Dağlıca Baskını Ve Düşündürdükleri

[Misafir skydavar]

-www.acikistihbarat.com-

 

 

18.10.2011

 

 

Dağlıca Baskını, baskın sırasında birliğin komutanı olan Yarbay Onur Dirik'in açıklamaları ile yeniden gündemde.

 

PKK ile flört ederken, eli kanlı örgüte sivil toplum muamelesi yapan AKP, flörtünün karşılığını bulamayınca PKK'yı "Ergenekon"cu ilan etti ve MİT-Emniyet çekişmesinin yan ürünü olarak, AKP'ye hizmetlerinin karşılığını milletvekili olarak alan Şamil Tayyar'ın PKK'yı "Kürt Ergenekon"u ilan eden kitabı çıktı.

 

AKP'nin kalemleri 13 şehit verdiğimiz Silvan saldırısından sonra Genelkurmay'ın üst kademelerini topa tutarken, nedense Jandarma Genel Komutanı olarak bu saldırı ile ilgilil ana sorumlu amir konumunda olan Necdet Özel'i "demokrat" komutan olarak Genelkurmay Başkanı yaptılar.

 

Anlayacağınız PKK, "derin devlet", "Ergenekon" oldu mu yapılan yorumlar AKP'nin o günkü konjonktürel çıkarları doğrultusunda değişebiliyor.

 

Dağlıca baskını , PKK konusunda AKP'nin yeni bir viraj aldığı noktada yeniden gündemde.

 

Yarbay Onur Dirik, yaptığı açıklamalarla, baskın öncesi yapacakları operasyonun üstlerinden gelen emirle durdurulduğunu açıklıyor. Konuyu , Yarbay Dirik'le yaptığı röportajla gündeme taşıyan Zaman gazetesi.

 

Yarbay Dirik dört saatlik çatışma sırasında havada bir aracın dolaştığını gördüklerini ve helikopterlerin gelmesi ile bu hava aracının uzaklaştığını belirtiyorlar.

 

Yarbay Dirik, bugün HaberTürk televizyonunda Teke Tek programında yaptığı açıklamalarda,

saldırı öncesinde teröristler arasında yaşanan konuşmalara dair önemli bir ayrıntıyı aktardı. Dirik'in açıklamasına göre teröristler arasında telsizde şu şekilde bir konuşma geçiyor:

 

"Suyun öbür tarafında - Irak sınırını kastediyorlar - helikopter var, bu bizim mi , onların mı?"

 

Dirik ayrıca bu teröristlerin aralarında "parti yapmak" gibi İngilizce tabirler kullandığını belirtti.

 

Anlaşılacağı üzere, Irak sınırının öte yakasında uçan helikopterlerin kendilerine ait olup olmadığını merak eden bir PKK'lı terörist portresi ile karşı karşıyayız.

 

Bu sözleri , Dağlıca baskını ile ABD'nin Özel Kuvvetleri ve elektronik karıştırma uçaklarını bağdaştıran yazılarımız ile yanyana koyduğunuzda Dağlıca Baskınında PKK'ya yardım eden güçler bir kez daha netleşir.

 

Zamanında yayınladığımız iki yazı ile bu baskında rol alan iki unsura dikkat çekmiştik. Bunlardan biri elektronik karıştırma yapan uçaklar ve ikincisi "yöresel gruplarla kalıcı durumsal bilinç arttırıcı çalışmalar yürütme" emri ile bölgeye sızma emri alan ABD Özel Kuvvetleri.

 

Dağlıca baskınının yeniden gündeme geldiği bu süreçte bu iki yazıyı tekrar hatırlatıyoruz:

 

ABD İletişimi Hangi Uçaklarla Karartıyor? -http://www.acikistihbarat.com/Yazilar.asp?yazi=512-

 

ABD Özel Kuvvetlerine Türkiye'ye Sız Emri? -http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8882-

 

Tabiki Genelkurmay adeti olduğu üzere, Muavenet'ten bu yana süregelen geleneğini bozmadı ve her tarafı ABD-NATO kokan, askerinin ve subaylarının kanına giren bu operasyonların hiç bir şekilde üzerine gitmedi. Müttefiklerini kızdırmayı göze alamadı, onun yerine askerinin başına çuval geçirenlere müttefik muamelesi yapmaya devam etti.

 

AKP'li kalemlerin ise Cem Ersever suikastini sadece Jandarma'ya yıkıp dış odakları perdelemesi gibi, bakalım Dağlıca Baskını'nın yeni yorumlanmasında da bir odak ön plana çıkarılıp, diğerleri perdelenecek mi göreceğiz.

 

Zamanında askerinin başına çuval geçirenlere "one minute" diyemeyen AKP'nin ve sadık Genelkurmay Başkanı'nın , ABD'nin kendi topraklarına askerlerine saldırdığını ortaya koyan bu olgulara karşı ne yapacağını merak etmiyoruz. Hiç bir şey yapmayacaklar.

 

AKP'nin ak'ı kara, karayı ise AK olarak pazarlayan Goebelsvari propaganda yöntemleri Dağlıca Baskınından bu sefer farklı bir post çıkaracağa benziyor.

 

 

Türkiye'nin başına örülecek çorap çeşidi kaldı mı merak ediyorum. Hoş yünü bizden , şişi, tığı bizden olduktan sonra.

[Φ y.yılmaz]

İşte bu ülkeden istihbarat alıp canilerle mücadele edeceğiz ve bu ülke bizim stratejik ortağımız olacak. Bizim ülkemizi yönetenler de ayda bir bu ülkeye gidip talimat alacaklar. Bunun böyle olamayacağını gören Edip Başer Paşa istifa etti, biz hala istihbarat paylaşımı masalları dinliyoruz. Hani asker kışlaya kapatılıp polis terörle mücadele yapacaktı? 500 kişilik cani grubu ağır silahlarla sınırı geçiyor ama bizim teröristlerle pazarlık eden istihbarat birimlerinin ruhu duymuyor. Zaten bu kişi durumdan haberdar olsa bile ilgilileri bilgilendireceğinden kuşkuluyum. Daha önceden de hep söyledik, taviz tavizi getirir. Jandarmayı kışlaya kapattın, jandarmanın istihbarat aldığı kişileri deşifre ettin, şimdi ABD den istihbarat bekle, onların da istihbaratı kimlere verdiğini Dağlıca Baskınınındaki komutan söyledi.

[Φ sadomaths]

bu ülkede garnizonda paşar rahatça oturup 2 aylık acemi asker dağa savaşmaya gidiyorsa burda bir mantık hatası vardır arkadaşlar..uyanalım lütfen.ana kuzuları gidiyor elden

[Φ politika]

TSK karsiti medyanin yalan ve karalamalarini buraya tasimak gercekleri carpitmaktir.Kislasinda oturan pasa yoktur ve iki aylik askerde PKK ile carpismaya gönderilmez,TSK'ya karsi belirli cevrelerde mevcut olan husumet ülkenin cikarlarina degildir.

 

Ülke eger savunulmayi gerektiriyorsa 2 aylik askerde savasacaktir.Yok öyle bir kösede oturup ahkam kesmek.Ve yandas medyadan alintilar yapmak.

 

 

saygilarla

[Φ y.yılmaz]

bu ülkede garnizonda paşar rahatça oturup 2 aylık acemi asker dağa savaşmaya gidiyorsa burda bir mantık hatası vardır arkadaşlar..uyanalım lütfen.ana kuzuları gidiyor elden

 

Sadece paşaları suçlamak yerine bunlar hala K.Irak ta nasıl barınıyorlar, dünyada söz sahibi olan Başbakanımız buna nasıl, neden mani olamıyor diye sorsanız daha doğru olmaz mı? Ayrıca paşa kalmadı ki garnizonda otursun. İftira atmak günahtır, şehitlerimize baktığımızda terhislerinin yakın olduğunu görüyoruz, bu da iki aylık askerin gönderildiği söylentilerini yalanlıyor.