Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslam'da Kuran'ın gezegen ve uzay bilgisi


abdullahabdal

Önerilen İletiler

İslam'da Kuran'ın gezegen ve uzay bilgisi

KURANIN GEZEGEN VE UZAY BİLGİSİ SİZİ ŞAŞIRTABİLİR


TRİLYONLARCA YILDIZLAR YERYÜZÜNÜN ÜSTÜNE DÜŞMESİN DİYE GÖKKUBBE TUTULUR

ÇÜNKÜ ŞEYTAN TAŞLAMAYA YARAYAN BONCUKLAR YER DEN BÜYÜK OLAMAZLAR

HAC-65- İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor.


GÖK KUBBEYİ BETONARME YAPTIĞI İÇİN YAYILMIŞ YERDEN AYIRABİLECEĞİNİ YAZAR.

MİMAR SİNAN IN YAPTIĞI KUBBENİN LAFI MI OLUR..

ENBİYA-30-göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi?


EV ÇATISI ÖRNEĞİ DÜNYA’YA GÖK KUBBEYİ TAVAN YAPMIŞTIR.GÜNEŞ AY VE YILDIZLARI ASMIŞTIR

ENBİYA-32-Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık.


TAVAN YARILACAK VE ZİYNETLER OLAN BONCUKLAR YILDIZLAR YERE SAÇILACAKTIR TOPLAYABİLİRSİNİZ.

İNFİTAR-1-2.Gök yarıldığı zaman.Yıldızlar saçıldığı zaman,


GÖK KUBBE HAVADA NASIL DURUYOR ŞAŞIRMAYIN SİZİN GÖREMEYECEĞİNİZ DİREKLER VAR

LOKMAN-10-Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı.


GÖKKUBBEYİ SÜSLEDİĞİ YILDIZLARLARLA ŞEYTAN DA TAŞLAYABİLİRSİNİZ

MÜLK-5- göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık

SAFFAT-6-Biz, en yakın göğü süs olması için mücevherlerle, yıldızlarla donattık


GECE VE GÜNDÜZ EŞİT BİRBİRİNİ GEÇEMEZ.YAZLARI GÜNDÜZ BİRAZ UZUN DİYE DÜŞÜNENLER YALANCIDIR.

YASİN-40-Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir.


ÇALIŞMANIZ İŞ GÜÇ YAPMANIZ İÇİN GÜNDÜZÜ YARATMIŞTIR.GECE VARDİYASI GÜNAHTIR.

NEBE-11-Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık.


GECEYİ DİNLENMENİZ VE UYUMANIZ İÇİN YARATMIŞTIR.GECE BAŞKA BİŞEY YAPILMAZ GÜNAH

ENAM-96-O, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da

YUNUS-67-O, içinde dinlenesiniz diye geceyi sizin için; gündüzü ise aydınlık kılandır.


DÜNYAYI YAYIP DÜZLEMİŞTİR. YER KÜRE OLSA UÇLARI BUCAKLARI OLDUĞUNU YAZMAZ

RAHMAN-33.Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.


DÜNYA DÖNMESİN HAREKET ETMESİN DİYE DAĞLARLA KAZIKLAYIP SABİTLEMİŞTİR

ENBİYA-31-Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik.


MERKEZİ SABİTLEYİP HAREKETSİZ YAPTI.GÖKKUBBEDE YOL İZLEYİP GÜNEŞ VE AY GİDEBİLİYORLAR

YASİN-40-Ne güneş aya yetişebilir,….. Her biri bir yolda gitmektedir.

RAHMAN-5-Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.


GECE GÜNDÜZÜ ALLAH DÖNDÜRÜR DURUR DÜNYA YUVARLAK DEĞİLKİ DÖNSÜN

NUR-44-Allah, geceyi ve gündüzü döndürüp duruyor.


GÜNEŞ VE AY GÖKKUBEDE ALLAHIN YAPTIĞI YOLDA HAREKET EDER SABİT DEĞİLDİR

ENBİYA-33-O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yolda hareket eder.


GECE VE GÜNDÜZÜN DÜNYANIN KENDİ ETRAFINDA DÖNMESİYLE OLDUĞUNU BİLMEZ GECE YARATILIR

NEML-86-Onlar görmüyorlar mı ki, biz geceyi içinde rahat etsinler diye, gündüzü de gösterici olarak yarattık.


GÜNEŞ GÖKKUBBEYE ASILI ISITICI VE AYDINLATICI BİR YAĞ KANDİLİDİR

NUH-16-Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?’

NEBE-13-Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.



GÜNEŞ GECE OLDUĞUNDA NEREYE GİDİYOR DEMEYİN .GÜNEŞİ KARA BALÇIĞIN ALTINA SAKLIYOR

KEHF-86-Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar buldu.


GÜNEŞİN BALÇIKTAN ÇIKTIĞI YERE UZAY GEMİSİ OLMADAN GİDEBİLİYORMUŞ

KEHF-90-Güneşin doğduğu yere ulaşınca,güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu.


KUZEY VE GÜNEYİNDE RABBİ DEĞİLDİR.GÜNEŞİ O YÖNLERE HAREKETLENDİRMEMİŞTİR

RAHMAN-17 .O, iki doğunun ve iki batının Rabbidir.


GÖLGENİZİ ALLAH HAREKETLENDİRDİ UZATTI İSTESEYDİ GÖLGENİZİ SABİTLERDİ

FURKAN-45-Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı.


RÜZGAR ESTİRİP KASIRGA FIRTINA VE SELLERİ MÜJDELİYOR Kİ ÇATILAR UÇUNCA MUTLU OLUNUZ SEVİNESİNİZ

FURKAN-48,49-O, yağmurun önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderendir.


RIZK VEREMEDİĞİ TPORAKLARDA AĞAÇ YETİŞMEYEBİLİR.GÖLGE OLMASI İÇİN BULUT YARATIR.YAĞMUR İÇİN DEĞİL

BAKARA-57-Bulutu üstünüze gölge yaptık.


DOLU GİBİ AĞIR BİR BUZ BULUT ÜSTÜNDE OLMAZ- DOLU GÖKTEKİ DAĞLARDAN YAĞDIRILIR.

NUR-43- O, gökten, oradaki dağ lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir


YILDIRIMLARI(ŞİMŞEĞİ) DİLEDİĞİ İNSANI KORKUTMAK VE İNSANI ÇARPMAK İÇİN YARATMIŞTIR

RAD-12-O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir,

RAD-13-Gök gürlemesi O’na. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O, yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar.


KUŞLAR KANATLARIYLA UÇUYOR SANMAYIN ANLARI ALLAH YUKARDA TUTUYOR.UÇAĞI TUTMASI NORMALDİR ARTIK

MÜLK-19.Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları havada ancak Rahmân tutuyor.


TAKI ÇOK ÖNEMLİDİR.DENİZLERİ İNCİ KOLYELER SÜS ÇIKARALIM TAKALIM DİYE YARATMIŞTIR

NAHL-15-ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir.

FATIR-12-İki deniz aynı olmaz…..ve takınacağınız süs eşyası çıkarırsınız.


NAVİGASYON VE PUSULA GÜNAH-NEHİRLERİ VE YILDIZLARI YOLLARIMIZI BULALIM DİYE YARATMIŞTIR.

NAHL-16.yolunuzu bulmanız için nehirler, yollar meydana getirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.

/

BİLGİSİZ BİLİMADAMLARI AYNI AĞIRLIKTAKİ ÖRÜMCEK İPEĞİ ÇELİKTEN 5 KAT GÜÇLÜ DEMİŞLER

ANKEBUT-41.Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir.

Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!


KATIRLAR AT İLE EŞEK’İN CİFTLEŞMESİYLE İSTEYEREK OLUŞTURULUR.KURANDA ALLAH YARATTI YAZIYOR

NAHL SURESİ -8 AYET -Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları,KATIRLARI ve merkepleri de yarattı.

Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır."


KUTUPLARDA ORUÇ TUTANLAR ÖLMEZ İSE ÇOK SEVABA GİRECEKTİR 6 AY DAYANIN İSTEMİŞTİR

BAKARA187.sabahın beyaz ipliği, siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yeyin,için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.


İSLAM ÜLKELERİ YÜZDE DOKSANDOKUZ ÇÖLDEDİR MÜSLÜMANLARA RIZK YOK ÜLKELERİNİ ÇÖL YAPMIŞTIR.

İSRA-30.Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve kısar.O,kullarından haberdardır ve onları görmektedir.


GEMİLERİN SADECE RÜZGARLA YOL ALDIĞINI YAZAR MOTORLU VE BUHARLI GEMİLERİ ALLAH BİLMEZ

ŞUARA-32.Denizlerde yüce dağlar gibi gemilerin yürümesi de O’nun kudretinin delillerindendir.

O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

GEMİLERİN SADECE RÜZGARLA YOL ALDIĞINI YAZAR MOTORLU VE BUHARLI GEMİLERİ ALLAH BİLMEZ

 

 

hic alakasi yok ; zorlama izah bu ; 

 

Hz. Suleyman elektrigi kullanmistir ; kendisine ilim olarak verilmis ve sadece kendi devrinde bir rahmet olarak kuresellesmede bir imkan olarak tekellestirmistir ;

 

 

biz ona erimis bakir madenini sel gibi akittik (ayet) en iyi iletken bakirdir ; bakirdan ne bina ne de zirh yapililir ; ama iletisim icin canaklar yapmada ve elektrik akimi uretmede idealdir ;

 

biz ona ruzgari boyun egdirdik (ayet) boylece gidisi 1 ay gelisi 1 ay olan sureyi 1 gunde katederdi (ayet)

 

motorlu tasit ve hava iletisimini de gelistirdigini goruyoruz .. ruzgaz dev pervane kuvveti ile ayrodinamik bir ilimle adeta istenilen yone boyun eger !

 

ki 1 aylik sureyi 1 gune indirgemesi dunyayi dolasabiliyor oldugunun da alameti oluyor ... bugun amerikaya 16 saatte ucuyorum klasik kosullarda ; tam bulundugum yere 24 saatte ucarak geli gelebilirim ... hasap tutarli ; ama gemi ile aylar surer !

 

hz, Suleymanin ordulari boluk boluk dagitildi ; o orduda kuslar da vardi ! supesiz kuslar bildircinlar degillerdi biggrin.png kus burda benzetmedir ! havacilikta ileri gittigibi goruyoruz !

 

 

 

 

 

hz, Suleyman devri dunya tarihinin gizli olaylarindandir ; bunu belgeleri ile ortaya cikarmalari demek (ki saklaniyor); Kuranin dunyayi 1 saatte fetetmesi demektir : ))

 

ama evrimciler ilkelden gelismise dogru hayali bir tarih kalibinda israr ediyorlar ! bunun gecerliligi yok ...

 

Kuran her devre hitap eder .. sizler ise evrim teorisinin etkisi altinda oldugunuzun farkinda degilsiniz .. bilinc alti muhendislik harikasisiniz diyebilirim ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hic alakasi yok ; zorlama izah bu ; 

 

Hz. Suleyman elektrigi kullanmistir ; kendisine ilim olarak verilmis ve sadece kendi devrinde bir rahmet olarak kuresellesmede bir imkan olarak tekellestirmistir ;

 

 

biz ona erimis bakir madenini sel gibi akittik (ayet) en iyi iletken bakirdir ; bakirdan ne bina ne de zirh yapililir ; ama iletisim icin canaklar yapmada ve elektrik akimi uretmede idealdir ;

 

biz ona ruzgari boyun egdirdik (ayet) boylece gidisi 1 ay gelisi 1 ay olan sureyi 1 gunde katederdi (ayet)

 

motorlu tasit ve hava iletisimini de gelistirdigini goruyoruz .. ruzgaz dev pervane kuvveti ile ayrodinamik bir ilimle adeta istenilen yone boyun eger !

 

Elektriği  radyo ve TV çalıştırmak için kullanmış olabilir.

Hatta o dönemde TRT de Bizimkiler adlı bir dizi gösterimdeymiş..

 

Fakat ampulu nereden bulmuştur ona kafam takıldı..

Bakırdan uzay aracı yapılıyorsa bak sen belkide aya ilk çıkan insandır..

ay dede olarak bilim..ona gidilemeyeceğini..onun bir ışık kaynağı olduğunu bilsede..

 

Geçen habertürkte 400 yıl önce kabe nin yıkıldığını gösteren fotoğrafı gösterdi müslüman..

sipikerde yok yaa bile diyemedi..

Bu müslümanlar Fotoğraf makinasını bulup kullanıp Kuma gömüyorlar..kimse duymasın diye

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elektriği  radyo ve TV çalıştırmak için kullanmış olabilir.

Hatta o dönemde TRT de Bizimkiler adlı bir dizi gösterimdeymiş..

 

Fakat ampulu nereden bulmuştur ona kafam takıldı..

Bakırdan uzay aracı yapılıyorsa bak sen belkide aya ilk çıkan insandır..

ay dede olarak bilim..ona gidilemeyeceğini..onun bir ışık kaynağı olduğunu bilsede..

 

Geçen habertürkte 400 yıl önce kabe nin yıkıldığını gösteren fotoğrafı gösterdi müslüman..

sipikerde yok yaa bile diyemedi..

Bu müslümanlar Fotoğraf makinasını bulup kullanıp Kuma gömüyorlar..kimse duymasın diye

 

 

:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben bu sefer orijinal ayetleri  vereyim de neler neler sakliymis Kuranda bi gorelim ..

 

 

 

 

12- "Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgâra (boyun eğdirdik); erimiş bakır ma­denini ona sel gibi akıttık.

 

 

incelige bakin !

 

''sabah gidisi bir ay aksam donusu 1 ay'' ifadesi dikkat cekicidir : hem sabah gidip aksam gelebildigine vurgu var hem de bu islemin normal sartlarda 1 ay surdugune isaret var !

 

ruzgarin boyun egmesi ise ayri dikkat ceken bir husustur ; ruzgar sicaklik farklarindan dogar ve asla sabit bir yonde istikrarli bir sekilde esmez .. mevsime ve iklime gore degiskendir ;

 

boyun egdirmede ise iradenin her an yonlendirmesine acik bir imkan olus olmalidir : ))

 

 

 

''erimis bakir madenini sel gibi akittik'' ifadesi de dikkat cekicidir ! zira ''sel gibi'' tamlamasi seri uretimi ve sellerin heryere nufus etmesi gibi heryere bu bakir temelli teknolojinin nufus ettigini goruyoruz !

 

 

13- "Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyük­lüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı.

 

kaleler; yani yuksel binalar , gokdelenler

 

heykeller ; medeniyetin semboludur ; sanat ve ihtisamin en temel gostergesidir ..

 

havuz buyuklugunde canaklar : buraya dikkat ! neden havuz buyuklugunde ? burada anlatilmak istenen ; havuz derinliginde ; )

 

yani uydu ve yayin organlarinin sel gibi heryere ulastigini goruyoruz !

 

 

 

 

 

yerinden sokulmeyen kazanlar = hizli tren , yerinden sokulmeyen kazandir ! tren kazanla calisir >>

 

 

 

 

 

 

 

 

ayetler acik ! derseniz ki biz bu ayetleri otobur gibi yorumlayacagiz biggrin.png e secim sizin ..

 

kazana

asure kazani ya da kafasina gore bakiri kaynatip kaynatip etraftaki insanlara sel gibi doken deli bir adam da cikarabilirsiniz biggrin.png

 

ama ben de akilli ve makul bir sekilde cok iyi anladiginiz seyi size hava ata ata anlatirim tabi : ))

 

 

TRT o zaman kurulmusmus ta biggrin.png kerata

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yani Hz. Suleymanin ucak yaptigi asikardir ;

 

ayetlerde gecen Hudhud kusu da onun devriye gezen pilotudur ..

 

bilindigi gibi Hz. Suleyman hudhudu goremeyinde disiplini bozdugu gerekcesiyle ofkeleniyor ;

 

hudhud gelis yaptiginda da ona bir istihbarat getiriyor ve Hz. Suleyman onu affediyor .. normal bir kus sadece bir mektup getiricek olsa neden geciktin denmez ! kus sonucta avciya av olmak var smile.png

 

ayriyetten kuslar terbiyelerinden sasmayan gecikme bilmeyen canlilardir ; hazir bulunmadigindan dolayi ; disiplini bozmus bir kusun hz, Suleymana saygili bir sekilde olup biteni ve yaklasan tehlikeyi ozetlemesi elbette Hz. Suleymanin teknolojisindendir ; istihbarat orgutu oldugunu goruyoruz ...

 

 

 

tarihte sakli kalmis teknolojiler vardir .. mesela nikola testa ! statik elektrigi kullanarak 1800 lu yillarda butun bir sehri aydinlatmistir saskina donen onde gelenler onun butun projelerine el koymuslardir ...

 

ondan yillar yillar sonra onun teknikleri yayginlasmistir .. tarihte sakli cok fazla sir vardir ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Hiç bu kadar anlamsız bir iddia duymamıştım. Süleyman uçak yapmış da pilotu da kuş muymuş? Kendi niye uçurmuyormuş uçağını? Bu kadar uçuk iddiaları neye dayanarak ortaya atıyorsunuz çok hayret verici doğrusu. 

 

Böyle uçuk ve anlamsız iddiaları dinden başka hangi konuda ortaya atsanız herkes aklınızı kaçırdığınızı kesin olarak bilir. Ama din konusunda ortaya attığınızda bir suskunluk olur. İddianın arkasında evreni yarattığı iddia edilen bir allah var çünkü! "Ne kadar büyük yalan söylerseniz, inanılma şansı o kadar artar" demiştir bir ünlü kişi. Bir başkası da "tarihteki en büyük yalanlar, en fazla kişinin inandığı yalanlardır" demiştir. 

 

İşte dindarları da alabildiğine uçuk, olabilmesi olanaksız iddiaları pervasızca ortaya atmaya sevkeden bu suskunluk. Bu suskunluk kırılmadığı, ateistler "bu olamaz, akla bilime, insanlığa, her şeye aykırı" demedikleri sürece din insanları aldatmaya, sömürmeye devam edecek.

 


nikola testa ! statik elektrigi kullanarak 1800 lu yillarda butun bir sehri aydinlatmistir 

 

Bu tamamen efsane. Böyle bir şey olmamıştır. Çünkü olanaksızdır. Statik elektriği bu şekilde asla kullanamazsınız. Bir kalem pil bile aydınlatmada binlerce voltluk statik elekrikten daha kullanışlıdır. Tesla asla ve asla statik elektrikle şehir filan aydınlatmamıştır. 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

 

Hiç bu kadar anlamsız bir iddia duymamıştım. Süleyman uçak yapmış da pilotu da kuş muymuş? Kendi niye uçurmuyormuş uçağını? Bu kadar uçuk iddiaları neye dayanarak ortaya atıyorsunuz çok hayret verici doğrusu. 

 

 

 

Sence bunların bahsettiği gibi mi yoksa güzel bir anlamı olabilir mi ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sence bunların bahsettiği gibi mi yoksa güzel bir anlamı olabilir mi ?

 

Yok, Kuranda anlamlı güzel bir anlatım göremiyorum. Ordan burdan toplama efsane ve masallar, hiç bir sistematik olmadan çorba gibi birbirine karıştırılmış. Tutarlı bir öyküsü yok. Akla aykırı. Hukuka dair önerileri tüm insanlık değerlerine, en temel insan haklarına aykırı. Miras hesabı bile tutarsız ve yanlış. Çelişkiler diz boyu. Bir yerde sizin dininiz size diyor, başka yerde müşrikleri öldürün diyor. Bir adamın çıkarını koruyan bir sürü gereksiz ayet var. Adam ölmüş gitmiş, sayısını sınırlamadığı eşleri arasında sıra takip etmek zorunda olmadığı yazıyor. Her konuda tehdit, baskı ve şantajla insanları baskı altına alıp insan onurunu yok ediyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok, Kuranda anlamlı güzel bir anlatım göremiyorum. 

 

Kuranı anlamak için ilk önce onu okumayı öğrenmek gerekir..Mesela ilk inen ayetlerdeki manada budur

 

Oku..Oku..Yaratan Rabbinin adıyla oku..

 

Okudan kasıt sadece yazıyı olduğu gibi okumak değil,bu söz sanatından anlamayı kast etmektir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuranı anlamak için ilk önce onu okumayı öğrenmek gerekir..Mesela ilk inen ayetlerdeki manada budur

 

Oku..Oku..Yaratan Rabbinin adıyla oku..

 

Okudan kasıt sadece yazıyı olduğu gibi okumak değil,bu söz sanatından anlamayı kast etmektir

 

Hangi yazılı belge varmış da oku dediğinde okumuş Gülün ama güldürmeyin..

Her söylediğinde başka bişey söylemiş ve herkes farklı anlıyor..kutsal kitap herkes tarafından aynı anlaşılır olmalıdır..

 

körü körüne savunmanın iki şartı vardır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi yazılı belge varmış da oku dediğinde okumuş 

 

Şimdi rivayete göre Cebrail bu Muhammedi tutmuş göğsünde sıkıştırmış ya. Bence bu duruma göre Cebrail'in göğsünde dövmeyle yazılmış bir yazı olmalı. Fakat Cebrail çok fazla sıkıştırdığı için Muhammedin gözleri kararmış, dövmeyi okuyamamış olmalı. 

 

Ya da bu Cebrail, Türk polisinin üstadı, piriymiş. Türk polisi de zanlılara itiraf ettirmek için "oku bakalım" diye türlü baskılar yaparlar. Dağlarda mağaralarda yalnız başına dolaşmanın riskleri işte. Karşına Cebrail mebrail çıkar, ne arıyorsun burada oku bakalım diye sıkıştırır. "Ergenekoncu musun, mühimmat mı gömeceksin mağaraya, law silahlarını nereye gömdün, ne zaman darbe yapacaksınız", bir sürü ahiret suali. İstediğin kadar law dediğin plastik borudur, hani bunun roketi nerde diye oku dur. Ne okursan oku, adamlar karar vermiş baştan suçlusun. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi yazılı belge varmış da oku dediğinde okumuş Gülün ama güldürmeyin..

Her söylediğinde başka bişey söylemiş ve herkes farklı anlıyor..kutsal kitap herkes tarafından aynı anlaşılır olmalıdır..

 

 

 

:D Ben gerçekten yazılıyı belge varmıydı diye inanıyorum yazımdan bunu mu anlıyorsun ?

 

Kutsal kitabı anlamak için Okunun ne anlamda olduğunu bilmek gerekir..Besmele mesela Yaratan Rabbinin adıyla oku demektir..Bununda maksadını bilipte okumak gerçek kutsalı okumaktır.

 

Tanrı bu şekilde eler insanları,bir tür eleyici kuvvetidir..Birisi gider evren modeli çizmeye kalkar bkzn HY,birisi gider Allah'ın ilhamına aşık olur bkzn Mevlana..

 

Kör ile gören bir olur mu sözüde buna teyittir..Hiç ikisi bir olur mu ? 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi rivayete göre Cebrail bu Muhammedi tutmuş göğsünde sıkıştırmış ya. Bence bu duruma göre Cebrail'in göğsünde dövmeyle yazılmış bir yazı olmalı. Fakat Cebrail çok fazla sıkıştırdığı için Muhammedin gözleri kararmış, dövmeyi okuyamamış olmalı. 

 

 

Öyle birşey tabiki yok,bu tür şeylere yobazcı kesim inanır..

 

Okudan kasıtın ne olduğunu söylediğimi hatırlıyorum..Buradan verilen mesaj Muhammedin bir tür yazıyı okuduğu değil,dinleyen insanlara vurgudur..Oku diyerek aslında hedef Muhammed olarak gösterilir halbuki hedef insanlardır..

 

Ayrıca Cebrailde bir mecazidir..Ve bir maksadı ilahi bilgi olgunluğuna  delalet eder..Oku diyen aslında beyaz halkalı bir varlık değil ilahi bilgi olgunluğunun ta kendisidir..Ve doğal olarakta oku,oku demesini fiziksel olmadığını görmek gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbette ben de rivayetleri baz alarak bir görüş belirtmedim. Burada ben de mecaz yaptım. Çünkü söz konusu ettiğim birtakım rivayetler. Doğruluğunu zaten çoğunluğun şüphe ile karşıladığı anlatımlar bunlar. O yüzden bunlar üzerinden mecazi yorumlar yapmakta sakınca yok. Bunlar zaten kulaktan kulağa gelirken yüzbin kez kılık değiştirmiştir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

biggrin.png Ben gerçekten yazılıyı belge varmıydı diye inanıyorum yazımdan bunu mu anlıyorsun ?

 

Kutsal kitabı anlamak için Okunun ne anlamda olduğunu bilmek gerekir..Besmele mesela Yaratan Rabbinin adıyla oku demektir..Bununda maksadını bilipte okumak gerçek kutsalı okumaktır.

 

Tanrı bu şekilde eler insanları,bir tür eleyici kuvvetidir..Birisi gider evren modeli çizmeye kalkar bkzn HY,birisi gider Allah'ın ilhamına aşık olur bkzn Mevlana..

 

Kör ile gören bir olur mu sözüde buna teyittir..Hiç ikisi bir olur mu ? 

 

Sana oku dersem elinde ya okunacak birşey olur yada ben sana veririm ki oku diye emrederim..

 

besmele konusuna gelince İslamdan önce Putperstler Kabedeki putlardan Lat menat ve Uzanın Anneleri Allah putu için Bismillah derlermiş.. bi araştırın..Diyanet öyle söylüyor..

 

bismillah de demek için oku demeye gerek yoktur...

 

hani bak oku demiş diyordunuz... oku dememiş demeniz de ilginç yani:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhammede ilk ayetin mağarada iken Cebrail tarafından getirildiği ve Cebrail'in Muhammed'i sıkıştırıp oku diye üstelediği filan elbette uydurma hikayeler. Bu hikaye üzerine şimdiye kadar söylenenlerden başka bir şey ilave etmeye gerek yok. 

 

Biz Kuran'da bu konuda ne yazıyor, ona bakalım. Kuran güvenilir, doğru bir kaynak olduğu için değil. Kuranı da dönemin Arapları yazmıştır, tıpkı hadisler gibi ama, Kuran'ın bir farkı var. Kuran ibadet amacıyla sürekli okunduğu için ezberleniyordu. İşleri güçleri Kuran ezberlemekten başka hiç bir şey olmayan ashabı Suffa denen adamlar vardı. O yüzden Kuranı değiştirmek pek kolay bir iş değildir. Ömer bile recm ayetini Kurana almadıklarını farkettiğinde Muhammed ölmüş olduğu için bir şey yapamamış, bu ayet dışarda kalmıştır. Ben demiyorum, rivayet öyle. Ki Ömer, Kuranı yazan ekibin en güçlü üyesidir. Muhammed'in tek görevi, ekip tarafından kararlaştırılan ayetleri Allahtan geldi diye duyurmaktan ibarettir. Ekip Muhammedi bizim sana söylediklerimizden başka bir şeyi ayet diye duyurursan seni öldürürüz diye tehdit etmişlerdir. Bunu da Kurana yazmışlardır.

 

Neyse, Kuranda ilgili olay 81 nolu bölümün 19-25 pasajları arasında bahsedilir:

 

19. o şüphesiz değerli bir elçinin getirdiği sözdür

20. o elçi güçlü arşın sahibi katında çok itibarlıdır

21. o orada sayılan güvenilendir

22. arkadaşınız mecnun değildir

23. andolsun ki onu apaçık ufukta görmüştür

24. gaybın bilgilerini esirgemez

25. o lânetlenmiş şeytanın sözü de değildir

 

Görüldüğü gibi Kuranı yazan ekibin derdi gücü, Kuranı kendilerinin yazmadığına, Allahtan bir elçi tarafından Muhammede getirildiğine insanları inandırmak. Öbür yok Cebrail Muhammedi sıkıştırmış, yok oku diye üstelemiş, Muhammed okuma bilmem demiş filan bunlar işin hikaye kısmı. Ekip bir tek konuya odaklanıyor: "Bu ayetleri biz yazmıyoruz, Allah bir elçi ile Muhammed'e gönderiyor."

 

İnsanların inanmasını istedikleri tek konu bu. Gerisi önemsiz, teferruat ve rivayet. Bu arada Muhammed'in mecnun olduğu için böyle sözler sayıkladığı, ayetlerin şeytandan geldiği gibi iddiaları da reddetmekten geri durmuyorlar. Tek dertleri var: "bu ayetleri Allah Cebrail ile Muhammede gönderiyor. Biz filan haşa yazmıyoruz. Başkası da göndermiyor. Muhammed kendi de uydurmuyor.

 

Bunu kabul ettirirler, ayetleri kendilerinin yazdıklarını ve Muhammedi kullandıklarını gizleyebilirlerse amaçlarına ulaşacaklar. Tarih gösteriyor ki bunu başarmış ve amaçlarına ulaşmışlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

@@democrossian

 

Bir konuda metin tahlili yaparken, tahlili kendi kafamıza göre değil o konunların literatürüne, terimlerine göre anlamaya çalışmamız gereklidir. Kuranın dili arapçadır, esas olarak arap kavmine indirilmiştir, kuranda anlatılan konularda tabiki  arapların gündemindeki konuları açıklamaya yönelik  olacaktır, orta asyadaki Türklerin veya Hinduların … gündemleri, yaşama bakış açıları ele almayacaktır. Cahiliye arapların sahip olduğu kültür, biz Türklere veya diğer milletlere yabancı olduğu için bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyoruz. Esasen kuranda anlatılanlarla aydınlatılmaya çalışılan, doğru yola getirilmeye çalışılan bir toplum var, araplara egemen olan yanlış anlayışlar değiştirilmeye çalışılıyor. Ozaman ki Türk toplumunun sahip olduğu yanlış anlayışlar eleştirilip değiştirilmeye çalışılmıyor. Arapların kendi adet, gelenek, görenekleri, yaşamı okuyuşları, kültürleri bizden farklıdır. Bu durumu bilerek Kuranı okumak gerekiyor.

 

Ama sanki biz o zamanda yaşayan arapmışızda, peygamber bize canlı tebliğ ediyormuş gibi, bizi hedef alıyormuş gibi kuranı okuyoruz. Biz o devirde yaşayanlar değiliz. Hedefte olan eleştirilen biz değiliz, eleştirilen bir cahiliye arap toplumu var.

 

Biz ne yapmalıyız;  o toplumun halinden ibret almalı veya kuranda anlatılan peygamberlerin kavimleriyle olan mücadelerini okuyup anlamaya çalışıp, dini anlamamız ve İnsanı ortaya çıkarmamız gerekiyor. Zaten kuranın kendisi, öğüttür, ibrettir, uyarıdır, mesajdır.

 

Biz Kurana yanlış bir gözle baktığımız için, bize verilmek istenen mesajı doğru düzgün anlayamıyoruz. Şuan islam alemindeki kargaşanın çıkmazların nedenlerinden biride bu yanlış kuran algısı, din tam olarak anlaşılamadığı için bu toplumlarda yeterli olgunluğa sahip İnsan ortaya çıkamıyor. Allah insanlara zulmetmez, insanlar Allah adına, kelamları kendi çıkarları için kullanarak birbirine zulmediyorlar. Yanlış din algısı nedeniyle, islam aleminde din görevini yerine getiremiyor. Bu algı yanlışlığı, tabiki de bu toplumların tembelliği ve suçudur, bunun da cezasını toplumlar öder, taki düzelinceye veya yok oluncaya kadar. Allahın kanunları her toplum için eşit işliyor, mücadelede başarısız olan elenir.

 

 

Şimdi tekvir suresindeki ayetleri tekrar bakarsak,

 

Tekvir suresi

 

19;  İnnehu le kavlu resûlin kerîm

Muhakkak ki O(Kuran), gerçekten Kerim Resûl'ün sözüdür.

 

20; Zî kuvvetin ınde zil arşi mekîn

Yüce arşın sahibinin yanında büyük şeref sahibidir.

 

21; Mutâın semme emîn

O, kendisine itaat edilen, orada emin olandır.

 

22; Ve mâ sâhıbukum bi mecnûn

Yoksa sahibiniz(sözüne itaat edilen, ettiğiniz) mecnun değil

 

23 Ve lekad reâhu bil ufukıl mubîn

Ve andolsun O'nu  ufukta apaçık gördü.

 

24. Ve mâ huve alel gaybi bi danîn

O  gayba karşı saklayıcı değildir.

 

25. Ve mâ huve bi kavli şeytânin recîm

Ve O, taşlanmış şeytanın sözü değildi

 

 

 

 

Tekvir suresindeki ayetlerde, cebrailden bahsedilmediği görülecektir.

Bu meal yapanlar güye anlaşılır yapmak için bazı eklemeler yapıyorlar, birebir çeviremiyorlar, buda yanlış anlaşılmalara sebep oluyor.

 

Her peygamber kendi kavmine, kendi dilinde tebliğde bulunur.

 

Muhammet peygamber Nebidir.

Kuran ayetlerini okurken, mesajı iletirken Resuldur.

Aslında resul(haberci, elçi) olan Kurandır, çünkü okunan mesajın kendisi O’dur.

 

İtaat okunanlaradır. Emin yani güvenilmesi gereken okunanlardır(yani kelamlar).

 

Peygamberin şafağı açıktır, kuranı ufkundan okumaktadır, okuyan kendi akıl gözüdür(yani cebrail zannedilen)

Peygamber akıl gözü açıkken okuyabildiklerini anlatmakta, toplumla paylaşmaktadır, gaybi ulaştığı bilgileri saklamamaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@musttafa, söylediklerinizin bir geçerliliği yok. Kuran'ın yazıldığı dil ne uzayca, ne allahça. İnsanların kullandığı ve kullanmakta olduğu, insanlar tarafından yaratılmış bir dil. Bütün diğer diller gibi. Bu yüzden tercüme de insanlık kültürüdür ve zor değildir. 

 

Yanlış tercüme iddianıza gelince... Ayetlerde bahsedilen Cebrail olmasın. Kuran olsun. Bu bir şeyi değiştiriyor mu? Cebrail de olsa rasül, yani gönderilen bir şey, Kuran da olsa rasül, yani gönderilen bir şey, Muhammed de olsa rasül, yani gönderilen bir şey...

 

Burada bahsedilen Cebrail olmasın Kuran olsun. O da olmasın Muhammed olsun . Hiç bir şey değişmiyor. Bir şeyin değişmesi için burada Allah'tan bahsediliyor olması gerekiyor. Başka kimden bahsedilirse bahsedilsin, ortaya koyduğum sorun hallolmuş olmaz.

 

Anlamış olmanız gerekiyor. Bana ayetlerde bahsedilenin Allah olduğunu kanıtlarsanız, sorun kalmaz. Başka her kim ya da ne olduğunu söylerseniz söyleyin, sorun devam eder. Mutlaka anlamış olmalısınız. Durum bu merkezde...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian

 

Dini anlamak için dini kavramları çözmek gerekiyor.  Ayet, kitap, Allah, İbadet, İnsan, Resul, Melek, … gibi. Bunlar kelamlardır.

 

Nasıl ki matematikteki işlemleri, sembolleri, sayıları, fonksiyonları bilmeden matematiksel işlemler yapılamayacağı gibi, bu dindeki kelamları  çözmeden ilerleme sağlanamaz.

 

Kelamların temel amacı, insanı düşünceye sevk etmesidir.

 

Mesala Allah kuranda geçen bir kelamdır. Allah kelamının tam olarak çözüldüğü iddia edilemez. Herşeyi yaratan, hükmeden, yaratmaya devam eden, nedenselliğin temelindeki  gücün ifadesidir, İnsanlar anlayamadığı herşeyi bu kelama atfetmektedir. İnsanların anlayamadığı herşey, insanın içinde bir boşluk oluşturur, işte bu boşluğu dolduran, kararsız halden insanı koruyan, insanlığın bilmediklerini  öğrenip kararlı hale gelinceyenceye kadar ilerleten sürecin ismidir.  İlimde insan için sonsuz olduğu için, insanlar öğrendikçe bilmedikleri başka şeyler çıkacak ve  bu süreç zincirleme devam edecektir.

 

İsimler değişelir, sen bu gücü nedensellik olarak ifade edersin, islamda da buna karşılık yaratıcının değişik isim ve sıfatları ile tanımlama yapar. Dinde gelişen bir olgudur, insanlar düşünerek din algılarını geliştirirler, boşluklar doldurulur.  Yeni boşluklar çıkar işte bu boşlukları doldurmak insanlığı ilerletir. Dinin amacı zaten olgun İnsanı yaratmaktır. Bu yaradılış süreci devam etmektedir, dinamiktir.

 

Ayrıca Allahça, Rabce diye bir konuşma dili yoktur. Kelamlar insanın zihninin içindedir, insan beyninin bir faaliyetidir. Anlamak, anlatmak, bilgi birikimi sağlamak için iletişim aracıdır.

 

Kuranın türkçesi okunan demektir. Okunanlar kitaptandır. Allahın kitabı, yarattığı ile herşeyi kapsadığı yaşamın kendisidir. Onun için kitabı kimse değiştiremez, o gücün kendisi değiştirir ve belirler.  Okumalar değişebilir. Bilgi arttıkça okumalarda ulaşılan anlamlarda değişir. Kelamlar soyuttur, manaları kazığa bağlı değildir. İnsan bilgisi kadar anlar, kural budur.

 

Kelamları anlamak için okuma şeklini geliştirmelisin, aslında esas senin almaman lazım bukadar düşünüyorsun.  Din zaten akıl sahiplerine düşünenlere indirilmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl ki matematikteki işlemleri, sembolleri, sayıları, fonksiyonları bilmeden matematiksel işlemler yapılamayacağı gibi, bu dindeki kelamları  çözmeden ilerleme sağlanamaz.

 

Elbette, dini kavramları bilirim. Sık sık tartıştığım müslümanlara dinlerini onlardan çok daha iyi bildiğimi söyler ve meydan okurum. Bu dinini ondan iyi bildiğimi iddia ettiğim ve kanıtladıklarım arasında meal yazarı bile oldu. Herhangi bir ilahiyat profesörüne rahatlıkla meydan okur ve ondan daha iyi dinini bildiğimi kanıtlarım. Hiç bir dindar dinini iyi bilmez. Dinin temelinde zaten bilmeden inanmak vardır. Bilerek dine inanılmaz. Bildiğinde dinden çıkılır.

 

İlahiyatçılar bunun son derece iyi farkındadır. Çoğu bile demeyeyim, belki hepsine yakını içten içe ateisttir. Fakat dıştan dindar gözükürler. Dini bilip de ona inanmaya devam etmek olanaksızdır. Dini bilen, ondan kesin olarak çıkar. Ama çıkarları gereği bunu açıklamaz.

 

Ünlü bir öyküdür: Bir din adamı çok üzgün ve şaşkın şekilde bir din büyüğüne gelmiş ve "ben tanrıya inancımı kaybettim, şimdi ben ne yapacağım?" diye yakınmış. Beriki hiç istifini bozmamış:

 

"Yapacağın çok basit. İnanıyor gibi yapmaya devam edeceksin!"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian

 

İki türlü din anlayışı vardır

  1. Karanlık din anlayışı
  2. Aydınlık din anlayışı

Karanlık din anlayışında, korkutma, sindirme, tabular, batıl inançlar, şartlanma vardır, düşünmek günahtır, düşünmeden kabul iman vardır.…

 

Aydınlık din anlayışında ise karanlık dini anlayışın öğretilerinin tersi vardır.  Şartlanma yoktur, anlaşılmayan hiçbir şeyin insan için hükmü yoktur. Din akıl sahiplerine düşünenlere indirilmiştir.  Anlaşılmayan hiçbir şeye iman edilmez, her şey sorgulanır, doğrusunu öğrenmek esasdır, bilgiler güncellenir.

 

Sayın democrassian anladığım kadarıyla siz karanlık din anlayışına savaş açmışsınız, cihad ediyorsunuz, umuyorum ki bu sorgulamalarınız insanların dini anlamasına, algılamasına  faydası olur, düşünen insandan zarar gelmez, ama sizde kendinizde de tabu oluşturmayın.

 

Allah kelamını, kelimesini kabul etmeyip, yerine her şeyi yaratan güce nedensellik demenizin bir mahsuru yok bence.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aydınlık din diye bir şey olmaz. Bu oximorondur. "Kuru su" diye bir şeyin olamayacağı gibidir. Ya da "ıslak su". Nasıl ıslak olmak suyun doğasının gereğiyse, kuru su olamazsa ve suyun ıslatma özelliğini ayrıca belirtmeye gerek yoksa, din de aynısıdır. Yaratılış amacı itibariyle karanlıktır. Fareleri beslemek için onlara siyanür yediriyorum diyemezsiniz. Siyanür farelere onlardan kurtulmak için verilir. 

 

Nedensellik ile tanrı, aralarında hiç bir ortak yan bulunmayan tamamen farklı ve zıt kavramlardır. Nedenselliğin ortaya konmasının amacı zaten tanrı diye adlandırılan yanlış algıyı yok etmek. Tanrıya başka bir isim bulmak asla değil. Din ile bir uzlaşı söz konusu değildir. Aydınlık karanlıkla pazarlık yapmaz. İkisinden biri var olmak zorundadır ve birinin varlığı, diğerinin yok olmasını zorunlu kılar. Alaca karanlık kuşağında yaşamak uyuşuk, mistik ve miskin kişilerin seçtiği bir halisünasyon hali, bir hayal dünyasıdır. Bir tür şizofrenidir.

 

Tanrıya atıyorum bundan sonra Manera demenin hiç bir yararı olmaz. Olmadı Sereni diyelim demek de yarar sağlamaz. Tüm isimleri denesek havanda su dövmüş oluruz. Tanrı yoktur ve bu kavrama başka bir isim vermek değil, olmadığını anlamak gerekiyor.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dinin temel amacı insanlığı aydınlığa çıkarmaktır, karanlık  olan aydınlanması gereken insanın beynidir.

 

Din demek aynı zamanda sınırları çizilmiş insan, adem demektir. Hiçbir canlı yaradılış sınırlarının dışına çıkamaz.

 

İnsanın beyni aydınlanması; her şeyi idrak edecek, akledecek bir düşünce seviyesine çıkmasıdır.  Yaratılan ayetler okunarak beynin doldurulması, tanımlanması, ışığın(bilginin) heryere ulaştırılarak boşlukların aydınlatılmasıdır. Boşluğu karanlık doldurur, evrende kural budur.

 

İnsanın yaradılış fıtratı budur ve buda dinin özüdür.

 

İnsan bu yaradılış fıtratına uygun hareket etmezse, yani düşünmezse, sebep-sonuç ilişkilerini kurmazsa, dünyayı, çevreyi yani yaratılan ayetleri anlamaya çabalamazsa karanlıkta kalır, beyni boştur.

 

Dinin insanı aydınlığa sevk etmek kullandığı en önemli araç, uyarması, rehberliği  kelamlar iledir. Bu aydınlanma sürecindeki mücadele verilmezse karanlıkta kalınır ve hakim olan anlayış karanlık olur.

 

Her şeyin iyi veya kötü yönü insanlar için vardır.

 

İnsan ne bir sudur, ne bir siyanür nede ateş, insan bunların hepsini içinde barındıran, anlayan algılayan, düşünen, iradeye sahip olan canlı bir bedene sahip varlıktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nedensellik ile tanrı, aralarında hiç bir ortak yan bulunmayan tamamen farklı ve zıt kavramlardır. Nedenselliğin ortaya konmasının amacı zaten tanrı diye adlandırılan yanlış algıyı yok etmek. Tanrıya başka bir isim bulmak asla değil. Din ile bir uzlaşı söz konusu değildir. Aydınlık karanlıkla pazarlık yapmaz. İkisinden biri var olmak zorundadır ve birinin varlığı, diğerinin yok olmasını zorunlu kılar. Alaca karanlık kuşağında yaşamak uyuşuk, mistik ve miskin kişilerin seçtiği bir halisünasyon hali, bir hayal dünyasıdır. Bir tür şizofrenidir.

 

Tanrıya atıyorum bundan sonra Manera demenin hiç bir yararı olmaz. Olmadı Sereni diyelim demek de yarar sağlamaz. Tüm isimleri denesek havanda su dövmüş oluruz. Tanrı yoktur ve bu kavrama başka bir isim vermek değil, olmadığını anlamak gerekiyor.

 

 

Yaratıcı gücün sahibi her şey üzerinde hakimdir. Var olan varlığı, nedenlerini, sebep sonuç ilişkilerini insanın çözmeye çalışması fıtratı gereğidir, bu araştırmaları yaptıran gücün kendisidir, gücün sahibi kendi sıfatlarını algılatacak donanımı insana vermiştir.

 

İnsanın sahip olduğu bu donanım işlevini yerine getirerek, yaratıcı gücü her şekilde tanımak ve tanımlamak için çabalıyor, nedensellik de bunlardan birisidir. İnsanı bunları yapmaya yönelten, çekim oluşturan gücün kendisidir. yaratıcı gücün sahibi, herşeye hükmeden; esmalarını okumaya çalışanları mükafatlandırır, her kapıyı açacak anahtarı insana mücadelesi karşılığında bahşeder. mücadele etmeyenlere, ben şuyum buyum diyenlere birşey vermez.

 

İsimlere takılmamak gerekir, değerli olan yapılan işin kendisidir, buda insanı ilerletmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.