Φ Insomnia Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 Merhaba "Avrupa Birliği" yıllardır hep duyduğumuz adı her telaffuz edildiğinde etrafta bulunan herkesin önemli birşey olduğunu vurgularcasına tepki verdiği bir konu. Bence sadece bir dayatma bir çeşit bilinçaltı şartlanması. Hatta öyle ki Atatürk'ün çağdaş medeniyetler düzeyine ulaşmak derken AB üyeliğini kast ettiğini söyleyecek kadar ileri giden insanlar var bu ülkede maalesef. Evet yazımın ilk bölümünden de anlaşılacağı gibi ben Türkiye'nin Avrupa Birliğine üye olmasına karşı biriyim. Türk halkının AB'nin ne olduğu,ne getireceği ve ne götüreceği konusunda yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum ve hatta bilinçli olarak yeterince bilgilendirilmediğini düşünüyorum. Ben ayrıca Türk halkının zannedildiği ve ülke yönetimlerince iddia edildiği kadar ya da bazı medya organlarında yansıtıldığı kadar AB üyeliğini istediğini ve arzuladığını düşünmüyorum. Peki soru şu Türkiye'nin AB üyeliğini aslında kim istemektedir? Yazımın devamında ülkemin AB üyesi olmaması gerektiği düşüncemi destekleyecek onlarca neden sıralayabilirim... Peki siz Türkiyenin AB üyesi olması gerektiğine dair ne gibi nedenler sıralayabilirsiniz? En basit ifade ile bir birey olarak bile bir ortama gittiğinizde şayet o ortamda kabul görmediğinizi ya da istenmediğinizi hissederseniz normal koşullarda o ortamda bulunmayı sürdürmezsiniz ya da oraya gitmek istemezsiniz. Tabi eğer biraz izzetinefsiniz varsa....İşte size basit ama geçerli bir neden..... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ milli mücadele Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2006 Merhaba "Avrupa Birliği" yıllardır hep duyduğumuz adı her telaffuz edildiğinde etrafta bulunan herkesin önemli birşey olduğunu vurgularcasına tepki verdiği bir konu. Bence sadece bir dayatma bir çeşit bilinçaltı şartlanması. Hatta öyle ki Atatürk'ün çağdaş medeniyetler düzeyine ulaşmak derken AB üyeliğini kast ettiğini söyleyecek kadar ileri giden insanlar var bu ülkede maalesef. Evet yazımın ilk bölümünden de anlaşılacağı gibi ben Türkiye'nin Avrupa Birliğine üye olmasına karşı biriyim. Türk halkının AB'nin ne olduğu,ne getireceği ve ne götüreceği konusunda yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum ve hatta bilinçli olarak yeterince bilgilendirilmediğini düşünüyorum. Ben ayrıca Türk halkının zannedildiği ve ülke yönetimlerince iddia edildiği kadar ya da bazı medya organlarında yansıtıldığı kadar AB üyeliğini istediğini ve arzuladığını düşünmüyorum. Peki soru şu Türkiye'nin AB üyeliğini aslında kim istemektedir? Yazımın devamında ülkemin AB üyesi olmaması gerektiği düşüncemi destekleyecek onlarca neden sıralayabilirim... Peki siz Türkiyenin AB üyesi olması gerektiğine dair ne gibi nedenler sıralayabilirsiniz? En basit ifade ile bir birey olarak bile bir ortama gittiğinizde şayet o ortamda kabul görmediğinizi ya da istenmediğinizi hissederseniz normal koşullarda o ortamda bulunmayı sürdürmezsiniz ya da oraya gitmek istemezsiniz. Tabi eğer biraz izzetinefsiniz varsa....İşte size basit ama geçerli bir neden..... yaszına katılmamak elde değil şşu an ülkemizde avrupa birliğinin ne anlama geldiğini bilmediği halde avrupa birliğine girilmesi taraftarı olan bir sürü kişi war nedeni ise medya türkiyenin avrupa birliğine girmesi kendi yararınaa olmayacağı gibi zararlı bir konuma düşme olasıığı bile ortaya cıkacaktır cünkü avrupa türkiyeden sahip olmadığı kaynakları sömürmek icin türkiye yi de üye yapabilir bu da ülkemizin sömürülmesi anlamına gelir Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ emre_s Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2006 avrupa birliği şu anda ekonomisini hollanda ve almanya'nın üzerine yıkmış durumdadır. zaten bu ülkelerde yapılan anket ve referandumlar avrupa birliğinden ayrılma taraftarı. avrupa birliğine bağlı ülkelerin şu anda da güçlü olmasının yegane sebebi geçmişte attığı sağlam temellerdir. bunlar sadece ticari alanda değil demokratikleşme ve siyasi anlamda. yani şu anda avrupa birliğine bağlı ülkelerin bir çoğu avrupa birliğinden güç değil yara alıyor. birlikten kazançlı çıkan ise sadece türkiye kıvamında ki gelişmekte olan ülkelerdir (ki bu gelişmekte olan ülkeler lafını hiç hazmedemedim. küçük ülke diyelim bence). birliğin devam etmesini sağlayan ise 2015 yılında çıkacak muhtemel 3. dünya savaşıdır bence. bu 2015 yılında çıkması muhtemel 3. dünya savaşının bazı kanallarda çıkan kuran'ı kerim' deki ayetler vasıtasıyla rakamlar toplama hikayeleri falan değildir. evet bu bir ihtimaldir ama tamamen bilimsel verilere dayanan bir öngörüdür. bu konuyu çok fazla açıp asıl konuyu dağıtmak istemem ama bazı bilimsel veriler 2015 yılında su kaynaklarında ki sıkıntı sebebiyle büyük bir savaşın çıkacağı teorisi kuvvetli kılıyor. belki de bir komplo teorisidir. asıl konuya dönersek şu anda birlik mevcut üyelerini de tatmin etmemekte. peki bu bizim bildiğimizi siyasiler bilmiyomu dersek tabiki çok iyi biliyorlar. fakat avrupa birliği son 15 yıldır bir seçim propogandasına dönüştürüldü. birliğe girme vaatleri ile muazzam oy kazanan siyasi partiler var. zaten gerçeği görüp, gördüğünü de açıkça söyleyen partilerin oyları hep 0,... da kalıyo. bize verdikleri zaman ise ayrı bir komedi. ben çok iyi hatırlıyorum 1999'da da bize 2014 de türkiye avrupa birliğine dahil olacaktır deniyordu. 15 yıl sonrasına tarih verilen başka bir anlaşma yoktur galiba. ayrıca 2014 yılında birliğin kalacağı da malum!!! herşeyin ötesinde avrupa birliği bir hristiyan klübüdür arkadaşlar. gerçek bir hristiyan klübüdür. kuruluş amacı çok bellidir. dünya 2. dünya harbinden bu yana soğuk savaş dönemindedir. 70 lerde bittiği söylense de bütün ülkeler kendisini siyasi ve askeri bakımdan yeni bir savaşa hazırlamaktadır. sadece türkiyenin değil dünyanın bütün ülkelerinde milli ekonominin büyük bir çıktısı askeri yatırımmlar için yapılmakta. çünkü dünyanın bütün ülkeleri azalmakta olan doğal kaynakları kendi tarafına çekmeye uğraşıyor. avrupa da ki herhangi bir ülke süper güç olmadığı için (bilindiği gibi mevcut süper güç amerika) böyle bir birlik kurulmuştur. ve bu adamların yanına müslüman bir ülkeyi almaya hiç niyeti yok. alev alatlı'nın çok güzel bir tespiti var: dünya da 3 farklı ülke tipi var. 1. si baskın olan. bunlar 2. yi sömürüp 3. ye yaşama hakkı tanımaz ve yok eder. 2. tip ise kendi yağıyla kavrulmaya çalışıp 1. ye kendini sömürtür ve 3. ile bir bağı olmaz. 3. tip ise gücü olmadığından kaderine teslim olur. 1. tip ülke modeline örnek olarak amerika, ingiltere ..vs. 2. tip ülke modeline örnek olarak türkiye ve çapındaki ülkeler. 3. tip ülke modeline ise pakistan,afkanistan ve ırakı koyabiliriz. türkiye şu anda sömürülebileceğini ıspatlamaya çalışıyo. sebep 1. tip olması muhtemel değil. 3. tip olmak da istemiyo. 2. tip olduğunu kanıtlamaya çalışıyo ki yaşayabilsin. bütün bunların dışında kurtuluş savaşının ana nedenlerinden birisi manda ve himayedir. bizden bazen öyle istekleri oluyoki manda ve himaye yanında masum kalıyor. bizi biz yapan değerleri unutmama dileğiyle!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ y/k Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2006 Türk halkının, daha doğrusu bir çoğunun AB.den tek anladığı şey; İstediği kişiyle bol bol sex yapmak, çalışmadığı halde para kazanmak ve rahat bir yaşam! Öncelikle Türk halkını AB hakkında bilinçlendirmeleri lazım. Ki bunu da yapdılar ama kaç kişi katıldı o ayrı bir konu... Ayrıca AB ye üye olan bazı ülkelerin birlikten çıkma çabalarına bakarak "Bu kadar ülke AB den çıkmak istiyor, biz ise hala girmeye çalışıyoruz" demek kadar saçma birşey yok! Ben bir derneğe üye iken çıkmak istiyordum, ben çıkarken de bir başkası o derneğe üye olmak istiyordu. AB ye üye olan her ülke kendi ülke menfaatleri için üye olmuştur. Eğer sağlayacak bir menfaat kalmadıysa, aksine zarar görmeye başladıysa o birlikten ayrılmak kadar mantıklı birşey doğrudur. Gelelim kendi ülkemize; Mustafa Kemal Atatürk, "Türk milletinin temeli kültürdür!" derken, sokaklarda "Kahrolsun Amerikan Emparyalizmi" diye bağıran, sonrasında AB karşıtı sloganlar atan bazı insanların bilmediği birşey var... Kendi kültürlerine ne kadar sahip çıkıyorlar? Emperyalizmin den ne anlıyorlar? Unutmayalım ki emperyalizmin azı yarar çoğu zarardır! Neyse bunlar başka konu... Gün gelirde Türkiye AB ye girecek olursa yapacağı tek şey, kendi kültürüne sahip çıkmak olacaktır! Amma şu da var yıllardır kültür ve değerlerine sahip çıkmayan bir toplum AB ye girince ne kadar sahip çıkar? İşte bunu başaramazsa bütün tarihini silip, yeni bir ülke adıyla, insanlarına toplama kültürlerden oluşan bir anlayış sunarak harita da yeni bir ülke olarak tarihe geçmeye başlar..! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ devil's sister Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 arkadaşlar bunların üstüne bi hikaye eklemek istiyorum ATATÜRK hakkında.. ATATÜRK ile sağ kolu arasında geçen bu dialog AB-Türkiye ilişkisine güzel bi protesto bence..bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışıyım... bir gün ATATÜRK'ün sağ kolu ATATÜRK'e BM ile ilgili bikaç belge getirmiş ve BM ye girmelerinin iyi olacağını ona antamaya başlamıştır...ATATÜRK tüm ciddiyetiyle soğ kolunu sözünü bitirene kadar dinledikten sonra yavaşça söze başlamış ve "BM eğer bize teklif gönderirse kendi şartlarımızı koyarız,kabul ederlerse düşünürüz..bizede bu yakışır" demiş... bi düşünelim şimdi...şu an ab'ye girmek için yüz takla atan Türkiye'ye yakışıyomu bu? ATATÜRK BMye şart koşarken şimdiki Türkiye'nin ab'nin şartlarını havada kabul etmesi ve bunun için herşeyden vazgeçebilecek olması sizce normalmi??... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Damien Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 bakalım daha ne dayatmalar görücez. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ misafir723 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2006 arkadaşlar bir çevrenize bakın kaç tane dost ülke görebiliyorsunuz ben göremiyorum eğer siz görebiliyorsanız onlar da 80-90 yıl öncesine kadar içinde olduğumuz ülkelerdir bu durumda onlarla olan siyasi, ekonomik,politik vb ilişkilerimi çok dikkat etmeli gerekirse kesip atmalıyız (özellikle AB'ne -GİRİŞ- politikası) ve bu günlerde 50-60 yıllık bir politikanın devamı olarak AB'ne girmeye çalışıyoruz ve bu uğurda son dönemlere kadar olan türkiye tarihinde yapılmamış çok önemli hatalar yaptık halende yapıyoruz umarım bu stratejik hataların bir geri dönüşümü vadır. bizi yönetenlerin geçerli bir çözüm yolu bulamayıp çareyi 50-60 yıllık geçmişi olan türkiyenin dinamiklerini satmakta buldular çok yazık böyle özelletirme teferruatıyla sapılan satışlarla elimizde birşey kalmayacak satıp savuşturmayı çözüm sayanlar bunların vebalini nasıl taşıyaçaklar AB nin koşulu diyerek türkiye koşullarına uymayan yasalar onalylandı bir kere hiç bir avrupa ülkesi türkiye ile aynı kefeye konulamaz ki onca farklığa rağmen inanın bu batılı güçler ve amerika bize dost gibi görünen düşman ülkelerdir bu ülkelerin gizli siyasi politikaları bizi güçten düşürünceye kadar devam edecektir dostumuzu ve düşmanımızı iyi seçelim İMF, AB gibi başımıza sarmış olduğumuz belalardan kurtulmamız lazım eğer Atakürk bu günleri görseydi kederinden kahrolurdu Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.