Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Inancsal Yanasimin; "Tam" Inancsalligi ve "Yarim" Inancsalligi


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Evrensel-insan'in, epistemolojik gercekliginin notr algisi ve disaridan bakis acisi ile, metafizigin varliksal/ontolojik/teolojik ve fizik otesi bunyesindeki inancsal bakis acisi ve zihniyet yanasiminin Inancsal temellerini ve biribirinden farklarini ortaya koyacagim. Buradaki inanc din ve tanri temelli degil; "bir seye inanmak" temellidir.

 

Evrensel-insan'in zihniyet olarak olaylara bakis acisinin bu temeldeki konumu, bilisseldir, yani farkindalik.

 

Farkindalik temelinde de, de bilimsellik one cikar. Daha once de belirtildigi gibi, bilimselligin, insanoglu soyutlamasi, somuttan, soyuta dogru hareket eder. Yani basligimizin konusu olan inancsalligin, soyuttan, somuta dogru hareket edisine karsidir.

 

Buradaki bilimsellikte, deney, gozlem, bulus, arastirma, incelemeden yola cikmaktir.

 

Iste bu temelde, "tam" inanc; hem uzerinde, deney, gozlem, bulus v.s. yapilabilecek, somut bir olgunun olmamasini, hem de, inanilanin, kendisinin deney, gozlem, bulus v.s. yapamamasi olmasidir. Iste bu inanc cesidi, olan "tam" inanc, imandir. Imanin koken ve temelini de, hangi imanin yonlendiren ve yaptirimi olan ve yasam da uygulanmasi istenen sartlari belirler.

 

"Yari" inanc ise, uzerinde deney, gozlem, bulus v.s. yapilabilen bir olgu olan (madde, nesne ve herturlusu/biri), fakat; kendisi, bu deney, bulus, gozlemi yapamayan olandir.

 

Iste bilim ve bilimsellik dahil; bu "yari" inanc; temel olarak metafizigin varlik ideolojileri ve etigin yonlendirim ve yaptirim sistemlerinin dogruluguna dayanir. Bilimsel olarak aciklanan, epistemoloji ustu, teoriler, tezler, hipotezler, spekulasyonlar ve sorgulanmayan, axiomlar, belgitler, maximler, postulatlar da, bu yari inanca dahildirler.

 

Her iki inancsaldaki ortak nokta; kesinlik, sabitlik, sahiplik, mutlaklik, dogruluk, degismezlik v.s. temelli noktalama, sonlama ve dusunce ufkunu sinirliyarak inanilan ne ise (ideoloji, teori v.s.) ona teslim olmadir.

 

Iste, kim olarak insanoglu turu ve birini, bir ne olarak; insanoglu duzeyine, zihniyet ve ego olarak her turlu dogallik kisvesiyle, insandisi ve insanlikdisi fakat insanoglunun ortaya koydugu, soyutlamanin soyut/somutuna teslim ve mahkum etmek, her iki inanc farkinin da ortak temelidir.

 

Bu ortak temel, ya var kokenli nesneye; ya da ol kokenli ozneye dayanir.

 

"Tam" inanc, inancsal olarak bir monizm (yani temel faktor, soyut bir herturlu/herbir yaraticidir) temelli, kaynagini bir nesnelden ( Put, Ilah, Kuran, Incil, varlik, madde v.s.) alan ve bu nesnenin sartlariyla imana uzanan, bir inanctir. En genisi panteizmdir.

 

Yine bu "tam" inancin, dualizm temeli; soyut herturlu/herbir yaratici ile bir nesnenin ozdesligi, ya da ic iceligidir. Bunun da en gelismisi, panenteizmdir.

 

"Yari" inanc, ise; Inanci veren ogenin, ne olduguna baglidir. Genelde metafizigin varlik ideolojilerini iceren bu inancta (madde/dusunce v.s.), en genis anlamda ve asirlardir suren tartismalariyla, materyalizm ve idealizm; ideolojik inancsal dogrularidir. Bunlardan, materyalizm; ne den yola cikarak kimi; idealizm de kimden yola cikarak ne yi rededer, kabul etmez, yok sayar.

 

"Tam" inanclar, genelde, "iman sartlari" temelli bir inancsal teizm olurken; "yari" inanclar, "inanc dogrulu" bir ideolojik teizmdir.

 

Burada tartisan kutuplar, imanin inancsal dogrulari ile, inancin, ideolojik dogrularidir.

 

Iste bu temelde, imani veya ideolojisi ne olursa olsun; metafizigin varligi ve etigin yonlendirimi ile inanilarak, uygulanan ve sistemlesen, tum izmler, inancsal katagoriye girer.

 

Bu temelde de, gercegin varliksal soyut/somut ne oldugu ve haklar; etik, ideolojik dogrulananlar temeline dayanan felsefe, bir inancsallar sistemidir.

 

Iste epistemoloji, hem bu inancsallar sistemini her turlu, izmiyle birlikte ortaya koyar, hem de bilimin ve bilimsel gercekligin, tartisilmaz bilgisinin, bilissellik bilincini ortaya koyar.

 

Sonucta insanoglunu, zihniyet olarak insanlastirmayan, hem inancin her turlu dogallik kisvesi altinda (zihniyet, ego, nesnenin yasalari, kurallari v.s., yani kurgusu), yerlesmis, otomatiklesmis, alisilagelmis ve bilinc altinin bilinci yonlendirmesiyle nesillerden nesillere aktarilan bu sorgulanmazlar, teslimiyetler, kesinlikler, mutlaklar ve sabitlerdir.

 

Cunku dogalliginin zihniyetini, insansal duzeye cikaracak olan birey, turunun selfligi ile, her turlu soyutlamasinda, inancsalliga ihtiyac duymayacaktir ve zihninin ufku da sinirli, teslimiyetci degil; acik ve ozgur olacaktir. Sonucta, tum kurallari, nesne adina da, ozne adina da, kendi turu ve biri adina da ortaya koyan kim; insanoglu turu ve biridir.

 

Bunu da, yani nesneyi kendisinin kendi nesnesi dedahil, ortaya koyanin kendi turu ve biri oldugunu ancak, kendi turu ve biri disinda bir guc aramadigi ve kendi tur ve birinin bilicine ve farkina vardigi zaman, algilayacaktir.

 

Iste o zaman ne bir soyut herturlu/herbir yaraticiya, ne de nesneyi oznellestirerek, akilli tasarimci veya tanri yapmaya, zihniyet olarak gerek duymayacaktir. Cunku her turlu inanc zihniyeti ortadan kalkmadan, yani bertaraf olmadan, inancsal ve ideolojik dusunce yaratmaya ve davranista bu dusunceyi, yonlendirip, uygulamaya ve sistemlestirmeye devam edecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkür ederim, Çok yararlı ve mutlaka okunması gereken bilgiler. Bu ve diğerleri de keşke herkes tarafından okunsa.

 

Fakat şu "nesneyi öznelleştirip akıllı tasarımcı yapanlar"ı anlayamadım. Materyalistleri kastettiğin açık. Materyalistler hangi nesneyi yaratıcı(tanrı) olarak nitelemiş? Nesneyi akıllı olarak mı tanımlıyorlar? Evrensel insan bilinci, varlığı bir materyalistten farklı mı değerlenidiriyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkür ederim, Çok yararlı ve mutlaka okunması gereken bilgiler. Bu ve diğerleri de keşke herkes tarafından okunsa.

 

Fakat şu "nesneyi öznelleştirip akıllı tasarımcı yapanlar"ı anlayamadım. Materyalistleri kastettiğin açık. Materyalistler hangi nesneyi yaratıcı(tanrı) olarak nitelemiş? Nesneyi akıllı olarak mı tanımlıyorlar? Evrensel insan bilinci, varlığı bir materyalistten farklı mı değerlenidiriyor?

 

Rica ederim. Bilgi ortaya geldikten sonra, ondan yararlanmak her bir beynin kendi insiyatifindedir. Bu da genelde bir beynin dile gelen bilgiye yonelik ilgi etki ve onem temelindedir. Bu ucunden biri yoksa, beyin bilgiye yonelmez. Burada onemli olan insanoglunun herseyi sorgulama adina ortada olan her turlu kavramsal bilgiye ilgi etki ve onem gostermesidir.

 

Nesneyi oznellestirmenin temeli, hyloteizm, yani madde tanriciligina dayanir. Bu konu ile ilgili baslik var. Aslinda Muhammed'de Kurani tanrilastiurmistir, panteist evreni tanrilastirir. Kisaca gozlem ve yansi veren bir fenomeni bilimsel olmayan akilci inanc ve ideolojilerle beslemek anlamindadir. Burada ozel olarak materyalistler kastedilmemistir, maddeyi, nesneyi tanrilastiranlar kastedilmistir. Evet, bir nesne ya da madde; insanoglu ozellikleri tasiyorsa, o akilli tasarimci olur. Ya da gozlem veren herhangibir seyi oraya koyan bir akilli tasarimci vardir.

 

Evrensel insan bilinci varligi basta fenomen olarak gozlem veren temelinde algilar. Degerlendirmesi de bilgisel, bilimsel ve bilisseldir. Iste buradaki varligin ne oldugu tartismasi, ne bilimsel ne de bilisseldir. Ustelik varligi taban olarak mutlak, ilk, tek v.s. kilmak ta inancsaldir. Basta bilginin ve olgunun yenilenebilirligine ve yanlislanabilirligine ters duser, ayrica ilklik, teklik v.s. gozlem vermez.

 

Materyalizm metafizigin ontolojik temeldeki mustakil var olan varlik olarak maddeyi nesnel gerceklikte ilkleyen,tekleyen ve mutlaklayan ve de bilimsel olmayan bir varlik bakis acisidir ve tarihler boyu da idealizm ile tartisir.

 

Bu konuda da "oznel materyalizm ve nesnel idealizm" basliklari var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu konuda da "oznel materyalizm ve nesnel idealizm" basliklari var.

 

Başlık tavsiyelerin nerede ise onlarca oldu. Teşekkür ederim de bilgi için belirttiğin o üç özellik(ilgi, etki, önem) bende var olduğu için başlıklarla zaten ilgileniyorum. Ama inanki senin başlıklarını anlam olarak ta, netlik olarak ta anlamak çok güç. Anladıklarımı da bildiklerimle birleştiremiyorum.

 

Neyse, bu güne kadar okuduğum başlıklardan edindiklerimle, şu evrensel insan, qua felsefesi ile bakış, numenal akıl yürüten insan, epistemolojik bakış, anaolojik mantık, ...e göre akıl yürütme vs. ile materyalist, determinist, objektivist görüşün farkını anlayabilmiş değilim. Bunu benim bilgisizliğime ver. smile.png

 

Numenal yetisini kullanarak deney ve gözlemle fenomenlerden bilimsel bilgi üreten evrensel insanla, materyalist bir insanın farklarını madde madde yazarsan ancak anlayabileceğim. Zira numenal mantık yürüten bir insan mantık kullanıyor da, a posteriori, determinist yada materyalist bir insan ilkeli mantık kullanmıyor mu?

Ustelik varligi taban olarak mutlak, ilk, tek v.s. kilmak ta inancsaldir.

 

Evrensel insan, varlığı ilk, mutlak, ve temel görmez de, alternatif olarak ne sunar? Sunduğu bu "şey" ne derece tutarlıdır? Bilimsel midir?

 

İnan ki, numenal mantık yürütme ile mantık yürütmenin farkını anlayabilmiş değilim. Kafayı yiyeceğim nerdeyse.. :)

 

Ki sen bunun üzerinde çok duruyorsun. Anlamam gerek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başlık tavsiyelerin nerede ise onlarca oldu. Teşekkür ederim de bilgi için belirttiğin o üç özellik(ilgi, etki, önem) bende var olduğu için başlıklarla zaten ilgileniyorum. Ama inanki .Ki

.

.

.

sen bunun üzerinde çok duruyorsun. Anlamam gerek.

 

Kisaca evrensel-insan zihniyeti temel olarak insanoglunun kendisini alir, onun ortaya attigi ideolojik inancsal dogrular arasinda secim yapmaz. Materyalizm bunlardan biridir. Butun bu ideolojik inancsal dogrularin numenal insanlik adina sorununu dile getirir. Sorun da insanlasamama, bilgilesememe, bilimsellesememe ve bilissellesememe sorunudur.

 

Evrensel insan insanoglu temelli bilgiyi, bilimi ve bilisselligiogorur. Varlik sadece insanoglunun kendi dahil; gozlem ve yansi veren bir fenomendir. Tutarliligi bilimsel gozlem ve bilissel bilgiye dayanir.

 

Tum ideolojiler, inanclar, matiklar, degerler v.s. bir ...e gore temelindedir. Iste buradaki evrensel-insan zihniyetinin ...e goresi ne maddedir, ne tanridir, ne dusuncedir, ne kavramdir, ne etiktir, ne varliktir v.s. insanoglunun kendisidir. Bu e gore temelindeki sorun da, insanoglunun numenal insanlik, bilgilik, bilimlik ve bilissellik sorunudur.

 

"evrensel-insan zihniyeti" basligi yapilandirilmis dogal ve fenomenal zihniyeti sekilsel/cizimsel olarak acikliyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kisaca evrensel-insan zihniyeti temel olarak insanoglunun kendisini alir,

 

Materyalist zihniyet ise fonomenlerden bilgi üreten insan zihniyetidir. Na farkı var?

 

onun ortaya attigi ideolojik inancsal dogrular arasinda secim yapmaz.

 

Bir materyalist te salt akılcılığa karşıdır. Ne farkı var?

 

Materyalizm bunlardan biridir.

 

Bu sana ait bir görüş. Materyalizmin inançsal doğruları yoktur. Ne farkı var?

 

Butun bu ideolojik inancsal dogrularin numenal insanlik adina sorununu dile getirir.

 

Materyalist te inançsal ve ideolojik doğruların ilkeli insan mantığı adına sorununu dile getirir. Ne farkı var?

 

Sorun da insanlasamama, bilgilesememe, bilimsellesememe ve bilissellesememe sorunudur.

 

Bu sorunlar materyalist için de geçerlidir.. Ne farkı var?

Evrensel insan insanoglu temelli bilgiyi, bilimi ve bilisselligi gorur. Varlik sadece insanoglunun kendi dahil; gozlem ve yansi veren bir fenomendir. Tutarliligi bilimsel gozlem ve bilissel bilgiye dayanir.

 

Materyalist insan için de bunlar aynen geçerlidir. Ne farkı var?

 

Tum ideolojiler, inanclar, matiklar, degerler v.s. bir ...e gore temelindedir.

 

Materyalist te, salt akılcı kuramlara karşıdır. Ne farkı var.

 

Iste buradaki evrensel-insan zihniyetinin ...e goresi ne maddedir, ne tanridir, ne dusuncedir, ne kavramdir, ne etiktir, ne varliktir v.s. insanoglunun kendisidir.

 

Varlık olmadan zihniyet(bilinç, bilgi) olacağını iddia etmek savunulan felsefelerin çıkmazıdır. Materyalizm bunu kabul etmez.

 

Bu e gore temelindeki sorun da, insanoglunun numenal insanlik, bilgilik, bilimlik ve bilissellik sorunudur.

 

Materyalizm bu sorunu önce deney sonra mantık ve akılla çözüyor. Ne farkı var?

Yeni bir felsefe üretmenin gereğini anlayamadım..

 

"evrensel-insan zihniyeti" basligi yapilandirilmis dogal ve fenomenal zihniyeti sekilsel/cizimsel olarak acikliyor.

 

İnceledim. Teşekkürler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Materyalist zihniyet ise fonomenlerden bilgi üreten insan zihniyetidir. Na farkı var?

.

.

.

İnceledim. Teşekkürler.

 

Farki materyalizm maddeyi temel alir ve insanoglunu madde yerine koyar, yani nicelik olarak algilar. Materyalizm insanoglunun numenal yetisinden ve belirleyici rolunden bi haberdir. Insanoglunun sosyo-psikolojik yapisini ve kavramini algilamaz. Maddeyi nesnel gerceklik olarak alir ve ilk, tek mutlak olarak inanca tasir. Kisaca fenomenal zihniyet olarak insanoglu varliginin bilisselligi materyalizm de yoktur. Insanoglunu bilinclendirmek yerine, pesainden gelen yiginlar olarak algilar. Ayrica bilimsel degildir ve bilim dali degildir. Sadece metafizigin ontolojik/varliksal ideolojik inanclarindan biridir. Bilime felsefeyi degil; felsefeye bilimi tasir. Gozlem yerine akilciliga yonelir. Hatta nesneye teleolojik icerik verir. Olgudan degil; ontolojik gercekten yola cikar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Farki materyalizm maddeyi temel alir ve insanoglunu madde yerine koyar, yani nicelik olarak algilar.

 

Hayır benim öğrendiğim materyalizm böyle değil. Bilgi için nesne ve olguları temel alır.

 

Materyalizm insanoglunun numenal yetisinden ve belirleyici rolunden bi haberdir.

 

Hayır öyle değil. Bilgiyi insanoğlunun aklıyla nesne ve olgulardan üretir.

 

Insanoglunun sosyo-psikolojik yapisini ve kavramini algilamaz.

 

Böyle bir iddia yanlış. Hatta iftira.

 

Maddeyi nesnel gerceklik olarak alir ve ilk, tek mutlak olarak inanca tasir.

 

Nesnel gerçerklik dışında alternatif bir gerçeklik mi var sorusuna cevap verilmeli..

 

Kisaca fenomenal zihniyet olarak insanoglu varliginin bilisselligi materyalizm de yoktur.

 

Materyalizm insan aklını zaten fenomenal bir olgu(madde ürünü) olarak görür. Materyalizm, materyalizmi zaten insanoğlu bilişselliğinin ürünü olarak görür.

 

Insanoglunu bilinclendirmek yerine, pesinden gelen yiginlar olarak algilar.

 

Yanlış. Teori ve pratiğin ayrılmaz bütün olduğunu iddia eder.

 

Ayrica bilimsel degildir ve bilim dali degildir.

 

Yanlış. Bilim dışında her şeyin yalan olduğunu söyleyen bir felsefedir.

 

Sadece metafizigin ontolojik/varliksal ideolojik inanclarindan biridir. Bilime felsefeyi degil; felsefeye bilimi tasir. Gozlem yerine akilciliga yonelir. Hatta nesneye teleolojik icerik verir. Olgudan degil; ontolojik gercekten yola cikar.

 

Kesinlikle yanlış ve sadece sana ait tanımlar. Ben bu tip tanımlara hiç rastlamadım Tam aksi tanımlar biliyorum. Sen de materyalizm ile ilgili başlıklara göz atmalısın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır benim öğrendiğim materyalizm böyle değil. Bilgi için nesne ve olguları temel alır.

.

.

.

Kesinlikle yanlış ve sadece sana ait tanımlar. Ben bu tip tanımlara hiç rastlamadım Tam aksi tanımlar biliyorum. Sen de materyalizm ile ilgili başlıklara göz atmalısın.

 

Aslinda boyler olacagi belli idi ve olmasi da iyi oldu. Sonucta neyin ne oldugu her beynin kendi algisi, bilgisi, bilinc ve farkindaligi temelinde anlam ve icerik kazanir.

 

O yuzden kisaca sorayim.

 

Sence materyalizm nedir?

 

maddenin mustakil var olma varlik sinirlari nelerdir?

 

"hersey maddedir, madde tek gercektir, ilktir, tektir ve mutlaktir" cumlesine katiliyor musun?

 

"insanoglu da bir maddedir" cumlesine katiliyor musun?

 

Ozgur irade var midir/yok mudur? ve neden?

 

Insanoglu sadece fiziki, biyolojik, evrimsel butunun bir urunu mudur?

 

Yani insanoglu kendi kendini degistirebilir mi, yoksa dogaya, evrene, varolusa teslim midir?

 

Simdilik sorulari burada kesiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda boyler olacagi belli idi ve olmasi da iyi oldu.

Elbette iyi. Teslimiyetçi olmamı beklemezsin heralde. Sorgulamasız kabulün kime yararı olur?

 

Sonucta neyin ne oldugu her beynin kendi algisi, bilgisi, bilinc ve farkindaligi temelinde anlam ve icerik kazanir.

 

Bence de..

 

O yuzden kisaca sorayim. Sence materyalizm nedir?

 

 

Ben de kısa cevap vereyim. Ontolojik düşünce bilimi.

 

maddenin mustakil var olma varlik sinirlari nelerdir?

 

Maddenin dinamikliği diyalektiktir. Nicel ve nitelik değişimi çevre koşullarına ve sürece bağımlıdır.

 

"hersey maddedir, madde tek gercektir, ilktir, tektir ve mutlaktir" cumlesine katiliyor musun?

 

"Maddenin dinamikliğini sağlayan madde dışı bir güçtür" tezine karşı olduğum için bu tezi benimsiyorum.

 

"insanoglu da bir maddedir" cumlesine katiliyor musun?

 

Evet.

Ozgur irade var midir/yok mudur? ve neden?

 

Aklı kullanan insan ve canlıların özgür iradesi sınırlıdır. Canlılar da maddedir. Maddenin özü gereği, var olması, var olması için de değişimi gerekir.

 

Insanoglu sadece fiziki, biyolojik, evrimsel butunun bir urunu mudur?

 

Evet. Alternatif tez varsa nedir?

Yani insanoglu kendi kendini degistirebilir mi, yoksa dogaya, evrene, varolusa teslim midir?

 

İnsanoğlunun maddesel yapısında akıl da vardır. Bu onun diğer canlılardan farklılığıdır. Akıl üreticidir. Üretici akıl belli bir sınırda çevresini değiştirebilir. Sınırı ise diyalektik olarak değişmektedir. Günümüzde göründüğü kadardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbette iyi. Teslimiyetçi olmamı beklemezsin heralde. Sorgulamasız kabulün kime yararı olur?

Ben onu o anlamda degerlendirmedim. Sadece materyalizmin tek bir algisi olmayacagi ve her beynin kendi algi ve bilgisi olabilecegi temelinde degerlendirdim ve bunu da cumle ile acikladim. Zaten oyle beklesem kendim elestirdigim dogal/fenomenal zihniyete teslim olmus olurum.

 

Bence de..

 

Ben de kısa cevap vereyim. Ontolojik düşünce bilimi.

 

Bu dusunce biliminin bilimselligi nedir ve mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanir mi? Ayrica madde onu ortaya koymadan yani algilanmadan gozlem vermis olur mu?

 

 

 

Maddenin dinamikliği diyalektiktir. Nicel ve nitelik değişimi çevre koşullarına ve sürece bağımlıdır.

 

Diyalektik indirgemeci ve determinist olarak monizmdir ve bu monizm iki temellidir idealizm ve materyalizm. Ayrica diyalektik mi, yoksa seyin diyalektigi mi?

 

 

"Maddenin dinamikliğini sağlayan madde dışı bir güçtür" tezine karşı olduğum için bu tezi benimsiyorum.

 

Buradaki dinamikten kasit hareket mi? Hareket algi olmadan gozlem verir mi, hareket gorunussel mi/ozsel mi?

 

Evet.

 

Bu konu ile ilgili iki yeni baslik acacagim. Orada indirgemecilik ve determinizmi madde temelinde yazisabiliriz.

 

 

Aklı kullanan insan ve canlıların özgür iradesi sınırlıdır. Canlılar da maddedir. Maddenin özü gereği, var olması, var olması için de değişimi gerekir.

 

Özgür irade, kişinin eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücüdür. Kişinin belli eylem ya da eylemleri gerçekleştirmede ser­gilediği kararlılık; belli bir durum karşısın­da, gerçekleştirilecek olan eylemi, herhangi bir dış zorlama ya da zorunluluk olmaksı­zın, kararlaştırma ve uygulama gücü; eyle­me neden olan eylemi başlatabilen yetidir.

 

Yukaridaki tanim isiginda "sinirliligi" ve maddenin "ozu" nun maddede mi oldugu yoksa insanoglunun maddeye mi verdigini ve var olan ozun, "var olma gerekliligini/degisimini" aciklar misin?

 

 

Evet. Alternatif tez varsa nedir?

 

Konu alternatiflik degil. Cunku insanoglunun henuz epistemolojikm olarak alternatifi yok. Konu insanoglunun sadece maddeye indirgenemeyecegi ve maddenin algi olmadan ortaya konamayacagi ve ortaya koyabilmenin de kavram ile mumkun oldugudur. Yani ortada biribirini tamamlayan ve biri olmadan digerlerinin ortaya konamayacagi bir ucxlem vardir. Madde, dusunce ve kavram.

 

 

İnsanoğlunun maddesel yapısında akıl da vardır. Bu onun diğer canlılardan farklılığıdır. Akıl üreticidir. Üretici akıl belli bir sınırda çevresini değiştirebilir. Sınırı ise diyalektik olarak değişmektedir. Günümüzde göründüğü kadardır.

 

Buradaki konu fark degil, insanoglunun alternatifsiz olarak tek bildiren, belirten ve bilgi tureten fenomen oldugu ve bunu sadece kendi monologu ile kendi ixcin, adina ve ait ve de eliyle yaptigi ve insanoglunun baska bir fenomen ile dialogunun olmadigidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu dusunce biliminin bilimselligi nedir ve mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanir mi? Ayrica madde onu ortaya koymadan yani algilanmadan gozlem vermis olur mu?

 

Ontolojik, A posteriori bilginin bilimsel olmasının gereği, görüngünün yapısına uygun tanım olmasına bağımlıdır. Herkes tarafından aynı sonuçlara varılmış, duyumlarla ve deneylerle doğrulanan bilgi türüdür.

 

Mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanmaz. Nesnellikte, düşüncede, ve bilgide diyalektik değişimi temel alan bu görüşe göre bu şekil kavramlara yer olamaz.

 

Bilimsel bilgi, insanoğlu tarafından nesnelliğin dinamikliğinden üretilmiş tutarlı ilkeli soyut bilgilerdir. Bu tür bilgi dışında üretilmiş bilgiler metafizik bilgiler olup hurafedir.

 

Bunlar, bu güne kadar bilimden öğrendiğim tanımlamalardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ontolojik, A posteriori bilginin bilimsel olmasının gereği, görüngünün yapısına uygun tanım olmasına bağımlıdır. Herkes tarafından aynı sonuçlara varılmış, duyumlarla ve deneylerle doğrulanan bilgi türüdür.

 

Mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanmaz. Nesnellikte, düşüncede, ve bilgide diyalektik değişimi temel alan bu görüşe göre bu şekil kavramlara yer olamaz.

 

Bilimsel bilgi, insanoğlu tarafından nesnelliğin dinamikliğinden üretilmiş tutarlı ilkeli soyut bilgilerdir. Bu tür bilgi dışında üretilmiş bilgiler metafizik bilgiler olup hurafedir.

 

Bunlar, bu güne kadar bilimden öğrendiğim tanımlamalardır.

 

Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiç bir metafiziksel kavram kabul etmeyen felsefi kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, varolan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır.

 

Maddeci kuram, monist varlıkbilim sınıfına aittir. Böylelikle, düalizm veya plüralizmden ayrılır. Görüngübilim üzerine kurulmuş idealizm ve tinselcilik düşüce sistemlerin karşıtıdır.

Felsefi okulların çokluğuna ve aralarındaki farklara rağmen, tüm felsefi sistemlerin birbirlerine taban tabana zıt iki ana karegoride toplanabileceği söylenir: idealizm ve maddecilik. Bu iki kategorinin temel önermeleri gerçeğin doğası hakkındadır, ve aralarındaki temel fark "Gerçeklik neyden meydana gelir ve aslı nedir?" sorusuna verdikleri yanıtta bulunur. İdealistler için ruh veya bilinç, akıl esasken, maddeciler için madde asıldır, ruh veya bilinç de, bu aslolanın sonucu olarak doğan ve ikincil olandır.

Maddeciler, varoluşun insan bilinci gibi maddi olmayan kavramlarla temellendirilmesine karşı çıkarlar. Onlara göre dış dünyanın gerçekliği sorgulanamaz ve insan da bu maddi dünyaya bağlıdır. Örneğin, antik maddeciler, insan ruhunun beden dışı ve ölümsüz bir varlık olarak düşünülmesini kabul etmezler. İnsanı dış dünyanın bir parçası olarak görmesi ve insan bilincinin doğa üzerindeki egemenliğini kabul etmemesi yönüyle determinizm düşüncesiyle paralellik gösterir.

 

Bence sen materyalizmin ne oldugunu bir daha gozden gecir. Cunku yazdiklarin materyalizm ile pek ortusmuyor. Cunku itiraz ettigin ve benim dile getirdigim her bir kavram materyalizm de mevcut.

 

Yaani senin algiladigin, anlam ve icerikm verdigin materyalizm; felsefenin ortaya koydugu materyalizm degil. Oyuzden materyalizm de olan ve senin hurafe olarak niteledigin kavramlar materyalizm de birer inanc olarak mevcut. Aksi ideoloji olamazdi zaten. Cunku her bir ideoloji determinist ve indirgemeci ve mutlakcidir. Aksi olsa zaten savunulmaz. Bilim ve bilimselligin ise savunuya ihtiyaci yok. Cunku gozlem verdigi ve olgu oldugu icin zaten tartisilmaz ve karsi cikilmazdir.

 

Materyalizmer ise ilk karsi cikan onun ikiz kardesi ve tarihler boyu rakibi idealizmdir. Zaten bu savasimin bilimsel ve bilissel bir icerigi de olmadigindan galibi/malubu da yoktur. Sadece aklin kendini inandirma tatminidir. Ustelik bu savasima kavramcilik ta son iki yuzyilda katilmistir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiç bir metafiziksel kavram kabul etmeyen felsefi kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, varolan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır.

 

Maddeci kuram, monist varlıkbilim sınıfına aittir. Böylelikle, düalizm veya plüralizmden ayrılır. Görüngübilim üzerine kurulmuş idealizm ve tinselcilik düşüce sistemlerin karşıtıdır.

Felsefi okulların çokluğuna ve aralarındaki farklara rağmen, tüm felsefi sistemlerin birbirlerine taban tabana zıt iki ana karegoride toplanabileceği söylenir: idealizm ve maddecilik. Bu iki kategorinin temel önermeleri gerçeğin doğası hakkındadır, ve aralarındaki temel fark "Gerçeklik neyden meydana gelir ve aslı nedir?" sorusuna verdikleri yanıtta bulunur. İdealistler için ruh veya bilinç, akıl esasken, maddeciler için madde asıldır, ruh veya bilinç de, bu aslolanın sonucu olarak doğan ve ikincil olandır.

Maddeciler, varoluşun insan bilinci gibi maddi olmayan kavramlarla temellendirilmesine karşı çıkarlar. Onlara göre dış dünyanın gerçekliği sorgulanamaz ve insan da bu maddi dünyaya bağlıdır. Örneğin, antik maddeciler, insan ruhunun beden dışı ve ölümsüz bir varlık olarak düşünülmesini kabul etmezler. İnsanı dış dünyanın bir parçası olarak görmesi ve insan bilincinin doğa üzerindeki egemenliğini kabul etmemesi yönüyle determinizm düşüncesiyle paralellik gösterir.

 

Buraya kadar anlattıkların benim dünya görüşümle örtüşüyor. Bu kadaraını ben de biliyorum.

 

Bence sen materyalizmin ne oldugunu bir daha gozden gecir. Cunku yazdiklarin materyalizm ile pek ortusmuyor. Cunku itiraz ettigin ve benim dile getirdigim her bir kavram materyalizm de mevcut.

 

İtiraz ettiğim(senin iddia ettiğin):

Bu dusunce biliminin bilimselligi nedir ve mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanir mi? Ayrica madde onu ortaya koymadan yani algilanmadan gozlem vermis olur mu?

 

"Mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanmaz. Nesnellikte, düşüncede, ve bilgide diyalektik değişimi temel alan bu görüşe göre bu şekil kavramlara yer olamaz." görüşümün neresi materyalizmle örtüşmüyor?

 

Yaani senin algiladigin, anlam ve icerikm verdigin materyalizm; felsefenin ortaya koydugu materyalizm degil. Oyuzden materyalizm de olan ve senin hurafe olarak niteledigin kavramlar materyalizm de birer inanc olarak mevcut. Aksi ideoloji olamazdi zaten.

 

Doğaya ait pozitif bilimsel bilgiler hariç, diğer bilgilerin hepsine ideoloji gözüyle bakıyorum. Zira insana davranış, yol gösteren sosyal bilgilerdir. Bunda ölçü ise genel insan mutluluğu. İnsan mutluluğu olgusal olduğu için de, bana göre bilimsellikle örtüşüyor.

 

Cunku her bir ideoloji determinist ve indirgemeci ve mutlakcidir. Aksi olsa zaten savunulmaz. Bilim ve bilimselligin ise savunuya ihtiyaci yok. Cunku gozlem verdigi ve olgu oldugu icin zaten tartisilmaz ve karsi cikilmazdir.

Materyalizmer ise ilk karsi cikan onun ikiz kardesi ve tarihler boyu rakibi idealizmdir. Zaten bu savasimin bilimsel ve bilissel bir icerigi de olmadigindan galibi/malubu da yoktur. Sadece aklin kendini inandirma tatminidir. Ustelik bu savasima kavramcilik ta son iki yuzyilda katilmistir.

 

Sen kendi felsefeni savunurken idealizme karşı savunmuyor musun? (savunmuyorum deme, buraya alıntılayabilirim.) smile.png

 

Dün bir başlıkta okuduğum ve hayretle karşıladığım sana ait bir görüş:

 

Bir seyin bilimselligine ne ben ne baskasi ne de akil karar veriyor. Gozlem ve olgu karar veriyor. Bilissellik te bunlari algilamak icin gerekli.

 

Ya kim karar veriyor? Gözlem insana ait değil mi? İnsan doğa olguları üzerinden bilgi üretmiyor mu? Bilim insan aklının bir ürünü değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buraya kadar anlattıkların benim dünya görüşümle örtüşüyor. Bu kadaraını ben de biliyorum.

 

 

 

İtiraz ettiğim(senin iddia ettiğin):

 

 

"Mutlaklik, teklik ilklik temelli gozlem vermeyen inanclara dayanmaz. Nesnellikte, düşüncede, ve bilgide diyalektik değişimi temel alan bu görüşe göre bu şekil kavramlara yer olamaz." görüşümün neresi materyalizmle örtüşmüyor?

 

Yaani senin algiladigin, anlam ve icerikm verdigin materyalizm; felsefenin ortaya koydugu materyalizm degil. Oyuzden materyalizm de olan ve senin hurafe olarak niteledigin kavramlar materyalizm de birer inanc olarak mevcut. Aksi ideoloji olamazdi zaten.

 

Doğaya ait pozitif bilimsel bilgiler hariç, diğer bilgilerin hepsine ideoloji gözüyle bakıyorum. Zira insana davranış, yol gösteren sosyal bilgilerdir. Bunda ölçü ise genel insan mutluluğu. İnsan mutluluğu olgusal olduğu için de, bana göre bilimsellikle örtüşüyor.

 

Cunku her bir ideoloji determinist ve indirgemeci ve mutlakcidir. Aksi olsa zaten savunulmaz. Bilim ve bilimselligin ise savunuya ihtiyaci yok. Cunku gozlem verdigi ve olgu oldugu icin zaten tartisilmaz ve karsi cikilmazdir.

 

 

Sen kendi felsefeni savunurken idealizme karşı savunmuyor musun? (savunmuyorum deme, buraya alıntılayabilirim.) smile.png

 

Dün bir başlıkta okuduğum ve hayretle karşıladığım sana ait bir görüş:

 

 

 

Ya kim karar veriyor? Gözlem insana ait değil mi? İnsan doğa olguları üzerinden bilgi üretmiyor mu? Bilim insan aklının bir ürünü değil mi?

 

Ben sana materyalizm ile bilimsellik ve epistemoloji arasindaki farki soyle izah edeyim.

 

Materyalizmin madde dedigine, bilim fenomen der.

 

Materyalizmin ortaya koydugu madde yerine; bilim fenomeni degil, gozlemini ortaya koyar.

 

Materyalizmin ontolojik gercekligi yerine, bilim yapilandirilmis gercekligi one surer.

 

Materyalizmin ontolojik gercegi, mutlagi ilki ve teki yerine; bilim yapilandirilmisligin gozlemini ve olgusunu ortaya koyar, tartisma disidir herkesi baglar ve gozlem ile yanlislanabilir.

 

Bilim fenomeni ortaya koymaz, materyalizm ise fenomeni maddeye determinist olarak indirger.

 

Son olarak bilim bil kokeninden, materyalizm var ve ol kokeninden yola cikar.

 

Bilim her turlu fenomene kendi oznelligini verdiginin farkindadir, materyalizm ise maddenin kendi ozelligi oldugunu sanir.

 

Iste o yuzdenm materyaslizm maddeye akil, oz, teleoloji yuklerken; bilim sadece gozlemler ve bulgu olgu ve kurgusunu ortaya koyar.

 

Kisaca bilim "doganin kanunlarinin dogada olmadigini ve dogayigozlemleyen insanoglunun bu kanunlari verdiginin" bilincindedir. Maateryalizm ise "doganin kanunlari vardir" der, yani varoluscudur ve insanoglunu evrime fiziksellige biyolojiye v.s. teslim eder. Ustelik teslim ederken de numenal yetisini kullanir. Yani kendi teslimiyetini kendisi ortaya koyar. Bilim ise bilissel olarak nesneye maddeye kendi oz, ozel ve oznelligini kattiginin insanoglu olarak bilinc ve farkindadir.

 

Bilimde bilisselligin ozgur iradesi ve insanoglunun niteligi vardir. Materyalizm de ozgur irade algisi yoktur ve insanoglu fenomeni sadece bir madde olarak nicelik temelinde degerlendirilir. O yuzden de ayni meta mal gibi satilir, satin alinir. Bir ideoloji inanc pesinde suruklenir. Yani bilincin ve farkindaligin kisaca bilisselligin algisi ya yoktur ya da onemsizdir. Kisaca insanoglu ya bir koyun ya da bir esya yerine konur ve ideolojik inancsal dogrular ugruna savasa surulur ve harcanir.

 

Orada soylenmek isteyen olgunun ve gozlemin tabani olan fenomendir. Aksine materyalizm her turlu oznelligi ve ozu fenomene yukler.

 

Zaten madde ve nesneye oz ozellik ve oznellik yuklemek; akilli tasarimcilik ve teleolojiktir. Yani duzen algisi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben sana materyalizm ile bilimsellik ve epistemoloji arasindaki farki soyle izah edeyim.

 

Materyalizmin madde dedigine, bilim fenomen der.

 

Zaten anlaşmazlık buaradan kaynaklanıyor. Senin "madde" yi "fenomen"den ayırdığını ben kabul etmiyorum ki.. İşte senin yararlandığın kavram sözlüğü:

 

Fenomen: Görüngü

 

Görüngü zaten madde demektir. Madde dışında her hangi bir görüngü olabileceğini hangi felsefe iddia ediyor? Dayanağı nedir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bilim fenomeni degil, gozlemini ortaya koyar.

 

Sanırım sorularla daha iyi anlayacağım seni. Zira anlatımların çok ağır. Sanırım başkalarına göre de . İlgilenenlerden belli :)

 

 

Bilimin gözlemi, deneyi, sonuç olarak fenomenin yapısı hakkında bilgi değil mi?

 

Materyalizm de madde(fenomen) bilgisini koyuyor. Gözlem ve deneyle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zaten anlaşmazlık buaradan kaynaklanıyor. Senin "madde" yi "fenomen"den ayırdığını ben kabul etmiyorum ki.. İşte senin yararlandığın kavram sözlüğü:

 

Fenomen: Görüngü

 

Görüngü zaten madde demektir. Madde dışında her hangi bir görüngü olabileceğini hangi felsefe iddia ediyor? Dayanağı nedir?

 

Hayir madde demek degildir. Madde bir fenomendir, yani gozlem verir ve bilimde bilimsel olarak maddeyi degil; gozlemini ortaya koyar. Madde materyalizmin fenomeni hem teke ilke ve mutlaka indirgemesidir, hem de gozlemi degil; maddenin ne oldugunu ortaya koydugunu soyler. Yani madde adina konusur. Bilim ise insan adina konusur ve kendi gozlemini dile getirir.

 

Senin sorun ayni "Allah disinda bir tanri oldugunu hangi teoloji iddia ediyor? dayanasgi nedir" sorusuna es degerdir. Ayrica bilissel bilim olarak dusunce de gozlem verir. Yani insanoglu dusunurken beyin hareketleri gozlemlenir. Kavram da gozlem verir.

 

Feniomeni sadece maddeye indirgemek, bilimin yanlislanabilirlik ilkesine terstir. O yuzden de bilim ontolojik degil, epistemolojiktir. Yani varliktan ve gercekten degil; bilgi ve olgudan yola cikar. Ontolojinin akilciligina karsi, gozlemi one cikarir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sanırım sorularla daha iyi anlayacağım seni. Zira anlatımların çok ağır. Sanırım başkalarına göre de . İlgilenenlerden belli smile.png

 

 

Bilimin gözlemi, deneyi, sonuç olarak fenomenin yapısı hakkında bilgi değil mi?

 

Materyalizm de madde(fenomen) bilgisini koyuyor. Gözlem ve deneyle..

 

Buradaki fark biri gozlemi digeri kendini ortaya koyar. Yani ontoloji varligin kendisini bilim ise varligin gozlemini ortaya koyar. Ustelik varligin kendisini ortaya koydugunu soyleyen de insanogludur, varligin kendisi degil.

 

Kisaca bilgiyi tureten insanoglu fenomenidir, fenomen sadece insanoglu algisina gozlem verir.

 

Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi

 

Gordugun gibi fenomen degil;gozlemi ortaya konur. Materyalizm ise fenomeni sadece maddeye indirger ve fenomenin kendisini maddeye ozdeslestirir. Ayni idealizmin dusunceye ozdeslestirdigi ya da kavramciligin kavrama ozdeslestirdigi gibi. Iste bu yuzden ontoloji fenomenin ne oldugu uzerine tarihler boyu tartisir durur. Bilim ise gozlemini olgu olarak ortaya koyar ve tartismayi bitirir ve gozlem ile bu olgunun yanlislanabilecegini baki kilar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Materyalizmin ontolojik gercekligi yerine, bilim yapilandirilmis gercekligi one surer.

 

 

 

Ontolojik gerçekliğin yapılandırılmışlığı nasıl oluyor? Yapılandırılmış gerçeklik derken madde dışı bir kavram mı oluşturulmak isteniliyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ontolojik gerçekliğin yapılandırılmışlığı nasıl oluyor? Yapılandırılmış gerçeklik derken madde dışı bir kavram mı oluşturulmak isteniliyor?

 

Yani, sudur. Insanogluna kendi dahil ve insanoglu iradesinden bagimsiz bir gerceklik vardir, yalniz bu gercekligin ne oldugu, adi, tanimi, tarifi, amlami, icerigi ve her turlu kavramsal bilgisi insanoglu yapilandirilmisligidir. Iste buradaki gerceklik ontolojik olarak ve taban olarak tartismali ve uc turludur.

 

Materyalizmin gercekligi nesneldir.

Idealizmin gercekloigi ozneldir.

Kavramciligin gercekligi isimdir.

 

Bu uc ontolojik bakis acisi ne kendi dogrularini digerlerine gosterebilirler, ne de digerlerini yanlislayabilirler. Cunku ortada bir olgu ve gozlem yoktur. O yuzden de akilciligin ideolojik inanclaridir.

 

"Gercek karmasasi" basliginda butun gerceklikleri ve tabanlarini hem ontolojik hem de epistemolojik olarak acikladim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki fenomeni anlamak adına:

 

Bana fenomene(görüngü, gözlem veren) içkin olan madde dışı şey(ler) den bir kaç bir şey söyleyebilir misin?

 

Burada onemli olan bu akilci soru degil; insanoglunun fenomeni degil; gozlemini ortaya koymasidir. Mesela ayni "peki bana Allah disinda baska bir tanri gosterebilir misin" sorusu gibidir. Burada da soru yanlistir. Cunku Basta Allah olmak uzere hic bir tanrinin gozlemi yoktur.

 

O yuzden bakis acini var ve ol sorularindan bil sorusuna yoneltmen lazim.

 

Yani "ben fenomeni degil; ancak onun gozlemini bilebilirim." Cunku fenomen ile dialog yoktur ve onu insanoglu algisi kavrami ve bilgisi ile ortayakoyar.

 

Scientific phenomena

 

 

 

A comparison between a candle flame on Earth (left) and in a microgravity environment, such as that found on the ISS (right).

The same phenomenon is observed as appearing differently.

 

120px-Streichholz.jpgmagnify-clip.png

 

magnify-clip.pngThe combustion of a match is an observable occurrence, or event, and therefore a phenomenon.

In scientific usage, a phenomenon is any event that is observable, however common it might be, even if it requires the use of instrumentation to observe, record, or compile data concerning it. For example, in physics, a phenomenon may be a feature of matter, energy, or spacetime, such as Isaac Newton's observations of the moon's orbit and of gravity, or Galileo Galilei's observations of the motion of a pendulum.[5]

 

A mechanical phenomenon is a physical phenomenon associated with the equilibrium or motion of objects

 

Gem phenomena

In gemology, a phenomenon is an unusual optical effect that is displayed by a gem. Play-of-color, labradorescence, iridescence, adularescence, chatoyancy, asterism, aventurescence, lustre and color change are all phenomena of this type.

Social phenomenon

Group phenomena concern the behavior of a particular group of individual entities, usually organisms and most especially people. The behavior of individuals often changes in a group setting in various ways, and a group may have its own behaviors not possible to an individual because of the herd mentality.

Social phenomena apply especially to organisms and people in that subjective states are implicit in the term. Attitudes and events particular to a group may have effects beyond the group, and either be adapted by the larger society, or seen as aberrant, being punished or shunned.

See also

Yalniz varolusun bir varlik ideolojisi olan fenomenoloji ile bilimin gozlem tabani fenomeni karistirmamak lazim.

Teknik ozurluluk alintilar yaziyi kuculttu. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Melek kavramı(soyut bilgi) nasıl gözlem veriyor? Anlatırmısın?

 

Seni yoruyorum. Umarım kızmıyorsun bana? smile.png

 

"Melek" ekranda goruyormusun?

 

Neden kizayimki, senin sorularin benim konuyu daha bir algilanir kilmami ve detaylandirmami sagliyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.