Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KARTONDAN PROF. DARBECİ SÜHEYL BATUM


Ahmet AY

Önerilen İletiler

Süheyl Batum ne demiş? Özetle şunu: "Meğer çok güçlü olduğunu sandığımız ordu kendi mensupları haklarında somut delil olmadan dravdan bir suçlamayla içeri alınırken sessiz kalacak bir kağıttan kaplanmış. ABD ordunun içini yıllar yılı oymuş, o görkemli kocaman ağaçtan eser kalmamış..."

 

Şimdi bunun neresinde darbecilik var? Yani Ergenekon ya da Balyoz davaları sonuçlandı, darbe iddiaları kesinleşti de bizim mi haberimiz yok? Nedir aceleniz? Durun bi bakalım bu dava bitecek mi? Gerçekten bitmesi isteniyor mu? Gerçekten darbecileri mi yargılıyorlar yoksa amaç birilerine gözdağı vermek mi... Aceleniz niye... O "darbe belgelerinin" gerçek olduğu ancak yargılamanın sonuçlanmasıyla kanıtlanmış olabilir. Yargılama sonuçlanmadan hiçbir şeyin kesin olduğu iddia edilemez!

 

Nedir aceleniz? Niye düşünce ve ifade özgürlüğünü bu kadar savunurken hoşunuza gitmeyen bir tespite (kaldı ki ordunun ABD oyuncağı olduğunu siz daha çok söylüyordunuz) bu kadar tepki gösteriyorsunuz? Hani ileri demokrasi ülkesiydik biz ne oldu birden bire?

 

Süheyl Batum hakaret mi etmiş, işlemediği ya da işlediği kesin olarak ispatlanmamış bir suçla itham mı etmiş? Bülent Arınç Balyoz "İDDİALARI" gündeme geldiğinde daha ortada ispatlanmış bir şey yokken ortaya konanlar da hala "bir iddiayken" "Bu orduyla savaşa gidilmez" dediğinde alkışlamıştınız? Her gün iktidarın güdümlü köşe yazarları en çirkin ifadelerle kin kusarken neredeydiniz? Neden o zaman ağzınızı açmadınız?

 

Süheyl Batum'un ifadelerinde en ufak bir darbe çağrısı yoktur. O sadece bir kurumun mensuplarının kurumuna paılan saldırılara kayıtsız kalmasını, kurumu koruyamamasını eleştirmiştir. Bu kadar vahim iddialara karşı en ufak bir ses çıkarılamamasını eleştirmiştir. Askerin Hükümete ya da ABD'ye ne gibi bir gebeliği olduğu için bu tür suçlamalarla karşı karşıya kaldığını sorgulamış,merak etmiştir.

 

Ne yapacaktı ordu?

Kendi mensuplarına haksızlık yapılmışmış...

Darbe planı yaptıklarına dair kanıtların varlığından dolayı "tutuklu yargılanmak üzere" cezaevine gönderilmişler.

Şimdi bunun üzerine ordu;

De get lo, mensuplarımı vermem mi deseydi?

Gidin mahkemenizi buraya getirin, demesini mi bekliyordunuz? Böyle bir uygulama olabilir mi?

Yapılan saldırılara kayıtsız kalmışmış.

Bu memleketin istihbaratı var, olan biteni derlemiş, toplamış mahkeme doğru bulmazsa berat ederler.

BATUM, basbayağı ordunun siyasete müdahalesini itemiş, karşılık olmayınca da orduyu böyle küçük düşürmüştür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne yapacaktı ordu?

Kendi mensuplarına haksızlık yapılmışmış...

Darbe planı yaptıklarına dair kanıtların varlığından dolayı "tutuklu yargılanmak üzere" cezaevine gönderilmişler.

Şimdi bunun üzerine ordu;

De get lo, mensuplarımı vermem mi deseydi?

Gidin mahkemenizi buraya getirin, demesini mi bekliyordunuz? Böyle bir uygulama olabilir mi?

Yapılan saldırılara kayıtsız kalmışmış.

Bu memleketin istihbaratı var, olan biteni derlemiş, toplamış mahkeme doğru bulmazsa berat ederler.

BATUM, basbayağı ordunun siyasete müdahalesini itemiş, karşılık olmayınca da orduyu böyle küçük düşürmüştür.

 

 

Hiç alakası yok. Ortada somut deliller olmadan birileri içeri alınıyor. Hukuçu musunuz? Eğer hukukçuysanız tutuklama şartlarını bilmeniz gerekir. Değilseniz öğrenmeniz gerekir

 

Yürürlükteki Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre tutuklamanın 3 şartı vardır ve bu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Kanunun ifadeleri aynen şöyle...

 

1-Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular: Buradaki kuvvetli sıfatı boşuna eklenmemiş. Her suç işlenme şüphesi nedeniyle tutuklama yapılamaz.

 

2-Şüphelinin veya sanığın kaçması saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran SOMUT OLGULAR varsa: Size hukuk fakültesinde okurken hocamızın bu konuya ilişkin olarak verdiği somut bir örneği aktarayım. Bir suç şüphelisisiniz, ifadenize başvurulmuş ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışsınız, ya da cumhuriyet savcısı ifadenizi aldıktan sonra gidebilirsin demiş ama soruşturmaya devam ediyor. Eğer sizin savcılıktan sonraki ilk durağınız pasaport almak üzere emniyet müdürlüğü olursa gözaltına alınmanız kaçınılmaz olacaktır, zira pasaport almak, kişinin kaçacağına çok somut biçimde delalet eder. Ergenekon ve Balyoz davalarından sanık kaç askerin kaçma şüphesi uyandıran somut bazı olguları gerçekleştirdiğini bana söyler misiniz?

 

3-Şüphelinin delilleri karartma ihtimali, tanık mağdur veya başkaları üzerinde baskı girişiminde bulunması: Delilleri toplamak Cumhuriyet Savcısının görevidir. Anayasa'ya göre kimse kendisini suçlu gösterecek deliller ortaya sürmeye zorlanamaz. Ergenekon ve Balyoz olaylarında tüm deliller toplandıysa eğer, delil karartma şüphesi yoktur ve dolayısıyla bu kadar sanığın Silivri Toplama Kampında kalması için bir gerekçe de bulunmamaktadır. Yok eğer tüm deliller toplanmadıysa ve Ergenekon ve Balyoz halen daha soruşturma aşamasındaysa ve bu kadar insanın bu nedenle delilleri karartabileceğinden korkulduğu için içeride tutuluyorsa nasıl oluyor da davası açılıyor? Burada eksik evrak söz konusu o halde? Kamu davasının düşme sebebi vardır ortada, ki bu çok vahim bir durumdur. Senelerdir bu kadar insan boş yere içeride tutuluyor demektir? Tanık mağdur ve başkaları üzerinde baskı girişiminde bulunmasına gelince... Var mı alınan tutuklama kararlarının gerekçelerinde böyle bir husus? Hangi şüpheli yhakkında şu tanığa şu mağdura baskı yapıyor denmiş?

 

Sizi bilmem ama Süheyl Batum bir hukukçudur. Hem de ülkenin en iyi hukukçularındandır. Hukukun en temeli olan Anayasa Hukuku'nun en genç profesörlerinden biridir. Bu saygın profesör, ülkemizin saygın üniversitelerinden birinde rektörlük yapmıştır. Sizden de benden de iyi bilir hukuku.

 

Süheyl Batum bir hukuksuzluğa işaret etmiştir. Askerin bu hukuksuzluğa, kurumlarına yapılan bu saldırıya nasıl olur da kayıtsız kalabildiğine hayret etmiştir. Bunun olsa olsa TSK'nın içinin boşaltılmış olduğuna, artık o eski şaaşalı halinden eser kalmadığına delalet ettiğini söylemiştir.

 

Bu arada kendinizle çeliştiğinizi de belirtmek isterim. "Batum basbayağı ordunun siyasete müdahalesini istemiştir" diyerek Ergenekon ve Balyoz davalarının aslında darbe heveslilerini cezalandıracak bir hukuk kavgası değil, hükümetle yanı görüşte olmayanlara gözdağı verecek, onları sindirecek, ezecek yok edecek bir siyasi kalkışma olduğunu kendiniz itiraf ettiniz. Yakalandınız dostum... Teşekkür ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yapılan sözümona hukuksal uygulamaların gerçekten hukuki olduğuna inanan biri varsa, sağır sultandan beter bir fanus içinde yaşıyor olmalı. Tümüyle bir hukuksuzluk faciasının yaşandığı her türlü tartişmanın ötesinde bir kesinliğe sahiptir. Mızrağın çuvala sığmadığının en net göstergesi, odatv tutuklamalarıdır. Bu artık doğruyu söyleyeni dokuzuncu köyden kovaladıktan sonra onuncu köyü de yakmak demektir.

 

Bunu yeryüzünde kabul edip içine sindirecek tek aklıselim vicdan yoktur, olamaz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç alakası yok. Ortada somut deliller olmadan birileri içeri alınıyor. Hukuçu musunuz? Eğer hukukçuysanız tutuklama şartlarını bilmeniz gerekir. Değilseniz öğrenmeniz gerekir

.

.

.

Bu arada kendinizle çeliştiğinizi de belirtmek isterim. "Batum basbayağı ordunun siyasete müdahalesini istemiştir" diyerek Ergenekon ve Balyoz davalarının aslında darbe heveslilerini cezalandıracak bir hukuk kavgası değil, hükümetle yanı görüşte olmayanlara gözdağı verecek, onları sindirecek, ezecek yok edecek bir siyasi kalkışma olduğunu kendiniz itiraf ettiniz. Yakalandınız dostum... Teşekkür ederim

Süheyl BATUM durup dururken söylese sizin gibi anlamamız mümkün olabilir ancak CHP darbe talepleri konusunda sabıkalıdır. Bu Süheyl BATUM'a has bir durum değil.

Gelelim ETÖ sanıklarına

Zanlıların/sanıkların tutuklu yargılanmalarını gerektiren her üç unsur da bulunmaktadır. Yani KUVVETLİ suç şüphesi, kaçma ve delilleri karartma ... kendimle çeliştiğim falan yok,

siz çeliştirmek istiyorsunuz.

ETÖ mutlaka ortaya dökülmeli. İttahad ve teraki anlayışıyla 21. yy da ülkelerin yönetilemeyeceğini (buna izin vermeyeceğimizi) herkes bilmelidir.

Ak Parti yasal olmayan, insan haklarına mugayyir bir eylemde bulunursa ilk karşı koyanlardanım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Ak Parti yasal olmayan, insan haklarına mugayyir bir eylemde bulunursa ilk karşı koyanlardanım.

 

Kendinizi kandırıyorsunuz, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay bunların mı kaçma şüphesi var? Geceyarıları yapılan sorgulamalar, telefonlara sonradan ' sehven' yapılan yüklemeler daha hangi ihlalden bahsedeceğiz?

Balyozda da kuvvetli delil vardı, delil karartma şüphesi vardı, kaçma olasılığı vardı neden tutuksuz yargılanmak üzere bir kaç ay önce serbest bırakıldılar, şimdi ne oldu da tutuklama gereği hissedildi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Pardon anlayamadım tam olarak... Biraz açar mısınız?

 

Çetin Doğan, "Bu sözün bittiği yerdir, avukatlarımız artık cübbelerini çıkartıp savunma yapmayacaklar, ben bu davada karşı taraf hakkında iddianeme hazırlayacağım." dedi. Bu konudaki fikrinizi merak etmiştim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar

Artık hepimiz dürüst olmalıyız. Kabul etmeliyiz ki türkiye artık 3'e bölünmüştür. 1) çok inançlılar 2) az inançlılar 3) kürtler

Hiçbirimizin birbirine tahammülü yok ve bir arada yaşamak istemiyoruz. Bence ayrılık vakti çoktan geldi geçiyor. Bu iş geçikirse çok canlar yanacak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu arada kendinizle çeliştiğinizi de belirtmek isterim. "Batum basbayağı ordunun siyasete müdahalesini istemiştir" diyerek Ergenekon ve Balyoz davalarının aslında darbe heveslilerini cezalandıracak bir hukuk kavgası değil, hükümetle yanı görüşte olmayanlara gözdağı verecek, onları sindirecek, ezecek yok edecek bir siyasi kalkışma olduğunu kendiniz itiraf ettiniz. Yakalandınız dostum... Teşekkür ederim

 

çok güzel yakalamışsınız efendim gerçekten tebrik ederim saygılar sunarım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar

Artık hepimiz dürüst olmalıyız. Kabul etmeliyiz ki türkiye artık 3'e bölünmüştür. 1) çok inançlılar 2) az inançlılar 3) kürtler

Hiçbirimizin birbirine tahammülü yok ve bir arada yaşamak istemiyoruz. Bence ayrılık vakti çoktan geldi geçiyor. Bu iş geçikirse çok canlar yanacak...

 

efendim bir ihtimal daha var onu unutmuşsunuz ben tamamlayayım dedim oda 4) troller efendim saygılar sunarım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süheyl BATUM durup dururken söylese sizin gibi anlamamız mümkün olabilir ancak CHP darbe talepleri konusunda sabıkalıdır. Bu Süheyl BATUM'a has bir durum değil.

Gelelim ETÖ sanıklarına

Zanlıların/sanıkların tutuklu yargılanmalarını gerektiren her üç unsur da bulunmaktadır. Yani KUVVETLİ suç şüphesi, kaçma ve delilleri karartma ... kendimle çeliştiğim falan yok,

siz çeliştirmek istiyorsunuz.

ETÖ mutlaka ortaya dökülmeli. İttahad ve teraki anlayışıyla 21. yy da ülkelerin yönetilemeyeceğini (buna izin vermeyeceğimizi) herkes bilmelidir.

 

efendim süheyl batum öyle demiş böyle demiş tartışması ayrı olmak üzere diyelimki sizin dediğiniz doğru yani süheyl batum hani darbe yapmadılar demiş olsun e o zaman iki ihtimal varki ya süheyl batum davası süren balyoz ve ergenekon iddialarını darbe girişiminden saymıyor yada doğruluğuna inanmıyor veya gerçekten bunlar darbe girişimi değil siz hangisini savunuyorsunuz efendim

 

ayrıca chpnin darbe talepleri konusunda sabıkalı olduğunu söylemişsiniz bu konuda bir örnek alabilirmiyiz efendim sizden ve diyelimki bu söylediğiniz doğru olsun siz potansiyel suçlu kavramını savunmuş olmuyormusunuz bu durumda yani her kürt pkklı gibi yanlış bir düşünce gibi değilmi efendim ve ilaveten ittihat ve terakki anlayışı ile darbe yapmayı hangi yönden benzeştirdiğinizde merakımı cezbetmedi değil doğrusu beyefendi

 

Ak Parti yasal olmayan, insan haklarına mugayyir bir eylemde bulunursa ilk karşı koyanlardanım.

 

efendim garantiniz benimmi diyorsunuz yani sizce hali hazırda bir hukuksuzluk yokmudur görüşünüz bu yöndemi saygılar sunarım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

türkiye artık 3'e bölünmüştür.

Bütün aklıselim sahibi olanlar bu halkın kamplaştırıldığını, düşmanlaştırıldığını ve "böl parçala ve yönet" emperyalist taktiğinin oyun alanı haline getirildiğini görüyorlar.

 

Tarihin en önemli özelliği, yönetenlerin ondan hiç ders almamalarıdır. Açın bakın Osmanlının bunalım döneminde Namık Kemal'in, Mehmed Akif'in yazdıklarını, bugün yazılmış sanırsınız.

 

Osman Pamukoğlu'nun çok sevdiğim bir sözü var:

 

"Masallar bile bir varmış, bir yokmuş diye başlar, masallarda bile ancak varolabilen, hayatta kalmayı başaranlar anlatılır. Ölüp tarihe karışan toplumlar bu yeryüzünde hiç yaşamamış gibi olurlar!

 

Bir iyileşmeden önce her şey kötü olur..."

 

Ünlü başka bir deyiştir: Şafaktan önce yalancı şafak söker, ardından koyu karanlık basar. Gerçek şafak bundan sonra söker ve gün aydınlanır...

 

Ve Kuran'dan: "Biz günleri insanlar arasında sürekli döndürürüz..."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:) Yanlış anlaşılmasın.

 

Kuran'dan: "Biz günleri insanlar arasında sürekli döndürürüz..." Demirefe müslüman oldu.

 

Tevrat'tan: "Hemen değilse ne zaman?" Hop, demirefe şimdi de Yahudi oldu.

 

İncil'den: "İlk taşı hiç günahı olmayan atsın!" Haydaaa, şimdi de Hristiyan oldu!

 

Başka topikte söylediğim gibi: Bana şuna buna inanıyor musun diye sormayın. Ben her şeye inanırım, hiç bir şeye inanmam...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda ITTIHAT VE TERAKKI'yi Erdogan yönetiyor.Ahmet Ay nasil tarih okumus bilmiyorum ama tamamen bir carpitma var ortada.

Ittihat ve Terakki denilen ve icinde Saidi Kürdi'ye kadar mandaci kim varsa yer almistir.Bugünkü iktidarin bati yanlisi olmasi,batiya devamli tavizler vermesi,bati ile Türkiye'yi ucurumun kenarina kadar getirmesi ittihat ve terakki'nin calismalarina benziyor.Atatürk bu cemiyette ilk basta üye olmus sonra bunlarin amaclarini anlayinca ayrilmistir bu cemiyetten.Bizi harbe sokanlar ittihat ve terakki'dir.Yani bati yandaslari,Enver ve sürekasi dersem yalan olmaz.

 

Tarihi kendi hesaplariniza göre degil gercek olarak örnek gösterin.Tarih tekerrür etmekte ve Türkiye kapilasyonlara mahkum edilmektedir.Erdogan'in tek dayanagi AB-D'dir.Türkiye'yi Sevr ile bölemeyenler Erdgoan ile bölmenin esigine gelmislerdir.Lozan'a ragmen,iste birilerinin darbe cagrisi dedigi Süheyl Batum'un söyledigide budur.Tüm Atatütkcüler Silivridedir.Cemaatciler ise disarda cünkü o cemaatler dün Kurtulus savasi verilirken isgalcilerin yaninda yer aliyorlar aynen bugünkü gibi.

 

CHP'nin darbe sabikasi var demek aslinda yukarida bahsettigim gibi cemaat kesiminin yani Laik Türkiye Cumhuriyetine kastetmis olan dici kesimin yalan ve saptirmalarindan bska birsey degildir.Tarihi saptiranlar asla ciddiye alinmamalidir.CHP asla darbeci degildir,CHP laik Türkiye'nin güvencesidir, bu güvenceyi yok etmek isteyenler 60 yildir görevdedir.DP iktidari ile baslayan dinci gelismeler,ülkenin laik rejimini tehdit eder hale gelmis,kirsal kesimin egitimi engellenmis,Atatürk ile baslatilan sanayi atilimi cökertilmis ve Türkiye ABD'ye bagimli bir hale getirilmistir.

 

Menderes,savas yapmadan Istiklal madalyasi almis ve savas yaparak bu ülkenin bagimsizligi icin hayatlarini hice sayanlara karsi düsmanca bir siyasetin icine girmistir.Daha iktidara geldiginin 20.günü Ismet Inönü'yü darbecilikle suclamaya baslayan Menderes'in izinden gidenlerde bugün aynisini yaparak CHP'ye iftira atmaktadirlar.Tarihi ve hukuku bilmeyenlerin hüküm yürütmeleri kadar siritan hicbirsey yoktur.

 

12 Eylül darbesi ile önleri artik iyice acilan dinci ve bölücü kesim daha Özal zamaninda Türkiye'nin bölünmesi icin planlar projeler hazirlamaya baslamislar ve ülkenin tepesinde oturan Amerika ve Evren'in bi numarali adami Özal federasyondan bahsetmeye baslamisti.

Erdogan Belediye baskanmligi döneminde Evren'e "PASAM BU ÜLKENIN SIZE IHTIYACI VAR"derken onun yapmis oldugu dinci darbeyi alkisliyordu.Darbeciler yargilanacak evet oyu verin diyerek kandirdigi yüzde 58'in oylari ile YARGIYI IKTIDARIN KULLANIMINA VERMIS darbeci Evren'inde maasini arttirmistir.Aslinda bu EVET oyu verenlerin kafasi calismayanlar disinda kalanlarinin kimler oldugunu anlatmaninda geregi yoktur,cünkü onlar biliniyor.

 

Asker eger bir darbe isteseydi bunu kimseye danismadan yapardi ve bütün bu olanlarin hesabinida sorardi.Bu gercegin apacik ortada olmasina ragmen hala birtakim cevrelerin sahte üretimlerine belge diyerek askeri darbecilikle suclamak aslinda amacin ne oldugunuda gözler önüne seriyor.Yani bana kimse diyemez ki;Yandas medyadan hicbir gazetecinin iceri alinmamis olmasi bir tesadüftür,Hayir.Yandas medya ve darbe senaryolari yazan cemaat istihbaratcilarinin bir gazeteci listesi vardir.Ne büyük tesadüf ki bu listede sadece Laik,demokrat ve Atatürkcü gazetecilerin adlari vardir ama tek biR allahci veya tekkeci gazetecinin adi yoktur.Irz düsmani Hüseyin ÜzmezI bile savunup neredeyse evlenme yasini kücülterek onu korumaya calisiyordular.Bunlardan baska birsey beklenmez.Bunlarin adlari müslümandir kalpleri degil.Listede adlari olamazdi da cünkü rejimi yikmaya calisanlar onlar kendi adlarini listeye ilave.

 

AKP ABD'nin korumasi altinda calisan bir partidir.TSK icindeki Atatürkcü kesimin ABD karsiti olmalari ABD'nin siyasi ve stratejik cikarlarina ters düsen yaklasimlardi.1998 yilinda ABD Türkiye'yi uyararak Kuzey Irak operasyonlarina son verilmesi ve ABD cikarlarinin korunmasini istemistir.TSK'nin Abd cikarlarina ters düsen bu davranisi Türkiye'de yeni bir ABD yandasi yaratma projesini gündeme tasidi.Tam da o yillarda,Erdogan ABD ile temas kurmaya calisarak orada kendisine destek verecek ABD'li milletvekilleri senatörler ve bürokratlar arayisina cikti.Bunlarin belgeleri mevcuttur.Erdogan'a ilk baslarda fazla yüz vermeyen ABD yönetimi araya giren adamlarin bir deneyelim teklifine sicak bakarak Erdogan'i destekleme karari almis ve ondan ne itediklerini ona talimat olarak vermislerdir.Erdogan'in 18 DEFA MILLETIN PARASINI HAVAYA SAVURARAK AMERIKA'YA UCMASI BOSUNA DEGILDIR.AMERIKA ILE TÜRKIYE'NIN KADERI ÜZERINDE ISBIRLIGI YAPMAYAN BIR SIYASETCININ 18 defa Amerikaya ucmasi gerekmez.Dünyada Erdogan disnda hicbir ülkenin basbakani bir veya iki defa disinda ABD'ye seyahat etmemistir.Bu da TÜRKIYE ÜZERINDE OYNANAN AKP-ABD oyununu anlatmaya yeterlidir.

 

Darbeden kimler korkuyor.Demokrasinin ve hukukun ayaklar altina alindigi bir ülkede ileri demokrasiden bahsetmek komikliktir.Demokrasinin olmadigi bir ülkede dikta vardir,diktaya karsi bir dikta ise mesrudur.Bir iktidarin mesruieti aldigi oyla degil uyguladigi siyasetle belirlenir.Evren anayasasi yüzde 99'la kabul edimisti.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar

Artık hepimiz dürüst olmalıyız. Kabul etmeliyiz ki türkiye artık 3'e bölünmüştür.

 

Çok güzel bir tespit, siyaseten bölünmüş durumdayız, siyaseten iktidar yanlısı ve muhalefet olarak ikiye bölünmüşüz. Gelin buna bir de inanç meselesi katmayalım; bu gün daha önemli sorunlarımız var. Herkes istediğine inanıp inanmamakta hürdür, kimse kimsenin inancına müdahale etmesin, alay etmesin, bu saatten sonra kimsenin din değiştirecek hali yok. Bu konularda bilgi edinmek isteyenler isterlerse en alasını bulurlar. Lütfen, parçalanmak değil bütünleşmek gerekir; aklımızı başımıza alalım. Hukuk, demokrasi, seçim tarih olmak üzere.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel bir tespit, siyaseten bölünmüş durumdayız, siyaseten iktidar yanlısı ve muhalefet olarak ikiye bölünmüşüz. Gelin buna bir de inanç meselesi katmayalım; bu gün daha önemli sorunlarımız var. Herkes istediğine inanıp inanmamakta hürdür, kimse kimsenin inancına müdahale etmesin, alay etmesin, bu saatten sonra kimsenin din değiştirecek hali yok. Bu konularda bilgi edinmek isteyenler isterlerse en alasını bulurlar. Lütfen, parçalanmak değil bütünleşmek gerekir; aklımızı başımıza alalım. Hukuk, demokrasi, seçim tarih olmak üzere.

Sayin Yilmaz,inanin ki,gercek anlamda inananlar yani yüreginde gercek bir sevgi tasiyanlarin hicbirisi,ülkesine AKP ve yandaslarinin yaptigi kötülügü yapmaz yapamaz.Inanc sömürücüleri SIYASAL ISMALCILARDIR.Yani Allahi sadece yürüttükleri yikici ve bölücü siyasetleri icin kullananlar ve Allahi kullanarak yönetime gelmeyi amaclayanlardir tehlikeli olanlar.Iste bu tehlikeli kesim icin DEMOKRASI, SADECE BIR TRAMVAY YANI ISTEDIGI DURAGA GELEBILMEK ICIN BIR ARACTIR.Erdogan bunu söylemistir ve 8 yildir yaptigi icraatlarla da bu amacini ispatlamistir.Yani Erdogan ve onun etrafindakilerinin hicbirinin demokrasi gibi bir amaclari yoktur.Olsaydi bugüne kadar bir zerresini görürdük.Ben görmedim gören varsa onlarda zaten bozacinin sahidine benzerler.

 

Bakin Misirdan size bir örnek verecegim:Despotun polisleri karsisinda saf saf dizilerek korkmadan gögüslerini gere gere namaz kilan o kalabaligi bir hatirlayin.O namaz sahte degildi.Yani etrafina bir ordu, sivil ve resmi koruma alarak CUMA NAMAZINA gidenlerin kildigi namaz gibi degildi.Tahrir meydaninda herseyi göze alarak namaz kilanlarin kaybedecekleri hicbirseyleri yoktu canlarindan öte.Korumalar ve tekke medyasi esliginde CUMA NAMAZINA gidenlerin korkmalarini gerektiren cok seyleri vardir.Herseyden önce hayatlarindan korkmaktadirlar cünkü yanlis yolda olduklarinin bilincindedirler.Halbuki bizim insanimiz namaz kilana su icene kötülük edemiyecek kadar insandir.Kendine oy verenlerden korkanlar yanlis yolda olanlardir.Korkmalarini gerektiren diger bir neden ise;servetleridir.Cünkü alinteriyle kazanilmamis servetlerin sahipleri o servetten mahrum olmaktan korkarlar.

 

Sanirim ki arkadasin anlatmak istedigide buydu.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süheyl BATUM durup dururken söylese sizin gibi anlamamız mümkün olabilir ancak CHP darbe talepleri konusunda sabıkalıdır. Bu Süheyl BATUM'a has bir durum değil.

Gelelim ETÖ sanıklarına

Zanlıların/sanıkların tutuklu yargılanmalarını gerektiren her üç unsur da bulunmaktadır. Yani KUVVETLİ suç şüphesi, kaçma ve delilleri karartma ... kendimle çeliştiğim falan yok,

siz çeliştirmek istiyorsunuz.

ETÖ mutlaka ortaya dökülmeli. İttahad ve teraki anlayışıyla 21. yy da ülkelerin yönetilemeyeceğini (buna izin vermeyeceğimizi) herkes bilmelidir.

Ak Parti yasal olmayan, insan haklarına mugayyir bir eylemde bulunursa ilk karşı koyanlardanım.

 

 

Bir sözün durup dururken söylenebilmesi için ortalığın süt liman her şeyin güllük gülistanlık olması gerekmektedir, halbuki günümüzde her kurumu tahakküm altına almaya çalışan, tahakküm altına girmeyi reddeden kurumların üstünü çizmiş her fırsatta onlara saldıran bir hükümet vardır. Bu nedenle Süheyl Batum'un bu sözleri durup dururken söyleme ihtimali eşyanın tabiatına aykırıdır. Zaten bir konuda bir çıkış yapabilmek bir tepki göstermek OLUMSUZ BİR ELEŞTİRİ yapabilmek için ortada birilerinin hoşuna gitmeyen bir durum olmalıdır. Bu, o birileri çok mükemmel çok üstün oldukları için değil, DEMOKRASİ VAR diye böyledir, bu bir.

 

CHP hangi tarihte ne zaman kimin demeciyle "ordu göreve" demiştir? Bana bir tane örnek verin? Ha eğer kastınız 1959'dan 27 mayıs 1960'a kadar İsmet İnönü'nün keyfi uygulamalar yapan, gericiliğe prim tanıyan Demokrat Parti'ye ve başbakan Adnan Menderes'e "Sizi ben bile kurtaramam" sözleriyse bu darbe çığırtkanlığı değil, tam tersine burnundan kıl aldırmayan küçük dağları ben yarattım havasında kendisinden ve kendi yandaşlarından başka hiçkimseye yaşam hakkı tanımayan iktidara bir uyarıdır bu iki...

 

Siz hukukçu musunuz? Nereden karar verdiniz tutuklama kararının şartlarının oluştuğuna? Size daha önce de açıkça anlattım... Eğer deliller toplandıysa karartılma tehlikesi olan bir delil yok demektir. Bu nedenle tutuklama gereksizdir. Eğer deliller toplanmadıysa açılan kamu davası sakattır. Bu nedenle de tutuklamalar insan haklarına aykırıdır. Tutuklu sanıkların kaç tanesi soruşturma esnasında yurtdışına kaçmak üzereyken yakalanmış, kaç tanesi işyerinden alınmış, kaç tanesi sabaha karşı evinden alınmış, kaç tanesinin elinde bavul varmış kaç tanesinin elinde otobüs bileti uçak bileti tren bileti gemi bileti vs. vs. varmış bir sayın dökün ortaya ondan sonra kaçma şüphesi vardır deyin işkembeden atmayın, üç...

 

ETÖ diye bir terör örgütü yoktur. Çünkü dava henüz sonuçlanmamıştır bu dört.

 

Söylediklerinizle en temel insan haklarıni bizatihi siz ihlal ediyorsunuz AKP'ye ne hacet! Bakın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ne diyor:

 

Madde 9

Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.

 

Madde 10

Herkesin, hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde ve kendisine herhangi bir suç isnadında bağımsız ve yansız bir mahkeme tarafından tam bir eşitlikle, hakça ve kamuya açık olarak yargılanmaya hakkı vardır.

 

Madde 11

1.Kendisine cezai bir suç yüklenen herkesin, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı, kamuya açık bir yargılanma sonucunda suçluluğu yasaya göre kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılma hakkı vardır.

 

Bu nedenle ne size ne AKP garantörlüğünüze güvenim yok, bu beş.

 

Kendinizle çeliştiğinizi söylediğim nokta tutuklama kararıyla ilgili söyledikleriniz değil... Süheyl Batum'un ordu hakkındaki sözlerini, bu Ergenekon ve Balyoz Davası kapsamında önüne gelenin tutuklanmasına ses çıkaramamasını eleştirmesini, "Noldu şimdi bir zamanlar kaplandın? Şimdi niye sesini çıkaramıyorsun demekki kağıttan kaplanmışsın ABD içini çürütmüş senin" demesini ordunun siyasete bulaşmasını istemesi olarak değerlendirerek bu davaların siyasi olduğunu açıkça ortaya koymuş oldunuz diyorum... Yazdığımı doğru okuyun... Bu da altı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda ITTIHAT VE TERAKKI'yi Erdogan yönetiyor.Ahmet Ay nasil tarih okumus bilmiyorum ama tamamen bir carpitma var ortada.

Ittihat ve Terakki denilen ve icinde Saidi Kürdi'ye kadar mandaci kim varsa yer almistir.Bugünkü iktidarin bati yanlisi olmasi,batiya devamli tavizler vermesi,bati ile Türkiye'yi ucurumun kenarina kadar getirmesi ittihat ve terakki'nin calismalarina benziyor.Atatürk bu cemiyette ilk basta üye olmus sonra bunlarin amaclarini anlayinca ayrilmistir bu cemiyetten.Bizi harbe sokanlar ittihat ve terakki'dir.Yani bati yandaslari,Enver ve sürekasi dersem yalan olmaz.

 

T

 

Darbeden kimler korkuyor.Demokrasinin ve hukukun ayaklar altina alindigi bir ülkede ileri demokrasiden bahsetmek komikliktir.Demokrasinin olmadigi bir ülkede dikta vardir,diktaya karsi bir dikta ise mesrudur.Bir iktidarin mesruieti aldigi oyla degil uyguladigi siyasetle belirlenir.Evren anayasasi yüzde 99'la kabul edimisti.

 

saygilarla

 

Sayın politika acaba ilk defa mı ABD AKP'yle üstümüzde oyun oynamaya başladı gerçekten merak ediyorum.ABD'nin 2002 yılına kadar bizimle alakalı hiçbir planı yoktu, 2002'ye kadar bağımsız,etkisiz kendi gücüyle siyasetini yapan bir ülke miydik acaba beni çok düşündürüyor.O kadar darbe geçirdi bu ülke ABD acaba hiç mi müdahale etmedi, 2002 yılına kadar?80 Darbesi'nde ABD Başkanı'nın ''Bizim çocuklar işi bitirdi' cümlesi ABD'nin ülkemiz üzerinde hiç de etkisinin olmadığını düşündürtmüyor.Ya da şu açıdan bakalım.ABD bu ülke de 2002 yılına kadar İslami hareketlerin bu kadar güçlü devlet yönetiminde hareket etmesine niçin izin vermedi acaba?Ülkemizde şeriate dayalı bir sistemin kurulmasını istemiş olsaydı darbelerin olmasına sessiz kalmazdı herhalde?Ülkemizde 2002'le birlikte yeni bir dönem başladı aşikar.O ana kadar ülkemizde Atatürkçü dediğimiz kesimin devletin yönetiminde ne denli söz sahibi oldğunu biliyoruz,Ordumuz Atatürkçü düşünceyi temsilen siyasetin yönlendirilmesinde etkin rol oynamış İslam'i tabanlı hareketlerin sisatette seçimle söz sahibi olsa bile etkin olmasının önüne geçmiştir.Bu nasıl sağlanmıştır, ordu kendini ben bu devletin teminatıyım anlamında açıklamalarıyla, 28 Şubat müdahalesiyle gücünü her zaman hissettirmiştir yanılıyor muyum, yani Sayın Süheyl Batum'un ifadesiyle ABD'nin içini oymadığı, kağıttan kaplan olmadığı zamanlardan bahsediyorum.Bu bağlamda ABD ya ülkemizde çok güçlü olduğumuzdan dolayı(!) oyun kuramamış bütün bunlar iç dinamik gücümüzle sağlanmış ya ABD ülkemizin bu yapısını desteklemiş, desteğini Atatürkçü güçlerin ülkeye hakim olması, İslami partilerin gücünün kırılması yönünde vermiş ya da bizim ülkemizde olup bitenle hiç ilgilenmemiş bu arada BOP diye ilk defa ülkemizi de kapsayan bir plan üretmiş yönetmenliğini kendi yaptığı başrolünü bizim ülkemize reva gördüğü bir oyunu sahneye koymuştur ve bu süreç başlatılmıştır.Şimdi BOP kısmının netliği var,planı üç aşağı beş yukarı biliyoruz.

 

Planın adı BOP olsun başka bilmediğimiz adı her neyse bir plan olsun, planları olsun bu kadar basit,kolay oyun oynayabiliyorsa üstümüzde nerede kaldı bizim bağımsızlığımız.Madem bu zamana kadar ordumuz ABD'nin etkisinden uzak, kendi gücüyle bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olabildiyse birden bire noldu da sahneden çekildi?Gerçekten ABD izin verdiği için mi ülke yönetiminde bu kadar etkili olabiliyordu da bir anda ABD başka yönde bir plan devreye sokmasıyla gücünü kaybetti gel de bu acı, vahim durumu düşünme?Bu cümleleri yazıyor olmaktan gerçekten utanıyorum, böyle olmamasını temenni ediyorum; ama gel gör ki tabloya bakınca hiç de öyle görünmüyor.

 

Eğer AKP'nin iktidar oluşuyla anlattıklarınızın hatasız gerçekliği varsa tersinden baktığımızda duruma eeeee biz zaten bağımsız değilmişiz kardeşim demekten başka hiçbir düşünce oluşmuyor beynimde.ABD istediği gibi at koşturuyor o zaman ülkemizde.İstediğini darbe yaptırıyor, orduyu güçlü kılıyor istemediğinde taraf değiştiriyor başka bir anlayışla yola devam ediyor, güçlü olanların elinden gücünü alıyor ne bu şimdi ya?

 

Biz neyi tartışıyoruz ki bu tabloda Sayın politika?AKP ABD'nin planının oyuncusu olsun, bu planda da ülkemizi bölmek, parçalamak, kendi kontrolünde bir anlayışla istediklerini yaptırma amacı güdüyor olsun bu oyun nasıl bozulacak peki söyler misiniz?Ordumuz yine göreve mi çağrılacak?Peki ordumuz sizin ve sizin gibi gerçeklerin farkında olanların düşündüğü gibi neden düşünmüyor, düşünüyor da gücü mü yetmiyor bu gidişi değiştirmeye?Koca orduyu güçlü kılanlar içeri atılan 166 ya da kaç kişiyse bu kara mıydı?Bu sorulara nasıl cevap vereceğiz şimdi, siz cevaplayın buyrun?

 

Yani ne yapalım şimdi, kim ne yapsın, kimden ne bekliyorsunuz Sayın politika?CHP iktidara ABD'ye rağmen mi gelecek o zaman?CHP'nin iktidara gelemiyor oluşu karşısında ABD'nin olması halkın da CHP'ye sahip çıkmaması mı nedir yani?Bu bağlamda CHP iktidara gelse ne yapacak?Gücünü nereden alıp da ABD'nin oyununa karşı koyacak söyleyin lütfen?Güvendiği ordumuz Süheyl Batum'un dediği durumdaysa CHP'yi kim güçlü kılacak?

 

Öyle bir tablo koydunuz ki ortaya Sayın politika tesbitlerinizi geçtim bu şartlarda neyi salık veriyorysunuz siz onu söyleyin?Madem bağımsız mağımsız değiliz hangi güçle çıkacağız bu işin içinden söyleyin?Sizin anlattıklarınızdan hareketle yönetmenle uğraşacağınıza, bu yönetmenle nasıl başa çıkılacağını söyleyeceğinize sizin düşüncenize göre oyuncuyla uğraşıyor, her şeyin çözümünü bu şartlar altında gücü olmayan gücünü başka yerden alan oyuncu üzerinden yapıyorsunuz.Ülkenin kanser olduğunu söylüyor, pansumanla tedavi öneriyorsunuz bir nevi...

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın politika acaba ilk defa mı ABD AKP'yle üstümüzde oyun oynamaya başladı gerçekten merak ediyorum.ABD'nin 2002 yılına kadar bizimle alakalı hiçbir planı yoktu, 2002'ye kadar bağımsız,etkisiz kendi gücüyle siyasetini yapan .

.

.

.

Muhabbetle...

 

Sayin Fuzuli,eger bilinc altinizda AKP'den baskasi yapamaz yatmiyorsa,gercekten cok önemli noktalara deginmissiniz.Evet bunlarin teker teker hepsi baslibasina bir konudur.

Bazi tespitleriniz isabetlidir.Fakat bana yönelttiginiz birkac soruyu neden kendiniz cevaplama geregi duymadiniz o bence ilginctir.

 

Örnegin biz bagimsiz degilmiyiz sorusu.Bunu aslinda siz cevaplayabilecek bilgi birikimine sahipsiniz saniyorum.Ama benim cevaplamami istemissiniz.Ben 1950 yili itibariyla bagimsizligimizi kaybedip 1960 ile tam kazanmisken yine kaybetmis oldugumuzu iddia ediyorum.1960 askeri müdahalesi dinci kesim icin bir Amerikanci darbedir.Fakat derinlemesine incelendiginde bunun aslinda mesruiyetini kaybetmis olan bir iktidara karsi yapilmis bir hareket oldugunu görürüz.Eger 1950-27 mayis 1960 dönemini objektif olarak incelerseniz bu gercekleri göreceksiniz.Sizden sadece tarafsiz olarak incelemenizi bekliyorum.Bunu söylemekle darbe yanlisi oldugum zehabi dogabilir ama gercekler farkli anlasilsada gerceklerin söylenmesinde hep yarar vardir.

 

Biz ne icin Kurtulus savasi verdik.Bu savastan sonra ne kazandik,kazandiklarimizi ne kadar muhafaza edebildik.

 

Bana cözüm ne diye soruyorsunuz.Belki biraz ironi olacak ama, cözüm; halkimizin bilinclenmesi egitim seviyesinin yükselmesi milli degerlerin yeniden deger kazanmasi ve bagimsizligimizin farkina varip bagimsiz milletlerin vakari ile yasamaktir.AB'ne girebilmek ugruna nelerimizi feda ettik ve bunun adinada DEMOKRASI GEREGI dedik.Tabiiki 8 yil öncesi ülkemiz güllük gülistanliktida AKP ile coraklasti.Hayir 1950 yili itibariyle baslayan yozlasma son 8 yil icinde had safhaya ulasti.Herkesin Mersin'e bizim tersine gittigimiz bir dönemdeyiz.Hala ülkenin sicak para ekonomisiyla ayakta durdugunu söylemeye korkuyoruz sadece korkmakla kalmiyor birde üstelik birbirimizi aldatircasina,bu yil ihracatimiz yüzde bilmem ne kadar artti diye bir hallere giriyoruz.Kimin malini yapiyor ve kimin malini satiyoruz ki bu kadar gururlaniyoruz.Tarim öldürüldü,hayvancilik öldürüldü,sanayi disa bagimli ver yabanci sermayenin elinde,bankalar satildi,Telekom satildi,neredeyse ülke satiliyor Sayin Fuzuli.

 

AKP'mi CHP'mi sorusu aslinda benim icin pekte önemli bir soru olmasada,AKP'den kurtulmak icin CHP veya bir baska parti iktidara gelmelidir.Cünkü AKP ile TÜRKIYE ne demokrasiye,ne insan haklarina kavusmadi daha kötü oldu.Laiklik sadece kagit üzerinde kalan bir kavram halindedir.Okullara ögretmen bulunamiyor fakat iktidar cami yapilmasinda yapanlara destek veriyor.Ülkede demokratik ve AKP karsiti basin susturulmakta fakat yandas dedigimiz medya her türlü özgürlügü yasamaktadir.Medyanin bir kesiminin özgür olmasi medya özgürlügü degil yandas özgürlügüdür.Demokrat olanlar muhalefetede katlanmak zorundadirlar.Bugün bunlar böyle yapar yarin bir baska iktidar gelir bugünkü yandaslara savas acarsa bunun adina demokrasi denmez.Bugünlerin yarinlarida vardir bunlari bir iktidarin ve yandaslarinin iyi düsünmeleri gerekir.Misirdaki diktatöre kizarken ülkemizde koltugunu saglamlastirmak icin ,yargiyi kendine baglayan,üniversiteleri kadrolari ile dolduran,askerin icindeki vatanseverleri ayiklayip hapseden iktidarlarin Misirdaki diktatörden farklari kalmaz.

 

Ordu neden degisti,dün herseye karisan ordu simdi niye karismiyor karismasimi lazim tarzi sorular aslinda sanki bu sorulara verilecek cevaplarin ne olabileceginin bir beklentisi var seklinde sorulmus.Ordu eger isteseydi AKP'nin iktidara gelmesini yine önlerdi.Cünkü Ordu AKP iktidara geldiginde de ayni orduydu.Gercek sudur:ordu icinde artik darbe heveslisi kalmadi.Cünkü darbelerin gercekten hicbirsey vermedigi anlasildi.AB VE ABD yillar yili TSK'den mutlu olmamistir.Esref Bitlis Celik Güc tarafindan öldürüldü,ama bu o kadar ustaca kamufle edildi ve en sonunda senaryo geregi Silivride görülen davalara eklendi.

 

Esref Bitlis;ABD ile PKK'nin isbirligi icinde olduklarini ve Kürdistan kurma planlari yaptiklarini Celik Güc'ün o bölgede o nedenle bulundugunu defalarca hemde belgelerle aciga cikarmisti.Ugur Mumcu ile Esref Bitlis'in kisa araliklarla öldürülmüs olmalari tesadüf degildi,tam da o siralarda Ugur Mumcu cok önemli bir olayi aydinlatmaya calisiyor ve sonuca varmak üzereydi.

 

Sayin FUZULI bu ülke hepimizin ülkesidir,bu ülkeye yapilan her kötülük bizlere yapilan kötülüktür.Bu kötülükleri sadece siyaset ugruna,benim partim senin partin kavgalari ile eger inkar edersek yarin ugrunda kavga edebilecegimiz bir ülkemiz olmaz.Dava AKP CHP davasi degildir,dava bu ülkeyi yönetenlerin kimlerin hesabina yönetimde olduklaridir.Bugüne kadarbu iktidarin Türkiye'nin cikarlariicin birseyler yaptigina sahit olmadim.

 

Iscisiyle,sendikasiyla,ögrencisiyle,muhalefeti ile,vatandasi ile,HAYIR diyenleri ile,kendine karsi olan medya ile,ordusu ile,karsi hukukcusu ile kavgali olan bir iktidarin ülke icin calistigina beni kimse inandiramaz.Toplumu kendi istedigi kilifa sokmak yerine kendisinin o topluma ayak uydurmasi gerekir.

 

Toplumun kurtulmasi,sizin,benim kavgamla degil asgari müsterekte birleserek olur.Daha gec olmadan bu yapilmalidir.Bakin medyaya,birkac kendini bilmez dinci ve körükörüne yandas olan gazeteci müsveddesi disinda tüm medya Oda tv'yapilan hukuk disi antidemokratik baskina karsi tek fikir oldu.Iste bagimsizlik bagimli olmaya karsi tek fikir olmakla tekrar kazanilir.

 

saygilarla

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

efendim süheyl batum öyle demiş böyle demiş tartışması ayrı olmak üzere diyelimki sizin dediğiniz doğru yani süheyl batum hani darbe yapmadılar demiş olsun e o zaman iki ihtimal varki ya süheyl batum davası süren balyoz ve ergenekon iddialarını darbe girişiminden saymıyor yada doğruluğuna inanmıyor veya gerçekten bunlar darbe girişimi değil siz hangisini savunuyorsunuz efendim

 

ayrıca chpnin darbe talepleri konusunda sabıkalı olduğunu söylemişsiniz bu konuda bir örnek alabilirmiyiz efendim sizden ve diyelimki bu söylediğiniz doğru olsun siz potansiyel suçlu kavramını savunmuş olmuyormusunuz bu durumda yani her kürt pkklı gibi yanlış bir düşünce gibi değilmi efendim ve ilaveten ittihat ve terakki anlayışı ile darbe yapmayı hangi yönden benzeştirdiğinizde merakımı cezbetmedi değil doğrusu beyefendi

 

 

 

efendim garantiniz benimmi diyorsunuz yani sizce hali hazırda bir hukuksuzluk yokmudur görüşünüz bu yöndemi saygılar sunarım

İnsan haklarının en az ihlal edildiği dönemdir bu dönem. ETÖ davasında çok az kişinin tutuksuz yargılanması söz konusu olabilirdi. Baskınların daha dikkatli yapılması mümkündü.

Garanti hiçbir zaman hiçbir iktidarda kişilerin işi değil.

CHP sabıkalı, doğrudur.

Eğer sabıkasına uygun düşen demeçleri olmasaydı "potansiyel suçlu" tespitinizde haklı olabilirdiniz. Kaldı ki bütün CHP'lilerden değil partinin tüzel kişiliğinden söz ediyorum. Bu sebeple Kürtlerle özdeşleştirme girişiminiz batıl kıyasdır.

İttahad Teraki ve darbe, İlköğretim düzeyindeki tarih bilgisine sahip olanın bulabileceği "kalas kalınlığında" harflerle yazılı yakın tarihimizde mevcut...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda ITTIHAT VE TERAKKI'yi Erdogan yönetiyor.Ahmet Ay nasil tarih okumus bilmiyorum ama tamamen bir carpitma var ortada.

*

**

***

Darbeden kimler korkuyor.Demokrasinin ve hukukun ayaklar altina alindigi bir ülkede ileri demokrasiden bahsetmek komikliktir.Demokrasinin olmadigi bir ülkede dikta vardir,diktaya karsi bir dikta ise mesrudur.Bir iktidarin mesruieti aldigi oyla degil uyguladigi siyasetle belirlenir.Evren anayasasi yüzde 99'la kabul edimisti.

 

saygilarla

Ülke demkrasisi ve beraberinde hukuk devleti anlayışı antidemokratk girişimleriyle ünlü! kişi ve oluşumlara kâbus gibi çullandı. Alışık olmadıkları şey, şimdiye kadar demokratik hakların kendilerince belirlenmesi söz konusuyken şimdilerde kendilerinin anti demokratik ve darbesever uygulama ve kirli planlarıyla suç üstü yakalanmalarıdır.

Kavga budur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de eger bugün demokrasi var diyen varsa ben onlarin tarafsiz olduklarina inanmiyorum.Türkiye'de fasist bir sistem son üc yildir gercek anlamda kendini göstermektedir.Basin özgürlügü olmayan bi ülke demokrat bir ülke degildir.Evren bile daha demokratti bugünkülerden.

 

Dünyanin birakin demokrasi olan ülkelerini,demokrasi olmayan ülkelerinde bile basina karsi bu kadar hukuk disi davranilan baska bir ülke yoktur.Hasan Cemal PKK ile görüsmeye gitti,cuhurbaskani tarafindan CANKAYA'da agirlandi,Zekeriya Öz herhalde Hasan Cemal'in evini basmayi unutmustu.Cünkü Hasan Cemal hem Evrenci hemde Erdogancidir.Evren yargilacak diye milleti aldatip evet oylarini gaspedenler simdi demokrat gazeteci avina ciktilar.Cünkü o gazeteciler Ergenekon denilen kirli senaryonun gercek yüzünü ortaya cikariyordular,susturulmalari gerekiyordu.

ERGENEKON BIR SENARYODUR HEM DE KIRLI BIR SENARYO,AKP iktidarinin koltugunu daha da saglamlastirmayi amaclamis olan bir senaryodur,basrollerde cemaatler emniyet vardir.Türkiye'nin su andaki durumu Misirdan daha vahimdir cünkü millet henüz uyanamamis ve yangini görmekten acizdir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan haklarının en az ihlal edildiği dönemdir bu dönem. ETÖ davasında çok az kişinin tutuksuz yargılanması söz konusu olabilirdi. Baskınların daha dikkatli yapılması mümkündü.

Garanti hiçbir zaman hiçbir iktidarda kişilerin işi değil.

CHP sabıkalı, doğrudur.

Eğer sabıkasına uygun düşen demeçleri olmasaydı "potansiyel suçlu" tespitinizde haklı olabilirdiniz. Kaldı ki bütün CHP'lilerden değil partinin tüzel kişiliğinden söz ediyorum. Bu sebeple Kürtlerle özdeşleştirme girişiminiz batıl kıyasdır.

İttahad Teraki ve darbe, İlköğretim düzeyindeki tarih bilgisine sahip olanın bulabileceği "kalas kalınlığında" harflerle yazılı yakın tarihimizde mevcut...

Insan haklarinin en cok cignendigi dönem bu dönemdir bunu AIHM'nin verdigi kararlardan anlamak zor degildir ama gercekleri carpitma ustaligi maalesef ülkemizde prim yapiyor.

Baskinlarin hepsinin iktidar ile ilgisi vardir.Bunu inkar etmek veya üstünü örtmekle gercekleri yok edemezsiniz.Grup konusmasinda kürsüye cikipta "BU GAZETELERI EVLERINIZE SOKMAYIN"diyen ben degil bugünkü iktidarin basbakanidir."PARASINI SEN VERIYORSUN OZAMAN CALISTIRDIGIN ADAMIN NE YAZDIGINA KARISACAKSIN"diyende ben degildim."DEMOKRASI BIZIM ICIN BIR AMAC DEGIL HEDEFE VARMAMIZDA BIR ARACTIR"diyen iktidarin basbakanidir.Hedef TÜRKIYE CUMHURIYETI DEVLETINI kendi kirli ideolojileri dogrultusunda dizayn ederek 1919'un intikamini almaktir.Silivri dünkü MALTA'dir.

 

Ittihat ve Terakki'yi iyice okuyun ya da dogrusunu okuyun ve kimlerin bu ülkeye ihanet icinde olduklarini kimlerin bu ülkeyi savasa soktuklarini,hangi tarikatlarin Ingiliz muhibi olduklarini okuyun ve ögrenin.Dünkü isgal medyasinin bugünkü uzantilarini eger bilmiyorsaniz size o konuda yardimci olabiliriz.

Dün yabancilarla ve isgalcilerle isbirligi yapanlarin torunlari bugün iktidardadir.

CHP'ye gelince,CHP asla darbe yanlisi degildir olmamistir.Bunun aksini ispat etmeye gücünüz yetmez cünkü olmayan birsey ispat edilmez.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan haklarının en az ihlal edildiği dönemdir bu dönem. ETÖ davasında çok az kişinin tutuksuz yargılanması söz konusu olabilirdi. Baskınların daha dikkatli yapılması mümkündü.

Garanti hiçbir zaman hiçbir iktidarda kişilerin işi değil.

CHP sabıkalı, doğrudur.

Eğer sabıkasına uygun düşen demeçleri olmasaydı "potansiyel suçlu" tespitinizde haklı olabilirdiniz. Kaldı ki bütün CHP'lilerden değil partinin tüzel kişiliğinden söz ediyorum. Bu sebeple Kürtlerle özdeşleştirme girişiminiz batıl kıyasdır.

İttahad Teraki ve darbe, İlköğretim düzeyindeki tarih bilgisine sahip olanın bulabileceği "kalas kalınlığında" harflerle yazılı yakın tarihimizde mevcut...

 

yapmayın efendim plastik kelepçeli halde sıraya dizilmiş belediye başkanlarının olduğu dönemimi kastediyorsunuz evet her dönem hukuksuzluklar insan hakları ihlalleri olmuştur ülkemizde ama bugünde olmasının savunması eskiden daha azdı şeklinde olabilirmi mesela ortaçağdan daha iyi demek bir savunu olabilirmi tabiki herşey eskisinden daha iyi olacaktır izafi olarak gelişmeler vardır ancak bu gelişmeler dünyaya paralelmi ona bakmak lazım istatistikler sizin dediğinizi demiyor sayın ahmey ay beyefendi gerek basın özgürlüğü konusunda gerekse hukuksuzluklar konusunda eskiye nazaran dünya ülkeleri arasında gerilere düştüğümüz bilgisini inkarmı ediyorsunuz efendim

 

birde Garanti hiçbir zaman hiçbir iktidarda kişilerin işi değil. diye buyurmuşsunuz eh peki o halde neden Ak Parti yasal olmayan, insan haklarına mugayyir bir eylemde bulunursa ilk karşı koyanlardanım. dediniz

 

efendim hala chp sabıkalı ise diyorsunuz oysa ben sizden bir örnek istemiştim onun darbe talebini kanıtlayan onu sabıkalı yapan anlaşılan belli bir önyargı var efendim toplumun bir kesiminde nedense belkide ilköğretim düzeyinde yakın tarih bilgisine yeterince yer vermiyolar ondandır olabilir zira ''kalas kalınlığında'' harflerle yazılı yakın tarihimizde ittihat ve terakkinin herhangi bir demokraside darbe yapmadığı anlaşılmayacak bir konu değil değilmi efendim saygılar sunarım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.