SEÇİM ÜZERİNE YORUM

[Misafir £vrensel]

Sn. Gaffar,

1-ileri demokrasi mümkünse uygar dünya pratiklerinin ötesine gecilmeli,özgürlükte alabildigine cömert,yasaklarda o nispette cimri olan bir sistemin taraftariyim..marjinal ideolojilerle isim olmaz fakat bahsini ettigim "cati" altinda kendilerine alabildigine bir özgür alan bulabilirler..hem sizce "marjinal ideoloji" hangisi ?

 

Uygar dünya son nokta ise eğer(bilinen), ileri demokrasi onun önüne nasıl geçecek? Bu nasıl bir düşünce?

 

"özgürlükte alabildigine cömert,yasaklarda o nispette cimri olan bir sistemin taraftariyim" Bu konuda mutabıkız. Ayırmaksızın, insanlık yararına olmayan tüm ideolojiler marjinaldir. Değilmi?

 

2-"kemalizm cöktü"den kasit toplumun her kesimden insanlarin rahatsiz oldugu uygulamalardir..

 

Toplumun bazı kesimlerinden demeliydiniz.

 

3-"evrensel/bilimsel olduğuna bakılmalıdır.kemalist ideolojinin bir çok ögelerine ihtiyacı var.." diyorsunuz !? katilmiyorum fakat yinede sorayim peki hangi ögelerine ?

 

Bu dönemde ülkemizin bağımsız milli ekonomik politikasının gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Kemalizmin tam da milli ekonomik politikaya uygun bir ideoloji olduğunu iddia ediyorum. Şöyleki; Kemalizm, emperyalizme karşı milli dayanışmayı, kapitalizme karşı bağımsız, üretici milli ekonomiyi, gericiliğe karşı laikliği, muhafazakârlığa karşı devrimciliği, oligarşiye karşı ise cumhuriyetçiliği savunan bir ideolojidir.

 

4-"evrensel/bilimsel olduğuna bakılmalıdır." aynen katiliyorum..

 

Teşekkürler.

 

5-"arkadaşlarımızın bugünün somutunu dillendirdiğini göz ardı etmemek gerekiyor." iste "somut" dediginiz sey´i uygar dünyanin yakaladigi,hayata gecirdigi standartlariyla karsilastirip onay almak gerekir..ki böyle bir saglama yapildigina emin degilim..

 

Evrensel değerler çerçevesinde ülkenin somut durumunun tahlilini kast etmiştim.

6-"Akıl ve cüret bilim tarihinden referans alınarak kullanılacaksa elbette" evet,beyin zenginligi" nedeniyle GIPTA ile bakilan "uygar dünya"nin elde ettigi kriter,norm/standart ve buna sadik kalinan uygulamalar referanstir..

 

"..Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer...."(Kenya Atasözü)

 

Burada zaten mutabakat kurduk. Aklın/mantığın yolu birdir. (deneyci-A posteriori mantık)

[Misafir demirefe]

Atatürk hakkında bazı tevil bile götürmeyen zırvaları buraya bir forumdaş tarafından aktarılan liboş şaşkınların içine düştüklerini görmemek için gözlerini yumdukları bir açmazları var:

 

Demek bir insanı kutsal ve yazdığı kitabı gökten inmiş kabul etmek kötüymüş! 1930 ların düşüncesine saplanılmışsa şayet, bu akılları sıra ezberin sözüm ona bozulması gerekiyor ise de, 1400 yıllık ezberlerin bozulmasına ise hiç gerek yok, bu dogmalara zinhar dokunulmasının lüzum ve gereği hiç yokmuş!

 

Bu liboşlar sizin o kutsal, dokundurtmadığınız, eleştirtmediğiniz dininizi öyle bir hale getirecek ki, neye uğradığınızı anladığınızda iş işten geçmiş olacak. Aynen bu liboşların peşinden böyle devam edin! Çok ama çok güzel bir yoldasınız, aynen böyle gidin... Devam...

[Misafir demirefe]

Ben Kemalizm ne bilmiyorum. Böyle bir tanımlamam yok. Kemalizm diye bir şey zaten de yoktur. Atatürkçülük yerine bu sözcüğü kullanmayı kim niye seçer ne anlıyorum, ne de anlamaya çabalıyorum! Zırvalara tevil veya yorum yapmam. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk veya sadece Atatürk yerine, sadece Mustafa Kemal niye dendiğini anlamadığım gibi.

 

Zırvaların ortalıkta uçuştuğu bir dönem yaşıyoruz. Uçuşsun bakalım... Bu da böyle bir dönem. İnsanlar ve toplumlar dönemlerden geçerler. Durağanlık, statiklik ölümdür. O yüzden hareket illa olacak... Çark dönsün, nerede hareket, orada bereket! Zırva da olsa, abuk subuk da olsa, demek doğru düzgün bir şey ortaya koyamayınca ancak zırva üretilebiliyor.

 

Sonuçta bünye bir şeyler üretir, öylece durmaz. Normal bunlar...

[Φ gaffar]

Uygar dünya son nokta ise eğer(bilinen), ileri demokrasi onun önüne nasıl geçecek? Bu nasıl bir düşünce?

Ayırmaksızın, insanlık yararına olmayan tüm ideolojiler marjinaldir. Değilmi?

3-"evrensel/bilimsel olduğuna bakılmalıdır.kemalist ideolojinin bir çok ögelerine ihtiyacı var.." diyorsunuz !? katilmiyorum fakat yinede sorayim peki hangi ögelerine ?

Kemalizmin tam da milli ekonomik politikaya uygun bir ideoloji olduğunu iddia ediyorum. Şöyleki; Kemalizm, emperyalizme karşı milli dayanışmayı, kapitalizme karşı bağımsız, üretici milli ekonomiyi, gericiliğe karşı laikliği, muhafazakârlığa karşı devrimciliği, oligarşiye karşı ise cumhuriyetçiliği savunan bir ideolojidir.

 

 

 

 

evrensel yazdi;"..Uygar dünya son nokta ise eğer(bilinen), ileri demokrasi onun önüne nasıl geçecek? Bu nasıl bir düşünce?..."

 

uygar dünya "son nokta" diye bir cümle kullanmadim tam aksine söyle yazdim;

 

1-ileri demokrasi

2-mümkünse uygar dünya pratiklerinin ötesine gecilmeli

3-özgürlükte alabildigine cömert

4-yasaklarda o nispette cimri olan bir sistemin taraftariyim..

 

 

**

 

 

evrensel yazdi;"..Kemalizmin tam da milli ekonomik politikaya uygun bir ideoloji olduğunu iddia ediyorum. Şöyleki; Kemalizm, emperyalizme karşı milli dayanışmayı, kapitalizme karşı bağımsız, üretici milli ekonomiyi, gericiliğe karşı laikliği, muhafazakârlığa karşı devrimciliği, oligarşiye karşı ise cumhuriyetçiliği savunan bir ideolojidir..."

 

 

sözde dogrudur peki YA ÖZDE ?

 

"uygun ideoloji" iddianizi doksan yillik kemalist uygulamalar cürütüyor hatta o kadar geriye gitmeye gerek yok "12 eylül"ün "has kemalist" uygulamalari iddianizin iyi bir temenniden öte gecmediginin kaniti..

 

 

 

buyrun..

 

has kemalist uygulamalardan bir:

 

 

12 eylül darbesiyle;

 

650.000 kişi göz altına alındı.

1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

7 bin kişi için idam cezası istendi.

517 kişiye idam cezası verildi.

Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1′i Asala militanı).

İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.

71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.

388 bin kişiye pasaport verilmedi.

30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.

14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.

300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.

937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.

23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.

3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.

400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

31 gazeteci cezaevine girdi.

300 gazeteci saldırıya uğradı.

3 gazeteci silahla öldürüldü.

Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

39 ton gazete ve dergi imha edildi.

Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

14 kişi açlık grevinde öldü.

16 kişi kaçarken vuruldu.

95 kişi çatışmada öldü.

73 kişiye doğal ölüm raporu verildi.

43 kişinin intihar ettiği bildirildi..."

 

 

bunlar bilinenler,özgürlestikce ortaya cikacaklari varin siz düsünün..

 

 

**

 

evrensel yazdi;"..Ayırmaksızın, insanlık yararına olmayan tüm ideolojiler marjinaldir.Değilmi?..." EVET..

 

 

slm.

[Φ politika]

12 Eylül'den önce yasanan kan pazari 12 Eylül'le son buldu.12 Eylül'ü yapan Evren Erdogan tarafindan tebrik edilerek "Pasam bu ülkenin siz ihtiyaci var"dedi,sadece Erdogan mi?Bugün 12 Eylül'e karsi cikan tüm yazar,aydin,gazeteci kim varsa hepsi Evren'in eteklerine yapisarak ona yagdanlik oldular.Simdide demokrasi havarisi kesildiler,gercekten demokrasimidir bunlarin amaci.AKP'nin önün acan Evren'in yaptigi müdahale degilmiydi.Erdogan Evren'in anayasasi ile iktidar olmadimi?Takiyyenin bu kadarina yüzsüzlük denir.Simdi gelelim asil bilancoya yani 12 Eylül'den önceki bilancoya:

 

12 Eylül darbesinden önceki günlerde hergün sokaklarda sag ve sol catismalarda 30-40 insanimiz hayatini kaybediyordu.Millette bir umutsuzluk basgöstermisti.Bunu birtakim kirli zihniyetler önceden planlanmis olaylar olarak darbeye bir gerekce hazirlandi gibi gösterirler,Bu gercek degildir tamamen bir carpitmadir,carpitanlarda bugün ülkemizi bölmeye calisan kesimler ve onlarin ortaklaridir.

 

Siyasi iktidar,yönetmekten aciz muhalefet islevini kaybetmis bir ortam vardi.Cumhurbaskani secilemiyordu.Ordunun bundan rahatsiz oldugunu siyaset takimi biliyordu,buna ragmen hicbir atak yapmiyor,hicbir siyasi manevraya girismiyor dolayisiyla darbenin gelisini hizlandiriyordu.Günde 30-40 kisinin ideolojik nedenlerle hayatini kaybetmesi öyle basite indirgenecek bir durum degildir.Bunu efendim ordu neden müdahale etti diyerek hala sepetci kavgasi yapmak gerceklerden kacmak demektir.Surasi bir gercek ki 12 Eylül darbesiyle dinci kesimin yolu acilmistir.Bugünkü iktidarin bünyesinde 12 Eylül darbesinde görev almis bürokratlar mevcuttur.Önce onlarin bu görevlerine son verilip hesaba cekilmeleri gerekirken 90 küsür yasina girmis bir adami sorgulamaya calismak tamamen bir oyundur.Üstelik bu adamlar "BUGÜN OLSA YINE YAPARDIK"diyerek bir yerde dik durus sergilemislerdir.

 

Özgürlüklerin arttigini savunanlar büyük bir yanilgi icindedirler.Türkiye'de artan özgürlük yoktur,bölücülerin,gericilerin,anayasayi cigneyenlerin,antilaiklerin antikemalistlerin özgürlükleri evet vardir ama onlarin disinda kalan hickimsenin özgürlügü yoktur.Basilmamis bir kitap icin yazar hapsedilen bir ülkede özgürlüklerden bahsetmek biraz gülünc olmaktadir.Basbakani protesto etmek isteyen ögrencileri tekme tokat yerlerde sürükleyen F.TIPI polisin görev yaptigi bir ülkede özgürlüklerden bahsetmek yalanciliktir.

Günde 70 bin kisiyi dinleten,yargiya talimat veren,kendisi icin yargi olusturan,kendinden olmayanlari en adi yöntemlerle yok etmeye calisan bir iktidarin oldügu ülkede özgürlüklerden bahsetmek büyük bir talihsizliktir.

 

 

saygilarla

[Misafir demirefe]

Şimdi bu kendi akılları sıra liberal geçinen takımı ve onların aklına uyan dogmatikler hep aynı şeyi yapıyorlar: Cevap vermek yerine başka konular öne sürüyorlar.

 

Burada soru açık: Bir insanı kutsal ve yazdıklarını gökten indi saymak kötü bir şey midir? Verilecek cevap ya "yo, niye kötü olsun?" veya "tabii ki kötü bir şeydir" şeklinde olmalı iken, alakasız konular...

 

Ama alakasız da olsa sayın politika cevabını vermiş sağolsun. Ben bu şimdi her netamenin başının altından çıktığı ABD de CIA koruması altında ikamette bulunan zatın "nerelerdeydiniz, sesinize soluğunuza, postallarınızın rapraplarına hasret kaldık" diye akıl almaz yağlar yaktığını bizzat o tarihte (12 Eylülün hemen ardından) çıkardığı dergiyi gösterdiler, gördüm.

 

Riyakarlığın böylesine ağzım açık kalmadı desem yalan olur, her şeyi beklerim dogmatiklerden ama, yine de yağdanlığın bu kadar vıcık vıcık olanına hayret ettim...

[Misafir £vrensel]

sözde dogrudur peki YA ÖZDE ?

slm.

 

Sn. Gaffar,

 

Tartışmalarda somut veriler koyamayanlar doğruya taraf olmamak adına artık makyajlı iftira atmaya başlarlarmış.

 

Koyduğum Kemalist ilkelere "sözde dogrudur peki YA ÖZDE ?" diye bir cevap, hangi mantığa aittir doğrusu ben çözemedim.

 

Düşünün ki yaşamda onlarca kayda değer ideolojiler için "bunlar sözde doğrudur ama özde öyle değildir" demek, ne tarihi bilgiye uyar, ne felsefeye , ne de mantığa... Ha belki, "bu ideoloji yapılan pratiklere uymuyor" denilebilir. Ama ideolojiler, tarihi sosyal birikimlerle filozoflar, siyasi liderlerler, yada deha kimseler tarafından oluşturulmuşlardır. Olaya böyle bakıldığında, ideolojiler o süreçlerdeki toplumsal ihtiyaçları karşılamak için doğmuşlardır. Bu durumda ideolojilere yada oluşturanlara nasıl "sözünüzde doğrusunuz ama özünüz öyle değil" diyebiliriz? Bu nasıl bir zihniyet?

 

Yani şimdi bizler tarihte olan bütün olumsuzlukları falanca ideolojiye mi mal edelim? Yapmamız gereken o ideolojinin bilimsel/evrensel tespitlerle örtüşüp örtüşmediğinin tespiti olmalıki böyle bir yakıştırma yapabilmeliyiz. Siz de bunu yapmış olmalısınız ki Kemalist ideoloji ilkelerine DOĞRU demişsiniz.

 

O Halde, 12 Eylüldeki olumsuzlukları DOĞRU diyebildiğimiz Kemalist ideolojiyle örtüştürmeye çalışmak makyajlı iftira olmuyormu?

 

Özgürlük adına, trafikte ters yola giren bir kullanıcının hatalı özgürlük anlayışını demokrasiyemi mal edelim?

[Misafir demirefe]

Kemalist ideoloji ilkelerine DOĞRU demişsiniz.

Dogma bu sayın Evrensel, "çevir kazı yanmasın!" Kaz çevire çevire kömür olur, yine devam, "yok bi şey, o yanık kokusu sobadan geliyor!"

 

Başka bir başlıkta ise sayın gaffar Atatürk'ün tabela değişikliği ile şeriatı aynen devam ettirdiğini iddia buyurmuşlar!

 

E bir karar verseler artık, Atatürkçülüğe nereden saldıracaklarına diyorum!

 

"Nesini sevmediniz kardeşim siz bu Atatürkçülüğün?"

 

"E kara da ondan!"

 

"Bak işte ama beyaz!"

 

"Beyaz değil o, sarı..."

 

"Kardeş baksana, beyaz işte!"

 

"Yok aslında mavi... Dur bakayım biraz da yeşil galiba!"

[Φ politika]

Yani sen hem 9 yildir 1982 anayasasinin sana verdigi antidemokratik secim sistemi ile iktidarini yürüt,sonra da bu anayasa degismeli diye tuttur.Neyi degisecek bu anayasanin veya kaldimi degismesi gereken bir yani?Evet kaldi...Türkiye'nin daha rahat bölünmesi,Türklügün lagvedilmesi,Atatürkcülügün, AB, ABD ve icimizdeki hainlerin ve din bezirganlarinin istekleri dogrultusunda ortadan kaldirilmasi daha acik bir ifadeyle üniter yapinin sona erdirilmesi icin anayasada engel teskil eden maddelerin yok edilmesi kalmistir.Arinc efendi dedi ya "Cumhuriyet disinda her madde degisebilir"Cumhuriyetin illede Laik olmasi gerekmiyor,FEDERAL CUMHURIYET olur,Islam Cumhuriyeti olur olurda olur fakat amac Laik ve Atatürkcü Cumhuriyet'in lagvedilmesidir.Bütün kavga bundandir.Cünkü bagimsizlik icin savas vermemis olanlarin bagimsizlik gibi bir sorunlarida yoktur.Atatürkcülük bagimsizlik ve özgürlük demektir.Bunlar bu özelliklere karsidir.Anayasa bu nedenle degismelidir.Halk degil AKP egemen olmalidir.Ama mercimekle ama bulgurla ama yesil kartla veya kredi kartiyla AKP'nin koltuktan kopmamasini saglayabilecek her yol mübahtir bunlar icin.

 

 

saygilarla

[Φ baregam]

Sayın gugukçuk, hangi taahhüt, 2023 te yapacaklarını söyledikleri ikinci boğaz mı? benim bildiğim hiç bir taahhüt yok, sadece aynı yoldan geçmişiz, aynı sudan içmişiz... Kim aynı yoldan geçti, biz mi, özel uçaklarla dost düğünleri bizim için hayal ötesi bir şey. Aynı sudan da içmemiz mümkün değil, birileri özel uçaklarla zemzem suyu getirtirken biz elhamdülillah damacana suyu içiyoruz. Bunlar işin ironik tarafları...

 

 

 

Bakın bu çok önemli bir konu, evet parti halka açılmalı ve halkın ne dediğine önem verilmeli, yoksa Ankara dan elitlerin yönetmesiyle bu iş olmuyor. Bir açılım gerekiyor ama Kürt açılımı falan değil, bu denendi ve hiç bir şey getirmezken bana göre götürdüğü çok şey oldu. CHP bir sol açılım yapmalı, küskün, müskün kalmamalı, %1 bile olsa kazançtır. Bağımsız olarak giren Cumhuriyet güç birliği hiç hesaba katılmadı, oylar bölündü, büyük fark olan İzmir de makas kapandı, İstanbul ha keza.

çok haklısınız

[Φ politika]

Türkiye Cumhuriyeti Devleti;yillardir devam eden dis destekli bir karsi devrimin yarattigi cok büyük sikintilarla karsi karsiya kalmistir.Yüce Atatürk zamaninda baslayan bu karsi devrim olgusu iki baslidir."Laik sistemi hedef alan yobaz takimi,köktendinciler ve üniter yapiyi hedef alan bölücüler."Bu iki ayakli devrim;ABD'nin Islam dünyasi ile barismak icin;Ilimli Islam modelini Türkiye icin model secerek diger Islam ülkelerine Türkiye'yi örnek gösterip BOP projesi ile de Ortadogu'ya müdahale etmeye karar vermesiyle,2000 yilindan sonra tavan yapmistir.

 

Emperyalizmin bas temsilcisi ABD,küresellesmenin iki kozu,insan haklari ve demokrasi ve gerektiginde cekinmeksizin silahli gücünü kullanarak dünyaya yeni bir düzen getirmeye calismaktadir.

 

Türkiye'nin Laik ve Üniter bir devlet olmasi ABD'nin umurunda bile degildir.ABD,Ortadogu'da yeni sinirlar cizmekte ve yeni bir düzen getirmektedir.Bu calismasinda ABD'ye en büyük taseronluk müslüman adi altindaki köktendinciler ve bölücülerden saglanmaktadir.Iran ve Suriye'den güc kullanarak,Türkiye'den ise demokrasi yolu ile toprak alinarak "Büyük Kürdistan Devleti"nin kurulmasi BOP projesinde mevcuttur ve bu projede basrol Halife Erdogan'dadir.Dün terörist ilan ettikleri PKK,Barzani ve Talabani ile bugün sarmas dolas olan ABD ayni seyleri Türkiye'ye baski ile kabul ettirmistir.ABD'nin adami olmak demek ihanet demektir.AKP ile bunu yasiyor Türkiye.

 

Türkiye'de ne kadar bölücü ve tarikat-cemaatci varsa ABD onlarla iliski icindedir.ABD bunu saklamamaktadir.Bunun nedeni ise ILIMLI ISLAM modelidir.ABD'nin bu yaklasimi tabii ki Laikligie ve Atatürk'e karsi olan birtakim siyasi cevrelerinde hosuna gitmektedir.

 

Sonucta Erbakan'in dedigi gibi Kadayifin altinin kizardigi,kanli degil kansiz olacaginin belli oldugu,fotograflarin artik duvardan inecegi günlere geldik.Cumhuriyetin kazanimlari teker teker yitiriliyor.Devrim muhafizlari veya Ilimli Islam koruyuculari devreye girerek Islam modeline aykiri davrananlari taciz edecekleri günleri yasamaya basladik.Zaten mantar gibi cogalan türban furyasi bunu anlatiyor.Insanlar artik korkuyor,kimlerden korktuklari bilinmektedir.Cünkü dünyada örneklerini yasadigimiz bu köktendincilik vahsetinin bilincindeler.

 

Gecenlerde AKP'li bir kadin baklayi agzindan kacirdi.Erkeklere 4 kadin alma hakki taniyan yasa cikarilsin diye.Cünkü antikemalistlerin beyinciklerindeki düsüncelerden biriside cinsel dürtüleridir.5 yildan bu yana cep telefonlarina iy kandiller mesajlari gönderiliyor,simdilerde de iyi cumalar mesajlari gelmeye basladi.Bu zihniyet dün isgalcilerle birlikte Kuvayi Milliye'ye karsi mücadele veriyordu.Dün de kökten dinciler ve bölücüler eleleydiler bugünde ayni filmleri yasiyoruz.

 

Bu iktidar artik Türkiye'nin gündeminden düsmeden yoluna devam edecektir.Türkiye'de demokrasi olduguna saf insanlar kanmaktadir,halbuki Türkiye'de demokrasinin D harfi bile yoktur,olan da son 9 yilda yok edilmistir.Türkiye'de AKP hegemonyasi vardir artik.

 

Kemalizm atilim özgürlük insanlik ve cagdaslik demektir.AKP ise bunlara karsidir.Cünkü ABD'de bunlara karsidir Türkiye'de.

 

Demokrasinin olmasi hukuk devleti olmak anlamina gelmez.Kimlerin demokrasisi vardir,önce ona bakmalidir.

 

Türkiye'de günde 70 bin kisinin dinlenmesi,basbakana ait özel istihbarat birimlerinin olusturulmasi AKP ile baslamistir.Istihbarat görev olarak sadece kimlerin AKP karsiti oldugunu bulma görevini tercih etmistir zaten ona da o görev verilmistir.Istihbarat asil görevini birakmis sadece ve sadece Erdogan'a karsi olanlari gammazlama görevine baslamistir.Aynen Kizil Sultan'in ajanlari gibi calismaktadir.Kizil Sultan bu ajanlari sayesinde 31 yil gibi bir süre ülkenin kaderini elinde tutmustur.

 

Bugün birtakim senaryolarla Silivri'de tutuklu olan subay ve aydinlar,dünkü Malta sürgünleri olarak görülebilir.Malta'ya sürgün edilen milliyetci vatanperver kisiler,Ingliz muhipleri tarafindan gammazlanip Ingilizlere teslim edilmislerdir.Ingiliz muhipleri ise,birtakim Islamci isimlerden olusur.Bunlarin icersinde Seyh Said,Kürt Said,Ali Kemal,Mustafa Sabri vb.leri vardir,bugünde ABD muhibi olan dinciler vardir bunlardan en önemlileri olan ikisi ise ABD ve Ingilterede yasamaktadir.Iktidar sahipleride bu iki ismin müridleridir.

 

Erdogan'a verilmis olan görev 2023 yilina kadar Laik ve Kemalist Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni feshetmektir.O nedenle Erdogan hedef 2023 demektedir.Yani aslinda Erdogan kendisine ABD tarafindan BOP esbaskani olarak hangi görevin verildigini bilmekte fakat bunu farkli bir versiyonla Allahla,mercimekle,bulgurla, aldattigi topluma empoze etmektedir.

 

Hazirlanan senaryo önce ekonomik kriz ile sicak paranin Türkiye'den cekilmesi,ithalat ve sicak para ile ekonomisi dönen Türkiye'nin iflas etmesi,ic kavgalarla iyice dibe oturup Irak ve Yugoslavya gibi parcalanmasidir.

 

AKP yani Erdogan, bu görevi yerine getirmek icin atanmistir.

 

saygilarla