Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Atatürk'ün Kürt Politikası


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Bence etmeyecekti cunku denize acilimsiz ulke sinirlarini zaten sevr de cizmisti. Ama bakti ki Osmanli'yi yikacak bir harteket gelisiyor, birakti ve saadece yunanistan ile kozlarini paylassin dedi.

 

Sevr'de çizilen ülke sınırları içerisinde İstanbul var mıydı ? Neden Halifenin bulunduğu şehir işgal edildi ve kontrol altına alındı ?

 

Kurtuluş hareketinin Osmanlı'yı yıkacağını, Halifeliği ilga edeceğini, İngilizlerin önceden bilmesinin mümkünatı var mıydı ?

 

Neden Yunanistan'a yardım ettiler ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevr'de çizilen ülke sınırları içerisinde İstanbul var mıydı ? Neden Halifenin bulunduğu şehir işgal edildi ve kontrol altına alındı ?

 

Kurtuluş hareketinin Osmanlı'yı yıkacağını, Halifeliği ilga edeceğini, İngilizlerin önceden bilmesinin mümkünatı var mıydı ?

 

Neden Yunanistan'a yardım ettiler ?

Cunku orasi Osmanli'nin merkezi idi. Ataturk'un Anadolu'da iken amerikalilar ile gorusmeleri vardir.

 

Ataturk'un Samsun'da kalacagi otelde katledilmesi son anda durdurulmustur. Dolayisi ile biliniyordu. 

 

Dedigim gibi, ulke isgaline yunanistan soyundu. Yardim da sonradan kesildi.

 

Zaten tarih milliyetcilerin elinden kurtulsa ve dincilerin yalanlarindan arinsa, cok daha net algilanacak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kisaca Ataturk temelli bir milli mucadele yerine, dini temelli bir mucadele olsaydi sevr olacakti ve ayni O.Dogu daki ulkeler gibi anadolu selcuklululari gibi her bir emperyalizm isgali altindaki topraklar kendi bagimsizxlik savasimini verecek ve kazanacaklardi.

 

Yani bugunku topraklarda ayni O.Dogu gibi bir cok irili ufakli devletler olacakti ya da aralarindan biri Osmanli gibi digerlerini yenercek ve topragini genisletecekti. En kanli savaslarda Istanbul'da olacakti. Cunku orasi uc ibrahimi dinin de gozbebegi.

 

İstanbul'un Yahudilik açısından bir göz ebekliği durumu yoktur.

 

OD ülkeleri bağımsızlık savaşı mı vermiştir ? Ne zaman ?

 

Ayrıca, Atatürk Dini temelli ( Milli = Dini ) bir mücadele vermiştir zaten. ( bkz. Erzurum Kongresi Kararları 7.madde )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cunku orasi Osmanli'nin merkezi idi.

Atatürk'ün Osmanlı'yı yıkacağını biliyorduysalar neden işgal etme gereğini duydular İstanbul'u ?

 

 

Ataturk'un Anadolu'da iken amerikalilar ile gorusmeleri vardir.

 

Ataturk'un Samsun'da kalacagi otelde katledilmesi son anda durdurulmustur.

Kaynak ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İstanbul'un Yahudilik açısından bir göz ebekliği durumu yoktur.

 

OD ülkeleri bağımsızlık savaşı mı vermiştir ? Ne zaman ?

 

Ayrıca, Atatürk Dini temelli ( Milli = Dini ) bir mücadele vermiştir zaten. ( bkz. Erzurum Kongresi Kararları 7.madde )

Istersen Osmanli'dan sonraki isgal altindaki devletlere bir bak hangisi bagimsizligini hangi tarihte almis. Mesela Cezayir den basla. Ya da su anki odogu cografyasindaki ulkelere bak, ne zaman bagimsiz olmuslar.

 

Dedigim gibi hic isteme kaynak. Sana izah ettim. Tarih ya milliyetcilerin duygusalliginda ya da dincilerin nefretindedir. Bunlardan kurtulamamistir.

 

Ben bunu britanya'da 1990 larda bir kutuphanede bir kitaptan okumustum.

 

Ayrica buyu taarruzdan once ingilizler buyuk bir savasa hazirlanirken, parlementodan emir geliyor ve karismiyorlar.

 

Sen ingilizler ile yapilan bir savas biliyor musun?

 

Ya da ABD ile?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ingilizler ile yapilan bir savas

İstanbul'un kurtuluşu

 

Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesinden sonra Fahrettin Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu İtilaf Devletleri kontrolündeki tarafsız bölgeye doğru ilerlemeye başladı. Bunun üzerine Müttefik kuvvetlerde bulunan Fransız ve İtalyan birlikleri derhal geri çekildi. Çanakkale'de bulunan İngiliz birlikleri General Harrington'un emriyle savunma pozisyonu aldı.

 

İngiltere, TBMM hükümetiyle anlaşma yolları aramaya başladı. Ankara hükûmeti İstanbul ve Çanakkale boğazlarının denetimini istedi. İngiltere başbakanı Lloyd George'un bu istekleri reddetti. Birliklere savaş pozisyonu alması emrini verdi. Fakat Harrington ateş açılmaması emrini verdi. Türk birlikleri, İngiliz direnişi ile karşılaşmadan tarafsız bölgeye girerek Çanakkale Boğazı'na doğru ilerlemeye başladı. Türklerle savaşılmasını istemeyen Winston Churchill'in başını çektiği bir grup bakan istifa etti.

 

Diğer taraftan İzmir'in Kurtuluşu'ndan sonra padişah VI. Mehmet Vahdettin ve Damat Ferit Paşa Eylül 1922'de ülkeden sürgün edildiler. 4 Ekim 1923'de işgal kuvvetleri Türk bayrağını selamlayarak İstanbul'u terk etti. 6 Ekim'de Selahattin Adil komutasındaki Türk birlikleri İstanbul'a girdi.

 

( tr.wikipedia )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih ve ingilizce kaynak lutfen.

 

Wikiye herkes istedigini yazabilir. Denetim yoktur.

 

Neden Harrington o emri veriyor?

 

Winston neden turklerle savasilmassini istemiyor?

 

Dolayisi ile alinti da savas nerde?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neden Harrington o emri veriyor?

 

Winston neden turklerle savasilmassini istemiyor?

 

Chanak Crisis  

From Wikipedia, the free encyclopedia

The Chanak Crisis, also called the Chanak Affair and the Chanak Incident, in September 1922 was the threatened attack by Turkishtroops on British and French troops stationed near Çanakkale (Chanak) to guard the Dardanelles neutral zone. The handling of the crisis by the British cabinet was a major contributor to the downfall of British Prime Minister David Lloyd George. In addition, it was the occasion of the Canadian government's first assertion of diplomatic independence from the United Kingdom. The crisis was a major factor for the Statute of Westminster 1931, which determined that the Dominions of the British Commonwealth would have independence in foreign policy.

The Events[edit]  

The Turkish troops had recently defeated Greek forces and recaptured Izmir (Smyrna) on 9 September and were advancing on Constantinople in the neutral zone. The British Cabinet met on September 15, 1922 and decided that British forces should maintain their positions. On the following day, in the absence of Foreign Secretary Lord Curzon, certain Cabinet ministers issued a communiquéthreatening Turkey with a declaration of war by Britain and the Dominions, on the grounds that Turkey had violated the Treaty of Sèvres. On 18 September, on his return to London, Curzon pointed out that this would enrage the Prime Minister of France, Raymond Poincaréand left for Paris to attempt to smooth things over. Poincaré, however, had already ordered the withdrawal of the French detachment at Chanak, but persuaded the Turks to respect the neutral zone. Curzon reached Paris on September 20, and after several angry meetings with Poincaré, reached agreement to negotiate an armistice with the Turks.[1]

The British public were alarmed by the Chanak episode and the possibility of going to war again. It did not help that Prime Minister David Lloyd George had not fully consulted the Dominion prime ministers. Unlike the case eight years earlier, when World War I broke out, Canada in particular did not automatically consider itself active in the conflict. Instead, Prime Minister Mackenzie King insisted that the Canadian Parliament should decide on the course of action the country would follow. By the time the issue had been debated in theCanadian House of Commons, the threat at Chanak had passed. Nonetheless, King made his point: the Canadian Parliament would decide the role that Canada would play in external affairs and could diverge from the British government.[2] The other Dominion Prime Ministers also gave no support, nor did the Serbs, Italy or Romania.[1]

On 23 September, the British cabinet decided to abandon East Thrace to the Turks. On 28 September, Mustafa Kemal told the British, he had ordered his troops to avoid any incident at Chanak and agreed to a peace negotiation, nominating Mudanya as the venue. The parties met there on 3 October and agreed to the terms of the Armistice of Mudanya on 11 October, two hours before British forces were due to attack. The Turks may have been persuaded to agree by the arrival of British reinforcements.[1][3]

Consequences[edit]  

Lloyd George's rashness resulted in the calling of a meeting of Conservative MPs at the Carlton Club on 19 October 1922, which passed a motion that the Conservative Party should fight the next general election as an independent party. This decision had dire ramifications for Lloyd George, as the Conservative Party made up the vast majority of the 1918–1922 post-war coalition. Indeed, they could have made up the majority government if it were not for the coalition. Lloyd George also lost the support of the influential Curzon, who considered that the Prime Minister had been manoeuvring behind his back. Following the Carlton Club decision, the MPs voted 185 to 85 for ending the Coalition. Lloyd George resigned as Prime Minister, never to return as a major figure in party politics.[4]

British and French forces were ultimately withdrawn from the neutral zone in summer 1923, following the ratification of the Treaty of Lausanne.

References[edit]  

1.^ Jump up to:a b c Macfie, A. L. "The Chanak Affair (September–October 1922)", Balkan Studies 1979, Vol. 20 Issue 2, pp 309–341.

2.Jump up^ Dawson, Robert Macgregor. William Lyon Mackenzie King: 1874–1923 (1958) pp 401–16

3.Jump up^ Harry J. Psomiades, The Eastern Question, the Last Phase: a study in Greek-Turkish diplomacy (Pella, New York 2000), 27-36.

4.Jump up^ Darwin, J. G. "The Chanak Crisis and the British Cabinet", History, Feb 1980, Vol. 65 Issue 213, pp 32–48.

Çanakkale Krizi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Çanakkale Krizi (İngilizce: Chanak Affair), Türk kuvvetlerinin 9 Eylül 1922'de İzmir'e girmesinden sonra, Eylül 1922'de İngiliz-Fransız kontrolündeki Boğazlar Tarafsız Bölgesi'ne ilerlemesiyle ortaya çıkan siyasi ve askeri bir krizdir. Bu kriz, Birleşik Krallık BaşbakanıDavid Lloyd George'un iktidarını kaybetmesine sebep oldu. Buna ek olarak, Kanada hükümeti bu kriz ve sonrasında Birleşik Krallık'tan diplomatik olarak bağımsız davranmaya başladı. Ayrıca bu kriz İngiliz Milletler Topluluğu'na üye devletlerin dış işlerinde serbest bırakılmasının önünü açan 1931 Westminster Tüzüğü'nün oluşmasında en önemli etkenlerden biri oldu.

Kriz[değiştir | kaynağı değiştir]

İzmir'in 9 Eylül 1922'de kurtuluşundan sonra Türk Ordusu'na bağlı bağlı birlikler Çanakkale'den başlayan tarafsız bölge üzerinden İstanbul'a doğru ilerlemeye başladı. Birleşik Krallık Bakanlar Kurulu, 15 Eylül 1922 tarihinde bir araya geldi ve İngiliz kuvvetlerinin konumlarını koruması gerektiğine karar verdi. Ertesi gün, Dışişleri Bakanı Lord Curzon'un yokluğunda, bazı kabine bakanları Türkiye'ninSevr Antlaşması'nı ihlal ettiği gerekçesiyle, İngiltere ve dominyonları tarafından Türkiye'yi bir savaş ilanı tebliği ile tehdit etti. 18 Eylül'de Fransa'da bu konuyu görüştükten sonra ülkesine geri dönen Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Fransa Başbakanı Raymond Poincaré tarafından geri çağrıldı. 20 Eylül'de tekrar Fransa'ya gelen Curzon'a Poincaré, Çanakkale'de bulunan Fransız birliklerinin derhal geri çekilmeye başladığını bildirdi ve ateşkes yapılması için sert bir dille azarladı.[1]

İngiliz halkı, Çanakkale'de Türklerle tekrar savaşa gitme olasılığı ile paniğe kapıldı. Dominyonlar, Başbakan David Lloyd George'un bu konu hakkında danışmaması üzerine hiç bir kuvvet göndermeyeceklerini açıkladılar. Kanada Başbakanı Mackenzie King, durumun 8 yıl önce patlak veren I. Dünya Savaşı'ndan farklı olduğunu, asker gönderebilmek için Kanada Meclisi'nin karar vermesi gerektiğini açıkladı.[2] İtalya, Romanya ve Sırbistan da Çanakkale'ye savaşmak için herhangi bir kuvvet göndermeyeceklerini açıkladılar.[1]

23 Eylül'de toplanan Birleşik Krallık Bakanlar Kurulu, Doğu Trakya'yı Türkiye'ye terk etme kararı verdi. Bunun üzerine Türk Ordusu Başkomutanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, herhangi bir olayı önlemek için orduya emir verdi. Ayrıca ateşkes görüşmeleri içinMudanya'yı teklif etti. Taraflar, 3 Ekim'de Mudanya'da bir araya geldi. 11 Ekim'de ateşkes şartları İngilizlerin takviye kuvvet alması üzerine 2 saatlik bir gecikmeyle Birleşik Krallık tarafından kabul edildi. Türkiye, bu takviyenin herhangi bir mukavemete sebebiyet vermemesi konusunda ikna oldu.

Sonuçları[değiştir | kaynağı değiştir]

Muhafazakâr Parti, 12 Ekim 1922'de Carlton House deklarasyonuyla hem hükümetten çekildi, hem de bir sonraki seçimlere Liberal Parti'den ayrı olarak gireceğini beyan etti. Böylece Lloyd George önemli bir destekten yoksun kaldı. Ayrıca Lord Curzon, Lloyd George'tan desteğini çektiğini açıkladı. Daha sonra Lloyd George, parti siyasetinde önemli bir figür olarak dönmemek üzere Başbakanlıktan istifa etti.

İngiliz ve Fransız kuvvetleri Lozan Antlaşması'nın onaylanmasının ardından, 1923 yılının yaz aylarında tarafsız bölgeden çekildi.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

1.^ a b Macfie, A. L. "The Chanak Affair (September–October 1922)", Balkan Studies 1979, Vol. 20 Issue 2, pp 309–341.

2.^ Dawson, Robert Macgregor. William Lyon Mackenzie King: 1874–1923 (1958) pp 401–16

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ün Amerikalılarla görüştüğünün ve Samsun'da otelde ölümden kurtarılışının kaynağı nerede ?

Bu baslikta gorustugunun aciklamasini alintiladigimi hatirliyorum. Tabi milliyetcilerin kabulu haricinde.

 

Samsun olayini da daha once aciklamistim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu başlıkta alıntıladığınızı da söylediniz 65. iletide. Ben bulamadım hangisi ?

Sorun 54 te yanit 55'te.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne yapmam gerekiyor şimdi ? Britanya'da bir kutuphanedeki bir kitaba mı bakmam gerekiyor ? laughing.gif 

Bilemem, hamama giren terler. :)

 

Sence ya da milliyetcilere gore; Ataturk'un gercek niyetini ingilizler ne zaman anladilar ve nasil?

 

Samsundan once mi/sonra mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İddia eden iddiasını ispat etmek zorundadır. İddiasını ispat görevi iddia sahibinin yükümlülüğüdür. Yoksa ciddiye alınmaz.

Tamam benim seni ikna etme gibi bir derdim yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya da kimseyi ikna edemem demek oluyor bu herhalde. " Çünkü delilim yok " demek.

Nasil istiyorsan oyle yorumla. Benim delilim bana var

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.