsrail'in Hayfa Üniversitesi'nden katılan Daniel Nadel ise şu itirafta bulunmaktadır:

 

"Natufian kültürüyle her şey değişti."

 

Her yeni buluş evrimciler için yeni bir çıkmaz meydana getirmektedir. Çünkü gerçek tarih evrimcilerin anlattıklarından çok farklıdır.

 

Bu arkeolojik keşfin ne biyolojik evrim ne de kültürel evrim olgusunu yanlışlayan bir yanı yoktur. Yalnızca, Neolitik Çağ ( Cilalı Taş Devri ) ile Paleolitik Çağ ( Taş Devri ) arasındaki sınırda bir değişikliğe neden olmuş, Neolitik Çağ'ın 2000 sene önceye kaydırmıştır.

 

" Evrimci " ( ne demekse ) sanki bir suç işlemiş gibi itiraf falan etmez. original.gif

 

Şu " Evrimci " Hodder ve Daniel Nadel diye takdim edilen bilim adamları kim bilir neler söylemişlerdir de, bu Evangelistler yine bir cümlesini cımbızlayıp evrimi çökertmişler.

 

Mesela, kazıyı yapan Dr. Klaus Schmidt'ün bu keşif üzerine kendi deyişi ile  "Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi" demesi, daha önce şehirleşme ile tapınakların inşa edildiği gözlem ve bulguya dayalı olgusunun yanlışlandığı, tam tersinin de olabildiğini bilimsel bir tespit olarak ortaya koymasıdır.

 

Evrim olgusu ne Tanrının yokluğunun ne de varlığının kanıtı olmadığı gibi, Tanrının yokluğunu kanıtlamak için de üretilmiş bir varsayım falan değildir. Adı üstünde bir olgudur. Yani; gözlem, deney ve  ve bulgularla kanıtlanmış bir varsayım olan bilimsel bir olgudur.

 

Evrim Teorisi ise bu olgunun nasılını, mekanizmasını açıklayan  yeni gözlem, deney ve bulgularla halen yanlışlanamamış bir bilimsel teoridir.

 

Nasıl ki, " Serbest düşme ", yani; cisimlerin yere bırakılınca düşme süreci bir olgu ise ve bu sürecin nasılını, mekanizmasını açıklayan teori Newton'un Klasik Mekanik teorisi ise, nasıl ki " Evrenin Genişleme süreci "  bir olgu ise ve bu sürecin nasılını, mekanizmasını açıklayan teori Big Bang Teorisi ise, işte bir olgu olan evrim sürecinin nasılını, mekanizmasını açıklayan teori de Evrim Teorisi, bugünkü adıyla Modern Evrimsel Sentez Teorisidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Daha önceki bulgulara dayanarak tanımlanan ve 11500 yıl önceye tekabul eden " Taş Devri " ne ait böyle bir bilgi yoktu da onun için şaşırmışlar.

 

Dedim ya; " Bu arkeolojik keşfin ne biyolojik evrim ne de kültürel evrim olgusunu yanlışlayan bir yanı yoktur. Yalnızca, Neolitik Çağ ( Cilalı Taş Devri ) ile Paleolitik Çağ ( Taş Devri ) arasındaki sınırda bir değişikliğe neden olmuş, Neolitik Çağ'ı 2000 sene önceye kaydırmıştır." 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha, heykeller bir orkestrayı betimler, birinin elinde saksafon, birinin elinde keman, birinin elinde obua olur da vay canına dersin... Ben o heykelleri gördüm. Bildiğin heykel yani, 12000 yıl önce yapılamayacak bir özellikleri yok. Böyle daha çok, kabartma ile heykel arası bir şeye benziyorlar. Yontma işçiliği son derece kaba. Değerli kalıntılar olmaya paha biçilemezler, elbette. Ama evrimle bir alakaları yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunlar onbinlerce yıl önce de aynen bugünkü gibi ilkel medeniyetler olduğu gibi çok gelişmiş medeniyetlerin de olduğunu ispatlayan delillerdir,

 

çok uzağa gitmeden Mısır piramitlerinin inşasında kullanılan gelişmiş geometri ve mtematik bilgisi "bizim bildiğimiz ünlü matematik bilginleri Pisagor, Arşimet ve Öklid’in zamanından 2000 yıl öncesinde bu piramitlerin inşa edildiği göz önünde bulundurulursa" çok düşündürücü değil midir?

 

evrim teorisi antropoloji alanında da hikayeler yazdığından yani insanın sözde evrimi hikayesine göre hayat bundan yaklaşık on bin yıl önce, Neolitik Çağ (Cilalı Taş Devri) adı verilen dönemde oluşmaya başladı diyerek hayali resimlerle betimlendiğinden, hepimizin okul kitaplarımızda gördüğü bu kahramanları düşündüğümüzde :)

İnsanların birbirleriyle sosyal ilişkiler kurması ve kültürel değerlerin oluşması ise sözde bu tarihten bin yıllar sonra meydana geldi dediklerinden ve diğer iddialardan....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarihsel dönemine göre tarih kuramlarımızı aşan oranda gelişmiş bir uygarlık yoktur. Böyle bir belirti de yoktur. Mısır piramitlerinde olağanüstü bir özellik yoktur. Ne varmış yani, hiç bir özellik yok. Bildiğimiz piramit işte. Dönemin insanlarının bunu yapamayacak olması ve nasıl yapmışlar diye hayret etmek için en küçük neden yoktur. 

 

Yanlış anlaşılmasın, elbette çok büyük emek harcanmıştır, Bu emeği harcamayı göze almaları olağanüstü aslında. Bu kadar çabaya değeceğini niye düşündüklerine hayret gerçekten edilir, o ayrı. Piramitleri boş verin, insanlar beşbin yıl önce taş anıt Stonehenge'i inşa ettiler. Bu anıtın inşası için 25 ton ağırlığında taşların dik yerleştirilmesi ve üzerlerine 6 ton ağırlığındaki taşların yerden 3 metre yukarı kaldırılarak konması gerekiyordu. Bu, taş devrinde başarıldı. Üstelik taşlar uzak yerlerde yontulup taşındı. Piramitlerden bin yıl önce. Anıtın giriş kapı ekseni, 21 haziran gün doğumu doğrultusu ile tam çakışır.

 

Hayat on bin yıl önce başladı diye öğrettiyse, o ilkokul öğretmeninin işten atılması lazım. İlkokuldan başlayıp tekrar okuyup öyle öğretmen olması lazım... İşte böyle sözde öğretmenler yüzünden böyle eğitim bir işe yaramıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Piramitleri boş verin, insanlar beşbin yıl önce taş anıt Stonehenge'i inşa ettiler. Bu anıtın inşası için 25 ton ağırlığında taşların dik yerleştirilmesi ve üzerlerine 6 ton ağırlığındaki taşların yerden 3 metre yukarı kaldırılarak konması gerekiyordu. Bu, taş devrinde başarıldı.

Ama şimdi Piramitler Tunç Çağında, Stonehenge Cilalı Taş Çağında yapılmış. Orta Taş Çağında yerleşik hayat ve bu tür yapılara rastlanmamıştı. Göbekli Tepe eski bilgilere göre Orta Taş Çağı( M.Ö. 12000 - M.Ö. 900 )na tekabül ediyor. Bu durumda bu yeni bulgu Orta Taş Çağında yerleşik hayat ve bu tür yapıların olduğunu gösteriyor. Zaten o dönemin Protoneolitik Çağ olarak adlandırılması da bu nedenle sanırım yani; Ön Cilalı Taş devri.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayat on bin yıl önce başladı diye öğrettiyse, o ilkokul öğretmeninin işten atılması lazım. İlkokuldan başlayıp tekrar okuyup öyle öğretmen olması lazım... İşte böyle sözde öğretmenler yüzünden böyle eğitim bir işe yaramıyor.

Suçu hemen öğretmenlere atmayalım. Öğrenciler öğrenememişse bzaen bu öğretmenin kusurundan kaynaklanmayabilir. İlkokuldan sonra bilimsel bir kitap okunmaması da o öğretmenin kusuru olmayabilir. original.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çok uzağa gitmeden Mısır piramitlerinin inşasında kullanılan gelişmiş geometri ve mtematik bilgisi "bizim bildiğimiz ünlü matematik bilginleri Pisagor, Arşimet ve Öklid’in zamanından 2000 yıl öncesinde bu piramitlerin inşa edildiği göz önünde bulundurulursa" çok düşündürücü değil midir?

 

Bir şeyi sistematik olarak ortaya koymak ve yazıya dökmek başkadır, o bilgiye deneyimle erişip kulllanmak başkadır.

 

Balıkçılar bilimsel bilgilere sahip olduğu için mi milyonlarca yıllardır balık avlıyorlar ? Deniz Ürünleri ve Balıkçılık Teknolojisi diye bir bilim dalı geliştirilmeden önce balık avlanamıyor muydu ? original.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.