Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KARTONDAN PROF. DARBECİ SÜHEYL BATUM


Ahmet AY

Önerilen İletiler

Iktidarin amaclarina hizmet edenlerin yanisira,Türkiye'nin birlik ve bütünlügüne karsi olan ayrilikci kesimlerin israrla AKP döneminde insan haklari ihlallerini az göstermeye calismalarini dikkatle izlemekte yarar vardir.

 

Bunlar icin önce INSAN HAKKI'nin ne ifade ettigi önemlidir.Bunlar icin insan hakki denildiginde önce bu devlete karsi olanlarin haklari gelir.Yani teröristlerin haklari cok önemlidir bunlarin nazarinda.Asker insandan sayilmadigi veya teröre karsi oldugu icin ona hak vermezler.Bunun örnegini;BDP'li eski IHD baskaninin,öldürülen teröristlerin ailelerine bassagligi ziyaretine gitmesi fakat hicbir asker ailesine bu hassasiyeti göstermemis olmasidir.Bunlar yasanmis olaylardir yani gerceklerdir.Bunlarin nazarinda bölücülere karsi kim mücadele veriyorsa,asker,sivil,gazeteci hicbirinin INSAN HAKKI yoktur.Soner Yalcin olayi bunu bize bir kez daha kanitlamistir.Güler Zere olayi,Kuddusi Okkir olaylari yasadigimiz ibret verici olaylardir.

 

Misir'in ic islerine karismayi kendine borc bilen zihniyet ABD elcisinin"hem özgürlük hem gazeteciler tutuklaniyor bu nasil is"demesine;ic islerimize karismayin diyebiliyor.

 

Ben hatirladigim kadariyla AKP öncesi yillarda marjinal bir iki olay disinda hicbir gazetenin,basildigini didik didik arandigini,insanlarin yataklarindan sürüklenerek götürüldügünü duymadim ve görmedim.Yargisiz bir infaz yürürlüktedir.Yargiyi ellerinde tutanlar bu gücü kendi lehlerinde kullanmakta asla tereddüt etmiyorlar.

 

Insanlari suclu gösterebilmek icin ne mümkünse yapilarak onlarin ortalarda dolasmamasi yazi yazmamasi icin tutuklaniyor ve böylece milletin gercekleri ögrenmesinin önüne geciliyor.Muhalif yazarlarin gazetecilerin tek tek iceri atildigi bu dönemde,kendilerine ilisilmedigi icin yandas medya daha cok aldatiyor,daha cok maniüplasyon yapiyor ve 2011 secimleri icin yandasligini yaptiklari iktidari yeniden iktidara tasima görevlerini yerine getiriyorlar.

 

3000 kisi usulsüz olarak dinleniyor.Dün gazeteciler,icisleri bakanina bunu sorduklarinda bakan "arkadaslar sorduklariniza cevap verdim artik yeter"diyerek bu soruya cevap vermekten kacindi.Ne diyecektiki,neyi inkar edecekti.

 

Menderes,despotluga öyle bir kaptirmistiki kendini,anamuhalefet CHP'ye karsi mecliste tahkikat komisyonlari kurdurmustu.Yani fasizmi meclise tasimisti.Düsübebiliyormusunuz;Bir iktidar meclis catisi altinda ki muhalefete karsi nasil bir önlem alarak onu safdisi etmeye calisiyordu.Inönü'nün seyahat özgürlügünü engelliyor onun gittigi illerde bindirilmis kitalari ona karsi saldirtiyordu.Aynen Van'da Baykal'a saldirtilan AK'liler gibi.FASIST ZIHNIYETLERIN IKTIDAR OLMASI BIR FACIADIR.Türkiye simdi bu faciayi yasamaktadir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Yilmaz,inanin ki,gercek anlamda inananlar yani yüreginde gercek bir sevgi tasiyanlarin hicbirisi,ülkesine AKP ve yandaslarinin yaptigi kötülügü yapmaz yapamaz.

 

Bana bu yazıyı yazma ihtiyacı niye duydunuz onu anlayamadım? Onların yaşam tarzlarına ve söylemler ile fiillerine baktığımda ne düşündüğümü her iletimde yansıttığımı sanıyorum. Bir zamanlar arkadaş olduğumuz halde beni hala tanıyamadıysanız ben ne diyebilirim ki?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın politika acaba ilk defa mı ABD AKP'yle üstümüzde oyun oynamaya başladı gerçekten merak ediyorum.ABD'nin 2002 yılına kadar bizimle alakalı hiçbir planı yoktu, 2002'ye kadar bağımsız,etkisiz kendi gücüyle siyasetini yapan bir ülke miydik acaba beni çok düşündürüyor

 

Biz gerçekten bir çözüm aradığımızı söylüyoruz, bu nedenle tüm doğruları söylemekten de çekinmeyiz. Bu tespitlerinizin tamamına katılıyorum. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süheyl Batum'un sözlerinden sonra AKP'nin cikisi ve ona bagli medyanin mansetlerine baktigimda sanki bunlar o sözleri Batun söyleyene kadar TSK'ya okadar kalbten bagli ve sevgi doluydularki,birden o sözleri duyunca hiddete kapildilar.Hayir asla öyle degil.AKP ve yandaslarinin TSK'ya karsi zerre kadar sempatileri yoktur.Olsaydi TSK'yi kaldirip yerine NIZAMI CEDIT ordusu kurslim diye köselerinde yazamazdilar.Aslinda bu yazi bile bir suctur ama sucu isleyenin kimligi cok önemlidir bu dönemde.Yandas ise göz yumulur degilse vur abaliya hesabina gidilir.Bugüne kadar hep böyle oldu.

 

Bu nedenle burada Süheyl Batum'un sözleriyle onu darbeci yapanlarin,CHP'ye darbeci diyenlerin yazdiklarina itibar edilmemelidir cünkü, Hz.ISA'nin son nefesinde Tanrisina söyledigi gibi"ONLAR NE YAPTIKLARINI BILMIYORLAR"

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Subaylara cuntaci diyenler kimler acaba?Ben demiyorum,benim gibi milyonlarda demiyor,AKP secmeninin yüzde 80'i de demiyor.Peki kimdir bu subaylara cuntaci diyen ve senaryolar üreten.Bu senaryolarin ne kadarinin sahte uydurma üretme oldugu sagir sultan tarafindan bile duyulmasina ragmen kimler ugrasiyor bu subaylarla veya TSK ile.

 

saygilarla

Türkiye sayisiz cuntalari yasamisken subaylara degilde kime cuntzaci diyeceksiniz sayin politika?

 

Yoksa ülkemizdeki bu kadar cok cuntayi Yunan subaylarimi, Amnerikan subaylarimi, yoksa gökten zembille indirilen baska yaratiklarmi yapti dersiniz?

 

TSK gecmisi itibariyla cuntacidir, icinde her dönem cunta heveslilerini barindirmistir. Dolayisiyla TSK mensuplarini darbeci olarak nitelemek kadar dogal ve dogru bir tanim olamaz. O kadar darbelere ragmen hala inkar edenler düsünsün. Vatandas artik her seye amen demiyor ve demeyecekte.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Insan haklarinin en cok cignendigi dönem bu dönemdir bunu AIHM'nin verdigi kararlardan anlamak zor degildir ama gercekleri carpitma ustaligi maalesef ülkemizde prim yapiyor.

 

Ne zamandan beri AIHM'in aldigi kararlara saygilisiniz? AKP dönemi öncesi icinde cok AIHM kararlari var ve siz bu kararlar icin diger basliklarda AIHM'yi suclayarak bölücülerle isbirligi yapiyorlar, amaclari ülkeyi bölmek, Sevri getirmek,.... gibi idiialarda bulunuyordunuz.

 

Kafamizin karismamasi acisindan siz gercekten AIHM'nin aldigi kararlara saygili misiniz? Yoksa sadece AKP dönemi icin mi verilen kararlari dogru buluyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazmadigim seyleri bana yazmisim gibi bir yaklasim icine girerek yanlis seyler soyleme ustaliginida göstermektedirler.

 

AIHM'nin AKP öncesi verdigi kararlar türbanla ilgilidir.Bu kararlara ragmen AKP TÜRBAN konusunu kendisine siyaset olarak secmistir.Gercekleri saptirarak nerelere varmak istediklerini anlamak zor degildir.

 

AKP döneminde.Türkiye'ye ceza üzerine ceza kesilmektedir.Bunlar maalesef yandas ve liberal medyada dile getirilmeyerek AKP'nin imajinin bozulmasinin önüne gecilmeye calisilsada gercekler gün isigi gibi ortadadir.

 

Benim,elestirdigim AP'su ve AB'nin Türkiye'deki fasist gidise duyarsiz kalmasidir.Ve o sözleriminde arkasindayim.AP'su ve AB'nin Türkiye siyaseti SEVR'in geri getirilmesi siyasetidir.AKP bu siyasetin Türkiye ayagidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazmadigim seyleri bana yazmisim gibi bir yaklasim icine girerek yanlis seyler soyleme ustaliginida göstermektedirler.

.

.

.

saygilarla

AIHM 1990 lardan beri yasananlar hakkinda sayisiz kararlar vermistir, Türkiyeyi cezaya carpmistir, Türkiye'yi uyguladigi politikalardan dolayi uyarmistir.

 

Olayi carpitanin kim oldugunu iyi bilmek icin AIHM'nin vermis oldugu kararlara bakilmasi yeterlidir. Türkiye dogrudur AKP döneminde AIHM tarafindan defalarca yargiklanmistir, ama önceki dönemler icinde ve sadece Türban konusunda degil insan haklari ihlalinde, azinliklar konusunda, inanclar konusunda da yargilamistir.

Önemli olan AIHM'nin tüm kararlarina saygi göstermek, yoksa sadece isimize geldigi konular icin desteklemek cifte standartdir.

 

AIHM'ni AKP iktidarinin neler yaptigina dair delil olarak gösteriliyorsa ayni mahkemenin AKP önceki vermis oldugu kararlari da kanit olarak gösterilmesi gereklidir. Yani insan haklarinin ihlali, köy bosaltmalari, inanc özgürlügünün kisitlanmasi, yargisiz infazlar,.... icinde verilen kararlari kanit olarak kabul etmek gerekir. Haa simdi kabul ediyorum deniyorsa, tamam derim, ama yok deniyorsa AIHM konusunda samimi olunmadigi anlasilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP öncesi insan hakları ihlallerini sahiplenen kim? Her zaman söylüyoruz, terörün amacı yasal güvenlik güçlerini sinirlendirerek, sağduyusunu kaybettirerek yasa dışı davranmaya zorlamaktır. Terörün baş amacı budur. Kaostan geçinir çünkü.

 

Bu amacına da yer yer ulaşması hiç sürpriz değildir, çünkü insanların sinirleri çelikten değildir. Kalleş pusular, hain tuzaklar her zaman birilerini çileden çıkarmayı başarır ve terörün amacı yerine gelir.

 

Terörün bundan öte nihai amacı, bir etnik çatışmaya zemin hazırlamak ve iç savaş çıkarmaktır. Lafı tersinden tutup eğrisinden anlayıp çarpığından yorumlamanın bir alemi yok.

 

AKP ye yapılan eleştirinin hiç bir zaman güllük gülistanı bozup hazana çevirmek olmadığını defalarca söyledik. Sanki bir şeyinde boncuk bulmuş gibi davrandığını ve propaganda yaptığını, fakat tam tersine daha da kötüye götürmekle eleştiriyoruz biz.

 

Tam bir demokrasiye bir türlü geçemediğimizi söylemeyen yok. Bu konuda herkes hemfikir. "Bu güne kadar her şey güllük gülistanlıktı, el bebek gül bebek mükemmel yaşıyorduk" diyen bir tek kişi bile yok! AKP ise demokrasiyi de geçip, ileri demokrasiye atladığımızı iddia ediyor. Biz ise bu iddianın içyüzünü çok ama çok iyi biliyoruz. Tüm mesele bu!

 

Şimdiye kadar sorunların çözülemediğini söylemeyen hiç kimse yok. Sorunların şimdi çözülüyor olduğunu söyleyenler ise, ileri faşizmin ayak seslerini koro halinde yandaş türküsü çığırarak gizlemeye çalışan art niyetliler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'nin Insan Haklari karnesinin kötü oldugu bilinen bir gercektir.1950-2010 tarihleri arasinda yapilan Insan haklari ihlallerinin askeri dönemleri kapsayan yillari disinda SIVIL IKTIDARLAR dönemi icersinde AIHM'ne hak arama basvurusunun en yogun oldugu yil 2008 yilidir.

Bilinmeyen konular ögrenilir ezbere konusulmaz.AKP'yi savunma icgüdüsü ile gerceklerin inkar edilmesi iyi niyetle bagdastirilmaz.Acarsiniz AIHM kararlarini ve askeri yönetimler disinda kalan dönemlerle son 8 yilin karsilastirmasini yaparsiniz ve ondan sonra yazarsiniz.

 

Insanlar yillardir,birtakim senaryolarla tutuklu bulunmaktadirlar,bunlarin ne olacaklari konusunda hicbir insani yaklasim yoktur.Suclari ispatlanmamis sadece onlari özgürlüklerden soyutlamak icin tutukluluk halleri devam ettirilmektedir.

 

Bizi insan haklari konusunda elestirenler, bizi sadece tek yanli hak aramakla suclayanlar ön yargili hüküm verebilmektedirler.Terör sucu tespit edilmis olanlarla bir tutarak, suclarinin ne oldugunu bile bilmeyen sadece birtakim telefon konusmalarina,telefon numaralarina bakilarak iceri alinmis olanlari "BEN ONLARIN SUCLU OLDUGUNA INANIYORUM"demek Insan Haklarini Savunuyorum demekle tam bir celiskidir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP öncesi insan hakları ihlallerini sahiplenen kim? Her zaman söylüyoruz, terörün amacı yasal güvenlik güçlerini sinirlendirerek, sağduyusunu kaybettirerek yasa dışı davranmaya zorlamaktır. Terörün baş amacı budur. Kaostan geçinir çünkü.

 

1. AIHM Türkiye'yi yargiladimi yargilamadimi? Eger yargiladiysa neden isimize geldigi gibi bir saygi duyuyoruz bir bakiyorsun ciddiye dahi almiyoruz.

2. AIHM Türkiye'yi sadece terör olaylarindaki tutumundan dolayi degil, düsünce özgürlügününm kisitlanmasindan dolayida yargilamistir. Yani aynen bu gün Soner Yalcin icin "kendisinin sirf yazilarindan dolayi tutuklandigini" iddia edildigi gibi.

3.Koskoca devlet nasil oluyorda teröröden etkilenerek "sagduyusunu" kabederek yasa disi davranislarda bulunuyor? Devlet bu kadarmi aciz?

4.Ergenekon ve Balyoz icinde bazilari simdi aynen sizin söylediklerinizi söyledigi zaman, yani "Ergenekon terörö örgütü devletin birimlerini sinirlendirdigi icin, devlet birimleri, polis, savci, hakim bu sahislarin yakalanmalarinda sagduyusunu kaybederek yasaya uymayan islemlerde bulunuyorlar" demezlermi?

 

Ergenekon ve Balyoz'dan tutuklulari savunanlarin cifte standart istedikleri cok acik ve net bir sekilde gözükmektedir. Bosuna hak ve hukuktan bahsetmeyin, samimi olmadiginiz gizlenemiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Şimdiye kadar sorunların çözülemediğini söylemeyen hiç kimse yok.

Neden cözülemedigini söyleyen yok, gecmiste hangi hatlar yapildi ve bundan sonra sorunlarimizi demokrasi cercevesinde nasil cözeriz diyende yok.

Söylenen sadece AKP'nin yaptiklarinin yanlis oldugu. Bunu söyleyenlerde gecmiste yillarca sorunlara kulaklarini kapatanlar, sorunlardan yasayanlar, besleneneler. Bu aynen basarisiz bir patronun, iflas eden bir fabrikanin patronunun sonra üstlenen patrona yüklenmesine ve akil vermesine benziyor. Kardesim AKP'den daha iyi yönetiyordunuz neden basaramadiniz. Önce bunun hesabini vermelisiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Türkiye dogrudur AKP döneminde AIHM tarafindan defalarca yargiklanmistir

 

Hangi konuda, kaç defa? Bana göre Türkiye nin en önemli sorunu halkın siyasiler tarafından kullanılmasıdır. Siyasi partilerin demokrat olmaları yani lider sultasının kalkması için, şu ucube seçim sisteminin değiştirilmesi için AIHM, AB/D ne gibi bir eleştiri, yaptırım getirmiştir? Madem bu mahkeme insan hakları ihlallerini yargılıyor, bizim demokrasi hakkımız yıllardır ihlal ediliyor bu mercilerden çıt yok. Belki haklısınız, terörle mücadele ederken sınırlar aşılmış ve hatalar yapılmıştır, ben bunların durup dururken yapıldığını sanmıyorum ama velev ki siz doğru söylüyorsunuz diyelim; aynı hassasiyet diğer konularda niye gösterilmiyor? Bugün keyfi tutuklamalar var, öğrenci dönem ödevlerinin iddianamelere konduğu söyleniyor, bu dedikleriniz neredeler?

Ben, AIHM dahil tüm insan haklarını savunduğunu söyleyen mercilerin genel siyasi görüş çerçevesinde kararlar aldığını düşünüyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi konuda, kaç defa? Bana göre Türkiye nin en önemli sorunu halkın siyasiler tarafından kullanılmasıdır. Siyasi partilerin demokrat olmaları yani lider sultasının kalkması için, şu ucube seçim sisteminin değiştirilmesi için AIHM, AB/D ne gibi bir eleştiri, yaptırım getirmiştir? Madem bu mahkeme insan hakları ihlallerini yargılıyor, bizim demokrasi hakkımız yıllardır ihlal ediliyor bu mercilerden çıt yok. Belki haklısınız, terörle mücadele ederken sınırlar aşılmış ve hatalar yapılmıştır, ben bunların durup dururken yapıldığını sanmıyorum ama velev ki siz doğru söylüyorsunuz diyelim; aynı hassasiyet diğer konularda niye gösterilmiyor? Bugün keyfi tutuklamalar var, öğrenci dönem ödevlerinin iddianamelere konduğu söyleniyor, bu dedikleriniz neredeler?

Ben, AIHM dahil tüm insan haklarını savunduğunu söyleyen mercilerin genel siyasi görüş çerçevesinde kararlar aldığını düşünüyorum.

Evet sayin Yilmaz,gercekten cok hassas bir noktayi tespit etmissiniz.AB/D yillardir Türk milletinin demokratik haklarinin verilmesinde üzerine düsen görevi yerine getirmemekle kalmiyor,bu hakki millete vermekten kacan iktidarlarida destekliyor.Türkiye'de 10 milyonun üzerinde bir kitle TBMM'de temsil edilemiyor,cünkü sömürü düzeninin iktidarlari bu hakki gaspediyor.Temsil edilemeyen kitlelerin verdikleri oylar oy verdikleri partinin baraja takilmasi nedeniyle özellikle en fazla oy alan partiye aktarilarak haksiz bir cogunluk elde ediliyor.Bu antidemokratik uygulama maalesef ülkemizin en büyük sorunudur.Ileri demokrasi yalanlari ile, halkin bir kesiminin haklarinin gaspi cok büyük bir celiskidir.AB/D bunlari dayatacagina,tam tersini yaparak hem bu haksizligi yapanlarin sirtlarini sivazliyor hemde o haksizligi yapanlara kendi isteklerini dayatiyor.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AIHM

Çok ciddi ve kabul edilemeyecek çarpıtmalara başvuruyorsunuz. AİHM'in hangi kararını kim görmezden gelmiş? Kim hangi AİHM kararını eleştirmiş? Bunu açıkça belirtirseniz iddialarınız ancak bir dayanak kazanabilir.

 

Koskoca devletin filan siniri filan bozulup yanlış filan yapmamıştır. Kişisel yanlışlardan bahsediyoruz. Örnek, nöbette uyuma cezası olarak erin eline bomba tutuşturma.

 

Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt yasal olarak YOKTUR.

 

Söylenen sadece AKP'nin yaptiklarinin yanlis oldugu.

Doğru söylenmiş. Yanlış bir yanlış daha yapılarak düzelmez. Doğrusunu yaparak düzelir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AIHM ile AB arasindaki farki dahi göremeyenlerin yaptiklari yorumlar ne kadar cidiye alinirki?

 

Birisi mahkeme görevini yapiyor digeri ise devletler arasi iliskiler vs.

 

Secim baraji anti-demokratik ise ve bu bir suc ise AIHM'ne basvursunuz. AIHM kendi basina senin , benim, baskasinin ,... adina kimseyi yargilamaz.

 

1990 lardan beri sayisiz vatandas Türkiye'de hakkini alamadigi icin AIHM'e basvurmustur ve bu basvurular neredeyse hic istisnasiz tüm Türkcüler tarafindan kinanmistir. Birde kalkip kim ne zaman ne demis diye soruyorlar, sonra kendi kendilerini tasdikleyen yalan yanlis yorumlari okuyup ne kadar hakli olduklarini zannediyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Secim baraji anti-demokratik ise ve bu bir suc ise AIHM'ne basvursunuz.

 

Doğruyu söylemek gerekirse bu konularda başvuru olmuş mu, olmamış mı bilgim yok; eğer başvurulmadıysa AIHM bazında haklısınız. Açılımla, askerle, hukukla ilgili açıklamalar yapan AB/D mensupları başvuru üzerine mi bu açıklamaları hatta tehditleri ve hatta yaptırımları yapıyorlar? İster ciddiye alın, ister almayın çifte standardın olduğu aşikar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğruyu söylemek gerekirse bu konularda başvuru olmuş mu, olmamış mı bilgim yok; eğer başvurulmadıysa AIHM bazında haklısınız.

 

1 Mart 2003 seçimlerinde DEHAP’tan aday olan Mehmet Yunak ve Resul Sadak’ın, DEHAP'ın ülke genelinde yüzde 10 barajını geçememesi nedeniyle milletvekili olamadıkları için AİHM'e 'seçmenlerinin özgür iradelerini ifade etmelerinin engellenmesinin ve DEHAP'ın ülke genelinde 2 milyona yakın oy almış olmasına rağmen TBMM'de temsil edilememesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu gerekçesiyle AİHM'e yaptığı başvuru, esastan görüşülmek üzere kabul edildi.

 

Başvuru, 5 Eylül 2006 tarihinde Strasburg’daki AİHM’in ikinci dairesinde görüşüldü.

 

Türkiye'nin başvuru ile ilgili AİHM'e sunduğu yazılı savunmada;

"Türkiye'deki seçim sistemiyle ilgili kuralların başvuruda bulunanlara farklı uygulanmadığı ve mevcut uygulamanın yasaya aykırı veya keyfi bir işlem olmadığı, başvuranlara ve aday oldukları siyasi partiye keyfi ve farklı bir muamelede bulunulmadığı, DEHAP'a uygulanan yüzde 10 barajının tüm siyasi partilere uygulandığı belirtilerek, 2002 yılına koalisyon ortağı olarak giren DSP, Anap ve MHP'nin de barajı aşamadıkları" savunulmuş, "yüzde 10 barajının siyasi istikrarsızlığı önlemek, küçük partileri toplumun genelinden oy alabilecek büyüklüğe yöneltmek ve son tahlilde demokrasiyi sağlamlaştırma amaçlarını güttüğü ve bu amaçların meşru olduğu" vurgulanmıştır. "Dünyada uygulanan seçim sistemlerinde adil temsil ve siyasi istikrar ilkeleri arasındaki dengeyi sağlayacak belirlenmiş bir baraj oranı bulunmadığı belirtilerek, seçim sistemleri arasındaki karşılaştırmanın sadece oranlar açısından yapılmasının sağlıklı sonuç vermeyeceği" savunulmuştur.

 

AİHM başvuru üzerine yaptığı görüşmede -2’ye karşı 5 oyla- Türkiye lehine karar vermiştir.

 

Kararın gerekçesinde, "Anayasa Mahkemesi'nin kararında adil temsil ve siyasi istikrar ilkelerinin birbirini dengeleyici ve tamamlayıcı şekilde birleştirilmesi gerektiğinin belirtildiği vurgulanarak, şikayet konusu seçim barajının yüksekliğine rağmen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddesinin tekdir yetkisinin aşılmadığı ve ihlal bulunmadığını belirtilmiştir.

 

AİHM, 30 Ocak 2007 tarihinde aldığı bu kararın ardından davacılar, konunun Büyük Dairede görüşülmesini talep etmiş, Mahkemenin 21 Aralık 2007 tarihinde temyiz niteliğindeki Büyük Dairesi davayla ilgili ikinci duruşmasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin özgür seçimlerle ilgili ek protokolünün 3. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edilmediğine, Türkiye`de uygulanan yüzde 10`luk seçim barajının "insan hakları ihlalinde bulunulmadığına" 4`e karşı 13 oyla karar verdi.

 

***

 

Bu yazı %10 barajının tarafımdan desteklendiği için değil,

Konuyla ilgili bilgilendirme amaçlı olarak yazılmıştır...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yazı %10 barajının tarafımdan desteklendiği için değil,

Konuyla ilgili bilgilendirme amaçlı olarak yazılmıştır...

 

Saygılarımla...

 

Ellerine sağlık, AIHM nin ne kadar insan haklarını düşündüğünü ortaya koyan bir karar. Demek ki her şey Avrupa dan göründüğü gibi değilmiş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğruyu söylemek gerekirse bu konularda başvuru olmuş mu, olmamış mı bilgim yok; eğer başvurulmadıysa AIHM bazında haklısınız. Açılımla, askerle, hukukla ilgili açıklamalar yapan AB/D mensupları başvuru üzerine mi bu açıklamaları hatta tehditleri ve hatta yaptırımları yapıyorlar? İster ciddiye alın, ister almayın çifte standardın olduğu aşikar.

Ülkeler arasinda ki iliskiler menfaatlere dayanir bunu hepimiz biliyoruz..

 

AİHM, BM, hukuk kolu BM Adalet Divani vede Ayrica günümüz dünyasinda BM İnsan Haklari Komisyonu var degil mi?

 

Eger ülkeler arasinda dis iliskiler menfaata dayanmasaydi savaslar olurmuydu anlasmazliklar olurmuydu sorunlar olurmuydu.

 

Devletler isin icinden cikamadiklari sorunlara bunlara bas vurur bütün sorunlar bir güzel cözülürdü degil mi.

 

AİHM örnegin bir kafa tutardi ingiltere´ye oda euro para birligine katilirdi.

 

Tayip ne diyor secim baraji kaldirirsak istikrar bozulur. Darbeyle onu bu ülkenin basina getiren evren de aynisini söyleyen tektendir bu ülkede, bu ikilinin istikrarini AİHM neden bozsun..

 

AİHM aldigi karar zaten gece GeceKuşu, verdigi tarih itibariyle zaten Avrupa ülkeleri hep genellikle tek parti iktidar olmustur..

Türkiye´de genellikle cok partili yönetim is basinda oldugundan belki iyi yönden düsünmüste olabilir karar alirken! Demistir ki Türkiye´de halkin yüzde otuzunu yok saysak ne etkiler..Kendilerinde yüzde birlere bile düsürmezken..bizde yüzde otuzlari yok saymasi ne anlama gelir..Onu bizlerin düsünmesi gerekir.

 

Demokrasisi gelismekte olan ülkeler cok partili yönetimlerde daha basarili olmustur onuda ayriyetten belirteyim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demekki beni AIHM'nin kararlarinda Türkiye'deki demokrasinin gelismesine karsi bir tavir olustugu tezim bu karar ile dogrulanmistir.AIHM acikca ülkede bir temsil adaletsizligine destek vermistir.Bunun edebiyat bölümü fazla önemli degildir önemli olan verilmis karardir bu kararda adil degildir.Dogrulari söylemekte ve Erdogan'in bugünkü antidemokratik davranislarinin kimler tarafindan desteklenmis olduguda böylece anlasilmis olmaktadir.

 

Bence Soner Yalcina meslegini icra ettigi icin tutuklama karari cikartan hakim ile,ülkede milyonlarin temsil edilemiyor olmasini insan haklarina aykiri bulmayan AIHM'nin hakimleride aynidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sapla samani karistiran insanlarin yorumlari, siyasi görüsleri, dogruyu,egriyi irdelemek,..... ancak bu kadar olur. Kendi beceriksizligimizi, sorunlara cözüm aramamakta inatciligimizi,...... cok rahat bir sekilde baskalarinin üzerien atmayi cok iyi beceriyoruz. Bu ülkede kac defa baraj düssün diye vatanads yollara dökülmüs? Kac defa mitingler yapilmis? Türkyie'deki tüm siyasi partiler su evya bu sekilde bu baraj sisteminin devamini istemislerdir cünki,tümüde bir gün tek baslarina iktidar olma hesabii yapmislardir. Su an itibariyle bu barajdan faydalanamayacaklarini anladiklari icin en keskin demokrat kesilip derhal kaldiriilsin demeye basladilar. Bu da yetmiyormus gibi AB ve diger ülkeleri bundan sorumlu tutmaya basladilar.

Yeri gelince kimseye laf düsürmeyiz, Misir halkina, baska halklara ders veririz ama nedense kendi sorunlarimiz icin mesela baraj konusunda tek bir defa olsun vatandaslar olarak protestoda bulunmamisizdir. Demekki vatandas bu sistemden memnun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süheyl BATUM;

 

Bilim adamı, anayasa profesörü, siyasetçi…

*

**

 

Eğer BATUM CHP’nin canına okumak için gelmemiş ise yukarıdaki tezimin arkasındayım, hem de sonuna kadar.

 

Süheyl Batum için 'CHP'nin canına okumak için geldi' diyebilecek kadar keşke iyi niyetli olabilseydim. malesefki değil. Süheyl Batum; sayın inönü'nün yaşattığı CHP politikalarındaki zihniyeti tekrar ederek, sadece geçmişle bugünün benzerliklerini bizlere kanıtlayarak göstermiştir. yazınız için kutluyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demekki vatandas bu sistemden memnun.

 

Dokunulmazlıkların kalkması için vatandaşlar kamyonla gidecek kadar mektup ve imzalanmış kağıtları TBMM ne gönderdi. Protesto etmeye kalkanlar da bir güzel jop, biber gazı, soğuk su banyosu yapıyor. Önceki iletide mahkeme başvurun dediniz, başvurulmuş; şimdi de vatandaş istemiyor diye aslı astarı olmayan bir iddia ortaya atıyorsunuz. Her platformda yapılan anketlerde dokunulmazlık ve barajın kalkması yönünde halkın talebi %90 larda.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.