Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Suikast Kurbanı Cumhuriyet Yazarları


jeune

Önerilen İletiler

Suikast Kurbanı Cumhuriyet Yazarları

Cumhuriyet Haber Merkezi, 22.10.1999 - Bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Cumhuriyet yazarı Ahmet Taner Kışlalı, son 20 yılda Cumhuriyet yazarlarına yönelen saldırılar zincirinin son halkası oldu. Cumhuriyet, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ümit Kaftancıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Onat Kutlar gibi çok değerli yazarlarını yitirirken Server Tanilli saldırı sonucu sakat kaldı.

 

Bahriye Üçok, Muammer Ulusoy, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri çözülmeye başlandı...

 

2000 yılının ilk aylarında polisin yaptığı başarılı "Umut" operasyonu sonucunda kaatil sanıkları yakalanarak adalete teslim edildi. 11.07.2000 tarihinde, İran tarafından yönetilip yönlendirilen Tevhid, Selam ve Kudüs Ordusu örgütlerinin elemanları olan sanıklar Necdet Yüksel, Ferhan Özmen, Hakkı Selçuk Şanlı, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç, mehmet Şahin, Mehmet Ali tekin, Haluk Özçelik, Mehmet Kasap, Mehmet Gürova, Adil Aydın, Murat Nazlı, Arif Tarı ve Mahmut Koca yargılanmaya başlandılar.

 

cavitorhantutengil.jpg

Tütengil Hoca

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji Enstitüsü Başkanı ve gazetemizin yazarlarından Prof. Cavit Orhan Tütengil 1979 yılının 7 Aralık sabahı saat 07.45'te Levent'teki Sülün Sokak'ta bulunan İETT durağında, silahlı dört kişi tarafından öldürüldü. Saldırganlar, Tütengil'in cesedinin üzerine, ''Ne Amerika Ne Rusya, Bağımsız Türkiye- Anti Terör Birliği'' yazılı bir not bıraktılar. Polis, olay yerinde 9 milimetre çapında 12 boş kovan buldu. Tütengil cinayetinde yapılan soruşturma ve yargılamalar ise sonuçsuz kaldı. Hatta yargılama dosyası bile kayboldu. Tütengil'in cenazesi, 9 Aralık 1979 günü Şişli Camii'nden olaylı bir biçimde kaldırıldı. Cenazeye katılmak isteyenlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışma sonunda bir işçi öldü, sekiz kişi yaralandı. Yaralananlardan biri de, gazetemizin bir diğer yazarı, Ümit Kaftancıoğlu idi. Kaftancıoğlu, bu törenden aylar sonra bir başka hain saldırının hedefi oldu...

 

 

 

 

Susmayan Kalem: Kaftancıoğlu

Makaleleri Cumhuriyet'in sayfalarında sık sık yer alan TRT yapımcısı ve yazar Ümit Kaftancıoğlu , Mecidiyeköy Sakızağacı durağı önünde 11 Nisan 1980 günü sabah saat 07.50'de silahlı iki faşistin saldırısına uğradı. Şişli Çocuk Hastanesi'ne kaldırılan yazarımız Kaftancıoğlu, müdahalelere karşın kurtarılamadı. 11 Kasım 1980 günü gözaltına alınan Ahmet Mustafa Kıvılcım , Kaftancıoğlu cinayetiyle ilgili olarak polise şunları anlattı:

 

''İstanbul Ülkücü Gençlik Derneği Başkanı Hasan Küçük , Ümit Kaftancıoğlu hakkında istihbarat yaparak oturduğu yeri ve otomobilinin plakasını tespit etmiş. Bu şahsın gazetelerden fotoğraflarını keserek, topladığı bilgilerle birlikte bu fotoğrafları İrfan Çakıca ve Yusuf Teke 'ye vermiş. Ümit Kaftancıoğlu'nun solcu olduğunu, öldürülmesi gerektiğini söylemiş ve öldürün diye emretmiş. İrfan Çakıca beni buldu, Hasan Küçük'ün emrini iletti, gelip gelmeyeceğimi sordu. Kabul ettim. 11 Nisan 1980 sabahı saat 07.00 sularında Karadeniz Kıraathanesi'nde buluştuk. Gaspettiğimiz bir otomobille Sakızağacı'na geldik. Saat 07.50 sularında öldüreceğimiz kişi evinden çıktı, arabasının yanına geldi. İrfan'la yanına gittiğimizde arabasının camını siliyordu. İrfan 4-5 el ateş etti. Ben de bir el ateş ettim. Ümit Kaftancıoğlu'nu biz öldürdük. Sonra kaçtık.''

 

Ülkücü militan, Kaftancıoğlu cinayetini böyle anlattı, ama mahkemede her şeyi inkâr etti. Ancak, kendisinin gösterdiği yerde iki silah bulundu ve birinin Kaftancıoğlu cinayetinde kullanıldığı balistik raporlarıyla kanıtlandı. Yapılan yargılama sonunda emri verdiği açıklanan Hasan Küçük, ateş ettiği belirtilen İrfan Çakıca ve otomobili kullandığı söylenen Yusuf Teke ortada yoktu. Sadece Ahmet Mustafa Kıvılcım, TCK'nin 450/4 maddesinden ömür boyu hapse mahkûm oldu.

 

 

Tanilli'ye sıkılan kurşunİstanbul Üniversitesi Anayasa Kürsüsü Doçenti Server Tanilli , 7 Nisan 1974 günü saat 21.30 sıralarında evine giderken Suadiye Avşar Sokak girişinde silahlı saldırıya uğradı. Tanilli, evine 150 metre kala pusu kuran bir otomobilden atılan kurşunlardan dördüne hedef oldu.

 

Üniversite çevrelerinde devrimci-demokrat kişiliğiyle tanınan ve çok sevilen Doç. Tanilli bu saldırıdan sonra felç oldu. Yaşamı tekerlekli sandalyeye bağlanan Tanilli, tedavi olmak için gittiği Paris'ten gazetemize yazmayı halen sürdürüyor.

 

 

 

bahriyeucok.jpg

Bahriye Üçok

12 Eylül öncesinde yazarlarımıza yönelik saldırıların kaynağı sivil faşist çetelerdi. 12 Eylül 1980 sonrası yazarlarımıza yönelen şiddet, bu kez, kendilerine İslamcı diyen dinci çetelerden kaynaklanıyordu. Yazarlarımıza yönelik saldırıların ikinci perdesi, 6 Ekim 1990 günü Çankaya Caddesi'ndeki evine gönderilen bir kargo paketinin patlamasıyla ölen Prof. Bahriye Üçok 'la açıldı. İlahiyat Fakültesi eski öğretim üyesi ve SHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Bahriye Üçok, toplumsal ve siyasal sorunlarla ilgili düşüncelerini Cumhuriyet sayfalarında ortaya koyuyordu.

 

 

muammeraksoy.jpg

Muammer Aksoy

 

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı, Atatürkçülüğün ve bağımsızlığın ödün vermez savunucusu Prof. Muammer Aksoy , 31 Ocak 1990 günü saat 19.05'te Ankara Bahçelievler'deki evine giderken öldürüldü. Cinayetten iki saat kadar sonra gazeteleri arayan bir kişi, ''Tesettür konusunda İslama karşı takındığı tavır nedeniyle Müslümanlar tarafından cezalandırıldı. Olay İslami Hareket adına üstleniliyor. 7.65 Baretta ile cezalandırılmıştır'' dedi. Muammer Hoca'nın dosyasında, öldürüldüğü gün elde edilen üç boş kovanın dışında bir şey yoktu. Olay hâlâ faili meçhul...

 

Prof. Muammer Aksoy'un cenazesinde Cumhuriyet'in bir başka yazarı, hocasının fotoğrafını kortejin en önünde kucağında taşıdı. Bu yazarımız, 1993 yılında yitirdiğimiz Uğur Mumcu'ydu...

 

ugurmumcu.jpg

Mumcu... ve ödenmeyen masum borç

Ve 24 Ocak 1993. Ankara, Karlı Sokak. Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu 'nun, evinin önünde park ettiği otomobiline binerken patlayan bomba, Mumcu'nun bedenini, bizim de yüreklerimizi parçaladı. Türk basın tarihinin kalpaksız Kuvayı Milliye'cisi, keskin kalemini son yolculuğuna on binler uğurladı. Cenaze töreninde on binler hep bir ağızdan 'Yiğidim Aslanım' türküsünü söylediler ve 'Türkiye laiktir, laik kalacak' sloganını attılar. Dönemin siyasileri, suçluların bulunması yönünde namus sözü verdiler, ancak olayın aydınlatılması sürecinde bir arpa boyu yol alınamadı. Soruşturma ile ilgili olarak 5 savcı görevlendirildi, 3 komisyon kuruldu, Bu arada Abdullah Argun Çetin adlı bir kişi cinayete katıldığını öne sürdü. Çetin hakkında Ankara DGM Başsavcılığı idam istemiyle dava açtı. Cinayet, 7 sene boyunca faili meçhul olarak kaldı. 2000 yılının Mayıs ayında, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok büyük bir başarıya imza attılar. Uğur Mumcu'nun kaatilleri yakalandı. Evet, ntahmin edildiği gibi kaatiller, İran destekli bir İslamî örgüt mensubu. Selamcılar olarak tanınan bu İslami örgütün üyeleri olan kaatiller ve suç ortaklarından başlıcaları Yusuf Karakuş, Hasan Kılıç ve Arif Tarı adındaki kişiler. Eski Refah Partisi milletvekili olan Hasan Mezarcı'nın bu örgütle ilgisi olduğu ve cinayete azmettiren kişi olduğu sanılıyor. Eski Refah Partisi genel başkanı Necmettin Erbakan'ın da kaatiller arasında bulunan Arif Tarı'ya "Başarı belgesi" verdiği belirlendi. Bu satırlar yazılırken, Uğur Mumcu cinayetinin soruşturması sürüyordu. (11 Mayıs 2000)

 

onatkutlar.jpg

Onat Kutlar

Cumhuriyet yazarı, sinemacı Onat Kutlar , 30 Aralık 1994'te The Marmara Oteli'nin pastanesinde meydana gelen patlama sonucu ağır yaralandı. Patlama sonucu omuriliği zedelenen yazarımız, Amerikan Hastanesi'nde 12 gün boyunca sürdürdüğü yaşam mücadelesinde yenik düşerek yaşamını yitirdi. Kutlar'ın ölüm nedeni, birden fazla organının iflas etmesi olarak açıklandı. Olayla ilgili olarak açılan dava halen İstanbul DGM'de sürüyor.

 

ahmettanerkislali.jpg

AHMET TANER KIŞLALI

21 Ekim 1999 sabahı, Ankara'da evinin önünde bombalı bir suikast sonucunda öldürülen Ahmet Taner Kışlalı, 1939'da Tokat'ın Zile ilçesinde doğdu. Banka memuru Hüseyin Hüsnü ve öğretmen Lütfiye Hanım'ın oğlu, gaeteci-yazar Mehmet Ali Kışlalı'nın küçük kardeşidir. Kilis Kemaliye İlkokulu'ndan (1951) sonra, Kilis Orta Okulu'nu ve Kabataş Erkek Lisesi'ni (1957) bitirdi.

Ahmet taner Kışlalı hep yaşayacak

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1963'te mezun olmadan önce, o zaman Ankara'da yayımlanan Yeni Gün gazetesinde çalıştı. 1967'de Paris Üniversitesi'nin Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi Bölümü'nde "Çağdaş Türkiye'de Siyasal Güçler" konusunda doktorasını yaptı. Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak, akademik yaşama atıldı. Daha sonra SBF'de öğretim üyesi ve 1972'de doçent oldu, 1974-1977 yılları arasında Ankara Üniversitesi SiyasalDavranış Kürsüsü'nde doçent ünvanı ile görev yaptı.

 

1977'de CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in önerisi üzerine siyasete atıldı ve İzmir Milletvekili olarak parlamentoya girdi. 42.hükümette getirildiği Kültür Bakanlığı'nda (1978-79) kurduğu güçlü bir kadro ile, Milli Eğitim bakanlığı'nca yayımına son verilmiş olan klasik kitaplar dizisini yeniden yayımlattı.

 

12 Eylül'den sonra üniversiteye döndü. Siyaset bilimi dersleri verdi. 1988'de profesör oldu. AÜ İletişim Fakültesi'nden emekli olduktan sonra da ders vermeyi sürdürdü. Pek çok ünlü gazeteci ve televizyoncunun yetişmesinde büyük katkıda bulundu.

 

1990'ların başından bu yana, Cumhuriyet gazetesinde "Haftaya Bakış" köşesinde Kemalizmi, laikliği, demokrasiyi, insan haklarını savunan ve eğitime önem veren yazılar yazdı. ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) ve ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) gibi Atatürkçü ve çağdaş aydınlıkçı derneklerin üyesi olarak, Anadolu'nun en ücra köşelerine giderek konferanslar verdi. "Terörün, güçsüzlerin başvurduğu bir yöntem olduğu" inancını, dersleri ve yazılarında vurgulayan Kışlalı, 1971'de "TRT Bilimsel başarı Ödülü"nü aldı.

 

9 Eylül 1995'te geçirdiği trafik kazasında, 28 mayıs 1968'de evlendiği ilk eşi Nilgün Kışlalı öldü, kendisi ağır yaralı kurtuldu. İlk eşinden Dolunay ve Altınay adında iki kız çocuğu olan Kışlalı'nın ikinci eşi Nilüfer Kışlalı'dan da Nilhan Nur adında bir aylık bir kız çocuğu vardı. Kışlalı, Fransızca biliyordu.

 

2000 yılının ilk aylarında polisin yaptığı başarılı "Umut" operasyonu sonucunda kaatil sanıkları yakalanarak adalete teslim edildi. 11.07.2000 tarihinde, İran tarafından yönetilip yönlendirilen Tevhid, Selam ve Kudüs Ordusu örgütlerinin elemanları olan sanıklar Necdet Yüksel, Ferhan Özmen, Hakkı Selçuk Şanlı, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç, mehmet Şahin, Mehmet Ali tekin, Haluk Özçelik, Mehmet Kasap, Mehmet Gürova, Adil Aydın, Murat Nazlı, Arif Tarı ve Mahmut Koca yargılanmaya başlandılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

Ülke aydınlanmasında büyük rol oynayan bu değerli aydın ve yazarları yaşarken olduğu kadar unharca öldürüldüğünde de sahip çıkan gerçek ve onurlu vatanseverlere yürekten sevgi ve selamlar sunuyorum. Onlar ki; Düşünceleri düşüncelerimiz, sesleri seslerimiz, onurları onurlarımız ve yürekleri yüreklerimiz olmaya bıkmadan ve yorulmadan amacımız doğrultusunda onlarla birlikte ve onların yolunda devam etmeye birkere and içtik...

Konuyu buraya taşıyan arkadaşımıza da hayrıca sevgi ve saygılar...

.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bız bu aydınlarımızın fıkırlerını dusuncelerını beynımıze,acısını ıse kalbımıze gomduk

kanımız yerde kalmıyacak dıyerek ıntıkam atesıye buyumedık

her zaman sevgıden dostluktan barıstan yana olduk ve olmayada devam edecegız

denızın bır sozu vardır ınsanların ne kadar yasadıkları onemlı deıl yasadıgı boyunca ne yaptıgı onemlıdır dıye

bu aydınlarımızı olduren katıller ve bu katıllerı savunan besleyen ınsanlar utansın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

bız bu aydınlarımızın fıkırlerını dusuncelerını beynımıze,acısını ıse kalbımıze gomduk

kanımız yerde kalmıyacak dıyerek ıntıkam atesıye buyumedık

her zaman sevgıden dostluktan barıstan yana olduk ve olmayada devam edecegız

denızın bır sozu vardır ınsanların ne kadar yasadıkları onemlı deıl yasadıgı boyunca ne yaptıgı onemlıdır dıye

bu aydınlarımızı olduren katıller ve bu katıllerı savunan besleyen ınsanlar utansın

 

Cumhuriyetci olmak Atatürkcü olmakla esdegerdedir.Cumhuriyet sehitleri yilmadan savastilar.dava adamlari ölümden korkmazlar ölümüne ölümüne yürüler davalari ugrunda.Onlar hayatlarini Cumhuriyet icin feda ettiler.Sevinenler birbirlerine gözkirpanlar sadece Cumhuriyet ve Atatürk düsmanlari oldu.Ama cok yanildilar cünkü Türkiye daha nice Cumhuriyetciler ve Atatürkcülerle dopdolu.kendilerini asla saklamiyorlar.onlarin sadece saclari degil alinlarida acik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oh vermişsiniz kafa kafaya sen pası ona at o da öbürüne.durun bari ben de gireyim de saldırabileceğiniz birisi olsun.baksanıza birisine saldırmamak POLİTİKA da hazımsızlık yapmış.söylenmeye başlamış bile saçları açık olan cumhuriyet düşmanı diye.dök içiindekileri kardeşim sonra rahatsızlık yapar.

 

 

O bahsettiğiniz büyük cumhuriyetçi değil miydi komünist devrimi bekleyen,hatta kendisine gençlik bakanlığının verilmesini gözleyen.gözü açık gitti ne yapalım birileri bu devrime izin vermedi.yine o büyük insan hakları koruyucusu değil miydi hergün yazılarında ülkücü yazarların isimlerini vererek eleştiren.aaaa ne büyük tesadüf ki ertesi gün öldürülen yazar dünkü yazıda ismi geçen yazar.

 

İşte büyük cumhuriyetçileriniz işte büyük atatürkçüleriniz...........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oh vermişsiniz kafa kafaya sen pası ona at o da öbürüne.durun bari ben de gireyim de saldırabileceğiniz birisi olsun.baksanıza birisine saldırmamak POLİTİKA da hazımsızlık yapmış.söylenmeye başlamış bile saçları açık olan cumhuriyet düşmanı diye.dök içiindekileri kardeşim sonra rahatsızlık yapar.

O bahsettiğiniz büyük cumhuriyetçi değil miydi komünist devrimi bekleyen,hatta kendisine gençlik bakanlığının verilmesini gözleyen.gözü açık gitti ne yapalım birileri bu devrime izin vermedi.yine o büyük insan hakları koruyucusu değil miydi hergün yazılarında ülkücü yazarların isimlerini vererek eleştiren.aaaa ne büyük tesadüf ki ertesi gün öldürülen yazar dünkü yazıda ismi geçen yazar.

 

İşte büyük cumhuriyetçileriniz işte büyük atatürkçüleriniz...........

 

2023,sen belliki feza aleminde yasiyor ve yazilanlarida okuyamiyorsun.demekki sonucta itiraf edebildin onlari kimlerin öldürdügünü.simdi beni iyi dinle,sizler bilmiyorum nereden icazet aliyorsunuz,Molla Hasandan mi yoksa Seyh kalbikaradanmi herne ise,bu ülke Yani TÜRKIYEasla sahipsiz degildir,siz Cumhuriyetcilere Atatürkcülere ancak kallesce suikastlar düzenleywbilirsiniz.elinizden fazlasi gelmez.Hainler hep böyledir,sinsi ve gözüdönmüs.sizler ancak otelleri atese vereip insanlari diri diri yakarsiniz ve mankeme salonlarinda devlete isyanlarinizi sürdürürsünüz.Vahdettininiz de bu ülkeyi Ingilizlere satmisti.ve sonucta layikini buldu.Sizler milyonlarca Bediüzzamanlar türetseniz milyonlarca Fettullah bulsaniz Atatürk'ün tirnai bile olamazlar,olamasiklari icinde ona hep küfürle istigal ederek nasil birer müslüman olduklarini ortaya döküyorlar.cekemiyorsunuz hazmedemiyrsunuz,Cumhuriyet sizlere batiyor,cünkü artik kara sakallarin sözü gecmiyor,insanlari kandiramiyorsunuz.Saldiracak biseyler olsun diye yaziyorum demissin.Bugüne kadar kimlerin kimlere saldirdiklarini artik herkes biliyor.Eli baltali döner bicakli olanlar Cumhuriyetciler degil.herkes kendini cok iyi biliyor.Kimin hazimsiz oldugunuda sen kkendinle kanitlamis oldun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SEVGİLİ POLİTİKA

 

Anlaşılan yazımdan hiçbirşey anlamamışsın.alakasız bir cevap vermişsin.ama olsun ben bunlara alıştım.

 

Bak işte karşınıza sizin gibi düşünmeyen biri çıktığı zaman nasıl döktürüyorsunuz.devam et sizin iyiliğiniz için.girmediğim kılık kalmadı.molla hasancı oldum,said nursici oldum,fettullahçı oldum,diğer devrimci arkadaşların da bizi emperyalizmin uşağı yapmıştı.aynı zamanda biz faşisttiz.aranızda bir karar verin de ortak bir suçlama yapın.benim de kafam karıştı...

 

Yıllardan beri aynı şeyleri söylemekten aynı edebiyatı yapmaktan bıkmadınız mı?saklanmışsınız sivas olaylarının arkasına kim sizin gibi düşünmüyorsa yıkıyorsunnuz onun üzerine.öldürülen ülkücü yazarların failleri ortaya çıkarıldı mı?devlet bakanı Gün Sazak'ın katilleri ortaya çıkarıldı mı?onları da mı ülkücüler öldürdü?biz sadece birilerini suçlamak için her yıl elimizde mumlarla sokakta yürüyüş yaparak anma töreni yapmayız.biz şehitlerimizin acısını yüreğimize gömerek,bıraktıkları meşaleyi en yükseğe taşımak için didinir dururuz.yerinde sayanlar yürüyenlerden daha çok ses çıkarırmış.....

 

 

Arkadaşım yazılarımı bir kez gözden geçirmiş olsaydın,ne molla hasancı ne de fettullahçı olduğumu görürdün.ben TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM.buna bir itirazın varsa gel konuş,yoksa da bizi uymadığımız kalıba sokma.ama ne mümkün.unutmuştum affedersin.sizin gibi düşünmeyenlerin hepsi aynı kefede değil mi?

 

 

Bak kardeşim biz ne amerikadan icazet alırız,ne de zamanında sizin aldığınız gibi rusyadan.bunu kafana iyice sok.bizim gurur kaynağımız türklüğümüzdür.türküm diyemeyenler utansın.sonra da karşıma geçip atatürkçüyüm diyenler daha çok utansın.bu vatanı bölmeye çalışan atatürkçü görünümlü bölücüler kahrolsun.

 

 

Bizim sizde olmayan manevi bir dünyamız vardır.burada Şeyh edebalılar,Akşemseddinler,Yunuslar,Ahmet Yeseviler vardır.bunlar da kara sakallı değil ak sakallıdır...

 

Eli baltalı olanlar evet cumhuriyetçi değil.sizin bahsettiğiniz cumhuriyetçilerin elinde genelde kaldırım taşları,molotof kokteyler yüzlerinde ise kızıl bez bulunur.

 

Tanrı dağlarının doruklarından bozkurt ulumaya devam ettikçe türklüğü dünyadan kimse silemeyecek.bu vatanı kimse bölemeyecek.maskeleri değişirse değişsin.dün komünistti,bugün ise sıfatları bile yok.kimliksizler.şuursuzlar.aslında medeni görünümlü yobaz güzel ama uzun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SEVGİLİ POLİTİKA

 

Anlaşılan yazımdan hiçbirşey anlamamışsın.alakasız bir cevap vermişsin.ama olsun ben bunlara alıştım.

 

Bak işte karşınıza sizin gibi düşünmeyen biri çıktığı zaman nasıl döktürüyorsunuz.devam et sizin iyiliğiniz için.girmediğim kılık kalmadı.molla hasancı oldum,said nursici oldum,fettullahçı oldum,diğer devrimci arkadaşların da bizi emperyalizmin uşağı yapmıştı.aynı zamanda biz faşisttiz.aranızda bir karar verin de ortak bir suçlama yapın.benim de kafam karıştı...

 

Yıllardan beri aynı şeyleri söylemekten aynı edebiyatı yapmaktan bıkmadınız mı?saklanmışsınız sivas olaylarının arkasına kim sizin gibi düşünmüyorsa yıkıyorsunnuz onun üzerine.öldürülen ülkücü yazarların failleri ortaya çıkarıldı mı?devlet bakanı Gün Sazak'ın katilleri ortaya çıkarıldı mı?onları da mı ülkücüler öldürdü?biz sadece birilerini suçlamak için her yıl elimizde mumlarla sokakta yürüyüş yaparak anma töreni yapmayız.biz şehitlerimizin acısını yüreğimize gömerek,bıraktıkları meşaleyi en yükseğe taşımak için didinir dururuz.yerinde sayanlar yürüyenlerden daha çok ses çıkarırmış.....

Arkadaşım yazılarımı bir kez gözden geçirmiş olsaydın,ne molla hasancı ne de fettullahçı olduğumu görürdün.ben TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM.buna bir itirazın varsa gel konuş,yoksa da bizi uymadığımız kalıba sokma.ama ne mümkün.unutmuştum affedersin.sizin gibi düşünmeyenlerin hepsi aynı kefede değil mi?

Bak kardeşim biz ne amerikadan icazet alırız,ne de zamanında sizin aldığınız gibi rusyadan.bunu kafana iyice sok.bizim gurur kaynağımız türklüğümüzdür.türküm diyemeyenler utansın.sonra da karşıma geçip atatürkçüyüm diyenler daha çok utansın.bu vatanı bölmeye çalışan atatürkçü görünümlü bölücüler kahrolsun.

Bizim sizde olmayan manevi bir dünyamız vardır.burada Şeyh edebalılar,Akşemseddinler,Yunuslar,Ahmet Yeseviler vardır.bunlar da kara sakallı değil ak sakallıdır...

 

Eli baltalı olanlar evet cumhuriyetçi değil.sizin bahsettiğiniz cumhuriyetçilerin elinde genelde kaldırım taşları,molotof kokteyler yüzlerinde ise kızıl bez bulunur.

 

Tanrı dağlarının doruklarından bozkurt ulumaya devam ettikçe türklüğü dünyadan kimse silemeyecek.bu vatanı kimse bölemeyecek.maskeleri değişirse değişsin.dün komünistti,bugün ise sıfatları bile yok.kimliksizler.şuursuzlar.aslında medeni görünümlü yobaz güzel ama uzun.

 

Bak arkadasim,sen ilk yazinda hem Cumhuriyetcileri hem Atatürkcüleri sucladin ve bende sana cevap verdim.Bence Atatürkcü olmak Türkcü olmaktir.aksini iddia eden varsa sende dahil ben tartismaya acigim.

Bilmiyorum sen Türklük icin ne yaptin ama ben bandolar caldiginda Türk bayragi gönere cekildiginde hep gurur duymus ve gözlerim yasarmistir.Belki bunlar sana biraz roman gibi gelecektir ama ben romanci degilim.sehitlerimiz diyorsun benim icin hakli olan TC icin calisip cirpinan sagcisida solcusuda ayni degerdedir.Eger öyle olmasaydi Allah bizlere sagda ve solda birer kol vermezdi.Ben asla Rusyadan icazet alanlarla birlkte olmadim Amerikadan alalarlada birlikte olmadim,benim kalbim Türkiye icin atti hep.Bayrak icin ölen herkese benim saygim sonsuzdur.Türk insaninin gelecegi icin rahati ve refahi icin calisan ister sagci ister solcu olsun ona ben saygi duyarim.Benim karsilik beklemeden vatanimi seviyorum,ve Türkiye üzerinde oynana oyunlari ibretle izliyorum.Kimsenin bir digerinin Türklügünden süphe etme lüksü olamaz.Sivas katliaminin arkasina saklanmissiniz diye yazmissin,ne yapmamizi isterdin,onca insan diri diri yakildi.Allahin en deger verdigi yaratik insandir.Insanlari diri diri yakarak ALLAHIN sevgisine karsi gelinmedimi.Bumuydu müslümanlik bumuydu insanlik.

Türklük insanlari diri diri yakmakla yüceltilmez.Türklük yürek isidir.Türkün özünde kahpelik yoktur.Türk merttir,düsmanina bile merhametlidir,Milli mücadelede yarali düsman askerini ölüme meydan okuyarak kucaklayan ve onu doktora yetistiren o sanli MEHMETCIK Türkün asla merhametsiz olamiyacagini bütün dünyaya haykirircasina ispat etmistir.

Sahte dinciler oldugu gibi sahte Atatürkcülerde vardir elbette.Ve Türkiye bunlarin elinden cok seyler cekiyor.birileri Islamiyet adina cinayetler isleken birileride Atatürkcülük yalanlariyla dümenler ceviriyor.

o zaman bizlere düsen görev sahte dincileride Sahte Atatürkcüleride bulup ifsa etmektir.Iste o zaman Türkiye icin calismis oluruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.