Φ yasak_us Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Gliba zamanla bütün değerlrin kaybolması gibi bunu'da unutmaya başlıcağız:Yada başladık bile...Buna örnek olabilir sanırım. 52 bin kamu binasından 15 bin 169'u incelendi. Bunların yüzde 80'i çürük çıktı. Sadece 474 kamu binası güçlendirilebildi. Bakanlığın talebine rağmen sivil binalar hakkında belediyelerden bilgi gelmedi...bizde alınan tedbir bumu acaba bu sadece belgeli olanlarbide başka belgeli olanlar dün gerçekleşen Japonyada olan 7.2 şiddetindeki deprem ve sadece yaralı sayısı var ki ne mutlu ölen olmamış. sanırım uslanmıcagız sanırım gene aynı üzücü olayın başımaza gelmemesi için dua ediceğiz.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir alaTurka Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 cok haklisin arkadasim, duyarliligindan dolayi tebrik ederim! bunlar ne yazikki TR nin kroniklesmis hastaliklari Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ tugba_avcik Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 bu güller 17 ağustos dereminde ölenler için Allah rahmet eylesin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 17 Augustos Marmara depreminde hayatini kaybedenlere Allah dan rahmet ailelerine miletimize sabir ve bas sagligi diliyorum. Unutulan hicbirsey olamaz, kendimiz unutmadikca.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Fragged Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Demek, 17 Ağustosta 40 bin kişinin ölmesi, milletin akıllanmasına yeterli olmadı. Ne diyeyim, 400 bin olsa ne yazar? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ canugur Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Demek, 17 Ağustosta 40 bin kişinin ölmesi, milletin akıllanmasına yeterli olmadı. Ne diyeyim, 400 bin olsa ne yazar? 9758[/snapback] Katliyorum 17 agutos faciasini bir kac müteahitin üzerine yikip, koca ülkedeki tüm yapilarin yüzde yetmisinin güvensiz oldugu aciklandigi halde, o cürük evlere imar affi cikaran, oturulur raporu veren fen isleri müdürlükleri ve bayindirlik bakanliklari yillardir ülkenin kaymagini yemekteler. Mutlumudurlar acaba???? Binlerce insanin kani üzerinde cocuklarini kucaklarina aldiklarinda, bayram namazlarinda vatandasin önünde korumalariyla namaz kilarken ne hissediyorlar acaba??? HALKA NEFRET VE KIN DUYAN BU HORTLAK HORTUMCULAR ÜLKEMIZDEN TEMIZLENMEDIKCE DÜZE CIKAMAYACAGIZ! BIZLER DE BU VATAN DÜSMANLARINA OY VERDIKCE; YARIN YENI BIR DEPREMDE, O BINALARIN ALTINDA KALACAGIMIZ TAKSIRAT GÜNLERINI BEKLEYECEGIZ DEMEKTIR??? Biz de oturmus saf saf rahmet diliyor, gelecek yeni felaketleri bekliyoruz. Bu ülke nasil kalkinir!!!!!! AZIZ NESININ DEDIGI GIBI "NAH KALKINIRIZ!!!" Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Fragged Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Canugur: Bu konuyu yukarıdakilerin üzerine atmak bence doğru değildir. Neden? Çünkü onlar insanların istediklerini yaparlar. İnsanlar bazı şeylerin olmasını (çürük evler olmasın gibi) isterlerse, onlar da bu işlere burunlarını sokmak zorunda kalacaklar. Demokrasi böyledir. Ayrıca oturup da denizdeki balık üzerinde pazarlıklar yapmak akla mantığa sığmayan bir hareketdir. Yok onlar böyledir, bu böyle gelmiş böyle gidecek falan filan. Aklın gücün yetiyorsa git sor hesabını. Ayrıca insanlar hiçbirşeyden haberdar değildirler. Aslında sonuca bakılırsa umurlarında da değildir. Umurlarında olsaydı bu olayların zaten üzerine giderlerdi. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ canugur Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Canugur: Bu konuyu yukarıdakilerin üzerine atmak bence doğru değildir. Neden? Çünkü onlar insanların istediklerini yaparlar. İnsanlar bazı şeylerin olmasını (çürük evler olmasın gibi) isterlerse, onlar da bu işlere burunlarını sokmak zorunda kalacaklar. Demokrasi böyledir. Ayrıca oturup da denizdeki balık üzerinde pazarlıklar yapmak akla mantığa sığmayan bir hareketdir. Yok onlar böyledir, bu böyle gelmiş böyle gidecek falan filan. Aklın gücün yetiyorsa git sor hesabını. Ayrıca insanlar hiçbirşeyden haberdar değildirler. Aslında sonuca bakılırsa umurlarında da değildir. Umurlarında olsaydı bu olayların zaten üzerine giderlerdi. 9815[/snapback] evet, Bakiniz cumhuriyet dönemi millet vekillerinden EMRE KOCAOGLU neler diyor bu konuda. " TÜRKIYE´YI SIZIN BILMEDIGINIZ, TANIMADIGINIZ, GÖRMEDIGINIZ VE HIC SECMEDIGINIZ INSANLAR YÖNETIYOR. BUNLAR, ASLINDA SECILMISLER DEGIL, KADROLARDIR. KADROLAR, ATANMISLARDIR.ONLAR GÖRÜNMEZLAR. VITRINDE BASKALARI VARDIR" O halde oylarimizi ne secilmislere, ne de kadrolara vermesek te onlar bildiklerini yapacaklar. yaziniza da katilamiyorum; avrupa da bir bina dis boyasi atarken, beledeiyeden kontrolcüler geldi ve nasil boya kullandigimi; boynin adini, icine ne koydugumu yazdi gitti. Boyanin 10 yillik garantisi varmis. Bu ölcülerin disina tasmis olsaydim, her halde ben de isten atilir, müteahitt te ayvayi yerdi. Mal sahibi ucuz is istese de devlet buna izin vermiyor. Demokrasiler sizin sandiginiz gibi degil. Türkiye demokrasisi sizin sandiginiz gibi calisiyorsa haklisiniz demokrasi vatandasin istegi degildir. demokrasi normlar dizinidir. Bu dizine uymayan disarida kalir. Ülkemiz insanlari ve ülkemiz ekonomisi gibi ne yazik ki... sevgiler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Fragged Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Canugur: Saçmalık!!! Seçilen kişiler ilgili bakanlığa ait kurumlardaki kadroları değiştirebilmektedirler. Kendi düşünüş tarzlarına uygun kişileri atayabilmektedirler. Onların bir kukla ya da gereksiz bir vitrin malzemesi olarak görmeniz çok zavallıca bir düşünce tarzıdır. Saygılar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ canugur Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Canugur: Saçmalık!!! Seçilen kişiler ilgili bakanlığa ait kurumlardaki kadroları değiştirebilmektedirler. Kendi düşünüş tarzlarına uygun kişileri atayabilmektedirler. Onların bir kukla ya da gereksiz bir vitrin malzemesi olarak görmeniz çok zavallıca bir düşünce tarzıdır. Saygılar. 9825[/snapback] KONUYU ANLATAMADIM SANIRIM. O HALDE SUSURLUK OLAYINI DÜSÜNÜN YETER. KADROLAR DEGISMEZ, BUNU UNUTMAYIN. KADROLAR ZOR YOLUYLA DEGISIR????? KADRO DEYINCE NE ANLADIGINIZA BAGLIDIR BU IS.??????? DEMIRELIN DAHI 50 YILDA OLUSTURDUGU KADROLASMAYI 28 SUBAT HALA TAM TEMIZLEYEMEMISTIR????? UCUZ POLITIKA YAPMAYALIM LÜTFEN. GERICI ITTIHATCI (ENVERCI-TALATCI-CEMALCI HILAFET KADROLARI) OSMANLIDAN BU YANA AYNI KADROLARIN 12 EYLÜL IHTILALINI YAPTIGI, DEMOKRASININ KÖKÜNE KIBRIT SUYU DÖKTÜGÜNÜ BIR TÜRKIYE INSANI ANLAMADIYSA PES. EMRE KOCAOGLU COK CIDDI BIR KONU ÜZERINE YAPTIGI ACIKLAMAYA KIMSENIN ITIRAZI OLMAMIS, KIMILERI DE ALTINA YAPACAK DENLI KORKMUSLARDI O DÖNEM. FARKLI TELLERDEN CALIYORSAK O BASKA. NE DEMEK ISTEDIGIMI BELKI ANLADINIZ, ANLAYAMADIYSANIZ da ÖYLE KALSIN LÜTFEN??????????? EGER BU DÜSÜNCENIZDE GERCEKTEN CIDDIYSENIZ, DÜSÜNCE YAPINIZI DA CIDDEN GÖZDEN GECIRMELISINIZ. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Fragged Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Canugur: Bu söylediklerimi bizzat Başbakan Recep Erdoğan ta ilk geldikleri zamanda kadrolaşma tartışmaları yapılırken halka açıklamıştı. Demek ki kadrolaşma üzerinde güçleri vardır. Yoksa adam boşuna laf söylemezdi. Hem kadrolaşma yapılırken, adamlar ne yusuflar çekiyordu. Bunun bir anlamı yok mu? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir maydalin Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2005 Japonya’da 7.2’lik deprem: 56 yaralı Japonya’nın kuzeydoğusunda Richter ölçeğine göre 7.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Japon Meteoroloji Dairesi tarafından yapılan açıklamada depremin, Miyagi bölgesinden yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta okyanus tabanında gerçekleştiği ve daha sonra yakınlardaki bir sahilde 10 cm yüksekliğinde iki tsunamiye neden olduğu bildirildi. İlk belirlemelere göre depremde 56 kişi yaralandı. Yaralanmaların büyük çoğunluğu Tokyo’nun yaklaşık 300 kilometre kuzeydoğusundaki sahil kenti Sendai’de kapalı bir havuzun çatısının çökmesi sonucu gerçekleşti. Havuz enkazından biri ağır 26 yaralı çıkarıldı. Diğer yaralanmalar ise çatılardan düşen kiremitler ve asansörlerde mahsur kalmalar sonucunda meydana geldi. Depremin Tokyo’nun merkezindeki binalarda sarsıntıya neden olduğunu ancak ölü ve yaralının olmadığını açıklayan yetkililer, depremden dolayı 17 bin evde elektrik kesintisinin meydana geldiğini, tren seferlerinin ve Tokyo’nun Haneda havaalanındaki uçak seferlerinin iptal edildiğini bildirdi. Ayrıca, yeni bir deprem olma ihtimaline karşı nükleer santraldeki çalışmalar geçici olarak durduruldu. bu hürriyetin bugün ki son dakikaları arasından şiddetine bakılırsa 17 ağustosla aynı sonuçlara bakılınca aklınıza birşeyler geliyor değil mi insan olarak önce kendimizi yargılamayı ne zaman öğreniceğiz o binaları yapanlarda bu kadrolaşalarda rüşvet alanlarda bizim içimizden insanlar bakın şahsi konuşmuyorum bu toplumun insanları. bence bireysel olarak herkezin önce kendine cekidüzen vermesiyle olacak bişey birilerine bağırmak çağırmakla olacak iş değil önce kendini arındıracaksın sonra toplumu Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Acının üstünden 9 yıl geçti Sakarya, Kocaeli, Gölcük, Yalova, Düzce, Avcılar başta olmak üzere geniş bir coğrafyayı etkileyen 17 Ağustos depreminin üzerinden 9 yıl geçti. Dünyanın en büyük deprem felaketleri arasında sayılan 17 Ağustos, yol açtığı maddi ve manevi yıkımla ülkedeki deprem algısının değişiminde "dönüm noktası" oldu. Can kayıpları, sosyal ve kültürel etkiler bir yana afet sonrası iyileştirmenin, öncesinde yapılacak zarar azaltma çalışmalarından 7 kat maliyetli olduğunu gören yetkililer, afet stratejisini "yara almamak" üzerine kurmaya yöneldi. "Bugün itibariyle teknik ve mevzuat açısından yapılması gerekenlerin çoğunun tamamlanmış olduğunu söyleyebilirim" diyen Taymaz, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulmasına ilişkin tasarının Mecliste olduğuna dikkati çekti ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünün birleştirilmesiyle "yeni yapının şekilleneceğini ve herşeyin bu yapı üzerine inşa edileceğini" kaydetti. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da, ağır sonuçları olan 17 Ağustos depremi üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hala deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin "ulusal deprem politikası" oluşturulmadığını ifade etti. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi, ODTÜ Yapı Mekaniği ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı yöneticisi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, 2004 Deprem Şurasında önerilen kurumsal yapıların oluşturulamadığını, depreme hazırlık için gereken yasal düzenlemelerin yapılmadığını kaydetti. Sucuoğlu, deprem bölgelerinde 4-8 katlı yap-sat usulü inşa edilen apartmanların, en büyük tehlike kaynağı olduğunu belirterek, "Deprem zararlarından korunmak için büyük paralar harcamaya gerek yok. Bilim ve teknolojiden gereğince yararlanan akılcı yaklaşımlarla problemin büyük kısmını çözebiliriz" dedi. Dış kaynaklardan Hazine garantisiyle alınan kredilerin kamu binalarına yönelik olduğunu, özel mülkiyete sahip apartman binaları için kullandırılamadığını belirten Sucuoğlu, bina sahiplerinin de güçlendirme yatırımı için "pek gönüllü" olmadığını, bu nedenle "kamu yöneticilerine, arama-kurtarma timleri oluşturmaktan başka yapacak pek bir iş kalmadığını" söyledi. 2004 yılında tamamlanan plan uyarınca öncelikle deprem tehlikesi yüksek ilçelerde, yüksek yıkılma riski bulunan binaların belirlenmesi için çalışmalara başlandığını belirten Sucuoğlu, şöyle konuştu: "Fatih, Zeytinburnu ve Küçükçekmece’de tamamlanan çalışmalar, Güngören, Bayrampaşa ve Bahçelievler’de sürüyor. Deprem tehlikesi çok yüksek diğer iki ilçe Bakırköy ve Avcılar’ın da bu kapsamda incelenmesi gerekli, ancak bu ilçelerde henüz başlamış bir çalışma yok." Kaynak : Anadolu Ajansı Unutmadik, Unutmayacagiz, Unutturmayacagiz... -http://www.benkoltd.com/deprem/deprem_incele.htm- Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.