Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kürtaj Günah mıdır? Gerekli midir? vs. vs...


gloria

Kürtaj Günah mıdır? Gerekli midir? vs. vs...  

30 üye oy verdi

  1. 1. Kürtaj günah mıdır?

    • Günahtır kesinlikle yaptırmam.
      9
    • Günahtır ama gerekirse yaptırırım.
      5
    • Günah değildir.
      13
    • Bilemedim ki ne desem ben şimdi?
      3
  2. 2. Down sendromlu olduğu düşünülen bir bebeği kürtajla aldırır mısınız?

    • Evet, aldırırım.
      15
    • Hayır aldırmam.
      9
    • Kararsızım.
      6


Önerilen İletiler

Kürtaj günah mıdır?

Özürsüz çocuk aldırmak haramdır, yasaktır. Hele fakirlikten korkarak, rahmindeki çocuğu öldürmek, haksız yere cana kıymak, yani cinayet olduğu gibi, evlat hakkını da tanımamaktır, büyük günahtır. Ananın veya süt emen diğer çocuğun ölümüne sebep olan bir özür varsa, uzuvları teşekkül etmeden çocuk aldırmak caiz olur. Kütüb-i sittedeki, (İnsan, anne karnında nutfe [sperma] olarak 40, aleka [embriyo] olarak 40, et parçası olarak da 40 gün kalır. Bundan sonra ruh verilir) mealindeki hadis-i şerifini de esas alan âlimler, bir özürden dolayı, 1 aydan 4 aya kadar kürtaja izin vermişlerdir. (Redd-ül Muhtar)

 

Başka sebep olmasa da, İslam terbiyesi ile yetiştirememek korkusu özür olur. Yani İslam terbiyesi verememek niyetiyle dört aydan önce çocuk aldırmak caiz olur. (S. Ebediyye)

 

BİR ÖNERİ (Ben önermiyorum, dinci kitaplar vs. ler falan öneriyor):

Yani diyelim ki bebeğin herhangi bir sorunu yok, ama siz yine de aldırmak istiyorsunuz. Sebebi herşey olabilir, maddi olarak yeterli değilsinizdir, kendinize güvenmiyorsunuzdur, evlilik dışı bir bebektir, tecavüz mağdurusunuzdur vs. vs. hiç farketmez 4 aydan önce bu sebeplerle dahi olsa bebek aldıramazsınız, dine göre günah... Ancak bir özürünüz olması gerekir... Oturup şuna niyetlenebilirsiniz çocuğunuzu aldırmadan önce;

 

"Yani Tanrım ben şimdi bu çocuğu doğururum doğurmasına ama inan ben bunu islama uygun yetiştiremem. O yüzden aldıracağım" dersen 4 aydan önce sana günah yok... Hani sebep bu olmasa bile buna niyetlenerek yapabilirmişsiniz haberiniz ola biggrin.gif Saçmalığın daniskası ya neyse hadi...

 

BİR SORU:

Mesela Down sendromu (trizomi 21), nöral tüp defekti ve trizomi 18 adı verilen genetik hastalığı araştırmak için yapılan üçlü test ancak 16. hafta ile 18. hafta arasında en iyi sonucu veriyor. Yani eğer çocukta bu hastalıklardan birisi mevcutsa veya risk teşkil ediyorsa 4. aydan sonra da kürtaj yapılabiliyor.

 

Peki bu günah mı?

Otoriteler (yani yine dinci otoritelerden bahsediyorum. Tıp doktorları zaten yapıyor kürtajı böyle durumlarda) bunun da günah olduğunu, bunların birer hastalık olduğunu ve hastalıktan çocuk öldürülemeyeceğini söylüyor.

 

Peki siz kendinizi düşünün? Bu testi yaptırdınız ve bebeğiniz down sendromlu görünüyor. Aldırır mısınız aldırmaz mısınız?

Annelik psikolojisi nasıl birşeydir bilmiyorum daha önce hiç anne olmadım, hiç aday da olmadım... Ama bu şartlarda olsaydım ben yaptırırdım sanırım.

 

ASIL SORU:

Kürtaj gerekli midir? Hangi şartlarda yapılabilir?

Şöyle bir düşününce tabii ki kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir. İstenmeyen hamileliği önlemek için öncelikle modern aile planlaması yöntemleri (doğum kontrol hapı, prezervatif, spiral vs.) kullanılmalıdır. Herşeye rağmen istenmeyen bir gebelik oluşmuşsa ancak son çare olarak kürtaja başvurulmalıdır. Ülkemizde son adet tarihinin başlangıcından itibaren 10. haftaya kadar kürtaj resmi kurumlarda yapılabiliyor. Ancak gebelik devam ederken bebek veya annenin sağlığı ciddi bir sorun teşkil eder hale gelmişse bu süre ortadan kaldırılabiliyor yine de onay için resmi bir hastaneden en az iki doktorun imzasının olduğu sağlık kurulu raporu gerekiyor.

 

Peki sizce kürtaj gerekli mi gerçekten? Ve hangi şartlarda kürtaja onay verilebilir?

 

Sizce günah mıdır, Neden? Günah diye kürtaj olmaz mısınız?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtaja alternatif haberleri :

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, cerrahi müdahalesiz ve emniyetli bir düşük yöntemi olarak bilinen, ilaç kullanımıyla gerçekleşen tıbbi düşüğün Türkiye'de uygulanabilmesi için Gynuity Health Projects ve Population Council işbirliğiyle yürüttüğü araştırmanın sonucunu açıklamış. Kürtaja göre çok daha emniyetli ve tehlikesiz olduğu belirtilen "tıbbi düşük" yöntemi sağlık bakanlığı tarafından da destekleniyor .

 

Tıbbü düşük yönteminin uygulanabilmesi için son adet tarihinden bu yana en fazla 56 gün geçmiş olması gerekiyor. 1. gün 1 adet, 2. gün 2 adet hap alınıyor ve birkaç saat içinde düşük gerçekleşiyor. Bunun için cerrahi ve anestezi gerekmiyor, düşük ev ortamında dahi gerçekleştirilebiliyor ve başarısızlık oranı çok düşük... Kadının bu kararı vermede kendi kontrolü de ayrıca önemli hale geliyor.

 

Tabii bu yöntemin riskleri de var:

Bir kere kararı verdiğiniz ve uygulamaya koyduğunuz andan itibaren geçen en az iki günlük bir bekleme süresi var. Psikolojik olarak rahatsız edici bir süre bu... İlaç maliyetini söylemiyorum çünkü kürtajın da bir maliyeti var. Başarısız olunduğunda cerrahi müdahale gerekebiliyor. Başarılı olunduğunda ise kramp, kanama, bulantı gibi durumlarla karşılaşılabiliyor vs. vs.,

 

PEKİ SORUYORUM HA KÜRTAJ HA TIBBİ DÜŞÜK NE FARKEDİYOR SİZCE?

KÜRTAJI MI TERCİH EDERSİNİZ, TIBBİ DÜŞÜĞÜ MÜ? NEDEN?

 

Ayrıntılı bilgi için:

kurtaj.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tıbbi düşük yöntemi neye alternatif?

 

Kadının narkozlu operasyonna mı yoksa günahtan kurtulma adına tanrıyı kandırma girişimine mi?

Eğer kürtaj günahsa herhalukarda günahtır. Ha kürtaj olmuşsun ha evde belli hapları olarak bebeğin düşmesini sağlamışsınız ne farkeder?

 

Ben kürtajı kadın sağlığı açısından riskli görürüm. Zira her kürtajda rahim biraz daha kazınıyor.

 

Öncellikli olarak tıbbi korunma yöntemleri denenmeli. Tüm bunlara rağmen gebelik oluşmuşsa , oturup düşünmel her anlamda bu çocuğa yetebilir miyim ? Maddi , manevi.

 

Aklınıza yatmıyorsa çok gecikmeden hamilelik sonlandırılmalıdır.

Tedavisiz hastalık durumunda down sendromu gibi. Nasıl bir yol izlenir bilemiyorum. Bu konuya anne ve baba birlikte karar vermeli diye düşünüyorum. Ama oldukça zor bir karar. Çünkü 16-18 haftalık bir süre bebeği taşıyan anne için oldukça uzun bir süre. Bebekle arasında bağ fazlasıyla kurulmuş oluyor.

Ben böyle düşünüyorum. Günah kısmı beni ilgilendirmiyor. Ya da çocuğumu islama göre yetiştirip yetiştirememek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu arada Türk Ceza Kanunu'nun 100. maddesine göre şöyle bir durum da söz konusu:

Bu durumda "tıbbi düşük" de isteyerek çocuk düşürme eylemine girer dimi? yoksa ben mi yanlış değerlendiriyorum?

 

ÇOCUK DÜŞÜRME

 

Madde 100 - (1) Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi hâlinde, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çocuk Down sendromlu, zeka özürlü, engelli filan doğacaksa dini otoriteler!!! için daha iyi!

 

Anne süslenip püslenip gezip günaha gireceğine eve kapanır, özürlü çocuğuna bakar, zavallı masum!!! erkek milletini de günaha sokmaz!

 

Zaten bu kadın tayfasına çamaşır, bulaşık makineleri icat eden teknoloji başta şeytanın ta kendisi! Kadın eve kapanmıyor, işi bitip dışarı çıkıyor, zavallı erkekleri günaha sokuyor! :D

 

Kürtaj gerçekten zor bir karar. Anne için psikolojik travmaya yol açma olasılığı çok yüksek. Teknoloji buna bir alternatif bulabilirse iyi olur. En iyi yöntem ise hamileliği önlemek tabii ki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kurtaj yapmayi dusunen veya karar vermis bir insan onun gunah olup olmadigini dusundugunu pek sanmiyorum. Eger okadar ince dusunmus olsaydi tedbrini en basta alirdi, bugun tip okadar ilerlemiski kesin olarak 100% korunabilir okadarki bugun doktorlar hamile kalmasindiye bayanlarin tuplerini baglamakta. Egerki korunmadan hamile kaliniyor ve aldiriliyorsa bunun normal bir cinayetten farki yoktur cunku her canlinin yasama hakki vardir bu insanin karnindaki dogmamis cocuk olsa bile.. Ha sunuda belirteyim down sendromlu veyahut baska bir genetik hastaligi olan ceninleri zaten doktorlarin dogurmamalarini tavsiye ediyor bayanlara cunku cocuk dogduktan sonrada uzun sure yasama sanslari olmuyor. Tecavuze ugramis bir bayan ise doktor kontrolu altinda eger hamile kalirsa hamileligin ilk asamalarinda hamileligi sonlandirilabilir. Ama evlilik disi hamile kaliyorsa bir bayan bence suclu kendisidir tedbirini almadigi icin gunahtan once bana gore kendi zevki icin bir cana kiymaktan cekinmiyecek kadar gozu karadir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtajın 10 hafta ile sınırlandırılmasının bir diğer sebebi de şu;

 

Bebeklerin cinsiyeti 12. haftada belli oluyor ve tahmin edersiniz ki bizim ülkemiz de dahil olmak üzere bir çok ülkede hala kız çocukları istenmeyen grupta... 12. haftada cinsiyet belli olduğunda eğer bebek kız ise, aileler çocuklarını aldırma yoluna gidebiliyorlar. Bu nedenle kürtaj süresi yasal olarak belli bir süreyle kısıtlandırılıyor.

 

Çocuğun eğer genetik bir rahatsızlığı veya engeli söz konusu ise Sayın Mondieu'nun da dediği gibi doktorlar zaten aileye bir tercih hakkı sunuyor. Hamileliğe devam etmek ya da etmemek tamamen ailenin yargısına bırakılıyor. Bu olması gereken bir uygulama... Ama bir taraftan da engelli insanların düşünceleri söz konusu.. Engelli kişilerin bu durumdaki düşünceleri ne olurdu acaba? Yani aileleri onlara da kürtaj yaptırmış olsaydı ve şu anda yaşamıyor olsalardı bunu tercih ederler miydi? Etmezler miydi? Engelli dahi olsalar yaşama hakları var tabii ki... Bu durumda ailenin engelli olduğunu düşündüğü çocuklarını aldırmaları aslında bir yerde bencillik de olmaz mı ya da bencillik midir acaba?

 

Bebeklerinde Down sendromu ihtimali olduğu söylenen buna rağmen bebeği doğurmaya karar veren en az iki aile tanıyorum ki çocukları sağlıklı doğmuştur. Çünkü bu testler aslında bir teşhis testi değil, risk tarama testidir. Sonucu kesin olmayabilir... Bu durumda Down sendromu olma riski olan bebeklerin anneleri nasıl bir psikolojinin içine sürüklenirler düşünebiliyor muyuz? Kürtaj yaptrısam ama ya çocuk sağlıklıysa; yaptırmasam ya sağlıksızsa... Korkunç bir psikoloji ki Sayın Demirefenin de dediği gibi anne ile çocuk arasında psikolojik bir bağ çoktan kurulmuştur.

 

Bunlar zor şeyler... Yasaklanmakla, yasallaştırmakla, dinle vs. ile çözülecek şeyler değil... Kimse bu tür zor kararlar vermek zorunda kalmaz umarım ama veriyorlarsa da kararlarına saygı duymak ve de eğer o insanlar tanıdığımız insanlar ise karar verme süreçlerinde ve sonrasında onlara destek olmak gerekir diye düşünüyorum.

 

 

Ama evlilik disi hamile kaliyorsa bir bayan bence suclu kendisidir tedbirini almadigi icin gunahtan once bana gore kendi zevki icin bir cana kiymaktan cekinmiyecek kadar gozu karadir..

 

Ohh ne ala, muallaaa... Bu yukarıdaki düşüncenize karşı çıkıyorum, erkek hamile kalmaz, hamile kalan kadındır diye midir bu düşünce? Cinsel birleşme tamamıyla zevk için yapılabilir ama sonucunda illaki çocuk olmasını gerektirmez. Eğer kadın korunmadığı için (doğum kontrol hapı-hormon ilişkisi, spiral vs. gibi operasyon gerektiren işlemler vs.) hamile kalıyorsa, bu erkek de korunmadığı içindir ki bu durumda anneyi nasıl tek başına suçlayabilirsiniz de babayı suçlamazsınız?

 

Tefal miyiz biz herşeyi düşünelim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki Kürtaj'a kim karar vermelidir?

 

Seçenekler:

1. Kadın kendisi

2. Anne ve Babası (bebeğin)

3. Aile içinde herkes (yakın akraba -dedeler - baba ve anneanne ve kardeşler)

 

veya kamu kendisi down sendromu gördüğünde kişiyi kürtaj olmaya zorlamalıdır mı? diyorsunuz!!!!!

 

Veya bir başka bir açıdan mı bakıyorsunuz?

 

 

Bunları tam olarak kime sordunuz? Ortalığa mı yoksa belli bir kişiye mi bilemedim ben şimdi... Ama kendi fikrimi açıklamak isterim tabii :)

 

Eğer kadın evli ise bu karar eşiyle alması gereken bir karardır çünkü ortada bir "birlikte yapma" eylemi vardır. Eğer çocuk doğarsa ve Down sendromluysa, sonuçta bu aile boşanmak durumunda kalırsa peki bu çocuk kimin bakımına kalacaktır diye bir soru getiriyor aklıma bu cevap... Anne mi? Baba mı? Neden?

 

Eğer kadın bekarsa bu durumda karar tabi ki annenin/kadının olmalıdır. Erkeğin/babanın resmi olarak bir karar verme hakkı yoktur ama anne dilerse babanın da karar aşamasında fikrini sorabilir. Ama bu fikrin bağlayıcı olacağını zannetmem...

 

Akrabaların, konunun komşunun bu durumda söz hakkı olmamalıdır, onlar ancak alınan kararın destekleyicisi olmalıdırlar diye düşünüyorum.

 

Down sendromu olsa dahi ne hukuk ne de tıp kürtajı zorunlu kılmaktadır. Karar tamamıyla ebeveynin kararına bırakılmıştır. Tıp gerekli bilgilendirmeyi yapar, hukuk da gerekli hakkı tanır. Bu kadar... Olması gereken de budur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sanırım ölçüt, kürtajın hiç bir şart altında dayatılamayacağı. Çocuğun Hitler olacak dünyayı kana boğacak deseler zorlama olamaz. Bu bir...

 

Bu konuda dinden hiç bir şekilde görüş almaya zerre kadar gerek yoktur. Bu da iki... Çünkü Kuran'a bakacak olursan değil doğmamış bebek, sokakta oynayan çocuk bile "mümin anne babasına asi olur korkusuyla" öldürülebiliyor! İnanmayan açsın Kehf suresini baksın.

 

Sakın kimse bana onu ancak kendisine ilim verilen bir zat yaptı filan demeye kalkmasın! Kendisine ilim verildiğini, rüyada emir aldığını, gözüne gözüken bir ak sakallı pirden, kanatlı melekten bilmem neden emirler aldığını iddia eden bir sürü hasta var.

 

Böyle konularda kimse ahkam kesemez. Allah ahkam kesti diyene de inanmamı kimse beklemesin! Öyle bir şey olmaz! Olamaz, sözü dahi edilmesi abestir, akla, vicdana, insanlığa, her şeye aykırıdır. Allah çok biliyorduysa hastalatsın öldürsün canım, ne demek ilim verip sonra katil yapmak adamı? Öyle saçmalık mı olur?

 

Baba da aldır aldırma baskısı yapmaya yetkili değildir. Yetki sadece ve sadece anneye aittir. Bu da üç. İster aldırır, ister aldırmaz doğurur. Her iki durumda da tüm sonuçlara katlanacaktır.

 

Anne olmak zor zenaat... Çok zor... Dini duygum yoktur. Ama ne zaman bir konuya bakmak için Kuran'ı açtığımda Meryem suresi gözüme takılırsa duygulanırım. Meryem doğum sancıları çekerken "keşke şimdiye kadar ölüp toprak olmuş olsaydım" dediğini okuduğumda gözlerimin yaşarmadığı hiç olmamıştır...

 

"Yaleyteni kuntu turab." İşte bu çığlık beni ürpertir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ilginç bir yazı

 

Bu bir yorum sayılmaz, ilginç diyorsanız neden ilginç olduğunu da yorumlamalısınız, ayrıca burada birçok kişinin yazısı var, hangisi ilginç? Hadi bakalım, öyle ilginç diyip gitmekle olmuyor, burada kürtajdan bahsediyoruz, ufolardan değil... Eğer bir uzaylının kürtaj sorunundan bahsetseydik ilginç olabilirdi mesela dimi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtajın 10 hafta ile sınırlandırılmasının bir diğer sebebi de şu;

 

 

Ohh ne ala, muallaaa... Bu yukarıdaki düşüncenize karşı çıkıyorum, erkek hamile kalmaz, hamile kalan kadındır diye midir bu düşünce? Cinsel birleşme tamamıyla zevk için yapılabilir ama sonucunda illaki çocuk olmasını gerektirmez. Eğer kadın korunmadığı için (doğum kontrol hapı-hormon ilişkisi, spiral vs. gibi operasyon gerektiren işlemler vs.) hamile kalıyorsa, bu erkek de korunmadığı içindir ki bu durumda anneyi nasıl tek başına suçlayabilirsiniz de babayı suçlamazsınız?

 

Tefal miyiz biz herşeyi düşünelim?

 

Mamma mia Eee ben hamile kalan kadindir diye kadini suclu gostermiyorum, egerki bayan dogum kontrol hapi spiral vs. vs. kullanmiyorsa ee ozaman erkegin prezervatif kullanmasini isteyebilir yada kullanmasina zorluyabilir aksi takdirde aralarinda cinsel iliskinin olmayacagini soyle ve buda hamile kalmasini onler.. Ustelik prezervatif sadece hamile kalmasini onledigi gibi diger cinsel yolla bulasan hastaliklardanda korur.. :))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi tefal esprisi güzel, hakkını vermek lazım, çok da yerinde. Gloria haklı. Aşk adı üstünde, aşkın bir durum. O anda tefallik yapmak zor olabilir gerçekten de. Sorumluluk kesinlikle karşılıklı. "Dokuz ay taşıyacak ve doğuracak olan düşünsün, tasası bana mı düştü, madem o umursamıyorsa ben hiç umursamam, bana ne" şeklinde bir düşünce olması en hafifiyle yıldızlanacak bir kelime yazmamak için hafifletiyorum: İnsanlık dışı. Yani iki insan söz konusu, bunlardan biri tefallik yapamıyorsa diğeri mutlaka yapmalı. (Tefal olmayan bir) tencere yuvarlanırken (yine tefal olmayan) bir kapak bulmuşsa bir üçüncü kişiye düşen bir şey kalmıyor.

 

İnsan türünün özelliği nedenselliği, geçmişi geleceği idrak edebilmesidir çünkü. İnsanın ayırıcı özelliği budur. Nedenselliğin farkında olmayan insana insan demek bence zor...

 

İnsanın bir ayırıcı özelliği de empatidir. Her olayda insan kendini diğeri yerinde düşünebilmelidir. Bu duygunun eksikliği de insanlığı azaltan, hatta hiç yoksa yok eden etkenlerden biridir. Çünkü insandan başka hiç bir canlı türü kendini diğerinin yerine koyarak düşünemez...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mamma mia Eee ben hamile kalan kadindir diye kadini suclu gostermiyorum, egerki bayan dogum kontrol hapi spiral vs. vs. kullanmiyorsa ee ozaman erkegin prezervatif kullanmasini isteyebilir yada kullanmasina zorluyabilir aksi takdirde aralarinda cinsel iliskinin olmayacagini soyle ve buda hamile kalmasini onler.. Ustelik prezervatif sadece hamile kalmasini onledigi gibi diger cinsel yolla bulasan hastaliklardanda korur.. :))

Yani tefaliz öyle mi? -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtaj,günahtır.Her türlü kürtaj bir cinayettir. İnsanlar şu kadar hafta sonra şu sendromdan dolayı çocuğunu öldürebilir öyle mi?Peki farklı hastalıklarla belli bir yaşa kadar sağlam iken sonradan sakatlanan,hastalanan insanları ne yapalım?Hadi onları da öldürelim.İnsanoğlu neticede, hadi sizin 20 li yaşlara kadar getirdiğiniz canınız kafasına öyle bir darbe aldı ki ne akıl kaldı ne organlarını yönetecek kapasite,hadi öldürelim.

 

Forumda bazı üyeler bilir ki bundan 6 ay önce kızım dünyaya geldi.Hamilelik sürecini düşündüğümde elbette çocuğunuzun sağlıklı olup olmaması kadar endişelendiğiniz bir konu yoktur dünyada.Ama çevremde ki bazı örneklerden şunu da hiç unutmadım;en yakın arkadaşımın hamileliği süresince sıkıntı yokken tam doğum esnasında oksijen yetmezliği ve tabi ki doktor hatası sebebiyle özürlü bir çocuk dünyaya geldi.Evet, yıllardır ve yaşadıkları sürece zor bir süreç.Peki ne yapmalılar,vay din ne kadar saçma deyip ,biz özgürce yaşamak istiyoruz deyip çocuğu öldürüp veya oraya buraya yollayıp bütün sorumluluktan kaçsınlar mı(dinen kadının eve kapatılması için uygunmuş ya).

Hamile olduğumu öğrendiğim günden itibaren kocama söylediğim tek birşey vardı "bu çocuğa sakat bile deseler Allah dilemedikçe asla aldırmam".Ve Allah inancı ağır basan biri olarakta son ana kadar duanın huzurunu yaşadığım için çok şükür, çocuğum şimdiye kadar sağlıklı geliştiği için de çok şükür.Arkadaşım özürlü çocuğunu en iyi şekilde yetiştirdiği için, özel okulları mücadedeleyi en güzeliyle sağladığı için de çok şükür,yani hayata yinede sımsıkı tutunma sabrını veren Allaha çok şükür.Çocuklar öldürülmesin, insanlar korunacaksa doğru düzgün korunsun,tecavüze uğrayan kişi anında soluğu hastenede alıp gerekli iğneyi yaptırabilsin(toplumun saçma zihniyeti ve çıkardığı zorluklar yüzünden kızlar kadınlar korkmasın)...öyle ya da böyle babası nefretlik biri dahi olsa(ki çoğu kürtajın altında aslında kocanın sevilmiyor olması yatar ülkemizde) çocuğun bir yarısının da kadın olduğu unutulmasın ve kadın bütün gücüyle eşsiz dahi olsa çocuğunu dünyaya getirebilecek ve bakabilecek cesarete sahip olsun.İnsansak kaçmayalım ve mücadele edelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer kürtaj yaptırmak zorunda kalsaydım en çok insani açıdan rahatsız olurdum.Çünkü bırakın günah olmasını bir insanın bir insanın yaşama şansını elinden alması bir hatadır.

 

 

Down sendromlu olduğu düşünülen bir bebeği kürtajla aldırır mısınız?

Hayır aldırmazdım.Oğlum iki günlükken ateşsiz havale geçirdi ve ben çocuğumu uzun süre kucağıma alamadım.Sebebi de sonucuda belirsizdi.O hastanede yattığı sürece hep şöyle düşündüm:

 

Çocuğumu ısmarlama gibi bir lüksüm yoktu, kaşını gözünü, kolunu bacağını...Hep yaşadığı için şükrettim.O benimdi, bana emanet edilmişti ve ben ona koşullar ne olursa olsun anne olacaktım.Hiç kuşkum yok ki bunu karnımdayken de aynı şekilde düşünürdüm.

 

Ha şöyle diyebilirsiniz;

 

Peki ya hasta bir çocuğun karşılaşacağı zorluklar, sıkıntılar?

 

Bizler hiçbirimiz kendimizi de ısmarlıyamıyoruz Dünya'ya gelirken...O da onun tekamülü...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bazı konularda genelleme yapılamaz. Herkes için geçerli bir tercih yönü belirtilemez. Bu konu da öyle. Çocuğunu doğurup doğurmamak ve her ne yöndeyse kararı, tüm sonuçlarına katlanmak tamamen annenin kendi nedenselliği sonucu vereceği karara bağlı.

 

Şu var: Kürtaj tamamen yasaklanmalı mı, bu tartışılabilir. Yani yasa kürtaj yapan doktoru, yaptıran kadını suçlu olarak yakalayıp cezalandırmalı mı?

 

Ben buna evet diyemiyorum. Zor bir konu... Her isteyen serbestçe her koşulda, tamamen kendi isteğinden başka bir koşula bağlı olmaksızın serbestçe kürtaj yaptırabilmeli de diyemiyorum. Zor bir konu.

 

Fakat arasını bulmak da zor. Yani ya tümden yasaklayacaksın, ya tümden serbest edeceksin.

 

Sonuçta anne ile bir dizi psikolog, jinekolog ve diğer gerekli bilim uzmanları görüştükten sonra son karar anneye bırakılmalı diyorum... Anne son kararı bu görüşmelerden sonra versin ve ne derse o yapılsın...

 

Başka da bir şey öneremiyorum. Bir çırpıda kestirilip şudur denecek bir konu değil.

 

Babaya sorulmasına ise kesinlikle gerek yok. Kadın kuluçka makinası değil ki ona bir çocuk doğurmaya zorunlu olsun. Baba adayının sözüne bakacaksa zaten bakar. Bakmayacaksa kimse onun sözüne bakmasına zorlayamaz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha, bu arada ankete katılmadım, çünkü ilk soruda bana hitap eden bir seçenek yok. Bir konuyu günah veya değil açısından ele almam çünkü. Günah olup olmadığı üzerinde hiç düşünmem. Son seçenek de bana uymaz, bilememek, bir şey diyememek, bir konuda bir fikrimin olmayışı beni çıldırtır, deli olurum, uykuyu yitiririm. Her konuda diyecek sözüm olmalı! Onu hiç işaretleyemem.

 

İkinci soru ise dediğim gibi benim yetkimde değil, karar anne adayının...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Down sendromlu çocukların anneleri eve kapanmıyor .Eğer anne bilinçli ise o çocuğu da iyi yetiştiriyor. Onlar için düzenlenen spor yarışmaları vs.ler var hatta olimpiyatlar .

 

Burada tartışılması gereken özürlü bir çocuk büyütmek değilde , devletin bu tür çocuklara sahip olan ailelere ne kadar destek verdiğidir. Maddi, psikolojik, eğitim vs.

 

Bir insan hamile kalmamak için türlü tedbirlere başvuruyorsa ; bunun nedeni çocuk istemediği içindir. Gerek maddi gerekse de manevi açıdan bir sürü sebepleri olabilir bunun.

 

Ancak her türlü tedbiri aldığı halde hamile kalan insanlarda var. Buna rağmen maddi ve manevi anlamda bu çocuğu yetiştiremeyeceğini düşünen bir anne sırf günah diye bu çocuğu doğurmalı mı?

 

Bir çocuğu " aman günah olur aldırmayalım, aman allah rızkını verir nasılsa" diyerek sadece dünyaya getirmek doğru ve iyi bir şey mi?

Bu durumda bence doğru olan, eğer istenmiyorsa çok uzun beklemeden, çocuğun aldırılmasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani tefaliz öyle mi? -_-

 

Ahh Gloria Ahh sende ne cok tefal meraklisi ciktin :) ben tefal olun demiyorumki tefal olmayin Emsan olun KRC olun :) .. Zaten bizi dusunen bir tefalimiz var "Annelerimiz".. Ben tavrinizi koyun ortaya diyorum vurun elinizi masaya :) ya korunacaksin yada korunacaksin..

Haa ben sunada karsiyimdir kurtaj yaptirmak icin yada cocugu dogurmak icin sadece kadinin tek basina karar verme hakki yoktur !!! Bu karar anne babanin birlikte verecegi bir karardir.. Dusunsenize yillar once birlikte oldugunuz birisi yillar sonra karsiniza cikiyor buyrun bu senin cocugun !! Piyangodan cikti :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Toplumda down sendromlu ne kadar eğitim alsa boşuna, alma yeteneği olmadıktan sonra ne vereceksin şeklinde bir yerleşik düşünce var.

 

Bu düşüncenin yanlış olduğunu kanıtlayan çok down sendromlu insan var ama, diğer yanda eğitim alamayan çok daha fazla down sendromlu var.

 

Sorun şu ki normal yurdum insanı ne kadar düzgün bir eğitim alabiliyor ki down sendromlu iyi eğitim alacak...

 

Ya da tersinden bakalım: Normal bir insan için bile hayatın giderek zorlaştığı bir dünya down sendromluya ne çetin engeller çıkaracak...

 

Dünya nüfusu fazla artıyor. Sorunlar da o oranda fazla artıyor. Yani sorun yine "nerde çokluk..." hikayesi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir anne olarak, planlanmamis bir hamilelik bile olsa asla o cocugu aldiramam. Hamileligi yasadim. Icimdeki o canlinin kipirdamasini yasadim. Onunla butunlestim. Gunah veya degil. Bu kisim beni ilgilendirmiyor ama bana cinayet gibi geliyor. Canli haldeki bebegi oldurmek cok korkunc geliyor. Hamile kalmamak icin bir suru korunma yontemi var. Yani istemiyordum yanlislikla oldu diye bir durum olamaz aslinda bu cagda. Gelelim Down Sendromuna, Down sendromlu cocuklarin zekasi geri diye bir durum yok. Herseyi yapiyorlar. Okula gidebiliyorlar, yuruyorlar, calisiyorlar, evleniyorlar vs.... Yani kisi ben hasta cocukla niye ugrasayim diyorsa diyecegim birsey yok. Ama ben olsam aldirmam. Ancak cocugumun felcli, vucudunu kullanamayacak sekilde dogacagini ogrensem aldirirdim.

 

Yukarda gunah degildir dedim, cunku ben isin dini boyutunu hic umursamiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu sabah gözümü açar açmaz karşılaştığım ilk haber:

 

Kürtajcı doktora 843 yıl hapis

Balıkesir’de “Çocuğunuz özürlü” diyerek 4-5 aylık bebekleri anne karnında öldürüp kürtaj yaptığı öne sürülen Dr. İsmail E. hakkında 11 ayrı suçtan toplam 843 yıl hapis cezası istendi. 53 kişinin yargılandığı davada mahkeme, doktorların “suç örgütü” oluşturduğuna karar vererek, dosyayı İstanbul’daki özel yetkili mahkemeye gönderdi. Davaya İstanbul’da devam edilecek.

 

BALIKESİR’de çalıştığı özel hastane ve muayenehanesinde “Çocuğunuz özürlü” diyerek aileleri kandırdığı ve 4-5 aylık bebekleri anne karnında öldürerek kürtaj yaptığı ileri sürülen Dr. İsmail E., hakkında 11 ayrı suçtan toplam 843 yıl hapis cezası istendi. Savcılık, aynı olayla yargılanan Dr. Mehmet T., ve Sekreter Emine Ü.U. hakkında ise 784 yıl hapis talep etti. Doktorların “suç örgütü” oluşturduğuna kanaat getiren mahkeme, dosyayı İstanbul Özel Yetkili Mahkeme’ye gönderdi.

 

DOĞUM KAYITLARI YOK

 

Balıkesir’de geçtiğimiz yıl yapılan bir ihbar, insanın kanını donduran bir kürtaj vahşetini ortaya çıkardı. Özel bir hastanede tedavi gören bir vatandaş, tıbbi görüntüleme işlemlerindeki fark ücretini fazla bulup Devlet Hastanesi’ne gitmesine rağmen, bu işlem özel hastanede yapılmış gibi kuruma fatura kesilince savcılığa başvurdu. Savcılık, Balıkesir Jandarma Komutanlığı’na kentteki 3 özel hastanenin mercek altına alınması talimatını verdi. Yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soruşturma, yolsuzluğun yanı sıra “kürtaj vahşeti”ni de ortaya çıkardı. Bir özel hastanenin evraklarını inceleyen jandarma, hamile kaydı yapılan bazı kadınların nüfus müdürlüğünde “doğum kayıtları”nın olmadığını belirleyince kayıp bebeklerin peşine düştü.

 

BEBEKLER PİZZA KUTUSUNDA

 

T.Y. ve S.K. adlı kadınların bebeklerinin yasal süre olan 10 hafta geçmesine rağmen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İsmail E. (47) tarafından kürtajla alındığı belirlendi. 4-5 aylıkken kürtaj yapılan ve biri pizza kutusu içinde, diğeri bebek bezine sarılarak gömülen iki cenin, Balya ve Susurluk ilçelerindeki mezarlarından çıkarılıp Adli Tıp’a gönderildi. Doktor İsmail E.’nin 4 aylık hamile T.Y.’ye, ultrasonda yaptığı kontrolden sonra, bebeğinin “özürlü” olduğunu söylediği ve kürtaj için bin lira ücret istediği, 400 liraya anlaştıktan sonra ilaç verip suni sancıyla bebeği ölü olarak doğurttuğu belirlendi. Özel hastanenin aynı zamanda yönetim kurulu başkanlığını da yapan Dr. İsmail E.’nin 2007-2010 yılları arasında 7 kadına 8 kez yasadışı kürtaj yaptığı, bir kadına bir yıl arayla iki kez kürtaj yaptırdığı tespit edildi.

 

DURUŞMA 14 SAAT SÜRDÜ

 

Olayla ilgili 3’ü tutuklu 53 sanık ve 105 mağdurun yer aldığı davanın ilk duruşması önceki gün Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Saat 09.00’da başlayan duruşma saat 23.00’e kadar sürdü. Sanıklar duruşmada haklarındaki iddiaları kabul etmedi. Dr. İsmail E.’nin sekreteri olan tutuklu sanık Emine Ü.U., hastanede asgari ücretle çalıştığını, tıp eğitimi almadığını, doktorların talimatlarını uyguladığını belirterek tahliyesini istedi.

 

DOSYA İSTANBUL’A GÖNDERİLDİ

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben anlamadım Ra_dya, bu doktorun bundan ne çıkarı olabilir... Sadece para için mi bu bebeklere özürlü diyor ve kürtaj yapıyor. Sadece para için yani böyle birşey yapılabilir mi? Aklım almıyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.