Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ


GeceKuşu

Önerilen İletiler

***

 

Bu ülkede yıllardır 'ATATÜRKÇÜLÜK' üzerine onu korumak adına konuşmalar, tartışmalar yapılmaktadır. Yapılmaktadır ama gerçekte Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temellerini atan bu ideoloji adına neler yaratılmaktadır?

 

Böylesine bilgiden uzak, sorgulama yeteneğini kaybetmiş bir ülkenin halkından büyük zorluklarla doğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, temelde Kemalist ideoloji ile ne derecede başarılı bir ülkü birliği yapmış ve ne gibi değerler üretmiştir?

 

Ama belki de en önemlisi, daha neler ortaya koyabileceğidir?

Atatürkçü düşünce sistemi, toplumsal katılımı benimsemiş, demokratik bir anlayış içerisinde, ortak geçmiş, ortak ülkü ve ortak gelecek noktasında uzlaşmış bir ulusalcılığı öngören, halkı sınıflara bölmeyen ve bir bütün olarak kucaklayan, aklın ve bilimin verilerini her zaman belirleyici varsayan, laik devlet düşünce yapısına sahip, dogmatik olmayan ve her zaman gelişime açık bir ideolojidir.

Ancak ne üzücüdür ki bugün yaşanan olaylarla Kemalist felsefenin öngörüsü arasında büyük uçurumlar vardır.

 

Türk toplumu ne yazıktır ki başarılı bir şekilde Asker-sivil, laik-Müslüman, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, zengin-fakir gibi Kemalist düşüncenin her zaman reddettiği sınıfsal farklılıklara bölünmüş, güven bunalımları yaratılarak Türkiye’nin ulusal refleksleri törpülenmiştir.

Günümüz Türkiye’sinde katılımcı demokrasiyi benimseyip, uygulamaya çalışan Kemalist felsefenin Türk ordusunun bekçiliğine terk edilmiş olması da biz Türk vatandaşlarının anlaşılamaz sessizliğindendir. İşte yaşanan bu süreç sonucunda ortaya konan Genel Kurmay Başkanlığı Batı Harekatı Konsepti Belgesinde irticacı unsurlar belirlenmiş, tehdit odakları değerlendirilmiş ve çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

Bu belgenin 2. maddesinin F bendinde şöyle söylenmektedir;

“İrticacı unsurlar ve onların sözcüsü durumunda olan basın ve yayın organları ile doğrudan tartışma ve polemiğe girmek yerine, Atatürkçü çizgide olan kurum, kuruluş, dernek ve basın yayın organlarının devreye girmesini sağlamak ve onlara destek vererek halkın bilinçlenmesine katkıda bulunmak bir yöntem olarak tercih edilmelidir”.

Yine bu belgenin L bendinde ise;

“ Ülkenin sürüklendiği karanlığı gören Laik kesim Türk silahlı kuvvetlerinin varlığından ve bir gün mutlaka bu gidişata dur diyeceğinden emin olmanın rahatlığı ve uyuşukluğu içindedirler” şeklinde tespit yapılmaktadır. Ayrıca yine aynı bentte şöyle devam edilmektedir “ İrtica ile mücadeleyi Türk Silahlı Kuvvetlerine ihale eden kesime de toplumsal görevlerini yerine getirmeleri hatırlatılmalıdır”.

Evet, Bu bir ibret belgesidir.

Ve Türkiye’deki durum ne yazık ki budur.

Peki neden böyledir?

Ne olmaktadır da Türkiye yolundan sapmaktadır?

İçerideki neden, kanımca genellikle Mustafa Kemal Atatürk’ü anmayı görev edinmiş ama Kemalist felsefeyi yüreklerinde taşıyamayan basiretsiz yönetimler ve onların yarattığı toplumsal sonuçlar ile Tevhid-i Tedrisad ile başlayan laik, akılcı ve bilimsel olan eğitimin bilinçli bir şekilde sulandırılmasıdır.

 

Dışarıdaki nedenler ise çok daha karmaşıktır ve bu noktada olası çözümleri yaratabilmek adına çok iyi bir şekilde irdelenmelidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dışarıdaki nedenler ise çok daha karmaşıktır ve bu noktada olası çözümleri yaratabilmek adına çok iyi bir şekilde irdelenmelidir.

 

Soğuk savaş sonrası dönemde gündeme gelen küreselleşme olgusu taşıdığı değerler açısından Mustafa Kemal’in aydınlanma devrimi ile çelişmektedir. Küreselleşme olgusu, ulus devlet ve ulusal toplumu dışlayarak, alt kimliklere ve yerel kültürel yapılara, çıkarları gereği, bilhassa Ortadoğu, balkanlar ve Asya da öncelik vermektedir.

 

Küreselleşme, tüm değerleri ve yapıları dışlayarak yeni Dünya düzenine yönelirken Türk aydınlanmasının yarattığı Türkiye Cumhuriyeti modelini de geride bırakmaktadır. Ve dolayısıyla Türkiye de alt kimlikli cemaat tipi yaşamlar, yerel yönetimlere dayanan devlet biçimleri sürekli olarak gündeme getirilmektedir.

 

Türkiye üçüncü bin yıla henüz girdiği bu coğrafyada tam bir ikilem içerisine sürüklenmiş, karşısına mücadele etmek zorunda bırakıldığı bir dizi sanal düşman koyulmuştur.

 

Karşımızda artık yeni bir jeopolitik vardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dışarıdaki nedenler ise çok daha karmaşıktır ve bu noktada olası çözümleri yaratabilmek adına çok iyi bir şekilde irdelenmelidir.

Karşımızda artık yeni bir jeopolitik vardır.

 

Merkez, Avrupa’dan Amerika’ya kaymıştır ve bu jeopolitik’te bir önceki gibi çok uzun bir zamandır çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü yerel devletler ve yapılanmaları bu bölgede, rahat yönetilebilir olmasından dolayı, istemektedir.

 

Aslında bu plan 1850’li yıllarda İngiliz başbakanı Benjamin Disrael’inin hazırlattığı Serv ile parçalanmış Anadolu’yu ortaya koymaya çalışan ve Lozan’ı hala içine sindiremeyen politikaların da mantıksal devamıdır. Bizlerin demokratik, laik, ulusalcı bir millet olmamız temelde global dinamiklerin işine gelmemektedir. İşte bu yüzden hiç yoktan kötünün iyisi dedirtilen ılımlı İslam söylemleri ortaya çıkmış, Neo Kemalizm gibi ne amaca hizmet ettiği anlaşılmaz ideolojiler türemiştir.

 

Ne ilginçtir ki daha 1923 yılında Mustafa Kemal ATATÜRK aslında ulusal kurtuluş mücadelesinin analizini yapmış ve şöyle söylemiştir. “Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Şark milletlerinin uyanışını da öyle görüyorum. İstiklal ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır... Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istiklale ulaşacaklardır. Sömürü yeryüzünden yok olacak ve yerine milletlerin arasında hiçbir renk, din ve Irk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır”.

 

Fakat görünen odur ki, bu çağa ulaşmamıza daha uzun yıllar vardır ve bu noktada Kemalist felsefe korunmalı ve kollanmalıdır. İşte Tarih ve Stratejik etüt başkanlığınca yayınlanan “ ATATÜRK” isimli eserde ise korunması gereken bu ilkeler TAM BAĞIMSIZLIK, ULUSAL EGEMENLİK, ULUSAL BİRLİK VE BÜTÜNLÜK, ÜLKE BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜ, BARIŞÇILIK, BİLİMCİLİK, ÇAĞDAŞLIK, İLERİCİLİK, ÜLKÜCÜLÜK, LAİKLİK ve GERÇEKÇİLİK olarak özetlenmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dışarıdaki nedenler ise çok daha karmaşıktır ve bu noktada olası çözümleri yaratabilmek adına çok iyi bir şekilde irdelenmelidir.

Karşımızda artık yeni bir jeopolitik vardır.

 

Öyleyse çağdaş Türk halkı, ulusal bütünlüğü koruyarak, mümkün olduğunca kucaklayıcı, Dogmatik olmayan Kemalist ilkelerden ödün vermeden, sorunları görerek, tepkisel değil reel çözümleri yaratacak stratejileri oluşturabilmelidir. Ama tüm bunların en önemlisi, aktif bir davranış sistematiği ve Kemalist bir bilinç ile düşüncelerimizi pratik hayata ve sosyal katılıma sokabilmemize destek verecek unsurları içtenlikle yaratabilmelidir.

 

Aklı hür, vicdanı hür, kendi hür binlerce Türk vatandaşı inanıyorum ki;

Bu sentezleri ve stratejileri oluşturabilecek alt yapıya sahiptir.

 

İnanıyorum ki;

Bu vatanı kuran kuşakların çocukları ve torunları olan biz Türk vatandaşları, Atatürkçü düşüncenin topluma anlatılması ile ilgili uğraşlarını tekrar gözden geçirecek ve gerekiyorsa revize edebilecek olgunluğu içinde taşımaktadır.

 

İnanıyorum ki;

Atatürk ve düşünce sistematiğini günümüzde hala tüm sıcaklığı ile tartışmamız sadece basit bir rastlantı değil, bizler için kaçınılmaz bir gerekliliktir.

 

İnanıyorum ki;

Bir gün Kemalizm, Misak-ı Milli sınırları dışına da taşarak, mazlum ulusların kendi öz şartlarında değişimini yaşadıktan sonra evrensel doğruların oluşmasına katkı sağlayacaktır.

 

Ve tüm bunlardan dolayı inanıyorum ki; gün diyalektik değil analitik olma günüdür…

 

Oğuz ÇİLİNGİR-21.04.2003

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.