Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslam'da Kuran'ın gezegen ve uzay bilgisi


abdullahabdal

Önerilen İletiler

Tanrı yok, hayır var şeklinde havanda su dövmeyelim. Tanrı olamayacağı için yoktur. Çünkü gelişmiş bir düzenli yapı eğer tasarlanmış olmak zorundaysa, bu tasarımcı tanrı, yanru, kenri, her neyse, o eserinden daha gelişmiş ve düzenli olmak zorunda. O zaman ona da bir tasarımcı daha da fazla gerekli, daha gelişmiş ve daha düzenli olmalı. Bu böyle daha gelişkin ve daha düzenliye doğru gidemez, çıkmaza girer. Gelişmişlik arttıkça, tasarım daha fazla gerekli olur. 

 

O halde tanrı değil, evrim vardır. En gelişkin, en düzenli en sondadır. Başa doğru daha az gelişmiş ve daha az düzenli yapılara gidilir. En başta tahmin edemeyeceğimiz kadar basit bir neden vardır. Bu aklen zorunludur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrının fizik yasalarını yarattığı varsayımına dayanarak bu yarattığı yasalarla kendi elini kolunu bağlamak zorunda olduğu, bu kurallara kendisinin de uymak zorunda olduğu kuralına nereden ulaşıyorsunuz ?

 

Tanrıyı bizler nasıl tanımlıyoruz, yaratıcı, her şeyi  yaratan, hükmeden yani sıfatlarıyla tanımaya çalışıyoruz; bunlar sıfatlar kelamlardır, tanımlardır, bunların aslı nerdedir yaşamın içinde. Her bilgi yaratılan ayetlerin içindedir.

 

Yaşamın içinde ulaşabildiğimiz her şeyi inceleyip, bazı sonuçlara ulaşıyoruz.

 

Evrende oluşumunda bazı temel yasaların olduğu ve bunun genel geçerliliği olduğunu insanlık keşfetmiştir, bilgisine ulaşmıştır.

 

Dinde de zaten ahirete(geleceğe) iman vardır, yani gelecekte de herşey  ölçüye (kadere) göre şekillenecektir.  Yaratıcı yaratmada koyduğu ölçüleri yok mu ediyor, çiğniyor mu?, böyle bir tespit yok!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı yok, hayır var şeklinde havanda su dövmeyelim. Tanrı olamayacağı için yoktur. Çünkü gelişmiş bir düzenli yapı eğer tasarlanmış olmak zorundaysa, bu tasarımcı tanrı, yanru, kenri, her neyse, o eserinden daha gelişmiş ve düzenli olmak zorunda. O zaman ona da bir tasarımcı daha da fazla gerekli, daha gelişmiş ve daha düzenli olmalı. Bu böyle daha gelişkin ve daha düzenliye doğru gidemez, çıkmaza girer. Gelişmişlik arttıkça, tasarım daha fazla gerekli olur. 

 

O halde tanrı değil, evrim vardır. En gelişkin, en düzenli en sondadır. Başa doğru daha az gelişmiş ve daha az düzenli yapılara gidilir. En başta tahmin edemeyeceğimiz kadar basit bir neden vardır. Bu aklen zorunludur.

 

Tanrı ne?, her şeyi yaratan gücün arkasında ne var ? Bunu insanlık çözebilmiş değildir.  Dinde de bunun karşılığı kelam Allahtır, Allahı daha bilmiyoruz, Allaha daha ulaşamadık. Sadece bu ön kabuldur, yaratıcı gücün varlığını anlamaktır, ne olduğunu çözmek değildir.

 

Tasarlama var mı?, yok mu?, bu mekanizma nasıl işliyor bunun araştırılması zaten dinin insana yüklediği görevdir.

 

Zaten insanlık bunu araştırarak bilgi hazinesini genişletmektedir, beynimizdeki evren de bu yüzden genişlemektedir.

Bilim bu araştırma işini sistematik bir şekilde yapmaktadır, insanların cahilliğini ortadan kaldırarak, ön yargıları yıkmaktadır.

Dinde de temel esas putları yıkmaktır. Atadan gelen öğretilerin çoğu kısmı puttur, putlar yıkılmak için vardır, temizlenerek arınmalı doğru bilgiye yaklaşılmalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı ne?, her şeyi yaratan gücün arkasında ne var ? Bunu insanlık çözebilmiş değildir.  

 

Bir şeyin bilinemeyişi ayrı, olamayışı ayrıdır. Tanrı kavramı bilinemez değil, olamazdır. Tanrı diye bir şeyin olmasının bir mümkünü yoktur. Olamayacağı için yoktur. Neden olamayacağını da açıkladım. Hiç olamayacak bir şeye bilmiyoruz demenin bir mantığı yoktur. Olamıyor yani, olması mümkün değil. O halde olmadığı kesin. Bilinemezlikle işi yokuşa sürmenin bir anlamı yok. Tanrı yoktur, çünkü olamaz.

 

Gelişkin ve düzenli bir yapıyı tasarlanmışlığa kanıt göstermek çıkmazdır. Tasarımcı tasarımından daha gelişkin ve düzenli yapıda olmalı ki bu tasarımı gerçekleştirsin. O halde o, tasarıma daha da fazla muhtaç. İşte bu mantık çıkmazıdır. 

 

Evrim ise aklın ve mantığın gereğidir. En karmaşık, düzenli ve gelişkin en başta olamaz, en sonda olur. En başta tahmin bile edemeyeceğimiz kadar basit bir ilk başlangıç vardır. Her şey evrimle oluşmuştur ve yavaş yavaş gelişmiştir. En karmaşık, en gelişkin, evrimin son ürünü, bizleriz. Bilinçli, evreni gözlemleyen anlamlandıran bilinçli insan... 

 

Dinlerin temel işlevi put üretmektir. Bu putların sayısı çok veya bir olabilir, görünür veya görünmez olduğu iddia edilebilir, değişmez. Dinin amacı, puta taptırmak, yönetmek, sömürmektir. Bu çark tıkanırsa açmak için düşmanlaştırmak, çatıştırmak, katliam yaptırmak ve böylece çıkarını yürütmek için yaratılmış bir sömürü kurumudur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaratılan herşey birbirinden bağımsız değil birbirine bağlı olarak, eklemlenerek ilerlediği açıktır.

Yani bir kader(ölçü) var.

Tasarım olması muhtemel gözükmüyor, tasarım için malzemenin hazır olması gerekirdi.

Ama herşeyin değişip dönüşerek, yeni bir oluşumla birbirine eklemlenerek yaratılması, birbirini yaratması daha mantıklı, ayrıca maddenin yapısında da bu gözlemleniyor.

Madde enerjinin yoğunlaşmış hali,

Yaradılıştada da bir sınır yok sonsuzluğa gidiyor.

Belki başı ve sonu birbirine bağlanan bir döngüdür, bilemiyoruz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın @@musttafa, bu kez doğru sözler söylemişsiniz. Tek yanlışınız var, kader diye bir şey yoktur. Kader inancı uydurmadır. Kimse bütün olacakları görüp bir kenara önceden yazmaz. Bunu yapabilecek güçte bir varlık yoktur. Olamaz da. Zaten bildiğimiz kadarıyla evrende en gelişmiş bilince bizler, türümüz sahip. Evreni gözlemleyen, anlamlandıran her canlı bizdendir, ayrı değildir. O yüzden bu söylediğim bilgisiz bir gurur değil. Onlarla karşılaşırsak onları da bizler olarak ele almamız gerekir. Farklı değillerdir.

 

Süreç elbette sonsuz. Çünkü son tayin etmenin bir yolu yok. Yoktan var olmadığımız için yok da elbette olmayacağız. Belki daha iyi evrenler olur... Her zaman en iyiyi amaçlamalıyız. Sonuçta mutlaka iyi şeyler olur. Buna karma determinizm ahlakı deniliyor. Neden sonuç ilişkilerinin iyiliği de kötülüğü de yansıtıp geri döndürdüğü felsefesi. 

 

İndeterminizm ise ahlaksızlığın baş kaynağıdır. Bu felsefeden ahlak üretmenin bir yolu yoktur. İndeterminizm ya nihilizm üretir, ya din. Başka bir şey üretemez. 

 

Determinist bir dünya dileğiyle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrıyı bizler nasıl tanımlıyoruz, yaratıcı, her şeyi yaratan, hükmeden yani sıfatlarıyla tanımaya çalışıyoruz; bunlar sıfatlar kelamlardır, tanımlardır, bunların aslı nerdedir yaşamın içinde. Her bilgi yaratılan ayetlerin içindedir.

 

Yaşamın içinde ulaşabildiğimiz her şeyi inceleyip, bazı sonuçlara ulaşıyoruz.

 

Evrende oluşumunda bazı temel yasaların olduğu ve bunun genel geçerliliği olduğunu insanlık keşfetmiştir, bilgisine ulaşmıştır.

 

Dinde de zaten ahirete(geleceğe) iman vardır, yani gelecekte de herşey ölçüye (kadere) göre şekillenecektir. Yaratıcı yaratmada koyduğu ölçüleri yok mu ediyor, çiğniyor mu?, böyle bir tespit yok!

@@musttafa Bey, sorumun muhatabı siz değildiniz. original.gif 

 

Tanrı yok, hayır var şeklinde havanda su dövmeyelim. Tanrı olamayacağı için yoktur. Çünkü gelişmiş bir düzenli yapı eğer tasarlanmış olmak zorundaysa, bu tasarımcı tanrı, yanru, kenri, her neyse, o eserinden daha gelişmiş ve düzenli olmak zorunda. O zaman ona da bir tasarımcı daha da fazla gerekli, daha gelişmiş ve daha düzenli olmalı. Bu böyle daha gelişkin ve daha düzenliye doğru gidemez, çıkmaza girer. Gelişmişlik arttıkça, tasarım daha fazla gerekli olur.

O halde tanrı değil, evrim vardır. En gelişkin, en düzenli en sondadır. Başa doğru daha az gelişmiş ve daha az düzenli yapılara gidilir. En başta tahmin edemeyeceğimiz kadar basit bir neden vardır. Bu aklen zorunludur.

Tanrının fizik yasalarını yarattığı varsayımına dayanarak bu yarattığı yasalarla kendi elini kolunu bağlamak zorunda olduğu, bu kurallara kendisinin de uymak zorunda olduğu kuralına nereden ulaşıyorsunuz ?

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı yok ki elini kolunu bağlasın. Tanrıyı önce var kabul edip sonra elini kolunu niye bağlayacağını sormak "ejderhalar yeraltından çıktığında modern silahlarımızı yenebilirler mi?" diye sormaya benzer. Yeraltından ejderha filan çıkmayacak. Silahlarımızın onları öldürüp öldüremeyeceğini düşünmemize hiç gerek yok...

 

Kıyamet yaklaştığında dabbetülarz yerden çıktığında onu hidrojen bombası atıp öldürürüz, Yecüc ile Mecüc'e de kitle imha silahları kullanırız. Böylece kıyameti önleriz diye bir stratejik plan yoktur. Çünkü ne kıyamet diye bir şey var, ne yerden dabbe çıkacak, ne Yecüc, ne de Mecüc... Bunlar uydurma mitolojik efsaneler... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı yok ki elini kolunu bağlasın. Tanrıyı önce var kabul edip sonra elini kolunu niye bağlayacağını sormak "ejderhalar yeraltından çıktığında modern silahlarımızı yenebilirler mi?" diye sormaya benzer. Yeraltından ejderha filan çıkmayacak. Silahlarımızın onları öldürüp öldüremeyeceğini düşünmemize hiç gerek yok...

 

Kıyamet yaklaştığında dabbetülarz yerden çıktığında onu hidrojen bombası atıp öldürürüz, Yecüc ile Mecüc'e de kitle imha silahları kullanırız. Böylece kıyameti önleriz diye bir stratejik plan yoktur. Çünkü ne kıyamet diye bir şey var, ne yerden dabbe çıkacak, ne Yecüc, ne de Mecüc... Bunlar uydurma mitolojik efsaneler... 

 

Kıyamet'n olmadığından nasıl bu kadar eminsiniz?

 

Tanrı yoktur, din uydurmadır iddianızın kaynağı nedir? Kendi aklınız mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kıyamet

 

Tanrı

 

Kıyamet diye bir şey yoktur. Çünkü yok oluş diye bir şey yoktur. Çünkü varlık, yaratılmamıştır ki yok edilsin. Varlık sonsuzdan beri vardır.  Var edilmemiştir. O yüzden yok da edilemez. Biçim değiştirerek sonsuz şekilde tekrarlanır. Tek bir evren yoktur. Aklen olamaz. Evrenler de canlılar gibi oluşur, genişler, gelişir ve ölür, evrenler nesli devamlıdır. Hiç bir şey yok olmaz...

 

Tanrı olamayacağı için yoktur. Olamaz, çünkü evreni yaratacak bir aklın evrenden daha gelişkin olması gerekir. Evren yaratıcıya muhtaçsa, daha gelişkin olan, daha fazla muhtaçtır. Tanrı olamayacağı için evrim vardır. Gelişkin basitten gelir, basit gelişkinden gelemez. Bu yüzden tanrı olamaz ve yoktur. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı yok ki elini kolunu bağlasın. Tanrıyı önce var kabul edip sonra elini kolunu niye bağlayacağını sormak "ejderhalar yeraltından çıktığında modern silahlarımızı yenebilirler mi?" diye sormaya benzer.

rolleyes.gif O halde siz neden varsayarak fikir geliştirdiniz ? Teizmin Tanrı'sından bahsetmiyor musunuz ?

 

" Tanrı olamayacağı için yoktur. Çünkü gelişmiş bir düzenli yapı eğer tasarlanmış olmak zorundaysa, bu tasarımcı tanrı, yanru, kenri, her neyse, o eserinden daha gelişmiş ve düzenli olmak zorunda. O zaman ona da bir tasarımcı daha da fazla gerekli, daha gelişmiş ve daha düzenli olmalı. Bu böyle daha gelişkin ve daha düzenliye doğru gidemez, çıkmaza girer. Gelişmişlik arttıkça, tasarım daha fazla gerekli olur. "

 

Buradaki Tasarımcı Tanrı tasarlarken neye göre tasarlar ? Neye göre tasarladıysa, o göreye göre kendisi de tasarlanmak zorunda mıdır ? Ya tasarlarken kullandığı yöntemleri kendi geliştirdiyse ve tasarlama eylemi illaki o yöntemlerle olmak zorunda değilse ? Kendisinin de o yöntemlerle tasarlanmış olması gerektiğini bize düşündürten nedir ?

 

Yani; yaratma yöntemi olarak Nedenselliği kullanan bir Tanrı varsa ve Nedenselliği zaten kendisi yaratmışsa, kendi yarattığı yöntem onu bağlar mı ? Bu yönteme dayanarak, Tanrının yokluğu ispatlanabilir mi ? original.gif 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kıyamet diye bir şey yoktur. Çünkü yok oluş diye bir şey yoktur. Çünkü varlık, yaratılmamıştır ki yok edilsin. Varlık sonsuzdan beri vardır.  Var edilmemiştir. O yüzden yok da edilemez. Biçim değiştirerek sonsuz şekilde tekrarlanır. Tek bir evren yoktur. Aklen olamaz. Evrenler de canlılar gibi oluşur, genişler, gelişir ve ölür, evrenler nesli devamlıdır. Hiç bir şey yok olmaz...

 

Tanrı olamayacağı için yoktur. Olamaz, çünkü evreni yaratacak bir aklın evrenden daha gelişkin olması gerekir. Evren yaratıcıya muhtaçsa, daha gelişkin olan, daha fazla muhtaçtır. Tanrı olamayacağı için evrim vardır. Gelişkin basitten gelir, basit gelişkinden gelemez. Bu yüzden tanrı olamaz ve yoktur. 

 

1. Varlık sonsuzdan beri vardır.

Sonsuz nedir, sonsuzun sonunu bilen varmıdır?

 

2. Var edilmemiştir.

Hiçbir şey etki olmadan tepki vermez. Bir güç olmadan hiçbir şey yoktan var olamaz. Etki tepkiyi doğurur. Yokluktan varlığa geçilmesinin kaynağı yaratıcı güçtür.

 

3.  Hiç bir şey yok olmaz...

Doğru yok olmaz sadece dönüşür.

 

4.  Evrenler de canlılar gibi oluşur, genişler, gelişir ve ölür, evrenler nesli devamlıdır.

Evrenler yaratıcı güç sayesinde var olur ve süresi bitince yok olur. Büyük patlama öncesi, kainat ötesi bizler için bilinmeyendir. Kıyamet dünyanın sona eriş şeklidir.

 

5.  Tanrı olamayacağı için yoktur. Olamaz, çünkü evreni yaratacak bir aklın evrenden daha gelişkin olması gerekir. Evren yaratıcıya muhtaçsa, daha gelişkin olan, daha fazla muhtaçtır. Tanrı olamayacağı için evrim vardır. Gelişkin basitten gelir, basit gelişkinden gelemez. Bu yüzden tanrı olamaz ve yoktur.

Evrim tanrının varlığını ya da yokluğunu kanıtlamaz. Gelişkin basitten geliyor ise bir bebek neden büyüdükçe gelişiyor? Bu çok saçma bir yorum olmuş hiç bir mantıklı dayanağı yoktur.

 

Tanrı vardır çünkü hiçbir şey etki olmadan var olamaz. Tanrı evreni yaratmıştır çünkü insan aklının sınırlarını aşacak bir güce sahiptir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gelişkin basitten geliyor ise bir bebek neden büyüdükçe gelişiyor? 

 

Anlayamadım. Doğduğunda daha az gelişmişken, hatta zigot hücresi iken basit, büyüdükçe gelişiyor işte...  

 

Tanrının var olduğunu neye dayanarak iddia ediyorsunuz? Evrenin karmaşık, düzenli ve gelişkin yapısından öyle değil mi? Bu yapının bir akıl tarafından tasarlanmış olması gerekir diyorsunuz. Tasarlanmadan böyle bir yapı oluşamaz diyorsunuz değil mi? Halbuki tanrı olsaydı evreni tasarlamak için evrenden daha üst bir yapı olması gerekirdi. O zaman da tasarıma o daha çok muhtaç olurdu. Onun da tasarlanmadan ortaya çıkamaması gerekirdi. Peki tanrıyı ondan da daha üst bir yapı olan Yanru mu tasarladı? Onu da Kenru mu tasarladı? Kenru'yu da... Uzatmayalım, bu akıl çıkmazıdır ve olamaz. Demek ki tanrı yoktur. Evren tasarlanmamış, evrimleşmiştir. 

 

Evrim tanrının yokluğunun kanıtı olduğu için böyle demiyorum. Önce tanrının olmadığını kanıtlıyorum. Sonra tanrı yaratmadıysa evren nasıl oluştu? nun yanıtını veriyorum. Sanırım anlaşılmış olması gerek. 

 

Tek bir evren olması aklen imkansızdır. Neden birden bir evren ortaya çıksın? Evrenler canlılar gibi doğar, yaşar ve ölür, evrenler de evrimleşir. Evrenler nesli sonsuz biçimde sürüp gider. Başlangıç ve son biçemeyeceğimiz için süreç sonsuzdur. Çünkü biçmek aklen olanaksızdır. Biçtiğimiz başlangıç ve son neye göre biçilecek? Başlangıç ve son yoktur, bunlar bizim atadığımız izafi kavramlardır. Doğmamıza başlangıç, ölmemize son dememiz gibi. Böyle başlangıç ve sonlar sadece bizim düşüncemizde vardır. Hepimiz ve her şey sonsuzdur. Çünkü başlangıç ve son biçmenin akli bir yolu ve dayanağı yoktur.

 

Sonsuz olmak için tanrıya ihtiyacımız yok, zaten sonsuzuz, çünkü sonlu olmanın bir yolu yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tasarlanmadan böyle bir yapı oluşamaz diyorsunuz değil mi? Halbuki tanrı olsaydı evreni tasarlamak için evrenden daha üst bir yapı olması gerekirdi. O zaman da tasarıma o daha çok muhtaç olurdu. Onun da tasarlanmadan ortaya çıkamaması gerekirdi. Peki tanrıyı ondan da daha üst bir yapı olan Yanru mu tasarladı? Onu da Kenru mu tasarladı? Kenru'yu da... Uzatmayalım, bu akıl çıkmazıdır ve olamaz. Demek ki tanrı yoktur. Evren tasarlanmamış, evrimleşmiştir.

Buradaki Tasarımcı Tanrı tasarlarken neye göre tasarlar ? Neye göre tasarladıysa, o göreye göre kendisi de tasarlanmak zorunda mıdır ? Ya tasarlarken kullandığı yöntemleri kendi geliştirdiyse ve tasarlama eylemi illaki o yöntemlerle olmak zorunda değilse ? Kendisinin de o yöntemlerle tasarlanmış olması gerektiğini bize düşündürten nedir ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kainat ötesi bizler için bilinmeyendir. 

 

Bilinmeyen diye bir şey yoktur. Çok iddialı bir söz gibi gelebilir ama açıklayayım:

 

En geçerli bilme aracımız adı üstünde, bilimdir. Bilim tabii ki her şeyi bilmez. Hakkında somut kanıt bulamadığı konuları felsefeye havale eder. Felsefe bu işi akıl ve mantıkla çözümler. Fakat somut verilerle çalışmadığı için felsefe bağlayıcı değildir. Kimse felsefenin vardığı sonuçları benimsemek zorunda değildir. Felsefe sadece olası çözümleri ortaya koyar, isteyen istediğine yine inanır. 

 

Örneğin bilim, evrenimizi gözlemliyor ve çözümlüyor ama, tek evren bu mudur? Bu soruya yanıt teşkil edecek bir veriye ulaşmak olanaksız. O zaman felsefe olası önerileri düşünecek.

 

Gereği düşünüldü: Tek bir evren olması olanaksızdır. Çünkü evren başlangıçlı ve sonlu bir varlık. Bir şey yoktu, pat! O ne? Evren ortaya çıktı. Böyle bir şey olanaksızdır. Yokken durduk yerde niye bir evren ortaya çıksın? Dolayısıyla çoklu evren kuramları ortaya çıkmıştır. Bunlar felsefi kuramlar. 

 

Önce paralel evrenler modeli Hugh Everett tarafından ortaya atıldı. Bu adam gerçek bir dâhi idi. Bilimci idi ama emekliliğinde felsefeye kendini adadı. Düşünceye müthiş ufuklar açtı. 

 

Daha sonra kabarcık evrenler modeli ortaya atıldı. Bunun belli başlı bir yaratıcısı yok sanıyorum. Felsefede anonim olarak ortaya çıkmış bir fikir. Buna göre sonsuz uzayda evrenler gazoz kabarcıkları gibi oluşup genişleyip yok oluyorlar.

 

Kısacası bilinmeyen aslında yoktur. Akıl her sorunu çözer. Çünkü mantık diye bir şey var. Mantığı kullandıkça her sorun çözülür. Çözmeyi bilen için...

 

Bu ikili denklemde (bilim-felsefe) dine hiç yer yoktur. Din hiç bir çözüm sunmaz. Hayaller, efsaneler, halisünasyonlar, yanılgılardan başka hiç bir şey vermez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı evreni yaratmıştır çünkü insan aklının sınırlarını aşacak bir güce sahiptir.

 

Sayın Haneke, siz demagojik anlatımlara kulak asmayın. Tanrının olamayacağı argümanı o kadar sağlam bir argümandır ki, yanıt ancak demagoji ile sanki veriliyormuş gibi yapılabilir. Bu kadar sağlam bir argümana başka türlü bir karşı çıkış yolu yok zaten. Tek çare demagoji.

 

Demagojinin yapısı da şu: Ben sanki elimizde bir evren, bir de tanrı varmış da, madem bu evreni bu tanrı yarattıysa bu tanrıyı kim yarattı diyormuşum! Halbuki elimizde sadece bir evren var, tanrı filan yok! Olmayan tanrıyı kim yarattı diye niye sorayım?

 

Safsataların yapısını iyi analiz ederseniz, onlara aldanmazsınız. Analitik düşünce, şart... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Haneke, siz demagojik anlatımlara kulak asmayın. Tanrının olamayacağı argümanı o kadar sağlam bir argümandır ki, yanıt ancak demagoji ile sanki veriliyormuş gibi yapılabilir. Bu kadar sağlam bir argümana başka türlü bir karşı çıkış yolu yok zaten. Tek çare demagoji.

 

Demagojinin yapısı da şu: Ben sanki elimizde bir evren, bir de tanrı varmış da, madem bu evreni bu tanrı yarattıysa bu tanrıyı kim yarattı diyormuşum! Halbuki elimizde sadece bir evren var, tanrı filan yok! Olmayan tanrıyı kim yarattı diye niye sorayım?

 

Safsataların yapısını iyi analiz ederseniz, onlara aldanmazsınız. Analitik düşünce, şart... 

original.gif Tanrı'yı kim yarattı diyebilmemiz için kendi aklımızın içinde bu soruyu sorabiliriz yani aklın sınırlarını aşamıyoruz ve bu sınırlı akılla bu soruları sormak çok normaldir.

 

Aklın sınırları bilimin sınırlarıdır. Tanrı tüm bunların yaratıcısı olduğuna göre bizim bilmemizi istediklerinden fazlasını öğrenmemize imkan vermemiştir. Bir robot yapan bilim adamı o robota ne kadar özellik yükler ise robot o özelliklerin dışına çıkamaz. Özellikler arttırılmadıkça robotun yapabilecekleri o özellikler ile sınırlıdır. Tanrı hakkında sınırlı akıl ile çok fazla yol alınamaz bu sebeple sizin gibi inanmayan ve sorgulayanların olması çok normaldir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aklın sınırları bilimin sınırlarıdır. 

 

Hayır, akla biçilmiş bir sınır yoktur. Bilimin sınırları vardır, onlar da somut verilerin elde edildiği yere kadardır. Sonrasında felsefe akıl ve mantıkla görev yapar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olmayan tanrıyı kim yarattı diye niye sorayım?

Sahi niye sordunuz o zaman ? laughing.gif 

 

Peki tanrıyı ondan da daha üst bir yapı olan Yanru mu tasarladı?

Tasarımı delil gösterenlere verilen klasik cevap :

 

“ Tasarım varsa Tanrı var diyorsanız, Tanrının da bir tasarlayıcısı olmalı o da Yanrudur. Onun da tasarlayıcısı Zanrudur…böyle sonsuza kadar gider. Bu anlamsız olduğundan tasarım yoktur “ gibi...

 

Fakat, Sonsuzluk, Sonsuz İrade yine Tanrının tanımına ait olduğundan bu argüman geçersizdir. ( Teizmin kendi içindeki tutarlılığı )

 

Nedensellikten gidilirse,

 

“ Her şeyin bir nedeni vardır, Evrenin Oluşumunun nedeni de ilk neden olan Tanrıdır. “ diyenlere verilen klasik cevap :

 

“ Tanrının da bir nedeni olmalı, onu da oluşmasına neden olan bir şey olmalı. O halde Tanrı diye bir şey yoktur. Sonsuza uzanan nedensellikler vardır“

 

Oysa, Nedenselliği de yaratan Tanrı olduğuna göre, yarattığı kurala kendisi uyması gerekmiyor. Bu argüman da geçersizdir. ( Teizmin kendi içindeki tutarlılığı )

 

Bir de " Tanrı varsa da kendi kendine evrimleşerek Tanrı olmuştur, dolayısıyla ona Tanrı denemez o da bizim gibi bir varlıktır " önermesi var. Bu da Tanrının yokluğuna delil olmaz. Zira, evrimleştikten sonra Evreni, İnsanı vs.yi yaratmış ise yine Tanrı tanımına uyar. İnsanın bir robotu veya bir bilgisayar oyunundaki bir karakteri yaratması gibi.

 

Görüldüğü gibi, Tanrının varlığına delil olarak gösterilenler gibi karşı deliller de mantıksız ve basittir. original.gif

 

Dolayısıyla, ne Tanrının varlığı ne de yokluğu bilimsel ve mantıksal olarak kanıtlanamaz.

 

Tanrı kavramının inanç boyutunda olması da bu nedenledir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O zaman tasarımı delil olarak öne sürmeyecekler. Onlar sürmezse biz de sessiz kalırız. Sorun da çıkmaz... Olay bu kadar...

 

Bu muymuş teizmin tutarlılığı? Benim hiç gözüm tutmadı!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Oysa, Nedenselliği de yaratan Tanrı olduğuna göre, yarattığı kurala kendisi uyması gerekmiyor. Bu argüman da geçersizdir. ( Teizmin kendi içindeki tutarlılığı )

 

Dolayısıyla, ne Tanrının varlığı ne de yokluğu bilimsel ve mantıksal olarak kanıtlanamaz.

 

Tanrı kavramının inanç boyutunda olması da bu nedenledir.

 

O zaman tasarımı delil olarak öne sürmeyecekler.

 

İşte bu cevap ta teizmin tutarsızlığı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet, teistler sanki biz tanrı varmış da nerden gelmiş diye soruyoruz gibi yapıyorlar. Biz tanrının olamayacağını, onların ortaya koyduğu argüman üzerinden kanıtlıyoruz. Yoksa tamam iyi tanrı var ama nerden geldi demiyoruz. 

 

Teizmin ana dayanağı, aslında olmayan hayali dayanağı, "mış gibi yapmak" tır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O zaman tasarımı delil olarak öne sürmeyecekler. Onlar sürmezse biz de sessiz kalırız. 

 

Sessiz kalmıyorsunuz da sorun çözülüyor mu ? Teizmin öne sürdüğü Tanrı argümanlarını kullanarak Tanrının yokluğunu kanıtlayamıyorsunuz. Teizmin Tanrı tanımı kendi içinde tutarlıdır. Bu tutarlılık Tanrının var olduğunun kanıtlanması demek anlamına gelmez.

 

Aynen Uzaylılar hakkında kendi içinde tutarlı bir önermeler bütünü ortaya koyabilenlerin Uzaylıların varlığını kanıtlamış olmadığı gibi. Uzaylıların yokluğunu kanıtlamak için iddia sahibinin Uzaylı tanımından giderek yanlışlamaya çalışmak ama becerememenin de Uzaylıları ne var ne de yok etmediği gerçeği gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.