Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Inancsal Yanasimin; "Tam" Inancsalligi ve "Yarim" Inancsalligi


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Yani, sudur. Insanogluna kendi dahil ve insanoglu iradesinden bagimsiz bir gerceklik vardir, yalniz bu gercekligin ne oldugu, adi, tanimi, tarifi, amlami, icerigi ve her turlu kavramsal bilgisi insanoglu yapilandirilmisligidir. Iste buradaki gerceklik ontolojik olarak ve taban olarak tartismali ve uc turludur.

 

Materyalizmin gercekligi nesneldir.

Idealizmin gercekloigi ozneldir.

Kavramciligin gercekligi isimdir.

 

Bu uc ontolojik bakis acisi ne kendi dogrularini digerlerine gosterebilirler, ne de digerlerini yanlislayabilirler. Cunku ortada bir olgu ve gozlem yoktur. O yuzden de akilciligin ideolojik inanclaridir.

 

"Gercek karmasasi" basliginda butun gerceklikleri ve tabanlarini hem ontolojik hem de epistemolojik olarak acikladim.

 

Şu asıl gerçeğin nesnellik dışında ne olduğunu bana anlatamadın gitti?(belki ben anlayamıyorum)

 

Sanki bir materyalist nesnelliği tek gerçek olarak savunurken, insan aklının gözlemden, deneyden ürettiği bilimin dışında bir nesnellik tanımı mı dayatıyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Melek" ekranda goruyormusun?

 

Anlamadım?

 

Melek yazısını mı kast ediyorsun? Eğer öyle ise görüyorum ama nitelediği şey bana bir şey ifade etmiyor. Benim için bir kavram değil. Maddeyi(nesneyi) nitelemeiyor. Kavram olamaz, zira nitelediği şey boş. Gözlem vermiyor. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlamadım?

 

Melek yazısını mı kast ediyorsun? Eğer öyle ise görüyorum ama nitelediği şey bana bir şey ifade etmiyor. Benim için bir kavram değil. Maddeyi(nesneyi) nitelemeiyor. Kavram olamaz, zira nitelediği şey boş. Gözlem vermiyor. smile.png

 

Iste o yuzden her bir kavram vardir ve evrenseldir. Yalniz evrensel onasyi yoktur. Cunku kavrama her beyin kendi algisi ve bilgisince ifade verir ve onun ile olumlu/olumsuz bag kurar. Yani sen melek kavramini ozdeslestirecek bir fenomen bulmazsin, ama bir inanir bulur.

 

Iste oyuzden materyalizmin indirgemeciligi kavrami algilayamaz ve idealizmin dusuncesini de maddeye endeksler. Yani uclu birligi birimaddeye, digeri dusunceye diogeri de kavrama indirger ve biribirleri ile kendi inandiklari tabanlarinda oteki tabasna karsi cikarak tartisir.

 

Aslinda her bir inanc kendi aklinca inandigi kavrami bir fenomene ozdesler. Allah'in fenomeninin kuran olmasi gibi. Ya da sevginin bir cicek, doga, kitap, kisi v.s. olmasi gibi. Ya da demokrasinin olani demokrastik degerlendirmek gibi. Mesela turkiye'de AKP'ye gore ileri demokrasi var, ama AKP yi desteklemeyenlere gore yok. Mesela emperyalist zihniyet, kendi cikarinca saldirdigi ulkelere "demokrasi/ozgurluk" getiriyor.

 

Iste gordugun gibi her soyut kavram o kavrami algilama tabaninda kendine birfenomen buluyor. Iste bu yuzden bilim fenomeni degil; gozlemini ortaya koyar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fenomen;

Felsefede somut, algılanabilr ve denenebilir olay ve nesne demektir. Bir nesne, olay ya da sürecin nesnel gerçekliğini vurgulayan bir ifadedir. Kant, fenomeni duyularla algılanamayan mutlak gerçek anlamında kullandığı numen terimine karşıt olarak, duyularla algılanabilen şeyler için kullanmıştır. -Wikipedia-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şu asıl gerçeğin nesnellik dışında ne olduğunu bana anlatamadın gitti?(belki ben anlayamıyorum)

 

Sanki bir materyalist nesnelliği tek gerçek olarak savunurken, insan aklının gözlemden, deneyden ürettiği bilimin dışında bir nesnellik tanımı mı dayatıyor?

 

Evet nesnellige oznellik yukluyor ve bunu nesnele veriyor. Her sey gibi, ilkgibi, tek gibi, mutlak gibi yani soyut kavramlari sanki maddenin nesnel bir ozelligi imis gibi algiliyor. Mesela dogasya kanun yukluyor. Ustelik onu doigaya mal ediyor. Kanun soyuttur, yani bilimin soyutudur. Dogada kanun yoktur,var demek doga fenomenine soyut eklemektir. Yani gorunen fenomene gorunmeyen akil yuklemektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fenomen;

Felsefede somut, algılanabilr ve denenebilir olay ve nesne demektir. Bir nesne, olay ya da sürecin nesnel gerçekliğini vurgulayan bir ifadedir. Kant, fenomeni duyularla algılanamayan mutlak gerçek anlamında kullandığı numen terimine karşıt olarak, duyularla algılanabilen şeyler için kullanmıştır. -Wikipedia-

 

Gordugun gibi bu felsefi bakis acisi. Benim bahsettigim ise gozlem veren taban olarak epistemolojik ve bilimsel bakis acisi. Sana dusuncenin gozlem verdigini soylemistim. Yani bir fenomen oldugunu. Bunu materyalizm ile nasil aciklayacaksin, ya da kavrami.

 

Nesnel gerceklik yapilandirilmistir. Yani kavramsal bilgisi insanogluna aittir, nesneye degil. Fenomen cesitleri ile ilgili verdigim alintiyi okudun mu?

 

Bak epistemolojik ve ontolojik yani bil ve var ol kokenli bakis acilari farki burda.

 

Natüralizm' iki farklı felsefik görüşte incelenir:

  • Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir.Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur (mesela "kesin işleyişler" buna örnektir, ama "şüpheli mucizeler" değil). Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür. W.V. Quine, George Santayana ve diğer bazı filozoflar da bu düşünceyi desteklemişlerdir.

  • Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varoluş ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır." metafiziki pozisyonuna sahiptir.

Materyalizm, metafizik naturalizme girer. Cunku temel dogrulari tabiata varir. Halbuki temel dogrular insanoglunun kavramsal bilgisi olgusu ve gozlemidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iste o yuzden her bir kavram vardir ve evrenseldir. Yalniz evrensel onasyi yoktur. Cunku kavrama her beyin kendi algisi ve bilgisince ifade verir ve onun ile olumlu/olumsuz bag kurar. Yani sen melek kavramini ozdeslestirecek bir fenomen bulmazsin, ama bir inanir bulur.

 

Daha burada başta bu tez bana mantıklı ve tutarlı gelmiyor ki?

 

Hem evrensel olup hem evrensel olmayan(onay alamayan) kavramı kavram olarak ben nasıl kabul edeyim? Evrensel olmazsa benim için zaten bilimsel de değildir.

 

Bir inanırının melek kavramında bulduğu fenomen, fenomen midir? Sen bunun bir fenomen olduğunu iddia ediyorsan artık..

 

Hayır! Bu şekilde zaten anlayamam senin felsefeni? smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iste bu yuzden bilim fenomeni degil; gozlemini ortaya koyar.

 

Fenomenle örtüşmeyen gözlem dolayısı ile bilgi benim için bilgi değildir.

 

İlk defa fenomenin madde dışı bir şey mi/değil mi olduğunu anlamalıyım. Anlatmalısın.

 

Bunu anlamadan düşünce olarak adım atamıyorum? Fenomen benim için nesne ve nesneye ait olgulardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Daha burada başta bu tez bana mantıklı ve tutarlı gelmiyor ki?

 

Hem evrensel olup hem evrensel olmayan kavram ben nasıl kabul edeyim. Evrensel olmazsa benim için zaten bilimsel de değildir.

 

Bir inanırının melek kavramında bulduğu fenomen fenomen midir? Sen bunun bir fenomen olduğunu iddia ediyorsan artık..

 

Hayır! Bu şekilde zaten anlayamam senin felsefeni? smile.png

 

Bu farki sitede baslik olarak acikladim. Bir seyin evrensel onay kazanmasi yani tartisma disi kalmasi ve tum insanoglunu baglamasi onun olgu olmasidir. Kavramlasr ise olgu degildir,yalniz bir melek kavrami her dilde vardir ve evrenseldir, ama olgu degildir, cunku gozlem vermesi sadece dogrulayanlar icin gecerlidir, herkes icin degil. Ama bu melegin bir kavram olarak var olmasini engellemez. Bir spagetti canavarinin da, ejderhanin da v.s.

 

Burada benim felsefem yokki. Ben sana epistemolojinin bilgi temeli ile ontolojinin varlik temeli farkini vermeye calisiyorum ve varlik temelinin de bilimsel olmadigini cunku varligin neoldugunun gercek varligin ve varligin gerceginin tartismali oldugunu ve olgu olmadigini anlatmaya calisiyorum..

 

Yani burada evrensel-insan zihniyeti yok. Sadece ideoloji inanc ile teori bilim farki ve epistemolojik ile ontolojik bakis acisi farki var. Bu iki bakis acisinin perspektififarkli. Birinden bakarken digerini algilamak kolay degil. Ancak her ikisini de ve farklarini da algilarsan,farki algilarsin.

 

O yuzden basta varliktan degil; bilgi den yola cikman lazim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Daha burada başta bu tez bana mantıklı ve tutarlı gelmiyor ki?

 

Hem evrensel olup hem evrensel olmayan(onay alamayan) kavramı kavram olarak ben nasıl kabul edeyim? Evrensel olmazsa benim için zaten bilimsel de değildir.

 

Bir inanırının melek kavramında bulduğu fenomen, fenomen midir? Sen bunun bir fenomen olduğunu iddia ediyorsan artık..

 

Hayır! Bu şekilde zaten anlayamam senin felsefeni? smile.png

 

Ben kavramin gozlem verdigini soyluyorum. Kavramin ozdeslestigi fenomenin degil. Yani melek kavrami vardir, melek fenomeni yoktur. Senin dilinde melek sadece bir kavramdir, nesnel ve madde degildir.

 

Bence sen soyutun kavramligi ile fenomenliginikaristiriyorsun. Soyutun fenomeni somuttur. Bu da somutlayan icin gecerlidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fenomenle örtüşmeyen gözlem dolayısı ile bilgi benim için bilgi değildir.

 

İlk defa fenomenin madde dışı bir şey mi/değil mi olduğunu anlamalıyım. Anlatmalısın.

 

Bunu anlamadan düşünce olarak adım atamıyorum? Fenomen benim için nesne ve nesneye ait olgulardır.

 

Bana nesneye ait bir olgu soyle. Olgu nesnenin gozlemi sonucudur, nesnenin kendisi degil. Nesnenin kendisi fenomendir ve ne oldugu varlik olarak ve gercek olarak ontolojinin tartismasidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bana nesneye ait bir olgu soyle. Olgu nesnenin gozlemi sonucudur, nesnenin kendisi degil. Nesnenin kendisi fenomendir ve ne oldugu varlik olarak ve gercek olarak ontolojinin tartismasidir.

 

Benim bildiğim olgu nesneye ait dinamikliktir. Ol(mak) kökünden gelmedir. Nesneye ait olguya misal; düşünmek, yaşam, ölüm vs. dir. Gözlemlenebilirdir, nesnelliğe bağlı hareketliliktir.

 

Bir alıntı:

OLGU:

 

genel kabul gören tanımıyla olgu, doğada bulunan ve ortak gözleme tabi olan her şeydir. olgu, sözlük anlamıyla düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olandır. bilimsel olgu ise, bilimin inceleme konusu içine giren her şeyi kapsar. varsayım, önerme, hipotez, kuram, yasa gibi bilimsel kavramlar da bilimsel olguların dil aracılığıyla ifade edilmiş halidir. bilim, olgularla ilgilenir ve araştırmalarını olgular üzerine kurar. doğa bilimleri daha çok nesnel olgularla, sosyal bilimler ise daha çok paradigma temelli olgularla ilgilenir.

 

saruhan, ş., özdemirci, a., bilim, felsefe ve metodoloji, istanbul: beta yayınevi, 2011, s.21-22.

Etimolojik:

 

a2cc4j.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soyutun fenomeni somuttur. Bu da somutlayan icin gecerlidir.

 

O zaman nasıl evrensel kavram oluyormuş? Evrensel olmanın anlamı ne? Birisi bir şey uydursa evrensel kavram mi olacak?

 

Ben de başından itibaren bunu söylüyorum. Soyut bilginin olması için karşılığının somutluk olması gerekli diyorum. Yoksa bir şey ifade etmez diyorum.

 

Ama sen, uydurma bir söyleme de kavram diyorsun, hem de evrensel kavram diyorsun.

 

"Evrensel Kavram" şöyle tanımlanıyor;

Kavram, nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarımdır.

 

Yani bir söylemin kavram olması için nesneyi, olayı, olguyu tanımlaması gerekiyormuş.

 

Bir fenomen karşılığı olmayan melek, cin, şeytan, gul yabani, guru vs. gibi uydurmalar ne kavramdır, ne de bilgi üretmek için kullanılır. İşkembeden sallamadır.

 

Neyse ben yine materyalist kalayım. En tutarlısı da materyalist görüş. Qua felsefesini mantıklı ve tutarlı bulamadım. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim bildiğim olgu nesneye ait dinamikliktir. Ol(mak) kökünden gelmedir. Nesneye ait olguya misal; düşünmek, yaşam, ölüm vs. dir. Gözlemlenebilirdir, nesnelliğe bağlı hareketliliktir.

 

Bu saydigin olgular nesneye degil; insanoglu numenal yetisine aittir ve insanoglunun nesneye verdikleridir. Dogada olum de dogum da yasam da yoktur. Bu sadece doga bunyesindeki mustakil var olan varlik yani insanoglu icin bir algidir ve olgudur. Cogu hayvan hala bu algida degildir. Mesela kedi disi agriudiginda bir sey yiyemez. Eger bir sey yememenin olum oldugunu algilasaydi, o zaman yerdi. Yani bir kedi bir sey yenmediginde olunecegini algilayamamaktadir. Akrep'in intihari bir iuntihar yani olum algisi degildir, bir cesit korunma kurtulma ic gudusudur. Bir ari ignesini biraktiginda olecegini algilasa, ignesini birakir mi? Ya da bir ari ya da sinek; lamda donerken ve sicakliga degerken, o sicakligin onu oldurecegini bilse algilasa doner mi?

 

Olgu, bilimsel verilere dayalı, kanıtlanabilir özellikteki bilgidir. Olgu; nesnel ve irade dışı olumlardır ve sık sık olay ile karıştırılır.

  • Tarafsızdır,
  • Nesneldir,
  • Yoruma açık değildir,
  • İstenç (irade) dışıdır,
  • Bir süreç belirtir,
  • Herkes tarafından kabul edilmiştir.

Bir alıntı:

OLGU:

 

genel kabul gören tanımıyla olgu, doğada bulunan ve ortak gözleme tabi olan her şeydir. olgu, sözlük anlamıyla düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olandır. bilimsel olgu ise, bilimin inceleme konusu içine giren her şeyi kapsar. varsayım, önerme, hipotez, kuram, yasa gibi bilimsel kavramlar da bilimsel olguların dil aracılığıyla ifade edilmiş halidir. bilim, olgularla ilgilenir ve araştırmalarını olgular üzerine kurar. doğa bilimleri daha çok nesnel olgularla, sosyal bilimler ise daha çok paradigma temelli olgularla ilgilenir.

 

saruhan, ş., özdemirci, a., bilim, felsefe ve metodoloji, istanbul: beta yayınevi, 2011, s.21-22.

 

Goruldugu gibi olgunun epistemolojik yani bilgi temelli bakis acisi ile varlik temelli bakis acisi farklidir. Bu da "olgu bir bilgi midir/varlik midir?" sorusunu sordurtur, hangisi?

 

Etimolojik:

 

a2cc4j.jpg

 

Olgunun ingilizcesi fact tir. yani ol kokeninden gelmez. ol kokeni be dir. Gercegin ingilizcesi real ve truth dur. Truth neyin gercek oldugu tartismasidir. Fenomen, phenomenon; madde matter dir.

 

Dolayisiyle pozitivizm temelli olguculuk varlik bakis acisi ile, bilimsel gozlemi olan fact yani olgu ayni degildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Goruldugu gibi olgunun epistemolojik yani bilgi temelli bakis acisi ile varlik temelli bakis acisi farklidir. Bu da "olgu bir bilgi midir/varlik midir?" sorusunu sordurtur, hangisi?

 

Bence bilgi değildir. Wikpedia yanlış yazmış olamaz mı? Olgunun tam özdeş anlamı fenomendir. Event ve fact kelimelerinin ki de keza. Google'ın çevirisinden yararlanılabilir. Her dört kelimenin de özdeşi asla "bilgi" değildir.

 

Yanlışta israr edilmemeli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bence bilgi değildir. Wikpedia yanlış yazmış olamaz mı? Olgunun tam özdeş anlamı fenomendir. Event ve fact kelimelerinin ki de keza. Google'ın çevirisinden yararlanılabilir. Her dört kelimenin de özdeşi asla "bilgi" değildir.

 

Yanlışta israr edilmemeli.

 

Olgu fact olarak gozlem veren vuku bulmusluk, demektir. Gercekten farki aklin ideolojik inancsal dogrulamasinadayanmamasidir. Yani gercek dogrulayana gore degiskenken; olgu baglayicidir. Sonucta hersey bir kavramsal bilgidir. Onemli olan bu bilginin ne ile ozdeslestigidir. Fenomen ise insanoglu urunu degildir, insanogluna gozlem veren tabandir. Yani insanoglu iradesinden bagimsiz olarak algisina bagimlidir. Cunku gozlem algi ile mumkundur. Olgu fenomenin gozlem veren bilgisidir.

 

Fenomen-gozlem-algi-kavram-bilgi. buradaki tek degisken alginin duyusal mi duyumsal mi oldugugur. Duyusal ise somut, duyumsal ise soyuttur.

 

Dogrulama da inanc ile gercek arasindaki aklin koprusudur. Yani inanc dogrulanirsa gerceklesir. Ya da gercege dogrulanirsa inanilir.

 

Iste buradaki dogrulama tamamen akilci ideolojik ve etiktir. Yani sosyal bilgi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak, inat etme! surayi bir oku. :)

 

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/290246-gercek-uzerine/

 

Olgu tamamen bilimsel, gercek ise bilgisel, varliksal,ontolojik, teolojik, fizik otesi, inancsal, ideolojik etik v.s. olabilir.

 

Turkce koke dayanan bir dildir ve gelisime acik degildir. 20. Yuzyildan baslayarak dunyada dilin hem etimolojik hem de linquistik yani dil kurallari konusu hem felsefenin hem de bilimin post modernizm hismina ugramis, bir suru kavram o eski "bu budur" lugunu kaybetmis formel ve diyalektik mantik akil yurutumunde yetersiz kalmis analoji abduction gibi yeni mantik yurutumleri bilhassa pragmatisizm temelinde ortaya cikmistir.

 

O yuzden turkce dili, basta algilama ve algilatma olarak kavramlari aciklamakta yetersizdir. O yuzden ben her turlu dusunce ve bilgi saglamami ingilizceden yapar, turkceye tercume ederim.

 

Mesela pozitivizm turkce de olguculuk olarak gecer. Buradaki olgunun fact temelli bilimsel olgu ile bir ilgisi yoktur. Modernizm yapisallik olarak gecer, post modernizm de post yapisallik olarak gecer. Halbuki modernizm yeniliktir.

 

O yuzden kavramlardan ziyade onlara verilen anlam ve icerigi algilamak daha sagliklidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olgu; Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.

 

Olgu [İng.fact, Fr.fait, Alm.fakt, tatsache, Lat.factum, es.t. vakıa ]

 

Düşünülmüş olana karşıt olarak yapılmış olan, olmuş olan; duyularımızla ulaştığımız verilerin ya da düşüncelerimizin dayandığı verili gerçeklik, gerçek olan bir olay ya da gerçekleşmiş olan olaylar dizisi.

 

Genellikle olguların dünyada düşünce ve dilden bağımsız bir varoluşa sahip olduğu, nesneler ve ilişkilerin bileşiminden oluşan içsel bir yapısı bulunduğu kabul edilir.

 

Gerek varoluşları gerekse doğası günümüz felsefesinde de önemli tartışma konularından biri olmayı sürdüren olguların felsefede önemli bir kuramsal rolü bulunmaktadır. Felsefe açısından olguların gözlemlenmesi olgusal önermeyi doğrulamaya yarayan kuramsal bir sürecin olmazsa olmaz bileşenidir. Nitekim olgular doğru olgu önermelerinin (olgusal ifadelerin) göndergesidir.

 

Olgulara dayanan en bildik dizgeli felsefelerden biri her türden bilgi araştırmasının kayıtsız koşulsuz olgulara ya da gerçeklere dayandırılması gerektiğini savunan olguculuk ise bir diğeri de Wittgenstein’ın “önceki dönem”ini yansıtan Tractatus Logico-Philosphicus (1922) adlı yapıtında geliştirdiği, olguları mantıksal bir uzamdaki yalın mantıksal yapılar diye tanımlayan “olgular felsefesi”dir. Wittgenstein’ın Tractatus Logico-Philosphicus ortaya koyduğu varolan dünya tasarımını göre, dünya birbirinden bağımsız sayısız olgudan, bu olguların her biri de yalın nesnelerin birbirleriyle değişik kombinasyonlar yoluyla girdikleri ilişkilerden oluşmaktadır.

 

Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olgu; Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.

 

Olgu [İng.fact, Fr.fait, Alm.fakt, tatsache, Lat.factum, es.t. vakıa ]

 

Düşünülmüş olana karşıt olarak yapılmış olan, olmuş olan; duyularımızla ulaştığımız verilerin ya da düşüncelerimizin dayandığı verili gerçeklik, gerçek olan bir olay ya da gerçekleşmiş olan olaylar dizisi.

 

Genellikle olguların dünyada düşünce ve dilden bağımsız bir varoluşa sahip olduğu, nesneler ve ilişkilerin bileşiminden oluşan içsel bir yapısı bulunduğu kabul edilir.

 

Gerek varoluşları gerekse doğası günümüz felsefesinde de önemli tartışma konularından biri olmayı sürdüren olguların felsefede önemli bir kuramsal rolü bulunmaktadır. Felsefe açısından olguların gözlemlenmesi olgusal önermeyi doğrulamaya yarayan kuramsal bir sürecin olmazsa olmaz bileşenidir. Nitekim olgular doğru olgu önermelerinin (olgusal ifadelerin) göndergesidir.

 

Olgulara dayanan en bildik dizgeli felsefelerden biri her türden bilgi araştırmasının kayıtsız koşulsuz olgulara ya da gerçeklere dayandırılması gerektiğini savunan olguculuk ise bir diğeri de Wittgenstein’ın “önceki dönem”ini yansıtan Tractatus Logico-Philosphicus (1922) adlı yapıtında geliştirdiği, olguları mantıksal bir uzamdaki yalın mantıksal yapılar diye tanımlayan “olgular felsefesi”dir. Wittgenstein’ın Tractatus Logico-Philosphicus ortaya koyduğu varolan dünya tasarımını göre, dünya birbirinden bağımsız sayısız olgudan, bu olguların her biri de yalın nesnelerin birbirleriyle değişik kombinasyonlar yoluyla girdikleri ilişkilerden oluşmaktadır.

 

Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları

 

Iste buradaki soyun neyin gercegi, gercegin neye gore ne oldugu sorunudur. Cunku gercek kavrami bilimsel degildir degiskendir gorecelidir. Olgu ise baglayicidir. Sen simdi "olmus olan, gercek olan, gerceklesmis olan" diyorsun; peki olay nedir? Ya da birisi sana "kuran gokten zembil ile indi" dediginde onun bu gercegi neden gercek olmuyor.

 

Olgu icin, gerceklesmis bilgi denebilir. Cunku ortada gozlem vardir. Ama olgu ile gercek bagi ancak bilimsel ve bilgisel temelde kurulur, ontolojik teolojik etik fizik otesi v.s. temelinde kurulamaz.

 

Yalan, sahte, hayal yapma, bunlarin hepsi gercegin karsitidir da neye gore? Bir gercek nasil yalanlanir/sahte kilinir hayal olur?

 

Lutfen verdigim basligi oku. Oradsa gercek ile ilgili detayli aciklamalar bulacaksin. Ayrica gercek/dogru farki nedir? Dedigim gibi turkce kok dili olarask kisirdir. O yuzden elimizde somut ve gozlem veren bir bilgi varsa bu olgudur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak, inat etme! surayi bir oku. smile.png

 

Olgu tamamen bilimsel, gercek ise bilgisel, varliksal,ontolojik, teolojik, fizik otesi, inancsal, ideolojik etik v.s. olabilir.

 

Ne olacak bizim bu halimiz? Daha temel kavramlarda anlaşamıyoruz smile.png

Senin gibi birisi bu kadar inatçı olmamalı. Kendine özel felsefenle bütün herkese kafa tutuyorsun.. smile.png

 

Gerçek;

Os: Vaki- Şe’ni- Hakiki

Fr: Reel

Al: Real

İng: Real

İt: Reale ( O.H.)

 

1- Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.

 

2- Bilinçten bağımsız olarak var olan. ( B.A.)

 

Gerçek deyimini özellikle hakikat ve hakiki deyimlerden titizlikle ayırmalıdır. Gerçek, somut ve nesnel olarak bulunandır. Hakikatse gerçeğin bilinçteki yansısıdır.

 

Gerçek;

En genel anlamda “varlığı kesin olan”.

 

Yerleşik felsefe dilinde, elle tutulup göz ile görülecek biçimde varolanı;

 

varlığı hiçbir koşulda yadsınamayan durum, olgu, olay, nesne ya da nitelik olarak varolanı;

 

düşünülene, tasarımlanana, imgelenene, düşlenene karşıt olarak varolanı;

 

varlığı “ideal”, “koşullu”, “olanaklı”, “gizilgüç” biçimindeki varolma kipleri dışında temellendirilebileni;

 

görünüş olanın tersine doğrudan şeylerin kendileriyle ilintili olanı;

 

varolmak için insan bilincine ve deneyimine gerek duyan şeylerin tersine somut, olgusal, zihinden bağımsız bir varlığı bulunanı;

 

kurmaca, yapımı, düşlemsel ya da imgesel olmayanı;

 

algıdan ve duyumlardan bağım’ biçimde kuramsal bir kuruluşu olmaksızın kendi başına varolanı;

 

belli bir tözü, maddi, fiziksel ya da nesnel bir varlığı bulunanı;

 

varlığı, geçmişten ya da gelecekten us yoluyla çıkarsanmayıp şimdide verilmiş ya da sunulmuş olanı;

 

olumsal olmayanı, araştırma gerektirmeyeni, doğrudan gösterilebilir olanı, zorunlu olanın varlığını anlatan felsefe terimi.

 

Gündelik dilde çoğunluk yapıldığı üzere “gerçek” terimini “doğru” terimiyle karıştırmamak, eşanlamlı birer kavrammış gibi birbirleri yerine kullanılabilir diye düşünmemek gerekir.

 

Felsefe dilinde “doğru” çoğunluk işin içinde hep insanın olduğu daha üst bir konuma karşılık gelir; gerçeğin ya da gerçek olanın sezgisinin bir biçimde bilinmekte olduğunu anlatmak için kullanılır. Bu anlamda “doğru” terimini birtakım kendiliklere uygulayabilmek için hep bir insan öznesine, bilme ya da algılama gibi temel bir insan etkinliğine ya da bilinç yaşantısına gerek vardır. Oysa bunun tam tersine “gerçek” terimi bilenden, bilinçten, insan tekilinden bağımsız olarak kendi başına varolabilen kendilikler için kullanılmaktadır.

 

“Gerçek” terimi, bütün bu yaygın anlamları yanında felsefe tarihinde, özellikle de dizgeci.-usçu düşünürlerin felsefelerinde, kimileyin bizim kuramsallaştırmalarımıza gerek duymadan, kendi başına varolan bir “kavramlar” ya da “tümeller” dünyasını, kimileyin de bir nesneyi nesne yapan olmazsa olmaz niteliklerin nedenini, kökenini, kaynağını oluşturduğu düşünülen gerçek öz’ü ya da idea’yı anlatmak için kullanılmıştır. Yine felsefe tarihinde kimi fılozofların felsefe çerçevelerinde “gerçek” teriminin başka başka düzlemlere taşınarak yeniden kavramsallaştırıldığı görülmektedir. Örneğin Hegel’e göre “ussal olan gerçek, gerçek olan ussaldır.”

 

Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben kafa tutmuyorum. Turkce dilinin algilama ve algilatma kisirligindan bahsediyorum. O yuzden senb ne kadar anlam tasirsan tasi,bunlar epistemolojik degil; varliksal anlamlardir. Cunku epistemoloji dahayeteri kadar turkiye de bilinmiyor ve algilanamiyor.

 

Nasil inanirlarin gercegi sana uymazsa, varliksal gercekte epistemolojiye uymaz. Zaten senin alintilarinda da bir gercek kavrami karmasasi soz konusu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben kafa tutmuyorum.

 

Onlarca felsefe sitesinin TEMEL KAVRAMLAR'ı seninkisi ile örtüşmüyor. Olmaz mı, olabilir. Ama daha temel kavramlarda bile uyuşmazlık var. Mesela "ol(mak)" kelimesinden türeyen "olgu"yu bile "bilgi" olarak çevirmek doğrumu? Bu, kafa tutmak değil de nedir?

 

Turkce dilinin algilama ve algilatma kisirligindan bahsediyorum. O yuzden sen ne kadar anlam tasirsan tasi,bunlar epistemolojik degil; varliksal anlamlardir. Cunku epistemoloji daha yeteri kadar turkiye de bilinmiyor ve algilanamiyor.

 

Bilimsel makale çevirisi desen haklısın. Ama kelime çevirisinde karşılık bulamayan kelimeleri zaten yabancı olarak kullanıyoruz.

 

Nasil inanirlarin gercegi sana uymazsa, varliksal gercekte epistemolojiye uymaz. Zaten senin alintilarinda da bir gercek kavrami karmasasi soz konusu.

 

İnanırların gerçeği yok ki bana uysun. Temel kavramlarda karmaşa olmaz. Wikipedia alıntılarına önem veriyorsun, işte sana wikipedia'dan TEMEL KAVRAMLAR alıntısı:

 

Temel Kavramlar

 

Bilgi;

 

Öznenin nesne ile kurduğu bağdan çıkan üründür. BBilinç sahibi bir varlık olan insanın nesneye yönelmesi ile bilgi oluşur. Bilginin, bilginin alındığı nesne ile çakışması ve uyumu doğruluktur. Bu bağa ise bilgi aktı denir.

 

Doğruluk;

 

algılar, kavramlar, bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunluktur. Fakat doğru bilginin imkânlılığı felsefe tarihinin en büyük sorularından biridir....Burada bir örnekle konuyu izah etmek gerekirse "altın sarıdır" ve "altın madendir" diye iki önermemiz var burda ilk önermede altının sarı olması doğru veya yanlış olabilir ama altın madendir önermesi doğrudur zira nesnenin uygunluğu söz konusudur. Bir de bir nesnenin doğru olabilmesi için aranan iki şart vardır. anlamlılık ve tutarlılık/geçerlilik.

 

Anlamlılık: Önermenin anlamlı olması bir nesneye işaret etmesidir. Mesela "koyun moyun" ikilemesinde "koyun" anlamlı bir kelimedir ama "moyun" anlamsızdır zira bir nesneye işaret etmez ondan doğruluğundan veya yanlışlığından söz edilemez. Tutarlılık: bir önermenin bir defada doğrulanabilir olması yani yargıya bir defa uygunluğudur.

 

Geçerlilik; tutarlı olan önermenin her durumda doğrulanabilir olmasıdır. Mesela "madenler metaldir" önermesi tutarlıdır zira metal olan madenler vardır ancak tüm madenler için geçerli değildir bu önerme. "madenler yer kaplar" önermesi ise hem tutarlı hem de geçerlidir.

Gerçeklik;

 

Gerçeklik bilinçten bağımsız olarak nesnel dünyada bulunan varlıklardır. Yani nesnenin kendisidir. Genellikle doğruluk kavramı ile aynı anlamda kullanılmaktadır fakat felsefede bu iki kavram farklıdır. Doğruluk bilgiye ait bir özelliktir ve özneye bağımlıdır ama gerçeklik ancak nesnel dünyaya ait bir varlığın özelliği olabilir. Nesnel dünyada var olan ama bir insan tarafından algılanmamış bir şey yine de gerçektir. Bilgi ile gerçeğin uyumu bilginin doğruluğunu sağlar.

Temellendirme

 

Ortaya atılan bilgilerin dayanak noktasıdır.Felsefede bir çok bilgi ortaya atılır bu bilgilerde çeşitli yollarla temellendirilir. Felsenin doğuşunda büyük bir etkiye sahiptir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Onlarca felsefe sitesinin TEMEL KAVRAMLAR'ı seninkisi ile örtüşmüyor. Olmaz mı, olabilir. Ama daha temel kavramlarda bile uyuşmazlık var. Mesela "ol(mak)" kelimesinden türeyen "olgu"yu bile "bilgi" olarak çevirmek doğrumu? Bu, kafa tutmak değil de nedir?

 

Sana daha once de dedim. Turkce dili kisir ve bakis acisi varliksal. Ben ingilizceden calisiyorum. Turkce algida kavram olarak bilgi turetimi yok. var ve ol turetimi var. O yuzden olgu ol dan turetilmis. Fact ise F hareketi yani fonksiyonun gozlem veren hareketi demek. Facto dan geliyor. Mesela turkce de reality ile truth farki yoktur. Fact hic yoktur. O yuzden fact'i olmus olan anlaminda algiliyor. Yani gozlem veren. Iste burada olmus olan varliksal/inancsal, gozlem veren bilgisel/bilimsel yanasimdir

 

 

 

Bilimsel makale çevirisi desen haklısın. Ama kelime çevirisinde karşılık bulamayan kelimeleri zaten yabancı olarak kullanıyoruz.

 

 

 

İnanırların gerçeği yok ki bana uysun. Temel kavramlarda karmaşa olmaz. Wikipedia alıntılarına önem veriyorsun, işte sana wikipedia'dan TEMEL KAVRAMLAR alıntısı:

 

 

 

Sana gore olmayabilir, onlara gore var. Iste o yuzden gercek tabanina gore degiskendir ve bilimsel degildir. Sadece bilgisel olarakkullanilabilir. Epistemolojinin de gercegin ne oldugunu inancla dogrulama koprusudur.

] Temel Kavramlar[/b]

.

.

.

Ortaya atılan bilgilerin dayanak noktasıdır.Felsefede bir çok bilgi ortaya atılır bu bilgilerde çeşitli yollarla temellendirilir. Felsenin doğuşunda büyük bir etkiye sahiptir.

 

Bana bir alinti ver ve hem olguyu hem gercegi hem fenomeni hem dogruyu hem gercegin ne odugunu(truth) hem de gercekte var olani(reality) farklari ile birlikte ortaya koysun. Cunku turkce de bunlarin hepsi ayni kefede.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.