Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DGS-2012 Sınav Stresi Üzerine


bursercan

Önerilen İletiler

2012 DGS Rehberlik -2

 

Sınav Stratejisi Üzerine

Bir dershaneye gidenler ve gitmeyenler/gidemeyenler kısaca tüm adaylar !Gerek Türkiye Geneli denemelere girerek gerekse de kendi aldığınız takımları çözerek çalışmalarınızın sağlamasını yapmaya başladığınız bir döneme giriyorsunuz. Daha önce yazdığım aşağıdaki yazıyı güncelleyerek istifadenize sunmak istedim.Umarım elinize geçen denemeleri daha dikkatli çözmenizi sağlayabilecek küçük ipuçları bulabilirsiniz.

DGS adayları için yazılmış bu yazı sadece bir öneri metnidir. Kişilerin bircikliklerinin bilincinde olarak ortalama bir kişinin karşılaşması muhtemel sorunlar ve sorulara verilmiş cevaplar olduğu bilinerek okunması tavsiye edilir.

2012 DGS Adayların , kendileri için varolan bazı sorunları aşmalarında katkısı olabilirse ne mutlu bize....

Yazımıza girmeden birçok adayın hala bilmediği bir gerçekten bahsetmek istiyorum.

 

SEVGİLİ DGS ADAYLARI, DGS SINAVLARINDA DA DİĞER ÖSYM SINAVLARINDA DA EN KOLAY SORUNUN DA EN ZOR SORUNUN DA PUAN DEĞERİ AYNIDIR!!!

BU YÜZDEN LÜTFEN SINAVDA HİÇBİR SORUYLA İNATLAŞMAYINIZ .

 

Bir aday deneme sınavına girerken nasıl bir motivasyona sahip olmalıdır?

1) Aday kendi çalışma programında işlemiş olduğu konulara hakimiyetini test edebilmek için girmelidir deneme sınavına:.İlk hedefi işlemiş olduğu konularda sıfır hataya ulaşmak olmalıdır.Bunu başarabilen aday aldığı puan ne olursa olsun güvenle yoluna devam edebilir. Bu başarı kimi aday için 30 netken kimi için 70 net olabilir.....tam bu noktada aday kendisinin farkında olarak kendisine en büyük katkıyı yapmış olacaktır. “70 doğru 10 yanlış yapan bir aday mı daha çok gelişme potansiyeli barındırır yoksa 50 doğru 1 yanlış yapan mı ?”derseniz tereddütsüz ikinci adayı işaret ederim. Kendini bilendir ikinci aday, hırslarına yenik düşmeyendir...ve neyi tam bildiğini bilen neyi ise bilemediğini bilendir...

2) Aday gerçek sınav stratejisini belirlemek için girmelidir deneme sınavına: aslında iyi bir DGS denemesi kadar az bulunan şey çok yoktur piyasada...bu çerçevede adaylar DGS denemelerinin hakkını vermekle yükümlüdür. Unutmayın stratejisi belirlenilmeden girilen bir sınav komediden başka birşey değildir...fizyolojik ,psikolojik ve bilişsel hazırlık… ancak bu üçü birlikte sağlandığında, başarı, şans olmanın ötesine geçerek elle tutulabilir bir sonuç olacaktır .

a) Bilişsel hazırlık: adayın gireceği sınavın müfredat çalışmasını yaparak çıkmış ve çıkabilecek soru tiplerini ezberlemeden test edilmek istenen bilgilere sahip olarak sınava girmesi demektir....bir çok adayın en eksiksiz gerçekleştirmeye çalıştığı hazırlık budur....ama yetmez.

cool.png Fizyolojik hazırlık: adayın sınava bedenen hazır olmasıdır. Diyebilirim ki bir çoğumuzun ihmal ettiği bir noktadır.bazılarınızın stresinin artmasına neden olacağını bilsem de sınava 27 haftanın kaldığını belirtmem gerek..bir aday sınavda stresini azaltmak istiyorsa, sınav gününü yaşamının bir rutin süreci haline getirmelidir.Rutine binen herşey(savaşta yanında ölen bir insan şok edici bir deneyimdir....ama savaşın 5. haftasında olağanlaşmıştır artık....) normalleşir. O gün (15 Temmuz 2012) sabah 9:30 da gireceğiniz sınav haftalardır yaşamınızın normal bir süreci haline gelmişse zaten binlerce rakibinizi geride bırakmışsınız demektir.

Sınava fizyolojik hazırlık kapsamında dikkat etmeniz gereken bir şey daha var . Daha önce hiç 3 saat oturmamış bir insan bırakın test çözmek yaşamın herhangi bir işleyişinde bile bunu yapmakta zorlanır ....o yüzden lütfen sınava doğru yavaş yavaş ders başında oturma sürenizi arttırınız.

Kaynaklarınızdaki testleri çözerken bir sınavdaymışçasına zamana karşı çözün. Unutmayın hız bir yetenek değil alışkanlıktır.

c) Psikolojik hazırlık: Sınava moral hazırlık anlamında algılayabiliriz. Bu süreç ilk iki hazırlığın gerçekleştirilebilmesiyle anlam kazanır ancak....yani bilişsel olarak sınava hazırlanmayan bir adayın psikolojik hazırlığına gerek varmıdır sizce?

Sınav kaygısı denen kavram, fiziksel belirtileri olan bir rahatsızlıktır ve ilaç tedavisi gerekir. Ancak yıllardır sürdürdüğüm rehberlik çalışmalarımda bu rahatsızlıktan muzdarip aday sayısı %1 i asla geçmemiştir. Ancak birçok aday hazırlık süreçlerinden bir yada birkaçını eksik bıraktığı için yaşadığı korkuyu kaygı olarak nitelemektedir.

 

Sınav stratejisini belirleme süreci bir kaç adımdan oluşmaktadır.

• Zaman Kullanımı: Aday deneme sınavında kendisine verilen zamanı en etkili kullanmakla yükümlüdür. Bizim denemelerimize giren adaylarda sıkça rastladığımız bir hata var. Bu denemede tüm zamanımı sayısala ayırayım bakalım kaç net kalacak diye düşündüklerini düşündüğümüz adaylar sınav süresinin tümünü sayısal teste ayırıyorlar....sonuç ..... hiç bir anlamı olmayan 70-75 net. Neden anlamı yok? Çünkü bu aday gerçek sınavda bu tür bir zaman kullanımına sahip değildir. Çünkü bu aday sıralamada yerini görme şansına sahip değildir.

Biz tüm adaylara deneme sınavlarında kendilerine 10 dk eksik zaman vermelerini telkin etmekteyiz... bir aday şayet denemelerde 2:45 saatte sınavını istediği performansla tamamlayabilmiş ise Temmuz 2012 deki sınava tam hazırdır diyebiliriz. Unutmayın sınav heyecanı başka şeye benzemez ve 10 dk bu pay kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

• Optik Kodlama: Optik kodlama çok basit algılansa da hayati öneme sahiptir.Belki komik gelecek ancak optiğe kodlanmamış hiçbir doğru sorunuzun ÖSYM nezdinde hükmü olmadığını hatırlatmak isterim. 2003 yılında kendisinden herkesin derece beklediği bir öğrencim sınavın sonuna doğru fenalaşmıştı.çözemediği 6 soru kalmıştı ...ancak optik formu tertemizdi...............

Optik kodlama her sorunun çözümünden sonra yapılmalıdır. Bunun konsantrasyonu bozduğu , tamamen bir şehir efsanesidir.Aksine bu işlem bir önceki sorunun zihindeki kalıntılarını yok ederek yeni soruya zihnin yeni bir sayfa açmasına olanak tanır. Aynı zamanda adayın daha dikkatli olmasını sağlar.

• Soruya Bakış: Adayların en temel sıkıntılarından biri budur. Verili zaman içerisinde 160 soruyu çözme stresi çoğu adayın bu alanda asgari gereklilikleri pas geçmesine neden olmaktadır. Aday bir soruyu çözerken şu yolları takip etmelidir.

o Bu soru hangi kavramla ilgili

o Bu soruda benden ne isteniyor(soru kökü)

o Bu soruda isteneni bulmam için verilenler nelerdir...Arkadaşlar can alıcı nokta budur.eğer bir soruda verilenlerin hepsini kullanmadan bir sonuç bulmuşsanız ortada sıkıntı olduğunu biliniz.Tersinden gidersek bir soruyu çözemiyorsanız çözüm sürecinde hangi verileni kullanmadığınızı bularak,ve onu kullanarak çözüme ulaşabildiğinizi göreceksiniz....

o Bulduğum çözüm benden istenen midir? (bu, sonucu bulduktan sonra şıklara saldırmadan önce soru kökünde istenenin tekrar kontrolü demektir)

o Bulduğum sonuç şıklarda var mı?

o Bulunan sonuç hangi seçenek ise bunun soru numarasın kontrol ederek optiğe işaretlenmesi.

• Çözülemeyen Soruya Bakış: Birçoğunuz bir sınavdan çıktıktan sonra sınavda dakikalarınızı ayırdığınız ve çözemediğiniz bazı soruları kalem dahi oynatmadan çözebildiğinizi dehşetle görüp kendinizi kahretmişsinizdir. Yukarıda yazıma başlamadan önce büyük harflerle yazdığım gibi bir testteki soruların değeri zorluğu ya da kolaylığıyla ölçülmez. Bu yüzden siz sınavda çözemediğiniz her soruyu aşmayı başarmak zorundasınız.

Çünkü;

o Böylelikle sınavdaki tüm sorulara bir defa bakma şansına sahip olabilirsiniz. Unutmayın her sınavın sorularının %10 u çok zor sınıfına girer. Yani sınavın sonunu getiremeyen bir aday birçok kolay soruyu görme şansına bile sahip olamamaktadır.

o Zihnin işleyiş mekanizmasına bir örnek verelim. Diyelim siz evden çıkacaksınız ve anahtarınız daima kapının yanındaki kutunun içinde oluyor. O gün evden çıkmak için hazırlandığınızda kutuda bulamadığınız anahtar için eve bakınıp bir an durun ve düşünün . Ne olacağını söyleyeyim size: Zihniniz sizi tekrar o kutuya yönlendirecektir. Bunu hepimiz çeşitli vesilelerle yaşamışızdır. Sınavda da zihnimiz çözemediğimiz bir soruyla karşılaştığında o konsantrasyon düzeyinde sürekli aynı çıkmaza götürür bizi. Çözüm sınav içerisinde o ilk yolu unutup tekrar o soruya bakabilmektir... bu da belirli bir zamanın geçmesiyle mümkündür...zaten bu yüzden değilmidir bir çoğumuzun sınavdan sonra kafamıza vurarak çözümü bulmamız.

o Sınava, 160 soruyu yapacağım diye başlamamalısınız. İlk soruyu yaptıktan sonra 1 soru yaptım ...2. sorudan sonra 2 soru yaptım demelisiniz .... Birinci yöntem yıkıcıdır.İkinci yöntem ise yapıcıdır.

• Sınava Hangi Bölümden Başlanmalıdır: Bu önemli bir konu olmakla birlikte kesinlikle kişiden kişiye farklılaşır. Stres altında bir işlemle karşılaşan bireylerin konsantrasyonlarının normalleşmesinde 3 durum söz konusudur genelde.

OKişi sürecin başında sıkıntı yaşar. İlerleyen süreçte normalleşir. Bu en çok karşılaşılan durumdur. Yaşamınızın başka birçok alanında karşılaşmışsınızdır. Örneğin bir spor müsabakasının başlangıç düdüğü çaldığında sporcular(özellikle tecrübesizler) heyecanlıdırlar ,kulalarında seyircilerin tezahüratları vardır ,ancak belirli bir süre geçtiğinde oyuna konsantre olabilirler. Sizlerin çoğu için de DGS tecrübesiz olduğunuz bir sınav ve ilk 5-10 dakika kritiktir. Okuduğunuzu anlamakta,işlem yapmakta anormalliklerle karşılaşabilirsiniz. Hata yapma ihtimaliniz yükselir. İşte bu yüzden biz bu durumdaki adaylara kendileri için az puan getirecek alandan, ama genellikle sözelden başlamalarını tavsiye ediyoruz (çünkü okuma hatası yapmak işlem hatası yapmaktan daha zordur). İlk 10-15 dakikalık bölümde(nefes alış veriş normalleşene ,yüzdeki kızarıklık geçene, içinde bulunulan sürece adapte olana kadar) bu şekilde gidip ondan sonra çetin mücadeleye başlamak avantajlıdır.

o Kişi sürecin ortasında dağılabilir. Bu durumdaki bir aday için sınava nerden başlayacağından çok nasıl konsantrasyonu canlı tutacağı önemlidir. Hatalar genellikle sınavın ortasında ilgilenilen sorularda artmıştır. Bu durumdaki adaylar test çözme zaman periyotlarını arttırmalıdırlar. En çok deneme çözmesi gereken grup budur.

o Kişinin hataları sürecin sonunda artar: özellikle zaman sıkışmasıyla adayın paniği artar. Denemenin son dakikalarında baktığı sorulardaki işlem hataları fazlalaşır. Bu durumdaki adaylar için iki önerimiz vardır. Öncelikle işi garantiye almak için kendilerine en yüksek puanı getirecek testten başlamalıdırlar. Bu sıkıntıyı yaşamamak için hızlarını arttırmalıdırlar. Bu da test çözümlerinde zaman tutma ile mümkündür. Unutmayın hız bir alışkanlıktır. Ne kadar zorlarsanız kendinizi, o kadar hızlanırsınız. Ancak bu iş sadece denemede olmaz. Deneme sadece çalışmalarınızın bir sonucudur.

Şimdi siz bu 3 gruptan hangisine giriyorsunuz..? sorusu önem kazanıyor. Bu sorunun doğru ve sağlıklı yanıtı ile kendinize strateji oluşturmalısınız. Bunun için naçizane bir öneride bulunacağım.

Biz kişilerin stres karşısında dikkat motivasyonlarını BURDON DİKKAT TESTİ ile de ölçebiliriz. Siz de google den rahatlıkla bu testi indirebilirsiniz. Zaman tutun ve çözün

Eğer;

1. bölümde hatanız fazlaysa 1.grup

2. bölümde hatanız fazlaysa 2. grup ve

3. bölümde hatanız fazlaysa 3. gruptasınız demektir.

Şimdilik bu kadar sevgili arkadaşlar umarım bundan sonraki denemeleri yukarıdaki değerlendirmeler ışığında çözebilirsiniz....

hayallerinizin hayatınız olması dileğiyle....

 

Caner Bahçeci-Rehber

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.