Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sarabin felsefesi


Misafir alaTurka

Önerilen İletiler

Cem Boyner Yeni Demokrasi Hareketi girişiminde milletine seslenirken....

 

...Kurbağanın birini kaynar suya atmışlar. Kurbağa bir ayağı yanık sıçradığı gibi fırlatmış kendini sudan dışarı.

 

"Helâl olsun" demiş izleyenler.

 

Sonra bir başka kurbağayı getirmişler. Sıcak, nemli, huzur dolu, yeşilliklerle süslü ortama. Yine kazan orada, ama içindeki su ılık.

 

Atmışlar kurbağayı suyun içine. O da yüzdükçe yüzmüş, keyifler etmiş.

Su ısındıkça ısınmış, kurbağaya rehavetler çökmüş. Suyun tehlikeli derecede ısındığını farketmiş farketmesine ammaaa... Sıçrayıp kendini kurtaracak mecali kalmamış

 

 

****************************************

 

 

Bir dostum anlatmıştı; Tanıdıklarının evlerinde televizyon arızalanmış. Tamirci gelip TV'nin arkasını açmış ve bir dolu küflenmiş ekmek kırıntısı bulmuş. Tabi kimin yaptığını hemen anlamışlar. Evin dört yaşındaki yaramaz kızı.

 

Böyle bir durumda genelde çocuk azarlanır, hatta bazan öfkeli bir tavır ile bir daha bu tür davranışlarda bulunmaması öğütlenir (!).

 

Fakat anne öyle yapmamış, çocuğuyla konuşmayı denemiş ve öğrendiklerinden sonra hüngür hüngür ağlamaya başlamış.

 

Çocuk ekranda Afrika'daki aç çocukları gördükçe mutfaktan ekmek alıp TV'nin açık bulduğu tek yerinden, arkasındaki ızgaralardan içeri atıyormuş.

 

 

**********************************

 

Bir adam, oğlu ile ormanda yürüyüş yapıyor. Birden çocuk takılıp düşüyor ve canı yanıp “Ahhh” diye bağırıyor.

 

İlerideki dağın tepesinden “Ahhh” diye bir ses geri geliyor. Çocuk şaşırıyor.

 

Merak ediyor ve “Sen kimsin” diye bağırıyor. “Sen kimsin” diye cevap geliyor dağdan... Çocuk kızıyor. “Sen bir korkaksın” diye bağırıyor.

 

Dağdan gelen ses “Sen bir korkaksın” diye cevap veriyor.

 

Çocuk babasına dönüp “Ne oluyor böyle?” diye soruyor.

 

“Oğlum” diyor adam, “Dinle ve öğren!”

 

Dağa dönüp “Seni seviyorum” diye bağırıyor. Gelen cevap “Seni seviyorum” oluyor.

 

Baba tekrar bağırıyor, “Sen bir harikasın...”

 

Gelen cevap “Sen bir harikasın...”

 

Oğlan çok şaşırıyor, ama ne olduğunu gene anlayamıyor. Babası anlatıyor... “İnsanlar buna ‘Yankı’ derler, aslında o ‘yaşam’dır. Yaşam davranışlarımızın aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol!.. Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan, sen sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, herkes için her zaman geçerlidir.

Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarımızın bir aynada yansımasıdır...”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

****************************

Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı. Oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık.

 

O merakla, sordu dedesine. Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.

 

"Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."

 

"Neyin simgesi" diye sordu çocuk.

 

"İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları."

 

Çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü ve çocuklara has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:

"Peki", dedi. "Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"

 

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:

"Hangisi mi evlat?

Ben hangisini daha iyi beslersem!"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Nazım Hikmet'ten aşk üstüne...

 

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

 

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

 

Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

 

 

Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....

 

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...

 

 

 

Hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

İKİ KURBAĞA

 

 

Bir kurbağa sürüsü ormanda ilerlerken,

içlerinden ikisi bir çukura düşmüş.

Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplanıp,

çaresiz bir şekilde bakıyorlarmış.

 

Çukur bir hayli derin olduğundan düşen arkadaşlarının

zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyormuş.

Yukarıdaki kurbağalar, boşuna

çabalamamalarını söylemişler arkadaşlarına:

“Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız!.”

Ancak, çukura düşen kurbağalar onların

söylediklerine aldırmayıp çukurdan

çıkmak için mücadeleye devam etmişler.

 

Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını,

ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlarmış.

 

Sonunda; kurbağalardan birisi

söylenenlerden etkilenmiş ve mücadeleyi bırakmış.

Diğeri ise; çabalamaya devam etmiş.

Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak

daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürmüşler.

 

Ne var ki, çukurdaki kurbağa

onlara hiç aldırmadın son bir hamle daha yapmış,

bu kez daha yükseğe sıçramayı başarmış

ve çukurdan çıkmıştı.

Arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine

hiç kulak asmamıştı…

Çünkü o sağırdı !

 

 

Siz de olumsuz düşünceli insanları sakın duymayın!

Onların yüreğinizdeki umudu çalmalarına izin vermeyin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaşamaya zaman ayırın, zira zaman bunun için yaratılmıştır.

Çalışmaya zaman ayırın, başarının bedeli budur.

Düşünmeye zaman ayırın, güçlü olmanın kaynağı budur.

Çevrenize nazik davranmaya zaman ayırın, mutluluğa giden yol budur.

Etrafıniza bakmaya zaman ayırın, günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadır.

Gülmeye zaman ayırın, ruhunuzun müziği budur.

Çocuklarınızla oynamaya zaman ayırın, zevklerin en büyüğüdür.

Terbiyeli olmaya zaman ayırın, insan olabilmenin sembolü budur.

 

Johann Wolfgang von GOETHE

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.