Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Reyhanli'da Patlama


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Ulkemiz ve toplumumuzun en sicak gelismesi, "Reyhanli'da Patlama" olarak yansidi.

Cok sayida olu ve yarali oldugu soyleniyor.

RTE'nin iktidar'in otokratik ve emperyalizmin yonlendirdigi esbaskani olarak; Libya ile baslayan ve Suriye ile devam eden politikasi, TC ulke ve toplumunun tarihinde gorulmemis bir sekilde O.Dogu "batakligina" cekilisinin bir tezahurudur.

Suriye muhaliflerini yataklik ve yandaslik yapmak ile basliyan bu surec; burada konuclanmakta olan Suriyeli Esad karsiti ve emperyalizm orgutlu ve destekli guclerinin; konuclandiklari bolge de estirdikleri terorun, bugunku olayidir. Daha once sinirdaki patlamaile gundeme gelen ve bulunduklari bolgelerde halka her turlu teroru estiren bu teroristlerin, ulke ve topluma actigi ekonomik getiri disinda yarattigi sosyal huzursuzluk artik gun gibi asikar.

Peki bu patlamayi kim ve neden yapmis olabilir?

Bunun tek cevabi, ulke ve toplumu kaos ve sicak savasim icinde tutmaktan yarar saglayanlar. Bata emperyalist gucler.

Bu konudaki patlamayi yonlendirmenin adresi belli olsa bile, tetikcilerinin kimler olacagi ise O.Dogu "Batakliginda" yatmaktadir.

Amac Turkiye'yi O.Dogu'daki emperyalist cikar savasimina aktif bir uye olarak cekmektir.

Cunku ilk akla gelen burada, Suriye olacaktir. Ustelik bu patlama tetikcisine bakilmadan, Israil ve ABD propagandali bir Esad hareketi olarak degerlendirilecek ve Esad'i alasagi etmek adina da yeni bir boyut kazanacaktir.

Dinden dem vuran bir esbaskanin, dindaslarina savas acmasi ne kadar manidar sa, hacli emperyalizme usaklik etmesi de o kadar manidardir.

Evet, T.C tarihinde ilk defa, O.Dogu batakligina dogru yol aliyor. Unutmamak gerekir ki, bu bataklik ABD'yi yutabilecegi gibi, Turkiye'yi de yutabilir. Zaten Irak'ta bunu yasayan ABD artik cikarini kendi askeri ve saldirisi ile degil; Turkiye'yi bizzat ve fiziki fiili kullanarak bu amacina erisme yolundadir.

Evet ulke ve toplumu, ustelik kendi ic sorunu olan PKK ile "baris" icin yola ciktigi kandirmacasi ile aldatilirken, yeni ve sonu olmayan bir batakligin icine itilerek kendi iktidari eliyle bogulak istenmektedir.

Sormak gerekir "bu ne lahana tursusu, bu ne perhis"

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabi ki bu faciayi yapilan ihaneti perdelemek  amaci ile saptirma girisimleri aninda basbakan tarafindan baslatildi.

 

Basbakan,kendisine verilen talimat geregi mikrofonlarin karsisina gecti ve;Acilim sürecini hazmedemeyenler olabilir,bu güzel özgürlük havasini! bozmaya calisanlar olabilir diye ilk carpitmayi yaparak,42 kisinin ölümünü ihanet sürecine karsi cikanlara yüklemeye calisti.Ancak yüzündeki ifade onun nasil bir batagin icinde oldugunu anlatmaya yetiyordu.

 

Bu katliam,Türkiye'yi Suriye batagina cekmek icin planlanmis bir eylemdir.Ve ilk akla gelmesi gereken odaklar;öZGÜR SURIYE ORDUSU denilen terörist sürüsü ve Israil'dir.Amerika'dan ümidi kesen ÖZGÜR SURIYE ORDUSU Türkiye'de böyle bir eylem uygulayarak korkunc bir provakasyona imza atmistir.Israil bu patlamanin uzaginda degil bizzat icindedir ve de planlayandir.Basbakanve onu yönlendirenler telasla ama bilincli olarak hedef carpitmakta ve PKK ile yapilan pazarliga karsi cikanlari bu korkunc katliamin sorumlusu olarak göstermeye calismaktadirlar.

 

Hicbir Türk böyle ahlaksiz ve insanlik disi eylemi yapmaz planlamaz.Bu eylem gözünü kan bürümüs,emperyalizmin kölesi olmus müslüman kani akitmak icin Hacli'larla isbirligine gitmis olanlarin hüneridir.Irak'ta 1,5 milyon müslümanin katline,binlerce Irakli kadinin irzina tecavüze,camilerde insanlarin kursunlanmasina göz yuman,Amerikan askerlerinin sag salim ülkelerine dönmeleri icin duaci  olan,BOP Esbaskanligi gibi ABD'nin cikarlarina hizmet ve bölgeyi kana bulama planlarina evet diyen bir yapinin eseridir.

 

Esad'i deviremeyip planlari bozulanlarin kameralar karsisinda nasil köpürdüklerini gördükce emperyalizmin usakligina soyunmus olmanin nasil bir akil tutulmasi oldugunu görmekteyiz.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Emperyalizmle işbirliği yapanlar, işleri bittiğinde çöpe atılırlar !

 

 

Banu Avar

 

Bizim insanlarımızın uykusundan uyanması için acaba daha kaç canın gitmesi, kaç ananın ağlaması gerekiyor.Bu uşaklar işleri bittiğinde elbette çöpe atılacak efendileri tarafından, ama daha fazla insanın canı yanmadan bizim onları çöpe atmamız gerekiyor..Uyan Türkiye'm uyann!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

12 Mayıs 2013 ZAHIDE UCAR

mzt74.jpg

 

Ana-Vatan kan ağlıyor. Reyhanlı kan ağlıyor. Amerika, İsrail dünyaya terör ithal ediyor. Obama’ya “sesini özledim” demekten utanmayan Başbakan, ABD ve İsrail’in ihraç ettiği terörü “İTHAL” ediyor.

Erdoğan sıkılmadan olayı barış denilen ihanet sürecine bağladı. Süreçle ne ilgisi var? 65 vatandaşımızın vahşi bir şekilde öldürülmesini bile ranta çeviriyor. Milletin önüne barış süreci diye koyduğu idam fermanına meşruiyet arıyor.

Yazıklar olsun!!.

Olaydan 6-7 saat sonra “Suriye Devleti ve El Muhaberat” suçlandı. Madem 6 saatte işi çözecek istihbaratınız vardı(!).. O zaman daha önce niye önlem almadınız? Reyhanlılı vatandaşlarımız “bomba yüklü araç var haberlerini biz bile duyduk, önlem alınmadı” diyor.

Askeri bir hata olsaydı, satılmış medya linç ederdi?

MİT nerde? Ne iş yapar? Ülkeyi bölmekle meşgul oldukları için başka işlere zamanları kalmıyor mu?

Yoksa MİT’iniz Kandil, İmralı arasında kayboldu mu?

Vicdan yok, insanlık iflas etmiş.

Ulusal Kanal’a bağlanan bir vatandaşımız;

“Dün bir bakan gelecekti, iptal etti. Nedeni belli değil” diyerek farklı bir noktaya işaret etti.

Pek Sayın Erdoğan, Suriye hava sahasında uçağımız düşürüldü. Apırdınız, köpürdünüz. Sonra sustunuz. Neden?

Putin uçağımızı düşüren ülkenin İsrail olduğunu belgeleri ile önünüze koyduğu için olmasın sakın(!)?

İsrail daha önce de Suriye’ye girmiş, uçağın yakıt tankını ülkemize “suç unsuru olarak” bırakmıştı.

Emniyet İstihbarat Dairesi Pakistan ve Afganistan’da eğitim alan 2 binin üzerinde El Kaide üyesinin Türkiye’de olduğunu bildirdi

Türkiye terörist ve ajan kaynıyor. Suriye sınırı silindi.

Terör bağıra bağıra geldi.

Davut’un oğlu Ahmet oturmuş, Tayyip Recep Televizyonunda milleti kandırıyor. Karşısına iki parti sözcüsü yağdanlık almış. Boş potaya atıyor da atıyor

Sığınmacıları biz mi çağırdık diyor.

Evet, siz çağırdınız. Suriye’yi kana bulamak için dünyanın dört bir tarafından kiralanmış katillere ülke sınırlarını siz açtınız. Dünya basını yazıyor. Silahları siz veriyorsunuz. Eğitimi siz verdiniz. O katillerin silahları ile girip, silahları ile çıkmasına siz izin verdiniz.

Daha Suriye’de olaylar başlamadan kamplar kuran siz değil miydiniz?

Davutoğlu; sen akşam evine gidince çocuklarının yüzüne utanmadan nasıl bakıyorsun?

Müslüman maskeli Müslüman katilleri sizi…

Suriyeli masum sığınmacılar diyor, “Suriye Özgür Katillerini” saklıyorsunuz.

Bir de çıkmış eleştirenleri suçluyorsunuz. 10 parmağınızda 10 kara, hemen başkalarına sürüyorsunuz.

Davut’un oğlunun “masum insanlar” dediği “Özgür katiller”in vukuatlarını hatırlayalım:

12 Şubat 2013

Cilvegözü sınır kapısında bombalı aracı patlattı. 4’ü Türk 14 ölü, 26 yaralı

02 Mayıs 2013

Akçakale’de Gümrük koruma memurlarına, asker ve polise saldırdılar. Uzun namlulu silahlarla ateş ettiler. Bir polisimiz şehit oldu. 1 Polis, 5 asker, 4 sivil yaralandı.

03 Mayıs 2013

Gaziantep’te evlere ve arabalara saldırdılar. Gençleri bıçakla tehdit edip, kızlara-kadınlara sarkıntılık yaptılar.

03 Mayıs 2013

Hatay’da Ehl-i Beyt Derneği Başkanı’nın evine girdiler, eşyaları tahrip edip camları kırdılar. “Seni öldüreceğiz, yakacağız” notu bırakıp gittiler.

06 Mayıs 2013

Halep’in Kuzeyinde bulunan Kocali Türkmen Köyünü basıp 3 Türkmen öldürdü.

07 Mayıs 2013

Reyhanlı’da bir genci tartakladılar. Polislere saldırdılar.

Lokantalarda yemek yiyip ödemediler. Tayyip ödesin dediler.

Halkın evlerinde güvencesi kalmadı. Bahçeli evlerin balkonlarına girip evleri gözetlediler.

Alevi kardeşlerimizi “sizi öldüreceğiz” diye tehdit ettiler.

“Biz Hatay’a gitmek için gelmedik, burası zaten bizimdi” diyerek halka meydan okudular.

İşte Devidoff’un masum dediği katiller bunlar.

Hakikaten çok masumlar Devid Efendi(!).. En az sizin kadar masumlar(!)..

Terörist görünce dayanamıyorsunuz. Çünkü hükümetiniz de 11 yıldır Türk Milletine karşı terör uyguluyor.

Barzani’de, El Beşir’de, Öcalan’da, Karayılan’da kendinizi görmeseniz, bu kadar sevgi-muhabbet besleyebilir misiniz?

Dünyaya terör ihraç eden AB-D ve İsrail’e ayakçılık yapmanızın bedelini millet ödüyor.

Reyhanlı saldırısını ÖSO, El Kaide yapmış olabilir. Suriye Devlet Başkanı özenle Erdoğan ve AKP hükümetini Türk Halkından ayırıyor. Türk Halkının Suriye’ye yapılan terör saldırılarını desteklemediğini biliyor. Suriye ile savaşa “hayır” dediğini biliyor. Esad Türk Halkını karşısına alıp bir cephe açacak kadar salak değil.

Putin uçağımızı düşüren İsrail ile ilgili bilgileri Erdoğan’ın önüne koydu mu?

Güneydoğu ajan kaynadığına göre…

MOSSAD’ın Suriye gizli servisi Muhaberat içine gömüldüğü bilindiğine göre…

İngiliz, Amerika ve İsrail istihbaratının bu işin içinde olması göz ardı edilemez. Teröristleri kullanmakta en mahir ülkelerdir.

Erdoğan Reyhanlı’da 25 bin Suriyeli var diyor. Doğru değil.

Orada çok vahim bir durum var.

Reyhanlı’nın nüfusu kaç?

25 bin 517

Peki kaç Suriyeli var?

70 bin olduğu ifade ediliyor.

Hatay üzerinde gizli bir proje yürütülmüyorsa, bu bir aymazlıktır.

Askeri dışlayıp, Amerikan patentli danışmanlarınızla iş tutarsanız, tuzağa düşmeniz kaçınılmazdır.

İyi niyetli, aklı, öngörüsü olan hiç kimse bir ile-ilçeye kendi nüfusundan fazla yabancı yerleştirip o il ve ilçeyi işgal ettirmez.

Anlaşılan o ki, bu patlamalar “BARIŞ” dedikleri apışma sürecinde, Hatay’ı Yahudi Kürdistan’ına katma çalışmasıdır.

Demirtaş denilen PKK sözcüsü ne buyurmuştu?

“Güney boydan boya Kürdistan olacak” demişti değil mi?

Kurmayı planladıkları Yahudi Kürdistan’ının denize açılması gerekiyor.

Obama’nın sesini bile özleyen Erdoğan gibi birini bulmuşlar… Meşruiyetini kaybetmiş bir mecliste oturan ve terör yuvasına dönmüş meclisi meşrulaştıran, iktidar olmaktan şiddetle kaçan muhalefeti de bulmuşlar.

Bu fırsatı sonuna kadar değerlendireceklerdir.

Erdoğan Osmanlıcılığı da, dini de sadece kullanıyor.

Neden mi?

“İradesi elinden alınmış bir zatın, kendine ait hiçbir hedefi olamaz da ondan.”

Beyzbol sopası nereyi gösteriyorsa, oraya yürüyorlar.

Erdoğan; Osmanlı’nın yasını tutmaktan elinde olana sahip çıkmayı akıl edemeyen zavallılara, dinini yaşayamadığını sanan aymazlara Osmanlı kılıflı, din etiketli bir elma şekeri uzattı.

Yalamaktan şeker bitti, sapı ellerinde kaldı.

Türkiye Devid’in stratejik derinliğinde boğuluyor.

Savaş Türkiye’ye taşındı.

AK Cinayet Ortadoğu bataklığına saplandı.

Teröristle yatan teröristle kalkar, terörist doğurur.

Kılavuzu “küresel çete” olanın burnu boktan kurtulmaz.

Sizden istifa etmenizi isteyen saflar var ya? Ben istifa etmenizi isteyecek kadar saf değilim. Biliyorum ki;

İstifa “erdemli insanların” yapacağı bir eylemdir.

Not: Reyhanlı saldırısı üzerine Necdet Özel bir kınama yayınlamış(!).. Sayın Özel; bu millet sizi “kınama yayınlayın” diye beslemiyor. Kınamayı Sivil örgütlerde yapar. Biraz sıkılır insan. Sınır silinmiş. Türkiye teröriste “üs” yapılmış. Vatandaş kaderi ile baş başa bırakılmış. Siz kanarya severler derneği başkanı mısınız? Yazıklar olsun. O ordu mensupları yüreklerinde sizi Genel Kurmay Başkanları olarak kabul ediyor mu acaba? Ben vatandaş olarak kabul etmiyorum da.

İLK KURŞUN

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Reyhanlı katliamına yayın yasağı geldi!

 

 

Hatay Reyhanlı’daki patlamalar sonucunda 43 kişi öldü, 53 kişi yaralandı. Yaşanan patlama sonrasında Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı, görsel, yazılı ve internet yayın organlarında, delil niteliğinde bulunan olay yerinin, yaralı ve ölülerin görüntülerinin yayımlandığının tespit edildiğini belirterek, yayın yasağı getirilmesi talebinde bulundu. spacer.gif
Talebi değerlendiren Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesi, yayın yasağı kararı aldı.
Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi:
"Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile, Reyhanlı ilçesinde meydana gelen ve pek çok kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olan patlamayla ilgili söz konusu soruşturmaya ilişkin dosya ve soruşturma kapsamı içinde kalan olay yerinde ve olayda ölen ve yaralananlara ilişkin, olay içeriğine ilişkin her türlü sesli, görüntülü ve yazılı ve görsel medyadaki yayınlar ile internet ortamındaki bu kapsamdaki bilgilerin CMK madde 153 ve diğer maddeleri gereğince yayınlanmasının ve gösterilmesinin yasaklanmasına karar verildi."

Neden mi "YAYIN YASAĞI.."
Buyrun bakalım bu yeterli bir sebep mi..?

AVRUPA BASININDA HATAY KATLİAMI

- İngiliz BBC kanalı ..:
"Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Nusra cephesi üstlendi"

- İngiliz ITV kanalı ..:
"Türk hükümetinin desteklediği muhalifler Türkiye'yi kana buladı 116 ölü"

- The telegraf ..:
"Türk hükümeti şaka gibi açıklamalar yaparak hedef şaşırtmak istiyor, 140 dan fazla ölü"

- The sun gazetesi ..:
"Hükümet yıpranmamak için saldırıyı haber yapmayı yasakladı"

- Fransız gazetesi Le monde ..:
Bir Türk atasözü derki..:
"Besle kargayı oysun gözünü."
Türkiye'nin desteklediği aşırı dinci Suriyeli muhalifler Türkiye'yi kana buladı 120 den fazla ölü..!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diyarbakır'da meydana gelen patlamada 1'i ağır, 3 çocuk yaralandı.

 

Diyarbakır'da meydana gelen patlamada 1'i ağır, 3 çocuk yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Yenişehir ilçesi Aziziye mahallesindeki boş arazide henüz belirlenemeyen nedenle patlama meydana geldi. Olayda yaralanan 3 çocuk, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Vali Mustafa Toprak AA muhabirine, çöp ve moloz yığınlarının yer aldığı alandaki patlamanın nedeninin henüz belirlenemediğini belirterek, "Patlamada 14 yaşındaki bir çocuğun eli bileğinden kopmuş. Bu yaralının durumu ağır olduğu için hastanede ameliyata alındı. Diğer 8 ve 12 yaşlarındaki 2 çocuk ise hafif şekilde yaralandı. Olayla ilgili güvenlik güçlerinin detaylı araştırması sürüyor" dedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulusal Kanal'da ilginç protesto

Ezber Bozanlar programında Eren Erdem yayın yasağını protesto etti.

erenerdem1305-1.jpg

 

TV HABER -Ulusal Kanal'da Ezber Bozanlar programını hazırlayıp sunan yazar Eren Erdem yasağı hem protesto etti hem de deldi.

 

Reyhanlı'da gerçekleşen katliam sonrası mahkeme tarafından getirilen yayın yasağı, medyanın en önemli konularından biri haline geldi. Ulusal Kanal'da Ezber Bozanlar programını hazırlayıp sunan yazar Eren Erdem yasağı hem protesto etti hem de deldi.

 

Canlı yayına ağzı siyah bantla ve göğsünde "Yayın Yasağını Protesto Ediyoruz" yazısıyla çıkan Erdem, bir yandan da Reyhanlı'ya çok sayıda canlı bağlantı yaparak, haberleri canlı yayında aktardı.

 

Abdestli Kapitalizm kitabıyla tanınan ve Devrimci Müslümanlar grubunun öncülerinden olan Eren Erdem'in ağzındaki bantla konuşmakta zorluk çekmesine rağmen bu şekilde sürdürdüğü protestosu sanal medyada da yankı buldu.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

NTV'den Reyhanlı savunması

'NTV'den Utandıran hareket' haberlerine yanıt geldi.

Gazeteciler.com -NTV Haber kanalı Reyhanlı'da meydana gelen saldırı ile ilgili haberleri yayınlamadığı iddialarına cevap verdi.

 

 

Reyhanlı katliamı üzerine haber kanallarının şaşkın haline gelen eleştirilere ilk yanıt NTV'den geldi. Kanal yönetimi suçlamaları red etti.

 

NTV'DEN REYHANLI'YA KARARTMA İDDİALARINA YANIT

 

Kanal tarafından yapılan basın açıklamasında eleştirilere hak verilmezken Reyhanlı'daki patlama sonrasında NTV'nin olan bireni ekrana taşıdığı iddia edildi.

 

İşte NTV'de gelen Reyhanlı açıklaması:

 

NTV'nin Reyhanlı saldırısı ile ilgili haberleri görmediği ve yayınlamadığı bilgisi gerçek dışıdır. NTV olayın olduğu andan itibaren canlı yayın ekipleri muhabir bağlantıları ve uzman konuklarla gelişmeleri kapsamlı bir şekilde ekrana yansıtmıştır, yansıtmaya da devam etmektedir. Ancak soruşturmanın gizliliği ile ilgili gece yarısı gelen mahkeme kararı doğrultusunda yayın yasağı kapsamına giren görüntü ve bilgiler haber metinlerinde yer almamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.

 

NTV, Türkiye basın tarihi açısında kara bir leke olarak anılacak bir habercilik olayına imza attı. NTV, AKP'nin Reyhanlı ile ilgili haberlere yayın yasağı getirmesinin ardından resmi internet sayfası Ntvmsnbc'den Reyhanlı ile ilgili birkaç “sorunsuz” haber dışındaki bütün haberleri kaldırdı.

 

Geçtiğimiz Cumartesi günü Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen kanlı saldırılar sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP'ye dönük tepkilerin artmasıyla birlikte, hükümet çareyi Reyhanlı ile ilgili yayın yasağı getirmekte buldu.

 

Kararın hukuksuzluğu ortadayken, haber kanalı olma iddiasındaki Ntvmsnbc ise Reyhanlı saldırıları ile ilgili “sorunsuz” birkaç haberin dışındaki bütün haberlerini sitesinden kaldırdı.

 

Türkiye'nin ilk haber kanalı olan NTV'nin, Reyhanlı ile ilgili bugüne ait tek haberinde ise, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in Reyhanlı konusunda kendilerini meşrulaştırma çabalarına yer verildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakalım bakalım milletimizin aklına Reyhanlı denilince ne geliyormuş... Sokak röportajlarını dinlemek için tıklayabilirsiniz. 

İşte bunlar duymuyor, görmüyor ve konuşmuyorlar... 3 maymun!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sahenk grubu basbakan Erdogan'dan ihale alan bir is adamidir.Haliyle AKP'yi incitecek,basbakanin imajini karartacak hicbir habere yer vermez.NTV'nin vermis oldugu haberler veya programlar AKP'ye asla olumsuz bir bakisa yer vermeyecek sekilde hazirlanir.Yani Yikilan bir evden bahsederken,müteahhitten degil yikilmayi gerektiren nedeni  verir.Müteahhit korunur.Yani örnegin rüzgar cok siddetliydi bina yikildi diye haber yapar.malzemeden calinmisti diye haber yapmaz.

 

El konulan Shov TV da aynen NTV gibi bir kanaldi.tam degilsede yandasti iktidari zor durumda birakacak hicbir habere yer vermezdi.Simdi tamamen kontrol altina alindi.

 

Reyhanli katliami,aynen 11 Eylül olayi gibidir.Amac bellidir.Amac Suriye'ye karsi cephenin güclenmesidir.Bu katliamda devletin parmagi vardir.Olmasaydi,bu olayi protesto etmek isteyenlere karsi polis zulmünü reva görmezlerdi.Reyhanli'da,Istanbul'da Reyhanli katliamini protesto etmek isteyenlere karsi fasist devletin polisi tarafindan zulüm uygulanmistir.Bu olayin protesto edilmesini istemeyenler suclu olanlardir yani iktidardir.Halktan korkmaktadirlar,halkin birlik olarak gövde gösterisi yapmasina siddetle karsi cikilmasi ancak fasist yönetimlerde olur.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hatay'da binlerce kişi yürüdü

Vatandaş eylemde AKP'ye olan öfkesini haykırdı.

DHA - Reyhanlı'daki bombalı saldırıları protesto eden İşçi Partisi, Tüm Gençlik Birliği, Halkevleri mensupları, olayın meydana geldiği 13.55'te Ulus Meydanı'nda toplanarak, hükümet aleyhinde slogan attı.

 

Yaklaşık 3 bin kişinin, ellerindeki Türk bayraklarıyla Sanayi Caddesi'nden yürüyerek geldikleri Ulus Meydanı'nda, 'Reyhanlı'nın hesabı sorulacak', 'Tayyip istifa', Alevi-Sünni elele faşizme karşı', 'Yaşasın hakların kardeşliği' sloganları attı. Göstericiler, çaldıkları düdüklerle de olaylara tepki gösterdi. CHP Hatay Milletvekilleri Hasan Akgöl ile Refik Eryılmaz da meydana gelerek, mitinge destek verdi. Emniyet güçlerinin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüşe müdahale olmadı, gösteri olaysız sona erdi.

 

Öte yandan, değişik gruplar da ayrı ayrı geldikleri Ulus Meydanı'nda protesto gösterilerini sürdürüyor.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye Reyhanlı için ayakta

Vatandaş onlarca ilde AKP karşıtı eylemler yapıyor.

Yurt Gazetesi - Reyhanlı sokaklarında polis halka saldırırken Ankara'da benzer görüntüler vardı. Antalyalılar kefen giydi, Kocaelililer, düdükleriykle sokakta. Türkiye, Reyhanlı için ayakta...

 

Reyhanlı'da patlamanın yaşandığı yerde bu defa gaz bombaları patladı, polis, “hükümet istifa” diyenlere saldırdı. O saatlerde Türkiye, Reyhanlı için ayağa kalktı.

 

ANKARA'DA ÇATIŞMA

 

Ankara’da Yüksel Caddesi’nde bir araya gelen 300 Halkevi üyesinin önü polis tarafından kesildi. Halkevciler, polisin “nereden yürüyeceksiniz” şeklindeki pazarlık davetine karşı “Reyhanlı’da 51 insanın canına kastedilirken biz burada pazarlık yapmayacağız Başbakanlığa yürüyeceğiz” diyerek yürüyüşe devam etti. Bunun üzerine polis hiçbir uyarı yapmadan gaz bombaları ve coplarla Halkevleri üyelerine müdahale etti.

 

Halkevleri üyeleri polisin saldırısına karşılık verince bir çatışma yaşandı. Saldırı sonrası yeniden bir araya gelen Halkevleri üyeleri Başbakanlığa doğru yürüyüşünü sürdürdü. Polis ikinci defa gaz bombalarıyla durdurmaya çalıştı.

 

Yüksel Caddesi önündeki İnsan Hakları Anıtı önünde Halkevleri üyeleri yeniden bir araya geldi. Polis, Halkevleri üyelerine üçüncü defa müdahale etti. Halkevleri üyeleri polisin saldırısına karşılık verdi ve çatışma çıktı. Çatışma sırasında polis tarafından gözaltına alınanların olduğu öğrenildi. Polisin saldırısı sonucu kafasına ve bacağına gaz bombası isabet edenlerin olduğu öğrenildi.

 

Halkevleri üyelerine saldırı sürerken Konur Sokak’ta yoldan geçenler Halkevleri üyelerine yönelik polis saldırısına müdahale etti. Polis geri çekildi.

 

Sendika.org'a konuşan avukatların verdiği bilgiye göre gözaltına alınanların sayısının en az 5 olduğu öğrenildi. Çok sayıda yaralının olduğu, gözaltına alınanların da polis tarafından darp edilerek ekip araçlarına alındığı öğrenildi.

 

BİR EYLEMCİ HASTANEYE KALDIRILDI

 

Gözaltına alınanların isimleri şu şekilde: Eylem Karadağ, Uğur Uzunpınar, Umur Kılıç, Banu Gülhan, Gül Onat.

 

Yaralılardan Halkevleri üyesi Elif Yılmaz Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis saldırısı sonucu yoldan geçenlerden ve kafelerde oturanlardan da yaralananlar oldu. Yaralılar taksilerle hastanelere götürüldü.

 

Halkevleri dördüncü bir araya gelişinde bir basın açıklaması yaptı. Reyhanlı Katlimaı’nın sorumlusunun AKP olduğunu belirten Halkevleri üyeleri “Katiller hesap verene kadar mücadelmizi sürdüreceğiz” dedi.

 

Eylemin bitişinden 20 dakika geçtikten sonra polis, Atatürk Bulvarı’nda Halkevci avına başladı. Polis, kafasında Halkevleri şapkası olan bir kişiyi gözaltına almaya çalıştı. Deniz Can Aydın adında bir üniversite öğrencisi, bugünkü Reyhanlı için ses verme eylemine katıldığı gerekçesiyle Atatürk Bulvarı’nda annesiyle yolda yürürken gözaltına alındı.

 

KEFEN GİYDİLER

 

Antalya'da ise Halkevi üyeleri, hayatını kaybedenler için temsili kefen giyerek, saldırıyı ve hükümeti protesto etti.

 

Öğle saatlerinde Kazım Özalp Caddesi'nde toplanan grup, üzerlerinde kefenler, ellerinde saldırıyı ve hükümeti protesto eden dövizlerle yürüyüşe geçti. Sessiz yürüyüşte, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu istifaya davet eden, yaşanan patlamanın sorumlusu olarak AKP iktidarını gösteren ve üzerinde Reyhanlı'daki patlamanın hemen sonrasında çekilen fotoğrafların yer aldığı dövizler taşındı.

 

Yürüyüşün ardından kentin işlek Kalekapısı'na gelen grup adına yapılan açıklamada Reyhanlı'nın AKP iktidarı tarafından Suriyeli muhaliflerin ve El Kaide gibi terör örgütlerinin üssü konumuna getirildiğini söyledi. İktidarın Suriye'de iç savaşı derinleştirmesine yönelik bir politikayı yürüttüğünün belirtildiği ve Reyhanlı'daki çifte patlamanın bu politikanın sonucu olduğunun savunulduğu açıklamanın ardından patlama hayatın kaybedenleri anmak adına temsili kefen giyen eylemciler sırt üstü meydana yattı.

 

Reyhanlı'daki patlamanın birinci haftasında gerçekleştirilen eyleme çevreden geçenler de alkışlarla destek verdi. Antalya'daki eylem ıslıklar, çalınan düdükler ve alkışlarla sona ererken Halkevi üyeleri eylemin ardından Kazım Özalp Caddesi'nde üzerinde siyah kurdelelerin olduğu yaka kartlarını Antalyalılara dağıttı.

 

İZMİT'TE DÜDÜKLÜ PROTESTO

 

İzmit'te Halkevleri'nin 'Reyhanlı için yastayız, savaşa karşı ses veriyoruz' adı altında düzenlediği etkinlikte, gençler yere yatıp düdüklü protestoda bulundu.

 

Kocaeli Belediye İş Hanı önündeki eylemde 50 kadar Halkevleri üyesi genç, yere yatarak düdüklü protesto eyleminde bulundu.

 

Burada yapılan açıklamada AKP iktidarı eleştirilerek şöyle devam edildi:

 

"Reyhanlı İlçesinde patlatılan, onlarca insanımızı katleden, onlarcasını yaralayan bombalar AKP politikalarının sonucudur. AKP Suriye'de savaş kışkırtıcısı, emperyalizmin işbirlikçisi politikalardan vazgeçmelidir. Bu savaş politikasını haklı çıkarmak için Alevi-Sünni, Türk-Kürt gerilimini besleyen gerici şoven siyasetini terketmelidir.

 

Sınır kentleri silahlı çetelerin ve uluslararası cihatçıların üssü olmaktan çıkarılmalıdır. Bu dış siyasetin baş sorumluları başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere derhal istifa etmelidir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP'ye Reyhanlı protestosu

 

Reyhanlı'da hayatını kaybedenler için kefenlerle protesto düzenlediler.

 

Emre BAYLAN / ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'da Halkevi üyesi 60 kişilik grup, Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde yaşanan patlamada hayatını kaybedenler için temsili kefen giyerek, saldırıyı ve hükümeti protesto etti.

 

Öğle saatlerinde Kazım Özalp Caddesi'nde toplanan grup, üzerlerinde kefenler, ellerinde saldırıyı ve hükümeti protesto eden dövizlerle yürüyüşe geçti. Sessiz yürüyüşte, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu istifaya davet eden, yaşanan patlamanın sorumlusu olarak Ak Parti iktidarını gösteren ve üzerinde Reyhanlı'daki patlamanın hemen sonrasında çekilen fotoğrafların yer aldığı dövizler taşındı.

 

Yürüyüşün ardından kentin işlek Kalekapısı'na gelen grup adına yapılan açıklamada Reyhanlı'nın Ak Parti iktidarı tarafından Suriyeli muhaliflerin ve El Kaide gibi terör örgütlerinin üssü konumuna getirildiğini söyledi. İktidarın Suriye'de iç savaşı derinleştirmesine yönelik bir politikayı yürüttüğünün iddia edildiği ve Reyhanlı'daki çifte patlamanın bu politikanın sonucu olduğunun savunulduğu açıklamanın ardından patlama hayatın kaybedenleri anmak adına temsili kefen giyen eylemciler sırt üstü meydana yattı.

 

Reyhanlı'daki patlamanın birinci haftasında gerçekleştirilen eyleme çevreden geçenler de alkışlarla destek verdi. Antalya'daki eylem ıslıklar, çalınan düdükler ve alkışlarla sona ererken Halkevi üyeleri eylemin ardından Kazım Özalp Caddesi'nde üzerinde siyah kurdelelerin olduğu yaka kartlarını Antalyalılara dağıttı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yukaridaki haberlerin  iki ortak yönü var.Birincisi;Halkin Öfkesini disa vurmasi ve bu öfkeyi eyleme dönüstürmesidir ki bu iyi ye isarettir,yani Türkiye'nin pazarlanmasini,Türk askerinin ihrac edilerek onun kani üzerinden hesaplar yapilmasini,sömürü güclerinin cikarlari ugruna Türkiye'nin bir mezhep savasina sahne olmasini istemeyen onurlu,namuslu,serefli insanlarin tek yumruk olmasi ve siddete karsi dik durabilme cabalaridir bu alkislanmalidir.

 

Ikincisi;Fasist uygulama.Burada fasist iktidarin fasist polisi bu onurlu,serefli,namuslu insanlari engelleyerek kölesi olduklari fasist iktidara karsi eylem yaptirmama cabasidir.Tabi ki bu cabayi sadece polise degil,polise emir  veren Icisleri Bakani'na,Emniyet Müdürüne ve vali veya kaymakama da yüklemek gerekiyor cünkü onlarda fasist iktidarin taseronlaridir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nihayet, esbaskan hazretleri, Reyhanli'ya tesrik etmeye karar verdikten sonra, o nazik ayaklari kirlenmesin, eskazara dusup bir tarafini incitmesin diye, buyuk bir calisma yapildi. Ozel telefon mesajlari ve baska bolgelerden katilim saglanmasi adina kisiler davet edildi.  Kisaca her turlu kitlesel gorunus saglansin diye, her turlu oyun oynandi. Bu arasda bir karsi cikis/protesto olmasin diye de Reyhanli halki gozlem ve denetim altina alindi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...

Reyhanlı patlamasıyla ilgili çarpıcı MİT detayı!

 

Reyhanlı İlçesi’nde iki yıl önce 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamadan bir gün önce Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT), olayda kullanılan araçların plakalarını İl Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdiği, ancak bu ihbarın İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde patlamadan 9 saat 41 dakika sonra görüldüğü, ihmali olan güvenlik görevlileri aleyhine açılan davadaki savcılık iddianamesinde yer aldı.
MİT yazısında bildirilen, ancak mobesede ilçeye girişleri görülmesine rağmen engellenmeyen araçlara ilişkin plakalar da doğru çıkmıştı.
Ankara Gar Meydanı’nda geçen cumartesi günü meydana gelen bombalı saldırı, 11 Mayıs 2013 tarihinde 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki patlamayı tekrar gündeme getirdi. Ankara’daki patlamaya kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör saldırısı olarak kayıtlara geçen patlamanın ardından başlatılan soruşturma sonunda 33 kişi hakkında dava açıldı.
Sanıklardan 9’unun tutuklu olduğu ve güvenlik gerekçesiyle nakledildiği Ankara 9’ucu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava devam ederken, patlamada istihbarat ve güvenlik zafiyeti ile ihmaller olduğu iddiaları ilk aylarda çokça dile getirilip, MİT’in bu konuda 59 ayrı telefon dinlediği, 13 kez ikazda bulunduğu da konuşuldu.
İddiaların giderek artması üzerine Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ihmal olup olmadığı yönünde de bir soruşturma başlatıldı. 7 ay süren bu soruşturmanın sonunda Cumhuriyet Savcısı tarafından dönemin Hatay İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürü Nevzat Eşit ve yardımcısı Eyüp Karaçoban ile Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü Murat Bek hakkında görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanıp yargılanmalarına başlandı.
MİT BİR GÜN ÖNCE BİLDİRMİŞ POLİS HASSASİYET GÖSTERMEMİŞ
Hatay Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç’ın ‘Gelen istihbari bilgiye ilişkin gerekli takip ve koordinasyonu sağlamayıp Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü’nün konudan haberdar edilmesi ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması konusunda talimatının bulunmadığı’; Nevzat Eşit ve Eyüp Karaçoban’ın ‘Gelen istihbari bilgiye ilişkin olarak ani gelişen olaylarla ilgili çalışmalar yapmayıp koordinasyonu sağlamadıkları’; Reyhanlı Emniyet Müdürü Murat Berk’in ise ‘Evrak Asayiş Büro Amirliği’nde EBYS sorumlusu olacak 7 gün 24 saat esasına göre personel görevlendirmeyip iş bölümü yapmadığı’ iddia ediliyor. 4 sayfalık iddianamede olayda ihmali olduğu iddia edilenlerin verdikleri çarpıcı bilgilerin yanı sıra, müfettişlerin saptadığı önemli ihmaller zinciri gözler önüne seriliyor.
BİR GECE ÖNCE HER ŞEY BİLİNİYORDU
İddianameye göre patlamadan önce Hatay İl Emniyet Müdürlüğü’ne çok sayıda ihbar ve bilgi geldi. Bu ihbarlardan birinde Hatay MİT Müdürlüğü, patlamadan 1 gün önce 10 Mayıs 2013 Cuma günü saat 19.35’te Hatay İl Emniyet Müdürlüğü’ne belge gönderdi. Türkiye’ye yönelik bir bombalı eylem yapılacağı, 06 AH 6072 ile 31 ARS 83 plakalı bomba yüklü minibüslerin kullanılacağı, eylemin planlayıcısı ile eylemi gerçekleştirecek muhtemel kişilerin isimlerinin yer aldığı ‘Suriye/Eylem ihbarı’ konulu belgeyi Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, TEM ile İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne havale ederken, aynı gün saat 20.20’de de Polnet üzerinden Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) ile ilçe emniyet müdürlüklerine ve ilgili birimlere gönderildi.
İHBAR BELGESİ, PATLAMADAN 9 SAAT 41 DAKİKA SONRA AÇILDI
İddianamede hayati önem taşıyan belgenin sisteme girilip ilgili şube müdürlüklerine havale edilmesinden sonra başka bir işlem yapılıp yapılmadığı yer almazken, EBYS’deki MİT’in çok önemli olan bu ihbar belgesi Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde 11 Mayıs 2013’te saat 23.02’de, yani patlamanın üzerinden 9 saat 41 dakika geçtikten sonra açılıp Emniyet Müdürü Murat Bek’e sevk edilebilmiş. MİT’in bu belgesinde yer alan en acı detay ise, ihbar yazısında belirtilen 06 AH 6072 ile 31 ARS 83 plakalı araçların 52 kişinin öldüğü 155 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıda kullanıldığının ortaya çıkması. Bu araçların ilçe merkezinde saat 11.00 sıralarında dolaştığı ancak dikkat edilmediği de mobese kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkmıştı.
Savcılık iddianamesinde ayrıca, patlamadan 3 gün önce bir ihbarcının, doğrudan Emniyet Müdürlüğü yetkililerine ulaşarak bomba yüklenen araçların modelini, hangi kaportacıda düzenek hazırlandığını, katliamı düzenleyenlerin örgüt ve mensuplarının adlarını verdiği bilgisi de yer alıyor. Duruşmalar sırasındaki ifadelerde ise, İl Emniyet Müdürlüğünün İlçe Emniyet Müdürlüğüne ‘Herhangi bir işlem yapmayın, bizim gelmemizi bekleyin’ dediği ortaya çıktı. İhbarcının patlama hedefinin Ankara olduğunu bildirdiği, ancak Reyhanlı’da gerçekleştiği anlaşıldı.
Katliam emrini veren ve Suriye’de yaşadığı bilinen THKP-C lideri Mihraç Ural’ın katliamdan bir gün önce Facebook hesabında Hataylıları tehdit eden mesajı olduğu da aynı iddianamede yer alıyor. Bu patlama ile ilgili başka bir savcılık incelemesinde ise, bombalı saldırının 1 numaralı tutuklu sanığı Nasır Eskiocak’ın bir gün öncesine kadar güvenlik birimlerince takip altında olduğu bilgisi de bulunuyor.
SAĞLAM İSTİHBARATA RAĞMEN GÖZ GÖRE GÖRE GELEN KATLİAM
Reyhanlı patlamasına ilişkin her iki davanın da iddianamesinde dışarıdan iddialar ve söylentiler dışında savcıların sonradan belgelendirdiği istihbari bilgilere rağmen 11 Mayıs 2013 Cumartesi günü patlayıcı yüklü minibüslerden biri saat 13.21’de Reyhanlı belediye binası yanında, diğer minibüs ise 4 dakika sonra PTT’nin önünde patlatıldı. Patlamalarda 5’i çocuk 52 kişi hayatını kaybetti. 155 kişinin de yaralandığı patlamada 10’u resmi kurumlara ait olmak üzere 144 araç, ev ve iş yeri hasar gördü.
Orhan APAYDIN – Ömer KOÇ / HATAY/ DHA

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.