Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Evrensel-Insan Zihniyeti


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Yapilandirilmisligin Analitigi/Cozumu

 

Benim, evrensel-insan zihniyeti olarak ne yaptigimi ve bu yaptigimin ne oldugunu, en son yaptigim her turlu degerlendirme temelinde, epistemolojik olarak acikliyorum.

 

Bunun ingilizcesi "deconstructivist epistemoloji" dir. Turkce tercumesi, su an bilinen ve algilanan kavramsal anlamiyla "yapilandirilmisligin (olusturulmuslugun) cozumu epistemolojisi (bilgisi)" dir.

 

Bunun bir kac ana izahini veren cumleleri vardir.

 

Birincisi-everything is constructed- hersey, yapilandirilmistir.

Ikincisi-structure is constructed-yapi yapilandirilmistir.

Ucuncusu-construction is manmade- yapilandirma, insanoglu yapilandirmasidir.

 

Evrensel-insan zihniyeti ise, bu insanoglu yapilandirilmisliginin, evrensel ayniliktaki yapi ve isleyis koken ve temellerini sekilsel, cizimsel ve gorsel olarak ortaya koyan ve bu yapilandirilmis yapi ve isleyisin, sorunsal acilimini ve dokumunu, kokden ve temellerinden arinarak yenileyen, cozumsel olarak ortaya koyan insansal bir zihniyettir.

 

Yapilandirilmisligin cozumunun ne oldugunu algilayabilmek icin; once yapi ve isleyisin insanoglu eliyle, adina,ait ve icin olarak nasil yapilandirildigini da algilamak icin, en once yapi ve isleyisin mimarinin insanoglu oldugunu algilamak ve bu yapi ve isleyise insandisinda kalan ve yine insanogluna yansimasi ile algilanan ve insanoglu eliyle ortaya konan, herturlu ve herbir nenin, boyle bir mimarisi olmadigini da algilamak gerekir.

 

Bunun yaninda, teleolojik olarak; herhangibir amaci da, baska bir fenomende (dogada, evrende, dunyada, maddede, yaraticida, yaratilisda v.s.) aramamak, sadece ve sadece epistemolojik olarak ve tek ve de alternatifsiz olarak insanoglunda aramak oldugunu algilamak gerekir.

 

Ayrica bu yapi ve islerligini veren, her turlu yapilandirmisligin, siniri, kesinligi, sabitligi, sahipligi oldugunun algilanmasi ve bu siniri v.s. ortaya koyanin da insanoglu faktorunden baska bir sey olmadiginin da algilanmasi gerekir.

 

Herturlu insandisi temel ve bakis acisindan, insanogluna yonelmek gerekir.

 

Butun bunlar, insandisinin eliminesi icin gereklidir.

 

Insanlikdisinin elimineside, tamamen neyin insan zihniyeti, dusuncesi, davranisi, sistemi ve duzenine yakistiginin uydugunun ve ortada olan yakisiksizligin ve uyumsuzlugun ne oldugunun algisi ve bu yakisikliksizligin ve uyumsuzlugun sorununun algilanabilmesi, ortaya konabilmesi konusudur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dogal Zihniyet/Insansal Zihniyet Farki

 

Herzaman ve her konuda, hem ozel, hem de genel bir sorun olarak ortaya koydugum dogal dusuncenin, yazilanlarin algilanmasinaparalel olarak, bir ust asamasi, yani dogal dusunce cesitlerini hem dusunce, hem de davranis olarak veren, DOGAL ZIHNIYETi ortaya koyacagim.

 

Dogal zihniyet, insanoglunun hayvandan gozlemliyerek ve esinleyerek onu kendi dusuncesi ile algiladigi sekliyle dile getirmesi, uygulamasi ve sistemlestirmesidir.

 

Burada onemli bir fark, insanoglunun hayvandan farkli olarak, soyutlama ozelligidir. Iste, insanoglu malesef, bu soyutlamasini kendi turu ve birinden degil; kendi disindan esinlenerek gerceklestirmis ve o yuzden de ne kendi turunu ve birini ne de esinlendigi seyi onun adina ortaya koyabilmistir.

 

Aslinda sorun, insanoglunun kendi dahil ortaya koydugu herseyi, sanki onlar ortaya koyuyormus gibi dile getirmesi ve hem kendi bu ortaya koymadaki rolunu gormemesini, hem de kendi eliyle oznel icerik verdigi bu kendi turu disi, olgu, kurgu ve bulgulara ideolojisi, inanci, felsefesi ve dogrusu temelinde turunu ve birini kendi elleriyle teslim etmesidir.

 

Kisaca hatirlarsak, bu dogal zihniyetin, ortaya attigi her turlu oznel/nesnel, soyut/somut, ozel/genel deger, tabu ve veriler; hem insanoglunun ne algiladigini hem varlik ve olmak temelinde, metafizik ortaya koymasi, hemde "sosyal yasamin" birlikteligini veren etik dogrular, yonlendirim ve yaptirimlar temelindfe ortaya koymasi; hem de bu ortaya koyduklarini, ogreti yada bilmek temelinde islemesi.

 

Iste insanoglunun tarihler boyu suren bu turlesememe, tur butunlugune, birligine, beraberligine erisememe savasinin ana nedenleridir.

 

Zaten, dilinin her turlu noktalama ve monolog yapilanis ve isleyisi, ister istemez farklarin guce, otoriteye ve iktidara dayanan ayrimciligini getirmis ve bu ayrimcilik, indsanoglunu kendi butunlugu icinde her turlu konu ve temelde ayrimciliga, bolunmusluge tasimistir.

 

Orneklersek, bu ilk isim, soyisim, cinsiyet, irk dan baslar; cografi ve tarihsel olarak ta milliyet, din, gelenek, tore, kultur, ahlak v.s. diye devam eder.

 

Aslinda dunya cografya ve tarih farklarinin bu farkli mozayigi, insanogluna bir cesitlilik vermek yerine, ustunluk savasi ve biribirini kendi altina alma savasi getirmistir. Bilhassa kurgusal (kuram, kural, ideoloji, inanc, kaide, yasa ve her turlu insanoglu bir parcasinin, diger parca uzerine uyguladigi, uyari, yasaklama, ceza v.s.) degerlerin, insanoglu biri ve turu uzerindeki dusunme ve dusunce gelistirmesini kisitlamis ve engellemistir. Cunku HER KURAL BIR SINIRDIR ve dusunce dusunurken, bilmeden ve farkinda olmadan, bu yonlendirilen ve yaptirimi olan sinira sadik kalir. Zaten teslimiyette burda baslar. Ama, bu BILINCLI VE FARKINA VARILAN BIR TESLIMIYET DEGILDIR. Cunku insanoglu bilhassa bu tip getirilen yasaklari, kurallari dogal olarak algilar.

 

Iste bu temelde insanoglunun olgusal, kurgusal ve bulgusal her degeri, tabusu; insanoglunun dusunce sinirini belirler.

 

Iste INSANSAL ZIHNIYET, bu sinirin ister inancsal, ister bilimsel olarak, kendi koydugunun farkina varirsa, o zaman bu sinirlari asmak icin, dusunce uretmeye baslar. Iste bu dusunce uretiminin insan temelli ve insanin turu ve biri adina olmasi ve hic bir insandisi ve insanlikdisi degere yonelmemesi, zaten insanoglu turunun kendi bunyesinde, tur butunlugu saglayamamasinin da cevabi olacaktir. Iste bu cevap, insanoglunu, hem kendinden koparan, hem de tur arasi savaslara sebep olan, her turlu deger, tabudan arinmaya ve kurtulmaya yonlendirecektir.

 

Kisaca, AYNININ FARKLARDAN OLUSTUGUNU VE AYNININ BU FARKLARIN ANTIAYRIMCI BIR TEMELDE BIR ARADA YASAMIYLA SAGLANABILECEGINI ALGILAR.

 

Yani, AYNININ FARKLARINI AYIRMAK YERINE, FARKLARI FARKLARINI KORUYARAK BIRLESTIRIR.

 

Cunku ayninin, herhangibir farki kendini ayirirsa, hem diger farklara mudahele eder, hem de kendi ayrimina farkli bir icerik vererek, kendi ayrimini, diger farklarin ustune koyar. Iste sorunun da temeli buradadir.

 

Yani, ayninin farklarinin, bir farkin AYRIMI USTUNLUGUNDE AYRISTIRILMASI DEGIL; AYNININ FARKLARININ, HER BIR FARKIN FARKINI ORTAYA KOYARAK, ANTIAYRIMCI FARKLAR ESITLIGINI SAGLAMAKTIR. Iste farklarin, antiayrimci butunlugu budur. Bu da insanoglunun tur butunlugudur, birlikteligi ve beraberligi, her farkin farkina vararak ve her farkin farkini algilayarak ve hic bir farka ayrimci bir fark ustunlugu tanimiyarak.

 

En basitinden, kendinize ve vucudunuza bakin. Her biri farkli islem goren organlariniz, bir butunluk ahengi icinde sizi olusturuyor. Eger organlar aralarinda, "benim farkim, seninkinden ustun" temelli bir ayristirmaya girerlerse, siz olabilir misiniz?

 

Isteinsan turu butunu de aynisidir. Ama, maalesef, bir vucut organlarinin sagladigi birlikteligi ve butunlugu saglayamamaktadir. Bunun tek sebebi, insanoglunun insandisi ve insanlikdisi dogal zihniyeti ve onun her turlu her konudaki dusunceleri ve davranislaridir.

 

Kendinizde ve dogadaki her canli turunde gorulen, bu farklarin butunlugu ahengi ve islerligi, maalesef insanoglu turu ve birinde zihniyet olarak yoktur. Iste bu eger dogalliksa, dogaya bile ters bir durumdur.

 

Yani insansal zihniyet, aslinda hem kendi turunu, hem de birini ve de kendi turu disindaki herseyi oldugu gibi algilayabilecek bir zihniyettir. Cunku ayninin mumkunlugu, farklarinin antiayrimciligi ve farkinin farkina varilmasi ve her farkin farkini ortaya koymasinin saglanmasidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ideolojik ve Inancsal Siniflandirma-Qua Felsefesi/Nonizm

 

Dunya ve Turkiye tarihinde ilk defa evrensel-insan zihniyeti, serbest dusunurluk, yapilandirmaci epistemoloji, qua felsefesi ve bilimsel/bilissel/kavramsal olarak her turlu gelmigecmis ve gunumuzdeki her konu ve kavramdaki metafizigin varliksal ontolojik ve teolojik temelindeki ve etigin her konu ve kavramindaki (milli, dini, toresel, politik, geleneksel, ahlaki v.s.) yonlendirim ve yaptirimlarin; kisaca insanoglu eliyle, aida, ait, icin ongorulen her turlu "bu budur/bu boyledir/bu boyle olur" temelli emirsel dayatilan numenal yeti deger, veri ve tabularinin siniflandirilmasini verecektir.

 

Bu siniflandirmaya gecmeden once tum ideolojik ve inancsal numenal yeti verilerinin dogrusal ve gerceklik temelindeki bitmisliklerinin ve belirtilmisliklerinin daimi ve suresiz kaliciligini goz onune almak ve bunun bilimselligin yanlislanabilirlik temelli; gozlemine, olgusuna, bilgisine, kavramina ve algisina ters dustugunu soylemek ve bilimselligin bilissel ve bilincli ve farkinda olarak kendisini ideolojik inancsal dogru ve gerceklerden farkli kilmasini bilmek ve hatirlamak gerekir.

 

Bu siniflandirma da temel insanoglunun yarattigi ve kendi disi bir guc olarak tanrilastirdigi, yaratilissal, tanrisal, ve teleolojik icerikli akilli tasarimci, programlayici, planlayici temelde tanrilastirilan her soyut/somut insanoglu disi bir guc ve bunun yine insanoglu eliyle, adina, ait ve icin olarak dunyaya indirilen; sistemsel, duzensel, kurumlasmis, kuramsallasmis her turlu insanoglunu toplumsal, ulkesel, bir cografi butun temelinde yasatan, yonlendiren, yoneten, egiten ve yetistiren dini yapilanmanin her turlu etik yonlendirim ve yaptirimlari temelinde olacaktir.

 

Bu konuda her seyden once bazi carpik algi veren kavramlarin aciklanmasi gerekir.

 

Teizm genelde poly yani coklu, ya da mono yani tek icerikteki polyteizm ve monoteizm olarak hem insanoglunun tanrilasstirdigi soyut tanrilari hem de bunlarin dunyevi uzantisi dini sistemleri, duzenleri ve yonlendirim yaptirimlari icerir.

 

Bu acidan siniflandirmanin basini her iki temelde de teizm cekmektedir.

 

Teizm-mono, poly ve dinli/tanrili

 

Ikincisi deizmdir. Yine kavramsal olarak ve tanrilastirma bazinda teizm ile deizm karismaktadir. Deizmin teizmden farki; tanri olarak fizik otesi fakat somut bir deity ve divinity soz konusudur.Yanliz burada onemli olan dini bir icerigin olmamasidir. Yani ideoloji ve inanc sadece deity ye divinity temelinde tapinmadir.

 

Deizm-dinsiz/tanrili

 

Buna her turlu tasavvuf, mistisizm, varolusculuk, ve hatta belirsiz olabilen bir tanri inancini ekleyebiliriz. Belirli olarak ornekler;

 

Hyloteizm-maddenin tanrilastirilmasi

Panteizm-evrenin tanrilastirilmasi

Panenteizm-evren-tanri iciceligi

varolusculuk-mistisizm.

 

Ucuncu olarak; basta budizm olmak uzere butun etik temelli izmleri verebiliriz. Buradaki fark bir insanoglunun tanrilastirilmasi ve onun dediklerinin yonlendirim ve yaptirim halini almasidir.

 

Buna soyle bir ornek verelim. Mesela eger islam inanci Muhammed tarafindan Allah'a tasinmayip; Muhammed'de kalsa ve adi da Muhammerdizm olsa iste o zaman bu sinifa girecekti.

 

Kisaca burada budha gibi tanrilastirilan ve dini icerigi olmayan bir ideolojik inancsal soz konusudur.

 

Buna kavramsal siniflama olarak te ve de on ekleri yerine izm demek en tutarlisi olacaktir.

 

Bu da ikiye ayrilir. izmin ortaya aticisi olan insanoglu degil de; sadece onun yonlendirim ve yaptirimlari takip edilir ve ele alinir ve algilandigi bicimde uygulanir.

 

Bu izm cesidi de; tanrisiz fakat dini izm cesididir. Marxizm, kemalizm, fasizm, anarsizm, liberalizm, v.s. temelli etik (milli, dini, ahlaki v.s.) bir sistem duzen kurumlasma iceren ve bunun icin savasilan izmler.

 

Siniflamayi art arda siralamadan once sunu hatirlatmak gerekir. Analojik ve abductive reasoning temelindeki tum cikarsama farkliliklari temelinde hic bir izmin ideolojik inancsal olarak algisi dusuncesi ve uygulanisi; ayni izmi savunan ve takip eden ist ler arasinda bile farklilik gosterir. Cunku her bir ist kendi beyin duzeyinin, bilinci, farkindaligi, bilgisi, algisi ve kendine verileni veya kendi kendine aldigini kendi algisiyla algilama duzeyine gore cografi, toplumsal ve hatta ayni cografya ve toplumda farklilik gosterir.

 

Buna en guzel ornek Islam inancini takip eden muslumanlarin muslumanligidir. Hem kendi arasinda mezheplere ayrilir, hem de Muhammed'den sonra tarihsel karakterleri kendine temel alir. Ayrica diyelim bir indonezya muslumani ile malezya, bengaldes, Arabistan, Turkiye muslumani arasinda her turlu muslumanlik algisi farki vardir.

 

Bu durum diger dinlerde de diger izmlerde de ve var kilinan tanrilastirilan her turlu tanri algi ve anlayisinda da boyledir.

 

Iste bu aklin ayni izm temelindeki ist ic celiskisidir.

 

Aklin farkli izm temelindeki ist celiskisi de dis celiskidir.

 

 

Aklin Algi "Cimazi/Celiskisi" basligi lakabimdan bulunabilir.

 

Bu hatirlatmalarimizdan sonra aklin kendini inandirak ve bu inancini kendine dogrulayarak gerceklestirdigi ideolojik, inancsal siniflandirma soyledir.

 

Teizm-tekli-coklu, dinli-tanrili

Deizm-dinsiz/tanrili

izm-tanrisiz/dinli,

 

Bunlarin disinda sadece tanri temelinde ki bu tanri genelde insanoglu eliyle, adina, ait ve icin soyut ve insanoglu ustu ve disi tanrilastirilan tanridir. Iki farkli ideolojik inancsal daha vardir. Bunlar

 

Agnostisizm-tanrinin bilinemezligi; tanrilastirmaya yatkinlik-teist; tanrilastirmaya uzaklik-ateist

 

Ateizm- dinsizlik/tanrisizlik.

 

Buradaki ateizm de iki turludur bir teizm/deizm karsiti olan ateizm (toplumsal mucadele) bir de teist/deist olmayan (bireysel durus) ateizm.

 

Son olarak evrensel-insan zihniyetinin, dogal zihniyetin her turlu her konu ve kavramda ideolojik inancsal dogrusal ve gerceksel sorunlarini insanoglu temelli ve numenal insanlik adina dile getirisinin ve serbest dusunurluk, qua felsefesi temeli isiginda dilin elverdigi aciklama ve kullanim temelindeki secimi ise NONIZM dir.

 

Yani her turlu izm temelli ideolojik inancsal, dogrusal ve gerceksel ist olmanin disinda bir durustur. Cunku temeli bilgisel/bilimsel/kavramsal dir.

 

Bu temel hic bir seyi kalici, mutlak, degismez, sabit bir sekilde "bu budur, bu boyledir" v.s. yapmaz ve yapamaz. Yaparsa bilimsel/bilissel ve kavramsal olamaz.

 

Zaten bu her turlu izm ve takipcileri ist; kendi izmlerini mutlak, kesin, sabit, degismez v.s. bir akilci inanca tasidiklari icin; bilimsel degil; varliksal, inancsal ve ideolojiktir. Dogruluklari ve gerceklikleri de; bu degismez, mutlak v.s. aklin tatmini temeline dayanir. Bilimin bilimsel olarak yanlislanabilirliginin ve gecereliliginin degisimi yenilenimi temelinde de cagdisilardir.

 

Biribirileri ile mucadele ederken; cagi ve bilimselligi yakalamak ve izmlerini sorgulamak yerine, buyuk bir inatla cagin getirdigi bilimsellige de karsi cikarlar.

 

Buradaki ana sorun da; bu felsefi ve ist bilimcilerin bilime, inanc ve ideolojiyi katmak ve bulastirmak cabalaridir. Ustelik bunu felsefe degil; bilim adina yapmak gafletine ve delaletine duserler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evrensel-insan, bireysel kisi farki

 

Beni ve yazdigim yazilarimi; daha iyi algilayabilmeniz icin, bu aciklamayi

yapmayi gerekli buldum.

 

Genelde, ben-evrensel-insan, gorus belirtirken, yazilarimda; bireysel kisi olarak, bir tutum, yer,konum almiyor, gorus belirtmiyorum.

 

Bunun, anlami; evrensel-insanin, belirttigi gorusun icinde, bireysel kisiliginin yeri, konumu tutumu yok. Yani, evrensel-insan, konunun ve sorunun tum hatlariyla, ve her yonden bir resim olarak, ortaya koyusunu; bireysel kisiliginin disindan, ve bireysel kisiliginin gorusune yer vermeden, notr olarak ortaya koyuyor. Yani, evrensel-insan; hem kendi bireysel tutum veya konumunun disindan; hemde kendi bireysel tutumu, konumu, resimde olmadan, yani notr yaziyor.

 

Bu, evrensel-insanin,birey olarak, herhangi bir konuda dusunce belirtirken, kendi bireysel gorusune, tutumuna yer vermedigi anlamina gelir.

 

Eger, evrensel-insan, birey olarak, yazdigi konuda, yer veya tutum veya konum aliyorsa; iste o zaman o yazinin icerigi; evrensel-insanin degil; onun bireysel gorusunun yazisidir. Cunku, yazisinda, kendi yer,tutum ve konumunu ortaya koymustur. Dolayisiyle, evrensel-insanin yazisi; felsefi, bilimsel, politik sosyal, siyasal v.s. icerikte olarak kendi bireysel, tutumu, gorusu, konumu yer almadan yazilmistir.

 

Bu tip yazi sekline, bireyin; evrensel- insan olarak, yazmasi denir. Yani, bireyin gorusu, tutumu, yeri, konumu v.s. yazinin icinde yer almamakta ve belirtilmemektedir. Evrensel-insan, yaziyi yazarken, bireysel gorusunu, tutumunu ortaya koymamis; yani notr olarak yazmis, ayrica, evrensel-insan olarak bireysel gorus ve tutumunun, konumunun disindan bakmistir.

 

Evrensel-insan'in, notr algisi ve disaridan bakisi; ancak bireysel gorusu, yeri, tutumu ve konumu yazida yer almazsa mumkundur.

 

Bu tip dusunceyi, gorusu, davranisa dokme-yaziya ve konusmaya-sanati, bildigim kadariyla, Turkiye' de bilinmemektedir. Maalesef, ayni zamanda algilanamamaktadir.

 

Disaridan bakis acisi ve notr algilamanin temeli budur. Buna felsefe dilinde, qua-olarak, niteliginde, sifatiyla-, felsefesi denir. Yani, filozof, filozof olarak konuda yer, tutum, konum almadan, konunun notr ve disaridan bakis acisinin goruntusunu, resmini verir, kendi gorusunu belirtmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bireyin Evrensel Insanligi

 

Mustakil var olan varligin, yani bireyin, 7'li bir ifade ozu vardir. Bunlar; Beyin, dusunce, kavram, algi, yansi, sezgi ve duyudur. Bir bireyin hem evrensel butununu, hemde insansal butununu, ortaya koyabilmesi ise; bu 7'li den, sadece birine , yani yansisina baglidir.

 

Bireyin, iste tek farkinda olmadigi yetisi bu yansisidir. Cunku birey, hicbir zaman kendi yansisinin algisina vakif olamamistir. Hep bireye, kendi disi yansimistir. Birey, ne zaman kendi yansisina vakif olur ve onu nedenler sorgularsa; iste o zaman hem evrensel, hemde insansal olmasinin yolu acilmis olur.

 

Bu ayni zamanda insanoglunun; insandisilik, insanlikdisilik, insanozaleyhtecilik koken ve temelinin de farkina varisinin ve nedenlemeye-sorgulamaya baslamasinin baslangicidir.

 

Iste, bir bireyin; kendini ve yansisini disaridan bakis acisiyla gorebilmesi ve notr algilayabilmesi, onun hem evrenselligi hemde insanligi algilayabilmesine esdegerdir.

 

Cunku, bir birey; kendi disindan aldigi yansiyi; yine kendi algisina gore ifade etmektedir.

 

ISTE BU IFADEYI BIREY, ASLINDA; KENDI YANSISINA DONDURMESI GEREKIR.

 

Bunu basardiginda; dogrulara ve inanca insandisilik ve insanlikdisiliga ihtiyaci kalmayacaktir. Cunku her dogrunun, kendisine ve insan olmaya, insanlik sunmaya karsi bir dogru oldugunun bilincine ve farkina vararak; butun dogrularini cikarsama ile yanlislayarak curutebilecektir.

 

Bu da, hem bireyi; hemde oniun insanoglu gorunumunu, oze insan olma ve insanlik sunmaya yonlendirecektir. Iste, burasi; sorunun ilk defa, cozume yoneldigi yer ve zamandir.KENDININ, KENDINE OZ VE KENDI OZ DEVRIMIDIR.

 

Iste evrensel-insanin dusunce tarzini ve felsefesini anlamak bu TERSLIGI, DALALETI, AYKIRILIGI VE FARKI ALGILAMAK VE YANSITMAKTIR.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Harflerin cizimsel anlami

 

Daha once harflerin cizimsel ve sekilsek anlam ve icerikleri uzerine dilin etimolojik ve linquistik yapilandirmaciligi oncesi aryan kokenler denilen dil kokenleri temelinde bir calismam olmustu, onu buraya kisaca aktariyorum.

 

Aslinda bu calisma bir yerde "evrensel-insan zihniyeti" basligindaki ana evrensel kullanim sembolleri olan x ve y nin acilimi temelindeki, diger beynelminel kullanilan harflerin bir cizimsel, sekilsel anlam ve icerik analizidir.

 

A=ilki ifade eder. Ilk, noktadan, dogar. Bir aciyla ayrilir ve birbirinden uzaklasir, ama ne kadar uzaklasirsa uzaklassin, iki ucun arasinda, bir ikilem ve karsitlik bagi vardir.Bu da ilkin-ki ilk ne olursa olsun-karakteridir. X semboludur.

B=baslangic ve dogumu ifade eder.Baslangic ve dogum, ikilinin birlesimiyle mumkundur.Yani uclemdir.Y semboludur.

C=tamamlamayi, ve karsitligi ifade eder

D=bolum demektir, yani bir butunun parcalari

E=dista olan, disarida olan demektir

F=p ve h harflerinin beraberligini ve karsitligini verir. Hem seyin ne oldugunu hem de onun hareketini icerir.Burada sey, sabitlenmis temeldeki p; hareket ise, nefes temelindeki h ve ikililigidir.Yani nefes alma ve verme.

G=temel, esas, ana v.s. kelimelerini temsil eder.

I=egoyu, ben 'i tek ve biri temsil eder

J= firlatma anlaminda, insanoglunun ifadesidir.

K=bilginin ve bilmenin temelidir

L=ortaya yatay olarak insanoglunun koydugudur.

M=insanoglunu ve onun herturlu ortaya koydugu cevabin temelidir

N=tabiati ve tabiligi, temsil eder

O=toparlamak anlamina gelir

Q=kim, olarak; nicelik ve niteligin kullanim isaretidir.

R=L nin tersidir, yani ortaya dikey olarak konandir.

S=insanoglunun temel fonksiyonlarini belirtir.

T=tamamlanmis, mukemmel anlamini tasir, ayrica ters t ise axiomatik hareketin isaretidir.

U=kullanimi ifade eder.

V=ikilem veya karsitligin teke indirgenmesidir

W= M nin tersidir, yani M ler cevapsa; W 'lar da sorulardir.Biri ikilemin, ucleme tasinmasini, digeri uclemin, ikileme indirgenmesini isaret eder.

Z=zik zak, temelinde, insanoglunun ikilem ve karsitlik arasindaki git-gelini temsil eder.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

W-X-Y-Z Acilimlari;

 

Bu mesajimda, dogal zihniyetin, evrensel yapilanis ve isleyisinin kullanim sembolleri olan x ve y nin disinda, w ve z harflerinin de x ve y temelli icerigini izah edecegim.

 

Eger x'i sekilsel olarak ele alirsaniz; ters iki v den olustugunu gorursunuz. Yani X iki birbirine zit v den olusmustur.

 

Iste bu iki v nin w ifadesi ise, iki ve biribirine karsit v kullanimi demektir. Yani

X in ters iki v sinin duz olarak yan yana yazilimidir.

 

Iste kimin, soyutunun kavrami olan x, karakter, oz, tabiat olarak; iki v kullanimidir.

 

Buradaki v lerden biri;

 

Kendisi ve karsitligin pozitife indirimi;

 

Digeri de;

 

Karsiti ve ikilemin, tek (bir)'e indirimidir.

 

Bunu uclem olarak; xy-x ve xx-y ile ifade edebiliriz.

 

Burada w cizimini goz onune getirirseniz; w nun ust kismindaki uc nokta, sirasiyla y x x ve altindaki iki nokta da y x birlesimini veren, x ve x x birlesimini veren y dir.

 

X in, genel toplamda; karakter, oz ve tabiat olarak;

 

Kendisi, pozitif, karsitlik icerigi vardir.

 

X oz, karakter ve tabiatinin, goruntusu, sekillenisi olan y olarak ta;

 

Karsiti, bir, ikilem icerigi vardir.

 

Yani, y aslinda x karakterinin, goruntusu ve sekillenisidir.

 

Iste z de bu temelde; hem yukaridaki w nun ust iki noktasinin, ilk alt nokta ile birlesimi, yani y x in x birlesimi ve w nun ust ikinci ve ucuncu noktasinin ikinci alt nokta ile birlesimi, yani x x in y birlesimi; hem de xy birlikteliginin, bir butun olarak yazilisi (zi) ve okunusudur (zay).

 

Bu arada deginmisken, p h q ya da kisaca deginelim.

 

F, fonksiyon temelinde; p ve h nin birlikteligidir. Photograph kelimesinin ilk iki harfi ve son iki harfi ph, f olarak seslendirilir.

 

Buradaki f fonksiyonunun p ve h acilimlari; agzin kapaliligi (p) ve nefes alisi (h) dir. Buradaki p durdurma, bitirme, sabit temelli pose ve posit olarak ikilem temelindedir. H de nefes alisi/verisi olarak karsitlik temelindedir.

 

Q da "olarak, sifatiyla, mahiyetinde" temelinde bir kullaniimdir. QUA seklinde ifade edilen bu kullanimin, daha once de bahsettigim gibi, bir kimi (qui) ve kendisinin niceligi (quantity) ve niteligi (quality) olarak (qua) olusturulmustur. Burada bilindigi gibi, nitelik; pozitivite karsitliginin; niceligi olan bir de, ikilemin indirgenmesidir.

 

W larin nefes acilimlari da soru kelimelerini olusturur. ( What/ne, when/nezaman, whyneden-nicin, where/nerede, who/kim, whose/kimin which/hangisi).

 

Dolayisi ile, hangi dilin, linquistik, ya da etimolojik koken ve yapilanisi olursa olsun; yukaridaki harfler olan; w, x, y, z, ve p, h, q ana harflerdir.

 

Aslinda noktalama dilinin yazimi ile, yukaridaki ifade edilenleri resimlemek oldukca karmasik ve zordur. Alginin netligi ve acikligi, cizimsel ve sekilsel izahin; goze hitabiyla daha kolaydir.

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bolmek gibi olmasin ama

 

evrensel insan ile insan arasinda fark var midir ki ?

 

insan ne olursa olsun evrensel bir varlik degil midir ..

 

 

dunyanin bir yerinde yasayan sig goruslu kisi ile dunyanin obur tarafinda yasayan ilkel kisi ayni evrensellikte sayilmaz mi ?

 

Rica ederim. Basliga hosgeldin. Aslinda "evrensellesmek" bu baslikta aciklaniyor. Istersen once orayi oku, oradan neresi ile ilgili dusunce, bilgi belirteceksen; orayi alintila, boylece ona gore konu detaylanir.

 

Ya da sen, evrensel sifatindan nealgiliyorsan, onu belirt, onun uzerine yazisalim. Buradaki evrensellik fenomenal,yani fiziksel, biyolojik degil; zihinsel, dusunsel/davranissal yasam ve iliskisel yani numenal evrensellesmektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birin, Uclu Bilinc ve Farkindaligi

 

Birin, turumuz adina ifadesi, bireydir. Bir bireyin yasam ve iliskisinde bir uclem vardir. Bu uclem, birin kendisi, birin turu ve bir ve turunun ortaya koyduklaridir.

 

Birin kendi adina dusunce ve davranisi: BIREYSEL

Birin turu adina dusunce ve davranisi: TURSEL

Birin kendisinin ve turunun ortaya attiklari adina dusunce ve davranisi:KAVRAMSAL

 

Demekki, bir ne hakkinda dusunup, davranirsa; bu bir uclemdir.

 

Birin, "ben" olarak dusunup davranmasi, "benim dusunce ve davranisim" demesi, bu uclemi icerir.

 

Biri cogullastirir ve birler olarak algilarsak; Iste birin yasam ve iliskisi, bu uclemdir.

 

Birlerin bireysel dusunce ve davranislari, sadece o biri ilgilendirir ve her bir bireysel duzeyde aralarinda olan her farkli dusunce ve davranisi saygi ile karsilamalidirlar. Buna birin, adi, milliyeti, cinsiyeti, tum etiksel (dini, ahlaki, geleneksel, tarihsel olarak kendisiyle ozdeslestirdigi, kisilik ve kimligini olusturan degerler v.s.) degerleri, tum Dusunce sistemi (metafiziksel olarak kendisine inancsal dogruladigi ideolojisi), bireysel yasam ve iliski tarzi, hoslandiklari, kisaca kendi adina sectigi ve yasadigi yasam ve iliskisi.

 

Iste basta her bir, biribiriyle olan iliskisinde bireysel her turlu onun kisilik ve kimligini olusturan ve kendi icin sectigi ve uyguladigi yasami; tum farklariyla birlikte algilamali, saygi duymali, mudahele etmemeli, karismamalidir. Yani, her bir kendi bireysel yasam ve iliski secimini, baska bire mal etmemeli, kendi bireysel yasam bicimini, nasil yasamak istiyorsa, baskalarinin da kendinden farkli yasam bicimini saygi ile karsilamalidir ve mudahele etmemelidir.

 

Iste birlerin, olusturdugu bireylerin birey toplumu budur.

 

Birin Turu adina olan dusunce ve davranisina gelince, bu rada her bir kendi birinin sectigini ortaya koymaya hakki vardir, yalniz, eger turumuz insan ise; o zaman bu konudaki saygi ve ortaklik, insani one cikarmak olmalidir. Yani hic bir birin turu adina dusunce ve davranisinda, bencillik, cikar, ayrimcilik olmamali ve tum birler, turu adina birligi, beraberligi, butunlugu; tum bireysel yasam bicimi farklariyla, bir ahenk halinde yasamalidir. Yani tartismanin ortak karari, her bir birin bireysel yasam biciminin, insanoglu turu butunlugu, birligi ve beraberligine yakisir, uygun temel ve icerikte olmalidir.

 

Iste birlerin olusturdugu bireylerin bu toplumu tursel toplumdur.

 

Simdi gelelim en onemli konuya; bireyler, bir arada yasarken, hem kendilerini, hem turlerini, hemde algi ile dile getirdigi herseyi, kavramsal ifade ederler. Iste bu da birlerin, ve de birler tur butunu insanin ortaya koydugu, dili, felsefesi, inanci, tum bilim dallari, teknigi, birlikte yasam kosullari, ustunde yasadigi dunya, algiladigi evren, dogasi, diger canli ve cansiz varliklar ve de bunlarin, ne oldugu, nasil olustugu v.s. temelli ortaya koyumlar.

 

Burada da onemli olan, herseyden once insanoglu yapi ve isleyisinin birlikteligi ve butunlugunun korunmasi ve bunu bozan her tur, ayrimci, cikarci, bencil, yasami geri plana iten soyutun ve somut sekillenmenin eliminesi,numenal insansalliga yakisir uygun, diger canlilari ve dunyayi, dogayi, evreni, koruyup, kollayacak, teknik ve bilimsel gelisimi saglayacak, dusunceler, oneriler, tartismalar uretebilmek.

 

Simdi, bu yaziyi okuyacak olan her yazar arkadas dusunsun; bir mesaji dile getirmeden once, o mesajin iceriginin ne oldugunu ortaya koyabiliyor mu?, yani dile getirmek istedigi mesaj, bireysel mi, tursel mi, yoksa kavramsal mi?

 

Yani, dile getirecegi mesajinda, sadece kendi ile ilgili dusuncelerimi dile getiriyor?, Turu ile ilgili, onlarin yasam ve iliskilerinin duzeni, sistemi, her turlu etiksel degerleriyle ilgili goruslerini mi dile getiriyor?, yoksa; turunun ortaya koydugu, herhangi bir soyut degeri, ya da somut bir veriyi mi dile getiriyor?, mesela, bilim, inanc, izm, evren, evrim, yaratici, varolus, madde v.s. ile bunlarin ne oldugu, nasil olmasi gerektigi v.s.

 

Iste buradaki sorun, birin mesajinda bu uclemin hangisinin yada hangilerinin dile geldiginin algilanmamasi, hatta dile getiren birin, bunubilincinde olmamasidir. Cunku, birinci tekil sahis veya karsiti 2. tekil sahis dil ve usluplu mesajlarda, hitap edilenin, ne oldugu sorunu vardir. Yani, hem dile getiren, bireysel, tursel, kavramsal farkini verememekte ve algilatamamaktadir, hem de okuyan, dile gelen mesajin bireysel mi, tursel mi, kavramsal mi? oldugunu algilayamamaktadir.

 

Zaten bu uclem hem ortaya konabilip, hem farklariyla algilanabilse, neye saygi gosterilecegi, neyin tartisilacagi, neyin ortaya konacagi, neyin gorus, neyin yorum oldugu, neyin kabul, neyin red oldugu, neyin bilgi, birikim, bilinc v.s. paylasimi oldugu, neyin suclama, satasma, elestiri v.s. oldugu iste o zaman daha net ve acik algilanir.

 

En son bunu bir ornekle belirtelim. Ben diye baslayan bir cumlede, anlatilmak istenen, bireysel mi, tursel mi, kavramsal midir?

 

Yani "benim ahlakim" ornegindeki verilmek istenen mesaj, bireysel mi, tursel mi, kavramsal midir?

 

Iste bu baglamda, benim hem bireysel, hem de evrensel-insan olarak tursel ve kavramsal mesajlarimin farkinin algilanmasi veya ortaya konan mesajda verilmek istenenin bireysel mi, yoksa tursel veya kavramsal mi oldugunun algilanmasi, en azindan o mesaja cevap verirken, neye cevap verildiginin bilincinde ve farkinda olmasini getirir.

 

Eger mesajlarimizdaki, birin bu ucleminin mesaj olarak hangisinin verildigi farkini ortaya koyabilirsek, mesajlar, hem yazari, hem de okuru adina daha bir netlik ve algilama kolayligi kazanir ve belkide boylece, satasmalar, atismalar ve kisilik kimlik degerlerine yoneltilen ithamlar, elestiriler v.s. ortadan kalkar. Cunku tartisma hakkimiz, sadece tursel ve kavramsal konularda vardir, bireysel konuda yoktur, bireysel konudaki bir tartisma, sadece mudaheledir, zorlamadir, iknadir kisaca saygisizliktir. Hak ve ozgurluk ihlalidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Dogal Zihniyet, Insanoglunun Numenal Insanlik Sorunudur.

 

Yukaridaki baslik, evrensel-insan Zihniyeti'nin bilimsel, bilissel, epistemolojik ve metafizigin hem varlik hem de fizik otesi temelli dogal zihniyetine cognitive, yani farkinda olarak noncognitive, yani bilissiz, anlamsiz, gereksiz, kisir dongulu, akilci, oldugunu ortaya koyan bir tezidir.

 

Evrensel-insan Zihniyeti tezine gore dogal zihniyet, dogal zihniyet olarak (qua felsefesi), insanoglunun kendi kendine bir tur ve bir bir olarak vermis oldugu her turlu akilci ve soyut degerin insanoglunu numenal kullanim ve paylasim olarak insanlastirmadigini ortaya koymaktadir.

 

Bunun aksini dusunen zihniyet, burada dogal zihniyeti numenal insanlik gosterdigine dair savunmak isterse, her turlu felsefi, bilimsel, bilissel dusunce ve bilgisini ortaya koysun.

 

Evet, evrensel-insan zihniyeti dogal zihniyetin, insanoglunun numenal insanlik sorunu oldugunu soylemektedir.

 

Konu tamamen numenal yani, zihinsel, dusunsel, felsefi, fikirsel, gorussel bir konudur. Konuda insanoglunun fenomenal yapisinin ve goruntusunun kisiliginin, kimliginin, toplumunun, inancinin, degerlerinin, lakabinin yeri yoktur.

 

Konu insanoglunu, kisileri, toplumlari v.s. degil; insanoglunun numenal yetisini ve bunun dusunce ve davranis, sistem ve duzen ve de kurum ve kuruluslarini yani akilciligin yarattigi her turlu ideoloji, inanc, ayrim, cikar temelli dunyanin hangi cografya ve toplumunda olursa olsun, nesillerden nesillere yerlesmis her turlu degeri, veriyi ve tabuyu islemekte ve bunlarin insanoglunu numenal yeti kullanim ve paylasimi olarak insanlastirmadigini dile getirmektedir.

 

Aksini dusunen bir zihniyet varsa, bu baslikta kendi dusuncesini bilgi paylasimi olarak felsefi, bilimsel, bilissel nedenleri ile acikliyarak ortaya koyabilir.

 

Yukarida kullanilan her kavramdan, eger yanit yazacak dusunce; emin degilse, bu kavrami da sorabilir, kavrama verilen anlam ve iceriginin verildigi gibi algilanmasi, konunun konudan sapmadan, saglikli ve bir uyum icinde islenmesine yardimci olacaktir.

 

Burada islenen konu/kavram evrensel-insan zihniyeti degil; o zihniyetin, dogal zihniyete qua felsefesi ile bakisinin ortaya koydugu konu ve kavramina gore sorunsal resimdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dogal/Fenomenal Zihniyet, Insanoglunun Numenal Insanlik Sorunudur.

 

Yukaridaki baslik, evrensel-insan Zihniyeti'nin bilimsel, bilissel, epistemolojik ve metafizigin hem varlik hem de fizik otesi temelli dogal zihniyetine cognitive, yani farkinda olarak noncognitive, yani bilissiz, anlamsiz, gereksiz, kisir dongulu, akilci, oldugunu ortaya koyan bir tezidir.

 

Evrensel-insan Zihniyeti tezine gore dogal zihniyet, dogal zihniyet olarak (qua felsefesi), insanoglunun kendi kendine bir tur ve bir bir olarak vermis oldugu her turlu akilci ve soyut degerin insanoglunu numenal kullanim ve paylasim olarak insanlastirmadigini ortaya koymaktadir.

 

Bunun aksini dusunen zihniyet, burada dogal zihniyeti numenal insanlik gosterdigine dair savunmak isterse, her turlu felsefi, bilimsel, bilissel dusunce ve bilgisini ortaya koysun.

 

Evet, evrensel-insan zihniyeti dogal zihniyetin, insanoglunun numenal insanlik sorunu oldugunu soylemektedir.

 

Konu tamamen numenal yani, zihinsel, dusunsel, felsefi, fikirsel, gorussel bir konudur. Konuda insanoglunun fenomenal yapisinin ve goruntusunun kisiliginin, kimliginin, toplumunun, inancinin, degerlerinin, lakabinin yeri yoktur.

 

Konu insanoglunu, kisileri, toplumlari v.s. degil; insanoglunun numenal yetisini ve bunun dusunce ve davranis, sistem ve duzen ve de kurum ve kuruluslarini yani akilciligin yarattigi her turlu ideoloji, inanc, ayrim, cikar temelli dunyanin hangi cografya ve toplumunda olursa olsun, nesillerden nesillere yerlesmis her turlu degeri, veriyi ve tabuyu islemekte ve bunlarin insanoglunu numenal yeti kullanim ve paylasimi olarak insanlastirmadigini dile getirmektedir.

 

Aksini dusunen bir zihniyet varsa, bu baslikta kendi dusuncesini bilgi paylasimi olarak felsefi, bilimsel, bilissel nedenleri ile acikliyarak ortaya koyabilir.

 

Yukarida kullanilan her kavramdan, eger yanit yazacak dusunce; emin degilse, bu kavrami da sorabilir, kavrama verilen anlam ve iceriginin verildigi gibi algilanmasi, konunun konudan sapmadan, saglikli ve bir uyum icinde islenmesine yardimci olacaktir.

 

Burada islenen konu/kavram evrensel-insan zihniyeti degil; o zihniyetin, dogal zihniyete qua felsefesi ile bakisinin ortaya koydugu konu ve kavramina gore sorunsal resimdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aykiri dusunce-Kullanimbilim

Bir dusuncenin, aykiri, yani alisilagelmis, dogal, dogru, normal v.s. olabilmemesi icin; Kullanimbilimin-Pragmatizm- evrensel kullanimbilim isaretlerini, yani X ve Y yi, ortaya koyabilmesi gerekir. Dusuncenin aykiriliginin temel ve kokeninin altinda; ctetolojik kokenin, tamamen ortaya konabilmesi yatmaktadir. Aykiri dusuncenin, kullanim biliminin otesi dusunce tarzini bir kac cumleyle soyle izah edebiliriz.

 

ZITLIKLAR DISI-IKILEM OLMAYAN

IKILEM DISI-UCLEM

NOKTALAMA DISI-CIZIMSEL

USTLEME DISI-YANLAMA

POZITIF DISI-NOTR

ICERDENLIK DISI-DISARIDAN

SAHIPLIK DISI-OZGUR

CTETOLOGY DISI-NEONATOLOJI

SAVUNU-RED EDIS DISI-ORTAYA KOYUS

X VE Y KULLANIMBILIM DISI-EVRENSEL SORUNUN ORTAYA KONUMU

INANC, DIN, TANRI, MILLIYET, IDEOLOJI KULLANIMBILIM DISI-SERBEST DUSUNCE

 

Bu listeyi gerci uzatmak mumkun. Yalniz, insanoglunun tarihinde ilk defa X ve Y nin, evrensel kullanimbilm isaretlerinin oldugunu ilk defa bir makale de, hemde bundan 9 gun once, 04/03/2009 tarihinde resmi olarak "Kuramsal Aykirilik" adi altinda anlatimi; dunya tarihine tanistirilmistir. Bu makale ingilizcedir. Ingilizce bilen yazarlar, makalenin "universal pragmatics" bolumunden okuyabilirler.

Pragmatigi ilk ortaya atan, fakat hic kitap yazmayan ve sagligida da fazla taninmayan babasi:C.S.Pierce'dir. Kendisi belkide en buyuk Amerikan filozofu olarak tanitilmaktadir. Pragmatigi asil dunyaya tanitan, John Dewey'dir.(1859-1952) Systematik pragmatigi-kullanimbilim felsefenin tum dallarina;epistemoloji, metaphysics, ethics ve aesthetics tasimistir. Daha sonra, Richard Rorty (1931- ), neo-pragmatizmi ortaya atmistir. Linkini verdigim makalede ise, ilk defa; "universal pragmatics"-evrensel kullanimbilimler-basligi altinda, X ve Y tanitilmaktadir.

 

Anlasildigi kadariyla, makaleyi yazan, evrensel kullanimbilimi ortaya koyabilmis, ki qua felsefesi yanasimiyla, ama; henuz disina cikamamistir. Bunu da, makaleyi veren site basliginin "speculative heresy", yani kuramsal kullanimbilim olusundan algilayabiliyorum. Artik rahatca, bu konuda; evrensel kullanimbilimi, sadece ortaya koymakla kalmayan, ama bunun bir sorun oldugunu da; evrensel kullanimbilimdisi ve bilimsel temelde bir aykiri dusunce sekillenisi ile; resmi olmayan kaynaklara gore ilk defa ortaya koyanin evrensel-insan oldugunu rahatca soyleyebilirim. Bu konudaki; aykiri dusunceleri ve kullanimbilimi ileride, daha detayli verebilirim. Iste makalenin linki.

 

http://speculativeheresy.wordpress.com/2009/03/04/definitions-on-universal-pragmatics-uni-versality-universion-performativity-presentation-and-non-sufficiency/

 

Konu basligi "universal Pragmatics" ikinci baslik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kullanimbilim -Ornek-

 

"Kullanimbilim" in ne oldugunu algilayabilmek icin, bir ornek vermek istiyorum. Tanri'yi ele alalim. Tanri kavraminin; evrensel

kullanimbilim olarak belirlenmisligi ve islerligi nedir? Bir kisi; tanri kavramini yasam ve iliskisinde kullanmak ve bu kullanim sayesinde, yasam ve iliskisinde tanriya yer vermek isterse; kullanimbilim sunu der.

 

"Birincisi, tanri kavramini; inanc veya varlik temelinde ifade edeceksin. Tanri kavramini ifade edebilmek icin ise; hem inancin hemde varligin, kullanimbilimce sabitlenmis karsitliklarina bas vuracaksin. Bu karsitliklar, inanc icin;inanma-inanmama; varlik icin ise; var-yok ifadeleridir. Maalesef, ikisibirbirine zit olan terimi ayni anda kullanamazsin. Cunku, dilin kulaga hitapeden ve noktalama ozelligi tasiyan yapisi buna izin vermez. O yuzden; inanci; ya olumlu ucuna, ya da olumsuz ucuna tasiyacaksin ve kullanimi sahipleneceksin. Ayni sey varlik icinde gecerli. Tasidigini, sahiplendigini, benimsedigini; tasimadigin karsi tarafa karsi tartisarak savunacak ve karsi tarafi kendi tarafina ikna etmeye calisacaksin. Ya da; tartisirken; karsi tarafin savunusunu benimseyecek ve ikna olarak, taraf degistireceksin. Bu arada; kendi tarafini savunabilmek icin; kendini inandiracak ve bu inancla mucadele edeceksin. Genelde; kullanimbiliminin kullanimindan ziyade, bu bilimi kullanana yonelecek ve onu kisisel olarak karsina alacaksin. Eger, tartistigin kisi, seninle ayni ucu paylasiyorsa; o zaman da tartisma bitecek. Butun bunlari yapmadan once, ya bilincli ya da bilincsiz olarak; tanri kavramini; ya bir nesnelle, ya da bir oznelle, ya bir somutla, ya da bir soyutla; inanc olarak ozdeslestireceksin. Senin kavram olarak, ozdeslestirdigin inanc; ya seni inandiracak, ya da inandirmayacak. Bu durumda, hangisinde karar kilarsan; inanc olarak o nu sececeksin. Sen, butun bu sabitlestirilmis, evrensel kullanimbilimini kullanirken; Tanriyi, inanci, varligi sabit tutacak; sadece zit uclarindan birini tanri-inanc ikileminde ortaya koyabileceksin. Degisiminde; sadece ortaya koydugun uctan; diger uca gecis yaparsan mumkun olacak."

 

Iste, evrensel temelde sabitlestirilmis ve insanogluna sunulmus, kullanimbiliminin sekillenisi ve isleyisi budur. En buyuk sorununun, ayni noktadan cikilmis olsa bile; uclarinin ikiliginden ve zitligindan; sanki farkli yerlere varilmis izlenimi vermesidir.

 

Bu kullanimbiliminde; kisiye yer yoktur. Kisi sadece kendisine sunulan kullanimbiliminde; sadece ve zorunlu bir secim hakkina sahiptir. Bu kullanimbilim; kisiyi "yok"saydigi gibi; kisiler arasi tartisma ve ikna icerigi tasidigindan, dusunceden ziyade; kisileri tartistirir. Bu tartismanin dozaji da; yerine gore; hem ego, hem cikar, hemde "ustun gelme" temelinde, insanlikdisi dusunce ve davranislara donusebilir.

 

GUNUMUZDEKI, EVRENSEL KULLANIMBILIM; HEM INSANDISI, HEMDE INSANLIKDISIDIR. AYRIMCI, BENCIL, CIKARCI, ERKSEL, BIR ICERIGE SAHIPTIR. BU ONUN CTETOLOJIK TEMELINDEN KAYNAKLANIR. DIL OLARAK, EMIRSELDIR. HAK, OZGURLUK, ESITLIK v.s. YERINE; AYRIMCILIK, KAYIRICILIK, BOLUCULUK, IKTIDAR SAVASI VE HIYERARSININ OTORITESINI ICERIR.

 

Ben, sadece Tanriyi kullanimbilim olarak; kullanmayi isledim. Isteyen, bu kullanimbiliminin sabitlestirilmis kullanimini; baska soyutlara, milliyet, demokrasi, ideolojiler, baska inanclar v.s. tasiyabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kullanimbilimin Yontembilimi

 

Yukarida sizlere; evrensel kullanimbilim sembolleri olan X ve Y den bahsedilmisti.

 

Bu yazida da; insanoglunun kendi turunu, kendi icin kullanmadaki yontembilimi aciklanacak.

 

Bunu aciklamadan once bir seyi hatirlayalim.

 

Eger, bir kuram, teori, ideoloji yanlislanabilirse bilimseldir. En gecerli teori de, epistemolojik olarak;yanlislanabilen, curutulebilen, kuram, teori ve ideolojidir.

 

Iste yontembilim, insanoglunun biribirini kullanmasi temelinde, tamamen bilimsel olmayan bir yontembilim kullanir.

 

Bu bilimsel olmayan yontembilimin, temeli; insandisi ogelere dayanir. Bunun iki ayagi vardir, birinci ayagi; tanrisal yontemdir. Ikinci ayagi da; maddesel yontemdir.

 

Insanoglu madde veya tanri uzerine ortaya attigi, her yanlislanamiyan ve epistemolojik olarak curutulemeyen, kuram, teori ve ideolojiyi; kendi turunu; yasam ve iliskide; ayirmak, cikar saglamak, iktidar olmak, guc kullanmak, korku yaymak, surude tutmak, dusundurmemek, bencil kilmak, yonetmek yonlendirmek v.s. icin ortaya atmistir.

 

Epistemolojik gercekcilik degilde; ideolojik, kuramsal inancsal dogrusallik tasiyan, ve tum tarih boyu geliserek, degiserek, sosyal-siyasal-toplumsal ve etiksel degerleri sistemlestirerek, duzenlestirerek; kendi turunu kendi icinde idare etmistir.

 

Bu su anlama gelir; bu temeldeki herhangi bir deger sunan ideoloji veya kurami ortaya atarak ve bu kuram icin mucadele edenlerin sayesinde; tum yiginlari, toplumlari, ulkeleri yonlendirmis ve yonetmistir.

 

Iste bu yontembilim sayesinde; bugun dunyada mevcut ve biribirine zit, o kadar cok izm veya kuram, ideoloji teori vardirki; bunlar kendi aralarinda; dogruluk savasi verirken, bu savasa yiginlarida kendi dogrularina yonelik cekmekte, yani; bu dogru savasi icin, hem kendilerini kullandirtmakta, hem de yiginlari kullanmaktadirlar.

 

Iste hem yiginlarin kullanilmamasi, hem de onlari bilincsiz olarak; kendi dogrularina cekerek kullananlar; nezaman; uygulanan bu yontemin bilimsel ve epistemolojik gercekcilige uymadiginin bilincine varirlarsa; iste o zaman, hem bu insandisi kokenli kullanim; hem de bu kullanimi saglayan yontembilim curutulmus olur.

 

Bu curutum, ayni zamanda insanlikdisinin da; curutumu anlamini tasir. Ustelik bilime cesitli dallardan hizmet goturenlerde; bu kullanimin ve yontembiliminin bilincine varirlarsa; hem kendilerini kullandirtmazlar, hem bilimi bu kullanima alet etmezler, hem de bu yontembiliminin curumesine katkida bulunmus olurlar.

 

Bir kisi olarak; bu kullanimbilimini ve onun yontembilimini farkedebilmek; ancak madde ve tanri koken ve temelli; yanlislanamayan tum ideoloji, kuram ve teorilerden ve bu teorilere inancsal dogrusallik temelinde dogru olarak sahiplenimlerini, sorgulamak ve nedenlemekten gecer.

 

Bunun bilincine ve farkina varmak; hem kisisel veya kisilerin kullanilarak yonlendirildigi toplumsal kullanima bir son vermek; hem herturlu insanlikdisi verinin bilincine varmak ve bu verilerden kurtulmak veya arinmak icin mucadele vermek, hemde bu kullanimbiliminin yontembilimini algilamaya ve kavramaya vakif olmak ve tedbir almak, ve de epistemolojik gercekciligin getirdigi bilimsel siniri algilamak ve kavramak ve bununla yetinmek v.s.

 

Kisaca; kendini ve yasam ve iliskisindeki dusunce ve davranisiyla; toplumunu, insanlastiracak ve evrensellestirecek mucadelenin baslamasina vesile olur. Iste anca, bu farkindalik, algilama ve kavrama; ancak, bu kullanima ve onun yontembilimine bir alternatif ve insanlasmanin, hem bireysel, hem de toplumsal yayilimla; evrensel bi halkaya donusebilir.

 

Epistemolojik gercekci olalim ve bunun siniriyla zamansal olarak yetinirken; bu siniri asmayida bilimsel-insansal-evrensel icerikte elden birakmiyalim.

 

NE TURUMUZU, AKILCI INANCSAL DOGRULAR UGRUNA KULLANALIM, NE DE KENDIMIZI AKILCI, INANCSAL DOGRULAR UGRUNA KULLANDIRTALIM. Bu da; insansal-evrensel yontembilimidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Icindekiler-2:

 

Bu baslikta belirli araliklar ile baslikta bulunan mesaj basliklarini "icindekiler" basligi altinda bir mesajda gostermek; okur ve katilim saglamak isteyen yazar acisindan; hangi konu ve kavrama yonelikm yanit yazmada mesaji bulmak adina bir kolaylik saglayacaktir.

 

Boylece yazar mesaji okuduktan sonra hangi kismin ile bir katilim saglayacaksa onu alintilayabilecek ve boylece neye yonelik bir yanit oldugu ortaya cikacak ve yine yaniti o paralelde alacaktir.

 

Icindekiler:

 

Baslik-Giris

2-Evrensel-insan Zihniyeti

3-Evrensel- Insan Zihniyeti

4-Evrensel-insan Zihniyetinin Asamalari

5-Evrensel-insan Zihniyetinin Dusunce ve Mantik Temeli;

6-Evrensel-Insan Zihniyeti' nin Bakis acisi

7-Evrensel-insan Zihniyetinin Soylevi

8-Evrensel-insan Zihniyeti Bilisselligi

9-X Y Iliskisi

10-Data Nedir?

11-Zi (XYxy) Nedir?

12-Quiddity of Zi (XYxy)

13-Insanoglu Turu ve Birinin Uclu Alternatifsizligi

14-Evrensel-insan Dusuncesinin, Dogal Dusunceyi Ortaya Koyusu

15-Dogal zihniyet cesitleri/Evrensel-Insan Zihniyeti Bagi/Farki

16-Disaridan bakis acisi

17-Notr Algi Uzerine

18-Zi (xxyx) Bilgisi ve Bilisselligi

19-Antropocentrism-Insanmerkezcilik

20-Evrensellesmek Uzerine

21-Icindekiler

22-Zi(XY)'nin Sekilsel/Cizimsel Gorunusu

23-Evrensel-Insan'in Avatari

24-Zi (XYxy)' nin Bolgeleri

25-Dogal Zigniyetin Yedigen Gorunumu

26-Yapilandirilmisligin Analitigi/Cozumu

27-Dogal Zihniyet/Insansal Zihniyet Farki

28-Ideolojik ve Inancsal Siniflandirma-Qua Felsefesi/Nonizm

29-Evrensel-insan, bireysel kisi farki

30-Bireyin Evrensel Insanligi

31-Harflerin cizimsel anlami

32-W-X-Y-Z Acilimlari

33-Gelen bir yanit

34-Gelen bir yanit

35-Birin, Uclu Bilinc ve Farkindaligi

36-Dogal Zihniyet, Insanoglunun Numenal Insanlik Sorunudur.

37-Dogal/Fenomenal Zihniyet, Insanoglunun Numenal Insanlik Sorunudur.

38-Aykiri dusunce-Kullanimbilim

39-Kullanimbilim -Ornek-

40-Kullanimbilimin Yontembilimi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Degisimin, Degismez; Degiskenligi

 

Kullanimbilim ve onun yontembilimini algilama adina, olan degisimin degiskenliginin degismezligini soyle aciklayabiliriz.

 

Insanoglu, henuz dunyada yokken, hersey ayniydi. Insanoglunun, gelisiyle birlikte; ayninin, kavram eliyle; farka degisimi, insanoglunun dunyaya kattigi bir katkidir. Peki, bu degisim; nasil bir tabiata, oze, icerige sahiptir?

 

Bu sorunun cevabini; ornekle aciklayalim. Insanoglu, yansisini aldigi ve ayristirarak farkli kildigi seyi, madde olarak kavramlamis ve algilamistir. Dolayisiyle artik, maddenin; bir dusunce olarak algilanmasi ve kavramlanmasi dusunulemez. Herseyden once bu; insanoglunun kurallari ile birlikte yarattigi dilin; nokta ve noktalama yapisina terstir. Madde, konu kapanmistir.

 

Ikinci bir durum da; insanoglunun; sezgi olarak algiladigi ama madde gibi yansimayan ve ayristirarak- ki buradaki ayristirma aynidan, farkli kilma da maddeden- farkli kildigi seyi; inanc olarak kavramlamis ve algilamistir. Ayni, yukaridaki nedenlerden dolayi; inancin da; madde olma olanagi yoktur. Inanctir ve konu kapanir.

 

Iste, ayninin ayristirilarak; farka degisiminin, degismez degiskenliklerinden biri kavramsal degisim budur. Yani, degiskenlik;kavram degismezinin madde ile inanc arasinda-veya dusunce arasinda-kisitlanmistir Iste bu degisimin; degismez degiskenligidir.

 

Ornek verirsek; insanoglunun ayniyi ayristirarak degistirdigi kavram hak olsun. Hakkin degismez degiskenligi; hakli-haksiz yada hakki var-hakki yok, yada hakka sahip-sahip degil; degismez yapisinin degiskenligi-ki iki birbirine zit uctan biri-dir. Buradaki; degismezligin bir ayagida; seyin hakki, yani ikilem-dir.

 

Degisimin, yani ayninin ayristirilarak farkla esitlenmesinin ve bu farkinda kavramlasmasinin-degismez-ikilem ve karsitlik- degiskenligi-karsitligin herhangibir ucuna-digerine nazaran-noktalama, yani belirtme-budur ve bu degisimin olusumu da-ikilem ve karsitligin; tek pozitif ve nokta olarak noktalanmasi, yani uclem-budur.

 

Bunu var kavrami ile aciklayabiliriz. Var degismezinin degisken ikilemi; seyi var ve sey vardir, yani varlik ve olmasi-varolus.

 

Varlik temelli degismezin degisken ikilemi varligin ne oldugu ve varliga inanc tir.

 

Varlik temelli degismezin degisken karsitligi var kilinanin, varliginin varligi ve yoklugudur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Yaklasim/Yanasim Farki Uzerine:


Insanoglu; herhangibir seye ulasmak icin; bir yanasim-yaklasim gosterir. Bu yanasimin temeli; vucudu vasitasiyle, dusuncesinde kavram uretmek ve bu kavram ile, ulasacagi seye yanasmaktir. Buradaki yanasim; dogal dusunce de, sahiplik ve elde etme olarak algilanir. Halbuki yanasimin amaci; iletisim kurmak, kullanmak ve paylasmaktir.

Insanoglunun iki turlu yanasimi vardir. Birinci yanasimi kendi ile ilgile ve kendisini ifade edisi ile ilgilidir.

Ikinci yanasim ise; ulasmak istedigi olgu ile ilgilidir.

Her iki durumda da, insanoglunun yanasimi; kendisine dogumdan itibaren veriler sayesinde, ve bu verileri sahiplenme temelindedir. Bu veriler genelde; ideolojik inancsal dogrular ve bu dogrularin kisiyi yonlendirecek ve yonetecek olan, yasam ve iliskisinin sekillenisidir.

Bir kisinin yanasimi; kendini veya ulasmak istedigi olguyu ifade etme amaci tasirken; iletisini dogrulttugu, baska bir kisinin, bundan pek de haberi olmamaktadir.

Ayrica, buradaki iletiyi yapan kisinin amacinin; sadece kendi gorusunun dogrusunu ortaya koymakmi, karsidakini kendi dogrusuna ikna etmekmi, yada konuyu tartismaya acmakmi, ya da bilgi, bilinc, deneyim ve gozlem alisverisi yapmakmi v.s. oldugu; genelde, ne iletiyi ileten; ne de uzerine ileti iletilen acisindan pek te bilinmemektedir.

Yanasim, konumuzu orneklersek; ornek olarak; kisilerin kisilik ve kimliklerini olusturan ana degerlerden biri olan milliyetciligi ele alalim.

Kisi iki turlu milliyetci yanasim gosterir. Birincisi; kendi milliyetciligini ifade etmek icindir.

Ikincisi; konuya yanasimi, milliyetci yanasim oldugu icindir.

Her iki halukarda da; kisi, milliyetciligi; kendi gelismislik duzeyinin paralelinde olarak; kendisi icin, sabitlemis ve sahiplenmistir. Bu sahiplenme; bir ideolojik inancsal dogrudur.

Yukarda aciklandigi gibi, kisinin ne amacla milliyetci yanasimi bilinmemekle beraber; karsidaki kisinin de yanasiminin milliyetci olup olmamasi onun, algisi temelindedir.

Burada ya, yanasimlar, uyusur; ya da uyusmaz. Uyusmaz ise; iletisini milliyetci yanasim ile yapan kisinin, rahatsizligi soz konusudur. Eger uyusur ise; bu seferde sorun, ne duzeyde bir milliyetcilik yanasimina baglidir.

Bu da dusunsel, kisisel , duygusal/mantiksal, ovunucu/yerici, aciklayici/ortaya koyucu v.s. temelde olabilir.

Konunun dusunsel/mantiksal/ortaya koyucu v.s. temelde olmasi, ideal olandir.

Ama, hic bir zaman da "kazin ayagi oyle degildir". Bu da; konuya farkli ideolojik/inancsal/dogrularla yanasimdan ve de konunun sahiplenilip, ikna etme-olmaya yonelik olmasindan ve karsilikli dogru kabul ettirme tartismasindan kaynaklanir.

Yanasimlara ornek verirsek; Yaratilissal/tanrisal/inancsal/ideolojik/bilimsel/felsefi/dini/milliyetci/sosyal-siyasal-toplumsal/ekonomik/tarihsel/cografi/hukuki/hak ve ozgurluksel/ v.s. nin yaninda; kisisel/genel/duygusal/mantiksal/oznel/nesnel/ ve nedensel/izahsal/sorgusal v.s. olarak ta cesitlenebilir.

Yanasim; hem bir adres, hem bir yol-yontem; hem de bir varis/kavusmaya yoneliktir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.