Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Demokrasi Havarileri, Kaddafi’yi Linç Etti!


Misafir skydavar

Önerilen İletiler

Saddam’ın asılma sahnesi, insanlık dışıydı. Batı, Kaddafi ile vahşetin sınırlarını zorladı.

ABD, Kaddafi’yi yakaladı, sanki Libyalılar yakalamış gibi resmetti, sayısı on kişiyi bulmayan cellâtların vahşi saldırısını kaydedip seyrettirdiler.

Linçi üç beş Libyalı değil, Libya petrolüne göz diken vahşiler yaptı.

 

 

 

 

Kaddafi yedi aylık direnişin cezasını, linç edilerek ödedi. ABD liderliğindeki batı “teslim ol” dediğinde, bunca uzun direnmeseydi, belki Saddam gibi uyduruktan da olsa mahkeme edilir, asılırdı.

Büyük yazarlarımızın aklına hemen Hitler, Mussolini, Saddam filan gelmiş. İnsan hakları lâfları edilmiş. Bush, Obama, Stalin, İngiltere, Fransa vs.. insan haklarına çok mu saygılı-ydı? Kaddafi’yi, Saddam’ı o makama getirenler, istedi ki “in deyince de insin.” İnmedi..üç beş kuruşa tamah eden, sayıları bir elin parmağını geçmeyen, batı yanlısı katillerce de şehit edildi.

Suçu vardı ya da yoktu. Lâkin hiçbir insan, canlı yayınla böyle katledilmeyi hak etmiyor. Saddam Kurban Bayramı sabahı asıldı ki, bölge liderlerine ders ola..Washington, Afganistan’a saldırıyı 2001 ramazanında başlattı.

Libya’ya da 2011 Ramazanında saldırdılar. Gel de “haçlı Kuvvetleri” deme bunlara. Türkiye batılı vahşilerin, petrol paylaşım savaşında onların yanında yer aldı.

Saldırıyı haçlı görüntüsünden çıkarmak içinde, göstermelik Türkiye ile adı var kendileri yok üç beş Arap şeyhini kattılar işin içine.

Vebali, saldırıyı onaylayanların boynuna. Gücün yetmiyorsa sessiz kalma seçeneği mevcutken hem de.

***

Demokrasi Havarileri, Kaddafi’yi Linç Etti!

Saddam’ın asılma sahnesi, insanlık dışıydı. Batı, Kaddafi ile vahşetin sınırlarını zorladı. Libya liderini, güya Libyalılara, önceden hazırlanan mizansen eşliğinde katlettirdi.

Muhalif denilen Libyalıların elinde o silahlar ne arıyordu? İçlerinde NATO güçleri, ve batılı devletlerin ajanları ne arıyordu?

Yedi ayda, Libya’nın tepesine binlerce füze yağdı. Şimdi batı petrol karşılığı, ülkeyi baştan kuracak..yandaş bir lider daha atayacak..Libya’ya demokrasi gelecek böylece.

ABD, Kaddafi’yi yakaladı, sanki Libyalılar yakalamış gibi resmetti, sayısı on kişiyi bulmayan cellâtların vahşi saldırısını kaydedip seyrettirdiler. Linçi üç beş Libyalı değil, Libya petrolüne göz diken vahşiler yaptı. Yine 30 kişiyi sıraya dizip, soğuk hava deposundaki cesedin başında zafer işaretli resimlerini çekip, Dünyaya sundular. Baştan sona mizansen.

Libya’nın tepesine çullanan, bu vahşiler mi getirecek demokrasiyi? Ya o vahşilere yataklık edenlere ne demeli? Demokrasi havarileri, Kaddafi’yi linç etti. İnsanlığın gözü önünde..Onlarda yargılanmayı, hak etmiyor mu?

Libya hesabıyla, İzmir’e konuşlanan NATO’nun hedefinde, Suriye ve İran var şimdi .. Demedi demeyin. Kaddafi ve Saddam’ın sonu ile ABD şöyle diyor. Mesaj her kesime!

“Uslu ve ılımlı olun. Ne diyorsak o..Yoksa ülkeniz talan, liderinizin sonu böyle olur.”

Adı üzerine BOP. Deste baştan karılıyor. Canları ne istiyorsa onu yapacaklar. Bazı ülkeleri bölecekler, zenginlikleri pay edecekler..Kodu mu oturtacaklar.

 

Kaynak: Neval Kavcar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Emperyalizme karsi olduklarini söyleyip,Kaddafi'nin emperyalistler tarafindan tahtindan indirilip linc ettirilmesini "halkin özgürlügü"olarak gösterme cabasi icinde olanlar,ya özgürlügün anlamini bilmemektedirler veyahutta emperyalizme karsi olmak adi altinda takiyye yapmaktadirlar.

 

Kaddafi linc edildi veya ettirildi.Surasini hic kimse aklindan cikarmasin:ABD eger cikarlari öyle gerektiriyorsa;diktatöründe sirtini sivazlar,fasistinde sirtini sivazlar cünkü ABD zaten en büyük emperyalisttir.Emperyalistler demokrasiye karsidirlar.Insan haklari ancak kendileri icin gecerlidir.

 

Irak'a demokrasi adi altinda saldirdi ABD.Baskan Bush,bunu Hacli Seferi olarak tanimladi.Yani saklamadi ne oldugunu,bakmayin sonradan ileri geri adimlar atmasini o adimlar isin raconundan baska birsey degildi.Ayni Hacli Seferi Afganistan'a karsi yapilmaktadir,gerekce Taliban terörünü bastirmak veya ortadan kaldirmak.Afganistan'da ABD askerleri tarafindan ne kadar sivil katledildi bunun hesabini soran yok.

 

Libya en son Hacli Seferi'nin yapildigi Islam ülkesidir.Kaddafi'nin ve Saddam'in ortadan kaldirilmasini alkislayip ABD'nin kucagina oturmus olan ve müslümanlar olarak kendilerini tanitanlarin hicbirisi müslüman degildir.Cünkü müslümanlikta linc yoktur.Müslümanlikta müslümanlara karsi müsriklerle ittifak yoktur.

 

Bu Hacli Seferlerinde bas rolü herkes ABD'nin oynadigini saniyor.Acaba öyle mi?

 

AKP,Libya'dan sonra Suriye'yi de satmis,sifir sorun yerini 'kisir döngüye'birakmistir.

 

ABD,bölgedeki operasyonlarda Türkiye'yi karargah olarak kullaniyor.Obama-Erdogan telefon görüsmelerinin yogunlasmasi operasyonlarda 'esgüdüm'oldugunu anlatiyor bize.Yani Türkiye ISLAM üLKELERINE EMPERYALISTLERIN DüZENLEDIGI HACLI OPERASYONLARA HEM TASERONLUK HEM DE KARARGAHLIK yapmaktadir.Demokrasi ve özgürlük,Renkli Halk Devrimleri denerek kullanma süresi dolmus olan ve kendi yarattiklari despotlarin yerine daha fazla sömürebilecekleri yönetimleri getirmektedirler.

 

Suriye'den sonra sira Türkiye'dedir.Suriye üce bölünecektir.Türkiye'nin kaca bölünecegini ise Sevr anlasmasinin maddelerinden cikartabiliriz.

 

Erdogan daha önce defalarca kucaklastigi ve ellerinden ödül aldigi Kaddafi ve Esad'i bir cirpida satmistir.

 

Diger yandan,Erdogan dis ülkelerde ki muhalif daha dogrusu terörist gruplari destekledigi icin ABD'de buna karsi elinde PKK kozunu tutuyor ve örnegin 'sen Hamas'i desteklersen bende PKK'yi desteklerim'diyor.Dikkat edilirse Erdogan iktidara geldigi günden beri yurt disinda mevcut olan tüm bölücü hareketleri desteklemistir.Iste Kosovo buna bir örnektir.Filistin hareketine karsi terör örgütü HAMAS'I desteklemesi,Libya'da emperyalist yandasi muhalefeti desteklemesi,Misirda,Suriye'de ayni yolu takip etmesi gösteriyor ki ABD-AB Türkiye'ye aktif bir rol vermistir.Bu rol geregi Türkiye'de yasanan hukuksuzluklara,insan haklari ihlallernei,basina karsi siddete göz yummaktadirlar.Bu aktif rol geregi Türkiye yakin bir gelecekte bölünecektir.Erdogan'in yeni anayasanin bir an önce cikarilmasi dayatmasini bu anlamda degerlendirmek gerekir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili yılmazın açtığı yoldan devamla paylaşıma açılması gereken bilgiler şu şekilde:

 

***

 

ABD ve diğer kapitalist Ülkelerin Libya’yı sevmemelerine şaşmamak gerek.

 

Gaddafi; IMF veya Dünya Bankası kredisi kullanmadı.

Libya bağımsızdı, savaşın gerçek nedeni budur. Kendisi bir diktatör olabilir ama ABD işine geldiği sürece bunu asla sorun yapmaz.

 

Ne zaman ki Gaddafi, Petrol İhraç eden ülkelere OPEC Dolar ve Euro yerine altın karşılığı satış yapmalarını önerdi.

Bu altın karşılığı para basmayan Batılı ülkelerin iflasını istemek demekti…

 

İşte o zaman ABD ve Batılı emperyalist ülkeler Onun diktatör olduğunu hatırlayıp -"ülke içinde yarattıkları işbirlikçiler eliyle ülkede Arap baharı esiyormuş görüntüsü ile tüm dünya kamu oyunu kandırarak"- Gaddafi politikalarına bir son verdiler...

 

 

EVET; Hatırlayın, Bunu en son dile getiren Saddam Hüseyin idi;

OPEC ülkelerine dolar karşılığı satış yapmamalarını önermişti.

Hepiniz sonunun ne olduğunu biliyorsunuz:

ONU ASTILAR.

 

Libya halkının Kaddafi döneminde kazanılmış haklarını biliyor muydunuz?

 

Bilmeyenlere Aşağıdaki alıntıda duyurulur...

 

 

-Libya yurttaşlarına kredi sıfır faizle verilir.

-Öğrencilere yaptıkları tahsile göre ortalama ücret ödenir.

-İşsizlere iş bulana kadar tam ücret ödenir .

-Evlenen çiftlere bedelsiz olarak konut verilir.

-Yurt dışında tahsil yapanlara 2500 Euro harçlık yanında, barınmak ve araç yardımı yapılır.

-Ülkede otomobiller fabrika maliyetine satılır.

-Libya’nın kimseye tek sent kredi borcu yoktur.

-Eğitim, tahsil ve sağlık hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdir.

-Nüfusun yüzde 25’i yüksek tahsillidir.

-Son bombalama olaylarına kadar sokaklarda evsiz veya dilenci bulunmamaktaydı.

-Bir somun ekmek fiyatı sadece 15 centtir.

 

 

Arap baharının o ülkelerin halkları için gelecekte neler vadettiği ve hele Libya halkının bundan sonraki yaşamlarında yaşam koşullarının ne olacağı soru işareti...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaddafi'nin ortadan kaldirilmasi icin kollari sivamis olan Türkiye'de ki taseronlar Libya halkinin nelere sahip oldugunu okusunlar.Türkiye'nin ne kadar dis borcu Libya'nin ne kadar borcu var onu da ögrensinler.Libya'da degil ama Türkiye'de acliktan ölenlerin var oldugunu düsünürsek Libya halki Türk halkindan daha refah ve özgürce yasiyordu.

 

Disisleri Bakanimiz ve Basbakanimiza hangi ödülü verecekler bilmiyorum ama gercekleri bilenler notlarini coktan verdiler bile.Libya'da Nato'nun ne isi var diyerek Izmir'i Libya'ya saldiri karargahi yapanlardan tarih birgün hesabini soracaktir eger tarihten önce baska bir soran cikmazsa.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaddafinin vasiyeti:

 

 

İngiliz guardian gazetesinin haberine göre , Kaddafinin kendi sitesinde yayınlanan vasiyet ,Kaddafinin ölümünden önce üç akrabasına verdiği kopyalardan biri. Bu akrabalardan biri tutuklu, biri öldü, biri kaçtı. Tam metin şöyle:

 

"Bu benim vasiyetimdir. Ben Muammer bin Muhammed bin Abdusselam bin Humeyd bin EbuMenar bin Humeyd bin Nail El Fuhsi Kaddafi; Şahitlik ederim ki allahtan başka hiç bir ilah yoktur.Hz. Muhammed (SAV), O'nun kulu ve elçisidir.Müslüman olarak öleceğime ant içerm.

 

Şayet öldürülürsem, müslüman adetlerine uygun bir cenaze isterim.Ölüm anında üzerimde bulunan kıyafetlerle, vücudum yıkanmadan sitedeki mezarlığa, ailemin ve yakınlarımın yanına gömülmek isterim.

 

Aileme , özellikle karıma ve çocuklarıma ölümümden sonra iyi davranılmasını isterim.

 

Libya halkının kimliğini ve başarılarını korumasını, tarihine sahip çıkmasını, atalarının ve kahramanlarının saygınlığını korumasını isterim.

 

Büyük ve özgür halk kurbanlar veriri; Libya halkı kurbanlar vermeyi göze almaktan vazgeçmemelidir. Destekçilerimi direnişi devam ettirmeye, Libya'ya saldıran her yabancı güce karşı savaşmaya çağırıyorum.Bugün, yarın ve sonsuza kadar!

 

Dünyanın özgür insanlarına ve halklarına duyurun! Davamızı pazarlık malzemesi haline getirip satabilirdik, karşılığından şahsi güvenlik ve istikrarlı bir yaşam elde edebilirdik.Bu yönde bir çok öneri aldık. Ama biz çatışmanın ön cephesinde olmayı görev ve onur saydık.

 

Bugün hemen muzaffer olamasak bile, önümüzdeki nesillere önemli bir ders öğretmiş olacağız: Ulusu korumayı seçmek bir onudur, ulusu satmak ise tarihin hatırlayacağı ve hiç bir zaman unutmayacağı en büyük ihanettir! Başkaları size farklı bir şey anlatmaya çalışsa da bu böyledir.Elveda derim; ailemin tüm fertlerine, Libyaya sadık herkese ve bütün dünyada, yalnızca kalpleri ile bile olsa Libya'yı destekleyen dostlarımıza."

 

Guardian da yayınlanan metinde ve ingilizce oalan diğer web sitelerinde kırmızıladığım son paragraf eksiktir.Son paragraf, Kaddafi'ye yakın web sitelerinden alınmıştır.

 

Bugün hemen muzaffer olamasak bile, önümüzdeki nesillere önemli bir ders öğretmiş olacağız: Ulusu korumayı seçmek bir onudur, ulusu satmak ise tarihin hatırlayacağı ve hiç bir zaman unutmayacağı en büyük ihanettir! Başkaları size farklı bir şey anlatmaya çalışsa da bu böyledir

 

Bizdeki , insan hakları adı altında edebiyat yapan,bunların değirmenine su taşıyan , barışların bekçisi olması gereken ordunun büyük zevkle seyredip, zaten katillik öğretiliyordu , olması gereken buydu" diyen işbirlikçilere , ikinci cumhuriyetçilere ve yandaş medyaya belki bir şey ifade eder Kaddafinin bu son cümleleri ve mücadelesi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arap baharının o ülkelerin halkları için gelecekte neler vadettiği ve hele Libya halkının bundan sonraki yaşamlarında yaşam koşullarının ne olacağı soru işareti...

 

Hiç soru işareti değil. Şimdiye kadar insan hakları , özgürlük kılıfları ile süslenerek girilen ülkelerin başlarına neler geldiği ortada.Kötü , diktatörler tarafından yönetiliyor denilen , ülkelerin yaşam koşulları da ortada.

 

Düne kadar o diktatör dedikleri adamlar emperyalistlerin işlerine geliyordu desteklediler. İşleri bitince de her türlü yol denenerek imha edildiler.

 

Yukarda Libya halkına sağlananları okuyunca insanın ; "umarım, her ülkeye böyle bir diktatör nasip olur" diyesi geliyor.

"Arap baharı" !? yaşanan ülkelerdeki eğitim, sağlık ile bizim ülkemizin karşılaştırıldığı bir yazı okumuştum. Bulursam buraya ekleyeceğim. Kimin daha iyi durumda olduğunu görmek açısından güzel bir karşılaştırmaydı.

 

 

İşbirlikçilere Kadadfiyi linç ettirip ve hatta ahlaka mugayir mumeleleri -Kaddafiye tecavüz-yaptırıp bunu çarşaf çarşaf yayınlayanlar ellerini bile kirletmediler.

 

Bunu yapanlar daha kendilerine ne girdiğinin farkında bile değiller. Yakındır anlarlar. Şimdilik tecavüzün tadını çıkarmaya devam etsinler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu Arap Baharı nın başlangıcı olan Irak dan bir haberim var, medya bundan bahsetti mi bilmiyorum, ben görmedim. Az önce Allah kabul etsin cuma namazını kıldık, imamımızın çok ilginç bir şey söyledi. Irak da sünnii, şii çatışmaları başlamış ve oradan kaçan sünnii Iraklılar dan bir kaçı bizim mahalleye sığınmış. Zekat vermek isteyen veya herhangi bir yardımda bulunacak olan varsa beni bulsun dedi. İşte demokrasi gelecek diye 1 milyondan fazla insanın katline seyirci kalmanın sonucu.

Yine Libyalıların sahip olduğu haklara bakarak dün şahit olduğum bir olayı aktarmak istiyorum. Bizim tarihi bir camimiz var, Orhan Cami. Caminin yanına yeni bir park yapılmıştı, ne mi oldu? Valla her zaman yaptıkları gibi yıktılar, şimdi yeni bir meydan yapıyorlar. Ne ilginçtir ki o inşaat alanının kenarına bir vatandaş oturmuş vallahi açım diyerek milletten üç-beş kuruş istiyor. Biri diktatörük diğeri ileri demokrasi ile yönetilen bir ülke, hangisini tercih edersiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"kör ölür,badem gözlü olur..:)))

 

 

 

bir kac alinti yorum;(odatv)

 

 

"..Abi benzer seyleri Suudi Arabistan rejimi icin de soyleyebiliriz. Su halde, Suudi rejimi mubah midir? Yok bi de onun yerine akli basinda bir sistem olsaydi isler nasil olurdu onu sormak gerek. Oyle olsaydi, Kaddafi simdi herhalde hunharca oldurulmek yerine sadece secim kaybetmis, evinde anilarini yaziyor olurdu..."

 

 

 

"..Aynı bakış açısı 1989'da Çavuşevsku'ya da böyle sahip çıkmıştı da ne oldu? Bir kısım solcu geçinen seçkinci aydınlarımız, maaşallah Stalin'den Mübarek'e, Saddam'dan Kaddafi'ye ve Esad'a kadar tüm eli kanlı diktatörleri kayıtsız şartsız desteklemeyi kendine görev edinmiştir. Diktatörün sözde laik olması onlar için yeterlidir. Yazık..."

 

 

 

"...Ulkenin dogusu daha buyuk sefalet icinde, Kaddafi onlari dusman bellemis. Sirte nin dogusunda hemen hemen hic yatirim yapilmamis. Macta Kaddafinin ogluna muhalif slogan attilar diye Bingazi nin futbol takimi yillarca lig disi birakilmis. 42 yilda oldurulen binlerce muhaliften, bu ayaklanmanin asil sebebi olan Abu Slim hapishanesi katliamindan hic bahsetmiyorum. Kaddafi bu gerceklere uyandi, ama cok gec kaldi. Son 5 yilda kalkinma hamlesi baslatti. Universiteler, konutlar, hastaneler. Ama hepsi hala insaat halinde. Bitse bile ne bunlari yonetecek/calisacak kalifiye Libyali var, ne de onca yolsuzluk icinde bu islerin bitecegi...

 

Ulkede hicbir kurum yok, hersey Kaddafi nin iki dudagi arasinda. Petrol ve insaat islerini yuruten burokratlarin resmi maasi 1000 USD den az, ama servetleri milyarlarca dolar. Benzin ve araba ucuz olmak zorunda, cunku toplu ulasim yok. Araba dediysem burokratlar son modellere giderken, halkin %99 u eskinin de eskisi, Avrupa ve Kore nin 5. el arabalarina biniyor. Evet halk da suclu tembel, cahil. Ama el insaf, 42 yilda bu insanlara dogru duzgun egitim verip bilinclendirmek mumkun degil miydi?....." (libya´dan bir türk)

 

 

"..Demek ki neymiş ne kadar rahat olursanız olun "ifade özgürlüğü"nüz yok ise yada gerçek bir demokrasi ile yönetilmiyorsanız diğer verilen fiziki faydaların bir anlamı kalmıyor.

 

Tam devletçi bir yönetim anlayışı baskıyı getirir.Kaddafi ve benzer yönetimler hep bunu söyledi" Bakın size her şeyi bedava variyorum ama son sözü ben söylerim" sonuç hüsran oldu. Bir yandan Türkiyeye bakınca halk hem eziliyor hem soyuluyor hemde ifade özgürlüğü kısıtlanmak isteniyor. Bunun ortasını bulan devletler ise rahat ve huzurlu yaşıyor...."

 

 

:)))))

 

 

 

slm.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ama Tayyib Erdogan Gaddafiy'e gardas diye sarilip sapur supur öperek ödül alirken diktatör Gaddafi yandas medyada neredeyse aziz ilan edilecekti.

 

Birseyi savunurken objektif kalin,tarafli degil.Nato'nun ne isi var Libya'da diyerek sonra da Izmir'i gardas ABD ve SARKOZY'nin ucaklarinin kaargahi yapanlar müslümanliga ihanet edenlerdir.Aynen dinler arasi diyalog baslatarak Islama ihanet etmek gibi.

 

Erdogan ABD'nin taseronudur bu nu artik kabul edin,bugün Erdogan'in Cankayada' ki noteride zaten ABD ile iliskilerimizin cok saglikli oldugunu itiraf etti.Dünkü müslümanlar bugün ABD'ci olmuslar,tam bir komedi.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

isin dogasi geregi güclü bir devlet etrafinda sevenleri vede hasedcileri beraber barindirir (birey icinde gecerli) dolayisiyla ya güclü olur etki sahanizi genisletirsiniz yada güclülerin etki alanina girersiniz aksi - X - devletin gücü, gücsüz - X - devletin cenesini yorar..:)))

 

sözü bile var;"..aslanın artığından çakallar doyar.."

 

 

slm.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

isin dogasi geregi güclü bir devlet etrafinda sevenleri vede hasedcileri beraber barindirir (birey icinde gecerli) dolayisiyla ya güclü olur etki sahanizi genisletirsiniz yada güclülerin etki alanina girersiniz aksi - X - devletin gücü, gücsüz - X - devletin cenesini yorar..smile.png))

 

sözü bile var;"..aslanın artığından çakallar doyar.."

 

 

slm.

 

Emperyal felsefe budur işte.. Ya güçlü olup sömüreceksin, yada güçsüz olup sömürüleceksin. Hayvanları da örnek verirler "güçlü güçsüzü yer" şeklinde..

 

İnsanca davranış, eşitlik, felsefeleri kepek yapıyor bu insanlara.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mustafa Kemal ATATÜRK Kurtulus Savasinda Rusya'dan cok yardim görmüstür.Daha dogrusu Rusya,Atatürk'ün bu bagimsizlik savasina destek vermis bu anlamda Lenin Türkiye'ye 37 bin tüfek,44 bin fisek,324 makinali tüfek,66 top,200 bin top mermisi ve 11 top kamasi vermistir.Cumhuriyetin insasi sirasinda da bircok kurumun insasina,fabrika kurulmasina insan,malzeme ve para kaynagi göndermistir.Fakat Atatürk Türkiye'nin Komünistlikle yönetilmesine karsi cikmistir.Yani yardimla rejim farklidir diyerek Rusya'nin egemenligine girmemistir ki zaten Atatürk'ü büyük yapanda budur.Benim karakterim bagimsizliktir diyen birisinin Rusya'dan yardim geldi diye onun boyunduruguna girmemesidir.

 

Türkiye'nin güclü bir devletin yaninda yer almasi o devlete taseronluk yapmasi Türkiye'yi yönetenlerin ne kadar basiretsiz oldugunu gösterir.1919'da verilen haysiyet savasi anlasilan bazi cevrelere ulasamamis ki bugün Amerika'nin sömürgesi olmayi gururla savunuyorlar.

Emperyalizmin ,Kapitalizmin en yüksek asamasidir.Bugün emperyalizm artik dislerini göstermektedir.

 

Kapitalizmi savunan zihniyet hem Allahin Kurallarina karsidir hemde insanliga.

 

Bugün Ortadogu ve Kuzey Afrika'da yasananlar ve Türk hükümetinin bunlara katkisi emperyalizmin fetih,yagma ve talan savasidir ve Türk hükümeti bu yagmaya,talana taseronluk yapmaktadir.

 

Müslümani müslümana kirdiranlara arka cikmak bilmiyorum Islamin hangi maddesinde mevcuttur.Bunlara müslüman demek aslinda haramdir.

Emperyalizm bir zamanlar hristiyani hiristiyana kirdirdi tam 20 milyon hiristiyan birbirini bogazladi,birkac yildan beride ayni emperyalizm ve onlarin usaklari müslümanlari birbirine kirdirmaktadir.

 

Kapitalizmi savunmak,sagci bir teoridir.Cünkü kapitalist düzen sagcilik düzenidir.Insana deger vermeyen bir yapidir kapitalist sistem.

 

Kapitalizmi savunarak Almanya'yi örnek vermek ise baslibasina bir gaflet ve de bilgi yoksunlugudur.Gerceklerden uzakta olmaktir,olaylari analiz edememektir.Bugün eger dünyanin 4'te 3'ü yoksulsa bu kapitalizmin basarisidir ve de Kapitalizmin iflas etmesidir,kapitalizmi savunanlar buna cevap vermekte zorlanirlar veya kacamak cevaplarla gecistirirler.

 

Birinci Dünya Savasi kapitalizmin savasiydi.Dünyayi bölüp parcalamak yagmalamak savasi.Dünya bölünüp yagmalandiktan sonra sira ulus devletlere gelmistir cünkü her ulus devlet kapitalizm ve onun ileri asamasi olan emperyalizm icin bir engeldir ortadan kaldirilmasi gerekir.Dikkat edin ulus devletlere karsi komplolar düzenleyen ülkelerin kendileri birer ulus devlettir.Amerika,Fransa,Almanya Italya gibi.

 

Iki Almanya'nin birlestirilmesi bir emperyalizm oyunudur.Bu oyun sonucu zaten dünya tek kutuplu bir konuma getirilmis,Rusya gücünü kaybetmis fakat ABD tek güc olarak kalmistir.Nato islerligini yitirmis oldugundan Nato'ya yeni bir görev verilerek ulus devletleri yikma görevi ile görevlendirilmistir.Daha dogrusu Nato ABD'nin askeri gücü olarak görev degisikligine ugratilmistir.Nato'da Türkiye gibi emperyalist sömürgesi ülkelerin olmasi o ülkelere verilen taseronluk görevi ile ilgilidir.Bakin Nato Genel Sekreterligini Danimarka'ya verdiren Erdogan olmustur.Ayni Erdogan peygamberin karikatürlerini yapan Danimarkali gazete icin Rasmussen'e hava atmis fakat havasi tutmamisti.Erdogan Nato Genel Sekreterligi icin Rasmussen'e veto koyacak capta birisi olmadigindan taseronluk görevini daha iyi becerebildiginden kafasina vurula vurula hem Nato Genel Sekreterligine evet dedirtilmis hemde Libya icin Izmir'in karargah olmasi sarti kosulmustu.Tabii ki bizim tatli su müsümanlarida mansetlerine "helal olsun be Erdogan Nato karargahini Izmir'e kurdurttu"diyeb ilecek kadar akil ve izandan yoksundular.

 

Iki Almanya'nin birlesmesi olayinda BATI ALMANYA'nin kapitalist rejimiyle Dogu Almanya'nin Komünist rejimi arasinda bir kiyaslama yaparak bundan kapitalizme pay cikarmak ancak kölelik zihniyetinin bir ürünü olabilir.

 

Kapitalist düzende patronlar zenginlestikce fakirlik artar.Buna en güzel örnek Türkiye'dir.Kalkinan Türkiye,cag atlayan Türkiye denildikce ülkede yoksulluk ve fakirlik daha da artmaktadir.O zaman kalkinan cag atlayan kim oluyor,havuzlu villalarda oturanlar,gemicikler satin alanlar ve yabaci sermaya ile ortak olup ülkenin yer alti zenginliklerini harvurup harman savuranlarin cenneti olmuyor mu Türkiye?

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Kaddafi'nin ölümünde 'savaş suçu kuşkusu'

Son güncelleme: 16 ARALIK 2011 - TSİ 08:22

 

Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi Başsavcısı, Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin ölümünün ''savaş suçları süphesi yarattığını'' açıkladı.

 

Luis Moreno-Ocampo, kaygılarını Libya'nın Ulusal Geçiş Konseyi'yle paylaştıklarını da söyledi.

 

Kaddafi, ekim ayında bir doğum yeri Sirte'de yakalandıktan sonra öldürülmüştü.

 

Kaddafi'nin çapraz ateşte kaldığını ve kurşun isabet etmesi sonucu da öldüğünü öne süren Libya'nın yeni yönetimi, Batı'nın baskısı sonrasında soruşturma başlatacağını açıklamıştı.

 

Moreno-Ocampo, ''Kaddafi'nin öldürülme biçimi bende savaş suçları şüphesi uyandırıyor. Bence bu çok önemli bir konu. Ulusal hükümetin yetkilileri nezdinden gündeme getirdik bu konuyu, kendileri de bu tür suçları soruşturmak için kapsamlı bir strateji hazırlıyorlar'' dedi.

 

Amatör fotoğraf ve görüntüler, sağ yakalanan Kaddafi'nin çevresinde bir yandan kutlama yaparken, diğer yandan da devrik lideri taciz eden, kendisine vurup tükürenlerin olduğunu da ortaya koyuyor.

 

Kaddafi'nin görüntülerden kaybolmasının ardından silah sesleri duyuluyor.

 

Devrik liderin oğlu Mutasım da sağ yakalanmış, ancak daha sonra isyancı savaşçıların gözetimi altındayken ölmüştü.

 

Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, Kaddafi'nin hayatta kalan oğlu Seyfülislam'ın ise savaş suçları iddiasıyla yargılanmak üzere Lahey'e götürülmek yerine Libya'da tutulmasına izin vermişti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaddafi'nin kizi Aisa ,Uluslararasi Mahkemeye müracaar ederek babasinin nasil öldürüldügünün incelenmesi amaciyla Libya'nin yeni yönetimi hakkinda suc duyurusunda bulundu.Kaddafi'nin kizina Cezayir siyasi siginma hakki tanidi.

 

Kaddafi'nin kizi ve avukatlarinin ifadelerine göre Kaddafi yakalandiginda kaziga gecirilerek öldürülmüstür.Sonra'da teshir edimistir.Bu hem insanlik onuruna ve hem de Islam adetlerine karsi bir uygulamadir,bu nedenle Kaddafi'nin ölümünün incelenmesi icin suc duyurusunda bulunmuslardir.

 

Demokrasi havarileri olan Bati ve onlarin taseronu olan Islam ülkeleri ile cogunlugu müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hükümeti Kaddafi'nin linc edilerek ve de kaziklanarak öldürülmesinden sorumludurlar.Kendine insan ve müslümanim diyen hic kimse bu tarz bir ölümü tasvip edemez.Öldürülen diktatörde olsa kimsenin onu bu sekilde öldürme hakki olamaz.Libya'nin lideri Kaddafi öldürüldü diye bayram eden AKP iktidarinin basbakani ve disisleri bakani hangi vicdan muhasebesine kendilerini tabi tutmuslardir bugüne kadar.Görevleri taseronluk olanlarin birgün tahtlarindan indirilmesi eger Allah varsa ve adilse kacinilmaz bir sondur.

 

Türk askerini Ingilizlerle birlik olup arkadan vuranlarin müslüman olduklarini düsünürsek bugün AB/D cikarlari icin müslümanlari birbirine kirdiranlarin ayni isbirlikci taife oldugunu söylemekte bir beis görmüyorum.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.