RED EDİLEMEYECEK BİÇİMDE ALLAH IN İSPATI

[Φ birvarmışhiçyokmuş]

Arkadaşlar öncelikle hepinizi selamlıyorum, tekrar Merhaba

[Not:Bu yazıyı belli bir bilgi birikimi olan, genel kültürün üzerinde ilim sahibi kişilerin okuması kişilerin menfaatine olacaktır.]
(En azından aspirin kutusunun yeri neresiydi ? diye düşünmek zorunda kalmazlar)

Mikro sistemleri inceleceğiz;

A T O M ;

yapısı hakkında insanoğlunun hala çok az şey bildiği ve varlığı ispatlanabilen en küçük birim. Atom
şimdi de mevcut bilgiler ışığında yapısını özetlemek gerekirse,

Bir kimyasal elementin özelliklerini koruyan en küçük parçacığıdır.

Basitçe temeli, çekirdek ve etrafında dönen elektron lar dan oluşur.

Şimdi
Hepimiz lise yıllarından hatırlarız ki (yukarıda da zikrettim); Atom ın varlığı iki temel esasa dayanır.
Merkezdeki çekirdeğin varlığı, ve elektronların sürekli etrafında dönmeleri.

Bize konu oluşturacak kısmına gelecek olursak;

Dünya da ki en büyük enerji kaynakları ile çalışan bir füze rampası düşünün, Bu rampanın fırlatacağı yine onun kadar gelişmiş bir füze düşünün şimdi de.
Bu füze dünyanın etrafında dönebilecek bir fizik ve güç ile fırlatılsa, Ne kadar büyük bir güç ve enerji olduğunu kabul etsekte,
bir müddet sonra, bir şekilde yavaşlayacak, ve nihayet düşecektir. Değilmi?

peki nasıl olurda atom çekirdeğinin etrafında dönen elektronlar,
ilk anda ki hızını, ve
ilk andaki yörüngesini kaybetmeden hiç duraksız, dönüyor, ve dönmektedir.

Aslında bunun olması, inanan bir insan için o kadar basittir ki;

1. Atom var olmadan da varlığı mutlak bir Güç olan,
2. Atom un varlığı için var olması gereken elektronlara, en başta çok büyük bir ivme kazandırmış olan.
2. Atom var olduğu müddetçe var olması şart olan ve de varolan, ve onları sürekli aynı hız ve yörünge de muhaza eden, ve sabit tutan.
3. Atom un varlığı ile varlığını sürdürmek zorunda olmayan, yani Atom dan bağımsız varlığı mümkün olan.
4. Atom un da sonu olabileceği düşünüldüğünde bile, son u olabileceği düşünülemeyen ve de sonu olmayan.

Evet tam olarak böyle bir ''GÜÇ'' e ihtiyaç vardır, ve

BÖYLE BİR GÜÇ Ü KABUL ETMEK SİZİN ATOM UN VARLIĞINI KABUL ETMEK İMKANSIZDIR.

Bunu akıl yolu ile red edebilcek, inkar edebilecek birine;
Tüm kainat şahit olsun ki, ben de kendimi teslim edecek ve onun inandığı ve de inanmadığı ne varsa ben de inanacağım.

Yok eğer edemez ise,
Ben yine de istemiyorum ki Benim ALLAH ıma inansın, iman etsin, yalnızca yukarıda zikrettiğim o GÜÇ e inansın,
Adı her ne olursa olsun bir MUTLAK GÜÇ e inansın.

Gerçek ve samimi anlamda ALLAH ı tanımayan ama peşin bir önyargı sı da olmayan herkes için teklifim ilelebet geçerlidir.

(Nasıl olur da hayatımı inkarı na atadığım ALLAH, bu kadar basit bir tarzda ispat edilir? diye düşünenebilecek, vicdan sahipleri lütfen teklifimi gözden geçiriniz)

Arkadaşlar mikro sistemlerden en küçük birim olan ATOM ile başladık ve davamızı ALLAH ımızı hiçbir biçimde inkar edilemez tarzda ispat ettik.
Bir dahaki sefere, ilerleyen zamanlarda; makro sistemler den yola çıkarak galaksiler yada evren gibi sistemleri inceleyerek,
inkarı mümkün olamayacak tarzda ALLAH ı ispat edeceğiz...(İNŞEALLAH)

Saygılarımla.Doğan Gülbudak

[Φ Ölü Adam]

Şimdi

Hepimiz lise yıllarından hatırlarız ki (yukarıda da zikrettim); Atom ın varlığı iki temel esasa dayanır.

Merkezdeki çekirdeğin varlığı, ve elektronların sürekli etrafında dönmeleri.

 

Bize konu oluşturacak kısmına gelecek olursak;

 

Dünya da ki en büyük enerji kaynakları ile çalışan bir füze rampası düşünün, Bu rampanın fırlatacağı yine onun kadar gelişmiş bir füze düşünün şimdi de.

Bu füze dünyanın etrafında dönebilecek bir fizik ve güç ile fırlatılsa, Ne kadar büyük bir güç ve enerji olduğunu kabul etsekte,

bir müddet sonra, bir şekilde yavaşlayacak, ve nihayet düşecektir. Değilmi?

 

peki nasıl olurda atom çekirdeğinin etrafında dönen elektronlar,

ilk anda ki hızını, ve

ilk andaki yörüngesini kaybetmeden hiç duraksız, dönüyor, ve dönmektedir.

 

Elektron asla bir süre sonra atom çekirdeği üzerine düşmez. Çünkü iki kütle karşılıklı olarak birbirini çeker. Dönme hareketi ise merkezkaç kuvveti yaratır. Bu iki kuvvet sonucu aslında büyük cisim daha az ve küçük cisim daha fazla yalpalayarak birbirleri etrafında dönerler. Yani dünya da az da olsa ayın etrafında dönmektedir. Ama genelde küçük kütleli cismin dönüşü yörünge hareketi olarak kabul edilir. Uzay tam bir boşluk değildir. 1 metreküp uzayda 3 hidrojen atomu vardır. Bu da milyarlarca yılda sürtünmeye yol açar. Üstelik bu atom sayıları büyük kütleye yaklaştıkça artmaktadır.Örneğin atmosferimiz ekzosfer denilen yüzlerce kilometre uzaya kadar devam eder ama atom sayısı azalır yoğunluk düşer. Yörüngedeki uydular ve roketler bu sınırın altındadır ve kuvvetli sürtünmeye maruz kalırlar. Uydular güneş enerjisini kullanarak bu mesafeyi tekrar ayarlar ve sürtünme sonucu yavaşlamalarını engellerler. Bu engellemenin olmadığı hurdalar sürtünmeyle yavaşlar ve düşerler

Şimdi gelelim elektrona. Atomsal seviyede sürtünme yoktur. Bilinen en küçük kütle elektrondur ve atom çekirdeği ile elektronu arasında hiç bir kütle de yoktur. Dolayısı ile elektronu çarpmasıyla yavaşlatacak herhangi bir küçük kütle olmadığından sürtünme yoktur ve asla yavaşlamaz ve hızı değişmez bu sebeple de çekirdeğe düşmez

 

Aslında bunun olması, inanan bir insan için o kadar basittir ki;

 

1. Atom var olmadan da varlığı mutlak bir Güç olan,

2. Atom un varlığı için var olması gereken elektronlara, en başta çok büyük bir ivme kazandırmış olan.

3. Atom var olduğu müddetçe var olması şart olan ve de varolan, ve onları sürekli aynı hız ve yörünge de muhaza eden, ve sabit tutan.

4. Atom un varlığı ile varlığını sürdürmek zorunda olmayan, yani Atom dan bağımsız varlığı mümkün olan.

5. Atom un da sonu olabileceği düşünüldüğünde bile, son u olabileceği düşünülemeyen ve de sonu olmayan.

 

Evet tam olarak böyle bir ''GÜÇ'' e ihtiyaç vardır, ve

 

BÖYLE BİR GÜÇ Ü KABUL ETMEK SİZİN ATOM UN VARLIĞINI KABUL ETMEK İMKANSIZDIR.

 

1.Atom dediğimiz sadece, Big Bang patlamasından çekirdek kuvvetlerinin oluşması ve standart model dediğimiz yüzlerce partikül çeşidinin oluşmasından çok sonra oluşmuş bir ara birimdir. Yani atom olmadan önce bozonlar, leptonlar, takyonlar oluşmuştur. Eğer onların da öncesi ve ilk başta ne vardı güç mü vardı demek istiyorsanız. Big Bang patlamasını CERN'de araştırılan Higgs bozonu gibi ama bundan çok daha büyük kütleli iki parçacığın çarpışması olarak açıklayabiliriz. Bu da bizim evrenimizin algılarımızın şimdilik yetmemesi sebebiyle ölçemediğimiz çok daha büyük ölçekte en az 10 üzeri 200 Big Bang tarzı partikül çarpışmasının yaşandığı bir evrenin bir parçası olduğunu gösteren bilimsel bir kanıttır sadece. Bu çarpışmalara Tanrı demek istiyorsanız başka tabi ama unutmayın bilim bu çarpışmaların ve onun evellerininde başlangıçlarını sorgular ve bulur. Yani ha adına tanrı deyin ha demeyin onunda bir başlangıcı olacaktır. O yüzden Tanrı kavramı gereksizdir ve hiçbir şey de ifade etmez.

2.Elektronların şu anda ivmesi 0'dır yani yoktur. Hızları vardır ve değişmez. Başlangıçtaki ivme ise Big Bang sebebiyledir ve biraz önce anlattığım gibi o da parçacık sonrası ortaya çıkan enerji sebebiyle oluşmuştur

3.Atom var olduğu müddetçe demin de söylediğim bu boyutta sadece boşluk olup sürtünme olmamasından dolayı bu durumu koruması gereken hiç bir güç yoktur ve olmayacaktır, elektronlar sabit hızları yavaşlamadan dönmeye devam edecektir

4.Atomdan bağımsız olan yüzlerce enerji parçacığı vardır zaten (Nötrino,foton,muon,gluon,kuark,takyon vs vs). Bunların kütlesi yoktur. Kütle dediğimiz enerji parçacıklarının M modeli dediğimiz String modelinin gelişmiş haliyle açıklanan salınım hareketleri sonucu yükleri sebebiyle algıladığımız bir nevi enerji kalkanlarıdır. Biz bu enerji kalkanını geçemediğimiz için madde,atom,elektron vs gibi isimlerle tanımlarız. Sizin yere göğe sığdıramadığınız bu enerji parçacıklarına ise bilim sayesinde çok güzel müdahele edip yönetebilmekteyiz. Bu parçacıkları hızlandırıcılarda planlayıp ortaya çıkardığımız çarpışmalarla ortaya çıkarmakta ve istediğimiz gibi kullanabilmekteyiz. Yani atomdan bağımsız varlığı mümkün olan sizin anladığınız anlamındaki kütlesel evren anlayışınıza ait olmayan bu parçacıklar elimizde şu an oyuncaktır. Bunlara tanrı demek isterseniz siz bilirsiniz tabi.

5.Bilinen evrenin bir sonu yoktur. Her atomun da bir sonu yoktur. Bilimsel olarak ortaya çıkmıştır ki evrenimiz açık evrendir, yani yeniden kendi üzerine kapanmayacak ve sonsuza dek genişleyecektir. Bu da demek olur ki bazı atomlar ilk hızlarını sürtünme olmadığından koruyarak sonsuza dek varlığını koruyacaktır, hele ki nötrinolar gravitasyondan hiç etkilenmediklerinden asla bir sonları yoktur ve sonları olması düşünülemez.

[Φ EVDEYOKUZ]

Arkadaşlar öncelikle hepinizi selamlıyorum, tekrar Merhaba

 

[Not:Bu yazıyı belli bir bilgi birikimi olan, genel kültürün üzerinde ilim sahibi kişilerin okuması kişilerin menfaatine olacaktır.]

(En azından aspirin kutusunun yeri neresiydi ? diye düşünmek zorunda kalmazlar)

 

Mikro sistemleri inceleceğiz;

 

A T O M ;

 

yapısı hakkında insanoğlunun hala çok az şey bildiği ve varlığı ispatlanabilen en küçük birim. Atom

şimdi de mevcut bilgiler ışığında yapısını özetlemek gerekirse,

 

Bir kimyasal elementin özelliklerini koruyan en küçük parçacığıdır.

 

Basitçe temeli, çekirdek ve etrafında dönen elektron lar dan oluşur.

 

Şimdi

Hepimiz lise yıllarından hatırlarız ki (yukarıda da zikrettim); Atom ın varlığı iki temel esasa dayanır.

Merkezdeki çekirdeğin varlığı, ve elektronların sürekli etrafında dönmeleri.

 

Bize konu oluşturacak kısmına gelecek olursak;

 

Dünya da ki en büyük enerji kaynakları ile çalışan bir füze rampası düşünün, Bu rampanın fırlatacağı yine onun kadar gelişmiş bir füze düşünün şimdi de.

Bu füze dünyanın etrafında dönebilecek bir fizik ve güç ile fırlatılsa, Ne kadar büyük bir güç ve enerji olduğunu kabul etsekte,

bir müddet sonra, bir şekilde yavaşlayacak, ve nihayet düşecektir. Değilmi?

 

peki nasıl olurda atom çekirdeğinin etrafında dönen elektronlar,

ilk anda ki hızını, ve

ilk andaki yörüngesini kaybetmeden hiç duraksız, dönüyor, ve dönmektedir.

 

bana iki adet mıknatıs getir sana hayatın boyunca sürekli dönecek bir cisim yapip hediye edeyim...

 

bir tesekkür etsen bana yeter

öyle cennet, cehennem, huriler ,harlı ateşler bunlara girmem gerek yok...

 

Arkadaşım olay basit bir elektromanyetik kuvvet ve hareket kanunu olayıdır.

Burda çıkıp elektronların dönmesi olayı açıklanamamış gibi hava estirmenin ne manası var!

Git bir oku önce!

Atom da bilinmeyen şey;

acaba dahada küçük yapı taşlarına ulaşılabilir mi sorusudur?

 

Burada Allah ı ispat için Kuranı yeterli görmediğin sonucuna ulaşırım ki,

bu da önemli bir yol katetiğinin göstergesi TEBRİKLER...

[Φ Ahmet Çuha]

Bismillahirrahmanirrahim

Şimdi herkes bir mağara düşünsün. Hepimiz mağaranın içindeki duvara zincirliyiz. Mağranın girişinden bir ışık geliyor, biz ışığı göremiyoruz, fakat duvara düşen kısmını görebiliyoruz. Şimdi mağaranın girişinden bir takım insanlar, hayvanlar, bitkiler ve maddeler geçiyor. Gölgeleri bizim baktığımız duvara yansıyor. Birisi geliyor ve bir ötekine diyor ki: "Bak, biz bu duvara zincirliyiz, gördüğümüz herşey aslında bir gölge, biz bunların asıllarını göremiyoruz." Tabii o kişi aldırış etmiyor. Sadece gölgeleri görüyor. Doğal olarak cisimlerin asıllarına herhangi bir nedenden dolayı inanmıyor veya inanmak istemiyor. Bir adam daha geliyor ve aynısını söylüyor. Biraz şüpheleniyor. Sonra birisi, sonra birisi daha. E artık anlıyorsunuz ki o dünya herkes tarafından bilinen bir yer ve gerçek. Her ne kadar hala gölgeler görüyorsanızda "Herkes zırvalıyor olamaz" diyor ve "Görmediğimiz bir yer ve bir şeyler var kesinlikle" diyor ve inanmış oluyor. O adamın zincirleri bir gün kopuyor ve o alemi gerçekten görüyor.
 

Hala gölgeleri görüyoruz (inanmıyorsanız da varsayın ) . Ben de zincirlerimi kırdım demiyorum ama herkesin bildiği herşeyin failinin (sahibinin, fikir edeninin, tasarlayanın...) gölgelerin (5 duyunuzla algıladığınız pozitif herşey) ve asıllarının (canlıların ve maddelerin manevi dünyadaki yapılarının) ispatlarının kolay olduğunu düşünüyorum. Sadece farz edin ki şu an zincirliyiz.

 

#1 Fail (Tanrı)

Şimdi size bir iğne getirdim. Sordum: "Bunu yapan bir usta var mıdır?" diye. Siz var dersiniz değil mi?. Evet vardır, ama nasıl yapıldığını, kim tarafından yapıldığını bilmezsiniz ama kesin yapan birlieri vardır değil mi? Vardır.

Bir kitap düşünün, evet bunun bir yazarı vardır.

Bir bina düşünün, evet bunun bir mütahiti vardır.

Bir makina düşünün, evet bunun muciti vardır.

Failleri tanımazsınız ama var olduklarını bilirsiniz.
 

Evreni bir kitap gibi düşünün. Dünya sadece bir kelime, ağaç bir harf; öyle bir harf ki içine yüzbinlerce kaside yazılmış.

Dünyayı bir bina gibi düşünün, öyle bir bina ki (yalıtımı iyi ayarlanmış) bir milimetre güneşten uzaklaşırsa donuyor, bir milimetre güneşe yaklaşırsa yanıyor.

Güneş sistemini düşünün öyle bir makina ki hiç bozulmaz.

 

Şimdi bir binanın bir kitabın bir makinanın sahibinin olduğunu bilirsiniz inanırsınız fakat evrenin mütahitini, güneş sisteminin mühendisini, ağaçların biyoloğunu, atomun fizyoloğunu, bir gülün bir tavuz kuşunun sanatkarını, bir insanın tasarılayıcısını nasıl inkar edebilirsiniz?

 

İnsan yüzüne bir bakın, sanatla zanaatın farkını bilirsiniz, farklılık sanattır evet her insan yüzü, parmak izi, hatta psikolojik yapıları bile birbirlerinden farklıdır, demek ki bunu fikreden bir sanatkar gereklidir.

 

Elinize bir bakın, dinamikleri, kimyevi yapısı, fiziksel uyumu herşeyi ayarlanmış. Peki bunu kim akletti?

 

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/121809-red-edilemeyecek-bicimde-allah-in-ispati/

 

 

Evet bu konuda arkadışımız iyi savunmuş fakat antitezi atan arkadaşa şöyle diyebiliriz:

Big bang, genel geçerdir. (Ben başka teori duymadım). Arkadaş bu kelimeyi kullanıyor.

Bakalım big bang neymiş.

Örn:

Size istediğiniz kadar patlayıcı vereyim. Emrinize yüzbinlerce profesör vereyim. Bana patlamayla bir gökdelen inşa edebilir misiniz?

Hayır. O halde dünya patlayarak oluşutuğuna inanırız, bir gülün bir papatyanın patlama eseri veya ondan sonra oluştuğunu aklımız nasıl alır.
Kontrollü bir patlama gerekiyor. Evet bir fail burada da mecburidir.

 

Tesadüfen olsaydı o halde bir hurdalığa bir kasırga girer ve orada bir ferrari de oluşabilirdi.

 

(Evrim teorisinin gerçek olma olasılığı da bunla eş değerdir ki, evrim teorisi yaratıcıya karşı gelen EN GÜÇLÜ teoridir fakat üflemeyle bile yıkılır.)

 

*Failin yapısı hakkında (Dinin gerçekliğine geleceğim)

Failin sonsuz yapısını sorgularsınız.

 

Birincisi sonsuz jöleyi herhangi bir kaba koyamazsınız,

Aynı şekilde sonsuzluğu aklınıza giremediği için bozmayı ya da inkar etmeyi düşünmeyin.

 

Diğer forumlarda  yaratıcıyıda biri yaratdıysa onu da biri yarattı gibi bir şey okudum fakat haşa.

 

Sınıfınızdaki tahtayı düşünün. Ortasına bir nokta koydunuz. Şimdi bu nokta yaratılmış herşey geri kalan da göremediğimiz yaratıcı.

 

Şimdi noktayı bir çember içine alın sonsuz yaratıcıdan küçük ama aynı işlevde o da gözükmüyor. Yani göremediğiniz yaratıcı bir vekil atamış oldu yani her işi ona yaptırıyor. Daireleri daire içine almaya devam edin ama tahta sonsuz büyüklükte olsaydı gene bunları yapan tek bir büyük yaratıcıya doğru gidecektik. Fakat sormamız gereken soru bu kadar büyük bir yaratıcı kendisine niye vekil istesin. Yada kendisinden küçük bir vekilin kendisine bağımsız olması ve daha hoş olmayan şeyler yapması hoşuna gidecekmiydi.

 

Siz bir müdürsünüz. İşinizin ehlisiniz. Sizden daha iyi yapabilen birisi yok. Siz sizden daha yetisiz bir vekil tutar mısınız? Hayır.

İşte bu yüzden yaratıcı tektir.

 

Sahiplik konusunu en iyi açıklayan kişi Said Nursi'dir. O kısmı ondan alıntı yaptım.

 

2#Din

 

Her sistemin ya da aletin kullanma kılavuzu vardır.

Kainatında bir kullama kılavuzu var.

 

Dini kanıtlamak için uğraşmıycam bu hocayı dinleyin zaten İslam dinin gerçekliği ortada.

http://www.youtube.com/watch?v=qQLwmGYGKPw

 

Ve ilk emir (inanmayanlar için söylüyorum "Oku" emridir) şimdi söylediklerim için bir şey yapcaksanız Kur'an ın meailini okuyun. Said Nursi'yi iyi okuyun. Kurtulursunuz.
Allah'ı inkar mümkün değil. Ama görmezden gelmek mümkün. Onun için bi sorun kendinize "Acaba görmezden mi geliyorum?" diye.

 

Bu söylediklerimi aklen tasdik ederseniz kalben de tasdik edin. Sakın kaçmaya çalışmayın gerçekten. Kimi okursanız okuyun hepsinin teorileri havada duruyordur.

 

Gölgelerin faydası olmaz, herkes o dünyanın gerçekliğinden eminken ve varken. Herkes hatta tüm dünya bunu size anlatmaya çalışırken kuruntulara takılmayın.

 

Kuruntuya saplanan, gerçeğe küser.~Elmalılı Hamdi Yazır

 

Kur'an okuyun...

Kur'an okuyun...

Kur'an okuyun...

[Φ Ahmet Çuha]

*Kuruntuya sarılan.

[Φ Ahmet Çuha]

Eklemeler:

*Kaosu dayatmaya kalkmayın oturduğunuz sıcak koltuğa bakın.

*Hayvanların bir kısmı yenmek içindir. İneklerin yenmesini canice buluyorsanız et yemeden bir ay geçirin bakalım.

Eğer öyle hoşunuza gidiyorsa hindistana gidin açlıktan ölecek insanların sokaklarında inekler sosyal statü sahibiler.

Ya da burger king menünün etinin nasıl hazırlandığını izleyin.

*Yaratıcı bunlara göz yumuyomuş, hayır gayet de mahkemeye bırakıyor, öldükten sonra siz görün zalimlerin halini.

*Sınava
kızanlar var. Yapacağın iman etmek günün 24 saatinden 30 dk sını namaza
ayıracaksın, hadi bunu yapmıcaksın iman etsene be adam kalbinde zerre
kadar imanı olan cennete girecek. Bu çok mu zor? Şeytan bile affedileceğini ümit ederken sen niye gitmiyorsun?

*Yaratıcı kendinden büyük bir taşı yaratabilir mi?

Sınıf
tahtasını bir daha düşün sonsuz büyüklükte, bir nokta koy o o taş
olsun, istediğin kadar büyüt, sonsuzdan büyük olabilir mi yok sen
-ebilmek e takmışsın, çünkü var etmenin acz etmek olduğunu bilmiyorsun.
Sonsuzluğu "büyüklük" gibi bi sözle geçiştiriyorsun. Aklının sınırlarını bilmiyorsun.

*Ha bir şeyden eminsem "Şüphesiz ki sen Suphan'dın biz kendimize zulmettik."~Hz.Yunus (a.s) bu sözü söyleceğiz hepimiz.

*Yaratıcıya zıt gitmeyin işte ortada "insan nankördür" bu kadar.

*Bu
gün senin bir eksiğin var mı acaba? Varsa acaba aç olduğun gün nasıl
olcan hasta olduğun gün nasıl olcan. Hristiyanlara n'olcak kabilelere
n'olcak? Önce sana n'olcak? Allah rahmet eder merak etme.

 

(+NOT: Platonun idealar teorisindeki gölgeye örnek "yağmurun yer çekimiyle yere düşmesi (gölge)"<"yağmur damlalarını meleklerin yer yüzüne getirmesi (asl)" gibi düşünülebilir.
"insan bedeni (gölge)"<"ruh (asl)"

vb olabilir...

[Φ omar123]

Dostum iyi ve güzel yazmışsın eline sağlıkta Dr.Zaik'in bu konuşmasının binlerce kişi tarafından kopyalanıp desteklenmesine şaşırıyorum..

 

Kuruntuya sarılan gerçeğe küser demiş madem Elmalılı Hamdi üstadımız,iyide Dr.Zaik Naik bu anlattıklarının en başı bir kuruntudan ibaret,temeli bir hayal üzerine..

 

Kızma ama senin anlattıklarınında temeli bir hayalden ibaret,yani bir tür senaryo..Bende eskiden senin gibi düşünürdüm ama inanki boş ve su götürücü..

 

 

 

"Sahiplik konusunu en iyi açıklayan kişi Said Nursi'dir. O kısmı ondan alıntı yaptım. "

 

Bu sana göre Said Nursidir.Benim için ilahı sırları keşfeden herkes Allahın açıklanmasına katkı sağlayan kişilerdir..

 

"Kur'an okuyun...

Kur'an okuyun...

Kur'an okuyun..."

 

 

Çok güzel yazmışsın fakat Kuran-ı okumaktan okumaya fark var..Bu kutsal eserlerin hiçbirisi düz okumakla anlaşılmamalıdır..Hepsinin içinde  ilahi sırlar,seksi huriler yatmaktadır

[Φ omar123]

Bu arada aramıza hoşgeldin

[Φ Ahmet Çuha]

Pardon bi konuda yanlış ibare kullanmışım "*en iyi açıklayan" tabii kişiden kişiye göre değişir de sen antitez savunmadın ki kardeşim ben sana hayır diyeyim? Ne yani sana nesnel kanıt veremem ama mantıklı mı mantıklı. Ben sana melekleri gösteremem ama vardırlar, gösteremediğim için boş da veremem gerçeklikle mantıklı hayaller tabii ki harmanlanmalı. (tabii ki aslları tarif edemeyiz onlar irade dışına taşan şeyler ama tasvir edilemez değil)
Ama her ne olursa olsun Kur'an okunmalıdır okundukça gerçekler sen istedikçe gün yüzüne çıkar zaten. Senaryo olup olmadığını ölüm döşeğindeyken öğrenceksin zaten:D.

"Kuruntu" deyip geçmen elinin tersiyle itmen gibi oldu, aksini iddaa et:) şöle şöle diyorsun ama şöyledir de, her birine bir teori at da dinleyelim, "kuruntu" deyince "kuruntu" olmuyo ki gerçekler:)

[Φ omar123]

Pardon bi konuda yanlış ibare kullanmışım "*en iyi açıklayan" tabii kişiden kişiye göre değişir de sen antitez savunmadın ki kardeşim ben sana hayır diyeyim? Ne yani sana nesnel kanıt veremem ama mantıklı mı mantıklı. Ben sana melekleri gösteremem ama vardırlar, gösteremediğim için boş da veremem gerçeklikle mantıklı hayaller tabii ki harmanlanmalı. (tabii ki aslları tarif edemeyiz onlar irade dışına taşan şeyler ama tasvir edilemez değil)

Ama her ne olursa olsun Kur'an okunmalıdır okundukça gerçekler sen istedikçe gün yüzüne çıkar zaten. Senaryo olup olmadığını ölüm döşeğindeyken öğrenceksin zaten:D.

"Kuruntu" deyip geçmen elinin tersiyle itmen gibi oldu, aksini iddaa et:) şöle şöle diyorsun ama şöyledir de, her birine bir teori at da dinleyelim, "kuruntu" deyince "kuruntu" olmuyo ki gerçekler:)

 

 

Dr.Zaik'in videosunun en başına bak..Kimsenin görmediği bir makina hayal edin.

 

Senin yazının en başı..Şimdi herkes bir mağara düşünsün

 

""Kuruntu" deyip geçmen elinin tersiyle itmen gibi oldu"

 

Sence öylemi  ?

 

Bişeyleri öğrenmek için ölüm döşeğine girmeye ne gerek var..Kuran yıllardır okunuyor,okumakla okumanın arasında dağlar kadar fark var..

[Φ Ahmet Çuha]

Savunacağın bişey varsa söyle:)

 

3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.

Bakara Suresi

 

Ne bekliyordun, ateistler zahiri kanıt istiyor.

Görünene herkes inanır.

Asl olan gaybe inanmak.

[∞ evrensel-insan]

Savunacağın bişey varsa söyle:)

 

3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.

Bakara Suresi

 

Ne bekliyordun, ateistler zahiri kanıt istiyor.

Görünene herkes inanır.

Asl olan gaybe inanmak.

 

 

Neden "gaybe inanmak" ihtiyaci hissediyorsun?

[Φ omar123]

Savunacağın bişey varsa söyle:)

 

3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.

Bakara Suresi

 

Ne bekliyordun, ateistler zahiri kanıt istiyor.

Görünene herkes inanır.

Asl olan gaybe inanmak.

 

 

Senden kanıt isteyen yok..Senin benim bildiğimden başka birşey bilmeyen insanları neden şah yaptınız onu diyorum..

[Φ deads]

Farzedelim ki Allah var; onun doğruyu söyleyip söylemediğini nereden bileceğiz?

[Φ GunahTohumu]

güzel bir paylaşım olmuş....