Φ mengutuncbilen Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2010 Yanda: Yemeği tuzsuz pişiren dalgın karısına aile değerleri dersi veren bir koca ANKARA - Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı 2010 raporunda Türkiye'de aile değerlerinin trafik ve iş kazalarını geride bırakarak Türkiye'nin feci ölüm nedenlerinin başında geldi. "Kuvvetli aile değerlerimiz sayesinde Türkiye'de her dört kişiden birinin dayak, zorla cinsel ilişki, aç bırakma, eve hapsetme, üzerinde sigara söndürme, kesici veya delici aletlerle yaralama, küfür, aşağılama, eve para bırakmama gibi şiddet tarzlarına maruz kaldığı gibi, her sene trafik kazalarında hayatını kaybedenlerden rakamsal olarak daha fazla insanın vahşi aileiçi cinayetlere kurban gittiği görülüyor," dedi Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Kavaf. "Mağdurların %90'ının kadın ve çocuk olduğunu düşünürsek, eş ve çocuğu babanın malıymış gibi algılayan ve kadını ev işi yapıp çocuk doğurma makinesi olarak kabul eden ataerkil aile değerlerimizin ne kadar sağlam temellere oturmuş olduğunu görüyoruz." Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakçıoğlu, bizi Batılı toplumlardan ayıran özelliğin kuvvetli aile değerlerimiz olduğunu ve bu temellerin özünün İslam dininden kaynaklandığını belirtti. "Erkeğin dört eş birden edinmesini caiz gören, bir adamın kız çocuğunu eş edinebilmesine olanak sağlayan, gerektiğinde kadının dövülebileceğini belirten, kendi kocası dışında başkaların kadının yüzünü dahi görmesini yasaklayan, kadının eğitim ve öğretimini engelleyen, boşamak isterse üç defa boş ol demekle boşayabilen, kocanın ölümünde kadına hiç bir miras hakkı tanımayan 7. yüzyıldan kalma bir Arap geleneğini benimsememiz sayesinde bugün dünyanın en kuvvetli aile değerlerinden birine sahip bir toplumuz, Allah'a şükür." Bu değerlerin Türkiye çapında doğurduğu şiddet, vahşet ve ölümlere de değinen Başbakan Tayyip Erdoğan, bu konunun abartıldığını belirtti. "Bazen aileyi bir arada tutup sıkı bir şekilde hükmetmek kolay değildir. İtaat etmeyip okula gitmek isteyen kız çocuğunu, veya başını örtmeden sokağa çıkan eşini, ya da ne bileyim, sevgilisiyle el ele yürüyen kızını, evlenmesini istediğin adamla evlenmeyip sevdiği insanla hayatını geçirmekte direnen, yemeğini yapıp gün sonunda ayaklarını yıkamayan, en az üç çocuk doğuracağına Batılı fahişeler gibi özgürlük, kariyer, eşitlik peşinde koşan karıları dövmek, aşağılamak ve kesmek icab edebilir. Ama önemli olan husus, aile değerlerimizin kutsallığının korunması." Erdoğan daha sonra ekledi: "Allah korusun, kadının eve hapsolup hiç bir maaş karşılığı almadan köle gibi çalıştırılmasını kutsal bir vazife olarak saymasak, nüfusumuzun yarısını bize hizmet etmeleri için artık bedavaya çalıştıramayız. Sonra vay halimize!" (OHA) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.