Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kürtaj Günah mıdır? Gerekli midir? vs. vs...


gloria

Kürtaj Günah mıdır? Gerekli midir? vs. vs...  

30 üye oy verdi

  1. 1. Kürtaj günah mıdır?

    • Günahtır kesinlikle yaptırmam.
      9
    • Günahtır ama gerekirse yaptırırım.
      5
    • Günah değildir.
      13
    • Bilemedim ki ne desem ben şimdi?
      3
  2. 2. Down sendromlu olduğu düşünülen bir bebeği kürtajla aldırır mısınız?

    • Evet, aldırırım.
      15
    • Hayır aldırmam.
      9
    • Kararsızım.
      6


Önerilen İletiler

Şempanzeler onca sevimliliklerine karşın yamyamdır. Zaman zaman diğer şempanze kabilelerine baskın yapıp yavrularını kaçırır ve yerler...

 

En yakın akrabamız olan tür... Çoğumuzdan çok farklı değiller! :lol:

 

Gerçi şimdi öyle geniş alanlarda kocaman ormanlarda yaşayan şempanze kabileleri filan kalmadı. Hepsi insan koruması altında soylarını sürdürebiliyorlar ve doğal davranışları oldukça değişti. Bilimcilerle birlikte yaşayan deney şempanzeleri öyle kibar ve duygusallar ki, bir çok insanı utandırabilirler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtaj,günahtır.Her türlü kürtaj bir cinayettir. İnsanlar şu kadar hafta sonra şu sendromdan dolayı çocuğunu öldürebilir öyle mi?Peki farklı hastalıklarla belli bir yaşa kadar sağlam iken sonradan sakatlanan,hastalanan insanları ne yapalım?Hadi onları da öldürelim.İnsanoğlu neticede, hadi sizin 20 li yaşlara kadar getirdiğiniz canınız kafasına öyle bir darbe aldı ki ne akıl kaldı ne organlarını yönetecek kapasite,hadi öldürelim.

 

Sevgili ftoyd;

 

Düşünçelerine saygı duyuyorum ama konuya salt bu açıdan bakmanın eksik kalacağını düşünüyorum.

 

Çünkü; insan yaşamı sadece günah ve sevap düzeyine indirgenemez. Fetüs aşamasını geçip yaşama tutunan insanların sonradan başına gelebilecek olumsuzlukları öne sürerek kürtaja karşı olmak tutarsız.

 

Eğer annenin hayatı tehlikedeyse, annenin ölümünü, fetüsün ölümünden daha kötü olacağını göz ardı edemeyiz. Ayrıca çocuğun doğumu anne babanın hayatında çok büyük zorluklara sebep olacaksa (otizm, ya da doğumdan gelen sakatlık gibi) bu durumda kürtajın yaşanabilecek daha büyük sorunların önüne geçebilecek olacağını da göz ardı edilmemesi gerekiyor.

 

Ancak hiç bir tıbbi gerekçe olmadan “Biz bu çocuğu istemiyoruz” bahanesi kabul edilebilir bir şey olamaz.

İşte tam bu noktada Günah ve Cinayet olacağından bahsedilmesi mümkün.

 

Çünkü; Dünyaya bir çocuk getirmek, çok büyük bir sorumluluktur. Çocuk yapmak, anlık bir karar ya da kaza eseri değil, enine boyuna düşünüp çiftlerin beraber karar alarak gerçekleştireceği bir eylem olmalıdır.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Sevgili ftoyd;

 

Düşünçelerine saygı duyuyorum ama konuya salt bu açıdan bakmanın eksik kalacağını düşünüyorum.

 

Çünkü; insan yaşamı sadece günah ve sevap düzeyine indirgenemez. Fetüs aşamasını geçip yaşama tutunan insanların sonradan başına gelebilecek olumsuzlukları öne sürerek kürtaja karşı olmak tutarsız.

 

Eğer annenin hayatı tehlikedeyse, annenin ölümünü, fetüsün ölümünden daha kötü olacağını göz ardı edemeyiz. Ayrıca çocuğun doğumu anne babanın hayatında çok büyük zorluklara sebep olacaksa (otizm, ya da doğumdan gelen sakatlık gibi) bu durumda kürtajın yaşanabilecek daha büyük sorunların önüne geçebilecek olacağını da göz ardı edilmemesi gerekiyor.

 

Ancak hiç bir tıbbi gerekçe olmadan “Biz bu çocuğu istemiyoruz” bahanesi kabul edilebilir bir şey olamaz.

İşte tam bu noktada Günah ve Cinayet olacağından bahsedilmesi mümkün.

 

Çünkü; Dünyaya bir çocuk getirmek, çok büyük bir sorumluluktur. Çocuk yapmak, anlık bir karar ya da kaza eseri değil, enine boyuna düşünüp çiftlerin beraber karar alarak gerçekleştireceği bir eylem olmalıdır.

 

 

Bir annenin hayati tehlikesinden gerçekten eminse doktorlar, haklısınız demek isterdim Ancak bağırsakların bulunduğu bölgede rahme tutunan bir bebeğin bile mucizevi doğumunu izleyen ben(doktorlar yerini son dönemlere kadar tespit edemediğinden) ,düşünmeden edemiyorum.Doktorlara kalsa o bebek yaşatılır mıydı yaşatılmaz mıydı acaba? Ülkemizde ki kürtaj kavramının kolaylığı yüzünden ve tabi ki para taparlığından bugün nice anne belki de bebeğinden oluyor.Yakın çevremde avukat olan bir arkadaşımızın başına geldi.Kontrole gittiği doktor bebeğin öldüğünü söyleyip bir an önce alınması için iknaya çabalamış.Kadın kocasına danışmadan böyle bişey yapamayacağını söyleyip çıkmış.Kocasının isteğiyle başka doktora gittiklerinde ,bebeğin gayet sağlıklı olduğu ortaya çıkmış.Ülkemizde durum bu derece kontrolsüz. Hadi bunu da geçtim,sırf korunmadığı için 11-12 kez kürtaj olmuş bayanlar tanıyorum.Anne- baba kararı diyelim,ülkemizde babaların çoğu durumdan habersiz oluyor.Gizli gizli kürtaj olan tanıdığım da çok.Bizzat kendi doktorum,yaklaşık 4 aylık bir bebek konusunda kendi kürtaj yapmadığı için yapan doktora yönlendirme yaptığını ve o kürtaj yapan doktorların da günde 4 kürtajla nasıl kazandığını anlatmıştı.O kadar kazanmak için kendisinn gün boyu hasta alması gerekiyor.

Etraftan örnekler çok,günah mı şu bu bu mu demeden önce bu ülkede bu kadar serbest ve kontrolsüz olması doğru mu değil mi bence bunu tartışalım.Eğer bugün,Almanya da babam kürtaj için imza verseydi ben de hayatta olmayacaktım çünkü bana da %90 sakat demişler.Annem bana hamileyken ,Alman bir doktorun her nasılsa anlamayıp verdiği ilaçlar yüzünden... Evet sırf bu yüzden rahmimde bir sıkıntı vardı ve doktorlar hamile kalmamın zorluğundan bahsedip duruyordu.Bugün tam da bugün kızım 7 ayını doldurdu.Doktorlar!!!! gerçekten çok mu güvenilirler?

İnanın, annenin hayati durumu şu bu gibi zorunlu sayılabilecek örnekler o kadar azken çevremde ve anlattığım gibi umursamazca hatalardan kaynaklı kürtajlar o kadar çoğunluktayken ben günahını falan geçtim, insan olarak ve anne olarak bu durumun yasaklanması taraftarıyım.İnsanlar zorunluluk hali dışında( bu da tek elden değil bir çok elden ıspatlansın) asla kürtaj yaptıramasın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Bu tartışma esnasında, bu konunun bir gün çok yakın bir arkadaşımın başına geleceğini hiç düşünmemiştim doğrusu.

 

Arkadaşım 38 yaşında ilk çocuğundan tam 11 yıl sonra 2. çocuğunu doğurdu.Çocuk 2. yaşını doldurmak üzere.Birkaç hafta önce bana doğumdan sonra hiç kontrole gitmediğini ve tam koruma sağlamayacak bir yöntemle korunduğunu söylemişti.Bende kensine " e bebeğinle gidersin artık" deyip gülmüştüm.

Şu anda gerçekten ne yapacağını bilemez bir durumda, maddi olarak şartları üçüncü bir çocuğu kaldırır sanıyorum, ama psikolojik açıdan doğum öncesi ve doğum sonrası o bilinen zorlukları kaldırabilir mi emin değilim.Öte yandan vicdanın da bu bebeği aldırmaya izin vereceğini pek sanmıyorum.

Arkadaşım okumuş, aklı başında bir insan.Peki o halde bu cehalet değilse ne?.Pervasızlık mı?

 

Bu ülkede bir kadınlar düzenli dişçiye gider gibi jinekolog'a gitmeleri gerektiğini ne zaman anlayacaklar.İş işten geçtikten sonra ah ah, vah vah etmenin kimseye faydası yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşım okumuş, aklı başında bir insan. Peki o halde bu cehalet değilse ne? Pervasızlık mı?

 

Bu ülkede bir kadınlar düzenli dişçiye gider gibi jinekolog'a gitmeleri gerektiğini ne zaman anlayacaklar.İş işten geçtikten sonra ah ah, vah vah etmenin kimseye faydası yok...

 

Çok üzücü çok!..

 

Akılsızlık, cahillik, pervasızlık falan olamaz. "Sanırım kondomsuzluk"..

Onun erkeği tembelmiş tembel, üşengeç yani...

Tabi ona ne, kadının işi ne?...

Şimdi kadıncağız dişçiye gider gibi jinekologlarda sürünsün dursun...

Buradan anlaşılan şu ki, arkadaşınızın okumuş ve akıllı olması yeterli değilmiş,

"Dur bakalım ne oluyoruz" demesini öğrenmesi gerekiyormuş.

Erkeğin de ön görülü olması gerekiyormuş. Üç otuz kuruşa kondom almak varken...

Şimdi işleri yoksa önceki iki çocuğun nafakasını doktorlara versinler. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok üzücü çok!..

 

Akılsızlık, cahillik, pervasızlık falan olamaz. "Sanırım kondomsuzluk"..

Onun erkeği tembelmiş tembel, üşengeç yani...

Tabi ona ne, kadının işi ne?...

Şimdi kadıncağız dişçiye gider gibi jinekologlarda sürünsün dursun...

Buradan anlaşılan şu ki, arkadaşınızın okumuş ve akıllı olması yeterli değilmiş,

"Dur bakalım ne oluyoruz" demesini öğrenmesi gerekiyormuş.

Erkeğin de ön görülü olması gerekiyormuş. Üç otuz kuruşa kondom almak varken...

Şimdi işleri yoksa önceki iki çocuğun nafakasını doktorlara versinler. smile.png

 

Arkadaşımın eşi "doğuruver" deyip sıyrılmış işin içinden..Hemen öyle kolaydı doğuruvermek...:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabi tabi, kolaydı o...

 

Kendisi Hemoroid olsunda görelim bakalım, öyle "doğuru ver." demek kolay mı?... smile.png

 

Yanlış hatırlamıyorsam adam geçen sene hemoroid ameliyatı olmuştu...w00t.gifayakvur.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

ilginc birsey dikkatimi cekti

 

* Gunah olsa da olmasa da ne fark eder ? Gunah kavraminin acilimini yapabiliyor muyuz ; )

 

 

 

Kurtaj yaptirmaktaki gizli endise ;

 

bunun jivdansiz bir zihniyet haline donusmesidir ; her yanlis iliskide ucuzundan bir kurtaj yapmaya baslayan gunumuz gencligi elbette ki ileri nesil icin korkutucudur

 

butun mesele burda : ))

 

 

 

 

onun haricinde Kurtaj yapmak ; sirf yapilabiliyor oldugu icin bile bir nimet hukmundedir

 

nimetin ne olduguna degil ; ne niyetle kullanildigina bakilir ; )

 

 

ayet ;

 

ona sizin etleriniz ve kanlariniz ulasmaz ona sizden ancak takva(niyet) ulasir (Kuran)

 

et ve kan ; yani fizik boyuta odakli bir karar vermek eksik ve yanlis olur ... kurtaj da fiziksel bir mudahaledir duz bakildiginda, ama ic yuzunu kisi kendi icinde bilcek ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Gloria, maddelere günah dışında başka şıklar da sunmanız daha iyi olurdu bana kalırsa.

Mesela bana göre günah sevap olayı yoktur. Bana göre doğru ve yanlış vardır. Konuya gelirsek, Kürtaj da büyük ölçüde yanlıştır bana göre.

Tabii ki aynı zamanda kürtaj konusunda çalışmalar devam etmelidir. En iyi biçimde kürtaj olanakları bilimsel olarak iyileştirilmelidir.

Atom bombasının dünya üzerinde kullanılmasına karşıyım ancak en iyi bombanın yapılmasını destekliyorum. Yarın bir gün bir gök taşını yok etmek için veya benzeri bir şey lazım olduğunda olması iyidir.

Hani bazı insanlar prezervatif sevmez ama lazım olduğunda yanınızda olması, olmamasından daha iyidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtaj ne cinayettir ne de yanlis bir cözüm.

 

Istenmeyen evliliklerden hamile kalinmasi durumunda hangi vicdan sahibi adam Kürtajin günah oldugunu veya yanlis oldugunu iddia edebilir.Baba zoruyla evlendirilip hamile kalan bir kadin icin tek cözüm ya hayatina kiymaktir ya da cocugu dogurmamaktir.

 

Yanli veya dogru,günah veya sevap yorumunu kolayca yapabilenlerin birde kadin gözüyle olaya bakmalari benceen dogru olanidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ana sorun ne doğurmak ne kürtaj yaptırmak ne sevabı ne günahıdır.

Temel; Dünyaya gelecek mini minnacık sabi çocuğu topluma faydalı birer birey olarak yetiştirecek anne, baba olabilmektir. Önce kişi anne ve baba olmaya hazır olmalı ki geleceğe,topluma yatırım yapabilsinler. Akıl ve mantık çerçevesinde ve teknolojinin bu kadar ileri olduğu bir Dünyada bile bile lades denilecek bir durumda sağlıksız bir evlat yetiştirmek,bakmak hem aile hem çocuk için büyük risktir.

Aile bireyleri bakabilecek,yetiştirebilecek kadar evlat sahibi olmalıdır. Yoksa doğurmak ve doyurmakla anne baba olunmuyor. Çocuğun her türlü gereksinimini yerine getirmek de var. Çocuk büyüdükçe sorunlar da o oranda büyür. Taşıyamayacak sorumluluk yüklenmek çok yanlıştır. Hele ki çocuk sağlıklı değilse iş daha da zorlaşır. Bir sorumluluk bin sorumluluğa dönüşür. Çevremden gördüğüm,duyduğum kadarı ile sağlıksız Dünyaya gelen çocuk ileriki yaşlarda aileyi sorumlu tutmaktadır. Ben böyle düşünüyor ve bir karikatür ile nokta koyuyorum :)

 

krty.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1. aşama

etrafınızda bebeğini aldırmış bir anne bulun

nott

kürtaj kelimesini unutup

neye inanıyorsanız

ister tanrı

ister doğa

ister rabbimizn yaratıcılığının aracı olan varlık annenin

içinde büyüyen bebeği

yani insan yavrusunu

oradan bıçak kıskaç yoluyla koparılıp

çöpe atıldığını düşünün

sonrasını görüşürüz

ey akıl sahipleri

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Kürtaj, kadının kendi bedeni üzerinde kendisinin söz sahibi olması ile ilgili bir konudur.

 

"Üremek" doğanın en temel kanunu ama bu insanın hakimiyeti anlayışı ile pekiştirildiğinde karşımıza dinsel bir dogma çıkıyor.

Din, insanı ana rahmine düştüğü andan itibaren "Birey" kabul ediyor çünkü kaderinin o an yazıldığını iddia ediyor.

Bilimsel olarak öyle değil tabii ki.

 

Kürtaj konusunda en çok çığıranların erkekler olmasının nedeni, AtaErkil toplumlarda "Çocuk"un hem "Güç göstergesi" olmasından kaynaklanıyor hem de kadını aileye yani erkeğe bağlı kılmanın garantisi olarak bakılıyor.

 

Hepimiz biliriz; anlaşmazlığın olduğu yeni evli çiftler için "çocukları olursa düzelirler" anlayışı vardır.

Aslında bir düzelme yok o noktada;

Çocuğu bahane ederek kadının, kocasına mahkum edilmesi ve kadının bunu kabullenmesi durumu var.

Yani istenmeyen gebelik, kadına dinsel kabullerle içselleştiriliyor ve meşrulaştırılıyor.

 

Yani hiç aranızda "Kürtaj"ın "Özgürlük" ile ne alakasının bulunduğunu düşünen olmadı mı?

Haksızlık etmeyeyim, bütün iletileri okumadım tabii ki ama umarım olmuştur...

 

Hiç kimse gidip de isteyerek gebe kaldığı çocuğunu aldırmak istemez.

Ancak Kürtaj çok başka bir konudur ve keyfekeder gebe kalınmış bir çocuğun alınması değildir.

Kürtajı onaylayan insanlar da cani oldukları, insan yaşamına saygısız oldukları ya da "aman canım istediğimiz gibi sevişelim, nasılsa aldırırız" mantığıyla yaklaştıkları için desteklemiyorlar kürtajı.

 

Gebelik, özellikle bizim toplumumuzda kadını tahakküm altına almanın bir aracı olarak kullanılıyor.

İlk çocukta kadın boyun eğmezse, ikinci çocuğa başvuruluyor.

Kadın iş hayatına atılmak istediğinde gebe bırakılıyor ve çocuk bahane edilerek bu özgürlüğü elinden alınıyor.

Eğitim görmek istediğinde yine gebe bırakılıyor ve çocuk bahane ediliyor.

Ayrılmak istediğinde yine aynı yola başvuruluyor.

Hatta kadın evlenmek istemediği adam tarafından tecavüze uğruyor, gebe bırakılıyor, namus diyerek ve çocuğun yaşamı bahane edilerek kendisine tecavüz eden adamla evlenmek zorunda bırakılıyor. Namus temizleniyor güya ama kadın, bedenine saldıran adamın koynuna atılıyor; çocuk bahane edilerek...

Yani gebelik, kadını erkeğin güdümünde tutabilmenin aracı olarak kullanılıyor.

Bu da kadın bedeni üzerinde sıkı bir denetimi gerektiriyor.

 

Doğum kontrol yöntemlerine karşı çıkılmasının nedeni de yine kadın bedenin tahakküm altına alabilmek ve en yüksek seviyede kontrolünü gerçekleştirebilmek amacıdır.

Doğum kontrol yöntemleri yaygınlaştıkça, kadının, bedensel olarak kocasının tahakkümünden kurtulması mümkün oluyor.

Yani erkeğin sahip olduğu "bedensel özgürlük"e kadın da sahip oluyor.

İşte erkek, kendi özgürlüğünden hoşnutken, kadınınkini istemiyor ve geleneksel olarak bu yüzden doğum kontrol yöntemlerine karşı çıkılıyor.

 

Her neyse, mantığı kavradınız.

Kürtaj'ın bebeğin bedensel varlığına saldırı olarak algılanması yanlış ve konu ile alakasız bir yaklaşımdır.

Asıl konu bizimki gibi geleneksel toplumlarda kadının annelik duyguları ve dinsel duygular kullanılarak erkeğin tahakkümü altında bırakılması konusudur.

 

Bebek sağlıksızsa, annenin sağlığına zarar veren bir durum söz konusuysa ve gebelik, istenmeyen bir gebelik ise eğer Kürtaj bir haktır.

Çünkü istenmeyen gebelikler, en nihayetinde doğacak çocuğun kişiliğini ve geleceğini, anne ve babasının bütün yaşamlarını bütünüyle olumsuz etkileme olasılığı oldukça yüksek bir durumdur.

 

Yukarıda bir arkadaş empati kurdurmak istemiş ama şöyle yapalım biz:

Önce bir kadın olarak dünyaya gelin.

Evlenmek istemediğiniz bir adam tarafından tecavüze uğrayın.

"Namus" diyerek o adamla evlendirilin ve "günah" diyerek çocuğu aldırtmayın.

Size tecavüz etmiş adamın bebeğini iğrenerek doğurun.

Ömür boyu ona bakmak ve babasının koynuna girmek zorunda kalın...

Çünkü her şey Türk Filmlerindeki gibi "tecavüze de uğrasam o benim yavrum" modunda gerçekleşmiyor.

Tecavüze uğrayan kadınlar, tecavüzden kaynaklı gebeliklerde doğan çocuklarından tiksiniyorlar genelde.

 

Ya da şöyle yapalım:

Evlisiniz ama maddi, psikolojik ve bedensel olarak hazır olmadığınız halde bir adet hamile kalın.

Sonra o hamileliği 9 ay boyunca sürdürün.

Ki bu 9 ayın size işkence gibi gelmesinin yanında özgüveniniz, kendinize ve çocuğunuza olan saygınız düşecek.

Sonra o çocuğu doğurun.

İtinayla döve döve büyütün.

"Keşke beni doğurmasaydın" diye hayatı boyunca isyan eden bir çocuk.

 

Şu da olabilir:

Hamile kalın.

Hamilelik size yaşamsal sorun yaşatsın.

Günahtır, İnsandır diyerek doğurun.

Doğururken, kucağınıza alamadan çocuğu ölün.

Sonuç: Arkada yetim bir bebek, eşi ölmüş bir baba.

Gelecek: Üvey anne, üvey kardeşler...

Şanslıysa üvey kardeşlerinin sapıklıklarına maruz kalmaz.

Belki de her üvey anne wamp değildir.

Şans artık.

Doğumunu veren Allah, nasibini de verir.

 

Çok basit, kendinize bir bakın.

Kendi mutlu gebeliklerinizi, herkese mal ediyorsunuz ve bütün gebeliklerin mutlu olacağını sanıyorsunuz.

Ama bu ülkede birçok kadın, istemeden doğurduğu çocuğundan nefret ederek başlıyor o çocuğu büyütmeye.

Sonra bundan büyük bir suçluluk duyuyor, çünkü küçücük çocuğun hiçbir suçu yok.

Kadının önce yaşadığı bunalım; sonrasında gerçekleşen çocuğa yönelik nefret; onda sonra nefretten kaynaklı büyük bir suçluluk duygusu...

Kendinden nefret etmek olarak geri dönüyor o kadına...

Hayatını itip atıyorsunuz sonra o kadının.

Ondan sonra daha nefes almamış bebek üzerinden duygusala yatıyorsunuz.

Sorsak "Kadın Hakları"ndan dem vurursunuz.

 

Bu konu "Çocuk Odaklı" değil, "Kadın Odaklı" bir konudur.

Herkesin "Çocuk Odaklı" konuşması bile aslında bu konu hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzun göstergesi.

 

Uzun uzun yazdım yine, germeyin beni.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
  • 1 yıl sonra...

Son günlerde kürtaj günah mı değil mi ikilemi içinde araştırma yapmaktayım. Konuya bu şeklide arama yaparken rastladım, açıkçası bu konuda internette bir çok tartışma bulunsa da doyurucu bilgi veren bir kaynak bulamadım, bu konuya rastlamam benim açımdan oldukça faydalı oldu. Tahmin edeceğiniz gibi eşimle henüz hazır olmadığımız bir gebelik durumu ile karşı karşıyayız. İnternetteki araştırmalarım sırasında aşağıdaki,

 

Kürtaj Günah mı?

 

Kürtaj çeşitli anlamlarda kullanılmasına rağmen halk arasında asıl anlamı anne karnındaki bir gebelik mahsulünün dışarıya alınması olarak geçer. Din, ahlak ve hukuk açısından bu güne kadar düşünülmüş yasaklanmış ve önlenmeye çalışılmış olmasına rağmen kürtaj günah mı konusu güncelliğini halen korumaktadır. Biz size bu konuda düşünceleri ileterek sizlerin de katkıları ile ilerlemek istiyoruz. Zaman zaman bazı hükümetler tarafından yasaklanmaya çalışılmış ama birçok kadın ve erkeğin bu duruma karşı çıkması sonucu hükümetler geri adım atmışlardır. Bu süreçlerde aylarca yasa çıkartılmaya çalışılmıştır, hatta 4 haftalık döneme kadar serbest bırakılacağı bile belirlenmiştir. Bu günlerde  ise kesin olmamakla birlikte SGK kapsamında devlet hastanelerinde yapılabileceği konusunda birçok açıklama mevcuttur.

 

SGK Tarafında Kürtaj

 

SGK kapsamında devlet hastanelerinde serbest bırakılacağı ve hatta SGK tarafından kürtaj fiyatının bir kısmının karşılanacağı konusu bile mevcut hükümetin bu konuda yorumlarının kesin olmadığı düşüncesini ortaya koymaktadır. Hukuk açısından bile durum karmaşıktır. Miras açısından embriyo bir birey olarak kabul edilmekte ama diğer açılardan bakıldığında hukuk ancak 10. Haftadan sonra embriyoyu  birey olarak kabul görmektedir. Fıkıhçılar anne rahminde oluşan embriyonun alınmasını  haram olarak kabul etmişlerdir. Anne hayatını tehlikeye sokacak bir gebelik ve sakat olan bir fetüs dışında gebeliğin sonlandırılmasını büyük günah olarak kabul ederler. Burada annenin hukuku kadar döllenmiş embriyonun hukuku yani yaşam hakkı da devreye girer. Bazı Hanefi fakihlere göre 120 günden evvel bebeğin alınması caizdir Onlara göre o süreçte embriyo bir et parçasıdır. Hanefilerin  içindeki  bazı alimlere  göre ise 120 günden önce de caizdir ve haram değildir. Bazı Şafiiler 40 günden önceki embriyonun alınmasını caiz kabul ederler 40. Günden sonra ise haram kabul ederler. Malikilerde bu durumda aynı doğrultuda düşünürler. Gerek Yahudilerde, gerekse Hıristiyanlıkta ‘bebeğin alınması günah kabul edilmektedir.

 

İslam Dini Kürtaja Nasıl Bakıyor?

 

İnsan hayatının korunmasını ve yaşam hakkı, İslâm Dininin temel ilkelerinden biri olarak kabul edilmektedir. İnsanın yaşam hakkı ve hayatı döllenme sonucu ceninin  meydana geldiği andan itibaren başlamaktadır. Artık bu dönemde itibaren yaşam hakkı temel bir haktır ve anne ve babanın dahil bu verilen hakka müdahalesine izin verilmemelidir. Anne ve baba çocuk yapmak istemediklerinde önlem almalarına dinen bir sakınca yoktur ama bebek oluştuktan sonra bebeğin yaşam hakkının elinden alınmasına kimsenin hakkı yoktur. Kuranı Kerim’ de bebek aldırma ile ilgili özel bir ayet bulunmamakla birlikte Hz Muhammed Peygamberimiz zamanındaki hadislere  bebek aldırmanın cinayet olarak kabul edildiği ve tazminat hükmü ile ilgili sözleri  düşmüştür. İslam hukukunda, tıbbi  bir zaruret bulunmadıkça anne karnındaki çocuğun düşürülmesi suç olarak adlandırılıp haram sayılmıştır. Bebek aldırma cezasında ve günahında  İslam hukukçuları arasında tartışmalar yoğun şekilde devam etmektedir.

Hz. Muhammed, bir hadisinde embriyoya cenine 120. günden sonra ruhun ulaşacağından bahsetmiştir. Embriyoya ruhun ulaşmasının 40. Günden sonra ulaşacağı konusunda da hadisler mevcuttur. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bazı Hanefilerin de bulunduğu bir grup İslâm hukukçusu 120 günden sonra ruhun ulaşması ve diğer bir yandan Maliki ve Hanbeli İslâm hukukçuları da 40 günden sonra ruhun ulaşacağı konusunda fikir beyan etmişler ve Hanefiler 120 günden önce Malikiler ve Hanbeliler 40. Günden evvel bebek aldırmanın günah sayılamayacağını bildirmişlerdir. Bu şekilde düşündüğümüzde Hz Muhammed’in hadisinde ruhun 120 günden sonra ulaşacağı düşüncesi evet 120 günden önce kürtaj yapılabilir düşüncesini uyandırmaktadır. Yine de bir İslam alimi çıkıp bu iş böyledir deyip kestirememiştir. Halen mevcut hükümetin de bu konudaki düşüncesi netleşmemiştir. Önce 40.güne kadar kürtaj serbest bırakmak adına çalışma yapılmış 10. Haftaya kadar kürtajın SGK kapsamında ödemesi yapılarak devlet hastanelerinde serbest bırakma yönetmenliği çıkartılmıştır.

 

Ceninin Kalp Atışı Ne Zaman Başlar?

 

Ceninin 18. Gününde kalp atımının başladığını ve canlı olduğunu biliyoruz. Ruhun cenine ulaştığı 120. Öncesi ve sonrasında canlılık açısından bir fark olmadığını biliyoruz. Yeni İslam hukukçuları eski hadisleri bir köşeye bırakarak embriyonun alınmasını bir cinayet olarak kabul ederler. 1965 yılında çıkartılmış 557 sayılı yasa ile halkın doğum kontrolleri hakkında bilgilendirilmesi, sterilizasyon ve kürtaj serbest bırakıldı. Bu işlerin düzgün bir şekilde devlet hastanelerinde yapılması şartı getirildi. Sonuç olarak; anne hamileliğinin ilk ayından itibaren canlı bir bebek taşımaktadır. Tüm dünyada uygulanan belli bir aya kadar kürtajın serbest bırakılması mı? Ya da kürtaj yapılmamalı mı? Bu konuda yorumlarınız bekliyoruz. Biz yasal sınırlarda kürtaj işleminin yapılmasından yanayız, ancak her hastaya aile planlaması konusunda danışmanlık verilmesini ve uygulama açısından kolaylıklar yapılarak aile planlaması yöntemi alan kadın sayısını artırmanın da öneminin altını çizmek isteriz. Bu konuda Devletimize çok ciddi işler düşmektedir. Görüşlerinizi aşağıdaki yorum kısmından bildirebilirsiniz.

 

diye bir yazıya rastladım, bu yazıdan kürtaj yaptırmanın dinimizce günah olmadığı sonucunu çıkardım ancak vicdanen de pek rahat olduğumu söyleyemem, bu konuda düşünceleri ile bir karar vermemizde bize yardımcı olacak tüm arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 8 ay sonra...

Bence sarta bagli, bir evli erkeyin bekar bayani hamile birakirsa ne yapmasi gerekir? Kendi evinde 2 cocugu var, aldirmasa ailesini kayipnedecek, aldirirsa yuvasi i kurtaracak ama bir insanin dunyaya gelmesini engellemis olur, yorumlarinizi ala bilirmiyim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kadinin bedeni ve bedeni ile ilgili her turlu karari sadece o kadina aittir. Buna onun rizasi olmadan mudahele etmek ya da zorla bir sey yaptirmak; hangi degree dayanirsa dayansin, hak ve ozgurluk ihlalidir.

 

Zaten kurtajin olabilme zamansal siniri vardir ve bu sinir asildiginda Kadin istese de kurtaj yaptiramaz. Cunku bu biyolojik acidan tehlikelidir ve olum riski tasir.

 

Burada onemli olan kurtaj degil, kadinlari aslinda kurtaja iten ulke ve toplumunun bilinc duzeyidir.

 

Normalde hic bir Kadin kurtaj yapmak istemez ve anne olmak ister. Kurtaj burada kadini zorluyan ulke degerleri ve sartlari yaninda, toplumsal bilinc duzeyidir.

 

Bu acidan bir Kadin kurtaja karar verdiginde, sucu kadinda degil; onun bu karari almasinda onu etkileyen ulke deger bilinc ve sartlarini sorgulamak gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtaj konusu,önemli bir konudur,bunu Islamla hesaplasmak isteyenlerin degilde uzmanlarin gözüyle bakarak tartismak gerekir.

 

Kürtaj icin dis ülkelerde alinmis kararlar vardir herkes bu kararlara uymakla yükümlüdür.Bunu kalkip ta Islamla bagdastirmak etik degildir.Ancak tartismada Islamin kürtaj konusuna nasil baktigini da degerlendirebiliriz.

 

Avrupa ülkelerinde de kürtaj serbest degildir,yasalarla sinirlandirilmistir.Bu sinirlarin disina cikanlar hakkinda yasal islemler yapiliyor.

 

Asagida bazi Avrupa ülkelerindeki Kürtajin ne zamana kadar yapilabileceginin bir dökümünü buldum internette.

 

Avusturya'da - 12 haftaya kadar

Fransa          - 12 hafta

Almanya       - 12 hafta

Yunanistan   - 12 hafta

Italya            - 12 hafta

Hollanda      -  13 hafta

Portekiz       -  16 hafta

Ispanya       -   22 hafta

Ingiltere       -   24 hafta

 

Almanya'da hamileligin ilk 14.haftasinda ilgililer ve tip uzmanlari onayiyla gerceklesen cocuk aldirma serbesttir.

Cocuk aldirmak icin gereken ve ispat edilmesi sart olan kosullar:

 

Bebegin özürlü olmasi,

Anne adayinin hayati tehlikesi,

Ekonomik durum.

 

ABD'de ise kürtaj Yüksek Mahkeme karariyla federal bir hak olarak görülüyor,ancak bazi eyaletler "TECAVÜZ VE ENSEST"disinda ki durumlarda kürtaji yasaklamaya calisiyorlar.

 

Islamda ise cocuk aldirmak 12 haftadan öncesine kadar hak olarak görülüyor.12 haftadan sonra uzuvlar belirmeye basladigi icin cocuk aldirmak günah sayiliyor.

Birtakim mezheplerin,kürtajla ilgili aciklamalari Kurani baglamiyor.Ayrica Türkiye Cumhuriyetinde kürtajin kesinlikle yasaklanmis olmasi hem insan haklarina,hem AB yasalarina,hem kadin haklarina tecavüzdür.Recep Tayyib Erdogan'in fetva verme yetkisi ve de yeterli bilgisi yoktur.Onun Kuranda neler yazdigini bildigi bile süphelidir.Ve AB bu konuda Ankara'yi  "KADIN HAKLARINDAN GERI ADIM ATMAYIN"diye uyarmistir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.