Φ hititli Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2010 M.E.B Ders kitaplarında, “Şehircilik algısı ve Planlama”! Üniversite öncesi, örgün eğitim için seçmeli/zorunlu ders kitapları hazırlanırken, hedef kitleye yönelik elamenter ve analitik bilgiden önce konsepte uygun, kişinin bilinçlendirilmesi ve algı kapasitesini (vizyonu) artırmaya yönelik bir yazım, sunuş ve epistomolojik bir yöntem tekniği kullanılmalıdır. Bu konu aslında, alan uzmanlarından önce, eğitim bilimcileri ve uzmanlarının ilgi alanıdır. Pedagojik ve eğitim psikolojisini ilgilendiren yönleri de vardır. Örneğin; a) Din dersi kitaplarında, “inançlar tarihi-felsefesi verilmeli, b-)Felsefe ve mantık derslerinde, belli bir felsefe değil. Felsefe ve düşünce tarihi verilmeli, c) Demokrasi ve yurttaşlık bilgisi dersinde ise, keza öyle…, d) Sağlık bilgisi dersinde ise, mutlaka ilk yardım tekniklerine de yer verilmelidir. ….listeyi daha da uzatmak mümkündür. Uzmanlık alanım olan “Şehircilik ve Planlama” açısından bir örnek vermem gerekirse; Mimar Feral Eke’ye yazdırılan yada sipariş edilen ve ders kitabı olarak da, MEB tarafından basılan hatta, “atıf”! yapılması da kesinlikle yasaklı, ISBN numarası almış, elimde orijinal! bir yayın var. 3541/741… Eleştirilerim: a) Eserde kaynakça veriliyorsa, metin içerinde dipnot olarak mutlaka verilmelidir. b-) Anlaşılabilirlik ve okunabilirlilik açından, yararlanılan kaynak eserler, Lisans ve yüksek lisans düzeyinde geçmişte okutulan ve dinozor döneminden kalma olmamalı, güncel kaynaklara yer verilmelidir. c) “Derleme” bir yazından öte, ana teması ve amacı okuyucu kitlesine göre örülmeli, bütüncü (kendi içinde bütünlüğü olan) bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Teorik karmaşadan kaçınılmalı. Yalın bir içerik ve dil kullanılmalıdır. d) “Mal sahibi,mülk sahibi ..hani bunun ilk sahibi” türünden bir etik kazası izlenimini bile, insan aklına bile getirmemelidir. e) Ders kitabıdır deyip geçilmemeli, akademik yönü titizlikle incelenmelidir. Konuya, “milli eğitim” duyarlılığı içinde yaklaşılmalı. Eğitici olmalıdır. Son olarak, özellikle şehircilik, kentlilik ve çevresel değerler konusunda; üniversite öncesi örgün eğitim gören öğrenci yaş profili üzerinden yapılan, (algı ve bilinç ölçme ve değerlendirme) sayısız bilimsel çalışma ve tebliğe en azından bir göz atılması bile, akademik saygının ve MEB’ in titiz ciddiyetin bir gereği olarak görülmelidir. Yüzlerce yıllık geçmişi olan Türk şehirleri, ve medeniyetinin ve şehircilik tarihi deneyimimiz ve bilgi birikimimizin,.. Başkent ANKARA’mızın da, öğrencilerimize aktarılması, çağdaş gayemiz değil midir?! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.