Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bir Avuç Cesur İnsan - Derelere Özgürlük...


DİPNOT

Önerilen İletiler

HES’lere karşı verilen mücadelenin belgeselini çeken Rüya Arzu Köksal, filmini anlattı

 

Bir avuç cesur insanın direnci “Bir Avuç Cesur İnsan”belgeseli, !f İstanbul kapsamında bugün ve 22 Şubat’ta İstanbul’da, 2 Mart’ta da Ankara’da gösterilecek. Yönetmen Köksal, “Cesaretle bir adım öne çıkan ve müdahil olan insanları anlatıyoruz” diyor. Su bize küstü. ‘Niye bana sahip çıkmıyorsun’ diye ses geliyor, hissediyorum. Sofraya gelen her şey o suya bağlıdır. Tüysüzlerin deresidir bu diyor yıllardır çocuk büyütür gibi çay yetiştiren Memnune İmamoğlu. Süleyman Bilgi çocukluğunda ninniler yerine bu derenin sesini dinleyerek uyuduğunu anlatıyor. Meryem Demircan dağlarda keçileriyle mutlu. Ben bu keçilere taptım. Ben bu doğaya taptım. Ne derem, ne ırmağım, ne akarsuyum ne bir taşım satılıktır diye haykırıyor. Doğu Karadeniz’in İkizdere, Senoz ve Çağlayan vadilerinde hidroelektrik santrallara (HES) karşı mücade eden bölgenin asıl sahipleri anlatıyor. 2006’dan beri duyduğumuz ve haberleri tehlikeli bir şekilde olağanlaşan HES’lerden söz ediyorlar Bir Avuç Cesur İnsan filminde. Filmde anlatılan onların mücadele ve başarı hikâyeleri. İstanbul kapsamında bugün İstanbul’da AFM Fitaş sinemalarında 17.30’da, 22 Şubat’ta 15.30’da ve 2 Mart’ta Ankara’da gösterilecek belgeselin yönetmeni daha önce Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili Son Kumsalbelgeselini de çeken Rüya Arzu Köksal, filmle amaçlarının sorunu görünür kılmak olduğunu söylüyor: Gazetede gördüğünüz bir haber olmaktan çıkıp o insanların hayatlarına dahil olduğumuz bir şeye dönüşsün istiyorum. O his geçerse izleyiciye, film amacına ulaşır.

 

Su yaşam hakkıdır

Suyu koca boruların içine hapsetmek, onun sesini kesmek, suyu görememek, insanların yüzyıllardır dereyle olan gündelik ilişkisini kesmek... Beton çöplüğüne dönüşmüş alanları, kesilmiş ağaçları, dağlardaki dev boruları görünce birtakım şeylerin ters gittiğinin anlaşıldığını belirtiyor Köksal. Kısaca suyu ticarileştirmek olarak tanımlıyor olup biteni: Su bir yaşam hakkıdır ve alınıp satılamaz. Her şeyi değiştirmek, yaşanmaz kılmak zorunda değiliz. HESler temiz enerji gibi görünüyor. Ama siz bir vadide 20 tane HES yaparsanız, dere yatağının su havzasının, biyoçeşitliliğin bozulması anlamına geliyor bu. HESler bu kadar plansız, projesiz ve kısa vadede hiçbir denetleme yapılmadan bitirilmek isteniyor. Bürokraside her şey yavaş ilerlerken neden HESler bu kadar hızlı ilerliyor. İnsan şüpheye düşüyor.Filmde insanlar eşit şekilde yer alsa da bu mücadelenin başını çeken ve söyleyecek sözü en çok olan kadınlar. Biraz da Karadeniz hırçınlığıyla birlikte hâlâ akabilen o dereler gibi coşuyorlar dertlerini anlatırken: Karadenizliler çok dobra, düşündüğünü söyleyen, sahici insanlar. Özellikle kadınların karşı duruşları ve yaşlı kadınların bilgeliği çok etkileyici. Genelde erkekler gurbete çalışmaya gitmiş. Ama kadınlar toprağı ekmiş, çocuklarını beslemiş, o doğal döngü içerisinde hep var olmuş. Emek harcamış. En çok da onlar bir anne gibi sahip çıkıp koruyorlar derelerini. Dereyi namus gibi görüyorlar.

 

Cesaret öne çıkıyor

Filmin ön planında cesaret var. Cesaret hem bir insanı güzelleştiren hem de güçlü kılan bir özellik diyor Köksal: Cesaretle bir adım öne çıkan ve müdahil olan insanları anlatıyoruz.Film üç bölgeyi ele alıyor. Senoz ve İkizdere’de halkın konuyu anlamadan HES inşaatına izin vermeleri sonucunda bugün pişman olduklarını görüyoruz. Ancak Çağlayan Vadisi’nde durum farklı! Oradaki yöre halkı direniyor. Bu direncin sonucu ise pek parlak: HES vadiye yerleştirilemiyor. Tüm bu süreçte yürütmeyi durdurma kararları, mahkeme kararları derken film, son olarak 29 Aralık 2010’da çıkan doğal sit alanlarında elektrik santrallarının yapımına izin verilmiştiryasasının beyazperdeye yansımasıyla son buluyor... Bir avuç cesur insan HES yaptırmamayı başarsalar da birileri olsun diye ittiriyor belli ki. Bu film devam edecek gibi.

 

http://www.youtube.com/watch?v=fSvxIvjlnJI

 

 

Kaynak: Ayşegül Özbek / 21.02.2011 Cumhuriyet

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.