Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kuran-ı Kerim'de Evrim Teoirisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı


Canraşit

Önerilen İletiler

Kuran-ı Kerim'de Evrim Teorisi Var Mı? Mevlana'nın Bakış Açısı

 

 

"Gerçekten biz insanoğluna çok ikramda bulunduk"

 

Süleyman Ateş - 22 Nisan 2006 Cumartesi, Vatan

 

Soru: Acaba kutsal dinimiz, evrimi nasıl anlatmaktadır? (Deniz Durmuş)

 

Cevap: Batıdan önce İslâm dünyasında evrimle ilgili açıklamalar yapılmıştır. Evrim hakkında ilk kitabı yazan, yaklaşık 1000 tarihlerinde ölen İbn Miskeveyh'tir. Erzurumlu İbrahim Hakkı (1703-1772) ise Müslümanların geliştirdiği evrim tezini, ünlü Marifetname'sinde şöyle özetlemiştir: "Varın yok olması, yokun var olması mümkün değildir. Var daima var, yok da daima yoktur. Fakat var, bir mertebeden diğer mertebeye, bir halden diğer hale geçebilir. Allah'ın emriyle felekler ve yıldızlar hareket edip dört unsur (eleman), istihale (evrim) ile birbirine karışmış, unsurların izdivacından (karışımından) önce madenler, ondan bitkiler, ondan hayvanlar ve hayvan kemalini bulunca insan meydana gelmiştir. Madenlerle bitkiler arasında ara varlık mercandır, bitkilerle hayvanlar arasında ara varlık hurmadır, hayvanlarla insanlar arasında ara varlık maymundur.

 

Zira cümle azası, kıl ve kuyruktan başka içi dışı insana benzer. Aracıların varlığının hikmeti şudur ki, her biri kendi mertebesinin aşağısından en yükseğine vasıl olup, varlıklar mertebesi bir düzenle sıralanıp insan mertebesinde son bulur. Gaye, devr-ü zemanın tetimmesi, cihanın özü olan insanın meydana gelmesidir. İşte bu mertebede ahlaken yükselip Tanrı huylarıyla vasıflanan kişi, marifet kemaline erip küllî akla kavuşmuş ve bu mertebede varlık dairesi birleşip tamamlanmıştır. Onun iptidası akl-ı evvel, sonu da insan-ı kâmildir."

 

Milyonlarca yıl geçmiş

 

Bu görüşleri aktarmaktan maksadım, bunların yüzde yüz doğru olduğunu söylemek değil, Müslüman filozof ve bilginlerin, bu konuya ilgi göstermiş olduklarını belirtmektir. Yoksa insanın maymundan veya herhangi bir hayvandan türemiş olduğu görüşünde değilim. İnsan bir hayvandan değil, kendi kökeninden geliştirilip bu mükemmel şekline getirilmiştir. Bunun nasıl olduğunu Allah bilir.

 

Kuran, Dehr Suresi'nde, "İnsanın üzerinden, henüz kendisinin hiç (insan diye) anılmadığı uzun bir süre geçmedi mi?" (Dehr: 1) buyurulmaktadır. Demek ki insan, insanlık mertebesine gelmeden önce üstünden uzun süre geçmiştir. Yani henüz insan diye anılmayan varlık, milyonlarca yılda insanlık mertebesine getirilmiştir. Bu konuda Elmalılı Hamdi Yazır'ın da güzel bir tefsiri vardır. Ben de 1974'te Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi'nde yayınlanan "Kuran-ı Kerîm'e Göre Evrim Teorisi" adlı makalemde bu konuyu açıklamaya çalışmıştım. Yaratan'ın Allah olduğunu kabul ettikten sonra evrimi kabul etmek insanı dinden çıkarmaz. Öyle olsaydı bu büyük insanlar, evrim hakkında bu çalışmaları yapmazlardı.

 

Bizler zamanı böleriz

 

Bazı kişiler, insanın evrimini kabul etmeyerek, "Allah'ın, Adem'i bir anda yaratmaya gücü yetmez mi ki, bu kadar uzun zamanda yaratsın?" der ve evrim düşüncesini, Kuran'a ve Allah'ın kudretine aykırı bulurlar. Düşünmezler ki, Allah için zaman söz konusu değildir. O'na göre milyonlarca yılla bir an aynıdır. Çünkü sonlu varlıklar olan bizler, zamanı böler ve parça parça algılarız. Ama Allah, parçalan bütünleştirir. Çokluklar O'nda bir olur. Katreler denizde birleşir. Kesret, vahdete döner. Allah'ı insanla karıştırmak, sınırsız kavramı sınırlı algılarla karşılaştırmak, kişileri yanlış yargılara götürür.

 

Kaldı ki birden bire yaratıvermek basit bir şeydir. Ama ince planlar, yasalarla milyonlarca yıl içinde dünyadan süzüle süzüle meydana getirilmiş varlığın değeri büyüktür. Bundan dolayı Allah insan için, "Gerçekten biz, insanoğluna çok ikramda bulunduk, onu çok değerli, şerefli yaptık" buyurmak suretiyle insanın değerini belirtmiştir. Kuran'ın ifadesine göre dünya, dört ilahi günlük, yani dört büyük zamanlı evrim sürecinden geçirilerek bu şekline sokulmuştur. Canlıların zübdesi olan insan da çok derin bilgi, ince hesap ve planların sonucunda süzüle süzüle tabiat güçlerine hükmeden, dünyayı onaran, daima ilerleyen, kalkınan mükemmel bir varlık haline getirilmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Ateş'in yazdıkları dikkate değer bile değil. Ne İbn Miskeveyh, ne İbrahim Hakkı Kuran'ın yazarları arasında değiller. O halde onların  kitaplarında yazanlar başlıktaki sorunun cevabı olamaz. 

 

Böyle unu ipe serdikten sonra verdiği ayetin ise evrimle uzaktan yakından en küçük bir alakası yok. Eğer bu ayet evrimle ilgiliyse, Kırk Haramiler masalındaki açılan susam da marketlerdeki sensörlü kapılardır. Haramibaşı bu mucize ile allahın elçisi olduğunu kanıtladığı için soygun sünnettir, çok sevaptır. Kırk Haramiler kitabını okudukça her harfinden bin sevap yazılır. Ve dahi Ali Baba denen kafir, mübarek Haramiler'i şehit ettiği için muhakkak alevli ateşte ebedi kalacaktır. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu alıntının buraya alınmasının nedeni Evrimin Kuran'da var olduğunu ispatlamak değildir. Burada amaçlanan, bilimin diğer bulgu ve teorilerinin Kuran'da mucizevi bir şekilde bulunduğunu iddia eden dindarların, bilimsel Evrim olgu ve teorisinin de mucizevi şekilde Kuran'da var olabileceğine neden karşı çıktıklarının sorgulanmasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Masallarda mucizeler arama çabasının bir sonu olmamıştır. Olacak gibi de görünmüyor.

 

Bu masallarda mucize iddiaları doğru olsaydı, Alice de peygamber olurdu. Şöyle derdik:

 

Kendisi mâna keşfine çıkıp miraç buyurmuşlar, tavşan deliğine girmiş ve mucizelere gözleriyle tanık olmuştur, mübarek. Tanrı onu kutsasın. En büyük ve dikkate değer mucizesi, tavşan deliğinde teneke adamı gördüğünü beyan buyurmasıdır. Bu, apaçık robotlara işaret buyurmaktadır. O devirde robot olmadığı için bu apaçık bir mucizedir. Alice efendimiz hazretlerine selam olsun. Onun apaçık hidayet rehberi olan "Alice harikalar diyarında" kitabı tanrının gönderdiği bir mübarek kitaptır. Her harfinde bin sevap bulunur. İbadet olarak her gün okunması, cennete girmeye, nardan kurtuluşa vesiledir. Tanrı hepimizi, yüce elçisi Alice'in şefaatine nail ede, amin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da evrim olsaydı doğrusu bu çarpıcı olurdu. Nasıl bir ayet olsaydı mesela, bir düşünelim...

 

"Muhakkak yeryüzünde kıpırdanan hiç bir canlı yoktur ki, soyu diğerlerinden ayrı olsun."

 

Böyle bir ayet gösterebilselerdi müslümanlar, doğrusu bu Kuran'da bayağı iş varmış diyebilirdim.  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evrim; evreler halinde bir zaman sürecinde  gerçekleşen değişim, dönüşümdür.

Din akıl sahiplerine indirilmiştir, kuran dinin anlaşılması için bir araçtır,  ibret, uyarı ve rehberdir.

Kelamların özünü  anlayacak olan akıldır.

Kelamları anlayacak akıl oluşmamışsa, kelamlara duygulardan, hayalden bakılırsa yanlış sonuçlara ulaşılır.

Kuranda geçen AYET kavramını iyi anlamak gerekiyor.

 

Genel olarak;

  1. İndirilen ayetler
  2. Yaratılan ayetler

Vardır.

 

İndirilen ayetler; resullerin tebliğ ettikleridir, açıklamalarıdır; Kuran, İncil, Tevrat, Zebur

Yaratılan ayetler; ise insan, güneş, evren, canlılık, toprak, ateş, su, ışık, ses, evren…. Gibi

 

Evrimi insanın anlaması için belli bir bilgi birikimine ulaşması gerekir. 

Biyolojik evrimin anlaşılması içinde kanıtları kuranda(indirilen ayetler) değil, esas olarak yaratılan ayetlerde aramak gerekir.

Yaratılan ayetleri sistematik bir şekilde inceleyen BİLİM’dir.

Evrimle ilgili bilimin ulaştığı verilere güvenmek gerekir.

 

 

Casiye suresinde indirilen ve yaratılan ayetlere atıf vardır.

 

Casiye 2: Kitap(el kitâbi), azîz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir.
Casiye 3: Muhakkak ki mü'minler için göklerde ve yerde mutlaka âyetler(  âyâtin) vardır.
Casiye 4: Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı bütün canlılarda da kesin bilgiyle inanan bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır.
Casiye 5: Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Allah'ın gökten rızık indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, rüzgarları yönlendirmesinde akıl eden bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır.
Casiye 6: İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir(âyâtu allâhi). Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden(ve âyâti-hi) sonra hangi söze(hadîsin) inanacaklar?

Casiye 13: Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ayetler(âyâtin) vardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazmayacaktım ama insan dediğin varlık tanrıların birer oyuncağı birer kuklası kimde üstünlük varsa tanrılar onun yanında bay tanrılar asla eziğin yanında güçsüzün yanında olmadı bu zamana kadar gariban ezilir fakir aşağılanır ama tanrılar sadece ve sadece izler onlar bile güce inanmış birer piyon gibi insanlığı oynatıp duruyor desem şimdi bu acaba aklınımı kaçırmış diyecekleri şimdiden buradan görüyorum ama diyor'muyum 

sadece düşünüyorum 

kim bilir belki de bizler bir proğramla var olan birer çerez'leriz 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuranda geçen AYET kavramını iyi anlamak gerekiyor. Ayet kavramı anlaşılamadığı için yanlış çıkarımlarda bulunuluyor.

  1. İndirilen ayetler; kuran, İncil, tevrat
  2. Yaratılan ayetler; güneş, ay, dna, atom, canlılık, insan….

 

İndirilen ayetler kelamlardır, insanların öğüt alması, ibret alması, dini kavramaların anlaşılması için resullerin yaptığı tebliğlerdir. İnsanlarda temel bir anlayışın oluşması için yardımcı unsurdur kelamlar. Kelimeler insanlar için iletişim aracıdır, olayları açıklamak ve insanlarında bu açıklamaları anlamaları için konuşulanlardır, bahsedilenlerdir, habercidir.

 

 Kuran bir fen, matematik, tarih veya tüm bilgilerin içinde olduğu bir kaynak değildir.

 

Tüm bilgilerin asıl kaynağı YARATILAN AYETLER’dedir.

 

İnsanlar tabiat ayetlerini inceleyerek bilgilere ulaşırlar.

 

Kuranda evrimin ayrıntısının açıklanması gibi bir şey zaten olamaz, bu yanlış bir bakış açısıdır.

 

Biyolojik evrimi araştıracak olan Biyoloji Bilimidir. Biyolojik evrimin varlığı veya yokluğunun araştırılacağı alan canlılıktır, varlığına veya yokluğuna kurana bakılarak değil yaratılan ayetlere(canlılık) bakılarak anlaşılacaktır, canlılık incelenerek sonuca ulaşılması lazımdır.

 

 

ANKEBÛT – 20 ; "Yeryüzünde dolaşın ve böylece ilk yaratılışın nasıl olduğuna bakın. Sonra Allah, ahiretin yaratılışını inşa edecek (gerçekleştirecek). Muhakkak ki Allah, herşeye kaadirdir." de.

 

Eğer kurandan açıklama istiyorsan, Ankebut 20. Ayetinde yeryüzünü gez dolaş, yaratılışın nasıl başladığını keşfet diyor, ayrıntıyı insanlık bulacak, cevabı canlılıkta! Kuranda evrimden bahsetmiyor, açıklanmamış, ozaman evrim yoktur demek; bir cahilliktir, bu rehberi, uyarıyı  yanlış anlama şeklidir.

 

Yan gelip yat, mücadele etme, araştırma inceleme yapma, her şey Kuranda var de kendini kandır, tabiî ki de böyle bir yanlış İslam anlayışıyla ilerleme sağlanmaz.

 

Allahın yarattığı ayetleri inceleme zahmetinde bulunma, ayeti sadece indirilen ayetlere indirge, bilgi kaynaklarını kurutan yanlış din anlayışına sahip olan bir toplum yetiştir, her türlü hurafe ile aklın önünü kes, düşünceyi engelle, böyle bir anlayışla zaten İNSAN ortaya çıkmaz.

 

İnsan düşünen, araştıran, akleden, iradeli bir varlıktır.

 

Bu niteliklerin olmadığı bir insanlık anlayışı varsa zaten o toplumda din yaşanmıyordur, yanlış bir din anlayışı(karanlık din) hakimdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu cevap Kuran'da evrim olduğuna canlıların evrimle değişerek bugüne geldiği iddiasına cevap olarak verilmişti. Allah her zaman insanı düşünmeye ve araştırmaya davet eder.Düşünen insan Allah'ın yaratış sırlarını, dünya hayatının gerçeğini, cennet ve cehennemin varlığını, olayların detaylarını kavrar. Araştırmak ve düşünmek çabası bir duadır, Allah araştıran ve düşünen insana duasının karşılığını verir.

 

Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye. (Nahl Suresi, 44)

 

Gerçek (şu ki), o (Kur'an,) elbette bir öğüttür. Artık kim dilerse, öğüt alıp-düşünür. (Müddessir Suresi, 54-55)

 

Ayetlerde olduğu gibi, Allah birçok ayetinde insanları düşünmeye çağırır. Allah'ın, düşünmemizi bildirdiği konular üzerinde düşünmek, Rabbimizin yarattığı hikmet ve yaratılış mucizelerini görmek bir ibadettir. Üzerinde düşünülen her konu Allah'ın sonsuz gücünü, aklını, ilmini, sanatını ve diğer sıfatlarını tanıyıp anlamamıza vesile olur.

"Bilim" evreni ve içindeki tüm varlıkları incelemenin ve Allah'ın yaratış sanatını keşfederek insanlığa açıklamanın yollarından biridir. Dolayısıyla din, bilimi Allah'ın yaratışındaki detaylara ulaşmada bir yol olarak benimser ve bu nedenle bilimi teşvik eder.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kulları içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır.
(Fatır Suresi, 28)

 

Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka ilah yoktur. (Al-i İmran Suresi, 18)

 

Evrim teorisinin kanıtlanması için yapılan bilimsel deneyler ve en basit örnek olan fosilerin incelenmesiyle yani Allah'ın tabiatta milyonlarca yıl kanıt ve sebep olarak beklettiği fosil kayıtlarının incelenmesiyle geçersizliği anlaşılmıştır.

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Evrim teorisinin kanıtlanması için yapılan bilimsel deneyler ve en basit örnek olan fosilerin incelenmesiyle yani Allah'ın tabiatta milyonlarca yıl kanıt ve sebep olarak beklettiği fosil kayıtlarının incelenmesiyle geçersizliği anlaşılmıştır.

 

 

 

Selam Archi Kardeşim;

 

İslam dünyasında senin dediğin şekilde hangi bilimsel çalışmalar  yapıyorlar da, evrimin geçersizliğini anlıyorlar, kanıtlıyorlar.  Açıkçası yaratılan ayetleri araştırma, inceleme konusunda toplum olarak çok tembeliz. Armut piş ağzıma düş misali, birileri bu araştırmaları yapsın bizde, buda kuranda var deyip sevinelim.

 

Yaratılan ayetler ayrı, indirilen ayetler(kelamlar) ayrıdır. Bunları birbirine karıştırmamak gereklidir. İndirilen yani kelam olanlar hiçbir şekilde yaratılmış olan ayetleri yalanlayamazlar, eğer böyle bir durum varsa bizim anlayışımızda bir bozukluk vardır, yanlış yorumluyoruzdur, bilgimiz noksandır, araştırmamız eksiktir.

 

Tüm bilgilerin kaynağı yaratılan ayetlerdir. Allah yarattığında doğruyu söyler. Allahın söylemesi demek; yaratma sıfatının tecelliyatıdır.

 

Archi kardeşim evrimim olup olmadığını anlamak için fosil araştırmasına bile gerek yok; güneşi düşün tüm güneşler temelde helyum ve hidrojenden oluşuyor, hidrojen yanıyor helyuma dönüşüyor, ve bildigimiz diğer elementlerde bu nükleer reaksiyonlarla birbirine dönüşüyor, farklı elementler oluşuyor. Bu dünyadaki demir, çinko, aliminyum, altın gibi ağır metalleri oluşturan bu güneşlerin faaliyeti, madde yanma, soğuma, fizyon, füzyon gibi  reaksiyonlarla birbirlerine dönüşüyorlar. Ve böylece elementlerdeki çeşitlilik oluşuyor.  Yani maddede değişim dönüşüm, yani evrim geçiriyor. Canlılığın temel yapıtaşı da bu maddeler, bu elementlerin atomları değil mi? Cansız maddede evrim geçirerek canlılığı oluşturuyor. Bu canlılık da kendi içinde evrim geçirerek bu kadar farklı canlı çeşitliliğini oluşturuyor.  Kabaca evrim budur. Allahın yaratma sıfatı her şekilde hakimdir. Allah her şeyi bir kadere(ölçü) göre yaratmıştır.

 

Kamer 49;  Muhakkak ki Biz, herşeyi, bir kaderle (ölçüye göre) yarattık.

 

Her şey ölçüye, nizama uygun bir dengesizlik yok, ilerleyen bir süreç var. Yani önce demir yaratılmıyor, önce yaratılan hidrojen, demir reaksiyonların son halkasında oluşuyor.  Ve insan aklıda bu yaratılış sürecini çözecek donanıma sahip. Ortak akıl evrimin varlığını kabul ediyor, görüyor.

 

Evrimin(değişim, dönüşüm, oluşum) oluşunu reddetmek,  Allahın yaratma sıfatını görmemekdir.

 

Archi kardeşim, sen ne düşünüyorsun canlılığın yaratılışı nasıl gerçekleşmiştir? Konuya yönelik, akli, mantiki açıklaman, bakış açın nasıldır? Allahın yaratma sıfatı nasıl tecelli etmiştir? İslam aleminin yaratılan ayetlere ilgisi, inceleme azmi, Allahın sıfatlarının ortaya çıkışını araştırma kabiliyetini nasıl görüyorsun? Doğru yoldamıyız?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ewrim teorisi yoktur Kuranda .. bu acik ve nettir ..

evrime bezetilen ayetlere dikkatle bakin ; Allah nasil da tum evreleri bilincli ve itinali bir yaratma ile yarattigini anlatir ;

 

Darvinin evrim teorisi ise tesaduflerden meydana gelen raslantisal bir tanimlamaya uzanir - bunu kabul etmek istemeyebilirler ama

 

duzgun bir sorgulamada evrim teorisinin raslantisal bir pervasizliga dayandigi hemen anlasilicaktir ...

 

fark burada - insan evrelerden olusur - embrio alak , bebek, coculuk , ergenlik vs vs ..

 

ya da ahlaki gelisim de evrelerden olusur - ya da imani derinlik ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam Dennise Kardeşim;

 

Daha önceki iletilerimde yazdım ama özetleyeyim.

 

Kuran evrimin olup olmadığının araştırılacağı ve ya evrimin varlığına ve yokluğuna karar vermek için bakılacak kitap değildir, bu bir yanılgıdır.

 

Yaratılan ayetler ile indirilen ayetler arasındaki farkı göremeyince, yanlış sonuçlara ulaşılıyor.

 

Biyolojik evrimin inceleneceği alan canlılıktır, kuran değildir.

 

Canlılık varlık alemine dahildir, yaratılan ayetler kapsamındadır.

 

Tüm bilgilerin kayanağı yaratılan ayetlerdir. Allah yarattığında doğruyu söyler, Allahın yaratması söylemesidir. İnsanlığa herşeyi yarattığında öğreten Allahtır.

 

Kelamlar ise habercidir, uyarıdır, rehberdir sadece. Kelamlar tapmak ve tapınmak için yoktur, iletişim için vardır, görevi sadece budur. 

 

Bilgi kelimelerde değil, yaratılan ayetlerin içindedir, kelimeler tarif, açıklama yapmak  için kullanılır.

 

Kelimelere bakarak kesin doğru budur denmez, yaşamda karşılığına bakmak lazımdır, buda mücadele ile olur, yan gelip yatarak, kelimelerden medet umarak doğru yola girilmez, mücadele şart.

 

Yanlış algılamalar yanlış sonuçlara götürür, İslam aleminin durumu ortada, bakıp ibret almak lazım!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da, Allah'ın canlıları evrimle yarattığına dair hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Allah elbetteki canlıları evrimle yaratmaya da güç yetirendir. Ancak eğer böyle bir yaratılış şekli olsaydı, bunu Kuran ayetlerinde detaylı açıklamaları ile görmemiz mümkün olurdu.

Efendim, Kuran bir bilim kitabı mıdır ki, detaylı açıklamalarla bilimsel konular işlensin ? Ya da hangi bilimsel konularda detaylı açıklamalara sahiptir ki, evrim ile ilgili olarak olmadığı iddia edilsin ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evrim teorisinin kanıtlanması için yapılan bilimsel deneyler ve en basit örnek olan fosilerin incelenmesiyle yani Allah'ın tabiatta milyonlarca yıl kanıt ve sebep olarak beklettiği fosil kayıtlarının incelenmesiyle geçersizliği anlaşılmıştır.

 

Kim tarafından anlaşılmış geçersizliği ?

 

ABD'deki EVANGELİST çarpıtmalarının ve onların HY tercümelerinin dışında, Bilimsel Kaynaklardan bir örnek gösterebilir misiniz bu iddianızı destekleyecek ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Darvinin evrim teorisi ise tesaduflerden meydana gelen raslantisal bir tanimlamaya uzanir - bunu kabul etmek istemeyebilirler ama

 

Kim kabul etmiyormuş rastlantısallığı efendim ? Yok böyle bir şey.

 

Mesela;

 

Genetik Sürüklenme, rastlantısallığı yüksek ve deterministik olmayan bir mekanizmadır"

 

Genetik Sürüklenme, bir popülasyon dahilindeki gen veya alel frekansının rastlantısal olarak değişmesi demektir. Mutasyondan farkı; mutasyonların doğrudan nükleotitlerin yapısını etkilemesiyken, Genetik Sürüklenme'nin genel olarak frekansı (görülme sıklığını) etkileyip, yapıya dokunmamasıdır. "

 

( evrimagaci.org )

 

Rastlantıyı belirliliğe dönüştürebilecek, evrime yön verebilecek Tanrısal bir güç neden Evrim mekanizması ile bir yaratılış gerçekleştirmesin ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaratılış ;Allah'ın yaratmak için tasarım yapmaya ihtiyacı yoktur

 

 

Allah'ın, bir şeyin ya da bir işin olmasını dilediğinde, onun olması için yalnızca "Ol!" demesi yeterlidir.

Ayetlerde şöyle buyurulmaktadır:

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)

İnsan önceden, hiçbir şey değilken, gerçekten bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) düşünmüyor mu? (Meryem Suresi, 67)

 

Hücreyi oluşturan tek bir proteinin bile inanılmaz derecedeki kompleks yapısı bilinçli bir irade tarafından oluşturulduğunu ispatlar. Bir tohum; bir çiçeğe, bir meyveye, bir ağaca ait tüm bilgileri depolama ve asla unutmama yeteneğine sahiptir. O tohumun içinde nasıl bilgi saklanabildiği, bu bilginin nasıl yıllarca yüzyıllarca saklanabileceği gibi pekçok örnek iman hakikati insanı düşünmeye sevkeder ve bilgilendikçe de imanının artmasına vesile olur.

Bir fosili kendi gözüyle bile inceleyen bir insan incelediği canlının milyonlarca yıl sonra tek bir özelliğinin dahi değişmeden günümüze geldiğini anlayabilir.

 

Oliver Joseph Lodge, Bilimin Öncüleri (Pioneers of Science) adlı eserde, İslamiyet’in yayılışından sonra Arapların bilim tarihinde üstlendikleri hayati rol ile ilgili şunları yazmıştır:

Eski ve yeni bilim arasındaki tek etkin bağ Araplar tarafından oluşturulmuştur. Karanlık çağlar Avrupa’nın bilim tarihinde mutlak bir boşluk olarak karşımıza çıkmaktadır ve bin yıldan fazla bir süre boyunca Arabistan dışında hiçbir yerde kayda değer bir bilim adamı yoktur.

Kuran’ın ışığında bilime yönelerek günümüze kadar yansımış başarılar elde eden Müslüman bilim adamlarından bir örnek:

 

Cabir bin Hayyan (721-805)

Batı bilim dünyasında “Geber” ismi ile bilinen ve en çok tanınan Müslüman bilim adamlarından biri olan Cabir bin Hayyan, Batı bilim dünyasında ortak bir kanaatle “kimyanın babası, kurucusu” olarak kabul edilir.Nitekim kimya kelimesinin İngilizce karşılığı olan “alchemy” kelimesi de, Cabir bin Hayyan’ın çalışmalarının neticesi olarak Arapça “al-Kimiya” kelimesinden türemiştir.

Cabir bin Hayyan -atom bombasının üretilmesinden 1000 yıl önce- atomun parçalanabileceğini ve sonucunda büyük bir güç meydana geleceğini ilk söyleyen bilim adamıdır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaratılış ;Allah'ın yaratmak için tasarım yapmaya ihtiyacı yoktur

 

 

Allah'ın, bir şeyin ya da bir işin olmasını dilediğinde, onun olması için yalnızca "Ol!" demesi yeterlidir.

Ayetlerde şöyle buyurulmaktadır:

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)

İnsan önceden, hiçbir şey değilken, gerçekten bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) düşünmüyor mu? (Meryem Suresi, 67)

 

 

 

 

Selam Archi kardeşim;

 

Konuya fikir beyan etmeden önce, her zaman AYET’in ne olduğunu tekrar edip herkese  hatırlatmak gerekiyor.

  1. İndirilen Ayetler; kelamlar
  2. Yaratılan Ayetler; Allahın yarattığı her şey

Kelamlar; uyarıcı, rehber, insanları düşünceye sevk eden açıklamalardır, iletişim için vardır, insanın beyninin içinde dolaşırlar, bazı bağlantıları kurmak için, düşünmek için araçtırlar, sadece.

 

Senin yukarıda alıntı yaptığın ayetlerden anlayacağımız,  Allahın konuşması, söylemesi, emretmesi, dilemesi, karar vermesi  yaratmaktır.  Allahın bir sıfatı yaratmaktır.

 

Allah neyi yaratmış? Cevap:  her şeyi,

 

Yaratma bitti mi?  Cevap: Devam ediyor. 

 

Nedir bu yaratılanlar;  Cevap:  Allahın yarattığı Ayetler.

 

 

Kamer 49;  Muhakkak ki Biz, herşeyi, bir kaderle (ölçüye göre) yarattık.

 

 

Kelam olan ayet Kamer 49 da diyor ki; her şey ölçüye, nizama göre yaratıldı, kurulan bir denge var.

 

Bunun kanıtı nedir?   İşte kanıtlar; araştırılıp, incelenip, bilgi edinilecek alan; yaratılan ayetlerdir.  Her şeyin kanıtı yaratılan ayetlerde,  kelamlar kanıt mı? Hayır, kelamlar uyarıcı, rehber, düşünmeye sevk eden araç.

 

Allahın ol demesi yaratmasıdır, Allah yarattığında doğruyu söyler. 

 

Allah nasıl bir düzen kurmuş, bunu anlamak için derinliğine inmek için yarattığı ayetleri, birebir incelemek gerekiyor, yani bilimle uğraşmak, imletmek, buda oturarak hindi gibi düşünmekle olmuyor, faaliyet gerekiyor, mücadele şart.

 

Allah ilk yaratmayı nasıl yapmış? Uyaran, rehber, düşünceye sevk eden, kelamlarda deniyor ki;

 

ANKEBÛT – 20 ; "Yeryüzünde dolaşın ve böylece ilk yaratılışın nasıl olduğuna bakın. Sonra Allah, ahiretin yaratılışını inşa edecek.  Muhakkak ki Allah, herşeye kaadirdir." de.

 

Şimdi aldık uyarıyı, iş kime düşüyor? Doğru sonucu, cevabı kim verecek, bulacak? Oturan hindi gibi düşünenler mi, yoksa yeri altını üstüne getirip araştıranlar mı, mücadele edenler mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selamlar,

 

“Onlar, 'tümüyle boş' şeylerden yüz çevirenlerdir;”  Müminun Suresi, 3

 

Allah bu ayetlerde müminlere durmaksızın Allah rızası için yaşamayı ve durmaksızın yorulmaya devam etmelerini emretmektedir. Müminler imanın verdiği şevk ile ayetin hükmü gereği Allah yolunda bir işi bitirince, hemen bir başka iş için yorulup çaba sarf etmeye devam ederler. Çünkü müminler için boş vakit diye bir kavram yoktur.

 

Herşey kaderle yaratılmıştır, kaderde "Hiç şüphesiz, Biz herşeyi kader ile yarattık."(Kamer Suresi, 49)

İnsanın aklı ve anlayışı, ancak Allah'ın kendisine öğrettiği kadarını kavramaya yeterlidir. Allah'ın dünya hayatında her insana verdiği görev yazılıdır bellidir,bunu yaşarız. Bilim adamları kendilerine verilen bilgi ilhamıyla görevlerini yerine getirir, çalışarak keşif yaparlar.

 

Başka bir örnekle bu çağda heyecanla çok kısa zamanda gelmesini beklediğimiz Hz. Mehdi'nin üç önemli görevi vardır,birinci görevi, "materyalist ve ateist felsefeleri tamamen susturacak bir şekilde insanların imanlarını kazanmasına vesile olmak"tır:

 

Doğadaki her canlı ve cansız varlığın bir görevi vardır:

 

Örneğin Kuran'da dağların önemli bir jeolojik işlevine dikkat çekilmektedir:

 

Ayette, dağların yeryüzündeki sarsıntıları önleyici özelliğinin olduğu haber verilmektedir. Kuran'ın indirildiği dönemde hiçbir insan tarafından bilinmeyen bu gerçek, günümüzde modern jeolojinin bulguları sonucunda ortaya çıkarılmıştır.

 

Yeryüzünde, onları sarsmasın diye, sabit dağlar yarattık... (Enbiya Suresi, 31)

Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık? (Nebe Suresi, 6-7)

 

Minicik bir arının da yaşam süresi boyunca görevi vardır:

 

Rabbin balarısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.(Nahl Suresi, 68-69)

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 82)

 

Cımbızlama yapmadan okursak;

 

İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi? " YASİN 77

 

Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: "Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?" dedi.  " YASİN 78

 

De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek ve o her yaratmayı bilir. " YASİN 79

 

Size o yeşil ağaçtan bir ateş yapan O'dur. Şimdi siz ondan tutuşturmaktasınız. YASİN 80

 

 

Şimdi;

 

" yeşil ağaçtan ateş " ol deyince nasıl oluyor ? Bunun mekanizmasını bilim açıklıyor.

 

" bir damla sudan " yani meniden yaratılan insan ol deyince nasıl oluyor ? Bunun mekanizmasını da bilim açıklıyor.

 

Demek ki, " ol " denmesi birtakım mekanizmaların kullanılmayacağına bir delil olmuyor.

 

Buna göre, Evrim mekanizması kullanılarak bir yaratılış neden olmasın ?

 

 

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir.

Bir yandan " Göklerin ve yerin ", " ol " denilerek yaratılış mekanizmasını bilim açıklıyor diye sahiplenmek, öte yandan canlıların " ol " denilerek yaratılış mekanizmasını bilimin açıklamasına karşı koymak çelişkili düşünmektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

materyalist

Bilimin Materyalizmi YÖNTEMSELDİR, VARLIKSAL DEĞİL.

 

Materyalizm bir varlık felsefesidir.

 

Bilimde ise hiçbir felsefenin yeri yoktur.

 

Bilimin metodolojisi olan " Yöntemsel Materyalizm " bilimin bulgularını varlığa ait bir gerçeklik olarak değil, yalnızca bir olgu olarak ele alır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kim kabul etmiyormuş rastlantısallığı efendim ? Yok böyle bir şey.

 

Mesela;

 

Genetik Sürüklenme, rastlantısallığı yüksek ve deterministik olmayan bir mekanizmadır"

 

Genetik Sürüklenme, bir popülasyon dahilindeki gen veya alel frekansının rastlantısal olarak değişmesi demektir. Mutasyondan farkı; mutasyonların doğrudan nükleotitlerin yapısını etkilemesiyken, Genetik Sürüklenme'nin genel olarak frekansı (görülme sıklığını) etkileyip, yapıya dokunmamasıdır. "

 

( evrimagaci.org )

 

Rastlantıyı belirliliğe dönüştürebilecek, evrime yön verebilecek Tanrısal bir güç neden Evrim mekanizması ile bir yaratılış gerçekleştirmesin ?

 

 

26970_1096036457600_1727277715_177585_70

 

 

Mutasyona uğramış bozuk saat..

 

 

ANTIKA-CEP-SAATI-NACAR__68292285_0.jpg

 

Böyle olmaz,bozuk,bozuktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.