Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Hz. Mehdi (as)'ın Çıkacağı Ortamın Özellikleri


Archi

Önerilen İletiler

Kuran'da gelecek hakkında haberler verilmiştir Allah'ın sözü olduğuna dair pekçok mucize kanıt vardır. Rum Suresi'nin hemen başındaki ayetlerde Bizans İmparatorluğu'nun bir yenilgiye uğradığı fakat çok kısa bir zaman sonra tekrar galip geleceği bildirilmiştir:

 

 

"Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir. (Rum Suresi, 1-4)

Bu ayetler, Hıristiyan olan Bizanslıların, 613-614 yıllarında Persler karşısında çok ağır bir yenilgiye uğramasından yaklaşık 7 sene sonra, MS 620 civarında indirilmişti. Ayetlerde Bizans'ın çok yakında galip geleceği haber veriliyordu. Oysa o sırada Bizans o kadar büyük kayıplara uğramıştı ki, değil tekrar galip gelmesi, ayakta kalması bile imkansız görülüyordu. Persler Bizanslıları 613 yılında Antakya'da yenilgiye uğratarak; galibiyetlerini Şam, Kilikya, Tarsus, Ermenistan ve Kudüs'ü ele geçirmeleriyle sürdürmüşlerdi. Özellikle 614 yılında Kudüs'ün kaybedilmesi, Kutsal Mezar Kilisesi'nin tahrip edilmesi ve Hıristiyanlığın sembolü "Gerçek Haç"ın Persler tarafından ele geçirilmesi, Bizanslılar için ağır bir darbe olmuştu."

Allah'ın Kuran'da bildirdiği "Rum'un zaferi", ayetteki "üç ile dokuz yıl içinde" ifadesiyle dikkat çekilen zaman aralığında, mucizevi bir şekilde gerçekleşmiş oldu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın Kuran'da bildirdiği "Rum'un zaferi", ayetteki "üç ile dokuz yıl içinde" ifadesiyle dikkat çekilen zaman aralığında, mucizevi bir şekilde gerçekleşmiş oldu.

 

Zaferin nerede, ne zaman, nasıl olduğunu yazmamışsınız. Alıntı kaynağında bu yok muydu ? Yoksa, siz mi alıntılarken eksik alıntılamışsınız ? Bizans'ın zaferi nerede ne zaman oldu ? Bu bilgi eksik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:)

 

614 yılında Persler Bizanslıları yenilgiye uğrattıktan sonra, 622 yılında Heraklius Ermenistan'ı işgal edip Persleri yenerek çeşitli zaferler kazandı. 627 yılının Aralık ayında, Bizans ve Pers İmparatorlukları arasında, Bağdat yakınında Dicle Nehri'nin 50 km doğusunda bulunan Ninova harabeleri yakınında büyük bir savaş daha oldu. Bizans ordusu, Persleri burada da yenilgiye uğrattı. Birkaç ay sonra da Persler işgal ettikleri yerleri Bizans'a geri veren bir anlaşma imzalamak zorunda kaldılar.

Rumların galibiyeti 630 yılında İmparator Heraklius'un Pers hükümdarı II. Khosrow'u yenilgiye uğratarak, Kudüs'ü geri alması ve Hıristiyanlığın sembolü "Gerçek Haç"ı Kutsal Mezar Kilisesi'ne kazandırmasıyla tamamlanmış oldu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Pers-Rum savaşının mehdi inancı ile bir ilgisi yok ama, madem açılmış ben de açıklayayım.

 

Ortada bir mucize filan yok. Bizans imparatorluğu 1071 yılına kadar güçlü olmayı sürdürmüştür. Anadolu'yu Türklere kaybetmeleri ile çöküş başlamıştır. Arada 457 yıl var. Bu kadar zaman varlığını sürdürebildiğine göre, çöküş eşiğinde filan değilmiş.

 

Pers-Rum savaşları tarihin belki de en uzun savaşlarıdır. Altıyüz yıl savaşları olarak bilinir. Bu kadar süre boyunca sürekli savaşmışlardır. Bir birisinin bir öbürünün yenilmesi gayet doğal. Bunu tahmin etmekte bir mucize yok.

 

Üstelik Kuran'da yazan tahminden de öte temennidir. Müslümanlar Bizans'ı tutuyorlardı. Persleri putperest olarak görüyorlardı. O yüzden Rumların yenmesini istemeleri gayet doğal. 

 

Herhalde gezgin ve tüccarlar Rumların toparlandıklarını ve güçlendiklerini görüp konuşuyorlardı. Bu tahmin ve temenninin yapılmasında mucize görmek şaşırtıcı. Böyle bir geleceği bilme yeteneği Kuran yazarlarında olsa, Pers ülkesini ele geçireceklerini Kurana yazarlar, bu konuda hadis uydurmazlardı. Pers ülkesinin işgal edileceğine dair hadisler bolca uydurulmuş. Ama böyle bir ayet yazmaya cesaret edememişler. 

 

Olayın tamamen tahmin ve temenni olduğu son derece açık...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ayet çok açık konu Kuran mucizelerine doğru gittiği için örnek olarak detaylandırıldı.

 

"Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. "Dünyanın en alçak yerinde". Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah'ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir. (Rum Suresi, 1-4)

 

ayrıca ayet Lut gölü'yle ilgili başka bir mucize daha içeriyor; Bizans İmparatorluğu ile Persler arasındaki savaşın olduğu yer, Suriye, Filistin ve şimdiki Ürdün topraklarının kesiştiği bölgede yer alan Lut Gölü havzasıdır. Lut Gölü çevresi ise deniz seviyesinden 399 metre aşağıdaki, yeryüzünün "en alçak" bölgesi..O dönemde bu hiçbir şekilde tesbit edilemez nitekim modern çağda böyle olduğu ortaya çıktı.

 

((Arapçası "edna el-ard" olan bu ifade, (bazı meallerde "yakın bir yer" olarak da tercüme edilir). Ancak bu tercüme, orijinal ifadenin tam karşılığı değil, mecazi bir yorumudur. "Edna" kelimesi Arapçada "alçak" demek olan "deni" kelimesinden türemiştir ve "en alçak" anlamına gelir. "Ard" ise yeryüzü demektir. Dolayısıyla "edna el-ard" ifadesi de "yeryüzünün en alçak yeri" manasına gelmektedir.))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Lut gölünün yeryüzünün en alçak bölgesi olmasında da bir mucize yok. Bu, o bölgeye gittiğinizde apaçık görülen bir durum. Yeryüzünü dolaşan seyyah ve tüccarlardan hiç böyle bir yer görmedikleri bilgisini edinmek son derece kolay. Lut havzası apaçık bir yarık vadidir. Bir yeryüzü çaylağı, çok derin bir fay kırığıdır. Öyle derindir ki, tuz bataklığına dönmüş. Bunu göz görüyor, bunda mucize yok... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cümlemin biraz anlaşılmaz olduğunu kabul ediyorum. Farkına da vardım ama düzeltme süresi dolmuştu. Şunu demek istemiştim: Hiç bunun gibi bir yer daha görmedik demişlerdir. Bir yazım hatam daha var: Yeryüzü çatlağı demek istemiştim. 

 

Bu gölün kenarları oldukça diktir. Hızla alçalan bir çukurdur. Çok alçak bir göl olduğu apaçık görünmektedir. 

 

Kuran'daki ifade ise çok yetersiz derecede muğlak. Savaş gölde geçmedi. Gölün hemen biraz uzağında yükseklik deniz seviyesinin üstüne çıkar. Sadece yakın kıyılarında deniz seviyesinin altındadır. Buralarda ise savaş filan olamaz. Dik yar biçimli kıyılar.

 

Yani alçak olan bölge değil. Göl... Gölün yakın çevresi ki dar bir vadidir. Bir yarıkta toplanmış su görüntüsü vardır ve bu gölün yüzeyinin çok aşağıda olduğu gözle görünür durumdadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 8 ay sonra...
Misafir Düşünen Adam217

Muhammed sağlığında kendisine allahtan geldiğini iddia ettiği sözleri derletip kitap haline getirtmemiş bir adam. Mısır'dan gelen cariyeyi kabul edeceğine ve eşlerini birbirine düşüreceğine, "cariye istemem, bana bir top papirüs gönderin, Kuranı derleteceğim" deseymiş madem o kadar geleceği filan biliyormuş. Muhammed hiç bir şey bilmeyen bir adamdır. İktidarı ele geçirmek ve yarımadayı Araplaştırıp kaynaklarına el koymak isteyen muhalif ekip tarafından kullanılmış, işi bitince zehirletip ondan kurtulmuşlardır. Cesedini öylece bırakmış, kokmaya başlayınca gece vakti gömmüşlerdir. 

 

Allahtan geldi dediği sözlerde mehdiden en küçük bahis yok. Mehdi uydurmasını sıkıntıya düştükçe medet arayan insanların ürettiklerini göremiyorsanız, yapacak bir şey yok. Masallarla uyutulmaktan başka durum gözükmüyor...

İnanmıyorum desen yeterli. Lakin fiilen tanık olmadığın yıllar ya da şahıslar hakkında zanna dayalı konuşma democrossian... Ne bilirsin ki, senin zakkum sandığın belki de en nadide bir güldür. Kokusunu aldığın gün, sözlerinden utanırsın sonra.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Sizlere diyebileceğim yalnız, ne aceleniz var. İsteyen inanır, isteyen inanmaz. Ama unutulmamalıdır ki şayet hadisler gerçek ise, ki ben gerçek olduğuna inanıyorum ve ekleyerek öyle yada böyle bu durum bir sonuca varacak. birincisi Hz. Mehdi (a.s) zuhur edecek ve savaştan sonra islamiyet tum dunya ülkelerine hukmedecek. ikincisi ise savaş sonrası dunya yaşanmayacak bir yer olacak ve insanlar artık kendi kıyametlerini kendi başlarına getirip yaşamaya çalışacaklar.  acelemiz yok. kimsenin kalbi kırılmasın HAK yerini bulacak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 1 yıl sonra...

beklediniz hz mehdi şu an hayatdadır ondar okadar çok istiyorlarki  ve kaçıyor kuranda yazdı gibi peygamber fendimizin söyledi gibi mehdiyi dünyaya geldikten hemen sonra tanıyorlar mehdi kendinin mehdi oldunu bilmiyor ama etrafındakiler biliyo mehdinin birşeyler sakladını sırları oldunu düşünüp kuranda anlatıldı gibi üzerinde birtakım denemeler yapılıyo oysaki kuran onun insnlara bir ayat getiremeyeceni onun kendisinin ayet oldunu anlatıyor ama anlayan nerde mehdiyi aç bırakıyorlar yaptı her işi bozuyolar hertürlü zülme maruz kalan mehdi as çaresizlik içinde kendini öldürmeyi bile düşündü ama inancına tersdi öldüremezdi kendinide kimseyide çaresiz bitmek bilmeyen bu çileye kendi bırakdı ecelinin alıp onu dedesine hz muhammet mustafaya götürmesini bekliyo insanlara kurtarıcı olarak gelen mehdi kendisi esir altında kurtarılmayı bekliyo bu anlattıklarım doğrudur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Sayın Haneke, Kuranda adı sanı bile geçmeyen efsaneleri savunabilmelerine olanak yok. Hayır, madem bu kadar önemli bir şahısmış bu Mehdi, neden Kuran'da geçmez? Bunu .

.

.

.

nancımı ifade etmek zorundayım. Aksi halde özgür ve tam bir insan olamam...

kuran tüm insanlara indirilmiştir. şahsi bir mesaj değildir. bunu düşünerek okuyun roman gibi olayları anlatmıyor sizinle konuşuyor illaki mehdi yazacak değildir. şu da bir gerçek ki kuranı açıklaması için birde peygamber gönderilmiştir. hadislerde bu konuda önemlidir. kuranda nasıl namaz kılacağın yazıyormu yazmıyor ama bunu gösteren peygamber gönderilmiştir. düşünün ve buna göre yorum yapın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
  • 6 ay sonra...

Mehdinin çıkış ortamı dünya ortadoğu anadolu ve istanbul ekseninde doğru değerlendirilmelidir.

buna göre benim en sağlam referansım akşemseddindir.akşemseddin derki:"...istanbulu önce mehmet fethedecek sonra ehlisalibin ayakları altına alınacak ve sonra mehdi fethedecektir?" pir sultanda bunu esas almıştır.derki:"...istanbul şehrinde ol sahib-i zaman?" soner yalçın yazdığı makalede ışid ile alakalı olarak istanbulda 1500 senedir bekleyen bir sancak varmış hiç açılmamış mehdiyi beklemektedir.ve bu sancağın başındada ayşe annemizin başörtüsü sarılı vaziyetteymiş her nedense işte güya ışid istanbula gelecekmiş o sancağı açıp mehdiliğini ilan edeckmiş.yuşa hazretleri ile eyyup sultanın istanbulda olmasıda mehdinin istanbulda ortaya çıkacağına delil kabul edilmekltedir tüm dünya ortadoğu anadolu ve istanbuldaki gelişmeler hayır ve şer eksende paralel gelişmeler ile tamamlanacaktır.otman baba istanbul için hasan ve hüseyin şehri demiştir.ve istanbul mehdiyye olacaktır.neden? çünki konstantin bir şahıstır ve şehride ismi ile müsemma konstantiniyye olmuştur.konstantiniyye hadistede geçer ve istanbul kelimesi kanstantinepolistir.yani kısaca istanbuldur.yani hala istanbul konstantiniyyepolistir ismi değişmemiştir buna göre mehdi ismi ile müsemma "mehdiyye" olacaktır istanbul STOP

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.