∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2012 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2012 Insanoglu, hem kendini-tek ve tur ve de cins ayrimi olarak-belirtir, hemde kendi disindaki herseyi. Belirtim, farkina varmakla olur. Bir bebegi ele alalim. Vucudunun organlarini fark ettigi zaman; bir cesit ses cikarir. Iste bu ses; o bebegin farkettigi organini kendisine belirtmesidir. Bu belirtim temelini saglamak icin de; dilin hem kural ve koken, hem de konusma ve yazma dili ortaya konmustur. Bebek; neden fark ettigini aglayarak sesler cikartarak v.s. belirtir. Onunla bir iletisim, irtibat kurabilmek icin; Iste genel anlamda dilin temeli budur. Buradan rahatca soyleyebilirizki; fark edilmeyen belirtilemez. Demekki belirtimden once bir fark edim gereklidir. Iste insanoglu; belirtmeden once fark ettigini; varsayar ve belirtmesi de; bunun teorisidir. Pratikte bu belirtilenin; belli edilme asamasidir. Eger, bir varsayim, teori ve pratik asamasindan gecmisse; belli edilmistir. Buradaki birinci sorun; belli edimin dil temelinde olmasinin yaninda; zamanla insanoglu; bu belli etmeye cesitli ve farkli detay ve acilimlar getirerek; dallandirmistir. Iste bu dallar, ana olarak; dil, bilim ve felsefedir. Felsefesi ile varsayar, bilimiyle belirtir ve diliyle de belli eder. Dolayisiyle; insanoglu neyi belli ederse etsin; bunun mutlaka bir dili, bilimi ve felsefesi vardir. Burada tek sabit (linquistik yani dilin kurallari ve etimolojik yapisi) olan; dildir. Felsefedeki sorun; fark edilimdeki sorundur. Insanoglunun fark edebilmesi demek, dusuncesini, kavrama indirgemesi demektir. Yalniz burada; bu dusunce tek bir kaynaktan gelmez. Kaynak; hem vucutsal- 5 duyu- hemde sezgisel-inanc-dir. Iste ilk fark edileni belirtmedeki ayrim, burda baslar. Varsayim mi?, inanc mi? Bu da felsefeyi, her yonuyle iki ana dala ayirir. VARSAYIMSAL FELSEFE VE INANCSAL FELSEFE. Konu teori-pratikte iyice karmasiklasir. Cunku; ideolojiler genelde; inanca; teoriler de; bilime dayanir. Ama; neyin ideoloji, neyin teori oldugunun farkina varmak mumkunmudur? Bu farki, kim nasil ve neye gore evrensel bir temelde ortaya koyabilir? Bunun ustune, birde; ayrimciligin herkonuda mikrosunun eklendigi algilanirsa; artik; bu kokenin hangi tek temelden geldigi bile farkindaliktan cikar. Ayni bir kisiye soruldugun da, "sen nesin?" sorusuna; insandan baska hersey olarak cevap vermesi gibi. Insanoglu, ayrimci surecini derinlestirdikce ve genislettikce; ilk farkindaliklar ortadan kaybolur ve zaman surecinde de gozardi edilir ve unutulup gider. Boylece, farkindaliklar; butune ulasmak yerine, ayrim ve ayristirma temelinde ilerler. Herkes detaylar icinde kaybolur ve ideoloji ustune ideolojiler ve dallar ustune dallar yaratilmaya baslanir. Iste buda; mikroayrimciligin, bilimsel ve felsefi izahidir. Birincisi; bilinen veya bilinmiyen degil; farkinda olunupta, belirtilen ve farkinda olunamadigi icin, belirtilmeyen vardir. Ikincisi; bu belirtimin, belireni; farkindalik temelinde degil; ayrim temelinde artirilir. Ucuncusu; bu ayrim temeli gelistikce ve derinlestikce; ana farkindalik unutulur ve goz ardi edilir. Dorduncusu; hem inancsal hemde varsayimsal belirtilenler; dusunce kaynakli oldugu icin; teori veya ideoloji bazinda; bilimsel mi?, inancsal mi? farkinin farkina varimi ve belirtimi zorlasir. Besincisi; ustelik bu varsayim ve inanclar; epistemolojik oldugu icin; zamanla yanlislanarak, yerine yenileri eklenir. Ama bu ayrimcilik oyle bir hal alirki! neyin yerine yenisi eklendiginden ziyade; hem eskisi hemde eklenen yenisi, farkli birer teori veya ideolojiymis gibi belirtilir. Altincisi; aslinda olan; ilk ayrimlarin, dallanip budaklanmasi; tarihsel gelisime gore icerik degistirmesi ve sanki yeniymis gibi belirtilmesidir. Yedincisi; tarihi geriye dogru sayarsak; eskiden tek ayrim olarak belirtilen; ideoloji veya teori; bugun dallanip budaklanmis ve bir cok ayrisima ugrayarak; ilk farkindaligini kaybetmistir. Sorunun kokten ve temelden farkina varmak ve belirtip; belirli hale getirmek icin, yapilmasi gereken; belirtimi saglayan farklarin kokenine inip; mumkun oldugu kadar ayrilmis ve ayristirilmis ideolojilerin ve teorilerin ilk kok farkina varabilmektir. Bu ne kadar cok basarilirsa; evrensel sorunun koken ve temeline inmek ve ctetolojik yapinin farkinda olabilmek ve onu teori ve ideoloji olarak belirtebilmek ve dil, bilim ve felsefe farklarinda belli hale getirebilmek , kolaylasir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.